25 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 12

25 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

•12 Rus endüstrisi dev adımları atıyor 935 başlarında varidat ve ma«raf 956 milvon rubleyi buldu Rusyada büyük endüstrinin bilhassa bu son seneki terakkisi akıllara hayret verecek bir dereceyi bulmuştur. Endüstri ilerledikçe istihsalât o nisbette artmış ve istihsal masraflan da a zalmışhr. Ayni zamanda endüstriel istihsalâtın bütün şubeleri muntazam bir hale getirilmiştir. İki sene arasındaki farkın dehşeti ni şu verdiğimiz rakamlar pek güzel göstermektedir. Büyük endüstrinin 1934 senesi başında varidat ve mas rafmm yekunu 46.678 milyon ruble iken 1935 senesi başında bu miktar 56 milyar rubleye çıkmıştır. Hele 1924 senesile mukayese edi lirse bu hayret daha ziyade artar. O zaman Rusyanın bütün büyük küçük hatta yiyecek içecek fabrikalan da dahil olarak varidat ve masraf yekunu yalnız 4,661 milyon ruble imiş. Rusya endüstrisi için en ziyade karakteristik şeylerden birisi hem fabrikaların kurulması hem de sarfedilen mevaddın ucuza mal edilmesi hususlarının temin edilmiş ve binaenaleyh fabrikacılıkta en ziyade kâr bırakan bir mükemmeliyet almış olmasıdır. = Tarihsel izlere göre Cumhuriyet Topkapı sarayındaki köşkler ve değerleri Eski kasırlar arasında hâlâ zarafet vetaravetini muhafaza eden Sofa köşküdür $ Tecim ve endüstri odaları kongresi dolayısile Yazımıza konu olan tecim (tica ret) ve endüstri odalannın kongresi konuşmaları çok önemli sorumlarla doludur. Sözümüzün başında bir ide vermek için konuşma programının başlıca maddelerini sayalım. Tecim Odalan kanun ve tüzüğünde değişebilecek şeyler; tecim borsalan; ge nel mağazalan; rasyanolizasyon ve standardizasyon; deniz ürümleri; ve sonunda da dilekler!.. İşte; günlerce çalışmağa yetişmez konuları böyle kısaca sıraladıktan sonra düşüncelerimizi söyliyelim: Biz, bu düşündüklerimizin çoğunu hemen on yüa yakın bir vakittenberi (Cumhuriyet) okurlarımıza izah ettiğimiz için bayağı bir tez haÜnde öne sürdüğümüz tecim odalan soru munun başma bu oda birlikleri ve ekonomik bölgelerin yanına bu sefer bir de tecim odalannın seçimine ciddilik vermek konusunu koymağı, bugünkü ihtiyaclara göre, faydalı görüyoruz. Hatta, memleket teciminin temeli saydığımız ekonomik bölgelere de tecim odalannın seçimine çok ciddilik vermek olan bu konuyu temel sayıyoruz. Bize öyle geliyor ki; Tecim Odalannın kanun ve tüzüğünde ne değişiklik yapılırsa yapılsın tecimenler kendi odalarına ilgili olmazlarsa, oda seçimlerine önem vermezlerse bu deği • şikliklerden hiçbir iyilik çıkmak im kânı kalmaz. Şu sözlerimizden memleketimizde tecim odalannın seçiminde hakikî anlamile ciddilik olmadığını demek is temiyoruz. Ancak, Tecim Odalan seçimine tecimenlerin hiç önem vermediklerini yanılmadan söyliyebiliriz... Bunun için İstanbul tecimenlerini tanık (şahid) getirmek yeter!.. Acaba, îstanbul Tecim Odası seçimine kaç tecimen gelir?!... îstanbulda yazılı on bin tecimenden oda seçimine ge lenlerin sayısmı söylemekten çekini riz. Seçim sandığından çıkan öylerin (rey) sayısı tecimenlerimizin odaya karşı ilgisizliklerini açıkça gösterir. Şu halde, Tecim Odaları sorumlannın memleketimiz için en önemlisi bu seçim işlerine tecimenlerin ilgınliğini uyandırmaktır. Ancak, bu iş başarıldıktan sonradır ki, Tecim Odaları hakikî olarak tecimenleri imsiliyebilir (temsil edebilir). Imsiledikten sonra da tecim ve endüstri asığlannı (menfaatlerini) bilmekte ve söylemekte yetke (salâhiyet) sahibi olabilir. Bu temel atılmca kendiliğinden diğer bütün sorumların kotanlacağına şübhe etmiyelim. O vakit Tecim Odalannın ne gibi yerlerde açılmasına, veya açık bırakılması lâzım geldiği nin bir prensipe bağlanması hem kolay olur, hem de bağlandıktan sonra o prensipi sayacaklar çok olur. Gene o vakit, şimdi kongrenin sorduğu Tecim ve Endüstri Bankasının biriken parasının en faydalı kullanması yolunun ne olacağı hakikî asığlara daya narak çabukça anlaşılır. Ve diğer sorumlar arasında gördüğümüz memleket içindeki ve dışındaki sergi ve panayırlara gitmek için ulusaT bir ko mitenin kurulmasında çok fayda ol masını da bu seçtmlerdeki ükinlik sağlamlaştınr. Kongrenin Tecim Borsası için sorduğu: Ne gibi yerlerde borsa açılması, veya açık bırakılması lâzım geldiğinin de prensipe bağlanmasını, mezad usulü satışlann iç veya dış piyasalardaki satışlarda vereceği fayda noktasından araştınlmasmın cevabmı da bu seçimlerle ilgili görmek lâzımdır. Tecim odalarının ayni zamanda kamugası (menafii umumiye) kurum ları olduğunu herşeyden önce gözde tutarsak, bir taraftan da tecim ve endüstrinin hakikî asığlarım imsilemekte önemli bir rol oynadığmı düşünürsek kongrenin bu işleri iyi başarmasmı nasıl candan istediğimiz kolayca anlaşılır. Eski İstanbul saylavı ALAETTlN CEMİL TOPÇUBAŞI Haftalık Borsa harelcetleri Amerikanın son durumu genel hoşluk uyandırdı Sterlin ilk defa olarak yükseliyor, İstanbul Borsasında hafta hareketsiz geçti • Amerika Cumhurreisi Ruzvelt, teferrüd siyasetinden aynlarak dünya nın ekonomik vaziyetile alâkadar ol mağa başlamış gibi görünüyor. Geçen hafta, Maliye Nazın Morgantav, söylediği mühim bir nutukta, muhtclif memleketlerin, paralannı istikrar yo • lunda yapacaklan teşebbüslere zor luk çıkarmıyacağını müjdelemiştir. Diğer taraftan Ruzveltin yakında. kongrenin açılışında bizzat okuyacağı nutkunda, inflationistlerin, karşıhksız iki bucuk milyar dolar kâğıd para bas mak hakkındaki tekliflerini şiddetle reddedeceği bildirilmektedir. Bu haberler yalnız Amerikadaki i? adamlan üzerinde degil ayni zamanda Avrupa piyasalarında da müsaid te • sirler hasıl etmiştir. Paralarda istik rar arzusu umumî olmakla beraber, herkes, bu arzulara tercüman olarak ilk teşebbüsü yapacak olan devletin harekete geçmesini sabırsızlıkla bekliyor. Ancak bu istikrar teşebbüsleri, nekadar da mühim olsa, beynelmilel ticaretin ihyasına matuf tedbirlerle müterafik olarak alınmadıkça, muh telif memleketler bundan hiçbir amelî fayda temin edemiyeceklerdir. İstikrar demek, bütün teknik ted birler alındıktan sonra, kâğıd paranın altın para ile mübadelesini ve mem leket iç ve dışına altının hareketlerini serbest bırakmak demektir. Fakat altının hareketleri bir memleketin ticaret muvazenesine, daha doğrusu tediye bilânçosuna bağlıdır; yani para mese • lesi bir illet degil, bir neticedir. Şu halde devletlerin evvelemirde beynelmilel ticareti tanzim ve onu bağlıyan zincirleri yavaş yavaş gevşctmck için çare aramalan lâzım gelecektir. Ticaretin ihyası şüphesiz ki insan lan refaha götürür. fakat bunu temin etmek kolay bir tş degildir; çünkü şimdiki halde bütün devletler, ekonomik alanda, kendilerini müdafaa vaziyetinde görüyorlar ve bu noktada galiba haklı olanlar evvelâ ihracatı ithalâtından az olan memleketler, sa niyen de endüstrisini yeni kurmuş o lan milletlerdir. Bu ayın yirmisinde Cenevrecle U luslar Konseyinin 86 ncı toplantısm da Polonya murahhası tarafından, muh telif memleketler arasında mev cud takas ve Kliring mukaveleleri hakkmda okunan rapor büyük bir alâka uyandırdı. Konsey, raporun neticelerini benimsiyerek. beynelmilel ticaretin ihyasına mâni olduklan beyanile bu takas ve kliring anlaşmalannın aley hinde bulunmuş ve bu hususta devletler nezdinde teşebbüsatta bulunmağa karar vermiştir. •*• Hafta zarfında nakid piyasalannda mühimce değişiklikler oldu. îsterlin, sene iptidasındanberi ilk defa olarak 74,84 franga kadar yükseldi. Fakat bunu daha ziyade Fransız frangının azıcık gerilemiş olduğu su retinde tevil etmek daha doğru olur. Böyle olduğuna delâlet edecek iki sebeb vardır: Bin hafta zarfında gene Fransadan Amerikaya altın sevkiyab yapılması, ikincisi de Fransız ranet lerinin gerilemesi, Fransa bütçesinin on milyar frank kadar açık göstermesi malî mahfilleri çok düşündürüyor. İstanbul Bortasında vaziyet Faaliyetsiz bir hafta geçti. Bütün muamelât hemen hemen bazı profesyonellerin vaziyetlerini likide etmek için yaptıklan mahdud miktardaki a lım satımlardan ibaretti. Sağlam ve yüksek iradlı ve hatta vergisiz bunca kâğıdlarımız varken büyük küçük tasarruf sahiblerimizin bunlan ihmal etmelerine nekadar teessüf edilse yeri vardır. Pazartesi günkü likidasyondan i tibaren yüzde yedi buçuk faizli Türk borcu kâğıdlan kuponsuz olarak (kupon bedeli 155 kuruştur) kaydedil meğe baslandı. Birinci tertibler % 28,62, ikinciler 27, üçüncüler de 27.35 lirada kaldı. Bu hafta zarfında ilk defa olarak ikinci s»ra Türk borcu tahvilleri (lz mir Kasaba hattı iştira bedeli karşı lığı) üzerine de bir muamele vuku buldu ve fiati 28,05 olarak tesbit e dildi. Bunlann Pariste fiati 315 franktır. Halbuki birinci sıra tahviller 341 frank değerindedir. Dahilî istikraz kâğıdlarımız meya nında yüzde 5 faiz ve 2 ikramiyeli Ergani istikrazı hafta zarfında bir aralık 91 kurus.a kadar geriledi ise de sonradan alıcı çıkması üzerine 93 kuruşta kaldı. Diğerleri geçen haftaki fi atleri muhafaza etmektedirler. Gayrimübadil bonolan 17,23; yüzde 5 faizli 1933 hazine bonolan 69; 1934 seneninkiler 90.50; yüzde ikiler de 58,50 kuruş değerindedir. Sofa köfkünün içinden bir görünüf anlaşıldığına göre köşk 1704 te tamir edilmiştir. Tarihi şudur: Derii daisi memuren dedi tarihini Safa köşkü oldu hâlâ Sofai sahni Saja Safa 1116 Köşkün tavanı ve merdivenleri açık pembe renkler, yaldızlı ojma çi çeklerle müzeyyendir. Bütün kabartmalannın araları çiçek demetlerüe doludur. Üst pencc ^leri sarı, mavi, kırmızı, yeşil camlar takılı, alçı çer I çevelerle süslenmiştir. Alttaki pen | cereleri gayet geniştir. Köşkün içi renk ve ziya doludur. Alttaki pencerelerin üstüne gayet nefis bir talikle Mehmedi Hâkaninin hilyesinden se çilmiş beyitler yazılıdır. Duvarlarında devrin en meşhur hattatlarmm muzehheb yazılannı havi levhalar asılıdır. Ayrıca bir de altın suyu ile yazılmış bir üçüncü Selim turası mev cuddur. Sarayın bütün odalannda olduğu gibi burada da zarif höcereler var dır. Höcerelerin her birine eski Sak sonya ve Viyana mamulâtından va « zolar ve billur takımlar konulmuştur. Sofa köşkünde en ziyade dikkati celbeden bir mangal vardır. Bu mangal Onbeşinci Lüi tarafından Birinci Mahmuda hediye olarak gönderilmiştir. Mangalı yapan ,o zamanın en meş hur kuyumcusu Duplessistir. Manga lın üç yerinde de şu yazı vardır: Duplessis in et ex. Duplessinin en eski eseri 1742 de yapıîmıştır. Esasen kendi yalnız iki mangal yapmıştır ki, o zamanlar elçilikle Parise giden yirmi sekiz Çelebizade Said Mehmed Paşa ile saraya hediye edilen mangal, bunlardan biridir. Mangalm nasıl bir madenden yapıldığına dair Avrupa mecmualarında uzun uzadıya tetkikler yapılmıştır, O zamanlar kuyumculuk işlerini ucuz çıkarmak isteniliyormuş. Tıpkı altın renginde ve altın taklidi bir maden keşfedilmiş. Bu madenden yapılan şeyleri Kral da kullanmaya tenezzül buyurmuş. Bu madene o zamanlar semilor derlermiş. Nitekim Said Mehmed Paşa ile gönderilen hediyeler arasında «semilordan yapıl mış iki büyük mangal» da yazılıdır. Mangalı yapan, Duplessis o zamanlar Kralın kuyumcusu idi. Madenin ha litası, kırmızı bakırla çinkodan iba rettir. Bu maden silindikçe altın rengini alıyor. Managlın yüksekliği 69, kutru 56 santimetrodur. Bazan îkinci Mahmud Safa köşküne gelir, köşkün Boğaza bakan penceresinden ön ta raftaki meydanda Cendilerin oyun larını seyrederdi. Sofa köşkünün yanmda bir kârgir bina vardır ki, burası Hekimbaşılara mahsus Başlala kulesidir. Işte on se kizinci asnn sonlarma kadar Sarayburnunda yapılan ve bugün eserleri baki kalan binalar bunlardır. O de virde, sahildeki köşklerle bu köşkler arasındaki saha kâmilen ağaçlık ve bahçelikti. Hasbahçe dedikleri yerler buralanydı. İncili köşkün arkasmdaki meydana da Kabak meydanı der lerdi ki, Cendiler burada cirid oynar lar dı. AHMED REFİK oarayDumunun üstünde ve Lâle bahçesinin önunde, ahşab ve zarif bir köşk vardır: Sofa köşkü... Saraybur nunda yapılan ahşab köşkler içinde Arkadaşını vurdu bütün zarafetini ve taravetini mu Dün Şehremininde Halid ve Suphi j hafaza ederek kalan bir köşk varsa, isminde iki kişi arasında kavga çık o da Sofa köşküdür. Sofa köşkü, on mış, Suphi Halidi bıçakla yaralamış sekizinci asrın yadigârıdır. O asırda, tır. Halid hastaneye kaldınlmış, Suphep ahşab olarak, Hümayunuabad, hi de yakalanmış ve hakkmda lâzım Şerefabad , Ferahabad , Ümnabad , gelen takibatı kanuniyeye başlanmış Neşatabad gibi pek çok köşkler yatır. pılmıştır. tşte Sofa köşkü de bunlardan biridir. Köşkün yapıldığı yere o artıracak kararlar vermekte olduğunu i zamanlar Sofa denildiği için köşke de o nam verilmiştir. Üçüncü Ahmed ekbildirdi. seriya bu köşkte otururdu. Bağdad Türk gencliğinin, Türk havalanna köşkü gibi Sofa köşkü Boğazın mavi eğemen «hâkim» olmak arzusunu Ku sulanna nazırdır. Yalı köşkü gibi, Sorultaya bildirdi ve dedi ki : « Türk gencliği biz büyüklerin fa köşkü de vak'anüvis tarihlerde den, yani ana, baba, kardeş ve kızkar sık sık zikrolunur. Kalaylı Koz Ah med Paşadan sadaret mührü bu köşkdeşlerinden çalışma yolunun açılmasını bekliyor. Havalarımızda emniyeti ve ; te alındı. hakimiyeti nasıl temin edeceğimizi Bü Nagihan bir gün Kalaylı Koz gelib yük Onderimiz Atatürk ve Başbakanıoldu vezir mız îsmet înönü çok açık surette gös ~ Her gören dedi vezaret ırzınt eyler şikest terdiler. Yurdun emniyeti ve tam is tiklâli ancak ve ancak fedakârlıklara Diye geçtiği yüksek makama ehil katlanmakla kazanılır. Bizi bekliyen olmadığını söyliyen şairler, arlini iTürk gencliğine, bu yolun açıldığını şittikleri zaman, hiç te şaşmadılar. söyliyerek ve göstererek; haydi Türk O tarihlerde îsveç Kralı Demirbaş genci vazife başma, Türk havalan ha Şarl, Türk toprağına sığınmıştı. Benkimiyetine demekle yurd borcunu öde derde oturuyordu. Kralın vaziyetini menin tatlı gururunu duyalım. Türk tayin için Kapıcılar Kethüdası Mehgenci kendisine verilecek bu vatanî va med Ağa Bendere gönderildi. Yedi zifeyi liyakatla, şerefle başarmak için sekiz ay kadar Benderde kaldı. Rusya damarlarında özlü bir kan taşımakta içlerine gönderdiği casuslardan Rusdır.» laruı Türkiyeye karşı harb hazırlık larında bulunduklannı haber aldı. Genel merkezin raporu Demirbaş Şarl, Deli Petrodan öcünü Bundan sonra Başkan vekilliklerine almak için Türkleri Ruslarla harbe Abdülhalik Renda, Saffet Ankan, sekteşvik ettiği gibi, ,Kınm Hanı da oreterliklere de Benal Nevzad, Server Zinunla ayni fikirde idi. Mehmed Ağa, ya, Zeki Cemal seçildiler. Genel merKırım Hanından, Bender halkından kezin raporu okundu. mahzarlar getirip Üçüncü Ahmede Okunan raporda; kesri munzam ve takdim etti. Hatta: «Bu kullarına itikıymetli evrak kaynaklannın Finans Ba mad buyurulmadığı halde Han haz kanlığa devri dolayısile cemiyet geli retleri davet buyurulsa, galiba kullarinde birdenbire 1,600,000 Jiralık bir nnı tasdik ederdi deyu> ayrıca Haeksilme olduğu kaydediliyor, fakat du nm çağırılmasmı da teklif etti. Kınm rumun sarsılmaması için bütün enerji Hanı Devletgiray, İstanbula davet sarfedilerek 1934 yılı gelirinde yüzde edildi. Parlak bir surette karşılandı. 66 nisbetinde bir yükselmenin temin e Nihayet sadrazamla beraber Sofa köşdildiği zikrolunuyor, Ankarada bugün künde Üçüncü Ahmed tarafından ka200 azası olan Türk kuşu kurumunun bul edildi. Kırım Hanının Deli Petro ehemmiyeti ve ulusaal enerjinin hava fi hakkında mütaleası şu oldu: lomuza yeniden 31 tayyare daha ka«Şevketlu hünkârım. Bu kâfir bir zandırdığı bildiriliyor, cemiyetin başarhilekâr ve mekkâr kâfirdir. Eğer suldığı işler anlatılıyordu. huna itimad ve arz ve mahzarlardan Sonra encümenler seçildi. Nizamna iğmazı ayni itidad buyurulursa, akibeme Encümenine Nakiye, Ahmed Hii tikâr pek düşvar olur Hele Kırım mem mi, Cevdet Kerim, Hava müsteşan Al leketi şimdiden elden gitti. Rumeli bay Mecid, Nafi Atuf, Rahmi Apak, hod kabzei tasarruftan çıkmağa yüz doktor Sükuti, Şevki Demir, Şükrü, tutumuştur ve bu kâfirin kasdi tstanNaci, îskender, Adnan, Bediz (Kon bul olup umumen riaya keferesüe ittihad ve ittifak üzere olduğu zâhir olya), Rasih seçildiler. Hesab komisyonuna Türkân, Ali Rı muştur.> za, Behçet, Cemal Durak. Damar, GaBu sözler, Üçüncü Ahmedin hoşuna lib, îsmail Hakkı, Kemal Zaim, Mü gitti. O gün Kırım Hanına Sofa köşkerrem, binbaşı Ömer Avni, Ragıb ve künde kırmızı kadifeye kaplı bir saŞeref seçildiler. mur kürk giydirildi, ve iki mücevher Komisyonlar toplantıdan sonra mer sorguçla bir samur kalpak, bir mü kezde içtimaa geçtiler. Nizamname ko cevher kıhç ve sırma eğerli bir de at misyonu Tayyare Cemiyetinin nizam hediye edildi. namesinde yapılacak değişiklikleri tesbit Sofa köşküne mermer bir merdi edecek ve yann Kurultaya bildirecek venden çıkılır. Köşkün Lâle bahçesi tir. Değişiklikler arasında her sene 15 ne çıkılmağa ayrıca bir kapısı daha mayısın Türkiye tayyare şehidlerinin ih vardır. Kapının üstündeki tarihten tifal günü olarak kabul edildiği vardır. Tayyare Cemiyetinin ismi de «Türk Almanlar Romanya ile kle Hava Kurumu» olarak değiştirilmek ring muahedesi yaptılar tedir. Nizamnamedeki yeni maddeler Bükreş 24 (A.A.) Almanya iarasında umumî merkezde ve lüzum görülecek yerlerde gencliği motörlü mo le bir klering anlaşması yapıîmıştır. törsüz uçuculuğa ve bütün hava spor Anlaşma, Almanyaya Romanya petlanna ahştırmak için Türk Kuşu JU rolu gönderilmesini ve Almanlar elinbeleri açılacağı da vardır. deki Rumen kuponlannm ödenmesi Kurultay yann 14 te tekrar topla tarzı hakkındadır. Anlajmıya gizli bir nacakbr. protokol bağlıdır. Anadolu grupu Yegâne mühim muamele bir sigorta firketi hesabına alınan bin aded kadar mümessil senedata inhisar etti. Bu grupa dahil kâğıdlarda mühim deği şjklikler yoktur. Perşembe akşamı tesbit olunatı kapatif fiatleri »unlardırt Tahviller 43,60 lira Hisse senedleri 24,75 » Mümetsiller 51,70 » Banhalar Merkez ve Iş Bankalan hisse se * nedleri 58,25 ve 9,50 lira geçen haftaki fiatlerini muhafaza etmektedirler. Osmanlı Bankasının nominal fiatinde (27,50) iki lira kadar bir tereffü vardır. Tiearî ve endnttriyel sirketler Hafta zarfında Aslan Çimento hisse senedleri 30 kuruş. daha kaybede • rek 10,15 lirada kaldılar. Türk Bira Fabrikalan 9,50 den 8,75 liraya düstüler. Diğer kâğıdlar da umumiyet itibarile i»f»ksiz ve fiatleri sabittir. Borsa haricî muamelât Borsa kotuna dahil olmıyan kâğıdlardan Msıır Kredi Fonsiye tahville rinde, isterlinin yükselmesi neticesinde, birer puvan kadar tereffü vardır. Son fiatler sunlardir: 1886 tertibi 132 lira 1903 > 86,50 lira 1911 » HJ50lira Amerikada gümüşün kıymetlendi • rilmesi siyasetinin neticeii olarak, bizde gümüş ihracatı yapılamamakla beraber, eski mecidiye paralann kıymeti hayli artmıştır. İki hafta evveline kadar 34 kuruş kararlannda olan bu mecidiyeler elyevm 4748 kuruş et mektedir. Türk albnı da geçen haftadanberi bir kuruş artarak 933 kuruşta kaldı. Habeş mes'elesinin halli Musolininin elinde (Baştaraft 1 inâ tahifede) Paris 24 (A.A.) Gazeteler, îtal. Habeş anlaşmazlığını halletmek y a n için muhtelif yollar bulunduğunu yaz maktadır. Bu mesele hakkmda genel düşünüşü söyliyen Pöti Pariziyen gazetesi diyor ki: «Italyanın prestijine dokunmadan Habeşistana şikâyet hakkı vermek suretile bir uzlaşma şekli bulunmu? görünmek tedir.» zıyorlar. Times gazetesi, baş yazısmda diyor ki: îtalyan gazeteleri îngilterenin Habeşistana silâh verilmesine taraftar bulunduğunu yazmaktadırlar. Stanhope bunun doğru olmadığını bildirdi. Bu diyev, îtalyan gazetelerini ya tıştıracak yerde tam tersi olarak daha bir takım şeyler uydurup yazmıya körükledi. Daily Meyl gazetesi îtalyan So malisindeki aytanndan aldığı bir haberde General Graryaninin Îtalyan kuvvetlerinin eksiklerini tamamlamıya uğrastığuu yazmaktadır. îtalyanın sava?a henüz tamamile hazır bulunmadığı görülüyor. îtalyan Somalisine yığın yığm yiyecek ve savaj kereçleri gel mektedir. istanbul endüstrisi canlanıyor Geçen sene vergi muafiyetlerinden istifade etmek için îstanbulda birçok küçük fabrikalar muharrik motör beygir kuvvetlerini ve işçilerini azaltmıj lardı. Bu fabrikalardan birçoğu bu sene yeniden müracaatlarde bulunarak muharrik kuvvetlerini ve işçi adedini arttırmağa karar verdiklerini bildirmiş lerdır. Bu hal, îstanbul endüstri ha yatında bir canlılık baş gösterdiğine delil olarak kabul edilmekte ve sevincle karşılanmaktadır. Yeni bir eroinci şebekesi yakalandı Beyoğlunda eroin kaçakçılığı ya pan yeni bir şebeke meydana çıkarılmış ve saücılardan altı kişi yakalan mış, iki kadm da sorguya çekilmiştir. Şebekenin suçlanna âlet ettikleri ev Beyoğlunda Sakızağacındadır. Tahkikata devam olunmaktadır. înğiliz gazeteleri harb haztT' lığından bahs ediyorlar Londra 24 (A.A.) Italyan Habeş uymazlığından bahseden Nyuz Kronikl ve Deyli Herald gazeteleri bir savaş çıkarmak tehlikesini gösteren bu uymazlık ile Uluslar Sosyetesi kurulunun ugrajmau lâzım geldiğini y&

Bu sayıdan diğer sayfalar: