May 16, 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

May 16, 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Mayıs 1935 Ctnnhurfrtt • I Çocuk masalları 0, yaşh fakat zangin bir adamdı. Mes'ud olma n için hiçbir mânii yoktu. Üç tane aslan gibi oğlu vardı. Lâkin malum ya, hayat insatu rahat bıTakmaz, felâket. gelmeden evvel haber vermez. Za vallıran gözleri birdenbire kör oluverdi. Memle ketin bütün he kimlerini çağır dılar. Bu doktorlar aylarla uğraştılar, buna rağmen biçarenin gözlerini açamadılar. Tıbbm artık fazla birsey yapamıyacağını da söyleyip gittiler. Bir gün o memleketten tesadüfen geçen bir doktor da hastayı gördü ve muayeneden sonra dedi ki: Bu gözlerin görmesi için tek bir çare var. O da Gülsuvu çeşmesinin suvundan birkac damla ele geçirmek1. Doktor bu ilâcı tavsiye ederken o Gulsuyu çeşmesinin nerede bulundu ğunu ya kasden söylememiş. yahut ta söylemeği unutmuş, sonra da kalkıp gitmişti. (5 Imerakh şeyler] Yedi sene iki ay aç duran adam Almanyanın Königsberg şehrindeki gazeteler Hans Borff isminde bir a damın ö'lümünün yıldönümünü tes'idle meşguller. Hans Borff o şehirde On yedinci asırda yaşamış bir adamdır. Bu zahn şöhreti aç durmak hususun da büyük bir tahammül göstermiş olmasıdır. Hans Borff genclığınde pek çok yemck yermiş. Fakat 52 yaşlannda buIunduğu bir sırada bir sabah uyandı ğı zaman iştıhası büsbütün kapanmış, karısı en nefis yemekleri pişirip ge tirmiş, Hans hepsini reddetmiş. O gün öyle geçmiş ve onu takib eden günler adam hiç yemek yemediği halde hiç bır rabatsıziık hıssetmemiş. Karısı merak etmiş. Birçok doktorlar getirmiş. Doktorlar adamı uzun uzun muayene etmişler ve kendisinde hiçbir rahatsızlık ve zâf eseri görmemişler. Rıvayete göre Hans tam yedi »ene MCMLCKCTLMM ÇOCUKLAR.. Miki mavs mum parçasile vahşi hayvanları sa kinleştirmeğe muvaffak olabilecek miydi? Aman, şu karşıdan gelen gölge acaba ne idi? Bu. çeşmenin muhafızlarından biri olan korkunç boa yılanı idi. Küçük yolcunun yolunu' kesmeğe geliyordu. O müthiş ağzını açmıştı. Nefesini içerı doğru cekse genc adamı bir lok mada yutabihrdi. Küçük kardeş yı lanın hücum edeceğini anlamıştı. Büyük bir meharetle avcundaki mum dan bir parça koparıp yılanın ağzının içine attı. Yılan mumu yutar yutmaz tas gibi olduğu yerde kaldı. Bunun üzerine üç kardeş Gülsuyu Şımdi sıra aslana gelmişti. O da gözçeşmesini bulmak için dünyayı do lerini açmış, yelesini sallıyarak ÜTPlaşmaya karar verdiler. Büyük çocurıne doğru geliyordu. Çocuk ona da ğun ah çok hızh gidiyordu. Onun imumdan bir parça fırlatıo atınca as çın o, hepsinden ileri geçti. Bir or lan kıpırdıyamaz bir hale gelmişti. manın kenarında kucağında bir ço Çeşme de küçüğün emrine muntazır cukla yürümekte olan bir kadına rasbir halde bekliyordu. Delikanh şişe ladı. Kadın ona sordu: sini bu şıfalı sudan doldurdu ve sarkı Delikanh nereye gidiyorsun? sövliyerek tekrar memleketine git • Çocuk ters ters cevab verdi: mek üzere yola düzüldü. Sana ne? Kasabaya geldiği vakit babasmm Ve atını mahmuzhyarak geçti gıtölüm döşeğinde olduğunu haber a ti. O zaman kadın acı acı söylendr lınra fena halde vese düstü. Etrafa lâhnjir** geleceği sea görür netler savurmava başlach. Fakat o anda genç kadının kendisine söylemış , ortasında Gülsuyu^ olduğu sözler batınna geldi: m çeşmesini buldu. Fakat onu m u h a Bu suyun bir şifası daha vardır. faza etmekte olan yılanı ve aslanı ölüleri diriltir! görmeden üıerlerine yürümüş olduMeğer. genç kadın yalan söyleme ğu için onlar tarafından parçalanıp mişmiş. Küçük. babasmın aezına bu öldürüldü. sudan birkaç damla akıtmca adam Ortanca kardeş te ormanın kena canlandı. Etrafında ağlaşanlar gül n n a geldiği zaman ayni genc kadına. ! meğe başladılar. Sonra gözlerine damtesadüf etti. Kadın ona sordu: lattı. Gözleri de ıvi oldu. Delikanh nereye? Gencın memlekete getir^ği suvun Ortanca kardeş birinci kadar de kıymetını tabiî takdır edersıniz. Ar ğılse de gene sert cevab verdr tık o divarda kimse ölmüyordu. Çün Ne merakh şeysin a kadın. sen kü hastalanana hemen o sudan bır kendi işinle meşgul olsana' kaç damla veriyor, onları hemen haOmuzlanm sallıyarak mağrurane yata iade ediyordu. İlerledi. Genc kadın onun arkasın Aradan seneler geçti. Küçuk kardeş dan da acı a a söylendi: seksen yaşına gelmişti. Bır gün Azraıl Pekâlâ, işine kansmamaklığım onun da yakasına yapıştı. Adam he sana pek pahahya mal olacak! men şişeyı getirttı. Şisede bır damîa bile su kalmamıstı. Ceşmeve adam Ortanca kardeş te ormana girip Güllar gonderdı. Çesme kurumuştu. suyu çeşmesini buldu. Fakat oda muİhtiyar a a acı güldu: hafızları yılan ve aslanı şörmediği ıçin onlar tarafından boğulup öldu Epeyce vasadım. dedi. dünyava rüldü. doymadımsa da anlaşılıyor ki kadeıe Küçük kardeş ormanın kenarına razı olmaktan başka çare vok' ancak ertesi gün gelebilmjştı. Çünkü Ve son nefesini teslım ettı. ayaklan kısa, adımlan dardı. Altm*** da aü da yoktu. Ayni kadın ona sorYavrular tabıi biliyorsunuz ki bu . du: bir masaldır. Ne Gülsuyu çeşmesinin, Delikanlı nereve gidiyorsun? ne onun muhafızı aslan ve yılanın, Küçük kardeş çok tatlı ve nazik bir ne de onları bir anda hareketsiz bir tavırla cevab verdi: hale getiren mum parçasınm ash yok. Gülsuyu çesmesini bulmaya giBu masal sırf insanların ötekine be divorum. Onun suvundan ahp baba rikine bol bol dağıttığı nimetlerden ma götüreceğim. Gözlerini iyi edece kendisinin ıstıfade edemiyeceğini gös Peki. bu çeşmemn nerede oldu " ğunu biliyor musun? " Bilmiyorum, fakat arayıp bula "caîhm. Genc kadın parmağile ormanın içindeki bir patikayı göstererek: îşte, dedi, su volu takıb et nıhayette çeşme karşına cıkar' Sonra hafif bir gülüşle ilâve ettı: Fakat seni orada bekliyen teh likeden haberin var mı? Şu mum parçasını al, çeşmeyi muhafaza eden vılanla aslan üzerine atılacaklan vakit bu mumun parçalarından bir parça onlara at! Ondan sonra? Ondan sonra çesme ıle senin aranda hiçbir mâni kalmıyacağı için şi seni çeşmemn suyundan doldurup dönersin! Babanı iyi ettikten sonra 'sakıh suvu dökevim deme, dıger hastalara da lâzım olur. Hera bu suvun bir şifası daha vardır Olülerı dırü tir! Küçük kardeş te ormana daldı ve .kadının göstermiş olduğu yolu takıb ettL Çeşmeyi muhafaza eden cana "varlara atacağı mumu avcunun ıçuıde iyice sıkıyordu. Ormanda üeriledikçe etraftaki sükunet ve korkunçluk artmaya baş lamıştı. Dizleri gevşemişti. Kalbi fena halde çarpıyordu. Acaba, elindekı termek için yazılmıştır. Kolay girmem kapana, Bana derler: Miki mavr!. Sakın atma yabana, Bana derler: Miki mavt!.. Pabuçlu ayağım var, Kocaman kulâğtm var!.. Kediye tuzağım var, Bana derler: Miki mavs!. Oturmaktan bıkartm, Düz duvara çıkartm, Ben her şeyden çakanm, Bana derler: Miki mav$!. m . Fareler arkadastm, Çocaklar da yoldastm!.. Henüz küçüktür yatım, Bana derler: Miki mavs!. * Evim tavan aran, Çok rahaitır orast, Bedavadtr kirası, Bana derler: Miki mavs!.. Amerikada küçük bir radyo yddtzı kendi yaşmdaküere masal söylerken Cenubî Amerika otellerinde hayat r aç »usuz yaşamış. Saks Scnyoru ve Prusya Kralı bu mecburi oruc kralına kıymetli hediyeler vermişler. Nihayet adam aradan yedi sene iki ay geçtik ten sonra tekrar yemek yemcğe baş lamrç. Fakat ondaa sonra «ç durduŞu zamanlann acısını çıkarmıs., hkabaşa gene eskbi gibi yemiş ve 79 yaşındâ ölmüş. Vaktile Irlandada Jork Beledıye reisı hapısanede açlık grevı' yapmış, 72 gün aç durmuş, sonra ölmüştü. Fakat yedi senenin yanmda 72 günün ne ehemmiyeti var. Binaenalcyh dünya rökoru şimdiye kadar Hansta olduğu gibi bundan sonra da onda kaiacak tır. Mütteri 0/ zil de uzakta... Bari suna bir tabanca sıkıp, Mayıs bulmacası Garton Bir şey mi istediniz efendim? Müfteri Şu pÜTomun ucunu keter mitiniz? FAYDAL» BTLGÎLER Damlar üstünde sanatoryom Garton Basüstüne efendim. Bilmeceyi çözenler Amenkadaki yüksek binaların şöhretinı işitmedik kimse yoktur. Yetmiş seksen katlı apartımanlar orada alelâde birer bina gibi sayılmaktadır. Fakat her tarafta olduğu gibi Amerikada da taraftan apartımanlar kiracısızlıktan boş kal maktadırlar. Bu suretle bir vergi vermek, diğer taraftan Apartı manlann masrafı mal sahiblerini pek müşkül bir vaziyete sokmuşrur. Bu nun için ev sahibleri bir cemiyet teş kil ederek bu derdlerine çare bulmıya kalkışmışlar. Nihayet şöyle bir fikir akıllanna gelmiş. O yüksek binaların damlannda giizel bahçeler, sanator yom biçimi köşkler vücude getirmiş ler, yüksek dağ havasına ihtiyacı olan hastalann orada tedavi edilebilecek lerini, ayni zamanda güneş banyosu yapabileceklerini ve bunlardan bütün apartıman halkının istifadc edebile cekleririi ılân eylemişler. Doğnısu fena usul değıl. Amerikalılar akıllı insanlar olduklarını bununla da bir daha ısBılmeceyi çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini basmaya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış ol maya delâlet etmez. Hediye kazananIarın isimleri her aybaşı neşrolunan büyük listeye yazıhr. Soldan sıra ile: 1 Paşabahçe încirli köyu Müneccim sokagı No. 14 Müfide. 2 Trabzon Cudi Bey mektebi No. 200 Haluk Berksar. 3 Çatalca ilkmekteb No. 30 Er doğan. 4 Elâzız Emin Erverim. Çocuk portreleri Yukanki cetvele öyle harfler ko , yunuz ki soldan sağa okunduğu vakit 1 Büyük. 2 Ümidi kalmamış. 3 Dilin aldığı zevk. 4 Asabi. 5 Ah lâk. 6 Kuvvetli fırtına. 7 Çok ta neli bir yemiş. Mânasına gelsin Sonra soldan ikinci hane yukarıdan aşağı okunduğu vakit te yaklaşan ve hepimizin kalbini he yecana düşüren şey meydana çıksm. Bu bulmacayı doğru çözenlerden birinciye beş Hra, ikinciye münasib bir hediye, üçüncüye Beyoğlunda Gala tasarayda Foto Ethemde resım çıkaıtmak hakkıtakdim olunacak, diğer yüz kişiye muhtelif hediyeler verilecek tir. Bulmacayı doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de gazeteye basıhr. Karşıhklar gazetede çıkan cetvelin üzerine yazılarak ma yısın son gününe kadar cCumhuriyet Çocuk sahifesı» adresine yollanma hdır. Geç kalanlar ve bu şartlara ri ayet etmiyenter mükâfat kazana mazlar. 5 Elâziz Fahri Erverim. 6 Elâziz Azmi Erverim. 7 Elâziz Hayri Erverim. 8 Gerde Yelkenler köyünden ormanmuhafızı Ali Atay oğlu Kâzım Atay. 9 Beyazıd altıncı ilkmekteb 418 Vedad. 10 Nazilli Receb Bey mektebi Cafer Dalgıç. 11 Bolu ortamekteb No. 45 Ali. 12 Bahkesir ilkmekteb No. 336 Şükran Türkeri. 13 İstanbul Kız lısesi 819 Melâhat Ziya. 14 Tophane Kumbaracı yokusu No. 16 da Muammer. 15 Kadıköy Sen Jozef mektebi Nejad Aykol. 16 Eskişehır Lozanpalas oteli ocakçısı. 17 Sıvas General İsmet İnonu mektebi No. 334 Turan Sargın. 18 Kabataş Sedüstü İzzetpaşa yokuşu Perran Remzi. 19 Taksim Küçükduvarcı sokak No. 4 Bedros Derderyan. 20 Kuzguncuk 10 No. h yalıda Necmiye Köprülü. Bandırmadan: Orhan Dnsal 1 pat ettıler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: