18 Şubat 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

18 Şubat 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

»_ — Demiştir. vdNB Y 6 b 140 kurşun arasında yaralanan General doğrul- z Si BK a ei D L ee eee ASA Rejimlerin değişip durduğu devir, ihtilâl ve suikasdlar devridir |Bir Amerika ga- Tarihte suikasdlar asrı ve - **tesine göre aldanmıyan mülâzım du, beni unuttunuz arkadaşlar, dedi Idam esnasında bir yelek hikâyesi —TT OT LT T R — DECRBEE K e PRUROZ NARİLDON zz sön d PELRLİ b ” — —- — Dünden kalan — 30 Teşrinsanide generl Male ve diğer on üç arkadaşı Grenek- de hiç birisi de en küçük bir zaasf eseri göstermeden kurşuna * dizilmişlerdir. Hatta mahkümla- rın üzerine atılan yüz yirmi kur- şuna rağmen general Male yas ralanmış ve ölmem'ştir. Gene- ral Male, vücutları delik deşik olmuş mahkümlar arasında, bir hayalet gibi ayağa kalkmış ve: — — Dostlar, beni unuttunuz ya.. Diye bağırmıştır. Bu suretle| de ikinci bir ateş emri ile o da ölmüştür. . .". İmparatorluğun — sukutundan sonra da bu sukastlar silsilesi * durmuş değildir. Tamamile cum huriyetçi olan Karbonariler fa- aliyete geçmişlerdir. Bunlardan evel, (Siyah iğne) cemiyeti, iç- me suyuna kattıkları sari has- talık mikroplarile garnizon ef- radını zehirliyerek Vensan müs- tahkem mevkiüni işgal etmek istemişlerdir. Eğer plân muvaf- fakıyetle tatbik edilmiş olsaydı suikastcıların eline 60 top, 60 bin tüfek geçecek ve bu kuv- vetle Paris üzerine yürümek mümkün olacaktı. 1816 senesinde meydana çı- kan Patriyotlar cemiyeti Burbon saray ve hanedanının tahribi ile Fransanın kurtulacağına inanan- lardan mürekkepti. 21 Eylül 1822 de dört küçük — zabitin idamı, halk tarafından çok fena karşılanmıştır. 18 sene süren meşruti idarede Lüi Filip aleyhine pek çok sui- - kastlar yapılmıştır.. Fakat bu suikastların hepsi de ferdi te- şebbüslerin eseri olmuştur. Korsikalı Fiesçi ve iki arka- daşı hiç bir partiye mensub de- gildiler. Tampel bulvarında kul- landıkları Krala saikasd cehen- nem mak 'nesi, 28 temmuz 1855 de tam 19 kişinin ölümüne se- beb olmuş, fakat Krala bir za- râr vermemiştir. Bu üç su'kastcının idamı halk tarafından memnuniyetle karş- lanmıştır, Suikasdcılardan Mo- res, ensesini açmak istiyen cel- lâdın yeleğini yırttığını görünce: — Bu yeleğin kabahati ne- dir?. Sızin hoşunuza gitmiyebi- lir, fakat ber halde bir fakirin de iş'ne yarıyabilir!, Fiyeşiye gelince, kendisine Şağda 23 şubat 1899 da Pol Demled General Rojeyi Elize sarayını işgale sevk ederken, solda Üçüncü Napolyonun Lüi Filipi iskat beyannamesi son dini merasimi yapan pa- paza soğukkanlılıkla: — Ah papaz elendi, size teşekkür etmek için, eğer mü- ahiretten taze baberler getirirdim! Demiştir. Harici hiç bir kuvvete ve te- sire dayanı n tamamile ide- olojik su.kast; 1839 senesi Ma- yısının 12 sinde “Mevsimler, gizli cemiyeti tarafından yapık mıştır. Bu cemiyetin şefleri; Blanki, Barbes ve Marten Ber- nardı. 1936 senesi teşrinievelinin 30 uncu günü Strazburgta 46 cı piyade kal hina gelen zabit, prens Lüi Napolyon ol- duğunu iddia etmş ve kolonel Vodrey de bu ziyaretçiyi prens olarak kabul ederek emri- al- tına girmiştir. Fakat muvaffak olmak üzere bulunan bu hare- keti Plenye adlı bir mülâzım yutmamış ve: — Siz Lüi Napolyon değil- siniz. Siz kolonel Vodreyin ye- ğenisiniz. Kullanmak hakkına malik olmadığınız bir ismi kuk- lanıyorsunuz, bunun — için sizi tevkif ediyorum. Diyerek - işi bozmuştur. Lüi Filip bu teşebbüsü afla karşılar gibi hareket etmiştir. Fakat bu vaziyet Lüi Napolyo- nun 1840 da Polonyada ayni şekilde bir teşebbüsüne mani teşkil etmemiştir. Fakat prens bu defa tevkif edilmiş, Ham kalesine kapıtılmıştır. Lüi Na- polyon bu... Poderane haj hayatını eleorur Veryeo yani “Nalınlı dilber rakkase, — ile pek hoş geçirm'ştir. Bilâhare üçüncü Napolyon -yani sabık prens Lüi Napolyon- tarafindan Kont D'orks unvanı verilen piç bu hayatın ve zamanın mahsu- lüdür. 1843 de doğan bu piçi, ayni kadından ikinci bir piç 1945 de tevellüd etmiş bu da prens Napolyon tahta geçtik- ten sonra Kont dö Laben un- vanını almıştır. Kral Lü Filip, aleyhine ya- pılan hareketlerde, düşmanla- rına sert davranmamıştır. İmpâ: rator olduktan sonra, Lüi Bona- part siyasi düşmanlarına bu surette mukabele yapamamıştır! 1852 Hazranında 32 maznun Parisi berhava teşebbüsü ile zındana atılmıştır. İtalyanları Avusturya boyun- » duruğundan — kurtarmak — içi; Fransada karışıklık ihdasını lâ- zın gören Karbonarilerden Or- sini'1858 Kânunusanisinin 14 nde imparator Nıpolyon ve Zzevcesine —opera — dönüşünde bomba atmıştı. İmparator ve karısına bir şey o mamakla beraber 12 kişi parçalanmış 150 kişi de yaralanmıştır. Or: sini ve arkadaşları 14 Martta idam edildikleri halde birisi, Françisko Krispi firar ederek kurtulmuştur. Bu adam, bilâhare İtalyan Başvekili olmuş, ve... Fransaya karşı üçlü itlâfta İtak yaya mevki aldırmıştır. 1871 de imparatorluğun su- kutundan ve cumhur:yetin Fran- sada yeniden tesisinden sonra da suikasdlar devam etmiştir. Fakat bunları bastırmak müm- kün olmuştur. Bu sene meydan alan sui- kasdların Frensada cumhuriyet rej mini sarsacağına ihtimal ve- renler azdır. Kör olan — .. .. . büyük edip James Joyce, U ysseadlı ese- rile tanınmış büyük bir İngiliz mubarriridir. Ekseriya Pariste yâşar. Paris güzdeleri onun hayranıdırlar. Bu defa elli al: tıncı yılı Londrada kutlulanan James Joycea aid ressam Gwan şu hatırayı nakletimiştir. — O akşamı ömrümde hiç unutamıyacağım! Üstadın res. miti çzmeğe başlamıştım. Her şey tam bir int zam içinde gidi. yordu. Ütad da huzür içinde önümdeydi. Birden — elektrikler söndü ve ortalık zından gibi oldu. Bu sırada Joyceunun sesi karanlıkta çınladı: — Allahim! — Göremiyorum, hiç bir şey göremiyorum. Muy. hakkak kör oldum! Bu sesin arkasını — üstadın bıçkırıkları takib etti. Kendişini hepimiz ikaza çalıştık. l_il.eıc.;ı,_ ler yandığı zaman körlüğünden bir eser kalmıyacağını ona gü lerek anlatıyorduk. No yazıkl. ——— Büyük mubarririn dediği ha- kikatmiş.. trikler yandığı zamaa hepimiz — bakiki bir kör karşısında b“hnduhşm deh- şetle anlamışt! ai Avusturya müstakil devlet evsafını kaybetmiş 18 Şabat Çin - Japon harbi Japonyanın, Ingiltereyi Çin den çıkarması lâzımmış — Başı Tinci sahifede — | Mareşal (Şan-Kay-Şek), hükümet merkezini etmiş olduğunu beyan etmek- tedirler. Roma, 16 (A.A.) — Ajansı muhabirinden: Avusturya kabinesinde ya- pilmiş - olan - tadilât, Romada hayret uyandırmamıştır. — Zira Berchtesgaden görüşmelerinden sonra bu tadilâta içtinabı gayri kabil nazarile bakılmakta idi. İtalya hükümetinin Avusturya siyasetindeki şimdiki tahavvülü teshil edeceğini gösterir hiç bir alâmet yoktur. Fakat muhakkak olan bir şey varsa, o da bu Havas tahavvülün vukuuna mani olmak| ğ için İtalya hükümetinin biç bir şey yapmamış olduğudur. Berlin, 16 (A.A) — Siyasi mehafil B. Hülerin Rayiştağ- daki söyliyeceği nutukta Avus turya ile Almanya arasındaki müzakerelerle müştereken itti- haz edilmiş olan kararlardan uzun uzadıya bahsetmesine inti- zar etmektedir. Ayni mehafil Avusturya tara- Lodan ittihaz edileceği ilân edilmiş olan tedbirlerin neşrin- den evel daha derin bir hüküm vermekten istinkâf etmektedir. Viyana, 16 (A.A.) — Royter Ajansı muhabirinden: Avusturya kabinesi bu sabah nihayet teşekkül etmiştir. Sey- yas İnguartın büyük bir ehem- miyeti o'an dahiliye ve emni- yet nazırlığına tayini ile kendi. sine polis işlerini kontrol etmek hakkının verlmesi ve Alman dostu sayılan Sohmitin Hariciye Nazırlığına tayini yapılan baş- hca değşikliği teşkil etmek- Ledir. | Bu suretle Şuşnig Hitlerin talepleri karşısında boyun eğmiş bulunmaktadır. Paris, 17 (Radyo) — Avus turya - Almanya vaziyeti, Fran- asal mehafilinde birinci Almanya Hariciye Nazırı Von Ribentropus, pek yakında Ay- rupada geniş bir manevra yap- mak suretile müstemleke - işini halletmek ist'yeceği tahmin olu: nuyor. Alâkadar mehafil, Von Ri- bentropun, bu gibi manevralar- da çok ihtisası olduğunu ve hatta, Romada Bolşevizm aley- hine imzslanan Almanya, İtal: ya ve Japonya paktının mucidi bulunduğunu iddim ediyorlar. *“Figaro,, gazetesi; B. Hitlerin önümüzdeki pazar günü irad edeceği mühim nutkun, Alman- yanın veçhesini göstereceğini yaâzıyor. *Peti Jarnal, da; hakikatin, olduğu gibi kabul edilmesi lâ- zimgeldiğini ve Almanyanın as- keri, siyasi ve iktısadi bir teh- like şeklinde Fransanın karşı- sına çıkmış olduğu keyfiyetini tastik etmek iktiza ettiğini ya- zıyor. *Ernovel, gazetesi ise, Mus- solinin; bundan sonra Akdeniz- de serbest kalmış olmak için Merkezi ve Şarki Avrupa işle- rine karışmamağa karar verd- gini, halbuki bu s'ya » gl- nün birinde İtalyaya zarar vere. ceğini kayded yor. V.yana, 17 (Radyo) — Avus- turya Bişvekli Dr. Şüşnig — ile Hariciye Nazıtı Bay Smit ve pazar günü “Berlinden — tekrar buraya gelen A.manyanın bura sefiri Von Papen, H.tler-Şuşnig mülâkatı neticesinde — tekarrür a — Hankovdan başka bir yere nakledecek Çin sokaklarında feci manzaralar Şanghay, 17 (Radyo) — Ja pon orduları, sarı nehrin öbür sahiline geçerek, Çin ordusu mevzilerini bombardıman et- meğe başlamışlardır. Şanzi cenubunda ilerliyen di- ğer üç kol da sarı nehri takip etmekte ve Çin kuvvetlerini tazyik eylemektedirler. Tokyo, 17 (Radyo) — Jspon amirallarından - Noçi — Gama, matbuat mümessillerine beyar natta bülunmuş ve Japonyanın, lagiltereyi Çinden çıkarmadıkça vaziyetin salâh bulamıyacağını söylemiştir. Şanghay, 17 (Radyo) — Ja- pon ordulari, (Veyoyu) ve (Sen- Nuyi) kasabaların işgal etmiş- lerdir. Şanghay, 17 (Radyo) — Çin hükümeti merkezini Hankovdan başka bir'yere” nakletmeğöikar rür vermiştir. Mareşal Şan Gay Şek, bu husus için şimdiden tertibat almı ştır. Ancona, 17 (A.A.) — Amiral Yamamato bir mülâkat esnasın- da Çin - Japon muhasamatının "yazsiaidayoyude Hitama erece: ğgini söylemiştir. Amiral Çalilerin göstermek- te olduğu mukavemetin günden güne zaafa düşmekte olduğunu ve yaz başlangıcında Çin kıta- atının Japonların ileri harekâ: tna mukâvemet gösteremiye- ceklerini söylemiştir. Amiral beraberinde Ankona başpeskoposu — olduğu halde şehrin faşist mezarlığına çeleak koymuştur. Hankeu, 17 (A.A.) — Sent« ral Nevs Ajansı bildiriyor: Muhasematın — başlang.cında demiryolları nezaretinde memur bulunan Mechigan üniversitesi mezunlarından Bn. Cun halen bütün Çin kadınlarının seferber hâle getirilmesi üzerinde çalış- makta ve bu seferberliği hazır- lamaktadır. Genç Bn. Cunun plânları mucibince — çocuklara bakmak vazifesi yaşlı kadınlara verilecektir. Genç vatanperver Ba. Cunun teşkilâtına şimdiye kadar iki binden fazla genç Çin üniversiteli kızlar gönüllü olarak girmiş ve sıhhi servisler teşkilâtına verilen bu ilk - kıt'a Ba. Cuz tarafından Mareşal Çan-Kay-Şeke takdim edilmiştir. Genç kızlar ihzari, askeri terbiye görmekte ve kamplarda yaşamakl'adır. Bunlar cephede Söy NS TETANMDE | GERERDRN S aT eden vaz.yetin teferrüatile meş- gul bulunüyorlar. Pragdan alınan son haberler, Hitler-Şuşnig mülâkatından son- ra Avusturya kabinesinde husu: le değişiklik, Çekoslovakyada bariz bir endişe uyandırmıştır. rütbe alabileceklerdir. İlk gö- nüliü'erin 400 kadarı 17 ile 22 yaş arasındadır. —.. Bir İtalyan v. purü kayboldu Roma, 17 (Radyo) — Cia Nıkolo adındaki İtalyan vapuru, Amsterdamdan kömür alarak Napo iye hareket ettikten sonra, Cebelüt'arık civarında fırtınaya tutulmuş ve telsizle imdad isş- temiştir. İmdad işareti üzerine koşan br İtalyan to pitosle Bir Fran- sız Vâpuru, her ne kadar araş: Ermealarda — bulunmuşlarsa da, Cia Nikolodan eser göreme- mişlerdir. Vapurun, otuz beş mürette- batile birlikte battığı zannolu- yor. Boi Kavga Kordonda Şehir gaâzinosu önüne de Rıdvan — oğlu şoför Demir Ali, müşteri meselesinden şoför Mebmetle kavga etmiş, Mehme- din başı otomobil kapağına çarparak yaralanmıştır. Düşmek ve yaralanmak İkiçeşmelik caddesinde Hüse- yinin kahvesine girmek üzere olan Cemal oğlu kasap Halim yere düşmüş, yaralanmıştır. Kadın meselesinden Çorakkapıda Alaca sokağın- da bir kadın meselesinden ka- dastro fen memuru Ahmed oğ. lu Turguduü ustura ile yaralıyan marangoz Ethem ve kalfam Ha- san tutulmuştur. Su meselesinden! İkiçeşmelikte Yeldeğirmeni se- kağında su meselesinden Hasan kızı Hamideyi palaska ile dö- ven İsmail oğlu Mustafa zabı- taca yakalanmış, Adliyeye — ve- rilmiştir.. Metresini yaralamış Gazi bulvarında Di Amerikan tütün kumpanyası önünde met- resi Cemileyi çakı ile bacağından yaralıyan Bayram oğlu Mehmed tutulmuştur. Bağbaıgçetütü Kimyevi Gübreler VE Ziraat âletleri Hacı Davut zade Rahmi Karadavud Hılinıı*ıl Çuılııı No. 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: