May 8, 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

May 8, 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

w MAHKEMELERDE | (Bn. Zişan bağdan nasıl kaçırıldı ve yaralandı “Şahidler, bayılan kızcağızın na- “sil biçaklandığını anlauttılar Kemalpaşa kazasının Ar- » mutlu.köyünde İbrahim kızı " Zişanı kaçırmağa — teşebbis şeden ve bıçakla yaralıyan | 1Hasan oğlu Müstafanın mu- kakemesine dün şehrimiz Ağir: yeeza mahkemesinde — devam sedilmiştir. Dinlenen - şahitler, ubağda çalıştıkları sırada Zişa- - nın da beraberlerinda bulun- duğunu, maznun Mustafanın şansızın hücum edip kızı saç- larından yakaladığım ve elin- deki bıçakla tehdit ettiğini söylemişler ve demişlerdir ki: — Bağda, topal ve sakat olan, kendisini idareden âciz bulunan Zişanın dayısı Mah- mudu bıçakla yaraladı. Kız, © sırada bayıldı; — bizim de orada bulunduğumuzu — gören maznun, bayılan kızı kaçıramı- Bu hüküm, Temyiz mahkeme- since- tasdik ve iade olun- muştur. b İhtilâs davası Karaburun Muhasebeihu- süsiye tahsildarı - B. Sılkının ihtilâs suçundan dün Ağırce- zada muhakemesine devam edilmiştir. Bu celsede Müddei- umumi muavini B. Şevki Suner iddiasını serdetiniş ve maznu- nun suçü İşlediği sabit oldur ğunu söyliyerek cezalandırı!- masını istemiştir. B. Sıtkı, bir şahistan tahsil ettiği on lira yerine dip koçanına beş lira ve şahsa verdiği makbuza on lira yazarak ihtilâs yapmakla maznundur, Muhakeme, müdafaa başka bir güne kalmıştır. için yacağını anladı ve - bıçağını, Şükfâ deli değılmıç kızın baldırlarına birkaç dela batırdı, Zişanı yaraladı. Maznun Mustafa, şahidlerin bu itadelerine karşı, Zişanın kendisinl kaçırmak için davet ettiğini söyledi. Hatta buna dair geçen muhakeme celse- sinde bazı müdafaa şahidleri göstermişti. Bu şahidlerin Ke- malpaşa mahkemesi vasıtasile ve talimat suretile alınmış olan ifadeleri okundu. Bu şahidler, — böyle bit şeyden malümatları £ b Ğığını bildirmişlerdi. ddeljumumi muavini Bay - Şevki Süner iddiasım serdetti, Mustafanın suçu sabit oldu- ğundan Türk ceza kanununun 456 ve 457 inci maddelerine göre cezalandırlmasını istedi. Okunan doktor raporuna | | nede yatarak tedavi — edilmiş- — tür. Zişanın babası İbrahim de davacı meykiinde idi ve taz- “rar için muhakeme, başka bir güne bırakiıldı. 24 Seneye mahküm — Kararı Temyiz tas- dik etti — Seferihisar kazasının Orhanlı — köyünde ablasının kızı Zübey- | deyi, bir arkadaşına kaçıran ve kızın babası - Süleymanı /— mavzer kurşunile öldüren Baki ğlu Mahmud . şehrimiz Ağır- j'gıe_ hapse mahküm edilmişti. Kont; iki defa silâh atılma: na rağmen taban altına geç eğe muvaffak oldu. Aynı ında imdad çanları — şid- çalmağa başladı. — Lük; Ojiye ve Piyer bu çok gürültülü vaziyet içinde ir an için şaşırdılar. Ne yap- lâzım geleceğini düşün- ğe vakit bulamadıkları bir bir kapı açıldı. YÜK emi G iR - vle göre Zişan, on beş gün hasta- ceza mahkemesinde yirmi dört Tarihe müstenid zahıta romanı —0 SAĞ 5e G Rmez Alsancakta bakkal Sıdkı ile metresi Sabihayı öldüren ma- kinist Şükrünün şerhrniz Ağır- ceza mahkemesinde muhake- mesine devam edilmiştir. Maz- nun vekilinin dileği üzerine ge- çen celsede Şükrünün tekrar heyeti sıhbiyece muayenesine karar verilmişti. Dükü celsede heyeti sıhhiyeden gelen rapor okunmuştur. Bu raporda, Şük- rünün asabi hastalıkla malül olmadığı ikinci defa bildrili- yordu. Mahkeme reisi, muha- kemenin sona erdiğini ve dava dosyasının pazartesi günü tetkik edı!:r_cğını bildirdi. Asıler Bilbao üzerine ye- ni bir taarruz yapacaklar Haşlanmak İki kişi yaralıdır Kahramanlarda beşinci so- kakta Mustafa oğlu İbrahim, akrabalarından Süleyman oğlu Salih ve kızı Hatice ile otu- rürken aile meselesinden arâa- larında kavga çıkmmış ve kay- nar su dökerek Salih ve Ha- ticeyi haşlamiştır. Suçlu yaka- lanmiştir. Ustura ile yaralamnlz Torbalı kazasında Tepeköy- de Mustala - oğlu — Nuri, aynı köyden İzmirli Kâmil oğlu Muharremi ustura ile muhtelif yerlerinden yaralamış, - suçlu yakalanmıştır. Biçakla hileam etmiş Tilkilik caddesinde Ahmed Kadri oğlu Mustafa, meselesinden terzi Ali Osman oğlu Fuada - bıçakla hücum ettiğinden yakalanmıştır. Sarhoşluk Kemerde Kâğıthane cadde- sinde - Numan oğlu: Selim ve Demir oğlu Şevki, sarhoş ola- rak nüra attıklarından ve yol- dan gelip geçenlere sarkıntılık ettiklerinden yakalanmışlardır. Bir kadının gaptıkları Kemerde Sürmeli sokağında sermaye Mehmed kızı Melâ- hat, sarhoş olarak dışardan umum? eve gelerek bağınp çağırdığından yakalanmıştır. Yangın Çorakkapıda Gaziler cad: desinde elbiseci Halil oğlu Şerif, dükkânında yaktığı bir mumu elbise mostrast yabına bırakıp uyumuş, müm devri: lerek mostralk tutüşmüşsa da söndürülmüştür. Dükkân sigor: tasızdır. Baskların mukavemetine rağmen asiler, Paris, 7 (Radyo) — Havas Ajansının Vermeodan aldığı habere göre, Baskların Bilba- odaki fevkalâde mukavemel- lerine rağmen General Mola kuvvetleri Kelkavya ve Yuron- togayı işgal etmişlerdir. Asilerin topçu — kuvvetleri Bilbaonun dış siperleri hattını bambardıman cetmektedirler. Dün tayyareler büyük faa liyet göstermişler ve - Bilbao- nun mahallelerini bombalamış- lardır. Kanarya, Balcar ve Almi- rante Çervera kruvazörleri ve Aölklülek : KŞ Benileğli İçeıiy: doktor. Bilz büyük bir. süratle girdi. Doktorun büyük bir heyecan ve korku içinde olduğu görülüyordu. Doktor: — Bu hal, ölüm ve kıya- met işaretidir. Ah.. Ah.. Ben bunu da hesabâ katmış idim. Çok geç kaldık. Artık dura- cak zamanda değiliz. Kaybe- dilecek bir dakikamız yoktur. Geliniz, çabuk geliniz. Dört nihayet beş dakikaya - kadar bütün şato havaya- uçacaktır. Geliniz, koşalım, kaçalım. Dedi. — minat İstedi. Müdafaa ve ka- |yeni yerler zabtetmeğe muvaffak oldular topçekerlerle 3 muhrib Bilbao önünde bulunmaktadırlar. Asi harb sefinelerinin bu vaziyeti, topçu ve tayyaru kuv- vetlerinin faaliyeti Bilbao üze- rine kat'i bi taarruz yapılaca- ğına delil addedilmektedir. Salamanka, 7 ( Radyo ) — Son bir habere göre, asi kuv- vetler Mon Soloveyi işgal et- mişlerdir. Baskların mukavemeti çok şiddetlidir: Diğer bir kıt'a Sarek köyü- nü işgale muvalfak olmuştur. Bu ihtar üzerine başta dok- tor Bilz olmak üzere Lük, Ojiye ve Piyer bacaklarının bütün kuvvetile koşmağa baş- ladılar. Bu koşma ne kadar devam elti? Bunu koşanların hiç birisi bilmiyordu. Fakat hepsi de doktorun peşi sıra bir müd- det koştular. Nihayet bir yer- de etrafin hareketiarz - olu- yormuş gibi sarsıldığını — his- settiler. Şiddetli bir hava - tazyikı ile kendileri de- sarsıldılar; o kadar ki, dördü de yüzükoöyun yere düştüler. Ellerindeki elektrik fenerle- rinin üçü söndü. Yeraltı yolu bir lâmba ile artık kâfi dere- cede aydınlanımıyotdüu. — Bu lâmba da doktör Bilzin elinde bulunuyordu. L iR aS Te elbise, dav şatodan bir. kilometre' ka: Tarım satış kooperatifleri — Başı İinci sal sahifede — i sinde bulunacaklardır. Ödemiş Ta- rım köperatifi, incir köoperalifi. dir. Bu umumt toplantıda yötl te- şekkül eden bu tarım köğperati: fin' yönkurul, kontrol ve hakem kurulları seçileceklördir. Bu loplıntiyı Aydın havali- sınde bulunan diğer altı tarım satış koopcratifinin toplantı- ları takib edecektir. 16 Ma- yısta yedi tarını kooperatifinin umumt toplanlıları sona ere- cek ve ihracat mevsiminden evel bu kooperatifler- resmen -| fanliyete geçeceklerdir. İncir latım kbopoeratilleri toplantılar rını üzüm tarım kooperatifleri toplantıları takib edecektir. Üzüm - satış kooperatifleri Manisa, Kemalpaşa, Urla, Ar- mutlu, Menemen, Kınık, Tür- gutlü, Alaşehir ve Salihli ile Karaburunda teşkil olunacak- tır. Son yıllarda Karaburun havalisinde üzüm istihsalâtı çok azalmış olduğundan İkti: sad Vekâleti muvafık görme- diği takdirde Karaburunda sa- tış kooperatifi teşkilinden sar- finazar edilmesi muhtemeldir. Üzüm ve incir satiş koope- ratiflerinin teşkilâtıma memur Tariş üzüm kurumu müdürü Bay İsmail Hakkı Veral tara: fından muhtelif istihsal mn- takalarının teşkilât ihtiyacına dair' hazırlanan' rapor - İktisad Vekâletine gönderilmiştir. Ta« riş üzüm kurumunun, yeni teş- kil olunan tarım satış koope- ratiflerinin birliği haline kalbe- dileceği — söyleniyordu. — Alâ: kadar makamlardan yaptığı: mız tahkikata göre, :Tariş üzüm kurumu, gene - şimdiki gibi faaliyetine devam ede- cektir. İktısad Vekâleli tariş üzüm kurumunun faaliyetine devam etmesini münasıib görmüştür. Satış kooperatiflerinin birliği, ayrı olarak çalışacak ve bu kooperatiflerin muhtelif mah- sullerini dış piyasalara sata- caktır. Tarım satış kooperatif- leri birliğinin, özüm kurumu binasında faaliyette bulunması muhtemeldir. Üzüm kürumu, küru üzüm- lerimizi iç piyasadâ da fazla mikdatda istihlâk için birer kiloluk - zarif — kutularda — ve memleketin en uzak yerlerine kadar göndererek - satış - yap- mağa karar vermişti. Sipariş edilen kutülar yakında İstan- buldan - gelecek ve kurumun imalâtanesinde işlenen üzüm- ler, bu kutulara- doldurularak satışa çıkarılacaktır. Kurumun bu teşebbüsü, cid- den takdirlere sezadır. Yerden ilk defa — kalkan doktor Bilz oldu. — Kurtulursak, Kontun ne gibi bir hareket yaptığını bana anlatırsınız. — Fakat iş - işten geçti saniyorum. Biraz sonra, Trolveş şatosu yerine; — gölün üzerinde bir yığın taş göre- ceğiz. Dedi. Doktor, sağ elini havaya kaldırmıştı; sol elile de elek- trik lâmbasını tutuyordu. Bu . vaziyette — kulak kabartarak etrahı dikkatle- dinledi. Doktor ne- duymak istiyor- du? Lük ve arkadaşları bunu bilmedikleri -halde kulak- ka- barttılar, dılar. Olkdukça derin bir- yer : al- tında'idiler ve ayar- zamanda | dinlemeğe — başla- “Bahar ğ vi . temizliği,, — Başı 2 inci sahifede — ve birçok da lezzet veriyor. Bu hakikat “elma,, ya elini uzatan Adem babamızla bir- likte başladı, yeryüzünde en son çiftin yaşadığı. müddetçe devam edecek... . “Bahar temizliği,, ni görme- den evel bunun - niçin Türk- çeye tâatbik edilmeyip de ter- cüme edilmiş olduğunu kendi kendime izah edememiştim. Fakat piyesi seyrettikten sonra mütercimine hak verdim: Eserin birçok sahnelerini bizim hayatımızla telif etmeğo imkân yoktur. Bilhassa ikinci perde- nin oziyafet sahnesi bir İngi- liz için tabit görünse bile bizim için pek sinik birşey kalırdı. Mütercimin - bir tek kusuru varsa o da sahnenin kendisine mahsüs bir lisanı olduğunu düşünmemesidir. Bazı cümle- ler o kadar uzun ki bugünkü sabırsız neslin onları sahrede dinlemesine değilya, bir kis tapta okumaya bile tahammül edebilmesine imkân yoktur. * « Temisil, Şehir tiyatrosundan görmeğe alıştığımız derecede güzeldi. Bilhassa kaçan ve ko- valıyan kadın tolünde Bn. Neyyire, kovalıyan ve sonra kaçar gibi görünen erkek ro- lünde H. Kemal ve nihayet ve nihayet umumi kadın tipin de Bn. Bedia kusursüz birer şahsiyet yarattılar. Şu - satırları bitirirken bir ufak noktaya daha - işaret et: mek isterim. İzmir halkı ko- mediden' başka — hiçbil rağbet etmez — görünüyordu. Bu hâdise o kadar çok defa tekerrür etmişti ki birçoğumuz bunü hakikat diye- kabul && miştik. Dün akşam aldandığı: mız) görerek memnun - olduk. Hele “Baba,, piyesine aid bü- tün yerlerin satıldığını ve hâlâ arkası kesilmiyen. tehacümü karşılamak için idarenin bu eseri ikinci bir defa tekrar etmeğe karar vermek - ıstira- rında kaldığını haber aldiğim zaman memnuniyetim bir kat daha arttı. Malümya bugün lan bu eser çok seneler cvel “Cehennem,, ismi altında Türk: çeye tatbik edilmiş ve İzmirde de müteaddid defalar oynan- nuşlı. Buna rağımen “Baba,,nın gördüğü rağbet halkımızın ha- kiki sanata karşı: gösterdiği büyük meclübiyetin en kat'i delilidir. Türk temaşasının is- | tikbali namına bundan büyük bir ümid olamazdı. Hamdi Nüzhet Çançar dar uzak bulunuyordular. Doktor Bilz, ayağa kalkar kalkmaz, ilk iş olarak arkadaş- larımı aramak oldu. Hepsi de berbad ve perişan bir hâalde idiler. Doktor, bir deli gibi ve gözleri lokmasından fırla- miş bir halde arkadaşlarına: — Bu mahzenin en alt kı- sımları mühim miktarda — inli- lâk maddelerile doludur. Sizin mevcudiyetinize rağmen Kont Trolveş son hareketi yapmağa muvaffak olmuştür. Hem de nasıl bir hareket? Bu mühim miktarda infilâk maddelerini | ateşliyecek kominatörü — nasıl harekete getirdi?. Bu cehen- nemi alet nerede idi? Ben bu aletin yerini -bilmiyorum. Siz yanında iken belki gördünüz. Nasıl uldu dı bu - hareketi BC ” 8 Mayas 927 » ÜD Bügünkü prograi İstanbul radyosu Gündüz — neşriyatı : 12,30-14 Türk musikisi, h: disler, hafif musiki, Akşam'neşriyatı: Saat 18,30 dans musikisi, 19,30 kol rans, 20 Türk musiki heyeti, 20,30 B. Ömer Rıza tarafın” dan Arapça söylev, 20,4$ Türk musiki heyeti, 21,16 stüdyo orkestrası, 22,15 ajan$ ve borsa haberleri, 22,30 se- çilmiş musiki parçaları. Belgrad radyosu Akşam: Saat 20,45 te Türk” çe neşriyat, e — 'L w 'mı» İ“ nl | .J Lise atletizm bayramı Bu hafta Alsancak sahasın" da yapılacak olan erkek lisesi atletizm bayramı — hazırlıkları sona ermiştir. Liseli gençleri- miz, muallimlerinin idaresinde — yarın bize- bütün spor kabili- yetlerini göstereceklerdir. Progr ram şudur: 1 — Geçid resini, 2 — Bayrak merasimi, 3 — Lise marşı, 4 — 100 metre (bü- yükler), 5 — Tek adım (at- lama), 6 — 400' mietre, 7 — 1500 metre, 8 — Gülle (at- | ma), 9 — M0'metr (mania), 10 — 4X400 (bayrak), 11 — Cirid (atma), 12 — 200 met- re, 13 — Üç adım, 14 — 800 metre, 15 — SO -metre (küçükler), 16 — Disk (atma), 17 — 4X100 (bayrak), 18 — Yüksek (etlama), 19 — 4X 50- bayrak (küçükler), 20 — Bal: — kan bayrak, 21 — tevzii. Mükâfat Fransada Cenub ekspres yakında işlemeğe başlıyacak Paris, 6 (ALA.) — Servisi | 18 Temmuz 936 danberi inkı- “Baba, namile sahneye konu: | taa uğramış olan cenub eks- presi yakında tekrar işlemeğe başlıyarak İrum, Hendaye hu- dut istasyonları arasında bir irtibat | Tayı şimdiye kadar - yapılama- | makta- olan Lizbön - Paris münakalâtını temin edecektir. Frânsız hududundan Portekiz hududuna tamamen Frankst- lerin elindeki araziden geçil- mek suretile varılacaktır. UNN B ĞAMT LÖRRT YOT USAE DND VA YETLEERP T7 ON ASA FAO ALEAKT A NMDN Bulundukları yerden müthiş bir inhidam gürültüsü işitili- liyordu. Bu gürültüler - birçök dakikalar devam etti. Doktor Bilz, yavaş sesle bir kâbus geçiriyormuş gibli: — Merkezi binalar, harici tadır. ; En evvelâ merkezi kısım infilâk neticesinde yıkılmıştır, diğerleri de bunu takib et miştir. Herşey, herşey parça* Tanmış, yıkılmış, mahvolmuş: tur. Hem de esas - itibarile | göle deyrilmek suretile, Göl | yüzlerce metre - derinliktedir. Eski zamanlarda gölün bu bulunmamasından - dö- — duvarlar birer birer - yıkılmak- — kenarında muazzam bir kaya — parçası vardı. Atillânın mııyo' ğ tinde bulunan mimar ve mü> hendisler bu lııyi parçasını

Bu sayıdan diğer sayfalar: