9 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

9 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 9 Nisan 193B ASKERLIK BAMISLERI Tank, muharebe meydanınm kraliçesi olacak mı? Yarınm harbinde büyük bir rol oynıyacak olan tankı, süvari ve piyadeden ayırmak ve altıncı bir sınıf olarak teşkilâtlandırmak düşünülüyor İngiltere İskoçya maçı 11 e bitti îngilterenin İmparatorluk stadı olan Vembleyde oynanan İngiltere îskoçya millî takımları arasındaki futbol maçında, 93.267 seyirci hazır bulunmus, bunların 40.000 kisisi İskocyadan bu müsabaka için Londraya gelmiştir. İlk golü İngiltere merkez muhacimi Camsell yapmış ve birinci devre 1 0 İngilizlerin lehinde bitmiştir. Iskoçlar ikinci devrede penaltıdan bir sayı yapmış, iki tarafm bütün gayretlerine rağmen oyun 1 1 berabere nihayetlenmistir. Müsabaka günü stadm kapıları 11.45 te açılmış, 12.45 te askerî bando maç saatine kadar muhtelif parçalar çalmıştır. Gelecek sene 17 nisanda İngiltere, îskoçya takımlan, îskoçyada tekrar karsılasacaklardır. Sanayi Birliğinin toplantısı Muamele vergisi ham madde üzerinden mi alınacak? Sanâyi Birliği heyeti umumiyesi bugün fevkalâde bir toplantı yapacaktır. Bu toplantıda yakında üzerinde tadilât yapılması mukarrer olan muamele ver gisinin alınma şekli mevzuu bahsedile cek ve Birlik bu hususta Maliye Vekâ letine takdim edeceği rapora esas olmak üzere bütün sanayi erbabınm mütaleala rını alacaktır. Maliye Vekâleti muamele Vergisinin sanayi müesseselerinden alınış şeklinde aksakhk gördüğü için Vekâlet müfettişlerinden Esadı şehrimize göndermiş ve bu alınış şekli hakkında tetkikat yaptırmıştır. Bu arada fabrikatörler de İstan bul maliyesine çağırılarak umumî bir toplantı yapılmıştır. Fabrikatörler bir yan dan Vekâlet müfettişine noktainazarla rını bildirmekle beraber diğer taraftan da bu hususta müşterek bir istida tanzim e derek Vekâlete göndermişlerdir. Bu is tidada muamele vergisinin, ham madde gümrükten gelırken alınması temennı edilmistir. Millî sanayicilerimiz bu suretle şimdi fabrikadan mal satılırken alınmakta olan muamele vergisinin kaldırılması nm muvafık olacağını ileri sürmüşlerdir. Nitekim ekseri sanayi şubeleri için istihlâk vergisi bu şekilde yani iptidaî madde gümrükten geçerken alınmaktadır. Istihlâk vergisi kanunu üzerinde görülen lüzum üzerine bu şekilde tadilât yapılmıştır. Şimdi muamele vergisi kanunu üzerinde yapılması istenen tadilât, muamele vergisi kaçakçılığı yapıldığı için maliyenin noktai nazarına uygun bulunmaktadır. Çünkü muamele vergisi gümrükte ve ham madde üzerinden alındığı takdirde hiçbir malın vergiden istisnası veya kaçması kabil olmıyacaktır. ALMANLAR HAZIRM1? Bugün için belki değil, fakat 938 de tamamen hazır olacaktır Ren niçin işgal edildi? Almanyamn maksadı harb değildi. Majino istihkâmları karşısında kendisinin, Renin işgali karşısında da Fransanın birşey yapamıyacağınt biliyorda. Yalnız hareket serbestisini kazandı Yazan : General Duval 3[*] 70 tonluk çok ağtr Franstz tanklanndan biri olan on üç kişile beraber mürettebatı Atletizm hakem kuru toplantısı İstanbul Atletizm Heyeti tarafından açılan atletik sporlar hakem kuru yedinci toplantısını mıntaka merkezinde yapmıstır. Toplantıda mânialı koşular, bayrak koşuları, takım kosulan, engelli koşular, kır koşuları,maraton koşusu, yürüyüş kaideleri, pentatlon, dekatlon, halat çekme bahisleri üzerinde görüşülmüştür. Atletizm müsabakaları hakemliğine aid bütün fasıllar bu toplantıda nihayet bulmuştur. Son yapılacak toplantıda müsabakaIarda kullanılacak resmî malzeme ve alâtın vasıfları görüşülecek, kurs ta tamamlanmıs olacaktır. İngilizler ıse tankın hakikaten yeni bir Piyade meydan muharebesinin kralisilâh olduğuna ve kendine mahsus kabıliçesidir. Yani süvari, topçu, istihkâm ve tayyare yardımcı sınıflardır; muharebeyi yetleri bulunduğuna, bu silâha hususî vapiyade kazanır. Bu eski prensip, şimdı zifeler verilebileceğine kanidirler. Almanlar, meseleye başka bir görüş biraz zayıflamıştır. Askerler arasında köşesinden bakıyor ve makineli silâhı bir «Müstakbel bir harbde tank zaferin en miihim âmili mi olacak, yoksa kıymetli taarruz vasıtası addediyorlar. Bu itibar bir muavin silâh olarak mı kalacak?» su la tanklan toplu olarak büyük kütleler alini sormıyan yoktur. Fakat, bu suale, halinde ve düşmana kat'î bir darbe inkimse, kat'î bir cevab veremiyor. Çünkü dirmek için kullanmağı düşünüyoriar. tank, çok yeni bir silâhtır. Nasıl kullanı Ayrıca tanklara ordunun harekâtı esnalacağı ve tabiyesi henüz pek az malum sında öteki sınıflarla işbirliği yaplırmağı dur. Süvari, topçu, piyade, istihkâm, da kabul etmiş goriinüyorlar. Sovyetler, tankı her işe yanyan bir sihatta tayyare sınıflan, her orduda ayni lâh telâkki ediyorlar. Kızılordu, bu sişekilde kullanıldığı halde tankların kullanma tarzı her memlekette ayrıdır. Çün lâhı, her vaziyette gerek ayn olarak, gekü bu yeni silâh henüz tecrübe devrin rek diğer sınıflarla beraber kullanacaktır. den kurtulamamıştır. Fransızlar, zırhlı otomobille tankın iki Zırhlı otomobillerle tanklar, ilk d^fa türlü istimalini derpiş ediyorlar. Onlar Büyük Harbde meydana çıkmıştır. llk tankları 1916 yılında İngilizler kullan için, makineli silâh, piyadenin doğrudan dılar. Demek ki tankın 20 yıllık ömrü doğruya istinadı olan bir sınıftır, sonra vardır. 1918 baharında garb cephesınde da tecemmü esnasında kullanılabilecek, bol miktarda ve toplu olarak kullanılan yahud da hareket halinde bulunan bir hafif tanklar, zaten maneviyatları kınl ordunun emrine verilebilecek müteharrik bir ateş kütlesidir. Almanların düşündükTIIŞ olan Almanlar üzennde müessır o!"lu ve zaferin kazanılmasındaki muhtelif leri gibi, tankların kuvvetli bir düşman ^millerden birini teskil etti. Eğer harb müdafaa manzumesine karşı kütle halinde kullanılması, bugün Fransada mevzu919 senesi martma kadar sürseydi, İnubahs değildir. •lizlerle Fransızlar, Almanlara karşı Makineli birliklerin teşekkül 0,000 tank kullanacaklardı. Alman köprücü kıt'aları ton sistem lâstik teknelerle nehri geçiyorlar Almanya ordusunun mevcudu, bu orduyu teşkil eden efradın disiplini ve talimi için ihdas edilen mütenevvi olduğu kadar çok teşkilât, bunları idare eden mefkure, bütün bunlar Almanyanın en bariz kuvvetleridir. 5 U sırada, zabit ve küçükzabit kadroları, sayı itibarile gayrikâfi görünmektedir. Fakat mübalâğa da etmemeli. General ve yüksek rütbeli zabit kadrolan mevcuddur. 1918 de yirmi beşle otuz beş yaş arasında bulunan zabitler 1938 senesinde kırk beşle elli beş yaş arasında olacaklardır. Bunların içinden, yüz kadar fırka için lâzım olan dört beş bin yüksek rütbeli zabit ve general bulmak ımkânsız değildir.. Bütün askerleri küçükzabit talim ve terbiyesi gören eski Reichver, bu şekilde talim görmüş kâfi derecede efrad temin edebilir. Küçük rütbeli zabitana gelince, bunlann Almanya gibi ciddî ve kuvvetli bir askerî muhitte yetiştirilmeleri, nisbeten kolay bir meseledir. Esasen Alman hükumeti bu meselelerle meşgul olmak için, 1935 senesi kanunlarının tanzimini beklemiş değildir. Harb malzemesı imali hususunda keyfiyet bunun aynidir. Bütün cihan bilir ki, en az üç senedenberi, bu uğurda muazzam meblâğlar sarfedilmiştir ve bütün Alman endüstrisi faaliyete koyulmuştur. 1937 de, en geç 1938 de Almanya hazır, tamamen hazır olacaktır. Seferber edebileceği fırkalann adedi, malik bulunacağı malzemenin miktarına bağlı bulunacaktır. Ve tam sırasında seferberlik yapacağı için fırkalann adedi onun kendi arzu edeceği miktar olacaktır. Bizim buna neyle mukabele edeceği mize gelince: Sulh zamanında, anavatan fırkalanmızın sayısı yirmidir. Müstemlekelerin takviyeye ihtiyacı olmadığını, hatta Alp hududunun tamamen boşaltıldığını farzedelim. O takdirde, ihtiyat kuvvetlerimizin tamamı elimizde bulunacaktır. Bu, besi yerli kıt'alardan mürekkeb olmak üzere altı fırka demektir. Demek oluyor ki, mevcudu, herhalde otuz altı fırkadan asağı olmıyacak olan Alman ordusuna yirmi biri Fransız, beşi müstemleke efradından mürekkeb yirmi altı fırka ile karşı koyacağız. Bunlara, seferberlik halinde teskil edilecek olan fırkalar da ilâve edilecektir. Bunlar, 1914 teki ihtiyat fırkalanmıza, daha az kadro ile muadildir. 1914 tecrübesi ve sulh zamanındaki tecrübeler göstermiştir ki, bu kabil fırkalann harbe iştirak edebilmeleri için bir ayhk hatta altı haftalık bir talim devresine ihtiyaclan vardır. tuz metro kadar uzakta, gece karanlığında alelâcele yapılmış, ekseriya toprağa kakılı tahta kazıklarla tutturulmuş on metro genişlikte bir telörgü bulunurdu. Bunların gerisinde, bir nevi emniyet duygusu, içinde yaşanıyor ve siperleri müdafaa edecek kadar kalabalık bulunuyorsa mit ralyözler iyi işliyorsa ve gerıde müte yakkız bir topçu kuvveti varsa, aldatıcı bir itimad içinde uyku bile uyunuyordu. Fakat, şimdi, yerle bir hizada, baştanbaşa betondan hem de ne beton yapılmış, en büyük çapta mermilere mukavemet ede cek derecede sağlam istihkâmlara ne demeli?oOnde, gene beton içine gömülü, bombardımandan masun, yüz iki yüz metroluk bir kısmı, tanklan durdurmak üzere havaya dikili demır çubuklardan müteşekkil çifte telörgü, diğer kısmı, daha yakın, otuz metro genişlikte, demir kazıklara bağlanmış, itina ile dolastırılmış demir teller. Ve bu tahkimatın altında, toprağın elli metrodan fazla dibinde, satıhtaki infilâkler ne kadar şiddetli olursa olsun hiç br ihtizaz duyulmıyacak kadar itinalı *eraitle tertib edilmiş müstahkem mevkiler. Bu istihkâmlar, ancak bir baskınla yahud sıkı ve muntazam bir muhasara ile ele geçirilebilir ve Almanlar bu istihkâmlara hücum etmeğı neden göze alsınlar? Onlann, bize, ayni şekilde tahkimatla muka bele etmekten baska maksadları yoktur. Avrupanın şarkında veya ortasında ser bestii harekâta sahib olmaları bu şarta bağlıdır. Fransanın yaptığı ittifaklann esrarından dolayı, erkânıharbiye, cenahı veya gerisini ,Ren tarafından açık bırakarak böyle bir harekete kat'iyyen teşebbüs edemez. Napolyon, önce, hiçbir cenahı zayıf bırakmamağı esaslı bir kaide olarak kabul ederdi. En iptidaî sevkulceyş usulü budur. Alman kuvveti serbestii hareketini hazırlamaktadır. Muahedelerin şarta muallâk emniyeti yerine, Almanya, Rende, mutlak emniyeti, askerî emniyeti ikame ediyor. Amma Fransa ve Belçika protesto ediyorlarmış, o zaten malumdu. Göring bunu istihza ile karşılıyor ve diyor ki: «Almanya, Reni aştığı için, Fransanın kendisine tebrik telgrafı göndermesine intizarda değildi.» Evet, fakat Almanyanın umduğu, filî ve askerî hiçbir muhalefet gösterilmiyeceği idı, bunda da tahmini doğru çıkmıştır. Almanya biliyordu ki ne Fransa, ne Belçika böyle bir mukabelede bulunacak vesaite malik değillerdir, olsalar bile, silâhlı bir anlasmazlığa meydan vermekten çe kineceklerdir. Hakikatte Almanya dahi harb istemiyordu. Elinde bulunduğunu bildiği kozları kullanarak oyununu oynadı. Bu kozlar, Fransanın askerlik bakı mından vasat derecede bulunması ve harbden korktuğunu bütün dünyaya karşı durup dinlenmeden bağıra çağıra ilân etmesidir. Güreş salonu kiralanacak Onbirinci Berlin Olimpiyadlarına hazırlanmakta olan güreşçilerimizin yaptıklan idman ve deneme müsabakalarında bazı karışıklıklar vukua geldiği için, Güreş Federasyonu kendi emrinde bulundurmak üzere bir salon kiralıyacaktır. Maliyenin bu vaziyete karşı almak isOn beş güne kadar hazırlanacak olan tediği tedbirler müsbet netice vermemiş güreş salonu için Beyoğlunda bir yer te tir. Bu vaziyet karşısında muamele ver * darik edilmistir. gisinin gümrükten geçen ham madde üzerinden alınması en müsbet bir tedbir oVoleybol maçlart T. İ C İ İstanbul Bolgesi Voleybol He larak görülmektedir. yeti Baskanhğından: Bazı sebeblerle geri bırakılan voleybol tesvik müsabakalarma H'4'1936 cumartesi günü Galatasaray kulübü lokalinde başlanacaktır. Yapılacak maçlar aşağıda yazıhdır: Feneryılmaz Dofanspor s a a t 14,30. Hakem Ali Rıdvan. Vefa Topkapı saat 15. Hakem All Rıdvan. (> • < n )• > Altmordu Beykoz saat 15,30. Hakem Feridun. Anadoluhlsarı . İstanbulspor saat 16. Hakem Ferldun. Eyüb Ortaköy saat 16,30. Hakem Feridun. Galatasaray . Beylerbeyi saat 17. Hakem Ali Rıdvan Not Müsabakaları olan kulüblerln cu m a günü saat 18 de heyetimize müracaat ederek davetiyelerini almaları lüzumu bildirilir. SA0L1K tSLERi Profesör Rock gidiyor Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Cenevre üniversitesi dahiliye mütehassısı M. Röck şerefine dün saat 8 de Park otelinde Türk Tıb Cemiyeti namına mükellef bir ziyafet verilmiştir. Profesör Rock şehrimiz Üniversitesinde menenjid ve tansiyon bahisleri üze rinde iki mühim konferans daha vermiş tir. Yarın Cenevreye hareket edecektir. Tankların tasnifi tarzları Büyük Harbden sonra, yeni yeni birok tanklar yapıldı. Bunlar üç kısma ay'labilir. Hafif tanklar, orta tanklar, ağır .anklar. Hafif tanklar: 3 ilâ 8 ton arasındadırlar. 2 kişi alırlar. Bir veya iki makinelitüfekle yahud seri ateşli bir küçük topla mücehhezdirler. Süratleri, yolda 30 kilometro, arazide 16 kilometrodur. Hafif zırhhdırlar. Orta tanklar: 9 ilâ 14 ton arasındadırlar. Mürettebleri 5 6 kişidir. 4 makinelitüfek ve bir küçük toptan ıbarettir. Yolda 25 kilometro, arazide 14 kıiometro katederler. Sahra topçusuna mukavemet edecek kadar zırhhdırlar. Ağır tanklar: Ağır tanklar 20 ve çok ağır tanklar 70 ilâ 80 ton ağırlığındadırlar. Bir sahra topu, bir veya iki küçük top, müteaddid makinelitüfek taşırlar, telsiz makinesile mücehhezdirler. Bunların efradı 10 ilâ 13 kişidirler. Süratleri 13 kilometrodur. İngilizler bu çeşid tank'ara kara zırhlısı adını vermislerdir. 70 80 tonluk tanklar, İngiliz, Fransız ve Sovyet ordularında vardır. Almanların da bu çeşid çok ağır tanklar tecrübe etmekte oldukları muhakkaktır. Tankların kullanma tarzı Tankların muhtelif büyüklükte olması, bu makineli harb silâhının kullanma tarzı hakkındaki fikirlerin de muhtelif olduğunu göstermektedir. Büyük Harbdeki tecrübeler, tank hakkında, bazı esaslı kaideleri umumiyetle kabul ettirmiştir. Bu kaideler pek az ve çok basittir: 1 Tankların bir muharebede ıyı netice verebilmesi için, yapacakları hareketin dikkat ve itina ile hazırlanmış olması lâzımdır. 2 Tanklar, ancak toplu ve kütle halinde kullanıldığı takdirde, büyük bir netice verebilirler. 3 Yaklaşma yürüyüşleri, hatta geceleri bile, dağınık nizamda ve düşmana görünmeden yapılmalıdır. Cenubî Amerikadaki Şako harbi tecrübeleri iki mühim netice daha doğurmuştur: 1 Üç tonluk çok hafif tanklar, zırhlan çok ince olduğu için düsman ateşi altında hemen hemen hiç kullanılamamaktadır. 2 Orta tanklar ise, bilâkis kudretli ve birinci sınıf bir silâhtır. Bu esaslar haricinde, tank tabiyesi hakkmdaki fikirler muhteliftir ve her memlekette başka türlüdür. ttalyanlara göre tank bir istinad silân, bir yardımcı vasıtadır. Toplu olarak ; tle halinde kullanmağı tasavvur etmi• gibi goriinüyorlar. «Hafif fırka», «motörlü hafif fırka» ve «makineli fırka» denilen yeni makineli birliklerin teşekkül tarzları, yapacakları işe göre değişmektedir. İtalyanlar, her piyade fırkasına bir tank taburu veriyorlar. Sırf tecrübe için, ahiren, yeni bir tank fırkası teşkil etmişlerdir. îngilizler, fazla ağırhkta olmıyan tanklarla cevval fırkalar teşkilini düşünmektedirler. Bu fırkalann çok seri ve çok manevracı olmalan şarttır. Alman noktai nazan İngilizlerinkinin tamamen aksidir. Almanlara göre, tank fırkası, çok iyi zırhlı ve çok kalabalık olan ağır bir fırkadır. Onlar, tank fırkasının ateş kuvvetine kapılarak bunu, bir muharebe veya yarma vasıtası olarak kullanmağı düşünüyoriar. Halbuki Fransızkrla İngilizler, tankın daha ziyade hareket kabiliyetine güveniyor ve onu bir keşif vasıtası ve birinci sınıf bir emniyet âmili olarak kullanmak istiyorlar. Hareket kabiliyeti, muhakkak ki tankın en kıymetli meziyetlerinden biridir. Fakat bu meziyeti suiistimal etmemek gerektir. Çünkü hareket demek saha demektir. Avrupadaki müstakbel harblerde ise manevra ve hareket sahası gittikçe az ve dar olacaktır. Sovyetler de İtalyanlar gibi, her piyade fırkasına bir istinad ve himaye tank taburu veriyorlar. Fakat ayni zamanda, mühim ve büyük, müstakil tank birlikleri teşkili fikrindedirler. Kızılordu erkânı harbiyesine göre, 10 fırkalık bir grupun kütle halinde yaptığı bir taarruzun asgarî 15.000 tankla himaye edilmesi lâzımdır. Sovyetler bir tevkif hattına karsı da, keşif veya muharebe için tank birliklerinden mürekkeb kıt'alar kullanmağı düşünüyoriar. Fransızlar, ilk hatta, taarruzî bir harekete girişmiş olan piyade fırkalarına birer refakat tank taburu veriyorlar. Ayni zamanda, son manevralarda tecrübe ettikleri gibi, hafif bir motörlü fırka teşkilini kararlaştırmıslardır. Bu hafif fırk uzak kesif, yakın keşif ve muharebe için beş zırhlı otomobil alayından Ye kam yonlarla nakledilen drasçon taburlarından ve biraz topcndan mürekkeb olacaktır. Mezun olan hastabakıcılar Kızılay hastabakıcı mektebi son sınıf talebelerinin mezuniyet imtihanlan evvelki gün Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâleti tarafından tayin edilen heyet huzurunda icra edilmistir. Bu imtihanlarda C. H. P. reisi de hazır bulunmuştur. Bu sene mektebden 28 hemşire mezun olmuş ve imtihanlarda yüksek kabiliyet göstererek hazır bulunanların takdirlerini kazanmışlardır. Bunlar pek yakında yurdun muhtelif hastanelerine tayin edileceklerdir. Türk Kodeks komisyonu toplandı Türk kodeks komisyonu dün saat 15 te İstanbul Sıhhat Müdürlüğünde toplanarak vezaifin taksimi işile meşgul ol muş, neticede tâli iki komisyon teşkiline karar vermiştir. Bu komisyonlardan biri afyon tahlilleri diğeri de farmakoknozi üzerinde ilmî tetkiklerde bulunacaktır. teknik ve taktik (tâbiyevî) vazifeleri hakkındaki muhalefetleri de ortadan kalkmıs olacaktır. Yeni bir sınıf ihdası, malzemenin tevhidini, bazı makinelerin iki türlü kulla nılmasını, bugün mevcud olmıyan ve makineli silâhın yarın oynıyacağı rolün e hemmiyeti hasebile biran evvel teessüsü lâzım gelen doktrin ve kumanda birliğini temin edecektir. Makineli silâhın rolü çok esaslı olmakla beraber, kolay da olmıyacaktır. Bir meydan muharebesine girişen tanklar. yalnız düşman topçusunun ateşine ve tanklarının mukavemetine uğramakla kal mıyacaklar, tankîara mukabele silâhlarının da belki daha tehlikeli müdahale sine maruz kalacaklardır. Almanlar, ehemmiyetini kavradıkları bu meseleyi yıllardanberi halle çahşıyorlar. Daha şimdiden tanklara mukabele için çok bol ve çok müessir silâhlar vücude getirmişlerdir. Almanlara göre, her piyade taburu, en az altı tanka karşı topla mücehhez olmalıdır. Almanlar, tankın faziletine olduğu gibi, antitank denilen silâhların da faziletine inanmışlardır. Her ikisini de büyük kütleler halinde kullanmağı düşünüyoriar. Yeni motörlü silâhlar meselesi mayi mahruk meselesinin de hallini icab ettirir. Motörlü birlikler müthiş benzin yakarlar. Fransada yapılan manevralarda iki motörleştirilmiş piyade fırkası ile bir hafif motörlü fırka iki gün içinde 1200 hektolitre esans yakmışlardır. Tank, muhakkak ki yannın silâhidır; fakat bu silâhla galib çıkacak taraf, yalnız onu en iyi kullanman.n yolunu bulan değil, ayni zamanda onun yakarağını muntazaman tedarik edebilen olacaktır. VÎLÂYETTE Buğday suiistimali tahkikatı Buğday suiistimali hakkında Ziraat Müsteşarı Atıf tarafından evvelkini ik malen ikinci defa yapılan tahkikat evrakı, Devlet Şurasına verilmişti. Devlet Şurası 72 madde üzerinde toplanan bu tahki kat evrakını tetkik edilmek üzere îstan bul vilâyeti idare heyetine göndermiştir. Polis âmirleri arasında Alttncı sınıf Tanklarla zırhlı otomobillere verilen vazifelerin biribirinv. benzeyişi, altıncı bir sınıf teşkili muvafık olup olmıyacağı fikrinin ortaya atılmasına sebebiyet vermiştir. Altıncı sınıf, makineli ve motörlü silâhlardan mürekkeb olacak ve müstakil olması, mütecanis olmasmı temin ede cektir. Bu suretle tankların merbut bulunduğu piyade, zırhlı otomobillerin bağIı olduğu süvari sınıflannın yeni silâhın Bundan on beş gün evvel emniyet ikinci şube cinayet masası âmirliğine tayin olunan ve İzmirden gelerek işe başhyan Hulusi Kadıköy merkez memurluğuna, Hulâsa, Fransa, seferberliği takib eden Kadıköy merkez memuru Mehmed de ilk av içinde, ancak hududlarını müdafaa ikinci şube cinayet masası âmirliğine taedebilecektir. Kıt'alarımız ıstihkâmlarımıyin edilmistir. zın içinde kalacaklar, karşılarında, keza tahkim edilmiş mevzilerde Alman ordusu Halicde araba vapuru bulunacaktır. ğ işletilemiyor Almanya, bu vaziyette, hatlarımızı zorHalicde araba vapuru işletmek için lamak için büyük vasıtalara mı başvurayapılmakta olan tetkikat bitmek üzere cak, yoksa başka taraflarda mı harekete dır. Bu tetkikattan, vapurların yanaşması geçecek? Artık bunun ehemmiyeti yok ıcin iskele ittihaz edilmek üzere Belediye tur. Hiçbir tahminin bizim için pratik kıytarafından her iki sahilde birer arsa is meti kalmıyacaktır. Zira harbde hare timlâk edilmesi zaruretı mevcud olduğu ketsizlik, kötürümlüğe, ayni zamanda körgörülmüştür. Halbuki bu istimlâk için Iü5e muadildir. Belediye hiçbir para ayırmamıştır. Almanya Reni niçin işgal etti ve Diğer taraftan bir araba vapurunun 1936 da niçin harb etmiyecek ihtiyaca kâfi gelemiyeceği anlaşılmıştır. İşte Almanya, Reni bunun için işgal etBu itibarla Halicde araba vapuru işlet miştir ve hedefine ulaştığından dolayıdır mek meselesi, suya düşmü» sayılmakta dır. Bunun için Gazi köprüsü inşaatı bi ki 1936 da harbe girmiyecektir. Esasen tinciye kadar araba ve kamyonların Ga bunun için icab eden vesaite de malik delata köprüsünden gelip geçmeleri icab et ğildir. Tahkim edilmiş hatlarımızın he demek olduğu iyice malum mudur? Siper mektedir. lerde aylarca ve aylarca yaşamış olanlara hitab ediyorum. Onlann önünde, eks'eriBükreş Koral heyeti ya, orta çapta bir mermile yıkılıveren aİstanbuldan sonra Yunanıstan ve Mısıra kadar, avdette bütün Avrupayı do lelâde bir toprak yığını vardı. İleride, olaşmak üzere büyük bir turne yapacak[*] Birinci ve ikinci yazılar 5 ve 7 nisan lardır. tarihll sayılarımızda çıknuştır. Gazi Köprüsü hakkında Belediyenin bir izahı Gazi Köprüsü inşaatı etrafında ihale gününden bugüne kadar cereyan eden muamelât ve mesai, evvelce Bayındır lık Bakanhğı tarafından tetkik ve tas dik edilmiş olan esaslara ve müteahhidle Belediye arasında akdedilmiş bulu nan mukavelename ve buna bağlı şartnameler hükümlerine tamamile uygun olarak devam etmektedir. Belediye ile müteahhid arasında münakid mukavelenameler haricinde hiç bir değişiklik olmamıştır ve olması da varid değildir. Bu hususta bazı gazetelerde görülen yanlış neşriyatın düzel * tilmesi için bu izahatın aynen gazete • nizde neşrini rica ederim. İstanbul Vali ve Belediye relsl namınt EKREM SEVENCAS

Bu sayıdan diğer sayfalar: