27 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

27 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ta ei e A e 7 ra a a İİİ, Kl K.B mi, AE e NN yarışlarının altıncı haftası Bugünkü koşuların ikramiyeleri fazla oldu- ğundan yarışlar sıkı ve heyecanlı olacaktır İstanbul vilâyeti ıslah encümeni tarafından tertip edilmiş bulunan et yarışlarının altıncı haftası bugün saat 15 de Veliefendi çayırında yapı. Yacaktır, Bu haftaki koşular geçen haftalara nazaran çok enteresandır. At sahipleri hayvanlarını bilhassa bu haftaki yarışlar için hazırlamış bu- eylül “pazar günleri yapılacak daha Iki yarışla bu seneki at yarışları sona erecektir. Bu haftaki koşularda ikra- miye miktarları fazlalaştırıldığından müsabakaların çok heyecanlı olacağı ve bu arada bir çok süprizlerle karşı. laşacağımız şüphesizdir. Bugünkü koşuların programı şu süretle tanzim edilmiştir. Birinci yarış (Hendikap) Üç yaşındaki halis kan Arap erkek ve dişi taylarna mahsustur, İkrami- yesi 160 lira olan bu koşunun mesa- fesi 1600 metredir. Buna Muzaffer Baturun Önal ve Hikmet Tüzün Diker adındaki iki atı iştirak edecek. tir, İkinci yarış Üç yaşındaki yerli yarım kan İn- güliz erkek ve dişi taylarına mahsus- tur. İkramiyesi 470 lira olan bu koşu- nun mesafesi 1800 metredir, Bu ko- şuya Fehmi ve Arif Özün Önkıs, Ka- ra Osmanın Nivana, prens Halimin Poyraz, Mehmed Örimin Çavka is- mindeki atları girecektir. Bu koşu- nun favorileri Poyraz ve Önkıstır, Üçüncü yarış (Uzun çayır oşusu) Dört ve daha yukarı yaştaki yerli yarım kan İngiliz at ve kısraklarına mahsustur, İkramiyesi 510 ira olan bu koşunun mesafesi 3000 metredir. Bu koşuya Nazif Atabayın Manzika, Salih Temelin Mahmure, Salih Te- melin Ceylân, M. Çelebinin Olga is- mindeki atları gireektir. Bu koşu- nun favorileri Ceylân ve Olgadır. Dördüncü yarış Dört ve daha yukarı yaştaki halis kan Arap at ve kısraklarma mahsus- tur. 255 lira ikramiyesi bulunan bu koşunun mesafesi 2800 metredir. Bu koşuya İhsan Atlının Çetin, Fehmi Vuralın Alderviş, Receb Balkanın Ceylân, Hasan Akayın İnci, Şemsi 'Tanağın Bahtiyarı girecektir. Bu koşunun favorileri İnci ve Cey- Beşinci yarış Kabatpe koşusu İki yaşındaki yerti halis kan İngiliz erkek ve dişi taylarına mahsustur. 1400 lira ikramiyesi bulunan bu ko- şunuri mesafesi 1200 metredir. Bu ko- Şunun birinci 1175 lira ile duhuliyeler mecmuunu kazanacakır. Bu koşuya prens Halimin Aline Pourcux, Fahri Atlının Sibel, Fikret Atlının Mart I, Nihal Atımn Mis, Salih, Başlangıcın Gürayak isminde- ki atları girecektir. At yarışlarının en heyecanlısı olan bu koşunun fa- vorileri Sibel ve Mistir. Bu haftaki üçlü bahis üçüncü, dör- düncü ve beşinci koşulardadır. ŞAZİ Tezcan Fuar serbes güreş müsabakaları Dünkü karşılaşmalarda güreşçile- | rimiz 5 galibiyet elde ettiler İzmir 26 (Telefonla) — Üç şehir ser- bes güreş birincileri arasında fuar mü- nasebetile tertip edilen güreş müsaba- kalarına bugün fuar sahasındaki açık hava tiyatro sahnesinde başlanmıştır. Seyirciler arasında, Beden Terbiyesi genel direktörü general Cemil Taner, Belediye relsi bulunuyorlardı. Evvelâ İstanbul, sonra Anlcara, da- ha sonra da İzmir güreş takımları sahne üzerindeki mindere çıkarak se- remoni yeptıktan ve seyircileri (o8e- lâmladıktan sonra güreşlere başlandı. 56 kilo; Şefik (İzmir), Çakır Ahmed (İstan- bul) karşılaştılar. Çakır Ahmed hük- men galip sayıldı. 61 kilo: Dünya birincisi Yaşar (İstanbul) Sund (Ankara) ile karşılaştı. Yaşar hükmen galip sayıldı. 66 kilo: Doğan (Ankara) Servet (İstanbul) arasındaki güreş yapıldı, Servet hük. men galib sayıldı. 72 kilo: Celâl (Ankara) ve Faik (İstanbul) karşılaştılar. 10 dakika 36 saniyede Celâl tuşla galib geldi. 79 kilo: Koç Ahmed (İstanbul) Vahid (An- kara) güreştiler, Ahmed ekseriyet ka- rarile galip sayıldı. $ kilo: Ali Ahmed (İstanbul) ve Said Ah- med (Ankara) güreştiler. Said Ahmed. ittifakla galip sayıladı. Ağır sıklet: Bundan sonra en heyecanlı müsa- baka yapıldı. Ağır sıklette meşhur Ço- ban Mehmed (İstanbul), ve son 20- manda göze çarpan İzmirli güreşçi Mehmed Güneş Karşılaştılar, Çoban ? dakika 22 saniyede tuşla galip geldi. Serbes güreş Usulü ile yapılan bu müsabakalar 3 gün devam edecektir. Bugünkü güreşlerin neticesi şudur: İstanbul birinci, Ankara ikinci, İz- mir üçüncüdür. Kazanacak takıma fuar komitesi tarafından büyük bir ku- pa verilecektir. İstanbul Pentatlon birinciliği Atletizm ajanlığı tarafından tertip edilen İstanbul Pentatlon birinciliği nihayetlenmiş ve Fenerbahçeden Me- ih İstanbul birincisi olmuştur. Ge- ne Fenerden Füruzan ikinci, Südi üçüncü almuşlardır. Müsabakalarda alınan teknik neticeler şunlardır: Melih uzun atlamayı 6.18, ciridi 47:10, 200 metreyi 23.1, dıskı 25,93, 1500 metreyi 4.58.3 derece ile almıştar. Kazandığı puvan adedi 3102.39 dur. Üçüncü katagori müsabakalarında 1829.48 puvan ile İstanbul İlsesinden Halid birinci, Haydarpaşadan Necat ikinci, Fenerbahçeden Sergis üçüncü olmuştur. Galatasaray klübünün yeni idare heyeti Galalasary klübü Azaları dün klü- bün Beyoğlundaki merkez binasında toplanarak yeni idare heyetlerini seçmişlerdir. Yapılan intihabatta riyasete İş bankası kambiyo şefi Adnan Akıska, umumi kâtipliğe Muslih, veznedarlı. ğa Arif Neşet, muhasebeciliğe Ce- mal, umumi kaptanlığa Mehmed seçil- mişlerdir. Yeni idare heyetine müuvaffakıyet- ler dileriz. İstanbul tenis kupasi Tenis federasyonu tarafından Ati- na, İzmir, Ankara ve İstanbul tenis çileri arasında olmak üzere, İstanbul Kupası namı altında tertip edilen te- nis maçlarına dün Dağcılık kübü kortlarında başlanacaktı. Fakat Yunanlı sporcular son daki. kikada gönderdikleri bir telgrafla dünya vâziyetindeki değişiklikler do- layısile gelemiyeceklerini bildirdikle. rinden İzmirli tenisçiler de bazı mar zeretler ileri sürdüklerinden bu mü sabakaların yalnız Ankara ve İstan- bul tenisçileri arasında çereyan ede- ceği anlaşılmıştır, İstanbul yelken şampiyonası Müsabakaların ikincisi dün Moda koyunda yapıldı Su sporları ajanlığı tarafından ter. tip edilen ve üç gün devam edecek olan İstanbul yelken şampiyonluğu müsabakalarının ikincisi dün saat 14 de Moda koyunda yapılmıştır. Poyiraz olduğu cihetle müsabaka sert bir hava içinde geçmiş ve bu yüzden tekneler birbirlerile sıkı bir mücadele içinde yarışmışlardır, Mü- sabakaya Güneş, Demirspor, Galata- saray ve Fenerbahçe klüblerinin tek- neleri iştirak etmiştir. Moda, Kalamış, Fenerbahçe, Ha- yırsızada açığı olmak üzere beş mil Üzerinden yapılan yarış neticesinde Güneşten İbrahimin idare ettiği Aybike isimli tekne bir saat 45 sani- yede birinci, Demirspordan Feyyazın idare ettiği Sert isimli tekne üç daki- ka farkla ikinci, Galatasaraydan Ni- yazinin idare ettiği tekne üçüncü, Penerbâhçeden Hayrinin idare ettiği Karayel isimli tekne dördüncü ol muşlardır, İki gün devam eden müsabakalar neticesinde klüplerin aldığı puanla- rm mecmuu şunlardır; Galatasaray 6, Demirspor 6, Güneş 4, Fenerbahçe 3... Yarışlara bugün saat 1! de yine Moda koyunda devam edilecek ve İs- tanbul Me belli olacaktır. Profesyonal güreşler Tekirdağlı Bulgar pehlivan- la bugün tekrar karşılaşıyor Geçen hafta yapılan ve Bulgar pehlivanı Bankotun. mağlübiyetile nihayet bulan güröş müsabakaları Bulgar pehlivanının ileri sürdüğü haklı bazı iddialar yüzünden bugün Taksim stadında tekrar edilecektir, Geçen seferki müsabakların yerde ve yağmurdan ıslanmış bir biranda üzerinde yapılmasına ve sırtının yer- de üç saniye durmadığına itiraz eden Bulgar pehlivanının şikâyetleri alâ- kadarlarca nazarı dikkate alırmış ve bugünkü müsabaka için yeniden bir hakem intihap edildiği gibi müsaba- kanın yapıldığı yer hakkında yeni- den bir itirazda bulunmaması için sahaya ring kurulmuştur. Geçen defa yapılan müsabaka do. layısile evvelce gazetemizde beyanatı çıkan Bulgar pehlivanının şikâyetle- Tİ bü suretle halledilmiş olduğundan alâkadarlara bu itirazları nazarı dik. kate aldıklarından dolayı teşekkür ederiz. Arzuları tahakkuk ettiği için artık bu hususta hiç bir itirazı olamıyaca- ğından mağlüp olduğu takdirde mü- tevazı bir şekilde yenildiğini kabul etmesini de Bulgar pehliyanına ha. lisane bir şekilde tavsiye ederiz. Bu müsabakadan başka geçen se ferki mağlübiyetine tıpkı Bulgar gi. bi itiraz eden Karadağlı pehlivan da Manisalı Halil ile bir kere daha kar. şılaşacaktır, Bunların yapacağı mü- sabakaya alâkdarlar büyük bir ehem- miyet vermektedirler. Güreşlere saat 15 de başlanacaktır. Muhtelit takımın ekzersizleri İzmire gidecek olan muhtelit ta- kım dün Taksim stadında ilk an- trenman maçını az bir seyirci önün- de Beyoğluspor ile yaptı ve 3.3 berabere kaldı. istifade ederek muhtelitin bir golüne mukabil üstüste üç gol yaparak müsa- ip beraberlikle nihayetlendir. MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tefrika No, 90 Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. Hünkârın avdetinden sonra Rumelide vaziyette hiç bir değişiklik görülmemişti Bu yolda münasebetlerin teksiri şi- mal ve cenup Slârları arasında pâns- lâvizm davasının kuvvetlenmesine medar olacaktı. Belgrad ile Sofya bugünlerde Slâv kardeşlerin bir hac yeri haline geliyor. du. Balkan Slâv memleketlerinde ter- tip edilen bir seyahat esnasında Rus- ya Doma reisi Guçof şu sözleri irad eylemiştir: (Bulgar milleti daha bütün vazife- lerini ikmal etmemiştir. Bahadır ve kuvvetli olunuz. Yalnız kalmıyacağı- nızı unutmayın. Otuz üç sene evvelini hatırlayınız. Allah şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da size yardım edecek- tir. Kuyvetiniz ve muvaffakıyetiniz için teminat olan iyi ordunuzu seviniz! Şipka tepesinde şerefe içildiği sıra- da da bu zat: — Sulha çıkan yolun harpten geç- tiğini unutmamalıdır! 'Tavsiyesinde bulunmuştu! Bulgarlar hoşlarına giden bu tavsi- yeleri harzıcan ediyorlardı. Bir Bul gar - Sirp bankası açılmıştı; Sofyada ve Belgradda ticaret müzeleri ihdas edilmişti. Kral Ferdinand Bulgaristanın dahi- li teşkilâtım ikmal ile uğraşırken Av- rupa payıtahtlarına yaptığı seyahat- lerle Bulgaristanın âti için teşebbüs- lerine Avrupa efkârı umumiyesini ve Avrupa riçalini hazırlamağı ihmel et- rolyordu. (1) Her fırsatta kendisini gazetelerde alkışlatıyordu. Kral Ferdinandın oğlu Borisin rüş- te vüsulü vesilesile Sofyada yapılan şenliklere bütün Balkan devletleri iş- tirak eylemişlerdi. Hele Yunanistan namına Diadok prens Konslantinin bu şenliklerde huzuru pek ziyade dik- kati celbeylemişti. Makedonya Bulgarlarından silâh toplama teşebbüsü üzerine Osmanlı parlâmentosundaki Bulgar mebusla. rın mebusan meclisine bu teşebbüsün neticesi olarak vaki olduğunu bildir- dikleri yolsuzluklar hakkında bir tak- rir verdiklerini evvelce yazmıştık. Bulgaristan hükümeti de bu mesele- de sükütu ihtiyar eylemeği siyasetine uygun bulmamış, 1910 temmuzunda Bulgar Hariciye Nazırı Osmanlı hükü- metinin bu teşebbüsünü büyük deylet- ler nezdinde protesto etmişti. Makedonyada Bulgar çeteleri yeni- den faaliyete geçmişlerdi. Genç bam- balar patlamağa başlamıştı. Bu çete- lerin tenkili ve imhası Bulgarların el- lerinde silâh bırakılmamakla mümkün görülüyordu. Silâh toplama teşebbüsü de çetelerin adedini arttırıyordu! Abdülhamid zamanında olduğu gi- bi mal ve hayat emniyeti yoktu. Müs- lüman ve hıristiyan silâhından tecer- rüd etmek istemiyordu. Arnavutluktaki kıyama benzer bir hareketin Makedonyada dahi hudusu muhtemel görülüyordu. Balkan devletleri halkının Make- donyadaki hemcinslerinin oakibetleri alâkasile endişeler uyamıyordu. Lon- dradaki Osmanlı elçisi Rumeli işlerin- de Babıâlice ihtiyar olunan hareket tarzını izah ile bunu haklı göstere- cek bir tebliğ neşreylemişti (5 ağus. tos 1910). Londra Bulgar elçisi bunu ve neşre- dilen çeteler kanununun muzır ve Şid- detli tatbikatını gene gazetelerle ten- kid eylemekte gecikmemişti. Karadağ hududunun tahdidi müş- külâta uğramıştı. Selânik lmanından Sırbistana tran. muş, ne de Arnâvudları İttibad ve Te. Hünkârın avdetinden sonra da Ru- melide durumda hiç bir değişiklik gör rülmemişti. Arnavutluk kiyamı yatışmıyordu. 1911 mayıs ve haziranı içinde Make- donyada devam eden hoşnutsuzluğu gören Avrupa hükümetleri, başta Rus- ya olarak, Makedonya ıslahatı mesele- sini yeniden ele almağa müheyya gö- rünüyorlardı. İngilterede: (1908 de Avrupa, Makedonyada tat- den ziyade sefalete düşmüş olduğu için gene Avrupa hükümetlerinin el- lerine tevdi olunmalıdır.) deniliyor- du. 1911 Arnavutluk isyanı Bulgaristan ricalinin bazılarına tam istifade edile- cek bir fırsat gibi görünmüştü. Mali- nof, Genadiyef gibi yüksek mevkiler işgal etmiş Bulgarlar Makedonyada hemen harekete geçmek taraftarı idi- ler. Fakat Ferdinand ile hükümeti Bulgaristanın Türkiye ile baş, başa çarpışmasında kati bir muvaffakıyeğ ümidi beslemiyorlardı. Diğer Balkan- ların Bulgaristan aleyhine hareket- leri ihtimali de yok değildi. Bu sebeple Bulgaristan bir maceraya atılmak İs. tememişti. Bekliyecekti o. Osmanlı devletinin dahili ahvalin- de teşettüt gittikçe kuvvetleniyordu. Bugünlerde «Balkanların Prusyası» Bulgaristan hakikaten Balkanlarda birinci siyasi rolün sahibi görünüyor. du. Giriştiği siyasi oyunlarda şimdi- ye kadar kazanan kral Ferdinandın bu defa da muvaffak olacağında ihti- mal kuvvetli idi. Makedonyada yapı- Yarak ıslahat hakkında Avrupa Kabi- neleri arasında müzakereler sürünüp gidiyordu. Osmanlı devletinin tamamiyeti ile Balkanlarda statüko esaslarından ay- rülmiyan bu müzakerelerin bir netice- ye varması için Rusya Hariciye Neza- reti hiç acele etmiyordu. Onun bugünlerde gizli çevrilecek başka teşebbüsü vardı; Balkanlıların ittifakı, Bu Balkan ittifakı İngiliz ricalinin ötedenberi tasvip ve terviç ettikleri bir fikirdi. Gladstondan sonra Salsburi de bu tasavvuru tabii ve mantıki buluyor, sırasını düşürdükçe Balkan ricaline Su «Balkan ittifakından. bahsediyor. ut, İngiliz Balkan komitesi de bu siya- setin mürevvici idi. Bu ittifaka Osmanlı devleti de dahil olmalı mıydı? Balkan ittifakı tasavvurunu ele alan Rusya Boğazlar üzerindeki emellerine nail olmak İçin evvelâ buna meylet- işti. Sonra elçi Çarikofun teşebbüsünü tekzip ve kendisini âzl mecburiyetinde kaldığı halde Rusya Hariciye Nazırı Sazanof Osmanlı devletini bu ittifak dahiline almak tasavvurundan gene büsbütün uzaklaşmış görünmek iste. miyordu. Fransanın Petersburgtaki elçisine bu meseleden bahsederken bir gün: — Asım bey bana hususi kâtibini gönderdi. Bu kâtip Osmanlı elçisinin huzurunda Asım beyin (Rusya dostlu- ğu benim için herşeyden kıymetlidir.) dediğini ifade etti. Bir Balkan fede- rasyonu fikri haynli diye tavsif edil- miştir. Fakat bu fikir yürüyor. Ben âtide Türkiyenin de bu federasyona il- tihakını vâcud bulmıyacak bir ihtimal gibi görmüyorum. demişti, (3) (Arkası var) () Conte de Landemont: Lölan d'un muz Manastırlı İsmali Hakkı efendi tara- fından tertip ve irad edilmiş olduğunu ve bu hutbenin Türkçe tercümesile birlikte gazetelerde neşrolunmuş bulunduğunu, bu ziyaret hakkındaki neşriyatımıza ilâve rakki «Cemiyeti mukaddesesine» ısın. | edelim. dirmaştal. (3) Polncarö: Las Balkans en feg na

Bu sayıdan diğer sayfalar: