24 Mayıs 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

ii Ni (Bi ie © Bütün insanlığı tek sıra üzerinde hizaya getirseler, o sıranın yükseklik bakımından ulaşacağı en dik had, içinde, en uzun boylu tek şahsiyetin irtifaıdır. © 700 milyonluk bir cemiyetin, 100 milyon köşeli bir yıldız gibi, ruh ve akılda en ileri zirvesi, köşeler içinde en fazla çıkıntılı, en ziyade fırlak olanıdır; yani tek şah- siyet üzerinde düğümlenmiş bulunanı... © Şu kadar ki, insan ve cemiyet hayatının namütenahi çapraşık ve girift oluş sırları içinde ve şahsiyetler arasında, şube şube, bu teki veya tekleri sıhhatle tartacak hiçbir te- razi bulunmayacağına göre, dâva, bu teki veya tekleri mutlaka ele geçirebilip geçirememekte değil; bütün bir zümre adına, sıhhatle benimsenmesi pek kolay olan ana gayöyi ele geçirmekte... Gaye yerinde olsun da isterse her zaman ona varmak mümkün olmasın... © İşie, bir cemiyette bütün temsil hakkı; mutlak olarak, fikirde, sanatta, ilimde, fende, siyasette, idarede, hülâsa yapıcı ve kurucu insani verim şubelerinin hepsinde, en uzun çıkıntılı yıldız köşelerinin, dolayısile en üstün şah- siyetlerindir. & Dünya fikir tarihi bayunca çile doldurmuş her soylü kafa, bir bedahet kolaylık ve zerafetiyle hemen kestirir ki, cemiyet için bellibaşlı bir sınıfa istinat etmeyen hiçbir fikir sisteminin mimari temeli atılamaz. Öyleyse bizim Sınıfımız, o cemiyet içinde, bir bahçenin ağaçları gibi, en olgun ve örnekli ruh ve kafa yemişiyle yüklü, üstün şahsiyetler manzumesi.. © Her cemiyet hak ve hakikatini tanıdığı ülefen vücüt hikmetini ve imtiyazını bilecektir. Bâtıl ve müflis kömü- nizma, bu hikmet ve imtiyaz adına işçi sınıfının ıstırabinı sistemleştirmişti. İmdi, malüm olaki, bir cemiyette tek mahküm fert kalmaması için biricik hâkimiyet makamı, ' « Allahın, idrak çilesini doldurmaya ve ona göre hayat ça- tıları kurmaya memur ettiği üstün kullar manzumesine bağlı; ve biricik hikmet ve imtiyaz, idrak istırabinin kah- “ramanlarına âit... © Bizde bir sınıfa bağlıyız. Fakat her sınıfı içine alan bir sinıf.. Bu,'her zümreyi bütün dertleri ve ıstıraplariyle kucaklayan ve kendi öz nefsinden başka her nefsi düşü- nen, mücerred bilmek ve anlâmak 'çilesinin yakıp tütuş- turduğu, 'cins yaradılışlar çeöresidir. Hak ve hakikatimizi > iy ıstırap da, her acınin vere, mücerret idrak ıstırabı © Gelen her inkilâp, hakkin wild olduğunu iddia edecektir, Bütün tarih boyunca hiç kimse hakka zıd oldu- ğunu söylemiş ve söyleyecek değildir. Hakka mahkümiyet ise hâkimiyetin tâ kendisi olduğuna göre, bizim şahsiyet- çiliğimiz, hakkın 'en üstün kaza ehliyetini temsil edenleri hâkim kılma dâvasından başka birşey değildir. © Kudret Sahibinin, ezeli ve ebedi Sültanatını inkâra kadar hür yaratmasına rağmen tam ve mutlak irade ve hâkimiyeti altında tuttuğu varlıklar gibi, ilâhi mimarinin, bu ulvi mânaya eş olarak insani mimariye tatbikinden ibaret olan ve gerçek imanla sarmaşdolaş bulunan bu yepyeni sistem, şu ânda, müztarip ve muhteliç dünyanın rahmindeki kurtarıcı çocuktur; gelmekte 've 'gelecök'olan, yalnız 0... © Bütün bâtıl ve müflis sistemler arasında, biricik doğru ve muzaffer, fakat eksik be zayıf, ve asli merkezinden mahrüm bir tertip olan demokrasya ve liberalizma niza- mının gerçek tekevvünü, yarın parlâmentoların, milletler adına kâbul vettiği ve binbir tezada boğduğu hâkimiyet mefhumünu, hak adina yepyeni bir şuur ve sisteme»sokup, kendi içlerinden birer yüceler kurultayı fışkırttığı gün belli olacaktır. © (Büyük Doğu)nün kafasında, bir Mebuslâr' Meclisi değil, bir (Yüceler Kurultayı) yaşamakta; ve bü (Yücöler Kurultayı ) nın Kürsüsünde “Hâkimiyet milletindir, levhası yerine “Hâkimiyet hakkındır, düsturu ışıldümüktadir. İdeolosya Orgüsü — BUYUK DOĞU EMANET Etim hocamın, Kemiğim de babamın; s m il dikişle: Bir Tanrı misafitidir, ' ğe ki Ruyu zeminde hişsem var güya, Tapasu kaybolmuş. .Sırtımdaki ceket Amerikan ârtığı Cebimdeki harçlığım ödünç; Pantalonüm arkadaşımın, ğ gr söhra k ün yüzlü at MÜ Bidldrn an is , er. “m de Ya Kaş Şapkam bir başkasın i Bende ni Bai dağ pedi dudülktarimi, kaldırı Tepeden tırnağı Bilinenden bilinmeze e Emanet gibiyim söz misli; Tekel Bir tebeşir noktası gibi belirsiz, Kalbimi geri gön bari, ebi mevtim olan siz! Fahri Soğ artık sen İşlerinli.. sarhoşlardan seve Mom altınlarla kökleri gü - ki mutlak hökikatin habi el ve inaniadığımızâ maa nc İNME ou Korktükça, çek kuyruğundan Necip Fazıl KİSAKÜREK “İNANMIYORUZ! €heler senesi, ra kıtık doldurur 'gibi, içimize zehir zakkum tıkıyoruz. Şilte; ruhi'u- en sökülürcesine geriliyor, çatırdıyor, lif lif çözülüyor, duman duman çürüyor; biz yineftıkiyorüz, daba'çok tikiyoruz | Tıkadığımız şey nedir? Söyliyelim: Ruhumüzün eimahrem duyğu kutbündan (gelen inkâr sesine karşı, korkunç MM dikmiş” olan “sus | seni mahvederler!,, korkusü'1.; Korku diye sından, te ayaklı sehpada amudi dilen e İLİĞİ fk yavrumuza 100 gram a bulabilmek için iç gömleğimizi 1 Yakası hd liye) ya Mecbur ET Dİ erin e liler ezin I, diyebilmesi ne kadar zorlaştı- iyor! me Sadece desi yorulli İnandırmaya iyi niyetle e eşi göle damağımı, dindirin yüreğim siz .kenidinizinkine e er ya a pe olursunuz | Halbuki. inlilâp İn Şarpıntısını ve kohüşülım'! Sönunda Ya bu sözü *söyliyebilecelk olandır! vi ! rçek münadı «ayaklı sehpada vi gerçek fikir sik eee üüabilârak heykelleştirilecök, yine odu anliğının küzandiğiyle değil, akıllı ve, vicdanlı “mükelleflerin seve , hakikat, iy ve sümlmiyet öriteği ve oi “- « Dinde ikrah yoktur » derken, 2? SO i LLM ğer Me a 60 li mm mmm ve a