5 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

5 Şubat 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Taklit etmemek inadı Arada sırada ahbab evlerinde top- Janırız, Yine böyle birleşmiş, dereden tepeden. konuşuyorduk. Söz döndü dolaşta, nimune köylerine intikal etti. — Her vilâyelte, en işlek yerde bunlardan birer tane yapılmalıdır. Oradan geçenler çürür ve taklit eder. Bu basmakalıp. fikir ortaya atılin. <a, köylüyü daha iyi görmüş, tanımış olanlar itirazlarda bulundular, mu talğalar yürültüler.. Bir kaç fikri hülâsa edeyim: — Merzifondan geçiyordum. Ora- nın Amerikan kolejine uğradım, Bir muallim şöyle dedi: cUzun yıllardır buradayız. Binalarımızı, muhitte mey- cut uslübu modernleştirerek, makül- Teştirerek, pratikleştirerek ve fenni- Ieştirerek yaptık, Maksadımız. nümüu- ne olmaktı. Fakat çeyrek asırlardan- beri, hiç kimse hiç birşeyimizi taklit etmedi, Bu nasıl izah edilir?» Ben, mahut eski tefsir yolunu tuttum: Şehirlinin modası, köylüye müessir olmaz. Şehirli ve bahusus yabancı ne yaparsa yapsın, onun âdetleri, ana- neleri zeytinyağla su gibi köylünün- küne karışmaz. Zira asırlardanberi #nanelerini kurmuş olan o insanlar, kendilerini türedi şehirlerin halkın- dan ayrı tutarlar... Hele nümüneler Sadece «şehirli» değil de cayrı millet- ten, ayrı dinden» olanlar tarafından Bösterilirse, taklit ettirebilmek bis bütün imkânsızlaşır... Yalnız bizde değil, bütün diğer memleketlerde aynı misallerin binlrir tanesini bulu- ruz. — Fakat yine-de köylüye müessir oimak için yollar aramalı... Meselâ © yerin iptidai maddelerile en makül şekilde yapılmış evlerden mürekkep bir köy, niçin ebediyen taklit edilme- meğe mahküm kalsın?.. Bahusus, | orası umum muntaka için âdetâ bir | mektep halinde kullanılırsa... Meselâ, | her köyün eğitmen: tipindeki en iyi silesi, burada bir müddet oturtulur, kendisine nazari ve pratik bilgiler verilir... Sonra yerlerine başkaları ge- tirilir... — Taklit sanatkâr için (ena şeydir amma, köylülere taklitçi ruhu aşıla- mak kadar faydalı birşey tasavvur eimiyorum.. Böyle konuşulduğu sırada, biraz musluk başına gitmek üzere odadan Ayrıldım. Eski ahşap, alaturka bir ©vdi burasi. Müsluğu açtım, taşa vuran su üstüme sıçrıyor. Elekirik lâmbası da: öyle kötü yerdeki; en Mizumlu. yerlere ışık gitmiyor... Elimi sabunlamış, ağzımı çulkalamıştım, Yüzümde sabun kalmış mı diye bak- mak istedim. Bir yerde oyna yok. Kendi kendime Şöyle düşündüm: — Şu evin sahibi münevver “bir zattır. Ahbablarının ekserisi yeni aparlımanlarda oturur. Sık sık gidip onlarla görüşüyor, Haydi diyelim ki, mermer taşm yerini değiştirip yahut musluğu deliğin şekline uydurup su sıçramayacak o tarzda değişiklikler yapmak güç iş, masraflı... Şu elektrik lâmbasının yeri de mi ona batmıyor?. Hele şurada bir aynanın asılı durma- Sa Nasıl oluyor da makul, muvafık müş te taklid etmemiş. Mübarek; yerin karşısına Dir tamecik asmak ekserimizin aklına gelmiyor... Göte. nekten, ötedenberi bellenenden ay- rilamıyoruz... Bir de «Köylü iyi şeyi görüyor dx niçin taklit etmiyor!» deriz... Kendimiz, köylüden daha Jazla tenkidi hakediyoruz!... Elini makineye kaptırdı Vefada Karamürsel fabrikasında zalışan Mustafa, elini makineye kap- Sirkeci meydanı . Meydanın imarı .. . . için yeni direk- . “ğe tifler verildi Sirkeci meydanının âçılması ame liyesine hız verilmiştir. Nafia Vekâle. ti bu hususta alâkadarlara yeniden direktifler vererek mevcud plân dahi- linde Sirkecinin mümkün olduğu ka- dar kısa zamanda imar edilmesini em- retmiştir. Bu hususta belediye ile ya- plan temaslar da iyi neticeler vers miştir. Bavliyö peronu inşaatı tamamen bi- tirilmiş olduğu için bu yeni binanın önündeki küçük meydan, tramvay caddesi tarafındaki binaların istimlâk ve yıkılması suretile genişletilecektir. İstimlâk sahası, Çafalcaya kalkan oto» büslerin tevakkuf yerinden Sirkecide işaret memurunun bulunduğu dört yol ağzına kadar uzandığından istim- Jâklen sonra cadde birkaç metre'daha genişliyecek ve burada yayalara mah- suş kaldırım da tevsi edilecektir. İleri. de, dört yal ağzından itibaren sahile kadar uzanan cadde de genişletilecek ve asfalta tahvil olunacaktır, Sirkeci tren istasyonu binasının de- niz cephesindeki sahaya yapılması ka» rarlâştınlan park, beri taraftaki isi lâk işlerinden daha önce meydana gö- tirilecektir. Galatada bir fabrikada çalışan Yorgi, su şişesile sokakta. iken ayağı taşa takılarak düşmüş, ko- luna batan cam parçasile yarlanmış» tar. Esnafın dilekleri Umumi beyet toplantıları yarmdan sonra başlıyor Esnaf cemi; idare heyetleri bütün esnafın derd ve dileklerile ya» kından alâkadar olarak açtıkları an- kete cevap toplamışlar ve biter rapor hazırlamışlardır. Cemiyetlerin idare heyetleri tara- fındaz hâzırlanan raporlar, yarın umumi heyetlere arzedilecektir; Kâ- nunusani için cemiyetlerin umumi heyetleri senelik içtimna davet edil- miş, faka ekseriyet. olmadığından, umumi heyet toplantıları şubat ayır na talik edilmiştir. Araya bayram girdiğinden, sene lik toplantılara ancak yarından itiba- ren başlanabilecektir. Umumi heyet- lerde görüşülecek mevzuların. başın- da esnafın derd ve dilekleri meselesi gelmektedir. En küçük ve basi dilek- ler de münakaşa edilecek, fakat ilk önçe en mühimlerinin haline çalışı- Tacaktır. Sahin sinema biltleri Açık göz bir balıkçı yakayı ele verdi Zabıta, dün bir sineme bileti sah- tekârlığı işine el koymuştur. Sahte olarak yapılan biletlerin kul- Janıldığı yer, Şehzadebaşında bir si- nemadır, Son günlerde sinemalara olan rağ- beti göten açıkgöz bir balıkçı, mev- zuubahs sinemanın ismile, bir takım muhayyel seri numaralarmı ihtiva eden biletler bastırmış ve bunları önü ne gelene ucuz ucuz satmıştır, İşte dün bu biletler, sinemaya ar- gedildiği sırada memurlar, işin farkı- na vararak zabıtaya başvurmuşlar ve bu sahte biletleri kullananları derhal yakalatmışlardır. Bunlar, sorguya çekilince, biletleri, Çemberlitaşta Vezirhannda oturan bir balıkçıdan aldıklarını söylemişler; bunun üzerine, balıkçının Vezirha- rında oturduğu odaya girilerek araşs tırma yapılmış ve basılmış birçok sah- te bilet bulunmuştur. Sahte: biletler müsadere edilmiş, balıkçı: Kirkor ya» Bu mesaje her zaman seksen ku- ruşa yakın tutar. Fakat taksimet- rede bir bozukluk varmış. Saat otuz altıda takıp kaldı, İndiğimiz zaman, şoföre bir 1: ra verdim. Üstünü hemen benim» sedi, — Buna hakkınız yok! »- de- dim; - Çünkü aynı mesafeyi her zaman katederim, Saatiniz bozuk» sz kabahat benim mi? Şoför, «sen» hifabile; bir müş- teriye karşı caiz olmıyan ve hele şehrin umumi hizmetinde çali- şanlara yakışmıyacak şekilde bes nimle konuştu. Mesele on beş yirmi kuruş işi değil, hini hacette insan daha fazlasını bahşiş diye de veriyor; jakat sinirlendirici bir hal! Poli- 4e vaziyeli tesbit ellirmek iste- dimie de civarda memur bula madın. Ancak mahalleden iki kişi şahiddir. Seyrüsefer eskiden bu gibi şi kâyetlerie alâkadar olurdu, sim» di.de olacağını umarım, Taksinin numarası iki bin; seksen alt (2086) der. Şoför gençten, esmer, kısaca boylu idi, (Şikâyetçinin hüviyeti ve adresi matbaamızda mahfuzdur.) Bekçiyi dövenler Muzaffer sekiz gün hapis cezasına mahküm oldu Bayram günü Kocamustafapaşada çocuklara kumar oynatmak ve mahal- le bekçisini dövmekten maznun iki ki- $i yakalanarak dün asliye dördüncü ceza. mahkemesinde muhakeme edil mişlerdir. Vaka şöyle olmuştur: Kocamusta- fapaşa bekçisi İbrahim bayram yerin- de dolaşırken Mehmed adında birinin orada bir portakal sandığının üzerin- de çocuklara zarla kumar oynatmakta; olduğunu görmüş, yanlarına sokul- yaşta. ! Mehmed, bekçi İbrahimin geldiğini görünce derhal zarları cebine koyup sandığın kapağını açmış ve portakal satmağa bâşlamıştır. Bekçi İbrahim zarları almak isteyince Mehmedle ara. larında kavga çıkmış, bekçi portakal sandığının üzerindeki tahtaları kır- Bu esnada o civardâ bulunan ku- mek suçundan mahkemeye verilmiş- lerdir. Dün asliye dördüncü ceza mahke. mesinde yapılan muhakeme nelicesin- de bunlardan Muzafferin vazife halin» de bekçi İbrahimi dövdüğü sabit oldu- Zundan otuz beş gün hapsine: karar verilmiştir. Fakat bekçinin de sandık tahtalarını kırması Muzaffer hakkın. da esbabı muhâffife addedilerek ceza» #i sekiz güne indirilmiştir. İbrahimin suçu sabit görülemediğinden beraeti. ne karar verilmiştir. Kumarcı Mehmed hakkında da kumar oynatmak suçun- dan dolayı ayca takibata girişilmiş. tir, Mangala düşen çocuk Şehremininde Uzunyusufta oturan bahçıvan Kenanın beş yaşmdaki ço- cuğu Haydar, ınangala düşmüş, muh- telif yerlerinden yandığı cihetle has- taneye yatırılmıştır. 3 ayda bir tekrar edilen Daimifotograf müsabakamıza alt tafsilât Tramvay ve Tünel Metro haninın tesellümü 2 güne Metro hanının tesellümü bir iki gü- ne kadar ikmal edilecektir. Bu husus- taki formalitenin yarın ikmali kuvvet- le muhtemeldir. Pazar olmasına rağ» men komisyon bugün de devri teslim işine devam edecektir. Çünkü 27 şu- bat 939 salı gününe kadar tesellüm: işi tamamen ikmal edilmiş ve bu iki şirketle deher türlü alâka kesilmiş bulunacaktır. Tramvay ve tünel şirketlerinin şim» dilik «Tramvay ve Tünel idaresi» na» mile Nafia Vekâletine bağlı olarak idaresi münasip görülmekte ise de bu hususta Benüz kati bir karar verilme- miştir. Nafıa vekâleti bu iki şirketin nasıl idare edilmesinin daha muvafık olacağını tedkik etmektedir. Vekâlet iki şekil üzerinde tedkikat yapmakta. dır: 1 — Her iki şirketin, elektrik işleri idaresi umum müdürlüğüne bağlan- mas 2 — Vekülete bağlı müstakil bir müs dürlük ihdasile «Tramvay ve Tünel idaresir namı altında birleştirilmesi... Vekâlet bu hususta nihai kararını yakında verecektir. e Esnaf hastanesi bina aranıyor Esnaf hastanesinin ihtiyaçları ve bilhassa esnafa bir hastane binası sa» tın alınması meselelerini tedkik ve hal için kurulan komisyon, fik toplantı- sını yarın Ceğaloğlundaki Esnaf ce miyetleri bainasında yaparak çaliş- malara başlıyacaktır. Sahibi, iki misli fiat islediğinden, Şimdiki hastane binasının satın alın- masından sarfinazar etmek mecbu- riyeti hasıl olmuştur. Münasip bir bi- na satın alınmca, bu bina tahliye edilecektir. Şimdiki bina ihtiyacı tamamile kar» şılamadığından, inşaata. pek elverişli olan bahçesine paviyonlar Hâvesile” tevsii münasip görülmüştü. Bu. bina salın alinmışacağına göre, bufikir- derde sarfinazar edilmiş ve" yemi iy» şaata lüzum bırakmaksızın, şimdi- kinden daha büyük bir bina bulun ması kararlaştırılmıştır.- Bu suretle inşaat masrafına da lüzum kalmamış olacaktır. İmpeks şirketi ve Satin binası tahkikatı Müfettişler yarın tahkikat geçirecekler İmpeks şirketi meselesile Denizban- kın 250,000 liraya satın aldığı «Satles- nin Fındıklıdaki elektrik sergisi bina- | sı hüdisesini tedkik ve tahkik için gelen Maliye ve İktisad Ve- kâletleri müfettişleri yarın Denizbank» ta toplanarak şimdiye kadar yapılmış olan tahkikatı gözden geçirecekler- dir, İmpeks şirketi meselesinin adli cep- hesi bitmiş gibidir. Tahkikat evrakı bugünlerde tekemmül ettirilecektir. «Batlesnin Findıkldaki binası da pek yakında istimlâk yolie 106,000 liraya Denizbanktan satın alınacak- tır. Elektrik işleri idaresi umum mü- dürlüğü bu husustaki kanuni forma ii ei ii mai Bayram da böyle geçti! Kurban Bayramının, lâtif bir bahar sabahile başlıyan ilk günü pek neşeli geçti. Kadıköyünde Mısırhoğlu bay- ram yeri, Kadirganın Cinci meydanı, Beşiktaşta Köyiçi meydanı, Şehremi- ninde Saray meydanı, Karagümrük, Fındıklı, Kasımpaşa, Ayvansaray bay» aria doldu. Ath karıncalar, kayık sa- gil, Geç olur amma, temiz olur. Hakikaten de dostumun dediği çık- tı. Hava, ilk gün akşama kadar bizi aldattıktan sonra gece birdenbire ge- mi azıya aldı, Acı acı uğuldıyan kor- kunç rüzgâr, sürekli yağmur ve niha- yet kar, kurban Kanlarını değil, wo kaklardaki insanları bile silip süpür- dü. Bir gün evvel Karınca yuvası gibi kaynaşan bayram yerleri ertesi sabah ıssız Sibirya çöllerine döndü. Bayramın birinci gününü istirahat. le geçirip ikinci gün €ş, dost ziyareti- ne hazırlananlar, puslu pencereleri- nin ardından melâl, mahzun sokak- keman, bir tef, bir de sözüm ona ha- nende oturtup ince saz takımları kur. dular. Gece yarılarına kadar buralar da dolup boşaldı. İçkili gazinolar, birahaneler, sokuk aralarındaki koltuk meyhaneleri de üç gün kapı arkalarına kadar doldu. Hava bozarsa bozsum. Cebinde para olduktan sonra İstanbulda eğlence kıt- lığı yok ya! Yelâkin, havanın bütün hiddeti, Şiddeti de sadece bayram içinmiş, Nas- reddin hocanın: «Yorgan gitti, kavga bitti. dediği gibi, bu defa da, bayram gitti, fırtına bitti. Dünkü, günlük, gü- neşlik, sünbüli hava hepsini umuttur. du. Cemal Refik s10AAAA00AAAEAAAAAAAAAAAAAANAEAAA AREA Ziraat Vekili bu akşam Ankaraya dönüyor © o Şehrimizde bulunan Ziraat Vekili 'B. Mühilis Erkmen bu akşamki trenle Üniversitede Sömetr tatili Sömestr tatili münasebetile kapa- nan Üniversitenin muhtelif Takürtele- Tİ yarın sabahtan ifibaren açılmaği başlanacaktır. Halkevi balosu Halkevleri balosu bu sene de 26 şu- 'batta Porapalasta verilecektir, Bu iti- barla balo komitesi dün Partide top Tanmış, balo Mazırlıklarile meşgul ol. muştur. Emniyet umum müdürü Bir müdâettenberi şehrimizde bu- Yunan Emniyet umum müdürü B, Şükrü Sökmensüer bu sabah Anka- raya avdet etmiştir. Keserle parmağını kesti Şişlide oturan Yani, dün odun ya- rarken, keserle başparmağını kesmiş, tedavi için Etfal hastanesine yatırıl» yaşlar, Hamamda düşerek yaralandi Balıklı Rum hastanesi hastabakıcı larından bayan Teodora, Sirkecide Hocapaşa hamamında yıkanmakta iken ayağı kayarak düşmüş, tehlikeli sureite yaralandığı cihetle hastaneye kaldırılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: