31 Mayıs 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

31 Mayıs 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 31 Mayıs 1936 VIYANA OONUŞU Tarihî tefrika: 48 / // // //l Şehir ve Memleket Haberleri Galatada f eci bir cinayet oldu Asrî Kaplıca Çelikpalas adı altında nihayet açılıyor Siyasî icmal Milletler Cemiyeti ve Avrupa politikası illetler Cemiyeti meclîslnîö toplanma tarihi olan 16 hazi * ran yakmlaştıkça Avrupa pol^ tikasınm atisi ve Milletler Cemiyetinic akıbeti hakkında endişeler artıyor. Eğei ortada Ren meselesi olmasaydı daha doğrusu Almanyanın silâhlanarak askerî v« siyasî nüfuzunu artırması şu zamana tesadüf etmemiş olsaydı Habeşistan mesele sinin ihdas ettiği vaziyetin halli kolay ve basit olacaktı. Çünkü o zaman Milletle! Cemiyetine dahil bütün devletler ve bil1 hassa Avrupada olanların ve azas bulunan büyük devletlerin cümlesi Mil » letler Cemiyetini müdafaada birleşecetı lerdL Ingiltere, gerek Imparatorluğun hay» tî menfaatleri gerek ötedenberi müdafaa ettiği Milletler Cemiyetini korumak içic Italyayı yaptığı emri vakii bozmağa v< gerilemeğe icbar için her türlü tedbire müracaat etmekten geri durmıyacaktı. Fran« sada da sol cenah parü'lerinin son intiha» bı kazanmalarile bu büyük devletin Mil> letler Cemiyeti davasını müdafaada ta • mamile Ingiltere ile birlikte hareket et • mesine bir mâni kalmamıştı. Sovyet Rusya ise hem faşizmin ezümesi, hem de Milletler Cemiyeti ve müşterek emniyet davasının kat'î surette muzaffer olması için bilâkayid ve şart İn * gilterenin politikasını iltizam edecekti. Avrupada Umumî Harbde bitaraf ka « lan küçük devletlerle Baltık ve Orta Avrupa hükumetlerinin ve Balkan misakına dahil devletlerin dahi Milletler Cemiyetinin hüküm ve nüfuzunun yürümesinl sulhun ve bilhassa kendilerinin emniyetleri için elzem saydıklan da son defa top* lanan muhtelif konferanslann karanndan belli olmuştur. Menfaatleri ve gayeleri irtihad etmesinden Milletler Cemiyeti azası bulunan büyük ve küçük devletlerden hepsinin 16 haziranda Italyayı sıkıştırmak için askerî tedbirlere kadar her türlü çareleri kabul etmesi icab ediyordu. Lâkin Almanya meselesi şimdi bu ittihada mâni olmaktadır. Avrupa ajanslanmn Moskova muhabirleri şayed Ingiltere Almanya ile bir anlaşma yapacak olursa Sovyet Rusya nın da îtalya ile ittifak etmek sureüle mukabelede bulunacağım, bu takdirde Rusyanm Habeşistan meselesinde Îtalya ile anlaşâcağını bildirmişlerdir. M. Litvinofun zecrî tedbirlerin aleyhinde beyanatta bulunduğuna dair ev • velce neşredilen haberler Sovyet Rusya" nın Avrupa politikasında müstakil bir siyaset takib etmek ihtimali olduğunu za« ten göstermişti. Fransada son seçimde meb'uslan yirmî birden seksen ikiye çıkan komünist partisi dahi Sovyet Rusyanın dış politikasına uygun hareket edeceği beklendiğinden bu partinin M. Blum hükumetinin îtalya lehine bir politika tutması için tesir ya • pacağı bekleniyor. Bu yeni vaziyet Avrupadaki sosyalistler âleminde ve bahusus Ingiliz Amele partisi matbuatında büyük heyecan uyandırmıştır. Milletler Cemiyeti meclisinin toplanmasına kadar Avrupa politikasının nasıl inkişaf edeceği derin bir merakla bekleniyor. M. TURHAN TAN İzmir Valisi Ege yurdunu gezdi Yurdun genişletilmesi için vaidlerde bulundu Kara Mehmed, dosttan dosta devrolunan birkaç Uç senedir beraber yatavsiye ve iltimasla Yusufu atuşağı kaydettirdi! şadığı metresini öldürdü Nitekim konağa dönülünce Kara Mehmed de onun düşüncesindeki isabeti anladı ve sevindi: Elçi Paşa, İmparator mektubuna saygı gösterir gibi davranarak kâğıdı, büyücek bir çekmeceye koymayı ve bu çekmeceyi Kara Mehmedle Gültekinin muhafazası altında kafilenin önünde yürütmeği tasarlamıştı. Söylemeğe hacet olmadığı üzere çekmecede mektub degil, küçük Kara Mehmed bulunacaktı!... Bu tasavvur kolaylıkla tatbik olundu, üç aylık yavru büyücek bir çekmeceye yerleştirilip en önde yola çıkarıldı. Kafileden hayli ileride giden Sipahi ile arkadaşları zaman zaman çekmeceyi açıp havalandırıyorlar, çocuğa süt veri yorlar ve kimseye sezdirmeden canlı sırrı îstanbula doğru koşturuyorlardı. Viyanadan gemiye binilerek Tuna yolile hareket edilmişti. Çekmece su yolculuğu devam ettiği müddetçe Elçi Paşanın kamarasmda kalmıştı. Kumran kalesi civarındaki Elmas köyünde mübadele merasimi yapıldıktan sonra kara yolculuğu başlaymca seyyar beşik Kara Mehmede verildi ve kararlaştırılan şe kilde menziller aşılarak îstanbula ulaşıldı. Küçük Kara Mehmed, Topkapıdan payitahta sokulurken ömrünün altıncı ayını bitirmiş bulunuyordu!... »#» Kara Mehmedin Istanbulda ilk işi Tezerle kardeşi Yusufu saraya yerleştirmek çarelerini aramak oldu. Onları yol boyuna kendi plânına uygun tel kinlerle hazırlamış ve ruhî bir büyüye sarmış bulunuyordu, her iki kardeş, Abdülden öc alabilmek için evvelâ sarayda birşeyler yapmak lüzumuna iman getirmişlerdi. Kendilerine yükletilen vazife ilk bakımda korkunc görünüyordu. Lâkin Kara Mehmedin öğüdleri ve gösterdiği yol, o korkuncluğu giderecek ve tasarlanan büyük işi küçükleştirecek biçimdeydi. O sebeble her iki kardeşin yürekleri halecansızdf ve nefislerine güvenleri yerin deydi. Jozef, Macar ilinden gelip ün ve servet sahibi olan bir çok adamlar gibi ikbale ermek, Tezer de Kara Mehmed ayannda bir Türke, daha doğrusu bizzat ona varmak hırsile o devre göre çok tehlikeli .bir işi başarmayı göze almışlardı. Şirndi yapılacak şey onlan yolun basına getirmek, hünkârla temas vaziyetine sokmaktı. Kara Mehmed, dosttan dosta devrolunan birkaç tavsiye ve iltimasla Yusufu Hasahıra at uşağı kaydettirmekte güçlük çekmedi. Lâkin Tezeri halayık olarak saraya sokmak için hayli çırpındı. Onu esir pazarına vermek işine gelmiyordu. Çünkü oradan saraym mal alması bir tesadüf işiydi. Doğrudan doğruya Kızlarağasına veya Enderundan birine başvurmayı da sakat buluyordu. Kendisi tanılmış ve Deli Murad işinde mimlenmiş bir adamdı. Önüne bir kız katıp ta saraya girerse mutlaka şüphe uyandırırdı. O sebeble uzun mülâhazalar geçirdi, uykusunu bırakıp maslahab dü şündü ve nihayet ince, çok ince bir tedbir buldu. Zeki sipahi, meramma ermek için saraym riiyalara filân verdiği değerden istifade etmeği tasarlamıştı, bunun için Deli Muraddan miras kalan ve evvelce olduğu gibi şimdi de Bülbül hatuna can yoldaşlığı yapan ihtiyar kadını ele aldı, Tezere iyilik yapmak istediğini söyliyerek ona yapbracağı rolü belletti ve bir gün erkenden kadını saraya yolladı. Çok zeki ve çok dilli bir mahluk olan bu ihtiyar, Kara Mehmedin hakikî düşüncesini sezmiş değildi. Bülbülle birlikte evel gelen Tezere gerçekten iyilik edilmek istendiğine inanmıştı, üzerine aldığı vazifeyi bundan ötürü samimî bir heyecanla yapmaya girişti, doğruca Hasodabaşı Mehmed Ağanın huzuruna çıktı: Devletlu Ağa, dedi, aptestin var mı? Herif şaşalayınca dindar bir tavır aldı, hafifçe gülümsiyerek anlattı: Çünkü söyliyeceğim kıssa aptestsiz dinlenmez. Mehmed Ağa, manevî bir âlemden haber getirmiş gibi davranan ihtiyar kadının tesiri altında kalmıştı, teminat veriyordu: Biz saraylılar zaten aptestsiz yere basmayız. Namazdan henüz kalktım, hiç ürkme, ne diyeceksen söyle. Benim yanımda bir kız var, Macar ilinden almmadır, nurdan yaratılmış gibi güzeldir. Fakat yüz güzelliği gelir geçer. Iş yürek güzelliğindedir. Bu kızın yüreği de elmas gibidir. Hergün oruc tutar, besmelesiz bir işe yapışmaz. Kâfir ilinde doğmuş amma Tanrısını arayıp bulmuş. Ben onu bir esirciden alıp kendime yoldaş edinmiştim. Çünkü erim yok, çocuğum yok. Kapımı ben açanm, ben kaparım. Eh, yaş ta kemali buldu. Allahtan ferman gelince gitmek lâzım. Âhir nef simde zemzemimi kim verecek, çenemi kim saracak?.. îşte bunları düşünüp bu kızcağızı satm almıştım. Dün gece düşünde Bilâli Habeşî Efendimizi görmüş. Büyük bir camide ezan okuyormuş. Bizim kız, onun sesine hayran olup gözyaşı dökerken Bilâli Habeşî Efendimiz yanına gelmiş, «git, Sultan Mehmede benden selâm söyle. Seni yanma alsın, aptest suyunu sana döktürsün, demiş. Kız, çılgın gibi yataktan sıçradı, boynuma sarılıp düşünü anlattı. Dedim ya. Salih kız. Gördüğü düş te rahmanidir. Hayırdır inşallah diyip hemen feracelendim, huzuruna geldim. Bilâli Habeşî Efendimizin, selâmını şevketlu hünkâra söylemek senin borcundur. Hasodabaşı, ötedenberi adını mesçid duvarlarmda ve vaız ağızlarında göre geldiği Bilâli Habeşî namma getirilen selâmı reddedemezdi, bir musibete uğramaktan korkardı. Bu sebeble hemen yerinden fırladı, padişahm huzuruna çıkıp keyfiyeti anlattı. Kızıl ve kıpkızıl bir cahil olan Avcı Sultan Mehmed de Has odabaşıdan başka türlü düşünemezdi ve Bilâli Habeşjnin kendine selâm gönderdiğini duyar duymaz «aleykümüsselâm» diyerek ayağa kalkıvermişti. Fakat Osman oğullanna vergi olan vahime kuvveti de bu mevzu üzerine işlemeğe başla dığından Bilâli Habeşinin emrini yerine getirmekte tereddüd etmekten kurtulamadı, ihtiyatlı davranmak istiyerek Çuhadar Ismaili ihtiyar kadınla görüşmeğe memur etti. Sonraları sadrazamlığa kadar yükse len İsmail, zeki bir adamdı. Fakat ruh terbiyesi bakımından efendisile ve Hasodabaşile bir seviyede bulunuyordu. Bu sebeble ihtiyar kadını hürmetle sorguya çekti, Kara Mehmedin öğrettiği masalı ona tekrar ettirdi ve sonra sıkıla sıkıla sordu: [Arkası var] Dün sabah Galatada feci bir cinayet olmuş, bir adam metresini öldürmüştür. Yaptığımız tahkikata göre cinayet şöyle cereyan etmiştir: Galatada Lülecihendek sokağında 2 numarah evde Sezai isminde bir şahıs metresi Muhsine Leylâ ile beraber oturmaktadır. Muhsine Leylâ memleketimizin tanınmış hanendelerin den biridir. Geçen yaz Küçük Çiftlik parkında ve Sirkecide Gar birahanesinde şarkı söyliyerek büyük bir şöhret kazan mıştır. Kendisine Anadoludan birçok teklifler yapılmış, Muhsine şarkı söyle mek için Diyarbekire gitmiştir. Orada bir müddet kaldıktan sonra bir ay müddet evvel îstanbula gelmiş ve bir plâk fabrikasile plâk doldurmak üzere mukavele yapmıştır. Üç senedenberi Muhsine ile müşterek bir hayat geçiren Sezai kadınla her zaman kavga eder ve kendisini kıskandığını söylermiş. Hatta bu kıskanchğını daha ileri götürerek birahanelerde şarkı söylemesine de mâni olmak istemiş. Muhsine bu sözlere aldmş etmediğinden Sezai ile hergün dargm dururmuş. Fakat birbirlerini sevdiklerinden bu hale üç senedir iki sevdalı tahammül etmiştir. Dün sabah saat 10 da Sezai yatağından kalkmış, odada biraz gezindikten sonra yatakta yatan Muhsineye seslenerek kalkmasını söylemiştir. Muhsine kalkmağa davranırken Sezai bağırmağa ve «Eskiden beni severdin, her dediği mi yapardın, bak artık beni sevmiyorsun. Yatakta dumşundan belli. Ben sevdiğim kadının başkasına gitmesine tahammül edemem» diyerek dolabda duran taban cayı kadıncağızın şaşkın nazarlan arasında eline almış ve Muhsinenin başını nişan alarak bir el ateş etmiştir. Çıkan kurşun kadıncağızın beynine isabet ettiğin den kanlar içinde yatağa yuvarlanmıştır. Bu sırada Muhsinenin yanında bulunan beş yaşlarındaki oğlu Vedad, yataktan dışarı fırlamış ve «annem vuruldu, im dad» diye bağırmağa başlamıştır. Sezai, metresinin yanına giderek kadıncağızm ÖIÜD ölmediğini anlamak için muayene etmiş, ölmediğini görünce tabancasile bir el daha ateş ederek zavallı hanendeyi ruhsuz bir halde yatağa sermiştir. Katil, cinayeti yaptıktan sonra karyolaya oturmuş ve metresinin yaralannı muayene ederken yatağın somyası sallandığından elindeki tabanca yere düşerek ateş almış, çıkan kurşun Sezainin ba§ına isa bet edip onu da öldürmüştür. iki kişinin birden kanlar içinde yatağa serildiğini gören zavallı küçük Vedad, odadan çıkmış ve ağlıyarak «annem öldü, neye gelmiyorsunuz» diye bağırmağa başlamıştır. Bir tesadüf eseri olarak bu sırada eve gelen Muhsinenin erkek kardeşi, Vedadın feryadile karşılaşınca merdivenleri koşarak çıkmış ve odada iki ölü ile karşılaşmıştır. Bu hal karşısmda hemen polise haber verilmiştir. Polis tahkikata devam etmektedir. Şehrimîzde bulunan lzmîr Valisi Faz!ı Güleç dün Şehzadebaşındaki Ege yurdunu ve Lâlelide İzmir talebe yurdunu gezmiştir. Talebeler tarafından Vali şerefine bir çay ziyafeti verilmiştir. Bu ziyafet esnasmda Ege yurdunun ıslahı düşünülmüş ve bu mesele etrafında görüşülmüştür. îzmir Valisi şimdiki yurdlan temiz ve mükemmel bulmakla beraber verilen kiranın çok ağır olmasından talebeden fazla para alındığı ve gittikçe artmakta olan yurd ihtiyacınm önümüzdeki sene Izmirden Üniversiteye gelecek olan kız ve erkek talebenin ihtiyaclarına kâfi gelmiyeceğini nazara alarak Üniversite civarında biri kızlara diğeri erkeklere mahBursada Çelikpalasın bahçesinden «us olmak üzere iki Ege yurdunun kurulbir görünüş masını tavsiye etmiştir. Bursa (Hususî muhabirimizden) Yapıldığı gündenberi kapalı kalmak bahtsızlığına uğrıyan Bursanın asrî kaphcası nihayet 1 haziranda açılıyor. Asrî kaplıcanın adı değiştirilmiş, Çelikpalas» olmuştur. Bir müddettenberi soğuk suyunun getirümesine ve odalarmm döşenmesine çalışılmakta olan Çelik Palası dün gidip gezdim. lyi bir tesadüf olacak; kaplıcaya ayağımı attığım sırada soğuk su da gelmiş bulunuyordu. Kaplıcalar şirketinin yeni müdürü Fahri Patıca ile otelin döşenmiş olan bütün odalannı ve odalara bitişik banyolarını gezdik. Otelde, Cumhurreisimiz ^.tatürke ve Başbakan Ismet tnönüne de birer daire hazırlanmıştır. öğrendiğime göre otelin birinci sınıf odalannda bir günlük ücret 600 kuruş tur. Buna yemek ve banyo da dahildir. Çelikpalasta bir yenilik olarak asansör vardır. Yani bu bina Bursanın ilk asansörlü binasıdır. Çelikpalasın bahçesinde Ankara palasın müziği bulunacak ve bu bahçeden otel müşterisi olsun, olmasın herkes istifade edebilecektir. Ayrıca burada istiyenler tabldota da dahil olabilecek lerinden Palasın bahçesi Bursanın en kalabalık ve güzel bir eğlence ve dans yeri olacak demektir. Tabldotun da 80 kuruş olduğunu öğrendim. Bursanın bir su ve seyyah şehri ol ması yolunda atılan bu temel şüphesiz kaplıcalar ve oteller için nümune olmıya değer. Ancak Bursa için sadece bu otel de kâfi değildir. Çünkü odaları az ve yatak mevcudü o nisbette dardır. Yurd binalan büyük olacak, talebenin bütün ihtiyaclarına cevab vermesi için kütübhaneleri, toplanma salonları ve banyolan bulunacaktır. Her iki yurdun idare heyetleri bu iş için lâzım gelen paranın tedarikini Validen rica etmiş lerdir. Fazlı Güleç bu parayı tedarik edebileceğini talebelere vadetmiştir. înşa parası bilâhare yurd idareleri tarafından on senede ödenecektir. Fazlı Güleç dün Istanbuldaki işlerini bitirerek Bandırma yolile Izmire dön müştür. Rıhtımda Izmirli kız ve erkek Universiteliler tarafından Valiye bir büket verilmiş ve tezahüratla uğurlanmıştır. ŞEHİR ÎŞLERİ M. Prost, şehir plânını yapmağa başlıyor Bir haftadanberi Yalovada tetkikatla meşgul bulunan şehir mütehassısı mimar Prost, oradaki tetkikahnı ikmal ederek îstanbula dönmüştür. Prost, Yalovadaki imar işleri hakkında Akay Müdürlüğü ne lâzım gelen izahatı dün verdikten sonra şehir plânı hakkında tekrar Belediye ile temaslara başlamıştır. Anlaşmaya taalluk eden noktalar üzerinde tam bir itilâf hâsıl olduğundan yann mukaveleiHH î«n şekli t imza edilecektir. Plâ nın hazırlıklanna müteallik işler ikmal edildiğindejı bir iki güne kâdar fileh işe başlanacaktır. Muallimler bundan sonra Vekâletten izin alabilecekler Muallimler şimdiye kadar bir hafta dan ziyade izin istedikleri vakit Vilâyete müracaat etmekte ve aldıklan izin müddeti biterse mecburiyet hissedildiği tak dirde Vilâyet bunlann izinlerini uzata bilmekte idi. Maarif Vekâleti gönderdiği bir emirde, bundan sonra herhangi ma zerete ır'inad ederse etsin, mezuniyetlerini uzatmak istiyen muallimlerin, sıhhî raporlarile Vekâlete müracaat etmelerini ve roezuniyetleri hakkında Vekâletten bir karar çıkmadan vazifeden uzak kaldık lan takdirde tecziye edileceklerini bil dirmîştir. MUSA ATAŞ DENİZ IŞLERt Devlet Denizyolları için getirilecek mütehassıs Bayan Sabihanın uçuşları Denizyolları Idaresinde yapılan yeni teşkilât meyanmda idare işletmesini yeni esaslara göre kurmak ve idare etmek üzere bu sahada mütehassıs bir ecnebi getirtilmesine karar verilmişti. îktısad Vekâleti yaptığı temaslar ve tetkikler neticesinde doktor Kip isminde bir mütehassısı angaje etmiştir. Doktor Kip ayın başmda şehrimize gelerek burada vazifesine başlıyacaktır. MÜTEFERRtK Mütehassıs elde mevcud vesaite göre kaBeynelmilel itfaiyecilik botaj hatlanmızda seyrüsefer işini yeni kongresi baştan tanzim edecek ve hazırlıyacağı plânın tatbikatile de meşgul olacaktır. 4 haziranda Viyanada bir beynelmiDokotr Kipin memuriyeti bir müşavirlel itfaiyecilik kongresi açılacak ve bir lik mahiyetinde olacaktır. hafta sürecektir. Kongrede, îstanbul İt Devlet deniz idarelerinin faiye Müdürü İhsan, memleketimiz itfaiyeciliğini temsil edecektir. umumî toplantısı Kongrede, yangm bombalanna ve zeDevlet Deniz îdareleri, umumî heyehirli gazlere karşı itfaiyenin alacağı ted ti, toplantısmı haziranın üçünde yapacakbirler görüşülecektir. Bundan başka bir tır. çok yangın tecrübeleri yapılacaktır. Heyeti umumiye toplantısmda bu ida Gazi köprüsü Esnaf cemiyetlerinin 936 bütçeleri Esnaf cemiyetleri 936 yılı bütçeleri Ticaret Odası idare heyeti tarafından tasdik edilmiş, dün de cemiyetlere bildirilmiştir. Esnaf cemiyetleri için Galatada Bahklı hastaneleri tarafından satılan binayı almak fikrinden vazgeçilmiştir. Müşte rek büro şimdilik gene Dördüncü Vakıf handa kalacak ve ileride Liman hanı Ticaret Odası tarafından alınırsa oraya nakledilecektir. Yağmur vaziyeti Son hafta içinde Anadolunun garb taraflarına 37.1 4.6, Orta Anadoluya 30,0 1.5, Cenub Anadolusunun bazı yerlerine 66.0 1.5, Şarkî Anadolunun muhtelif noktalarına 45.7 0.4, Kara deniz kıyılanna 5.0 0,6 milimetre yağmur yağmıştır. Ayni günler içinde, Trakyada 26 9, Kocaeli ve Ege mıntakalarında 25 10, Orta Anadoluda 24 4, Karadeniz kı yılannda 1 9 1 2 derece sıcakhk tesbit edilmiştir. relerin son seneye aid bilânçosu tasdik edileceğinden bunun hakkında mufassal bir rapor hazırlanmıştır. Bu rapora göre, eskiden bu üç müessese (Seyrisefain) idaresi halinde birleşik bir halde iken yılda bir milyon lira kadar açık veriyordu. Bu idareler ayrıldıktan sonra, yeni ve daha geniş teşkilât vücude getirilmiş bulunmaECNEBfMEHAFÎLDE sına rağmen bu milyon liralık açık kapaKızılay haf tası başlıyor tıldığı gibi kâr da etmeğe başlamışlar Kızılay haftası yann başlıyacaktır. İngiliz elçisi Londraya gitti dır. Denizyolları, Akay ve Havuzlar Hafta münasebetile yurdun her tara îngiliz Büyük Elçisi Sir Persi Loren idarelerinin son bir senelik safî kârlan fmda Kızılaya aza kaydedilecektir. dün akşamki ekspresle kısa bir müddet mecmuu 300 bin firayı bulmaktadır. Hergün radyoda muntazaman konferansiçin mezunen Londraya gitmiştir. MAÜYEDE lar verilecek ve muhtelif yerlerde ve mekteblerde eğlenceler, müsamereler tertib edilecektir. Büyük mağazalar vitrinlerini Yeni kadro ve maaş Kızılayı temsil eden tasvirlerle süsliye Memurların haziran ayhklannın tevNiishatı 5 Kuniftnr zii için Maliye Vekâletinin emri bekle ceklerdir. Tayyareler günaşm uçarak nilmektedir. Bu emrin yann gelmesi muh şehre Kızılayın faaliyeti hakkında bro AbOne J T ^ i y e Hariç temeldir. Maamafih Büyük Millet Mec şürler ve vecizeler atacaklardır. Gazi Köprüsü inşaatma müteallik muMuharrem Feyzi Togay ameleler tamamile ikmal edilmiştir. Köpriiyn yapacak olan Hügo Herman grupu, Almanyadaki fabrikasında köprü nün bir çok demir aksamını hazırlamış bulunmaktadır. Hâlen Unkapanı ciheGalatasaraylılar Cemiyetinden: Bu • tinde yapılmakta olan sondaj ameliyesi gün Galatasaray lisesinde, Galatasaray « biter bitmez köprünün vaz'ı esas resmi lılar tarafından her yıl mutad olan top « yapılacaktır. lantı yapılacaktır. Bu toplantının pro * Floryadaki inşaat gramı şudur: Floryada yapılmakta olan imar işleri 1 Saat onda mektebde toplanb. epeyce ilerlemiştir. Kabinelerin, yirmi 2 Saat on birde konferans salonunhazirana kadar ikmal edileceği ümid e da Ercüment Ekrem (Ermel Talu) tadıliyor. Banyolara gidecek halkın ve o rafından mekteb ve kulübün tarihçesi rada yazı geçirecek olanların, her iste hakkında birkaç söz. diklerini bulabilmeleri için küçük bir de Mektebin en genç ve en yaşlı iki ta * çarşı yapılmaktadır. Çarşı ittihaz edilen lebesinin hitabeleri. sahanın her iki tarafında yirmi beş dük3 S a a t 12,30 dapilâv. kân inşa edilmektedir. Bu dükkânlar da 4 Saat 14,30 da Cumhuriyet abîyakında biteceğinden, kiraya verilmek desme çelenk. üzere münakasaya konulacaktır. 5 Merasim sonunda müstakbel yuvayı ziyaret. SOSYETELERDE Galatasaraylılarm toplantısı Cumhuriyet 'lv° W» İlk kadm tayyarecimiz Bayan Sabiha hergün Yeşilkö yistasyonundaki küçük tayyaresile öğleden evvel bir iki saat kadar çalışmakta, muhtelif iniş ve yükseliş hareketlerindeki tecrübelerini mualîimleri nezaretinde tekrar etmektedir. Resim de tayyarecimiz iki kişilik küçük tayyaresinde daima yalnız uçmakta ve en eski pilotlara hemen yakın bir meharetle tayyaresini sevk ve idare etmekte olduğu görülmektedir. lisince kabul edilen yeni maliye teşkilâtı kanunu îstanbul vilâyeti maliye teşkilâtım da değiştirmekte olduğu cihetle bu teşkilâta göre tatbik edilecek yeni kadro ile birlikte maaş emrinin de gelmesi muhtemeldir. Maamafih yeni kadronun tebliğ ve tatbıki bir. iki gün sürecektir. Afyon maden suyu şubesi şeraiti » Hilâliahmer Eminönünde açtığı Af yon maden suyu satış şubesinde gördüğü rağbetten dolayı Beyoğlunda Tokatliyan oteli ilerisinde de bir şube açmağa karar vermiştir. Bu şubenin küşadı yarın ya pılaçakür. . .„ . . , Senelik 1400 Kt. Altı aylık 7S0 Üç aylık 400 Bir ayl.k 150 1700 Kr. 1450 800 yoktıır

Bu sayıdan diğer sayfalar: