27 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

27 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Rus - Alman paktıve Japonya Alman - Rus anlaşması Avrupadaki vaziyeti / gerginleştirmiştir. Çünkü Almanya sırf Avrupanın karasndaki vaziyetini düzeltmek ve kendisinde sandığı tefevvuku muhafaza etmek için Japonya ile olan birliğini hir tara- fa bırakmıştır. Bu vaziyelten istifade etmek isteyen Sovyetler Birliği Avru- iü harp ihtimallerinden uzak kalmağı temin etmek için Mançuriye ile Sibirya arasındaki iki bin kilometreden un münazaalı adaları ve mıntakalarına aid her türlü me- şeleferin halledilmesini Japonyaya teklif etmiştir. Japonya müzakereye razı olduğu takdirde Dış Moğolistana aid ihtilâfın da halledilmesine Sovyetlerin razı olmaları ve Çan-Ka; türlü yardımdan vaz geçmeleri de lâzımdır. Sovyet hükümeti kredi açtığına datr intişar eden şayiaları resmen tekzip etmiş ve Rusya ile Çin arasındaki ticari muamelelerin 1936 senesinde Moskovada ticaret mukavelesi çerçevesi haricine çıkmadığını teyid eylemişti. apon resmi ajansı aktedileceğinden zaten vakıt ve za- man ile Japonyanın haberdar edilmediği Rus - Alman misakının dördüncü maddesi ile iki tarafın biribirinin aleyhine olan zümre ve bloklara dahil ol. malarını menettiğinden faponyanın Almanya ile komünist enternasyonal aleyhinde akdetmiş bulunduğu blokun devamına imkân kalmadığını kay- detmiştir. Moskova misakı Asyadaki vaziyeti büsbütün değiştirmiş görü- pada olduğu gibi Asyada dahi her fazla olan hudu Diğer tarafta, Ağaçta yetişe Afrikanm Zulu zencilerile meskün olan taraflarında yetişen bir ağaç ın verdiği meyvanın içindeki su t dedir, Yerliler bu otomobilde doğan çocuk Vapurda, trende çocuk doğuran ka- dınları çok işittik, fakat yolda gider- ken otomobilde doğuranı hiç duyma. mıştık. Şimdi bunu da haber alıyoruz. Geçen gün Salzburg civarında Fusehl ile St. Gilgen arasında işliyen oft- mobillerden biri tamirden dolayı yo- Jun muvakkaten kapalı olduğunu ha- ber alınca, otomobili idare eden $0- för şaşırıp kalır, Hamulesi sancısı tut- muş bir kadından ibaret olan şoför | Chamberlaln mirasa kondu İngiliz Başvekili, bugünlerde akra- basından birinin vefatı üzerine mira- sa konmuştur. Ölen zat Birmingham civarında Eğgason'da yaşıyan sir | John Hamilton Kenriek'tir. Bu zat berhayat iken Birmingham üniversi- | Kiraya verilen tablolar İngilterede yeni yetişen genç res- samların tabloları pek güç satılır. Genç ressamlar âdeta parasız yaşa mağa mahkümdurlar. Şimdi İngilte- renin genç ressamları bir araya gelo- | ıkları eserlere mukabil bir | isun para koparabilmek için Baş ağrısına karşı peynir Lahey'den bildirildiğine göre, | Holandanın Layden şehrinde oturan bir dokter garip bir keşifte bulun- | or kendisine mtraca- | , Bu aralık kadının sancıları sıklaşır | Bereket versin ki bu esnada yol tek- Şek hükümetine her Çine yeni imzalanan n şampanya yirmi dört saat sonra tehammür ede- rek ispirtolu içki halini alır. Bir yirmi | dört saat daha geçer geçmez meyvâ- nın suyu O kadar keskinleşir ki onu | içip te sarhoş olmıyan yok gibi bir | şeydir, bteye beriye başvurursa da otomobi- lini geçirmek için bir yol bulamaz, ol- | duğu yerde beklemeğe mecbur kalır, aradan on beş dakika geçmeden ka- dın bir erkek çocuk dünyaya getirir. rar açılır ve ana, oğul Salzburg civa- rındaki bir doğum evine teslim edilir. ler. tesine mühim paralar hibe etmişti Şimdi vefatından sonra 45,000 İngiliz liralık hisse senedleri yeğeni Başve- kil mister Chamberlain'e isabet edi- | yor. tuhaf bir çareye başvurmağa karar vermişlerdir. Ressamlar resimlerini istiyenlere kira ile vermekte ve bu sa- yede her ay tablo kiralarını toplıya- rak geçinmeğe çalışmaktadırlar. Ba- zan kirada olan bu eserlerin kiracı ları tarafından satın alındığı da va- kidir, Bunun üzerine doktor esaslı tedkikat yaparak peynir kokusunun baş ağrı- sına iyi geldiğini anlamıştır. Şimdi doktor peynir kokusile hangi madde- lerin intişar ettiğini tahlil ile meşgul olmaktadır, Bu maddeler tesbit edil- dikten sonra baş ağrısına karşı ona göre yeni bir ilâç imal olunacaktır. 80 kişi nakledecek olan otobüs zmir (Akşam) — İzmir Belediyesi, | Fuar sahasındaki iki buçuk kilomet- miştir. Bu otobüs, Fuar sahasında gezmek istiyenleri, arzu ettikleri ye- re götürecektir. Bu kocaman otobüs Salzburg vapurile getirilmiştir, Ölüm şuaları tatbik sahasına girebilecek mi ? Mühendisler, havada bir şua şeridi yaratmağa çalışıyorlar Şuaların bir silâh olarak kulla- nılması bir enerjinin telsiz olarak ha- vadan nakledilmesine bağlıdır. Radyo istasyonlarının faaliyetinden anlaşıl- dığı veçhile bunu yapmak mümkün- dür. Fakat kullandığımız radyo âlet- leri istasyonlardan gönderilebilen enerjilerin ne kadar hafif olduğunu bize her gün Isbat ediyor. 500 kilo- vatla çalışan br istasyon, âletimize ne kadar yakın olursa olsun, çok hassas radyo âletinin his- sesine isabet eden enerji miktarı pek azdır. Buenetjlen hafif bir tüyü bile yerinden kımıldalmağa muktedir değildir. Çünkü istasyon- dan intişar eden enerji bir yelpaze şeklinde dünyanın her tarafına da- ğilıyor ve kuvvetini kaybediyor. İşte ölüm şualarını icad elmeğe uğ- raşan mühendislerin . karşılaştıkları müşkülât bu noktadır. Hiçbir düş- man, tayaresini tahrip edecek olan tehlikeli şuaları tulmak için berabe- rinde antenler, âmplikativler gibi Aletler taşımıyacak, tayyarelerini han- gİ bir enerji cereyanının nüfuz edemi- yeceği şekilde madeni lâvhalarla kap- lamâkla kanaat edecektir. Hakiki ölüm Şuaları vasıtasile elek- trik irtibatlarını tahrip edebilmek, madenleri eritmek ve insan vücudun- daki hayati faaliyetleri durdurabil- mek için kâfi miktarda enerjinin nak- ledilebilmesi lâzımdır. Nakil işi ga- yet mahdud ve dar bir sahaya inhi- sar etmelidir, yelpaze şeklinde her ta- rafa yayılmamalıdır. Hiçbir radyo İs- tasyonu bunu yapmağa muktedir de. ğildir, Dalgalar hep etrafa dağılırlar. Bir de gönderici ile alıcı arasındaki mesafe ne kadar kısa olursa olsun, enerjinin yolda başka bir istasyon ta- rafından tevkif edilmemesine imkân yoktur. Piyasa vaziyeti Sovyetler bizden yapağı almak istiyorlar Dün, Sovyet Rusyanın piyasaları- mızdan satın aldığı yapağıların biran evvel yüklenmesi için memleketimiz- deki ticari mümessillerine emir ver- diği öğrenilmiştir. Tüccarlar, muay- yen zamandan evvel mal yükleyemi- yeceklerini bildirmişlerdir. Sovyetler için, çok acele kaydile yeniden yapa- gı talepleri de gelmektedir. Fakat yerli fabrikalar, mevcud malları top- ladıkları için bu taleplere müsbet cevap verilememi Tereyağı ve sadeysğında yükselme kaydedilmiştir. Urfa yağının kilosu 108 kuruşa çıkmıştır. Son üç gün için- de 6 bin teneke sadeyağı satıldığı öğ- renilmiştir. Başka hiç bir gıda mad- desinde yükselme kaydedilmemiştir. Hayriye boşanmak isteyen kocasını tehdid etmiş mi? Bağdadi Ferid adında 86 yaşında bir adamı bundan dört sene evvel 45 yaşındaki karısı Hayriyeden boşan- mak üzere dava açmış, fakat kadın istemediği için muhakeme bir türlü bitirilememiştir. Bağdadi Ferid bu defa müddek umumiliğe bir istida vererek karısı- nım kendisini ölümle tehdit ettiğini iddia etmiş ve bir takım mektuplar da vermiştir, Bu mektupların tehdit mahiyetin- de olup olmadığının ve hakikaten Hayriye tarafmdan yazılıp tazılma- dığının tesbiti için Sultanahmed üçüncü sulh ceza hâkimi B. Nusre- tin riyaseti altında bir ehlivukuf he- yeti teşkil olunmuştur. Heyet tetki- katını yaparak raporunu müddek umumiliğe verecektir, Uzun zamanlardanberi bütün rad- yo mühendisleri ancak iki istasyon arasında alınıp verilebilecek bir ener- ji göndermek çaresini aramakla meş- guldürler, Böyle -bir şey icad edildiği gün radyo müthiş bir inkılâp geçire- cektir. Yalnız radyoda haber neşriya- tı değil, insanların hayat tarzları da bu inkılâba dahil olacaktır. Hattâ hakiki ölüm şuâının icad edilmiş ol. ması ehemmiyet itibarile ikinci safta kalacaktır. İnsanların tenvir ve tes- hin için muhatç oldukları enerjilerin telsiz olarak bir merkezden verilmesi imkân dahiline girecektir. Enerjinin tek bir şua olarak bir şe- rit gibi bir yerden diğer bir yere nak» lolunamıyacağını bilen mühendisler şimdi havada enerji nâkili olabilecek böyle bir şua şeridi yaratmağa çalışı- yorlar. Bu hususta yapılan tecrübeler gizli tutulduğu için teferrünti malâm değildr. Faka havada bir enerji yolu buluunmasına çalışıldığına muhak- kak nazarile bakılabilir. Bu iş için pek garip projektörler kullanılmak- tadır, Yaratılmak istenilen bu hava yolu tabii gözle görülmüyor. Ancak hava huceyrelerinin daimi surette işlenme- si suretile enerjinin münhasıran tek bir yoldan gitmesinin teminine çalı- Şılıyor, Ölüm şunı bir gün tahakkuk ederse bu, ancak o garip hava yolu- nun meydana getirilmesi sayesinde mümkün olabilecektir. Bunun için lüzumlu teknik âletler gitikçe tekem- mül etmektedir. Bir kere büyük mikyasta havadan enerji nakli temin edildikten sonra, bundan muharebede nasil istifade olunabileceğu düşünülecektir. Birçok mühendisler bu mesele ile esaslı su- rette meşgul oluyorlar. Fakat bir ener. jinin bir düşman ftayyaresine erişli- rilmesini müteakip ne olacağını bir türlü kestiremiyorlar. Tayyarenin mo törü muattal kalacak mı, cephanesi patlıyacak mı, pilot ölecek mi? 5000 kilovatlık bir enerjinin gönde- rilebildiğini farzedelim. Bu kuvvet tayyarenin gövdesini yarıp geçecek mi? Elektrikle yapılan idamlarda bü- tün mevcud imkânlardan istifade olunduğu halde idam ameliyesini pü- rüzsüz olarak bitirmek için hususi elektrodlar kullanıldığı ve mshkü- mun vücudundaki kuların bile tıraş edildiği unutulmamamalıdır. Bazı kimseler fezada hasıl olan dal- gaların vücuda tesir edeceğine inanı- yorlar ve kısa dalgaların sebep oldu- ğu hummaya dikkati celbediyorlar. Kısa dalgaların bazı ahvalde vücud- daki harareti arttırdığı doğrudur. Fakat tedavi maksadile yapılan bu sında hastanın saatlereş bir âletin içine yatıp hareketsiz bir bekledği o unutulmamalıdır. Halbuki düşman tayyareleri dalma hareket halindedir. Pilotlar ölüm Şu- alnın icad edildğini haber alır almaz vücudlarını tecrid edici gömlekler gis yeceklerdir. Şimdiye kadar feza dal galarının yalnız böcekler üzerinde müessir olduğu anlaşılmıştı. Bugün böceklenen zahire kısa dalgalar neş- reden bir âletin önünden akıtılmak suretile böceklerden tecrid olunuyor. Böcekler hararetlerinin artmasına da yanamıyarak ölüyorlar. Fakat bu ameliyeyi büyük mikyas- ta Insanlara da teşmil etmek kolay değildir. Bir insan saatlerce böyle bie âletin önüne konulursa onu öldür- mek kabildir. Faka bunu yapmaktan ise o insanı bir silâh kurşunile öldür- mek daha ucuz, daha müessir ve da- ha emin sayılır. Üzüm piyasası iyi bir fiatla açıldı Fiatlar, vasati olarak müstahsilleri memnun edecek bir derecededir mi . >. Vali, ihracatçılar ve müstahsiller satışa arzedilen üzüm nümuneleri önünde a İzmir (Akşam) — İzmir üzüm pi- yasasının borsada vali B. Etem Ay- | kut'un reisliğinde yapılan bir toplan- tada açıldığını yazmıştık, Piyasa, iyi flatlerle açılmış, müstahsil memnun eden flatlerle devam etmiştir. Şimdiki flatler 7 numara 8,5 ku- ruş, 8 numara 9,5 kuruş, O numara | İlki tramvay çarpıştı Vatman Teyfiğin idaresindeki Be- yazıd - Maçka tramvayile vatman Ah- medin kullandığı Eminönü - Maçka tramvayı Eminönünde kavis üzerin- de biribrlerile çarpışmış, ikisi de ha- sara uğramışlardır. Nüfusca zayiat ol- mamıştır, 10,5 kuruş, 10 numara 12,5 kuruştur. 11 numaralı üzüm henüz piyasaya | gelmemiştir, Nihayet on beş gün son- raKaraburun havalisinde yetişen 11 numara üzümün piyasaya geleceği tahmin olunuyor. Üzüm flatleri, va- sati olarak müstahsilleri memnun ed cek nisbet ve derecededir. NOVOTNİ'de Soprano ve opera tenoru EPİTROPAKIS Üi Müntehap bir repertuarla

Bu sayıdan diğer sayfalar: