10 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

10 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Ispanyada son vaziyet İspanya meselesinin sonu gelmek üzeredir. Bunu bütün dünya yakın bir alâka ile bekliyor. Çünkü İtalya Akdenizde geniş mikyasta yeni bir si- yasi ve askeri faaliyete başlamak için general Franconun bütün İspanyada tamamile ve mutlak surette hâkim olmasını bekliyor. Söylendiğine göre şimdiye kadar yalmız İtalyan matbuatı ve mebusları tarafından gayri resmi olarak ileri sürülen İtalyanın kati taleplerini resmi ağız ile bütün dünyaya ilân etmek için B. Mussolini de İspanya meselesinin sonumu - beklemekte | İ r. | imiş, Zaten B. Mussolini İngiliz Başvekili Chamberlaine her şeyden evvel İspanya meselesinin sonunu beklediğini ve ancak bundan sonra Fransa- eklerini tayin edeceğini beyan etmişti, İspanya meselesinin sonu da kendisini pek bekletmiyecek görünüyor. Çünkü Katalonyanın merkezi cümhuriyet taraftarları arasmda peyda dan istiy Barselonun sukutundan sonra olan lefrika günden güne büyümüştü. Evvelâ Cümhurreisi Azana ile Başvekil Negrin arasmda ihtilâf çıkmıştı. Cümhurreisi İspanyol cümhuri- yeti, davası artık tamamile kaybedildiğini ve mukavemete devam etmek beyhude olduğunu Fransa hududuna girer girmez istifa etmişti, Fransa İle İngiltere general Frankonun teşkilâtını İspanyanın yegâne meşru hükümeti olduğunu tanıdıktan sonra Negrin ve arkadaşları muvak- kat Cümhurreisi seçilen Kortes relsi Borrlo'yu Madride gitmek için zorlamış- lardı. Buna muvaffak olamayınca kendileri Madride gitmişler ve idare ve &skeri işlerin daha ziyade komünistlerin elinde bulunmasından istifade ederek burada bir hükümet kurmuşlardır. Bu defa cephedeki kurmandanlar vaktile Katalonyada olduğu gibi şimdi de Orta İspanyada komünistlerin hâkimiyeti tamamile ellerine almak İste- melerine karşı ayaklanmışlar ve münhasıran komünist anasırdan teşekkül eden hükümeti iskat edip kaçmağa mecbur ettikten sonra komitesi namile yeni bir hükümet kurmuşlardır. Komünistler hariçte bıra- kıldığı için bu askeri hükümete karşı da komünist alayları isyan etmişlerdir. Bu suretle merkezi İspanyadaki eski İspanyol hükümeti ordusunun cephesi önden ve arkadan iki ateş arasında klmıştır. Komünist alaylarının künetini elinde bulunduran komünistlerin hâkimiyeti tamamile bertaraf olacaktır. , Malümdur ki İtalya ile Almanya; İspanyadaki cümhuriyet hükümeti- ni hakikatte Moskovanın emrine tabi bir komünist idaresi sayarak mil liyetçi davasında bulunan Frankoya yardım etmişlerdi. İspariyada okomü- nistlerin uzaklaşlırılması ile harleln müdahalesi dayasına da yer my KŞAM Uİntransigeant gazetesi yazıyor: Bay Löbrön İle Yunan kralı yeni bir anlaşmayı resmen imza ettiler. On üç mâddeden ibaret olan bu anlaşmanın bazı maddelerini neşre- diyoruz; — Yunanistan ve Fransa yüksek tahsil müesseseleri profesörleri ara- mda becayişler yapılacak. — Fransa bakaloryalarında Yu. nanca kabul edilecek. — Fransada lise tahsilini bitirmiş Pipo müsabakası Belçikanın Mönen şehri pipo tir- |-lu piposunu bir saat, sekiz dakika, yakileri ile meşhurdur. Her sene pi- | otuz üç saniyede bitirdi. İkinciliği B. po tiryakileri arasında mukavemet | ye. Hayrbez kazandı, elli beş dakika- müsabakaları yapılır. Bu sene iki gram tütünü en uzun zamanda İç- mek için bir müsabâka yapıldı. Bay Leon Botüj Kullan sonra, geri ver!. Son zamanlarda Holüivutta da yeni | bir oyun çıktı; ancak bunu sinema artistleri oynamayor. Oyunun adı «Kullan, sonra geri ver» dir. Yeni bir filim çevirecek olan artist- lerden birine, filimde iyice görünme- $i şartile bir şey gönderiyorsunuz, me- selâ bir mendil, bir eşarp, bir çanda... Artist gönderdiğiniz - eşyayı kullanıyor sonra size iade ediyor, Kapı tokmaklarını çalıp hur- dacıya satan iki çocuk yakalandı Polis, dün, biri on iki, diğeri on yaş- larında iki çocuğu yakalayıp mahke- meye vermiştir. On iki yaşındaki Pilâton ismindeki Rum çocuğu ile on yaşlarındaki Hayrullah, Şişlide Hanımoğlu sokağındaki bazı evlerin kapı tokmaklarını kopanp aşırarak bir hurdacıya satmışlardır. Polis, bu iki hırsız çocuğu cürmü- meşhud halinde yakalamağa muvaf- fak olmuştur. Her ikisi hakkındaki tahkikat derinleştirilmekteğir. Para yüzünden kavga Kumkapıda motörcü Remzi ile ba- İ lıkçı Mustafa bir para meselesinden kavga etmişler, Remzi surahi ile Mustafanın başını yarmığtır. Polis, yaralıyı tedavi alına almış olup, yaralayan aranmaktadır, n, İki gram tütün do- “a re Fransa Yunanista filimde | İ rit sokağında oturan Sabrinin üç te- söylemiş ve nihayet milli müdafaa n dostluğu olanlar Yunanistan kabul edilecek. — Yunanistanda tahsilini bititen Fransızlarla, Fransada tahsillerini bi- tiren Yunanlıların diplomaları tah- sillerini kendi memleketlerinde bitir- | mişler gibi kabul olunacak. i — İki memleketin radyo istasyon- | ları iki memleketin tarihi, sanatı hakkında sık sık konferanslar yapa- caktır, — İki memleketin neşriyatı vergi. den muaf tutulacaktır. üniversitelerine | da bitirdi. En acele eden de on ikin- | ci müsabıktı, o iki gram tütünü yir- mi üç dakikada kül etmişti. siz de salonunuzdaki bir camekânda bu eşyayi üstüne eliket yapıştırıp | teşhir ediyorsunuz. Şöyle ki: «Klark Gablin piposu... Con Krav- fordun çantası... Rober Taylorun ka- / ilemi... Mirna Lorun takunyası...? Bu oyun Holüivulta da çok rağbet gördü. Şimdi dükkânlarda filimler. de yarıyacak eşyalar satılıyor. Araba hırsızı yakalandı Falk isminde biri, Taksimde Uta- kerlekli bir arabasını aşırıp kaçarken yakalanmış, polis tarafamdan mah- , Eemeve verilmiştir, İzmirde yeni yollar yapılıyor İzmir (Akşam) — Valimiz B. Fazlı İ ri 1006 senesi muharreminde) İ caminin temelini attırmıştır. Mimar Amerikanın Avrupaya görünmiyen siması i Bir tek şehrin muhitinde halkın yardımıyle gesi yersizdir; zira Yeni Cami tamir New - York Mart Bir iki hafta evvel Nevyorkta bir kaç ecnebi gazeteci ile Amerikadan bahsediyonduk, Amerikaya gelen her ecnebinin ilk işi kusur aramaktır. Hazır bulunanlardan her biri, gözü- ne çarpan kusurları saydı, döktü. Tenkitlerden çoğu şunlardı: Ameri- kanın maddi alâkalar üzerine kurul- ması, burada çök acele yaşanması, fikir ve sanat kıymetlerine vakit ayır- mağa imkân olmaması... Bu konuşmadan bir, iki gün sonra Nevyorktan ayrıldım, Kıymetli Türk dostu Dr. Ellisin ge- çen mektubumda bahsettiğim daveti üzerine Filâdelfiyaya gittim, Kendi- mi derhal bambaşka bir muhitte bul- dum: Nevyorkun baş döndürücü ha- yalından sonra sakin bir limana ka- vuşmuş gibi bir his duydum. Bir iş muhiti dalma gözü şaşırtıyor, insanı sathi kanaatlere santırıyor, Filâdel- fiya civarmdan görünen Amerika ha- Yatının hiç de Nevyorktan göründüğü gibi maddi ve acele bir manzarası yoktu, Dr. Ellisin, Filâdelfiyadan yarım saat uzakta fikir adamlarının başba- şa yaşadığı bir muhitte bir evi var, Swarthmore adındaki bu muhit ay- nı isimdeki canlı bir kollecin etrafın- da kurulmuştur, Bahçeli evler içinde oturan bütün bu profesörler, muhar- rirler, doktorlar, gazeteciler birbirle- rini yakından tanıyorlar. Hayatları müşterek bir şekilde geçiyor. Fikir hayatının başka müuhitlerde kolay kolay bulunamıyan olgün ve dolgun bir şeklinden hiç mahrum kalmıyor- lar. Bazan buralarda zengin, gösteriş | merakiısı, maddi ruhlu bir adam ey alıyor. Fakat fikir adanılarının ha- Karilerimizden 3. Ferid Çark, ga- zetemize yolladığı bir mektupla, gü- nün mevzuu olan Yeni Cami'nin ta- rihçesini anlatmamızı - İstiyor. Çİstit raden söyliyelim ki, B. Çark'ın endi- ediliyor.) ... Üçüncü Muradın zevcesi ve üçün- cü Mehmedin validesi olan — Safiye sultan 1597 senesi ağustosunda (Hic- bu Davud tarafından işe başlanmıştır. Mimarın ertesi sene vefalı üzerine başmimarlıkta halefi olan Dalgıç Ah- med Çavuş 1012 (Milâdi 1603) yılma kadar vazifeye devam etmiştir. Fakat o sene Üçüncü Mehmed vefat ettiğin- den, inşaat geri kaldı. Pencerelerine kadar yükselen yapı, öylece bekletil- di. 1071 (Milâdi 1660) ta, dördüncü Mehmedin annesi Hatice Turhan sul- tan, mimar Mustafa ağayı inşaata devam için memur etti, 1683 te mabe- din küşad resmi icra edildi. Yeni Cami'nin asıl ismi «Valide Camisi» dir, Başlangıçta tam sahilde bulunan bu yapının önünü zamanla Güleç, son hafta içinde Bergama ve Dikili kazalarında muhtelif teftiş ve tedkiklerde bulunmuştur, Bergamada inşa edilmekte olan yolları, Kozak yaylasında inşa edilmekte olan Say- İlye otelini, Dikillde Hükümet kona- ğı inşaatını gözden geçirmiştir. Dikili kazasının Çandarlı nahiye- sinde geçenlerde zelzeleden yıkılmış olan evlerin yeniden inşası için ted- kikler yapılmıştır. Vilâyet bütçesin- den ayrılan 5000 lira ile inşaata der- hal başlanması için lâzım gelen ted- birler alınmıştır, deniz doldurmuş, dolan yerde de - şimdi yıktırılmakta olan - o çirkin yapılar peyderpey yükselmiş, lâtif manzarâyı kapamıştır. Selâtin camileri arasında gerek mi- mari mükemmelliği, gerek harici ve dahili teferrüatınm zarafetile, Yeni Cami tefevrüd eder. Üçer şerefeli mi. nareleri gayet mevzundur. Orta kub- benin dört yanında birer yarım kub- be vardır. Şadırvan avlusile birlikte, büyük küçük takriben 68 kubbesi mevcuddur. , kurulan ve yaşayan 17 üniversite ve Kollec | I Yazan: Ahmed Emin Yalman 4 ! İ yatını bir kale kapısı gibi sımsıkı ka- palı buluyor. Muhit yalnız kendi süz- geçlerinden geçenleri benimsiyor ve bunlar arasında bizim eski zaman- larda alıştığımız sıkı komşuluk mü- nasebetleri tarzında münasebetler kuruyor. Dr. Ellis beni komşularile tanıştır- dı. Mahalleye bir misafir gelmesi bir hadise tesirini yapıyordu. Herkes bu misafiri mahallenin misafiri sayıyor, «Hoşgeldin; diye kapıdan başını uza- tayordu. Sabah kahvaltı zamanında bütün yakın komşularla tanışmış, hayatları, çalışmaları hakkında bir çok kuş şeyler öğrenmiştim, Dr. Ellise Amerikanın maddi ha- yatı, dar alâkaları hakkında Ney- | yorktaki ecnebi gazetecilerinden işit. tiğim sözleri tekrar ettim, Dedi ki: — Türklerle Amerikalıların birbir- lerini bu kadar iyi anlamalarına se- beb var: Her iki millet, dünya tara- fından bir türlü anlaşılamamışlır. Türkler ne yapsalar bunları ayrı bir ölçü ile ölçmeğe çalışan adamlar ek- Sik olmuyor. Amerikanın simasını da tamamile yanlış taraftan görmekle Avrupada umumi bir israr verdır. Meselâ bütün alâkalarımızın maddi sahada kaldığını “söylüyorlar. Bera- berce Filâdelfiyanın yüz mil muhi- tindeki üniversite ve kolleçleri bir sa- yalım da bakınız ne neticeye varaca- ğız. Pensilvanya üniversitesinden, Eins- telne kapılarını açan ve kürsü veren Prinstenden, John © Hopkins'den Gerek caminin içindeki, gerek hu- Temple üniversitesinden (başlıyarak saydık. İlk hamlede sırf hafızadan on yedi adedine vardık. Bunlar için- de yalnız bir tanesi Pensilvanya hü- kümetinin bütçesinden para alıyor. YENİ CAMI Eminönü meydanına bütün şaşaasile zinet veren bu eser kimler tarafından ve nasıl yapıldı? susi daire halinde olan Hünkâr mah- filindeki çiniler, çinicilik sanatimizin ikinci parlak devrini temsil eder, Bu mahfile çıkmak için gayet mükemmel bir kapı ve merdiven vardır. Meydan tarafındaki rampanın sonradan İlâye edildiği zannedilmektedir. İ oCamiye bitişik olan ve #yıkılsın mi, | tesbit edilmiştir. yıkılmasın mı?» diye münakaşası ya» *. pılan kemerli kısım hakkında, hey- Bir garabet keltraş bay Nijad Sirel demişti ki: — O kısım, eski sivil mimarimizin. misalsiz bir nümünesidir. Tarihi ve. sika olması noktasından, kıymeti Ye- ni Camininkinden de mühim olan bu binanın yıkılması mevzuubahis olâ- mazi '... Safiye Sultan Yukarda verdiğimiz tafsilâttan an- laşıldığına göre, Yeni Cami'yi Safiye sultan inşaya başlatmıştır. 1560 ta doğup 1618 de vefat eden bu meşhur kadın, aslen Venediklidir; kızlık ismi Baffo'dur. Pederi, Korfo valisiydi, Genç kız on beş yaşındayken Türk korsanları tarafından esir edilerek saraya getirilmiş, safiyetinden dola- yı Safiye ismini almışsa da, gözüne girdiği padişah üçüncü Sultani Mu- rad üzerinde ve ondan doğan oğlu üçüncü Mehmed üzerinde büyük bir i Diğerleri ve en büyükleri Amerika i zenginlerinin vakfettiği paralarla ku- i Tulmuştur. Varlıklarına gene zengin. lerin yardımile devam ediyorlar. Bu üniversitelerden bir çoğunda bilgi için cidden orijinal çalışmalar ve ya- ratmalar vardır. Üniversite tahsili ş görenlerin bolluğu ve hayatta yer bulmanın zorluğu gittikçe sıkı bir mücadeleye yol açıyor. Üste çıkmak için çalışmak, düşünmek, yaratmak | ihtiyacı gittikçe artıyor, Hatırımıza ilk hamlede gelen on ! yedi yüksek mektebile Filâdelfiya ci- yarı Amerikanın belli başlı bir bilgi merkezi, sayılmaz. Nevyork, Boston, Şikago, San Fransisko etrafındaki bilgi zenginliği Filâdeltiyayı geride bırakacak şekildedir. Bundan başka hemen her yerin kendine mahsus büyük, küçük bir üniversitesi veya kolleci yardır, Bunlardan hükümet parasile açılanlar daima İkinci dere- cede kalmıştır. Sırf bilgi adına tam istiklâl içinde çalışanlar kat kat üs- tün bir hale gelmenin yolunu bul muşlardır. yım diye durup dinlenmeden çalışır- lar, Sonra ortada para, kütüphane, NS sanat kolleksiyonu gibi kıymetler toplanınca ilk düşünceleri bunları bilgi müesseseleri veya içtima! yar. dım teşkilâtı şeklinde umuma ter- ketmektir. Çocuklarına bol para bi- rakmağı gaye bilen Amerikalı baba azdır. Hazır parayı çocukları için har yatta bir yardım değil, bir engel sa- yarlar. Her Amerikalı zenginin vasi- nüfuz temin etmiştir. Fakat torunu birinci Ahmed, onu - şimdi Üniver. sitenin bulunduğu yerdeki - Eski sa- raya hapsetti; böylece nüfuzundan kurtuldu, ... Bir yanlış Halil Etem beyin «Camilerimiz» isimli bir kitabı vardır. Bunda Yeni Camiden bahsederken şöyle yazıyor: «Üçüncü Mehmedin 1012 ÇMilâdi yetnamesi, tenbel evlâtlar için acı i haberlerle dolüdür. # (Devamı 10 uncü sahifede) 1603) senesi içinde ve validesinin de İki sene sonra vefatlarile caminin in- şası Milâdi 1680 senesine kadar tatil edilmiştir.» Safiye sultanın oğlundan iki yıl a sonra öldüğü doğru değildir; 1618 de &, vefat ettiği, Türk ve garp âsarında i sonra, bu yapıyı böylece bütün saltanata müddetince bıraktı. Bu müddet zar. fında ise, 1609 da Safiye sultanın vefatından iki yıl ey- vel nihayet bulmuştur. Demek olu- yor ki, Yeni Cami yarıdayken başla han Sultanahmed başlamış, bitmiş, neden sonra Yeni Cami tamamlan. mıştır, ... Hatice Turhan Sultan Aslı Rus olup on iki yaşlarındayken Kırım Tatarlarının eline düşen ve sa» raya cariye diye getirilerek, sonra- dan Hatice Turhan adını alan tari hin bu meşhur kadını 1627 de doğ” muş, 1682 de vefat etmiştir. Deli ânnesi Kösem Sul tan, onu oğluna odalık olarak verdi. a Hatice Turhan dördüncü Mehmedi 2 doğurdu. Saray entrikaları netles- sinde Turhan, kayınvalidesi Kösem'i öldürttü ve otuz sene müddetle dev Jet işlerine hâkim oldu. Köprülü Mehje med paşayı iktidar mevkiine - getir. “ mekle faydalı bir iş gördü. Yeni Ca. mi'yi de bitirtti,

Bu sayıdan diğer sayfalar: