25 Ocak 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

25 Ocak 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Fransız-Italyan gergin- liği son haddini buldu Fransa ile İlalya arasındaki gerginlik son haddini bulmuştur. İki taraf matbuatı birbirine şiddetle hücum etmektedir. Bu sırada iki devletin nüma- yişkârâne tedbirler alması harbin patlamasını zaruri kılacaktır. Bunun için gerek İtalyan gerek Fransız devlet adamları gerek sözlerinde gerek işlerin- de artik daha ihtiyatkâr davranıyorlar. Fransanın Atlas Okyanus ve Akdeniz donanmalarının şimaN Afrika sularında toplanarak bir ay sürecek manevralara başlaması bidayette İtal- yaya karşı hasmane bir nümyiş ve meydan okuma şeklinde gösterilmişti. Şimdi Fransa hükümeti bu manevraların herhangi suretle İtalyanın aley- hine tevcih edilmiş bir hareket olmadığını salâhiyettar makamlar vasıtası İle ilân etli. Amerikada bir kütüphane büyük şehirlerin sesine ve kokusuna dair vesika topladı hafaza etmekte ve gene Çinli mahal- lesine aid yeni fi- limlerde bu sesler- den istifade edil. mektedir. Dünyanın €n garib kütüphane- si Amerikadadır. Bu kütüphanenin garabeti bildiği- miz kitapları ih- Büyük şehirlerin gürültüsü biribirine katiyen benzemez- miş. Hattâ iki limanda vapurların düdük sesleri bile ay- rı ayrı imiş. Amerikada bir kütüphane bunu nazarı dik. kate alarak başlıca büyük şehirlerin sesine dair vesikalar Fransız harp gemilerinin, ancak müstemlekenin yerli ahalisine Fransanın satvet ve kuvvetini göstermek üzere imali Afrika limanlarına uğrayacağı ve binnenaleyh bu ziyaretlerin sırf dahili politika maksad ve düşüncelerine matuf bulunduğu kaydedilmiştir. Diğer taraftan Fransanın umumi erkânıharbiye reisi general Gamelin İle Bahriye umumi erkânıharbiye reisi amiral Darlan Tulondan şimali Af. rikaya yapacakları teftiş seyahatlerini tehir etmişlerdir. Fransada sol cenabın hükümetin İspanyaya silâh ve mühimmat ve gö- nüllü gitmesi için hudutları açmağa zorlaması Kabineyi daha teenni ile ha- reket etmeğe sevketmiştir. B. Mussolininin, faşist İtalyanın iktasadi zafer günü olan buğday savaşı merasiminde söylediği mutukta faşizmin düşmanlarını alkılsızlıkla itham etmekle iktifa etmesi ve Fransaya meydan okumaması da gerginliğin bir derece gevşemesine yardım etmiştir. Harp tehlikesi el ile tutulacak derece- de kendisini gösterince, devletlerin daha ağır başlı hareket etinelerine se bep olmuştur. AKŞAM Memleketimizdeki Yahudilerin vaziyetlerinde değişiklik yoktur Çankırı mebusu B. Hüseyin Cahid Yalçının bir makalesi B. Hüseyin Cahid Yalçın diyor ki: «Teşkilâtı esasiye kanununun bütün Türk vatandaşlarına ırk ve mezhep farkı olınaksızın temin ettiği haklarla tahmil eylediği va- zifelerde bundan sonra da bir değişiklik olacatına kati- yen ihtima! verilemez. Bunu en kati bir lisanla temin edebilmeğe salâhiyettarım.» Çankırı mebusu B. Hüseyin Cahid Yalçın «Yeni Sabah» gaselesinde «Ya- hudi meselesis başlığı altında bir ma- kale yazmıştır. B. Hüseyin Cahid Yal çın makalesine «Dünyanın bugün meşgul olduğu büyük bir yahudi me- Selesi karşısında bulunuyoruz. Zabi- tada ufak bir yanlışlık son günlerde memleketimizde de bu meseleye dik- kati celbetti. Çarçabuk tashih edilen bu yanlışlığın tevlid ettiği fikirler ta» biatile derhal ortadan kalkmış ise de cihanşlimul yahudi mestlesi hakkın. da birkaç şey söylemenin şu.sıralarda faydasız olmadığı kanaatindeyiz» cümlelerile başladıktan sonra mem leketimizde Türk vatandaşı olan yâ budiler için hiçbir mesele olmadığını Türk cümhuriyeti teşkilâtı esasiyesi. hin Türk vatandaşları arasında din Ve ırk bakımından hiçbir ayrılık tesis etmediğini kaydederek diyor kt: Yahudi Türk vatandaşları için her mektep kapısı açıktır. İstedikleri mes- leklerin kâffesine rahat rahat girebi- lirler, Her memuriyete tayin edilmesi kabildir. Memleketin her tarafında s0- yahat edebilirler; gazete çıkarabilir. ier. Hasılı, Türk irkına ve müslüman dinine mensup büyük kitleden farksız bir halde bu memleketin evlâdı olarak Yaşayabilirler, Bu sözler, bir vaad, bir temenni, bir Bid bir katiyetle şu satırları yazıyo. rum, Ecnebi tabiiyetinde bulunan yahu. dilere gelince: Türkiyede yahudilere karşı umumi ve hususi surette hiçbir düşmanlık hissi mevcut olmadığı için, biz yahudi meselesini sir! insani ba- kımdan gözönünde tutuyoruz. Üni yersitemiz için Avrupadan davet et- miş bulunduğumuz profesörler içinde yahudi ırkına mensup olanların bu. Yunması Türk hudullarının yahudi ukına karşı düşman bir sed halinde kapanmış olmadıklarına bir delil teş- kil eder, Davet ettiğimiz yahudi profesörle- rin Türkiyeyi ikinci bir vatan telâkki ederek gençlik fikri inkişaftına ve memlekette ilmin terakkisine halisa. ne ve fedekârane yardım ettiklerini görmek bizleri kendilerinin - yüksek karakterlerine ve ciddiyetlerine karşı pek müteşekkir bırakmıştır. Esnaf için barınma yurdu Şehrimizdeki bekâr esnaf için bir Barınma yurdu teşkili kararlaştırık mişti. Barınma yurdunun, cemiyet» ler bütçelerinden pârâ toplanması suretile kurulması muvafık görül mektedir. Yurdun tesisi için 5000 li- ra lâzımdır. Bu para, 34 esnaf cemi- Baya ve hedef değildir. Bugünün ha- kikatleridirler. O derecede ki eğer on tada cihanşümul bir yahudi meselesi bİmasa idi ve bu meselenin tevlid et tiği endişeler dolayısile bazı tereddüt. der husule gelmemiş bulunsa idi, bun. ların böyle sayılıp dökülmesi mana. 8i telâkki olunabilirdi. lik husule geleceğine de katiyen İhtimal verilemez. Böyle bir endişe İçin Türk vatandaşlarından hiçbir İerdin kalbinde bir şey yoktur. Bunu en kati birlisanile temin *debilmeğe salâhiyettarım. Bu sözleri Yalnız kendi mülâhaza ve düşüncem görüş ve kanaatim eseri olarak İemiyorum, Ankarada yüksek ve iyettar devlet adamlarumızın te- Milkkilerinin ve noktal nazarlarının likte Adliyeye verilen Mustafa, dün asliye dördüncü cela mahkemesinde muhakeme altına alınırak tevkif edil izi : Mir EL tiva etmeyip man- zara, koku ve sesi gösteren, (bildi ren vesaikten mü- teşekkil olmasıdır. Bu garip kütüp- hane Hollivudda Warner biraderlerin stüdyolarında bulunuyor. Amerikânm bütün şehirlerinin ve müttehid Amerika hükümetleri hu- dudu haricindeki bellibaşlı şehirle. rin kendilerine mahsus gürültü ve sesleri, kokuları ve manzaraları bu müessesede toplanmış ve tasnif edil. miştir. Gerek Hollivuddaki - filim müesse- seleri, gerek Amerikada ve hariçteki filim şirketleri her hangi şehrin ken- disine mahsus sesini, kokusunu Ye görünüşünü sahih Bir surette öğren- mek ve bundan İstifade etmek ister- se Ytimada şayan olan bu kütüpha. neye müracaat ediyör. Meselâ Amerikanın en büyük ve bütün dünyanın ikici büyük şehri Neryorkun sesi vesikâsında en bü- yük translatlantiklerden, en küçük istimbotlara kadar rıhtımlarında v6 doklarında bulunan vapurların muh» telif, ince ve kalın düdük sesleri tesbit edilmiş bulunuyor. Atlas Okyanusu sahilinde bulu. nan Nevyork bir liman olmâkla be raber buradaki vapurların “düdük sesleri, Amerikanın Büyük; Okyanus sahilindeki eni büyük'sehtt Sari Prai- sisko limahnındaki düdük seslerinden çok farklı bulunmakta imiş. Atlas Okyanusu Yapurlarının dü- dük sesleri daha derin ve tizmiş. Her iki limanda uzun müddet otu- ran adamlar bu düdük sesleri farki- nı iyice sezmekte imişler, Binaenaleyh Sân Fransiskoya sid bir sesli filimde Nevyorktaki vapur- ların düdük sesleri kullanılarak ol. sa Amerikalıların çoğu falso olduğu- Eminönü meydanı Mısır çarşısı sırasındaki bö- rekçi dükkânı yıktırılıyor Eminönü istimlâk sahasında Balık- pazarı caddesinden Mısır çarşısına giderken pol tarafta aktar, manav Gükkünları ve bir börekçi firini var- dır. Bunlar da yıktırılacaktır, Börek- çi fırınının İstimlâki bitmiştir. Diğer- lerinin de bitmek üzeredir. Börekçi fırinı ile yanındaki Yeni- cami avlusunun Kapısı bugünlerde yıktırılacak, bu suretle burası geniş- Hyecektir. Diğer birkaç dükkün da yıktırılmen Köprüden Eminönüne geçen nakil vasıtaları Balıkpazarı caddesi yolile ve Yenicami arkasın. dan İş bankasının önüne çıkacaktır, Yenicami kemeri münhasıran yaya- lara tahsis edilecektir, Eminönü hanının yiktırılması ikin- ci defa münakasaya konulmuştur. Ayın yirmi yedisinde bir müteahhide İhale edilecektir. Kımlay Eminönü şubesinin bulunduğu binanın istim- lâk muamelesi de tamamlanmıştır. Belediye muhasebesindeki tahkikat neticelendi Sabık belediye muhasebecisi B. Ke- mal ve sabık Fatih belediye muhase- becisi B. Enver hakkında belediye müfettişlerinin bir müddettenberi yaptıkları tahkikat tamamlanmıştır. Müfettişler verdikleri raporda B. Ke- mal ve B. Enverin lüzumu muhakemg- lerini istemişlerdir. vilâyet idare heyeti B. Kemal ve B. Enver hakkındaki tahkikat fezlekesini tetkik ederek haklarında lüzum veyâ süresi eananalıide toplamıştır. Ayni zamanda bit edilmiştir. Ki nun derhal farkına varmakta imişler, Bunun için film stüdyoları çevirecekleri filimin mevzuu cereyan ettiği şehre göre ayrı ayrı sesler te- min etmek mecburiyetindedirler. Bu ihtiyacı da zikri geçen kütüphaneden temin etmektedirler, Kütüphanenin 865, koku ve man- zara almak için cihanşumül teşkilâtı vardır. Mesleâ Nevyorkun Blackweli İsland adasında sesleri tesbit etme- ge mahsus bir fenni istasyonu var. dır, Çünkü Nevyork limanında öten bilcümle büyük ve küçük vapurların düdük sesleri mutlaka bu adanın sırtlarına aksetmektedir. Nevyorkun sokak ve caddelerine ald ses vesikası da başka Amerikan beldelerine benzemez. Çünkü Nev. york Babil kulesi gibi bütün dünya dillerinin konuşulduğu bir şehir ol. duğundan caddelerinde insarın ku- lağın türlü türlü sesler aksetmekte- dir. Bundan başka Nevyorkun sey- yar satıcıları kendilerine mahsus ge- rib seslerle sattıkları malı medheder- ler. Neryorkun çocukları bile oynar- ken hususi bir sesle bağırmakta imişler, San Fransiskonun da kendisine mahsus sesleri vardır. Meselâ kablo bu şehirlerin kokuları da tes- bilhassa filim şirketleri is- Kütüphanedeki kayıdlara ve mah- fuzata göre Ameri- kanın en gürültü- lü şehri Şikagodur. İnip kalkan köp- rülerin çıkardığı sesler ve Mişigan bulvarından esen sert rüzgirlana uğultusu ve hattâ çok keskin olan ve çok sik öttürülen polis düdükleri Amerikanın başka hiç bir beldesinde duyulmamaktadır. Avrupa beldelerinden Parisin her türlü sesi zaptedilmiştir. Paris tak- silerinin sesleri kendisine mahsus- tur. Pariste bir müddet bulunan bir adam bu şehrin filimlerde işililen sesleri doğru olup olmadığını derhal farkeder. Parisin büyük kiliselerinin aza- metli ve her şeyi bastıran çan sesleri ve lokomotif sesleri de işitilmektedir. Büyük Okyanustaki Havay ada- sı İlmanının hususi bir sesi vardır. Her gelen vapur Havay gitarları or- kestraları İle karşılanır. Hangi filim idaresi bu sesleri almak için bu uzak adaya büyük masraflar yapıp adam gönderecek? Kütüphane mutedil bir fiatle bu sesleri mükemmel olarak temin ediyor. Amerikan şehirlerinden en sessiz ve sakin olanı paytaht Vaşinglon- dur. Burada herkes sokaklarda Âde- ta parmak üzerinde gezer. Caddeler- d9 yüksek sesle konuşulmaz. Yalnız Amerika parlâmentosu olan kongro- de adamakıllı ses ve gürültü vardır. Cenubdaki Orlean şehrinin hu- Susi sesi, iskelede pamuk balyaları- nı nâkleden zenci hamalların savur- dukları küfürlerdir. Bu küfürlere arasıra coşkun şarkılar da karışır. Hollivudun d& hususi sesi vardır. Burada herkes yüksek ökçesi ile as- İnit üzerine sert basarak caka ya- par. Loş Amceles büyük bir şehir oldu- ğu halde bir köy gibi cansızdır. — F. arabalarının sesleri misli dünyanın bir yerinde işitilmemektedir. Nevyor- kun zenci mahallesinden gece gün- düz afaka çıkan yaygara ve ahenk San Frasiskonun Çinli mahallesin. den eksik olmyıan garib ses ve gü- rültülere hiç benzememektedir, Kütüphane idaresi Betlte Davis'in ük filimleri için San Fransisko Çinli mahallesinin hususi seslerini zaptetmişti. Şimdi bu vesikaları mu- GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Memleketimizde sık sık avlanan bir hayvan: “Panter z Pars,, madığı gibi, Afriakada da yoktur. Hülâsa panter, Cezairden Kap'a, Suriyeden Amur'a, Kore'ye ve Cava- ya kadar çok geniş bir sahade mev- cuftur. Bu hayvan, iri bir kedi gibi- dâir. Zemini sarı olan postu, sırt v6 kenarlarda ebrülu, pembe ve siyah beneklidir. Bu cins baz: hayvanlar tamamile siyah gibidirler. Benekleri muare kumaşlarda olduğu tarzda görünür, du: Diyarbakır taraflarında köy- Jüler tarla kenarında yatan bir pan- ter görerek «Bu acaib hayvan nedir?» diye üstüne taş atmışlar, hücuma uğ- ramışlar, Kuş adasından da: «Avcılar burada iki kaplan vurdu diye yazıl- azetemizde geçen gün yazılıyor- İ dı. Halbuki neşredilen resim gene panterdir; eskiden pars dediğimiz hayvandır. Bunların memleketimizde çok ol- duğu, son zamanlarda biribiri ardın- ca gelen haber ve resimlerden de an- Jaşılmaktadır. Ancak, halk, isimleri- ne #kaplans diyor, Kaplanın evsafını geçenlerde bir gün yazdık. Parsınki- ler ise şöyledir: İlim dilinde «Leopardus pardus» dcnen pars yahud panterin türlü &irisleri vardır. #Leopardus antiguorumş Cenubi Hind ve Seylânda bulunur, <Leopar- dus verlegatus» Hindi Çini'de, Cavada ve Sumatra'da. «Leopardus fontas nitri> Şimali Çinde ve Kore'de, <Leo- pardus “Tu'İlanus» Suriyede ve İran. da, Türkiyede bulunan cinsin, bu 80- Buncusu olduğu anlaşılıyor. Panter Afrikada da vardır, Bu kr tanın gerbinde panterden hafifçe âyrılan bir cins mevcuddur Kİ, buna #ilm dilinde «Leopardüs T#opardus» denmekte, konuşma dilinde ise, kısa- ca <eleoparş ismi kulanılmaktadır. Hakilkt kanlan hieim #avafinmin (Cenubu Şarki Asyada yaşıyanlar böyledir.) Panterlerin, karnı, ve ayak- larının iç kısımları beyazımsıdır. Bu hayvan çok kuvvetli, cesur, vahşi ve çeviktir, Bütün hayvanlara, hattâ in- sanlara saldırır. Kaplan ancak sıkış- tırıldığı zaman ağaca çıktığı halde, pars, dallara tırmanmağı iliyad edin» miştir, Ağaçların üstünde sinerek pu- su kurar, Bazı kıtalarda hakiki bir Afet haline gölmiştir. Köylülerin pan ter çokluğu yüzünden köylerini terk» ettikleri görülür. Panterin avıda tehlikeliğir. Dişisi, bir seferde üç dört yavruyu dünyaya getirir. Erkek, yavrulara slâkalanmaz. Bunlar, tek yaşıyan hayvanlardır; fakat ayni av sabasi Üzerinde bir çoklarına birden rastla- nur, Diri tutulan panterler sinsileşirlerp muhafızları için tehlikelidirler. Post lar güzel olmakla beraber, kısa tüy Wi olduğundan yüksek fiatte değildin,

Bu sayıdan diğer sayfalar: