13 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

13 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM Amerika bir şifre arıyor, bulana bir milyon verecek kal Memleket seyahat notları Türk köyünde | kınma başlamıştır Yegâne şart şudur: Şifre gönderilen tarafından | Ankara ile Konya arasındaki yarı kolayca halledilebilmeli, başkaları ise katiyyen ne | olduğunu anlıyamamalı Amerika hükümeti, bir şifre müsa- / bakası açmıştır. Bu şifre müsabaka- &ini kazanana bir miliyon dolar mü- || Küâfat vertlecektir. Müsabakanın esa» | 81, kullanan tarafın kolayca aulıya- cağı ve muhasım tarafın halledemi- | yeceği bir şifre bulmaktır, Şifreler, sulh zamanında da, mâh- rem tutulması lâzımgelen muhabe- rat için kullanılmaktadır. Fakat şif- reli muhaberatın ehemmiyeti, harp zamanında bir kaç müsli artıyor. Muharipler, askeri birliklerine, muh- telif memleketlerde bulunan sefirle- rine verdikleri emir ve talimatın gizli kalmasına ve düşmanın kulağı- ha dksetmemesine Âzami ehemmiyet verirler. Bir taarruzun, Askeri bir hareketin muvaffakıyeti gizli tutul masına bağlıdır. Düşman, hasmının yapacağı bir hareket veya taarruzu, vukuundan evvel duyarsa ona göre tedbir âlır, hasmının plânlarnı suya düşürür, denizdeki nakliye kafileleri- ne hücum eder. Devlet ve hattâ ticaret muhabere- lerinde şifrenin kullanılması, yeni bir şey değildir. İnsanlar, çok eski samanlardanberi gizli tutmak isle dikleri hareket ve muamelelerini mu- #emeğlerine bildirmek için şifreyi kullanmışlardır. Fakat şifer, tekemmül ede ede, son zamanlarda pek karışik ve mudil bir #lim şeklini almıştır. Fakat bu ilmin karışikliğı, şifreli muhsberatın baş- kaları tarafından halledilmesinin önüne geçememiştir. Bugün, halleği- Temiyecek diye zan ve tahmin edilin pek karışik bir takım şifreler, müte- hassısların eline geçince kolaylıkla halledilirler. Şifre anahtarları İşte bundan dolayıdır ki, ekser devletler, karışık zamanlarda gizli muhaberölerini hususi kuryeler vası- taslle gönderirler. Şifreleri halletmek Açın “mühtelif metodlar vardır. Bun- | ları şifre mütehassısları bilirler. Şif- renin esası, harfleri, riyazi bir şekil de, yani rikamlarla gösterilmektedir. | Her devletin gizli muhabereleri için kullandıkları şifreler, birbirinin ayni değildir. Şifre anahtarları çelik ka- sdlar içinde saklanır, namus ve v&- tanperverliklerine kati surette em- niyet edilen pek mahdnd memurlar , tarafından ifelgrafların şifreye çevril. mesi ve yahut gelen şifreli telgrafla- rn göğülmesi için kullanılır. Maamafih bütün bu (kayyüd ve ihtimamlara rağmen şifre anahtarı- nın mehir cassular tarafından çalın- dığı sik sık görülen hadiselerdendir, Hükümetler, bu tehlikeyi bertaraf etmek için sık sık şifre anahtarlarını değiştirirler ve şayet bir şifre anah- tarı casuslar tarafından çalınmış ve- ya düşman eline geçmiş ise muha- berâlerinin halledilmesine ve anla- şılmasına bu sayede mâni olurlar. Umumi harp esnasında Umumi harp zamanında iki defa İtilâr devletlerinin ajanları, Alman Amirallığının şifre enahtarını ele ;geçirmeğe muvaffak olmuşlar, bir'de- Ta bu şifre anahtarının bir suretini, umumi harbin başında batırılmış ölan Magdelburg kruvazöründe bul- muşlardır. Kruvazör Obalarken, kumandan şifre anahtarını elinde tutuyordu. Bu- nu gören İngiliz harp gemileri ku- mandanları! denize daldırdıkları dal, gıçlar vasıtasiyle bu şifre anahtarını ele geçizmişlerdir. İkinci defasında ise, ilk Alman şif- re anshtarının yerine İkame edilen kinci şifre anahtarı Chanmont ci- yarında düşürülen bir zeplin balo- nunda bulunmuştur. Zeplin zabitle- ri, şifre anahtar kitabının sahifele- rini birer birer yırtarak havaya sa- vurmuşlardır. Bu yırtılan sahüfeleri birer birer toplayıp bir araya getirmek ve / man şifre anahtarını elde etmek ko- Teylikla olmamıştır. İtilkf devletleri, bu iki keşiften çok istifade etmişler, Jutland muharebesi esnasında, Alman harp gemilerinin bütün şifrelerini elde etmişlerdir. Fakat Jutland muharebesi esna- sında, İki hasım tarafın telsiz ile mu- habereleri © 'kadar hararetli olmuş tur ki, İngiliz Bahriye Nezaretinde mevcud olan ve düşman şifrelerini çevirmekle meşgul bulunan 40 nu- maralı büro, amiral Celiko ile mu- habere etmeğe ve Alman amiralinin İ filosuna verdiği emirleri bildirmeğe muvaffak olamamıştır. Şampanya taarruzu nasıl akim kaldı İngilizler, ikinci defasında ise, bir | çok Almar tahtelbahirlerini tahribe muvaffak olmuşlardır, İngilizler, Al- man büyük karargâhının da şifre zundan biraz evwwel Almanlar bu şif- reyi <değiştirmişlerdi. Ele geçirilmiş , Ye olan bu ikinci Alman şilre anahtarı, lüzumsuz diye addedilirken beklen- / medik iyi bir tesadüf İngilizlerin eli- me yeni Alman şifre anahtarını da düşürmüştür. Şampanya muharebesinden evvel ibir Alman telsiz memuru, şifreli bir emir almış, bunu çözememiş we bü- yük Alman karamgfâhıma yeni şifre anahtarını henüz almadığını telsizle bildirmiştir. Bunun üzerine Alman büyük ka- rargâhı, bu emri, İngilizlerin eline düşmüş olan evvelki şifre anahterile telsiz memuruna tekrarlamışlardır. İkinci defe verilen bu emri deşifre eden İngilizler, değişik anahtarla ve- rilmiş olan İlk emirle karşilaşlırmış- lar ve bu sayede yeni Alman şifre anahtarını elde etmişlerdir. İşte bu sayededir ki Alınanların Şampanya- da yaptıkları büyük taarruz muvaf- fakıyetle püskürtülmüştür. Amerikanın umumi harbe girmesi- ni #emin eden Zimmerman Mesajı nm çözülmesi gene İngilizlerin Ak man şifre ânahlarını &de elmeleri sayesinde mümkün olmuştur, Meksi- kadaki Alman sefiri, Meksika ile Ja- ponyayı, Amerikaya saldırtmağa 1€- şebbüs etmiş, Meksikalilara Teksas vilâyetinin Meksikava iihakını wa- etmişti İngiliz Rutelicens “Servisi, Meksi- kağaki Alman sefirinin hükümetine gönderdiği şifreli telgrafı, elindeki Alman şifre anahtarile hallederek bu- nun 'bir suretini Amerika Cümhur- reisi Vilsona göndermiş, “Vilson da Bandırma Halkevi biçki yurdu İİ Üzerinde ya kin vardır veyahud na- metodları vardır. Buna Jumbler sis- temi derler, Verici telsiz postası, ay- ni zamanda başka bir emisyon ile karışık messjm verir. Alıcı posta, birbirine karışan iki mesajı alırken otomatik bir surette birbirinden âyı- rır ve hakikatte yalnız bir telsiz ai- mış olur. Bu tarzân hareket, kolay ve seri değişiklikler temin eder ve düşmanın birbirine karışan iki telsizi deşifre ie bir faydası olmakla beraber pek karışık ve büyük bir yer tutan elektrik tesisatına lüzum gösterdiği cihetle, ancik 'büyük gemiler ve karada sö bit telsiz postaları tarafından östi- mal edilebilir. Şimdi bütün cihan erkân harbi- heyetlerinin Tisiline çalıştıkları mühim ve mudil bir mesele vardır. Yeni bir harp çıkarsa 1914 senesin- de olduğu gibi siperler harbi siste- mine tekrar başvurulması ihtimali wardır. Bu siperler, yüzlerce kilomet- re wzunluğunür uzayacak ve mih- telif birlikler aralarında ancak tel- siz telgrafla, telefonla we yahut ışıklı âletlerle yeküiğerlerile muhabe- re eğebileceklerdir. Bu tarzdn yapilarak muhabere- ler, düşman tarafından anlaşılma- mak için şifreli olmak lâzımdır. Bu #muühübere İçin erkânı harbiyelerin $ifroleri kullanilamaz. Zira bu şifre- ler, mütehassıslar tarafından kolay- lıkla halledilmektedir. Kumandanlı- ğın emirleri küçük zabitler ve hattâ askerler ve bilhassa telsizle ve yahut işaretlerle hariçle muhabere eğemi- yen tank efradı tarafından anlaşıl- mak lâzımdır. Bunun için şifrecilikte acemi olan- lar tarafından kolaylıkla hâlledile- cek ve düşman dtarıfından arlaşılma- sı için hiç olmazsa altı saat kafa pat- Tütilması icap eğen bâsit ve sade bir şifre anahtarı bulmak icap eder. Bu şifre anahtarı da kolaylıkla tadil edi- lebilmeliğir. Böyle bir şifreye mâlik bir ordu, düşman üzerinde ezici bir tefevwuk sahibi olacaktır. Bunun ehemmiyetini anlamak için Amerikan erkânı harbiyesinin böyle basit, sade, fakat düşman tarafından Anlaşılması güç 'bir şifre anahtarı bulacak olana bir milyon dolarlik mükâfat vermeği wadettiğini zikret- mek kâfidir. Bandırma Halkevi Biçki Yurdu talebelerinden bir grup muallimleri bayan Hasibe ie birlikte Bandırma (Akşam) — Bandırma Hâlkevinde altı ay devam eden 'biçki, dikiş, çiçek kursları sona ermiş ve bu münasebetle Halkevi binasında bir ser- gi açılmıştı. Bu kursa devam eden talebeler Maarif memurluğu ve Halkevi tarafın. dan intihap edilen sekiz kişilik mümeyyiz heyetince imtihan edilmişler ve bütün talebe muvaffak olarak diploma almışlardır. a rslere büşlıyacaktir, > “eğ .— çöl saha tarla haline konmuştur Her tarafta pulluk kullanılıyor. Kara sapan kağnı hemen tamamen ortadan kalktı Herkesin Nev- yarktan ve Lan dradan gelen mek- tupları okumağa | M. Şevki Yazman alıştığı bugünler. şeye benzetmekliğim lâzım geldiğini İakdir edersiniz. Maamafih bu yazı- lar ötekiler kadar sözlü olmasa bile onlardan ösha özlü olduktan başka 'bu benzetmeyi yapmakla ne yalan söy- vale rk yapıyor- gr şimalinde ve Karpatların | çevrelediği sahndn nasil bir susuz | Macar pustası» varsa, Toroslarla şi- | mal silsilesinin su cihetinden kanı- ma girdiği bir de <Bizim pustamız> | vardır. İkisinde de aynı düz sathi ve su kuyularını ve terazili kovaları, ay- | nı yağız çehreleri çevik beygirleri | görürsünüz. #attâ bizim pustanın mevlevi külübile fötr şapka arasın. dâki garib serpuşu, Macar pustası- nım kenarı geniş sapkasının tama. men #aynığır. Belki siz garib bulursunuz, amıma ben itiraf edeyim ki etrafı peribe ve boz dağlerin çevrili bu ucsuz bucak. | sız düzlüğü severim. Bunda «Pusta- dn güzellik yoktur zannetmeyin. Yal. nız bu güzellikten arilamak lâzum- dır» diyen Alman şairinin tesirile züp- pelik yapıyorum zannetmeyin. Bol güneşli, serin geceli Anadolu yayla- Yarından birinin çocuğu sıfatile za- ten bu tabiat bizim kanımızı en çok harekete getiren, sinirlerimize kuv- wet veren eh ayrılmaz unsurdur. “Tuzlu denizin güzelliği olur da tuzlu Bozkırın neden güzelliği olmaz? Hoş ben size ne pustanın güzellik- lerini ispata çalışıcağım, ne de ta- biatın üzerimizdeki tesirlerini tahlile uğraşacağım. Ben aradan bir hayli saman geçtikten sonra yeniden gez- diğim bu mmtekslarddki değişiklik. leri, köylüde gördüğüm bariz kalkın. / ma hareketlerini anlatmağa çalışa- cağım. Bu mmtakada Türkiyemizin, gelir ve) werim bakımından en geride ve en | çetin bir yeri olduğu için gördüğüm yenilik ve kelkınma hareketlerinin | münası da büyüktür. | Evvelâ bu saha eskiden dendiği gibi «Tuzlu çöl. dimektan çikmıştır. Epi waikta ve solda 'bırakdığımız üzere arazinin ekime müsaid olan yerlerinin, yani düzlüklerinin yüzde sekseni tatia haline konmuştur. | “das edilmiştir. Bir defa en büyük ye- rilik burada. Bundan yedi sene ev- İ ve geçtiğim 'bu yerlerde iyi hatırla diğıma göre bu ekim misbeti yüzde yirmiden fazla olamazdı. Tarindn çalışanlar ve kirleri bi- genler gözden geçirilirse bu ilerleyi- şin sebebi anlaşılır. Sürülen her tar- laya dikkat ettim, hepsi pulluk kul lanıyordu. Karasapana rasgelmedim. | Ekin biçilen yerlere baktım. Tak. | Yiben İç yerde oraklarla biçiliyordu. | Fükat en az otuz yerde orak meki- | nesile tarlayı Köylülerle konuştum. 110 - 150 lira arasmöân olan bu mekinderden hemen her çilçi evinde bir tane varmış. Bu orta Anadolu köylüsü için bunun ne mü- him bir ilerilik ve kolaylık olduğunu Değişmeler bundan ibaret değil: Yalnız bir yerde kağnıya rasladım. Diğer arabalar tekerlekli beygir ara- basıydi. İstisnasız her yerde beygir- Je oegk mpkineinin. ye. yi Man akü i ve pulluğa beygir koşulduğunu gör- düm. Öküzler yal- niz köydeki biri- cik kağnıya koşul. muşlardı. Ben bu sahayı Sakarya harbinde de karış karış dolaşmışım. Bizi ve düşman ordularını davarlarile do- yurduktan başka düşman çekilirken bizi aç bırakmak kasdile bu davar sürülerinden bir kısmını da süngü- leyip ölü olarak bırakmıştı, "Yani sizin anlıyacağınız bu canım Bozkır kendi asli elemanından, da- war sürülerinden mahrum kalmıstı. Şimdi bütün köylerde, kuyu başla- rında sürülerle davara, tiftiğe ras- Aadım. Hepsi besili, 'kırkılmış, temiz. Köylülerle gelirleri hakkında ko- muştum. Bana şu rakamı verdiler; (600 kileye kadar ekin kaldıranı. (miz wardır, Enaşağı eltışar liradan 3,600 lira eder, Fakat bu yüksek bir rakamdır. Orta halliler 100 - 300 kile kaldırır. O halde 'burların asgari geliri 600 - 1800 liradır. Bu ailelerin vasati müfusunu 840 "Tarlalar, nadaslar henüz iyi işlen- miyor. Hele yeni tarla haline getiril. mişler çok fena. Bu sahadn henüz Niç değişmemiş, değişmeğe niyet bile €tmemiş bir şey varsa o dn köyleröir, Yalnız iki köyde yeni birer mekteb gördüm, bir köyde de mekteb binası için taş taşınıyor. Şu kadar var ki; köylünün kafa- sile geliri değiştikten sonra köyleri de değiştirmek hir plân ve idare me- selesidir. Ankaranın ancak on sene evvel plâna 'kavuştuğunu, İstaribu- Tun daha yeni kavuşmağa çalıştığı- nı düşünürsek plânin bu köylere de gelmesindeki gecikmeyi mazur görü- rüz, Kısa zamanda © da gelirse ş8- Mirdeki değişme hızı buraya da sira- yet eder, İtalyanlardan satın alınan elektrik şi eri Arikara 12 (Telefonla) — İtalyan- dardun satın alınan elektrik şirketle- rinin devir ve tesellüm muamelesini yapmak üzere İmtiyazlı şirketler yeis. tınâa (bir heyet teşkil edilmiştir. He- yet cumartesi günü bursdnn hareket ederek evvelâ Gazlantepe, oradan da Mersin, Tekirdağ ve Bursaya geçecek- tir. Bu yerlerdeki elektrik şirketleri- lere devri muamelesi bir buçuk ay a iş e Maarif müd müdürlükle lüklerine , tayinler Arikara 12 (Telefonla) — Vikaek Ticaret ve İktisad Mektebi müdürlü. gü Vekâletinde bulunan B. 'Nihad meğkür mektep müdürlüğüne esöle- ten tayin edilmiştir. Eskişehir lisesi müdürü B. M. Do iğan Samsun, Kütahya lisesi türkçe amusllimi Mazhar Kütahya, Edime Muallim mektebi müdürü B. Cemil Edirne Maarif müdürlüklerine tayin edildiler. Resmi Gazetede neşrolunan kanunlar Arikara 12 (Telefonla) — Bankalar ve devlet müesseseleri memurları ay- tuklarının tevhid ve teadülü hakkın. daki kanunla, subaylar ve askeri me. murların müaşatına 'dtir olan kanuna ek kanun, Diyanet işleri teşkilât ve vazifeleri hakkındaki kanunda bazı değişiklik yapılmasına dair kanun İle Hatay wilâyeti kurulmasına dair olan kanun Barr Resmi Gazete air j ! #

Bu sayıdan diğer sayfalar: