12 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

12 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Macaristan ve Mihver Macar Hariciye aUzırı Czaky şimali Tirole giderek Salzburgta yaz tatilini geçirmekte bulunan Almanya Hariciye Nazırı ven Ribbentrop'u ziyaret et- miştir. Buradan Romaya giderek İtalya Hariciye Nazırı ile görüşecektir. Macaristan umumi erkâmharbiyesi general Werth de manevralar münase- betile bir askeri heyetle İtalyada bulunuyor. Bu ziyaretler Macar Hariciye Nazırmın Macaristanın mihver devletlerine bağlı bulunduğunu ilân ederek söylemiş olduğu nutku takib etmiş olduğun- dan politika âleminde dikkati celbetmiştir. Şimdiye kadar komünist enter- nasyonal ile mücadeleye mahsus misak ile yalnız Sovyetlere karşı mihver devletleri ve Japonya ve İspanya ile müttefik bulunan Macaristanın şimdi bir harb vukuunda Almanyanın ve İtalyanın hasımları olacak bütün devlet- lere karşı harb cimeği teahhüd eylediği yolunda tefsir yapılmaktadır. Macaristan Almanya ve İtalya ile ne kadar dost ise Lehistanla da o kadar dosttur, Bu dostluk ananevi olup tarihte iki millet biribirine dalma yardım etmiştir. Bunun için Avrupa işleri fenalaştığı bir sırada Macaristanın her hangi harpte Lehistana karşı hasmane vaziyet almıyacağı kanaati umumi olarak yerleşmekte idi. İşte böyle bir kanaati izale etmek için Almanya ve İtalyanın zoru üze“ rine Macar Hariciye Nazırmın malüm nutku irad etmiş olduğu tahmin edil mektedir, Şimdi de Almanya ve İtalya Hariciye Nazırlarını ziyaret ederek Sözlerini teyid etmek istiyor. Gene Almanyanın, Macaristanın kati olarak kendisile beraber olduğunu anlatmak suretile Romanyanın siyaseti üzerinde tesir yapmak istediğine hükmediliyor. Almanyanın . Danzig meselesile çok meşgul bulunmasına rağmen kendisine asıl hayat sahası saydığı orta Av- AKŞAM rupada tekrar faaliyete başlamakta olduğu anlaşılıyor. Şu âlimler öyle şeyler bulup orta- ya koyarlar ki, insanın ağzı hayret- ten bir karış açık kalır. Bugüne kadar köpek balığı deri- sinden çanta, iskarpin, kemer ve saire yapıldığını biliyorduk: fakat kö- pek balığından esans islihsal edilebi- leceği kimin aklına gelrdi? Köpek balığı derisini işliyenler de- riden bir koku, güzel bir koku, bir menekşe kokusu çıktığını duymadı- lar; ancak bir kimyager (tabii Ame rikalı) bu kokuyu duydu ve derhal iş çıkarmağa başladı: Evvelâ vakayı büyük bir levanta fabrikatörüne söy- ledi. Şimdi kimyagerlerden mürekkep bir heyet, bu fabrikatörün hesabına köpek balıklarından menekşe esansı istihsaline çalışıyorlar, “ Deve ehli hayvan mıdır? Yeryüzünün en eski ehli hayvanı deve imiş. Londra mahkemelerinden biri buna karar verdi. Mesele şudur: Bir bayan hayvanat bahçesinde gezerken develerden biri- ne şeker verdi, deye İlk seferinde ve- rilen şekeri güzel güzel alıp yedi, ikin- ci seferinde uzanan eli beraber kaptı, Bayanın eli üstünde devenin diş yerleri duruyor, Bayan da elini vahşi bir hayvan ısırdığı için zazar ve şiİ- yan istiyor. Halbuki mahkemede mü- tehassis olarak dinlenenler dediler ki: — Deve vahşi değil, ehli hayvan- rır, hem de yeryüzünün en eski ehli hayvanlarından biridir. İnsana İlk defa sokulan, ısınan. insanın İşine yarayan hayvan devedir. Mahkeme bu mülehassısın fikrini kabul etti, Mütecessis kadın Bir İngiliz doktoru, bir bayan doktor, Avam Kamarasına br istida verdi. Bu istidasında diyor ki — Bir kanun çıkarınız, bu kanunla her erkek karısına kazancının. hesa- bını santimine kadar vermeğe mec- bur olsun ve kazancından münasib bir miktarını karısına versin. Bayan doktor teklifini kuvvetlen- dirmek için şunu ilâve ediyor Bir askeri Tanınmış Amerikan muhar- rirlerinden Winston Woodside'in yazdığı ve bay H. Kip'in pek selis bir ifadeyle türkçeye çevirdiği bu tetkik makaleleri şu suallere ce- vap veriyor: 1 — Mihver devletleri sulh ephe- #ini bir yıldırım harbile niçin mağiüb edemezler? (o Yıldırım harbi nerelere ve nasl açılabilir?. ? — Alman tayyare ve tehtelbahir- leri niçin kahredici bir silâh olamaz» lar?, Bulh cephesinin donanmaları mihverellerin tayyareleri ila mahve- dilebilir mi? 3 — Mihverellerin tayyare üstün- lüğü bu yaz içinde tepe noktasını yen ve artık düşmeğe başladı, çün- 4 — Alman ve İtalyan kara kuv- Yetleri ne gibi manilerle o karşılaşa- caktır? 5 — Mihverciler Çanklarna ne kudar gürenebilirler? Bir tek er bir yet eder, tedkikin vardığı netice: Almanya ve İtalya harbi kaybedecektir! — Hükümet kazançlar: 250 liradan aşağı olan ailelerin miktarını tesbit etmek istedi, muvaffak olamad», Er. kekler kazançlarını söylemediler, ka- dınlar saklamazdı. Fakat bilmedik- leri için suallere müsbet cevap ver- mediler, Halbuki teklif ettiğim ka nunu çtkarırsanız hem kadınlara iy- lik etmiş olursunuz, hem de hükümet vergi tahsilâtını çok daha kolay ciba- ve iktisadi kaç saatte sekiz tankı eder?. 6 — Almanya ve Italya uzun sü- recek bir harbe meden mukavemet edemezler? Şimdiki Almanya Vi helm Almanyasından çok aşağıdır, zira bir çok noktalardan 1916 daki kadar yıpranmıştır. 7 — Almanyada ham madde yök- luğu 1917 derecesini şimdiden bul- muştur, Beriindeki bahçe parmak- hıklarını söküp demir sanayiinde kul- lanıyorlar. nasıl imha $ — Mihvervileri tehdit eden en büyük tehlike: Ahalinin hissiyatı! * Yarından itibaren. daşlayaca ğımız bu seri halindeki askeri ve iktisadi makaleler altı gün sıra ile devam edecektir. Takip eden- ler Wi tarafın kudret ve kabili. yeti hakkında esası bir fikir edinmiş olacaklardır. Tik L eh or dusu 172 kişi idi Mareşal Pilsudski bu orduyu nasıl teşkiletti, ne suretle harekete geçti Lehistanda milli istiklâlinin yeni- den kurulmasının yirmi beşinci yıl dönümü fevkalâde merasim ve şen- liklerle tesid ediliyor, Bir buçuk asır evvel istiklâlini kaybeden ve yurdu parçalanan Lehistanın dünyaya ikin- ci gelişi 1914 senesi 6 ağustosunda başlar. Ogün yeni Lehistanı kuran Pilsudski, Lehli 172 gençten mürek- kep ilk hüriyet lejiyonunu teşkil et- mişti. Krakovide Avusturyanın yer- dımı ile Oleander kışlasında teşkil edilen bu lejyonun efradı, Lehli ame- lenin mavi - gri sade kıyafetini an- dıran bir üniforma giymekte idiler. Başlarına da amele kasketi giymiş- lerdi, Asker olduklarına delâlet eden pazubendde Lehlilerin milli remzi ak kartal gümüş üzerine işlenmişti. Silâhları ski model manliherdi. O zaman kirk beş yaşlarında ve sivri sakallı olan ve âyni üniformayı giyen: Püsudski lejyonu müayene ettikten sonra mareşal emrini ver- mişti (o Pilsudskinin diğer gönül lülerden farkı yakasındaki zabitliği. ni gösteren yıldızlardı. Bu lejyon Le- histanın istiklâlini elde etmek mak. saddile (nişancılar) ve (arkadaşlar) klüpleri namları altında teşkil edilen iki tüfek atışı cemiyetinin dört bin kişiye baliğ azalarından seçilmişti. Lejyonun kumandanlığına Pâris- ten yeni gelen riyaziyeden yeni: me- zün Kasprayeki tayin edilmişti. Lej- yon Leh yurdunun hürriyetini silah- la temin etmek için doğruca Rusya hududu üzerine yürümüştü. Lejyor gece hareket etmişti. Sabahın doku- zunda vatanperverane şarkılar söy- liyerek hududunu Rusların terket- miş oldukları Mihayloviçe gümrük istasyonundan geçmiştir. Büyük Leh ordusunun ilk nüvesi olan bu küçük gönüllü kıtası akşam üzeri Slomniki kasabasına yetişmiş- tir. Pazar kurulduğu güne tesa- :düf ettiğinden kasaba kalabalık idi. Halkın çoğu yahudi idi, Bu garip ki- yafetli kıta herkesin merakını uyan- dırmıştır. Efradın konuşmasından ve kollarındaki ak kartaldan behli oldukları aşikârdı. Ertesi sabah lejyonun kumandanı «Leh milli hükümetis namına şaği- daki beyannameyi okudu: «Kati karar saati gelmistir. Lehis- Deniz mahsulleri kanunu projesi Deniz mahsulleri işleri bir umum müdürlük tarafından görülecek Ankara 11 (Akşam) — Maliye Ve. kületi ile eski İktisad Vekâleti ara- sında vergi meselesinden dolayı çi- kan ve bir türlü halledilemiyen bir ihtilâf yüzünden, çök evvel hazırlan- mış olduğu halde, Büyük Millet Mec- lisine sevkedilememiş olan deniz mah- sulleri kanunu projesi; Ssulleri müdürlüğünün İktisad Vekâ- letinden alınarak Münakale Vekâle- tine bağlarılması üzerine, yeni baş- tan hazırlanmıştır. Yeni proje, hâlen Münakâls Vekâ- tan artık esarete mahküm kalmıya- cak, Mukedderalımızı kendimiz tayin edeceğiz. İstikbalimizi korumak için kendi müsallâh kuvvetimizi kefeye âğır basmak için koyduk. Leh ordu. su kılaları Lehistan toprağına cyak basmıştır. Bu toprakları Lehistan namına vamyed ve yeyâns sahibi Leh milleti için işgal ediyoruz. Leh milleti kendi alınteri ile bu toprak- lar münbit ve zengin yapmıştır, Leh mületine hürriyet getirdik. Bugün bütün millet mü hüküme- tin rehberliği altında bir cephede bir. leşmelidir. Hariçte kalanlar hain- dirler. Kendilerini nazarı ilibara ol- mıyacağız. imza: Leh milleti müsallâh kuvvetleri Başkumandanı Josef Pisludskt Bu beyânname okunduktan son- ran lejyon'tekrar yürüyüşüne"devam etmiş ve öğleden sonra Miecboro şeh- rine yetişmiştir. Pisudskinin ilân ettiği milli hü- kümet o zaman yalnız kendi hayal- hanesinde mevcuttu. Fakat böyle bir hükümeti yakın zamanda &ura- cağına emindi. Çünkü müsellâh ha- rekâlın istinadgâhı olarak milli hü- kümetin vücudu zaruri olduğuna ka- niydi. İlk lejyon Rüs Lehistanında ilerlerken Pisudski vücuda getirdiği ikinci lejyonunun bizzat başında olarak hareket etmiştir. 12 ağustosta ikinci lejyon Rus Lehistanının şehir- lerinden biri bulunan Kielceys girmiş ve burasını karârgâh ittihaz etmiş- ir, Askeri harekâtın ilk safhasında milli Leh ordusu ve hükümeti için burası daimi merkez olmuştur. İşte modem Lehistanın İlk temeli böylece büyük cesaretle kurulmuştur. ' İşin zahirine bakılacak olsa fantezi mahsulü bir hareket gibi görünüyor. Fakat hakikatte pratik mülâhazalara ve ince hesablarâ istinad etmektedir, Çünkü Pisudski bu hareketi çoktan- beri hazırlıyordu, Umumi harp baş- lamazdan ali ay evvel Fransada muhtelif üniversitede tahsilde bulu- nan binlerce Lehli genci nişancılık cemiyetleri namı âltında teşkilâtlan- dırmıştı, Bunların mensupları tara- fından Fransa coğrafya cemiyeti sa- lonunda akdolunan toplantıda Pil GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Hottantolar kimlerdir? sudski dikkate şayan şu nutku irad etmiştir: eLehistanın istiklâl meselesi ancak Rusya Almanya tarafından mağlüp, Almanya da Fransa tarafından mağ- lâp edildiği zaman tahakkuk edecek- tir. Milletlerin mukadderatını yalnız kılıç halleder. Bizim milli vazifemiz bu gayenin tâhakkukuna etimizdeh geldiği kadar yardım etmektir. Bu hakikata göz yuman millet istikbalini tamir kabul etmez bir surette tehlike- ye koymuş olur. Biz o milletlerden değiliz» Daha o zaman Leh milleti Pilsudski- yi anlıyamıyordu. Kendisinin nüfuzu nazarı ve yegâne düşüncesi millettaş- larının düşüncesinden çok ilerlemiş olduğundan yalnız kendisine merbut ve bilâkaydüşart tâbi olanların akıl- 3 dan ziyade hisle hareket etmeleri sa- yesinde büyük gayesi tahakkuk ede bilecekti, Üç büyük devletin hudud- i ları içinde kalmış milletin ekseriyeti lâkayıd idi, Lejyonların teşkili onuncu yıldö- nümü olan 1924 senesinde Pilsudski bu hali şu suretle izah etmişti «Her tarafta Lehliler incilin kavli üzerine Tanrıya aid olanları Tanrıya, Kaysere aid olanları yani hayat ve mallarını Kaysere vermeğe hazır idi- ler. Ecnebi bayraklar altında hizmet edecek asker vermeğe itiraz etmiyor. verdik, Biz harp meydanında Lehis- tanı temsil etmeğe çalıştık.» Pilsudskinin lejyonlara Marş! emri. ni vermekten asıl agyesi Lehli milli â&sker yaratmak ve bütün dünyaya Leh milletinin muhariplik ananesini hatırlatmaktı, Bu maksadına yalnız başına ve kendisine körkörüne itaat ve inkıyad eden bir kaç sadık arkada- Şının yardımı ile nail olmuştur. ğ Pilsudskinin emrivaki yapmak si- yaseti boş değildi. Kısa bir tereddüd devrinden sonra bütün Leh milleti bayrağı altında toplanmış ve ittihad etmiştir. Gönüllü lejyon ilhamı bü- tün millete yeni bir hayat ve ruh ver. | miştir. İlk teşkil ettiği 172 kişilik kuvvet bugün dört milyonluk mükem- mel bir ordu teşkil ediyor. İşte bu muvaffakıyeti hazırlamak için 6 ağus- tas tarihi modem Lehistan için d büyük bayram sayılır. — Bir muharririmiz: «Biz Türkler | rünür. Bu cins insanlar bakır vede Hottanto değiliz!» diye yazıyordu. Hottantolar, Afrikanın cenubun- da Kap müslemlekesinde yaşayan zencilerdir, Medeniyet seviyesinin dü- şük olmasında misal gösterilirler, Hottantolar, kirli sarı renkte cild- lerine rağmen, vücudlarının tenasü- bü, saçlarının kıvircıklığı, suratları- deniz mah- | run başlıklığı, burunlarının yassılığı ve dudaklarının kalınlığı nazarı iti- bara alınırsa hakiki zencidirler. O- muzlarının üzerine bir öküz yahud koyun postu < merlerine diğer bir post takarlar. İş- Jeti müsteşarı B. Naki Gösnem tara. | te elbiseleri bundan ibarettir, fından teğkik olunmaktadır. Bu ted. kik bittikten sonra ve Münakale Ve. kili B, Ali Çetinkayanın tasvibine ik- tiran ettikten sonra Büyük Millet Meclisine sevkedilecektir. Projenin yeni şeklinde deniz mah- sulleri işlerinin Münakale Vekâletin- de teşkil edilecek bir umum müdür. lük tarafından idaresi esası kabul edilmektedir. LA Süs olarak kolyeler, kemerler ve büyük halka küpeler kullanırlar. Kadınları tereyağından ve boyayıcı maddelerden yapılmış pomatlar sü- Yugoslav matbuat bürosu şefi değişti « Belgrad 11 (A.A.) — Başvekâlei mat- buat merkez bürosu şefi Kosta Luko- viç, tekallde sevkedilmiştir. Yerine matbuat bürosunun istihbarat şubesi şefi tanınmış Yugoslav muharrir ve gazetecilerinden Boşko Boğdanoviç tayin edilmiştir. Yugoslav Başvekilinin seyahati Belgrad 11 (A.A.) — Başvekil Svet- modellerini koviç, tayyare ile Nişten Suşak'a hare- lar. Bazan da ke | miri işlemeği bilir, İnek, koyun, ke- çi beslerler. Çok kadın alır ve ka- âınlarmna sert muamele ederler, Hottantoların dilleri Kap müstem- lekesinin gârbine ve şimali garbisk. ne yayılmıştır; birazda müstemle-. ke hududunun dışına taşar. Lisan- larında, medeni milletleree malüm olmıyan bir takım garip eşaklayan harfler» vardır. Dilin, damağın, du- dakların bize pek tuhaf gelen hars- ketlerile acayib sesler çıkararak ko- nuşulur. Bu lisanla Afrikanın diğer dilleri arasında hiç bir akrabalık yoktur. Hottantolar eskiden. daha geniş sahaları işgal ederlerdi. Şimdi beyaz ve slyah ırk tarafından Kap müstem- lekesinde sıkıştırılmış bulunuyorlar. Hatayda su işleri şube mühendisliği Ankara, 11 (Akşam) — Nafia Ve kâleti Hatay vilâyetinde bir su işleri şube mühendisliği ihdas etmiş ve mühendisliğe Maraş su işleri şube mühendisi B. Halli Soyluyu tayin ey. lemiştir, CEMAL BÜRÜN a Mevsim sonu münasebetile yazlık tenzilâtlı satışma başlandığını müşterilerine bildirir. lardı. Lâkin biz başka türlü karar e imera mi

Bu sayıdan diğer sayfalar: