12 Ocak 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

12 Ocak 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bugünlerde ne zaman Arnavudkö- #rü koyuna gidecek olsanız sıra sıra balık sandallarının dizildiğini, balık- tetikte balık beklediklerini görürsünüz, Lâkin balıkçıların söyle- diklerine nazaran İstanbul sularında" ki balıklar pek kararsız, pek şakacı plimuşlar, Balık akım bu yıl zaman yaman ve birdenbire baslırıyor, kısa bir müddet devam ediyor. Beş altı gün evvelki âni balık akınından son ra uskumrular, istavriller, ismeritler pek nazlı olmuşlar, Ecnebi seyyahlar gibi öyle kolay kolay sularımıza uğ- ramıyorlar, Ağlara girmiyorlarmış... Malnız evveiki gün bol mikdarda to Bu aç gözlü balık olmasa bizim hali» miz haraptır, — Sebep? — Torik boğazına çok düşkün bir kovalıyan toriktir, Meselâ uskumru Akını olur, Muhakkak bunları kova- lıyan toriklerdir, İzmarit karaya vu- rur, muhakkak arkasında (borik var- dır, Kefal akını olur. Bunlarda to- riklerin kovalamaca oyunlarının İki türlü kârı vardır. Hem biz bunların kovaladıkları küçük balıkları yakala» rız, hem de kendilerini, torikleri, Meselâ evvelki günkü kefal akının- da hem kefalları, hem de torikleri ya» kaladık. Yani torik olmasa, torik ba- lıkları kaldırmasa işimiz fenadır, Ağ- lara çok balık gelmesi için de torik çok işimize yarar. Ne yaparız bilir misin? Bir torik alınz. Canlı canlı kuyruğuna bir ip bağlarız, Atlığımız ağın aksi tarafından bu toriği bıra- kırız. Balık yüzmeğe başlar, Kuyru- Çundaki ipten kurtulmak için torik | olanca hızile oraya buraya saldırır. Etraftaki küçük balıklar toriğin bu halinden fena korkarlar, kendilerini &ksi tarafa, yani bizim ağlara atar- Jar. Küçük belik tutmak için kullan- Kuğımız en iyi usullerden biri budur, Biraz sonra toriği çıkarır, ipe başka bir torik bağlarız. Çünkü kuyruğuna Ap bağlanan torik von on beş dakika sonra yorülur. | — Boğuzda en çok balık olan yerler neresidir? — Balık en ziyade Kavâktan, Ye- koyundan hoşlanır. Buralarda çok balık çıkar. Bizce İlerideki sulara ba- Yığın geldiğini nasıl anlarız, bilir mi- siniz? kuşlardan, martılardan... Bir yerde balık oldu mu? beyaz kuşlar braya üşüşürler, Onlar balığın koku- #unu bizden evvel anlarlar, hemen oraya üşüşürler, Biz de onları görün- ce hemen o tarafa koşarız, Sonra bi- zim etrafta bir çok adamlarımız var- dır, Boğazın hemen her iskelesinde. bunlar bir tarafta balık göründü mü? Hemen bize telefon ederler, Biz de oraya koşarız. — Tuttuğunuz balıkları siz kaça satarsınız? Biz şhirde şimdiki hal de uskumruyu 25 - 30 kuruştan ali- yoruz. — Vallahi bizim uskumruyu en fax Ja zamanda kilosundan 10 . 12 kuruş alırız. — Peki balık dışarıda nçden bu ka» dar pahalı? | — Biz balıklarımızı kabzımallara, satarız. Onlar da başkalarına satar, Tabii bu arada flat ta yükselir... — Kabzımalsız satış yapamaz mi- sınız? Neden doğrudan doğruya ba- lıklarınızı piyasaya arzetmiyorsunuz? — Edemeyiz... Çünkü kabzımallar- Ba epey İşimiz vardır. Bir kere onlar her sene bize borç-para verirler. 300 - 400 lira ağ parası. 150 - 200 lira kar yık parası. sonra bizim için çizme, #nuşamba, deri başlık lâzımdır, Bun- Jar hep paraya bakar, Bunların pa- Kasını da bize kabzımallar verir. Bu- Balıkçılar arasında 7 saat.. Bütün Boğaz balıkçıları: Torik bizim velinimetimizdir.,, diyorlar.. Istanbul balıkçıları tuttukları balıkları neden kabzımallara gönderirler ? Bu hafta içinde Arnavudköy ündeki balıkçılık faaliyeti nun İçin biz balığı tuttuk mu doğru kabzımallarımıza göndeririz. Sermayemiz olsaydı tabii kabzımal- — Siz nasıl yaşarsınız? Ne kazanır- sınız? — Bizim işlerimiz hiç belli olmaz. Bir gün bakarsın, toriğin gönlü olur balıkları kovalar, balık karaya vu- rur, Epey kazanırız. Hattâ bir ağa 2000, 3000 kilo balık vurduğu da olur, Böyle büyük balık akınına biz «cu- rum» deriz, Curum olunca bir günde 20 - 25 llra aldığımız olur, Fakat on- dan sonra bakarsın on beş, yirmi gün hiç bir şey olmaz. Yahud balık olur, fakat pek az çıkar, Aylık kazancımız şöyle böyle 50 - 60 lirayı ya geçer, ya geçmez. — Bu mevsimde en yağlı, en lez- getli balık hangisidir? — Uskumru, kefal, levrek... Torik- ler artık çok yağsızlaşmıştır. Uskumru bir buçuk, iki ay daha devam eder, Hem de en yağlı zaman- larında... Sonra şimdi de kılıç başlar dı. Kılıç da iki ay kadar sürer, Bu 86- ne kılıcın çok yağlı olduğu anlaşılı- yor, Ondan sonra da yağsız, çirozluk uskumru başlıyacak... — Siz kendiniz çok balık yer misi- niz? — Yediğimiz hep balıktır: Biz yaz için de tenekelere, tuz içine balık ba- sarız. Yazın onları çıkarır çıkarır, ye Viz. — Balıkçılar balık bol olunca kışın fazla olacağını söylerler... Doğru mu- dur? — Bazan bu sözler doğru çıkar. amma «Balık bol olunca kış fazla olur.» denince akla her türlü balık gelir. Halbuki balıkçılar kışın fazla "olup olmıyacağını kaya balığından kestirirler, Eğer Kaya balığı çok olur- sa güya kış fazla olurmuş derler... — Bu sene kaya nasıl? Çok mu? — Az... Hemdepekaz... H.F, Beneliği 3609, altı ay 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. üren tebeli için Yirmi beş kuruşluk göndermek lâzımdır. pa Zilkade 21 — Kasım 66 8. İmsak Güneş Öğle Ikindi Akşam Yatsı R. 1239 228 TA 048 1200 “im Va, 539 7251222 1447 271 4837 Ydarehane: Beblâli civarı Acımusluk sokak No, 13 Çırçır cinayeti falli nasıl yakalandı? Ihsanı, yanındaki kadın yüzünden öldürdüğünü itiraf etti Nadim olmuş “Gözlerim kör olaydı da bu işleri yapmasaydım, diyor Bundan on beş gün evvel Fatihte, Çırçır mahallesinde bir cinayet işlen- miş, Sanayi mektebi talebesinden on sekiz yaşlarında İhsan isminde bir uğramıştı. Arada geçen kisa bir mü. nazaadan sonra taarruz edenlerden biri bıçağını çekerek İhsanı on yerin- den yaralamak suretile öldürmüştü. İhsan, kanlar içinde bir tarafta du- Türken meçhul şahıslar da savuşup gitmişlerdi. Zabıtanın elinde delil olarak cina- yet yerinde bulunan bir kasketten baş- ka bir şey yoktu. Vaka esnasında mak- tulün yanında bulunan Makbule is. mindeki kadın da mülecawvizleri ta- bileceğini söylemle. bileceğini idi, Bu vaziyet karşısında polisin vazi- fesi cidden müşkülleşmiş, ikinci şube cinayet masası memurları tamamen meçhuller üzerinde yürümek mecbu- sile ablasının malâmatlarına müraca- at edildiği sırada «Hasan İsminde ma- vi gözlü bir gencin son zamanlarda bir kaç defa İhsanın erine gelip onu arâ- dığı ve kendisinin İhsanla İzmirden tanışlağıs hakkında söyledikleri söz- ler polisin hazarı dikkatini celbetmiş- tir, İhsanın ebeveyninin gelişigüzel söy- Jedikleri şu birkaç kelime üzerinde, ilk cinayet tafsilâtını verdiğimiz gün biz de durmuş ve «Mavi gözlü gence in katil olması ihtimalinin kuvvetli bulunduğunu yazmışlık. O zaman «Hasan» ismindeki bu genç aranmış, Sirkecide oteller mın- takasında bir evde oturduğu öğrenil- miş, fakat sorulunca çıktığı bildiri. mişti. «Mavi gözlü genç» bir taraftan ara- nila dursun, cinayet memurlarının tahkikatı sırasında Niyazi ve Hamza isimlerindeki gençlerin, cinayet gece- si bu adamla beraber oldukları öğre- nilmiş ve bunlar yakalanmıştı. Hasan değil, Rifat Bu adamlar, filhakika o gece cinâ- yet esnasında bu mavi gözlü gençle beraber olduklarını, bir kadın mesele- sinden dolayı bu gencin İhsanı öldür. düğü sırada yanında bulunduklarını, fakat korkularından kaçıp gözükme- diklerini beyan etmişler, buna ilâveten de, mavi gözlü gencin isminin «Ha- san» değil, Rifat olduğunu söylemiş. lerdir. Polis; «Rifat» ismi üzerinde dur- muştur. Pilhakika; adam öldürmek- ten 10 seneye mahküm iken askerliği ve hastalığı dolayısile Gümüşsuyu hastanesinde tedavi edildiği bir sıra- da kaçmağa muvaffak olan ve O z&- mandanberi gerek inzibat memurla. rınca, gerek zabıtaca aranan Rifat is- minde bir şahsın mevcut olduğu mey- dana çıkmıştır. Katil nasıl yakalandı? Rifatın evvelce mazbut eşkâli göz- den geçirilinee mavi gözlü olduğu an- laşılmış, bu yeni cinayeti işliyen ve maktul İhsanın ebeveynine kendisini «Hasan» olarak tanıtan mavi gözlü gencin «Rifat. olduğu tahakkuk et- miştir. Bu vaziyet karşısında zabıtaya ge- len kanaat; Rifatın «Hasan. İsmine yazılmış sahte bir nüfus kâğıdı İle ser» besiçe dolaşmakta olduğu idi. İkinci şubenin cinayet masası me- murları on beş gün kadar, geceli gün- düzlü çalıştıktan sonra Rifatın, He. kimoğlu Alipaşa ile, Beyazıt, civarın. da bir iki yere girip çıktığını öğren. mişlerdir. Nihayet evvelki gece, Rifatın Be. yazdın arka sokaklarında bir eve gis receği duyulunca kendisinin yaka. Janması için icap eden tertibat alın. mıştır. Filhakika, memurların İstihbaratı tahakkuk etmiş ve Rifat kollarını saj- Dün yakalanan Rifat laya sallaya, Beyazidın arka sokak- larına daldığı bir sırada kendisini sa- rıveren dört memur, en ufak bir ha- reketine bile meydan vermeden Kıs- kıvrak yakalamışlardır. Rifat cinayeti itiraf ediyor İlk iş olarak bu mavi gözlü, iki hü- viyetli katilin üzeri aranmış, silâh na- mına bir şey bulunmamış, yalnız «Hasan» ismlle kullandığı nüfus kâ- ğıdı ele geçirilmiştir. Yalnız, Rifat yüz eşkâlini değiştir. miş ve mavi gözlerini saklamak için gözüne bir de siyah gözlük takmış bu- Tunuyordu. Rifat derhal emniyet müdürlüğüne getirilerek sorguya çekilmiştir, Katil daha ilk sorgusunda: «Her şeyi anlatacağım!. diye söze başlamış ve maktul İhsanla arkadaş- lığı olduğunu, onun Makbule ismin- deki kadınla tanışlığını öğrenince, kendisinin ayni kadınla tanışmak is- tediğini İhsana açlığını, İhsanın d8 bu kadını kendisine getireceğini va dettiğini, cinayet geecsi İhsana Mak- büle ile beraber rasigelince; onun vermiş olduğu sözü hatırlattığını, İh- sanın bu işe menfi cevap verdiğini, bunun üzerine biraz da sarhoş oldu- Eu için bıçağını çekip onu öldürdü- günü, cinayet yerinde bulunan Kas- ketin kendisine ait olduğunu söyle- miştir. Rifat, dün sabah emniyet direktör» lüğünden adliyeye götürülmüş ve biz- zat müddelumumi B. Hikmet tara fından da dinlenmiştir. Katil, öğleyin tekrar emniyet müdürlüğüne getirii- miş ve geç vakte kadar tahkikat eyra- kı tekemmül ettirilmiştir. Bu çifte cinayet fali mavi gözlü genç dün adliyeden çıkarılarak emni- yet müdürlüğüne getirilirken, resimi- hi çeken fotoğtalçılara mani olmak istemiş; bir arâlık cinayetten neda- met getirerek: — Gözlerim kör olaydı da, bu işle- ri yapamasaydım! demiştir. Katil Rifatın şimdiye kadar bir müddet Galstada bir hamamcndi evinde, bir müddet de Feriköy civarın. da şoför Süleyman adında birinin yâ- nında saklandığı iddin edilmiştir. Bu vakanın tahkikatile meşgul olan müddeitumumi muavini B. Neca. ti Kütükçüoğlu, bu hamamcı ile Süö- leymanın adliyeye getirilip İsticrap edilmeleri içini zabıtaya talimat ver- miştir. Bugün bunların da adliyeye getiril. meleri ve sorguya çekilmeleri muhte. meldir. — R. Hamamda yıkanırken öldü Sultanahmedde Akbıyık civarında oturan Eşref adında biri evvelki geo evinde peynir ve pastırma yedikten sonra o civarda bir hamama gitmiş ve yıkanırken birdenbire hastalana- rak sancılar içinde ölmüştür. Vaka adliyeye bildirilmiş, adliye doktoru B, Salih Hâşim tarafından yapılan mus ayenede Eşrefte zehirlenme alâmet. leri görüldüğünden ölümün hakiki #ebebinin tesbiti için otopsi yapıl mak üzere cesed morga kaldırılmıştığ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: