19 Haziran 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

19 Haziran 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Hazîran Hazine bu'anlar Vaktile lran'da çok namuslu iki tüccar vardı. İkisinin de adı Ali'ydi. Halk bunları birbirinden ayırt etmek için yaşhsına büyük Ali manasına gelen «Ali Ekber» biraz daha gencine de küçük Ali manasına gelen «Ali Asgar» ismini vermiş lerdi. Bir gün Ali Ekber yazlık köşkünü satılığa çıkardı. Tuttu Ali Âs gar da bu köşkü satın aldı. Eşyasını taşıdı, hoşça vakit geçirmeğe baş ladı. Bir sabah bahçesinde gezer ken köşede bir tarafta yumuşak top rağa ayağı gömüldü. Merak etti, orayı kazdırdı. Bir de baktı ki küçük bir çekmece.. t çinde tepeleme inci, elmas, zümrüt, firuze gibi kıymetli taşlar, bir çok gümüş ve altın paralar dolu.. Sevinip bunu kimseye göstermiyeceği yerde doğru Ali Ekber'e gitti: Azizim, dedj, senin bana sattığııı köşkün bahçesinde şu hazi neyi buldum. Köşkün asıl sahibi MCMLEkCTLC*»C ÇOCUKLAR. Şu sağ tarafta resmini gördüğünüz bahriye elbiseli yavru Vilyam , son isminde bir lngiliz tahtelbahir kaptanının bir buçuk yaşmdaki kızı Silviya'dır. Babası bir çok deniz altı seyahatlerinde onu da beraber gotürür. Zabitler ve neferler ken dilerile birlikte deniz altına inmekten korkmıyan bu küçük kıza «kaptan Silviya» ismini vermişler. * * * Alttaki resim Con Barimor'la Dolores Kostello'nun geçen ay doğan çocuklarını gösteriyor. Bu mes'ut ana babayı tabiî tanırsınız. Istan bul'da son olarak Con Barimor «Uçurum» ve Dolores Kostello'da «Nuh'un gemisi» filimlerinde oynamışlardır. E t Dofculmeyen su Ayaklı bir bardağı ağzına kadar suyla doldurunuz. Uzerine sağlam bir kâğıt kapatınız. Bardağı aya • ğından sol elinizle tutup sağ elinizle de kâğıdın üzerine hafifçe bastırarak hızla çevirecek olurşanız, bir cr E Babasını taklit Tarihte büyük adamlar | Franklin ve Paratoner Franklin Amerika'da Boston şehrinde 1706 senesinde doğdu. Mum yapıp satan alelâde fakir bir adamın oğluydu. Küçüklüğünde bir parçacık okuyup yazmak öğrendi. Fakat çahşkan ve iradesi kuv verii bir gençti. Kendisini zorlıya zorlıya mühim ve büyük ilim ki • taplannı okumağa başladı. damla bile su dışan çıkmaz. Bardağı baş aşağı vaziyette bir masanın üzerinde de durdurtabilirsiniz. Hava tazyiki suyun çtkma • sına mâni olur. Şu gördüğünüz şekildeki boş yerlere öyle harfler koyunuz ki soldan sağa ve yukarıdan aşa ğıya okununca meşhur vüâyetlerden biri çıksın. Bu vilâyetin ikinci, üçüncü ve dördüncü harfleri ekseri cümleIerin sonuna gelir. Beşinci altıncı harfleri de sual için kullanıhr. Bu bilmeceyi okuyucularımızdan Darüşşefaka'da 888 Mah mut Şaban Bey göndenniştir. ı Doğru halledenler arasında çe' kilen kur'ada birinciliği kaza nana beş lira takdim edilip resmi basılacak, ikinciden yüzün • cüye kadar muhtelif hediyeler verilecektir. Cevapların haziran nihayeti ne kadar çocuk sahifesi muharriri adresine gönderilmesi rica olunur. Dayanıklı gazete Bir masanın üzerine uzunca bir cetvel koyunuz. Cetvelin bir kıs • mını resimde gördüğünüz gibi boş. lukta bırakmız. Uzerine bir gazete örtünüz. Arkadaşlarımza bu cetvelin boştaki kısmına hızh bir yumruk GTAHATIER sensin. Onun için bu hazine de se nin olmak lâzımdır.. Ali Ekber düşündü, taşındı: Hayır, diye cevap verdi, mademki köşkü ben sana sattım, artık bu hazine üzerinde benim hiç bir hakkım yoktur. Ali Asgar: Yok, dedi, kat'iyyen kabul etmem... Bu hafta «Yalova» ya gidiyo çekiyor. Neticede davalarını halletmek iKaplıcalara vardınız mı? Her çin ellerinde hazine kalkıp kadıya ruz. «Yalova» Marmara denizinin «Anadolu» sahilinde İstanbul'a kes kesesine göre Büyük otel, Park gittiler, dertlerini anlattılar. Kadı bir karar vermek için on çok yakın bir kazadır. Fakat kap otel, Taş otele iner. Geceliği adam lıcaları, hamamları meşhur olduğu başına 5 liradan 1 liraya kadardır. lardan üç gün müsaade istedi. için bütün dillerde destandır. Banyolanmzı otellerde alabilece Dördüncü günü Ali Ekber'le Ali «Yalova» ya yaz mevsiminde ğiniz gibi, yeni yapılan birer kişiAsgar'ı çağırttı: lik hücrelere, yahut bizanslılardan hemen her gün vapur vardır. Siz, dedi, ikiniz de bu hazi Sabahleyin saat sekizde «Seyri kalma büyük havuza da .girebilirneyi kabul etmek istemiyorsunuz, sefain» in oraya gaiden vapuruna siniz.. değil mi? 0 halde buna şöyle bir bindiniz mi, öğleyin saat on ikide Üç kardeşler, Panorama gibi geçare buldum. zilecek hoş manzaralı yerleri varYalova kasabasındasınız.. Ali Ekber'e döndü Senin deli Oradan hamamlara otomobil dır. Yalova'nın banyolan romatizkanlı oğlun var Ali Asgara döndü veya otobüsle gideceksiniz.. Oto me ve buna benziyen hastalıklara senin de yetişmiş kızın var.. Bun büs 45 dkika, otomobil 25 dakika iyi gelir. ların ikisini evlendirin ve bu ha ııı ıımıiMiıiMiMiıımiımııııııııııııııiMiıımııımııııiMi ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııiMiMiıııınınMiııııııııırtııııııııııınıııiHiı zineyi de onlara düğün hediyesi olarak verin.. Her ikisi de kadıyi akıllılığından dolayı tebrik edip gittiler düğün hazırlığına başladılar. ÜOYUNLAR Tavşan avı Bu oyunda oyuncular üç kısma ayrılırlar: Avcılar, köpekler, tavşanlar. Her avcının bir köpeği, keza avcı miktarı kadar da tavşan bulunması lâzımdır. Bahçede birbirine muvazi on metro aralıkla iki hat çizilir.. Sonra on beş yirmi metre daha uzakta diğer bir hat çizilir. V ' Peşte nerie ? Muallim (Haritayı göstere rek) oğlum Peşte nerde, bul bakayım bana!... Çocuk (Evdeki radyo makinesini gözünün önüne getirerek) haritaya ne hacet hocafendi, sağdaki vidayı seksene, soldakini altmış beşe getirdiniz mi olur biter. Pis çocuk Zeki, ne yüzünü gözünü, ne de üstünü başını temiz tutmıyan bir çocuktu. Daima oynarken çamura, toprağa bulanırdı. Bir gün Zeki'ye yolda bir ihtiyar rasgfeldi: Oğlum, kaç yaşındasın? Diye sordu. Zeki: Beş! Diye cevap verdi. İhtiyar, baktı baktı: Kabil değil, dedi, daha fazla olacaksın.. Çünkü insan beş senede bu kadar kirlenmez. Bunlardan çıkardığı netice şu idi: Mademki hava zerrelerinde elektrik var.. 0 halde bunu çek mek ve toplamak mümkün olacaktır. llk defa tecrübe için büyükçe bir uçuıma yaptı. Uçurmanın değneklerinden birine küçük bir demir parçası bağladı. Uçurmayı bir Avcılarla köpekler birinci hatta sabah uçurdu ve ipi elini kesmesin tavşanlar da ikinci hatta dururlar. diye bir anahtara sarıp öyle tutu Her avcının elinde küçük bir yordu. lâstik top vardır. Herkes tavşan Uzun zaman hiç bir şey görül lardan birini nişan alır. Topun temedi. Fakat bir müddet sonra sadüf ettiği tavşan hemen üçüncü hatta doğru koşmağa başlar, topu dehşetli bir fırtına çıkmıştı. Şid atan avcının köpeği de arkasından. detli bir rüzgâr esiyor, bulutlar parçalanıp bol bir yağmur yağı • yordu. Birden Franklin vücudünün titrediğini hissetti. Elindeki anahtardan kıvılcımlar çıkıyordu. İşte, çoktan beri tecrübe etmek istediği mes'elenin esrarını keşfetmişti. Yağmur ipi ıslatıp onu elektriği nâkil bir hale sokmuştu, uçurEğer tavşan köpeğe yakalanma madaki demire çarpan elektrik sadan üçüncü hatta ayak basarsa her demeleri ıslak ipten geçip boru kes yerine dönüp gelir ve oyun tekdan akan bir su gibi aşağıya in rar başlar. mişti. Yok eğer üçüncü hatta yetişmezFranklin bu tesadüfî tecrübe den evvel yakalanırsa gelir kendisiden büyük bir iş meydana çıkardı. ni rutturan avcının arkasında du rur. Bu suretle tek tavşan kalma Bir binanın yüksek bir yerine koyıncıya kadar oyun devam eder nulan demir bir çubuk, telle toprave en çok tavşan yakalayan avcı ğa raptedildiği takdirde fırtınalı birinci gelir. havalarda ve yağmurlarda o ci rr vara düşecek yıldırımlan çekip kendisini ve etrafındakileri tehlikeden kurtaracaktı. Bu, bugün de kullandığımız «siperisaika» dedikleri «parato • ner» in icadı demekti. llk paratoner bundan tam yüz sene evvel yani 1830 da konuldu. Biz de bu keşfin bir asırlık deHer parti bitince oyuncular yer Gene dersini bilmiyorsun.. Sana bu sefer ağır bir ceza verece vir gününden istifade edip size ğim.. Tam yüz defa «Ben bir eşeğim!» diye karalama yazıp getirecek lerini değişirler. Avcular köpek, Franklin ve paratonerden bahsetsin.. Fakat altını da babana imzal atmayı unutma Jki nakikaten «««" tavşanlar avcu, köpekler tavşan tik. ilh.. olurlar. yazmtş olduğuna inanayun. vurmalarını söyleyiniz. Vurduklari yumruk ne kadar hızh olursa olsun cetvel yerinden oyuamaz. Gazetenin altında hapsettiği hava taba • kası onun hareketine mâni olur. evaplör Samatya'da Naim Beye Çin'li ile japon nasıl ayırt edilebilirler?. Çin'li Japonya'lılara nazaran daha kısa boyîudur. Japonya'hların kafası tekerlek Çinlilerinkî uzundur. Çin'linin burnu basıktır, Japonya'lılannki oldukça düz. Çin'lilerin gözü daha küçük ve kapalı, Japon'lannki oldukça açıktır. • • # Ayaspaşa'da Ferhande Hantma Gökte kaç yıldız var? Sayısız.. Gözle bakılacak olursa berrak havalı bir gecede gökte ancak 5000 yıldız sayılabilir. Fakat kuvvetli dürbünlerle, teleskopla tetkik edilirse 500,000 kadar görülür. • * * Elâziz'de Naciye Hamma Elektriği kim icat etti. Elektriğin tabiatte mevcut olduğunun bundan tam 2500 sene evvel farkına varılmıştır. Bir kehrübar parçası yün bir kumaşa sürülüp te bir kılın veya kâğıt parçasının yanına geti • rildiği vakit onları çekmesile.. Sonra 17 inci asırda bir tngiliz bunun eşya ve mahluklarda ne şekilde saklı olduğunu buldu. Italyan möhendisi Volta da ilk elektrik cereyanını vücude getirdi. Talîli vavru Altıncı müsab? kamızda kendi sine birincilik i sabet edip beş I ra mükâfat kazr nan Feyziye lisc sinden 124 Melf hat Kadri Hanı mm bize getirdif resmini basıyoru

Bu sayıdan diğer sayfalar: