16 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

16 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Mayıs Türklerle Süngü Süngüy No. 185 A. DAVER Çanakkalede Dikkatler >> Istanbulda devlet binaları tstanbulda, devlet daireleri çok | dağmıkttr. Muhtelif memarluklar, urrmlmadık yerlerde, eski yapüara yerletmiştir. Bu dağımklı, yarddastn kısa bir vakitte görülecek isini, s*hebmx uıattnts oiuyor. Devlet yapılart, ya devletin maItdtr veya kira üe tntnhrmstur. KU ra ile de tutulmus olsa sonunda verüen para bir yapt bmdelini bula eakttr. tçlerinde tahtadan olanlar, yerieri sapa bulananlar neden satdmann? Sonra kira karftlıklan mx •mıdtr? Satdanlarla kira para • lan tutarı, devletimize tstanbul da, gozönmde, guzel ve bir siftem yaptlar kazandtrabilîr. Böyle ye • ni vt yerimde yaptlacak binatar çabucak tanıhr ve kendi kendau «• ramp bvlunur. Yarddaşlar da, ip> leri bir yere tophyan bu tek bimttlardan haz tophyarak çıkar. Devlet yapdanndaki eşyalar da eakidir, birbirine uygtm değildir. öyle dar maaa v« hk*mleler var • dtr ki, etnrantn ayablan yartm meiro ileriye doğra uxanmışttr. Ba eşyalar eski bir emektardır ve devlet bilânçosttnda arttk • amartixe • edilmiç olaeaklardtr. Eaki oTan yıllarm, yurddaşla gene enon bir pareau olan devlet aramnda btrakttğt acı izleri durmadan ml me£e uğra*tığvntx için, devlet otoritetine naygt ve »evifiyi artttra cak âmitteri de îhmat etmemeU yiz. Yapdarm yeni, mşyalarmm Mde ve bir ornekte oluaa, memur • lartn kılık düzgünlüjrü, kolayltk, bu belUbaşlt eunillerden olsa grrek Anafarta meydan ımıharebesmm üçüncü ve sonuncu buhranı da Türkler için mes'ud bir netice ile bertaraf edilmistir! Bu düşünce Anafartada satnr •ızlıkla bcküyen Leyman Fon San jdresi endişe içinde titremekle kalmıyor, hasmı îngiliz generah Hamilton da 8 ağustosta tmrozdaki karargâhında buna benzer bir halde bulunuyordu. lngiliz geaeralı Suvla körfezınden beklediği haberleri alamıyordu. Çalışkan bir adam olao Hamilton adada daha fazla duramıyarak amiralıi süratli Triyat yaöna atlıyarak Suvla körfezi yolunu tubnus, akşam saat alnda oraya varmışbr. Başkumandanm gelmesile Suvladaki lâtif istirabat haya • b hissolunacak derecede bozulmu§tur. ders bütün manasile gece gündüz yolda ve ayaktadır. (Alman lar, bu Anafarta muharebelerinde fevkelbeşer sâyin Liman Paşa tarafuıdan değil fakat Atatürk tarafından sarfedildiğini ve miralay Mustafa Kemal Beytn hakikî Anafartalar kahramanı olduğunu kaydetmemekle herşeyi yalnız kendi cephelerinden gördüklerini bir daha ispat etmiş oluyorlar. A. D.) Karaya yeniden dört beş fırka çı karan düfmamn ilerüyememesi ancak son derecede gayret ve tnesai sarfedilmek suretile bertaraf edilebilmiştir. Artık en büyük tehlike Ece limanı civanndaki sağ ceaahunızdadır. Fa kat şimdilik nisbeten sükunet var. Bu defaki muharebelerde lngiliz ler hakikaten çok büyük zayiat verdiler. Bu muharebeler enuali gorülme mis derecede vahim ve şiddetliydi. Bir köy halkınm saçlan tamamen kesildi Konya 15 (Hususî muhabirimiz • den) Sille nahiyesinin Kirligiret köyünde çıkan tifus hastalığı ve bu hastahk üzerine alman tedbirleri tet kik etmek üzere Silleye gitmiş olan vilâyet Smhat îşleri müdüru doktor Şahab geri döndü. Kirligiretteki hastalar üstünde ya pılan kan yoklamasmda tifüs ve tifo mosablan olduğu kat'iyctle anlaşd • mışür. Gnderilen etüv makineleri köydeki tekmil. ev eşyaıını temizlemeğe başlamıştır. Yapılan sıhhî tedbirler arasmda saç kesmek te vardır. Köye gönderilen berberler işe başlryarak köyde bulu • ııan kadm, erkek, çocuk herkesin saçlannı «fır numarah makine üe tıraf etmektedirler. Hükumet tarahn • dan hastalara yinni kiloya yakın i • lâc dağıbldı. Köyde hastalarla da imî surette uğraşan iki doktor ve be) sıhhiye memuru vardır. Köye karan • tine konmu; olduğundan crvar ile alâka ve rabıtan kesilmiştir. Hastahğıa şiddetini kaybettiği, yeni vak'alann a zaldığı, önünün alınmış olduğu söyle * niyor. Yeai vefiyat olduğuna dair haber gelmedL M. AYSEL Bugund* itibareaı Ş*hxad*başı HiLAL sineması ViKTOR HÜGOnun RADVO aksatnkî orogramj VtYANA: 17,15 gramofon 18^5 kılarinet muBiki 19,05 üç kısa konuşma 20,15 ulusal neşriyat 20,25 konuşma 21,05 konser 23,05 haberler, hava raDoru23,15 şan ve triyo konseri 23£0 konser 24,45 cazband takım? BERLÎN: 17,05 yeni şarkılar 17^5 plyano fle halk musikisi 19,35 Alman tarihin den sahifeler 20,05 şan müsabakası20,25 Şumanın çocuk şarkdan 20.45 günun akisleri 21.05 haberler 21,15 dans orkestrası 22,05 muhtelif Av • rupa istasyonlanndan nakiJ BUDAPEŞTE: 18.40 konser 19.15 konferans 20 05 gramofon 20,35 Giokonda operasınm nakli 23,25 haberler 24,20 Çingen* orkestrası 1,10 haberler. LONDRA: 19,35 orj? musikisl 20,05 orkestra konseri 21,20 bir opera temsilinin nakli 22,35 piyano konseri 23,15 dans orkestrao 24.05 gramofonla dans musikisi 24,20 dans orkestrası nın devamı. PRAG: 17,55 gendere mahsus tnusiki 18,20 şan konseri 18,50 almanca neşriyat 21,20 koro konseri 22,05 radvo or kestrası 23,05 haberler 23,20 konser. TULUZ: 20,05 radyo temsili 20,25 opera musikisi 20.50 opera şarkılan 21,20 hafif musiki 22,05 «Beni kaçır!» ope retinden parçalar 22,50 konser: Şumanın eserleri 23,25 şarkılar 23,50 cazband 24,05 filim musikisi 24,20 askerî bando 24,40 operet şarkılan 24,50 Çingene orkestrası 1,05 radyo fantezisi. VARŞOVA: 17,50 gramofon 18,05 spor nesrt • yatı 18,20 piyano ^onseri 19,05 gitare konseri 19,50 graraofon 20,40 koro konseri 21,50 haberler 22,05 radyo temsili 22,35 konser 2M.2O gramofon 23,45 dans musikisi 24,35 ingilizce konferans. SEFiLLER Sinema müdavimlerinin arzulan üzerine ba filmin birinci ve ikinci devrelerinin tamamı birden gosterilecektir. Bu filim için matinei«r 258 Bugün talebeye tenzilâth matine vardır. Şehzadebaşı T U R A N tiyatrosunda bu aksam Komtlıl*r miisobalcosı NaşkJ. Dumbuihı Imoil bütün komikler jştırak edecektir. Müsabakada Lâyemui eseri olan (ÜÇ ASABÎ) Bol*perde 3 Y roloo c«U>ox. gündBs • VATAN pry»«i u Kireçtepede Bu ucak ağustos günlerinde Türkler için üçüncü vahim buhran yaklaşı • yordu. Kadri Beyin kumandasındaki Celibolu jandarma tabum ve iki top şundtye kadar Kireçtepeyi kaaramanca müdafaa etmişti. Gelibolunun bu kummdaki geni| ârazi tesekkülleri a rasında alayların bile Kiç görünmek sizin gizlcnebıleceğini anlamak için araziyi bilmek lâzımdır. Sahile pek yakm duran îngiliz harb gemileri yan ateşile tepelerin surtlannı süpürüyor lardı. Velhasıl burası fırnnah bir köşe olup fazla olarak sevkülceyj cihe tinden büyük ehemmiyeti vardı. Çünkü Kireçtepeyi kâmilen ele geçiren kuvvet Ece limanından başlayıp Turfunköy üzerinden yanmadayı kâmilen geçerek Akbaşta nihayet bulan genis, vadiye de inebilir. Kireçtepenin ehemmiyeti liman Fon Sandersin nazan dikkatinden kaçmamışü. Düsmanın buraya henüz pek ciddi surette hücum etmemesine rağ men Liman Paşa daha 10 agustosta 5 inci hrkanm mevcud kısımlannı ve sahil muhafaza kıtaatından aynlan kuvvetleri binbaşı Vılmer Beyin ku mandası altında buraya sevketmişn*. 5 inci ordu kumandanınıa bu ihtiyat kârlığı pek iyi, bir netice vermiştir. Çünkii bu sırada karaya çıkanlan 54 üncü lngiliz müstahfaz hrkasile 10 uncu fırkanın iki livası Gencral Mahonun kumandası altında tepelerin fıattıbalâsını takib ederek 15 ve 16 ağustosta Kireçtepeye hücum etmiştir. Bu suretle şiddetli muharebe günleri tekrar gelip çatmışa. Bugünlerde zafer ibresi titriyor, kâh bir tarafa kâh öte tarafa temayül e diyordu. Liman fon Sanders bu defa da bizzat harb mahallinde hazır bu lunmuştur. Anadolu cihetinden yeni gelen takviye kıtaatı hemen ağırlıkla nnı tepenin eteklerine bırakarak ar • kadaşlannın imdadına koşmuşlardır. 16 ağustos akşamı düşmanın tepe ler silsilesinin ortasma kadar geri «i rülmesi mümkün olmuştur. Bu suretle Anafarta civanndaki meydan muha rebesmin üçüncü ve sonuncu buhranı da Türkler için mes'ud bir netice ile bertaraf edilmiştir. Bu muharebeler de şehid olan Kadri Bey sonuna ka dar kahramanca müdafaa ettiği tepede defnedilmrçtir. Bunalmış olan iki taraf birkaç gün geniş nefes almiftır. Liman fon Sandersin faal yaveri binbaşı Prige cephedeki haberleri sabırsizlıkla bekliyerek yattığım îstan buldaki hastaneye yazdığı 19 ağut tos tarihli mektubda diyordu ki: «7 ağustostanberi Liman fon San A S R î sinemada Bugün matinelerden itibaren Son tngiliz hBcumu da kırddt 2 muhleşem filim birden JOAN CRAWFORD CLARK GABLE FRED ASTAİRE FRANCHOT TONE Bu sırada General Hamilton bütün kuvvetlerini son ve büyük savlet için bir defa daha topluyordu. 25 nisan da yarımadanın cenub ucunda cür'et kârane flırac hareketi yapan tecrübeli 29 uncu lngiliz sahra fırkası 3e Mı snrdan gethilen yaya süvari fırkası Suvlaya celbedilmistir. Suvla korfe • zinde General Stopfonm halefi G e neral Bovar Dölilia kumandası al tında şimdi alh fırka toplanmıştı. Bunlardan başka Avustralya ve Yeni Zelandtya kolordusu kuvvetleri General Foksun kumandası altında Anburnu cephesinden hücum ediyordu. tngiliz kuvvetleri. Türk fırkaiarmın zayıf mevcudlarma nazaran çok fazlaydı. 21 ağustosta iki saat devam eden topçu »tihzaraandan sonra tngiHzlerm umumî hücumu başlamıştrr. Her tarafta haddmden fazia zayiat verihnek fartile pek şiddetli çarptşmalar olmuş tur. Türkler sarsılmaz bir metanetle mevkilerini muhafaza etmişlerdir. Türkler son nefere vanncıya kadar siper lere ıcvkedildiler. Düşmamn ilk hücumunda Yusuftepeyi kaybetn'k. Lâktn biraz sonra Türkler burasmı geri al dılar. Bu muharebe gününde mfithif sis vardı. Her tarafta yanan fundalıklar etrafı büsbütün görünmez hale koyu yordu. Güneş kan kmnızı renkte Saros körfezinin karşı kryısında Trakya sahilinde gurub ettiği zaman Türkler birçok zayiat pahanna olsa da şanlı bir zaferle bütün tepelere hâkim bu lunuyorlardı. Türklerin bu muhare • bedeki zayiatlannı bilmiyorum. Yal nız şu kadan hatınmda: 2 2 ilâ 2 6 ağustosa kadar deniz yolile tstanbula 26,000 yaralı gönderilmişti. Ingilizle rin zayiatı ise 45,000 idi. En çok 2 9 uncu îngiliz fırkasile hafif piyade fır kası zayiat vermişti. Bu muharebe, Ingilizlerin geniş mikyasta hazırlachkları son muharebe ol muştur. Bundan sonra Aanafartalarda mücadele, mevzi muharebesi sekline gir miş, bizim tarafta Aanafarta grupu Mustafa Kemal Beyin kumandası albnda bulunuyordu. Bu defaki muharebelerde de askersiz bırakılan yukan Saros kârfezinm muhafazası General Fled Mareşal fon der Golçun kumandası altında birinci ordu tarafıodan deruhde edilmek lâzım gelmişti. Netice itibarile Ingilizler cepheyi tevsi ve temdidden başka birşey elde edememişlerdir. Bu muharebede her bir heyecan neticesi olmüftür. tir. V. 0. M E L E K* Sinemssmda 2 tilm birden Vals Rüyası Fransızca »ozlü filminde ve DON JOSE MOJ1KA ile MONA MAR1S . fc Müsteşrikler kongresi 2329 eylulde Romada toplanması mukarrer olan Arsıulusal müstc^rik ler kongresine Istanbul Üniversitesi de davet edilmiştir. Bizden murahhas olarak bmlerin gönderileceği henüz belli değildir. ^ t m Güstav Froehlich Nora Gjegor KADINLAR NE İSTERLER? BAR ŞARKIC1SI Clandette Colbert tarafından Siyah Kartal filminde. Yalnn? 15 kuruş ile 3 »aat lâtif vakit geçireceksiniz. Suvarede: Her iki filim birden | Eşya piyangosunda hediye kazananlara Çocuk Esirgeme Kurumu Gfenel Merkezinden: 25 şubat 935 tarihinde çekilen eşya piyangomuzda eşya kazanan bilet sahibleri eşyalaruu almak için 31 mayıa 935 gününe kadar genel merkezimize müracaat etmelidirler. Piyangomuz bidayetinde neşrettigimiz plânlarda da ikramiyeleri almak için iki ay möddet gösterildiginden bu tarihten sonraki müracaatlerin nazan. dikkate alınmıyacağı ilân olunur. iki taraf Boğazm sahiline doğnı simal istikametinde adeta yanş etmişlerdı. Bu yanş muharebesüun bir misalini 1914 senesi son bahannda daha genif mik yasta olarak Fransada denize doğnı yapılan harektte görmüştük. Liman fon Sanders «Türkiyede beş sene» ismindeki eserinde bu muhare be hakkmda demiştir ki: «Eğer tngilizler harekâh, dahili cenah yerine haricf cenah üzerine yapsalardı muvaffakiyet mtimalleri daha çok olurdu.» lngiliz matbuah bu neticeden son derecede kızmışn. Çünkü Çanakkale tefebbüsünün îngilizler için mes'ud bir neticeye varmak üzere olduğuna res mî makamat tarafından ve bilhassa Çurçilin nutkunda defalarla işaret e dil Deyli Niyuz gazetesi 24 ağustos nüshasmda şu suretle jikâyette bulu nuyordu: «Çanakkaleden emniyet verici hiç bir haber gelmiyor. Yalnız arkau ke silmiyen ve gittikçe kabaran bir zayi at ieli görüyoruz. Anafarta meydan muharebesi Türk askerî larihinin bir fan ve zafer sahi fesini teikü eder.» (Arkast var) adam... Saat ona doğnı geldi değil mi? Onu biliyoruz. Siz onun içeri girdiğini işittiniz mi? Hayır. Fakat yattıktan bir müddet sonra aşağı odada sesler işittim. Mister Druker saat onda odasına misafir kabul etmek mutadında mıdır? Kendisi bu saatte evde degildi ki... Hem Mister Drukerin sesi kalındır. Halbuki konuşan adam ince ve yavaş sesle lâkırdı söylüyordu. Sizin kapımz kapah değil miydi? Bunlan nasıl işittiniz? Benim odam tem Mister Drukerin odasmın üstündedir. Orada çıt olsa duyarım. Alâ... Ince sesli adam ne diyordu? Evvelâ madamın sesini duydum. bağmyor ve yalvanyordu. Sonra gülmeğe başladı. Ince sesli adam evvelâ hiddetli hiddetli birşeyler söyledi. Sonra oda güldü. Derken madam «Yarabbim... Yarabbim...» diye Haykırdı. Aradan bir müddet geçince şiir oku mağa başladı. S A R A Y Sinemasında Ş ^^ \J n W * ^kY 5 MT JCf JW 2 ffihn bir*M Bugân 14.30 matinesinden itibaren Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: Şinasi (Büyükada), Yusuf (Heybe11), Mehmed Kâzım (Bahçekapı), Eşref (Ankara caddesi), Cemil (Beyazıd), Yorgi (Küçükpazar), Hamdi (Şehzadebası), Sarim (Aksarav). £ • rofilos (Sainatya), Nazım (Şçhremi», ni), Fuad (Karagümrük), Merkea (Bakırköy), Hüsameddin (Fener), Yeni Türkiye (Hasköy), Yeni Turan, (Kasımpaşa), Rıza (Beşiktaş), Asrl Ittihad (Okçumusa caddesi), Kurtuluş (Kurtuluş caddesi), Garih (Tophane, Kumbaracı yokuşu), Limonci • yan (Mis sokak), Büyük (Kadıköy, eski îskele caddesi), Üçler (Kadıköy, Yel değirmeni), Ahmediye (Üskü dar). senenin en gfizel filmi Şope'nin netıs musikisi oV>n Sinemadaı Şopen'in metresi olmuş Ceorges Stnd ile Victor Hugo, Alferd de Musset, vcsaire görüneceklerdir. Ayrica emsalsiz mnvtfrtkiTeder K A n *v A ı r A £% M% A ^ # XV £* kflxanrnaktfl fiImi il vet * *'n gösterilecektir İlk motin*. 14,30 v« suvor* 20,30 da başlar T. i. C i. EŞYA PİVANGOSU Istanbnla getîrilmekte olan 21 Hazİran Cuma * ' *' 1 Gencler mahfilinde müsamere MACARTÜRK güreş muhtelit maçında çekilecektir. ( Bundan sonra yapılacak Türk • Macar Millî ve Tfirk • Macar muhtelit serbest güreç maçlanna duhuliye bileti satılmıyacak ve yalnız piyangoda ikramiye kazanamıyanlar ba mübim müsabakalara gireceklerdir. ) ÎMTÎHANLARA HAZIKUK ÇABUK İYİ ve EHVEN ARSl IİSANLARI Cumhuriyet Gencler MahfiİBiden: Mahfilimiz tarafından her on beş günde bir verilmesi söz birliği edilen bedava halk temsillerinin on birincisi 17/5/935 cuma günü Beyoğlunda C. H. P. Beyoğlu kaza merkezindeki salonunda verilecektir. Müsamere tam saat on beşte başlar, salon 14 te açüır. Salon dolunca kapüar kapanır, ÇOCUklar aiınmaT Frengi ile mücadele Frenji re belsoğukluğuTKİan k» runmak için asrî Teksajrt prezervatiflerini eczanelerden arayınız. B E R L i T Z9 de Y ni kurslar açılivor • KAYIT Ş j BİR MECCANl TELRÜBE DERSİ ALIN1Z. Ankoraı Konva cadd«si Ulanbul: 373, Istiklâl caddc.J Şiir okumağa mı? O giirleri ben de okursam hatırlryabiür misiniz? Mimmini bir kamburcuk Bir duüardan hızla diiitü Böyle miydi? " Tamam... Vallahi boyle idi. Ayni kelimeler... Madam Menzel başka çeyler îşitmediniz mi? Hayır. Sonra sustular. Odadan birinin çıktığını duydunuz mu? Birkaç dakika sonra biri kapıyı açtı ve ihtiyatla kapadı. Merdivenler çatırdach. Sonra sokak Itapısı kapaodı. Siz sonra ne yaptınız? Bir müddet daha etrafı dinle dim. Nihayet tekrar yattım. Fakat hiç uyuyamadım. Kadın derin bir ko^ku içinde gittikçe kuvvetten dü^üyordu. Vans nihayet: Madam Menzel, şimdüik bu kadar, dedi. Sizin için korkacak hiçbir şey yok. Tekrar çağınlıncıya kadar İşinize bakınız! Kadın çekildi. Kapı kapandıktan sonra Vans: Şimdi dün gece Madam Drukerin odasında cereyan eden sahneyi gözümüzle gönnüş gibi anlatabiliriz, dedi, katil, Drukerin cebinden anahtar lannı ahmşh. Bunlarla kapıyı açü. Adolf Drukerin odasma girerek yap mak istediği şeyi yapb, arhk çıkıp gidecekti. Tam bu sırada Madam Druker içeri girdi. Oğlunun odasında gürültu işitmiş ve onunla görüşmek özere gelmişti. lçeride yabancı bir adam görünce orada ne aradığmı sordu. Katil ona oğlunun öldüğünü söyledi. Kadının ah ve eninine sebeb bu felâketli haberdi. Gülmesi de «inirdendi. Mükâlemenin buraya kadar olan kısmı mukaddeme idi. Katil vakit kazanmak istiyordu. Drukerin evine girdiğini g5ren canlı bir şahidi ortada bırakmak işine gelemezdi. Onu da oldürmek için bir çare bulmalıydı, zaten yan deli olan kadını büsbütün tazib için gülmeğe başladı. Sonra ona «Minimini bir kamburcuk bir duvardan hızla düştu» mısralannı okudu ve kadm bu mısralan tekrarlıyarak düştü, öldü. Katü Üsküdar Hâle Sinemasında Sokak Çiçeğî Mümessili: FIRANZISKA GAAL flâveten: Dünya haberleri cesedi kadının kendi odasına taşıdı. Sonra çekilip gitti. Markam odada bir aşagı bh" yukan dolaşryordu. Vans sözünü bitirince: Benim anlamadığım şey katil in neden Adolf Drukerin odasma gel • meğe lüzum gördüğüdür, dedi. Vans bir müddet düşündü. Sonra: tşi Arnessona açalım, belki o merakmızı giderir! Cevabmı verdi. Hat ta tasdik etti: Evetl Onunla konuşmanın tam »ırasıdır. Sigarasmı dişleri arasmda döndü • rerek ilâve etti: Buraya gelmek itiyadmda olan birçok kimseler var ki bunlar da bize bircok faydalı malumat verebilirler. Müddeiumumî: Hat, bence ilk yapılacak iş profesorün ve Pardenin evlerini tarassuda memur adamlannızla görüşmektir, dedi. Bunlar kaç kişidir? Ü ç kişi efendim. Elân vazife başında bulunuyorlar. Emrederseniz derhal getirteyim. '\ *Cumnriyetn in tefrikası : 49 18 Parktn duvart 16 nisan, cumartesi saat 11* Doktor gıttikten sonra Vans: Ölüm {iddetli bir heyecan ne ticesi vuku bulmuş, dedi. Fakat bu şiddetli heyecana sebeb nedir acaba? Işte biz alelâcele bunu aramalıyız. Herhalde ana ile oğlun ölümleri birbirine merbut hâdiselerdir. Madam Drukerin odasından çıktık. Aşağı «aiona inerek tekrar ahçı kadını çağırttık. Vans: Hanımmız dün gece bir kalb sektesinden ölmüş, dedi. Bence oğlu öldükten sonra onun da ölmesi havulı idi. O, dün gece saat onda ölmüş. Madam Mcnzel siz bu saatte uyuyor muydunuz? Hayır, bütün gece gözümü bile kırpmadım. N e işittiniz? Dün gece buraya yabancı bir adam geldi. Evet, «okak kapısından giren bir Taaant Tereitme eden: 8. 8. Van Dine ömer Fehmt Vaktinde yetişmiş oJsaydık belki kurtanrdık. Vans sordu: ölüm tabiî mi? Buna hiç jüphe yok... Şiddetli (Arknm «ar)

Bu sayıdan diğer sayfalar: