7 Ağustos 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

7 Ağustos 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

li Sayta 6 # Alman Milletine ”” FihteninHitabesi 81 Milliyet ve akıl kanunlarına tamamen mugayir olarak hir- birlerinden ayrılmış olan Al- man devletleri ; Avrupa tera- zisinde bir muvazene hasıl et- meğe mecbuür - oldular ve bu bapta bütün teşebbüsleri kör- cesine takip ettiler. İşte muvazenenin menşe ve mânası. İşte Almanya ve bü- * tün cihan için Avrupa büyük devletleri arasında görülmek- te olan meşhur muvazene si- | yasetinin neticeleri.. Eğer hı- ristiyan Avrupa, menşeinde olduğu gibi, ( Bir ) kalaydı, böyle bir projeye asla hacet kalmazdı. (Birlik) ; kendi üs- tüne dayanır. Ve aralarında muvazene teminine uğraşılacak birtakım gayri mütecanis un- surlara ayırmaz. Bu : Ancak parça parça olmuş Avrupa için lâzımdır. Almanya ise bu parça parça olmuş Avrupa'ya iştirak etmiyordu. Eğer hiç olmazsa, seyyareler arasında | güneşin mütecanis (Müttehit) kalmış olsaydı ; Al Mmanya rahat kalır ve n cihan için, suni hiçbir şeye muhtaç olmadan, muvazene temin etmiş olurdu. Fakat onu aldataraktır ki — ecnebi (Fransa ve müttefikleri), onu kendi kavgalarına iştirak ettir- meğe muvaffak oldu. Alman- kaldığı gibi, gayri ya'yı, içine düştüğü hayaller | içinde sallamak, ecnebinin işi- ne uygun geliyordu. Ereğine ulaştı. Netice ise gözlerimiz önündedir. Eğer biz onu mahvedemi- yorsak, hiç olmazsa niçin akıl ve muhakememizin derinliğin- deki kaynağını kurutmıyoruz: Ki elimizde yalnız bunu yapa- bilmek kalmıştır. Felâket bizi gafletten —uyandırdığı halde neye hâlâ gözlerimiz. önünde eski fena şeyleri muhalaza ediyoruz ? Niçin şimdi, bizi kurtaracak yegâne, vasıta olan hakikaten cepheden bakmağa yanaşmıyoruz ? Bizim bulutlar arasında gördüğümüzü belki çocuklarımız realize edebilirler. Şimdi bizler; babalarımızın kurdukları hayallerin, akılsız- liğını çekiyoruz. Artık şunu anlıyalım ki - ecnebi ; böyle suni 'muvazene hulyası içinde —uyumaltığımızı — elbet özler. Fakat bu fikir, Alman karakterinde kök atmamalıdır ve buna asla müsaade edilme- melidir. Bu, çürüktür. Şunu da bilelim ki evrensel mili- tarızm ; bu vasıta ile değil, bizzat Alman birliği ile temin edilmek mecburiyetindedir. Son zamanlarda - politika âleminin en mühim — mevzuu olan denizlerin serbestisi me selesi : Gerek bizzat bu ser- bestiden gerek bunun dolayı- sile elde edilecek menfeatler- den Almanya hiçbirşey bekle- memektedir. Diğer milletler bu ticaret hummasile asırlarca uğraşıp yorulmuşlardır. Alman- ya'nın ise buna pek arzusu yoktur. Çünkü ihtiyacı yoktur: Memleketi kâfi derece zengin olmakla medeni bir insanın ihtiyaçlarını temin edebilir : Başka şey için çalışmağı sev- mez. Beynelmilel ticaret ile temin edilen diğer hususi fay- dalarda ise (Coğrafya ilminin bizim | Denizlerin ötesinde milletler arasında, | | Bu proje, bizim itiyatlarımıza Çeviren: M. Rahmi Balaban ilerilemesi, milletleri daha iyi tanıma gibi) Alman karakte- rinin hususiyeti, bu — işlerde hissesine düşeni yapmağı bi- lir. Ah... Almanya, diğer mil- letlerin doğrudan doğruya iyi- liğine yarıyan hâdiselerden mahfuz kalmak taliine mazhar olsa... tıpkı evelden bilvasıta iştiraklerden mahfuz kaldığı gibi, Eğer utanılmağa şayan bir inangaçlık ve şatafatlı yaşama arzusu ; İüzumsuz olmayıp başka milletlerde yapılan şey- lere bizi muhtaç kılmasa... bedbaht bir kan ve terinden istifade etmek hırs yerine ken- di toprağında çalışmak istiyen vatandaşlar olsa... Hiç olmaz- sa şimdiki felâkete belki lâyık olmazdık. On sene var (Ki o zaman kimse, işin nereye va- racağını bilimiyordu), Alman- lar'a beynelmilel tiçaretten ay- rihp müstakil olmak ve ken- disinin kuvvetli bir ticaret devleti olması tavsiye ediliyar. kölenin ve bilhassa altın para şeytani aşkına aykırı geliyordu ; bu- nun münakaşa ve mücadelele- | yi yapıldı ; nihayet bir köşeye bırakıldı. (*) O zamandanberi ise biz, ecnebi bir devletin tazyiki ile (Blokose işaret) Bundan ve buna benzer daha birçok şeylerden vazgeçmek mecburiyetinde kaldık. Bu du- rum, bizi diğer arzularımızda daha uslü yapar umarım. Ni- hayet acaba anlıyabildik mi ki : Beynelmilel ticaret üzerine dayanan her sistem, ecnebile- rin işine gelir ve bunu bizi ezmek için vasıta yaparlar. Anlıyacak mıyız ki o siste- min bize hiç faydası yoktur. Ancak dahili istiklâl, ve milli ticarettir ki bizim kurtulma- mızı ve bizimle beraber Av: rupa'nın da kurtulmasını te- min edecektir. I— Siyasi muvazenenin esa- sen gittikçe gayri muhtemel olduğu bir devirde bir monarşi fantomunun abes- liği ve çirkinliğine ne dersiniz. Denilebilir ki insanlığıh te- mel karakterleri : Fertlerde derece derece mütenevvi ; milletlerde müterekki olmak ; ve nihayet tam ve kati bir birliğe ulaşmak ile inkişaf edecektir. Fakat her millet, kendi şahsiyetine göre hareket eder. Bu suretledir ki ilâhi tecelli, vuku ve zuhuru nasıl lâzım, ise öyle görünür : Ken- dinde kanun fikri olmıyan insandır ki, bu kanun yerine kaim olmak cür'etinde bulu- nur. Ancak bu şahsi karak- terlerdir. ki milleti, hayatın menşeine bağlar ; hal ve istik- bâlini garanti altına alır ; fa- ziletlerini teşkil eder. Eğer bu şahsiyet : Herhangi bir karılıp karışma ile kaybolursa, asıl kökten ruhi tabiatten ayrılın- mış olur ve ardından fesat ve tağyir gelir. Bazı muharrirler bizi teselli etmek için, biz bu evrensel monarşinin tebaası olacağız, diyorlar. üniversel ve (” ) Fihte 1800 de basılan : Kapalı tiearet devleti » eserinde bunu tavsiye ediyordu. —Sonu var— ANADOLU —Başı T inci sahifede— kem bombalar at mşlardır, Cebelüttarık 6 (Radyo) — İn- giliz bastane gemisi Men dörtyüz ecnebiyi hamilen Barsclondan Mar- mevkilerine silyaya vasıl olmuştur, Cebelüttank, 6 (Radyo) — | Dün gece boğaz içinde Mad- rid hükümetine mensub tahtelbahir, bir muhrib ve top çekerlerden mürekkeb bir filo ile general Franko hava kuv- vetleri arasında bir. harb ol- muştur. Bu filo, Fas'tan Elcezire'ye giden ve âsi askerlerle dolu üç nakliye sefinesini tevkife memurdu. Fakat bu nakliye gemilerini himaye eden âsi tay- yareler filoya hücum etmiş ve saat onyediye kadar şiddetli bir harb olmuştur. İki top çe- ker batmış ve nakliye sefine- leri de Elcezire'ye gitmeğe muvaffak olmuşlardır. Cebelüttarık kumandanı bo- ğazın tehlikeli mıntaka oldu- ğunu ilân etmiştir. j Pamplun, 6 (Radyo) — Âsi kuvvetler divanı harbı, Franko hareketine iştirakte tereddüd gösteren hücum kıtaa- tına mensub üç şefin kurşuna dizilmesine karar vermiştir. Bundan başka Madrid'e taraf- tar olanlardan birçok kimse- ler de idama mahküm olmuş ve bu hükümler hemen infaz edilmiştir. Elcezire, 6 (Radyo)— Röy- ter ajansı 3000 kadar munta- zam askerin Elcezire'ye Afri- ka'dan sevkine muvaffakıyet hasıl olduğunu bildirimektedir. Bu kuvvetlerden başka 200 top ve,mitralyoz birçok mü- himmatta getirilmiştir. 3000 asker daha Göta'dan Elcezire'ye sevkedilecektir. Bu kuvvetlerle Malaga'ya bir taarruz yapılacaktır. Lizbon, 6 (Radyo)— İspan- evelden ya'dan gelen yolcular, Karta- | jen'den geçerlerken — şehrin yanmâkta olduğunu gördükle- rini söylemişlerdir. Bu da İs- panya donanmasının bu * en mühim üssübahrisini elde et- mek için âsilerin tecavüze geç- tiklerini göstermektedir. Aendaye. 6 (A.A) — Ha- vas ajansının Somoştera cep- hesindeki muhabiri dün öğle- den sonra âsilerin birdenbire Gascones kasabasını - zaptet- miş ve hükümet kuvvetlerinin çelin bir muharebeden sonra bu kasabayı istirdad eylemiş olduklarını haber vermektedir. Madrid, 6 (A.A) Dış bakanı M. Barcia Havas ajansı muhabirine beyanatta buluna- rak âsilerin Satago kasabasını zaptetmeğe kalkıştıkları sırada bu kasaba önünde bir muha- rebe zuhur etmiş olduğunu söylemiştir. Bu kasaba büyük bir ehem- miyeti haizdir. Çünkü Sara- gössela elektrik ihtiyacını te- min etmektedir. Âsilerden iki kol Saragossei - terketmiştir. 2700 kişiden mürekkep olan birinci kol Barselon'dan gel- miş olan hükümet kuvvetleri tarafından hezimete — uğratıl- mıştır. Hükümet kuvvetleri 1300 esir almış ve 20 mitralyöz ile 15 top ele geçirmiştir. Âsi- lerin ikinci kolu hükümet kuv- vetlerine Plana yakininde tesa- düf etmiştir. Âsiler nihayet ric'ala mecbur olmuşlar, 70 esir, 3 top ve bir. hayli mü- himmat bırakmışlardır. iki | —.. -a— Âsilerden bir binbaşı, bir yüzbaşı, bir mülâzim ve 25 nefer telef olmuştur. Sevil, 6 (A.A)— Sevil şehri radyosu Zamora'dan kalkan kolun Madrid istikametinde yürümekte olduğunu ve şehrin ablokasını tamamlamakta bu- lunduğunu bildirmektedir. Radyo ayni zamanda Cas- tellan'da La Planada isyan çık- tığını ve Valans'daki askerle- rin de kıyam ederek şehir et- rafında vaziyet aldıklarını teyit eylemektedir. Seville, 6 (A.A)— General Gucipo-De Llano dün gece saat 23 te radyo ile neşredil- miş olan bir hitabesinde, va- ziyelin nasyonalistler için par- lak hükümetx. taraftarları için ümidsiz olduğünu söyle- miştir. Mumaileyh Grenadeya taar- ruz etmiş olan markisit kolu- nu inhizama uğratmış olduğu- nu söylemiştir. General kumandası altında beş bin muntazam asker ile İspanyol Fas'ından gelmiş lej- yönerler bulunduğu, bu kuv- vetten bin kişinin dün karaya çıkmış olduklarını ilâve etmiştir. Seville, 6 (A.A)— Âsilerin vmumi karargâhından alınmış olan malümata göre, General Mola'nın kuvvetleri erra'da hükümet kuvvetlerini mağlıp etmişler ve 300 mil's öldürmüşlerdir. İspanya sefareti ikinci kâtibi Fernandez Villaver'de istifası- ve Somasi- nı vermiştir. Burgos, 6 (Radyo) — Âsi kuvvetlerin umum — karargâhı, hükümet kıt'alarının Saragoza yaptıkları ikinci taarruzun kanlı surette püskürtüldüğünü bil- dirmiştir. Hükümet kıt'aları iki bin maktul bırakarak - geri çekilniişlerdir. Barselon'da da bu ademi muvaffakıyet — gizlenmemekte- dir. Bu çok kuvvetli mevki âsilerin hâlâ elindedir. Hükümetin birkaç kiliseye taarruzu ve birkaç papasıda idam ettirmesi üzerine âsi kuv- bilmukabele 300 ko- münisti kurşuna dizmişlerdir. Hendaya, 6 (R.H) — Ha- vas Ajansı muhabirine beya- natta bulunan âsilerin reisi, Bilbaoy'u aldıklarını söylemiş- tir. Tebazon mıntakasında top sesleri duyulmaktadır. Âsi kuv- vetlere ait bir tayyare San Marko istasyonunu bombardı- man etmiştir. Madrid, 5 (A.A) — İspanya hükümeti, hükümet kuvvetleri- nin Sierra ve Guadarrama şi- malinde bulunan San Rajeal ve Vertinene köylerine gir- dikleri haberini teyid etmek- tedir. Pampelune, 5 (A.A) — Ha- vas ajansının hususi muhabi- rinin haber verdiğine göre, kızıl kuvvetlerden kaçak sekiz zabit ve ikiyüz muhafız askeri Samasierra kolu komutanı AL- bay Escamez'in huzuruna çı- karılmışlardır. Bayonne, 5 (A.A) — Şimal cephesinden gelen haberlere göre, asiler vaziyetlerini mu- hafaza etmekte ve şimdilik hiçbir harekette bulunmamak- tadırlar. Birkaç gündenberi haber verilen büyük taarruz vukubul- Muhasamaların in- amasından — istifade eden hükâmet kuvvetleri mev- kilerini tahkim etmektedirler. vetler )Hükümet askerleri ilerliyor. Barselon, 5 (A.A) gösse şehrinin nıni haber veren Bare Lonhe gazeteleri, âsi kuvvVetlerin Notre Del Pilar kiliselerinde yerleş- miş olduğunu yazmaktadırlar. Burgos, 5 (A.LA) — Vazi- yetin dündenberi hemen he men değişmemiş olduğu, fakat hükümet kuvyetlerinin bütün cephelerde ilerlemeğe devam ettikleri haber verilmektedir. Pâlma, Mayorgue, Hensca gibi açık şehirler âsilerin şid- detli bombardımanına maruz kalmıştır. Saragostte'deki meşhur Not- re Dame Dei Pilar kilisesi bombardımandan bilhassa mü- teessir olmuştur. Paris, 5 (A.A) Siyasi müşahitler ihtilâlin başlangı- cındandanberi İspanya'da mev- cud olan #aziyeti telhis ede- rek diyorlar ki: ÂAsiler meğe dir. Buna Sara- Dame Madrid'i ele geçir muvaffak olamamışlar- mukabil hükümet kuvvetleri de Saragosse,yi ala- mamışlardır. Âsiler İspanyol Fası'nın tamamına, Malaza mıntakası —müstesna — olmak üzere Endülüs'ün büyük bir kısmına ve centbi Seville'e hâkim bulunmaktadırlar. Hükümet küuvvetleri Estra- madureye, Castille, Murcia, Valencia, Aragon ve Katalon- ya'ya hâkimdirler. Âsiler Ga- licie ve Pleonda daha ziyade kuvvetlidirler. Ve oralarda eski Castillede, Valladolid ve Segovie'yi — ellerinde bulun- durmaktadırlar. Ve Burgosda, Navarreda muvakkat bir hü- kümet vücuda getirmişlerdir İran ve Saint Sebastine karşı taarruz için icabeden kuvvet- leri Navarreden sevketmekte- dirler. Saragosse âsilerin müstah- kem mevkileridir. Âsilerin İs- panya'da üç deniz üssülhare- keleri vardır. İluelva, Kadiks, Algasiras. Hükümet “kuvvetleri “ diğer bütün limanları ellerinde bu- lundurmakta ve donanmanın büyük bir kısımaa malik bu- lunmaktadırlar ki, bu da âsi Fas'taki — kuvvetlerinin hava yolundan gayri bir tarik ile İspanya'ya nakledilmelerine mani olmaktadır. Âsiler ilk plânlarını değiş tirmişlerdir. Şimdi şimaldeki Mola ile cenuptaki İlâno ordusu arasında teması temin etmeğe uğraşmaktadiır- lar. Bu temas tahakkuk ettiği takdirde Castille şimalden ve cenuptan ve garptan ihata edilmiş olacaktır. General Mola'nın hali ha- zırda cenup ordusunun hazır olmasını beklemekle iktifa et- mekte ve nihat harekete geç- mek için kendisine iyi bir mevzi teminine çalışmakta ol:- duğu zannedilmektedir. Bu sebepten dolayı Somosierre geçidi yakininde yakında kanlı bir muharebe olmuştur. Paris, 5 (A.A) — Yukarı Aragon mıntakasında hayatın yavaş yavaş normal bir hal almıya başladığı haber - veril- mektedir. Topsesleri buralara kadar geldiğinden muharebe- nin Giupuzun şimali garbisinde devam etmekte olduğu tahmin olunmaktadır. Birçok siyasi mülteciler Fran- sız topraklarına iltica ediyorlar. Hendaye, 5 (A.A) — İngi- lerin ordusu bombardıma- mühim miktarda | 7/8! 93b Sporumuzun “devletleştirilmesi İ —— — —Başı 1 inci sayfada — q ı î i N Evvelâ sporun bir tarif ve izat yagmak lâzımdır. Bu yapılmış por nedir, ferdi bir iş midif, etle alâkası var mdır, yok mudur, varsa nedir, ferdin cemi- yete ve cemiyetin de ferde kurgk | bu bakımdan mer'uliyet ve veciher leri nelerdir? Spora neredeu başlanızfi Tür kiye gibi apor temeli hiç bulunme stesna- bir memleket- z ve amatör teşkilât bu işi başarabilir mi? Bu teşkilâtın mes'uliyeti ve hududu ne derece- gençlik mev: zuu hakkında ne düşünülür ve bu- nun mekteplerle alâkası nedir? Mil- letçe bir spor seferberliği nasıl ya- pılır, halk sporu nasıl tesis edilir? Bütün cevapların kıymeti ve isabeti üze- hakkımız vardır. neticeleri mey- dedir? Spor dey bu anallere - verilecek rinde - şüpheye Çünakü eserler dandadır. 1 — Biz sporu yanlış anladık. ve 2 — Ba anlayışa göre rasgele | bir organizasyon yapıp geçtik. ye'de sporu te- ia, her içümai hare- i, bir devlet mü- dahalesi lâzımdır. Öyle bir müde- hale ki, kanımı ile, selâhiyeti ile, tahsisatı ile, teşkilâtı ile cebri bir spor yürüyüşünün bütün — kudret ve imkânları elde edilebilsin.. Ted- rici tekâmül ve serbest, mes'uliyet siz çalışma sistemi, bizim bugünkü bünyemizin *ber bakımdan - ihti! yaçlarına oygün * gelmiyor.. - Eğer cezri hareketlerle cemiyeti tazyik edip y kaldırmasaydık, bu gün, ne kültürümüz, ne sanayümiz, ne tekniğimiz, miz, ne ileri felsefe ne şimendiferimiz, ne medeni ve fikriyatımız olurdu. Sporda da vaziyet böyledir. Es bile ki medeniyetlerde yüksek bir vasıta, olarak telâkki edilmiştir. Onu biz- zat devlet kurmüş, devlet / başar- mıştır. Biz, Bugün, hiçbir Sretle kendimizi b istisna edeme- yiz, Sporu #huayy celik vaziyetinden kurtarıp halka maletmek ge spor en terbiye işi te indirmek, rektir. Ba, ancak bir devlet işidir. Kaldı ki, aporun terbiyevi, mhhi nası, memleket müdalaası ve disiplinli, teşkillkh gençlik mok- tasınıdan da hususi bir rolü vardır., Mevcut teşkilât ve sistemle, bu Spor, devletleşti- bir m iş, yürütülemez. rilmelidir. Orhan Rahmi Gökçe M. H. muamelât mütettişi Şehrimiz — muhasebei husu- siye müdürlüğü muamelât mü- fettişliğine Bursa muhasebeci hususiye tahsil müfettişi Ab- dülvahap tayin edilmiş ve ge- lerek vazifeye başlamıştır. Merkez İlçe Jandarma komutanı. Şehrimiz merkez İlçe Jan- darma komutanı Yüzbaşı Hik- met, bu vazifeden başka yere kaldırılmıştır. kederek buraya gelmiştir. Londra, 5 (A.A) —, Küin Elizabet dün İngiltere'ye dön- mek üzere Cebelüttarık'tan ayrılmıştır. Yalnız zırhlı İngil- tere'ye gitmeden evvel Barse- lon'a, Alicante ve Valensiaya uğrayacaktır. Devnukbire gemisi İngilte- re'ye dönmeden evvel Malta'ya uğramak emrini almıştır. Gemi 468 mülteciyi hâmil bulunmak- tadır. Banların arasında Nor- veç ve Venezüella'nın Madrid sefirleri vardır. Valensia, 5 (A.A) — İhtilâ- lin zuhurundanberi ilk defa olarak bugün Valenzia'da sü- kün hüküm sürmüştür. Barselon, Vigo, Gorunna ve Ferrot'ta da sükün hüküm sürmektedir. n ferdlerde eğlen. liz büyük elçisi İspanya'yı ter-

Bu sayıdan diğer sayfalar: