25 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

25 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumfiuriyet £5 Mayıs 1935 Dün şehrimize Cenubî Amerikalı ve Ispanyalı gazeteciler geldi. Yarın Ankaraya gidiyorlar (Baştaraft l inei uahifede) gazetelerım ve ajanslarmı temsil eden meslektaşlarımız şunlardır: Cenubî Amerika Matbuat Cemiyeti azasından ve Boenos Ayreste çıkan El Hogar ve Atlantida gazetelerile Santiagoda çıkan El Mercurio gaaeteleri mümessili M. Hector Farini Fynn, Venezuellada çıkan Üniversul gaze tesi muhabiri M. Alefando Aguilar, Madridde çıkan El Liberal, Ahora ve Prensa Grafica gazeteleri muhabiri M. Alvar, Salvador hükumetinin Paris maslahatgüzarı ve Uluslar Kuru mu nezdinde Salvador mümessili ve Salvador gazeteleri mümessili doktor Joakin Paredes, Kostarika Cumhuriyeti Paris maslahatgüzarı ve Kos+»« rika gazeteleri mümessili M. Alberto Mareno Canas, Salvadorun Paris konsolosu ve Salvador Ajansı muhabiri M. Alfredo Bustanmante, Madridde çıkan L'împartial gazetesi muhabiri M. Vejarano ile Dominika Cumhuri yeti eski nazırlarmdan ve Dominika gazeteleri Mümessili M. Elias Brache Hijo. Istanbula gelirken Dış f 3ehir ve Memleket Hâberjerı j Yangın telefonları Bakanı olan gazeteci! istanbul maliyesi ^ T^kilât idarî taksimata Ankara telefonundan I Tesisat bir milyon f uydurulacak İstanbul Maliye teşkilâtının İstanbul mülkî teşkilâtma uygun olmadığı görülmüş ve bu yüzden bir takım intizamsızlıklar ve anlaşamamazlıklar vukua geldiği ve neticede vaziyetin muameleler üzerinde fena tesirler yaptığı görülerek İstanbul Maliye Kurumunun da İstanbul kaza teşkilâtı na uygun bir şekle konulması için Finans Bakanlığı nezdinde teşebbü satta bulunulması İç İşleri Bakanlı ğına yazılmıştır. Bu şekil kabul edildiği takdirde her kazada birer mal müdürü ve her nahiye merkezinde de birer maliye tahsil şubesi bulunacaktır. Halbuki şimdiki teşkilât maliye tahsil şubelerini gelişi güzel taksım etmiş bulunuyor. Siyasî icmal Çin ve devletler çektiklerimiz Misafirlerin »özleri Meslektaşlarımız dün vapurda kendilerile görüşen bir muharririmize şunları soylemişlerdir: c Orta Avrupa ile Balkanlarda bir tetkik seyahati yapıyorduk. Bükreşte Balkan Antantı toplantısmda bulunan Türkiye Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştüyü gördük ve kendısı le görüştük. Orada Matbuat Umum Müdürünüz Vedad Nedımle tanıştı ğımızdan fırsattan istifade ederek yeni Türkiyeyi ve Türkiyenin büyükierini tanımak, yakından görmek istedik. Bükreşteki elçiniz Hamdullah Subhi bize çok yardımda bulundu. Gazeteniz vasıtasile kendilerine teşekkürlerimizi bildirmenizi rica ederız. İs tanbula gelir gelmez Matbuat Umum Müdürlüğünün bize karşı gösterdiği * ,alâka hepimizi son derece mütehassıs » etti. i Yeni Türkiyede cereyan eden bü" yük hâdiseler uzak memleketlerimi ze kadar aksetmiş ve her tarafta büyük alâkalar meydana getirmişfir. Mensub olduğumuz gazetelere yeni Türkiyeyi kendi gözlerimizle gördüğümüz şekilde anlatmak istiyoruz. îstanbulu gezdikten sonra Ankaraya da gideceğız. Arjantinde Türkiye Arjantmde çıkan iki büyük gazetenin mümessili ve Amerika Matbuat Cemiyeti azasından M. Hector Farini Fynn da muharririmize şunlan söylemiştir: « Cenubî Amerika memleketleri alâkayı gösteren memleket Arjantin arasında Türkiyeye karşı en büyük olmuştur. Arjantinliler bugün kendilerini Türkiyede addediyorlar, çünkü bilhassa Boenos Ayreste ve dığer büyük şehirlerimizde tamamile Türkiyeyi andıran mahalleler, kahveler ve kazinolar vardır. Merakınızı tat min etmek için derhal ilâve edeyim ki bunları son on sene zarfmda Türki yeden Arjantine gelen Ermeniler vücude getirmişlerdir. Alaturka kahve içmek istiyen Arjantinliler akşamîarı hep bunlar tarafından işletilen kahve Istanbula gelirken Dominika Hariciye Nazırı olan gazeteci M. Elicu Braehe Hijo lere giderler. Orada hemen hemen herkes türkçe konuştuğu için, bugün türkçe öğrenmiş Arjantinli garsonlar, ve alaturka kahve tiryakisi Arjantinli müşteriler çoktur. Bu itibarla yeni Türkiye hakkında buradan göndereceğim yazılarımın Arjantinde büyük bir alâka ile oku yacağından eminim.> Türkiyeye gelirken Naztr olan gazeteci Dominika gazetesi mümessili M. Elias Brache Hijo, Türkiyeye geldi ğinden çok memnundur. Çünkü İs tanbula gelirken memleketinden gelen bir telgraf Dominika, Hariciye Nazırlığına tayi nedildiği bildiril miştir. Türkiye yolculuğu kendisine çok uğurlu gelen talihli meslektaş bu hâdiseden bahsederek demiştir ki: « Bu yolculuğun çok hayırlı olacağını umuyorum, çünkü buraya gelirken Hariciye Nazırı oldum. Vakıa bundan evvel de nazırlık yaptım, fakat bu son tayinimin Türkiye yolculuğuma rasgelişine hususî bir ehem miyet veriyorum. tlk defa olarak yolculukta iken birdenbire kabineye aza tayın ediliyorum. Şimdiye kadar 14 defa nazır oldum. Ancak 4 defasında haciriyede bulundum. Yolculuğuma devam edeceğim. Esasen bizim memlekette harb korkusu, karışıklık ilh.. olmadığı için çabuk dönmemi icab ettiren hiçbir sebeb yoktur. Eski bir Hariciye Nazırı sıfatile genel siyasal vaziyet hakkında görü şünüzü sorabilir miyiz? « Benim fıkrime göre, Avrupa » da bir harb tehlikesi yoktur. Ben şahsan çok nikbinim. Bütün ulusların sulh için çahştıklarını ve kimsenin bile bile yeni bir felâkete atılamıyacağını kuvvetle umuyorum.» Dünyanın her tarafmda gazeto lere ve gazetecilere kolaylık gösterilir. Bilhassa telefon ve telgraf muhaberatında gazete haberleri acele işlerden sayılır ve diğerleri ne tercih edilir. Çünkü gazeteler bir gün evvelki vukuatı ertesi günü 1 halka bildirmekle mükelleftirler; " yaptıkları işler kendileri için de ğil, halk için, halkın menfâati içındir. , Fakat bizde iş tersinedir. Biz, daima her işte zorluk görürüz. Hele şu Ankara telefonunun elin den çektiğimiz, her akşam karşılaştığımız zorluk tasavvurun fevkin dedir. Gazetelerin Ankara ile yaptığı konuşmalar, devlet merkezinde olup biten işlerin halka bildirilmesile alâkadardır. Bu haberler vak tinde alınacak, yazılıp dizilecek ve gazeteye girecek. Ama Ankara telefonile üç beş dakika doğru dürüst konuşmak kabil değil ki! Dün ak şam gene böyle oldu. Ankara mu Ş habirimi* Kamutaydaki bütçe ko» nuşmalarına aid malumatı verjyordu. Henüz konuşmağa yeni başla Aldığımız haberlere göre alâkadar mıştık, İstanbuldaki telefon memumakamlar idare teşkilâtımız için mü „ ru: « Mükâleme tamamdır» di him bir şekli tetkik etmektedırler. * yerek muhabirimizin söylediği tek Bu tetkikat şudur: bir cümleyi bile bitirmesine meyHer bakanlığın müfettiş teşkilâtı dan vermeden şırak diye mükâle vardır. Bu müfettişler ara, sıra bir meyi kesti. Telefon mükâlemesini yolsuzluk olursa veya ihbar edilirse bu şekilde kesmenin nezaket kaidegidip teftiş etmektedirler. Bunlara iş lerine bile uymadığı meydanda... ekseriya kendi bakanlıkları tarafm Sonra unutmamak lâzımdır ki, dan verılmektedir. Müfettişlerin a gazeteler kendi keyifleri için değil, dedleri az olduğu için yaptıkları işler halka havadis yetiştirmek için bu ancak verilen veya Bakanlıkça tet »ervisten istifade ederler. Biz, gakikine lüzum görülen bir işi tetkıkzetelere fazla kolaylık gösterilmeten ibaret kalıyor ki buna aşağı, yu sinden vazgeçtık, tabiî şartlar içinkan ilk tahkikat demek muvafık o de olsun, işımize mâni olunmamalur. Halbuki teftişten maksad bu desını istiyoruz. ğildir. Hemen her zaman memurla Her akşam tekerrür eden bu zorrm müfettişten korkması veya teftiş luk bu şekilde devam ederse tele ihtimalini düşünmesi lâzımdır. Bu fondan hayır beklemek boşuna bir cihetle bütün Bakanhklara bağlı müzahmet olacaktır. Binaenaleyh şirfettişlerin Başbakanlığa bağlı bir teşketin, memurlarına ne zaman bi kilâtta toplanılması, bunlaruı adedleraz nezaket öğreterek telefon ser rinin çoğaltılması düşünce halindedir. visini intizama sokacağmı; Bazı tecrübeli kimseler bu şeklin J çok muvafık olacağı fıkrindedirler. Teftişler neticesinin ekseriya Başbakanlığa gelmekte olduğu cihetle müfettişin bu teftışleri birer raporia Başbakanlık ve teftiş ettiği Bakanlığa vereceği, bazan uzak ve ayn, ayrı teftiş imkânı olmıyan yerlerde bir mü • fettişin diğer Bakanlıklara aid işleri de umumî surette gözden geçirebil • mesinın faydalı olacağı söylenmektedir. Favdalı görülen bir düşünce aponya Çindeki elçisinin rütbesîni orta elçilikten büyük elçiliğe çıkarmış, îngiltere ve Amerika devletlerine de ayni şekilde hareket etİstanbulda, yangın çıktığı vakit it melerini resmen tavsiye etmiştir. Çinde faiyeyi çok çabuk haberdar etmek i komşuluğu ve süel (askerî), ekonomik, çin İstanbul Belediyesi tarafından ticarî, harsî, siyasî bağları ve alâkalan muhtelif semtlere konulacak otoma ile en ziyade menfâati bulunan büyük tik yangın haber verme telefonları i devletn hareketi AngloSakson devletçin hazırlanan kanun lâyihası İç İş leri tarafından dahi örnek tutulmuştur. leri Bakanlığı tarafından tetkik edil Japonya Nankindeki elçiliğinin tahsi meğe başlanmıştır. satını elçinin rütbesi yükseltilmesinden Projeye göre bu tesisat 400 bin li dolayı bir milyon yen artırmışhr. raya çıkacaktır. Otomatik telefonla Çindeki büyük devletlere aid elçilikayni zamanda harb vukuunda tayya lerkı büyük elçiliğe yükseltilmesi ile Çire hücumu tehlikesinin de yaklaş nin büyük bir devlet olduğu tanmmış makta olduğu halka kolaylıkla bil • bulunuyor. Viyana kongresinde verilen dirilebilecektir. bir kararla büyük elçi ünvanının yal Bu dört yüz bin lira her ev sahi nız Avrupa büyük devletlerinin birbirbinden bir defaya mahsus olmak üze lerinin nezdindeki elçilere hasredilmesi re üç lira alınmak suretile temin edi usul konulmuştu. Sonradan Japonya ve Amerika müttehid hükumetleri devlet lecektir. Buna sigorta kumpanyaları lerine dahi bu imtiyaz verilmişti. da yardım edeceklerdir. liraya çıkacak J Evine bomba atılan öğretmen Hâdiseyi talebe ve velilerinden biliyor Samsunda Er kek lisesi rnual • limlerinden Ve dadın evine bomba atıldığını ev velce yazmıştık. Muallim Vedad hâdiseyi şu şekil de anlatmakta • dır: « 11 mayıs gecesi evde çalı şıyordum. Otur duğum o d a n ı n öğretmen Vedad penceresi önünde bir alev yükseldi. Bu sırada bir bez kokusu da evin içini sardı. Hemen aramağa başladım. Evin içinde yanan birşey yoktu. Bir iki saniye sonra da müthiş bir gürültü i jittim. Pencere, duvar parça parça oldu. Karım yerlere kapanarak, ben <3e odadan dışarı kaçarak hı akkmda kafî ' brr fikrim yok. Fakat ben beş senedenberi lise de ikinci devrede riyaziye hocalığı e diyorum. Bu müddet zarfında sırf memlekete iyi taJebe yetiştirmek kaygusile birçok talebemi döndürdüm. Bu yüzden beni sevmiyen birçok talebe ve talebe velisi vardır. Memleket için çalışırken günün birinde başıma böyle bir vak'a geleceğini hiç te düşünme miştim. Çok müteessirim.» Muallim Vedad artık derslerine aîdememektedir. Baska bir yere tayini için Kültür Bakanlığına müracaat etmiştir. Bütün müf ettişler Basbakanlığa bağlanacak Harbi umumiden sonra bu usul ikinci derecedeki devletlere dahi teşmil edilmiştir. İlk evvel Fransa yakın müna sebeti bulunduğu Belçikaya bir cemile olarak Brükseldeki elçisini büyük elçiliğe yükseltmiştir. Ingiltere dahi yegâne müttefiki Portekize bu hakkı bahşet miştir. Bu suretle büyük elçiliklerin eski kıymeti kalmamıştır. Maahaza Önemli (mühim) devletlere göre bunun hâlâ nüfuz ve şeref cihetinden değeri büyüktür. Geçen sene Almanya ile Lehistan birbirlerinin nezdindeki elcilerinin de recelerini büyük elçiliğe çıkarmakla bu iki devletin münasebatına başka bir kıymet verilmişti. ' Çin nüfusu itibarile dünyanın en büyük ve yer itibarile İkinci devleti olduğu halde bir türlü kendisini anarşiden kurtaramadığından ve yerinin genişli ğine, halkının çokluğuna uygun bir güo ve kuvvet ve düzenlik bulamadığından geri bir devlet addolunuyordu. ötedenberi yerlerine ve haklarına ecnebi devletler mütemadiyen tecavüz ve vaziyet edip duruyorlardı. Bunlardan hiçbiri Çini ve Çinlileri yükseltmeği düşünmüyordu. Yalnız Japonya Mançuriyi ve Mooğlistanın bir kısmını Çinden aymp müstakil bir Asra dcvlcv: u,l, n f f «nlftulctan sonra Çini ttahî cSrflrfıttlırmağı ve mev kiine lâyık büyük bir dev4et kaUne getirmeği ciddî ve samimî surette düşünmüştür. Japonya Çinden Amerikalılar ile, Ingilizlerin nüfuzlarını uzaklaştırmak için Büyük Okyanusu muayyen nüfuz dairelerine ayırdıktan sonra millî Çin hü •* kumeti başında bulunanlar ile ve ba husus Maresal ÇangKayŞey ile uz laşmış, dahılî isyanlara ve komünist orkumetine pek çok yardım etmiştir. Ja dulannın harekâtına karşı millî Çin hüponya, Çindeki orta elçiliğini büyük elçiliğe yükseltmezden evvel Çin hükkumeti ile önemli (mühim) müzakerelerde bulunmuş, Japon aleyhtarlığınm izalesi ve Çinin süel (askerî) ve idarî cihetten tensiki hususunda yalnız Japon mütehassıslanndan istifade edilmesi imtiyazlarını elde etmiştir. Hulâsa Çin Avrupa ve Amerika devletlerine karşı hakkmı koruyabilecek büyük bir devlet olmak yolunu iyice tutmuştur. MUHARREM FEYZİ TOGAY * Soruyoruz! Matbuat kongresi Bugün Ankarada toplanacaktır ŞEHİR İŞLERI Otobüsler kontrol edilecek Her sene olduğu gibi Belediye bu sene de haziranda otobüslerin fennî muayenesine başlıyacakhr. Bozuk otobüslerin çalışmalarına müsaade edil » miyecektir. Bundan başka lüzumun dan fazla hızlı giden otobüs şoför leri hakkında takibat yapılması için de tertibat alınacaktır. Dünkü gezinti Misafir meslektaşlarımız dün Matbuat Müdürlüğü mümessili Neşet Halille beraber Adalarda bir gezinti yapmışlar ve akşam yemeğini Park otelinde yemişlerdir. Bugün camileri, Evkaf Müzesini, öğleden sonra da Askerî Müzeyi ve Akademiyi gezeceklerdir. Misafirlar ya rın sabah Topkapı sarayını gezdik ten sonra akşam ekspresile Ankaraya gideceklerdir. KÜLTÜR tSLERt Mülkiyelilerin gezintisi Mülkiye mektebi talebeleri, dün Boğaziçi ve Adaya bir gezinti yap mışlardır. Bu gezinti çok eğlenceli olmuş ve akşam geç vakit dönülmüştür. Mahalle mümessillerinin müddetleri Belediye teşkilâtı olan yerlerde muhtar ve ihtiyar heyetlerinin ilgasına dair olan kanuna uygun olarak İç Bakanlığınca yapılan ızahnameye göre muhtar ve ihtiyar heyetlerinden kalan vazifeleri yapmak üzere Belediye encümenleri ve Şehir Meclisleri tarafından mahalle mümessilleri seçilecekti. Fakat bu mümessillerin kaç sene bu vazifeyi yapacakları hakkında izah nemede bir kayid bulunmadığından bazı belediyeler tereddüde düşmüşler, muhtarlar hakkmdaki talimatnamede olduğu gibi iki seneyi dolduran mü • messillerin değiştirilerek yerine başkalannın seçileceğini İç Bakanlığa bil dirmişlerdir. . Ulusun hayatı havadadır i'Başmakaleden devam) zaman ensemizde boza pişirmeğe kalkışamaz. Demek ki barışiçinde yaşamak is tiyorsak havacılığımızı elimizden gel diği kadar kuvvetlendirmeğe mecbu ruz. Bir savaşa girmek mecburiyetin de kaldığımız zaman, yurdumuzun bir harabe halini almasını, yurddaşla nmızın ateş ve zehir saçan bombalar altında can verdiğini istemiyorsak hava ordumuzu, düşmanlara korku ve saygı verecek yüksek bir kudrete çı ka"nahyız. Büyük savaş, bize gösterdi ki top patlayıp ta barut kokusu insanlann başını döndürdüğü ve uluslann gözlerini kan bürüdüğü zaman, dünyaya egemen olan, yalnız kuvvettir. Daha şiddetli mukabcleye uğramak korkusuri dan başka hiçbirşey, azgın kuvvetle • re, insanlıklannı ve medenî savaş kaidelerini hatırlatamaz. Tayyare, uzak' tan vuran bir silâh olduğu için, onu kullananlar, mukabele korkusu olmazsa insanlığa ve medeniyete yaraşmı yan her türlü azgınlıklara, canavarlıklara baş vurmaktan asla çekinmezler. Düşman tayyarelerinin semavî bir afet. tepeden inme bir yıldınm gibi kolumuz ermez, gücümüz yetmez bir şekilde bizi tepelememeleri için, havada kuvvetli olmamızdan başka çare yoktur. Onun için Türk ulusu Başbakan İsmet Inönünün lüzum gördüğü 500 tayyareyi, hatta daha fazlasını vermeli dir. Hava kuvvetleri için verdiğimiz paranın, ulusal bir sigorta olduğunu u nutmamak gerektir; hem yalnız vatanın şerefini ve istiklâlini koruyan bir sigorta değil; şahsan canımızı ve malımızı da koruyan bir sigorta... Yannın savaşında tayyare bombasınm değmiyeceği, zehirli gazin girmiyeceği yer olmıyacaktır. Meydanı boş bulursa tayyare, tarlandaki mahsulü, baltalı ğındaki ağacı bile yakacak, ağılmda ki hayvanı, köyünden geçen deredeki suyu bile zehirliyecektir. Canmı kurtaran mahnı kurtaramıyacak, malını koruyan canmı koruyamıyacaktır. Her şeyi koruyacak ve kurtaracak olan hava ordusudur. Öteki uluslar gibi Türk ulusunun da emniyet ve selâmeti, hayatı havadadır. Insan nasıl havasız yaşıyamazsa uluslar da havalarma egemen (hâkim) olmadıkça yaşıyamazlar. Ciğerlerimi zi dolduran ve bize hayat veren ha vanın günün birinde zehirlenmemesi ve Bugün Ankarada toplanacak olan Matbuat Kurultayına iştirak edecek mümessıllerden büyük bir kısmı hükumet merkezine gitmişlerdi. Dün akşamki trenle de Başyazıcımız Yu nus Nadi, muharrirlerimizden Ercümend Ekrem Talu, «Cumhuriyet» istihbarat işleri şefi Fuad Duyar ve diğer meslektaşlar Ankaraya hareket etmişlerdir. Kongreye bütün memleket gazeteleri mümessil göndermişlerdir. İstanbuldan da serbest muharrirler, mec Bir sandalcı arkadaşını Dün Yıldız Hakimiyetimilliye yatı okulunda beşinci smıf çocukları ta • yaraladı rafından güzel bir müsamere veril Cibalide, Cemal ile Dursun adlı miştir. Programa İstiklâl marşile başiki kayıkçı arasında, bir müşteriyi Kalanmış. şarkılar söylenmiş, iki piyes sımpaşaya geçirmek için nöbet yüzünve Zeybek oyunları oynanmış, muh den ihtilâf çıkmış ve Dursunu büyük telif eğlenceli numaralar yapılmış bir bıçakla Cemal kalbinin alündan tır. Davetliler küçüklerin bu temsi yaralamıştır. linden çok memnun kalmışlar ve kenDursun Cerrahpaşa hastanesine kaldilerini hararetle alkışlamışlardır. dırılmış ve Cemal de adliyeye teslim bıçakla Cemali kalbinin alündan yamualar, matbaalar ve diğer matbuat olunmuştur. şubeleri namına müteaddid arkadaş gitmiştir. Kurultayın, İç İşleri Bakanı tara Mes'ud bir nişan fından açılması ihtimali vardır. Tanmmış sporculanmızdan ve futReşmimiz dün akşam giden iki ar bol hakemlerimizden Beykozlu Şazi kadaşımızı göstermektedir. Tezcanla mütekaid deniz binbaşıla , rından Güneysu vapuru başçarkçısı Mustafanın kızı Şükranm nişan merasimi dün Çapadaki evlerinde yapılmıştır. Nişan merasiminde birçok sporcular ve aile dostları hazır bulurimuştur. Şazi Tezcana ve müstakbel hayat arkadaşına saadetler dileriz. 1 • * Güzel bir müsamere MÜTEFERRÎR\ Samsunda Ataturk günü ıçm yapılan merasım Yeni posta teşkilâtı Yeni hazırlanan ' Posta ve Telgraf teşkilâtı nizamnamesi bitmek üzeredir. Yeni nizamnameye göre, İstanbul fazla geniş olduğu için burada yapılacak teşkilât ta şimdikinden başka olacak tır. Bu cümleden olarak îstanbulda bir merkez müdürü bulunacak ve şimdiki posta, telgraf ve paket müdürleri merkez müdürünün muavini olacak lardır. bize kan kusturmaması için tek yol havaya egemen olmaktır. Bu nu da yalnız ve yalnız hava ordumuz, yapabilir. Onu kuvvetlendirmek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamalıyız. ABİDlN DAVER o ı t r ı r ı,.Lı .... . . ı . ı u | , ~ ı ,• Nüshası S Kuniftnr şeraitii *v° W» Samsun «Hususî» Atatürkün Samsuna ilk ayak bastığı güo olan 19 mayısın bu sene pek coşkun surette kutlulandığını bildir miştim. Gönderdiğim resimler, bu mutlu günün kutlulanmasını göstermektedir. I Türkiye Hariç Senelik 1400 Kr. 1300 Kr. Altıaylık 750 1450 Ûç.Mc 400 800 Bir «)Üt 150yokhv

Bu sayıdan diğer sayfalar: