31 Mayıs 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

31 Mayıs 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 31 Mayıs 1936 Serbest sütun ) Fatihin vasiyetnamesi Tiyatro hakkında îngiliz futboluna ne oldu? Ingilizler Viyana ve Brük Beşiktaş İstanbulsporla, selde neden yenildiler ? Fener de Beykozla Ingiltere 1929 danberi yaptığı 12 maçın altısını kaybetmiş, iiçünde berabere kalmış, üçünü kazanmıştır Bu mağlubiyetlerin sebebi nedir? karşılaşıyor îstanbul lik şampiyonası oyunlarının mühim maçlarından biri olan Beşiktaşİstanbulspor takımları arasındaki müsabaka bugün Şeref sahasında yapıla caktır. İstanbul lik maçlarında mühim bir vaziyeti olan Beşiktaşın bugün yapacağı oyun, lik maçlarının hatırı sayılı oyunlanndan biri olacaktır. Son haftalarda takımlarında büyük tadilât yapan İstanbulsporun bugün yapacağı bu maça ayrı bir ehemmiyet vermek lâzımdır. İstanbul lik şampiyonasının en ba şında bulunan Fenerbahçe bugün Ka dıköy sahasında Beykoz takımile kar şılaşacaktır. Birinci lik takımları içinde çok defa derli toplu maç yapan Beykozun bugün Fenerbahçe ile yapacağı oyunlar, haf tanın en güzel maçlarından birini teşkil edecektir. Anadolu Eyüb takımları da Şeref sahasında karşılaşacaklardır. Büyük takımlar karşısında hayli muvaffakiyet gösteren Anadolu, likte va ziyeti iyi olan takımlardan biri olması itibarile Eyüble yapacağı oyunun zevkli olacağına şüphe yoktur. Bugün yapılacak lik maçları *San'atın, bir memleket seviyesini yükseltmek ve sürükleyip üerletmek yolundaki büyük tesirini bilenler~.ı> Yunus Nadi Güzel bir hakikat! Fakat... Yıllardanbe. ri huküm süren ve bu güzel hakikati ayakları altmda ezen diğer çirkin bir hakikat var ki onu gormüyoruz. Yahud görmek ls. temiyorıız, müteessir olmuyoruz, çareslne bakmıyoruz. Memlekette, goğsümüzü kabartan ve blze sevtnc veren güzel ve faydalı blrçofc teşebbüsleri başanrken tiyatro san'atımızı niçin bakımsız bırakıyonız, tiyatronun yüksek gayesinl berbad eden, halka ve san'ata borclu olduklan vazifeyi bllmiyen bir takım klmseler, seviyeleri yükseltmek şöyle dursun, ahlâkların bozulmasına gay. ret ediyorlar. Amiyane hisler, düşkün flkirler, sokaklarda ve bahvehanelerde işltilen bayaği nuktelerle halkı aşılıyorlar ve böy. lece çok ucuza mal olan bir şeref, bir nam kazanmak istiyorlar. Böylelerinl himaye etmek değil, bilâkis yakalarından tutup sahnelerimizden dışarıya atmak san'at ve memleket namma en doğru ve en hayırlı iş olur. Bu vazife en evvel matbuatmdır. Matbuat, bilmem neden vazifesini yapmı yor? Hiç olmazsa, tiyatronun özü ve prensipl hakkmda halkı niçin aydınlatmıyor, saş'atın ve san'atkânn vazifesi ne olduğunu san'atkâr dlye geçinenlere niçin hatırlatmıyor? Güzel san'atlann maskarahk, âdî eğlence vasıtası olmadığmı onlara bil. dlrmek yok muydu? Yıllardanberi, dekor ve ışık tertibatı müstesna kl bu, para ve fennln verdiği bir nimettir tiyatromuz yerinde sayıyor, diyeblliriz. Başka bir terbiye ve zihniyetle yetişen, fakat bugün etraflannı saran ve kıymet bulan palyaçoluklar sebebile yolda kalan bir kaç san'atkârımızdan baş ka bir san'atkâr yetlşmedi ve tiyatro san'atı hakkmdaki bugünkü zihniyet devam ederse memleketimizde san'atkâr yetişme sinln ihtimall yoktur. Yaşayan nesllmize, san'atla san'atkânn, bugün olduklan gibi blrşey oldugu zannmı vermekte ısrar eder. sek çok yazık olur. Güzelliklerl, felsefeyi, duygulan, edebl yatı toplayan tiyatronun hakikî mahlyetL. ni hiçe sayanlar, san'at namına lstedik leri gibi cirid oynıyanlar san'at âlemlnde kltal yapıyorlar ve blz soğukkanlılıkla bu kltali seyrediyoruz. Sahneye glren herhangi bir genclmlz, ilk adımından taklldciliğe ve tulüatçılığa merak sarıyor ve o yolda yırtınıyor, böylelikle kendisinde kabiliyet varsa da ölüp gidiyor. Sahnemizi dolduran bir çok oyuncularunız o kadar dlzginsiz, o kadar başıboş hareket ediyorlar ki çok defa piyes muharrlrinin iktıdar derecesi farkedilemiyor. Oyuncularımız «işkembeden atma> illetlne tutulmuşlar ve onunla da gururlanıyorlar. San'atkânn, sahnede muharrlr olmadığmı onlara klm anlatacak? Güzel san'atlara ticaret zihnlyetile ya. naşılmaz. Ticaret san'atkâr doğurmadı ve doğuramaz. San'atta dldlnme, çarpışma, kat'î kabiliyet ve çok zaman da hayat pahasma muvaffaklyet elde edillr. Tiyatro tarlhinde isimleri anılan dehalar o ismi, o şöhreti şaklabanhkla kazanmadılar. Bu münasebetsizliğin, bu öldürücü cereyanm önüne geçillrse, halka verilecek eserler, komedl veya vodvll olsun, operet veya dram olsun, memleket seviyesini yükselten seçme eserler olur ve san'at kaidelerlne uygun bir clddlyet, bir intizamla oynanırsa hem iyi tiyatro muharriri ve bestekâr kazanırız, hem artist yetiştirebilirtz. Hiç şüphe yoktur ki yüksek ve resmî bir hlmayenin tiyatromuz İçin ölçülmez fay. dası var, fakat paraca olan yardımla beraber, ve belkl de ondan evvel, san'at ve san'atkâr anarslsinl meydandan kaldırmak şartile. Memleketimiz sevlyeslnln yükselmesi ve ilerlemesl namına yazıcılanmız tiyatronun hakikî mahiyetl ve vazifesi hakkında hal. kımızı irşad ederken Matbuat Umumî Direktörlüğü de oynanmasma müsaade ettiğl eserlerin oynanışını kontrol altına almca, beklenen faydalı netice elde edilir zan. nederim. Istanbulun fethinden sonra Türk hazırlığı Cinevizli muharrir, kardeşine yazdığı mektubda, Türklerin Garbe doğru taarruz etmek istemediklerini temine çalışıyordu Heykeltraş Bertold Civani tarafından Fatih namına yapılan madalya «Fatihin Vasiyetnamesi» namı altında Istanbulun fethi akabinde Beyoğlunda bir Cinevizli tacir tarafından yazılan ve aslı olan italyancası tamamile kaybolup eski îngiliz Krallarından birine hediye olarak takdim edilen fransızca nüshası ahiren Londrada bir terekede meydana çıkan esere aid îngiliz müdekkiki Mister C. A . J. Armstrongun yazdığı mütaleanın son kısmını dercediyoruz: «(Fatihin Vasiyetnamesi) eserinin son kısmı îkinci Sultan Beyazıdla en küçük kardeşi Sultan Cem arasmda yapılan dahilî harbe dair tafsilâtı ihtiva etmektedir. Bunlann arasında en müheyyic bahis Padişahm saraymda Yeniçerilerin çıkardığı birçok isyanlardan birincisini uzun uzadıya tarif ve nakleden kısımdır. Bu münasebetle Cinevizli muharririn sarfettiği bir cümle o tarihte Türkiyeye gelen her ecnebi seyyahm bir casus asyıldığın! gösteriyor. Şurası kayde şayandır ki Cinevizli muharrir garbî Avrupada bulunan birade rinin yazdığı mektublarda Türklerin garbe doğru hiçbir taarruz yapmak emelinde bulunmadıklarını temin etmiş ve îstanbuldaki kadirgaların teçhiz ve teslih edilmesinden maksad münhasıran îtalyanlan yani Cinevizlerle Venediklileri korkutmak olduğunu ilâve etmiştir. Cinevizli muharririn bu yazılan Türk tarihinin bu devrine dair eseri bulunan Filip de Cominesin yazılanna tevafuk etmektedir. Çünkü Comines hatıratının bir sahifesinde Fatihin vasiyetnamesini gördüğünü iddia etmiştir. Bu cümleden olarak Fatihin haleti nezide iken bazı vergilerin affedilmesini yazmışhr. Bu yazılar Cinevizli muharririn ifadesine tetabuk etmektedir. îhtimal Comines 1495 senesinde Ve nedikte bulunduğu zaman Cinevizli muharririn vesikasını okumuş ve bu malu mata istinaden Fatihin vasiyetnamesini gördüğünü iddia etmiştir. O tarihte Comines şark sularından Venediğe dö nen tacirlerden şarkın ve bilhassa Istan bulun Türkler tarafından fethinden sonra burada cereyan eden ahval hakkında tnalumat öğrenmek için Venediğe gel mişti. îngiliz Kralı Beşinci Edvarda daha Veliahd iken îstanbulun fethinden sonraki ahvale dair bir eserin takdim edilmesinin sebebine gelince Kurunu Vustanın sonlarına doğru bütün Avrupada olduğu gibi îngilterede dahi uzak ve yabancı memleketlere dair malumat edinmek ve kitab okumak merakı fevkalâde uyan mıştı. İspanyol ve portekizli kâşiflerin seyahatleri bütün Avrupada büyük merak uyandırmış ve Avrupanın edebî zevki üzerine de tesir yapmıştı. Türklerin esrarengiz bir surette kuvvet ve satvetlerinin artmakta olması ciddî düşünen devlet adamlannı telâşa dü şürmekte idi. Sathî düşünenlere gelince şarktan gelen haberler ve rivayetler bu gibilerin heyecan istiyen his ve arzulannı tatmin ediyordu. O tarihte^ bütün Avrupada şarka dair umumî bir alâka uyantarihinden sonra Avrupanın her tarafında ve bu arada îngilterede Türklere aid birçok kitablar tabolunmuş bulunmasıdır. Bu gibi eserlerin başlıca mevzu ları Otrantonun zaptı, Rodos muhasarası ve Türklerin Avrupa kıt'asından çı karılması meselesidir. Daha sonra Avrupa edebiyatında [Büyük Türk Grand T u r c ] başlıca bir mevzu teşkil etmiştir. Binaenaleyh îngilteredeki Kral ha nedanına daima kitab veren Bruges Flanderdeki kitab tacirlerinin Türkiye hakkında elyazısı nadir bir eseri istinsah ve tezhib ederek genc Veliahd Edvarda takdim etmiş olmalan zamanın âdetine uygun bir şeydir. Zaten îngilteredeki York Kral hanedanının şarkla münasebatı zannedildiğinden daha sıkı idi. Londrada meydana çıkan eserin ev« velâ tezyin sanatı noktasmdan fevkalâde değeri vardır. Saniyen Türk tarihini tenvir etmesi ve tamamlaması itibarile büyük bir tarihî kıymeti haizdir. Salisen eserin cildinin İngiltere tarihi noktasmdan payansız ehemmiyeti vardır. Çünkü kitabın cildinin arkasında es • ki ingilizce imlâ ile yazılmış iki imza vardır. Bu imzalardan biri Kral Dördüncü Edvardın büyük kızı Elizabet ile küçük kızı Sesile aiddir. British Museumde Kral hanedanı kolleksiyonunda dahi bu iki imzayı ihtiva eden bir vesika varsa da bunda imzalar gayet solgun bulunuyor. Halbuki Fatihin vasiyetnamesinde imzalar pek açıktır. Bu eser sayesinde tarihî iki prensesin imzasının tam asıllan elde edilmiş bulunuyor. Bu imzalar herhalde 1486 senesinden evvel konulmuş olmahdır. Çünkü üzerinde yalnız Kralın kızı unvanı vardır. H a l buki tarihi mezkurdan sonra Prenses Elizabet Yedinci Hanri ile izdivacı dolayısile Kraliçe ünvanını almıştı. Anlaşılan 1484 senesinde Kral Be şinci Edvard Londra kulesinde idam edildikten sonra iki hemşiresine kalan bu kitaba müşterek mallan olduğunu anlatmak için birlikte imza koymuslardır. Umid ederiz ki san'at ve Türk tarihi ve îngiliz Kral hanedanı tarihi itibarile çok kıymettar olan bu eserin piyasada bulacağı fiat verilerek İngiltere hari cine çıkanlmasına müsaade edilmiyecektir.» Îngiliz futbolcuları mühim bir maçta llki Viyanada, ikincisi de Brükselde ol mak üzere İngiliz futbolu Avrupada bu sene iki mağlubiyete daha uğradı. Aşağıki liste tetkik edilecek olursa, bunlan n İngiliz futbolunun Avrupa futbolu önünde uğradığı ilk mağlubiyetler olmadığı görülür. 1929 İspanya 4 İngiltere 3 1930 Almanya 3 İngiltere 3 1930 Avusturya 0 İngiltere 0 1931 Fransa 5 İngiltere 2 1931 Belçika 1 İngiltere 4 1933 İtalya 1 îngiltere 1 1933 İsviçre 0 İngiltere 4 1934 Çekoslovakya 2 İngiltere 1 1934 Macaristan 2 İngiltere 1 1935 Holanda 0 İngiltere 1 1936 Avusturya 2 îngiltere 1 1936 Belçika 3 İngiltere 2 Şu listeye göre İngiltere 1929 danberi Avrupada yaptığı on iki maçtan altısını kaybetmiş, üçünü kazanmış, üçünü de beraberlikle bitirmiştir. Şu hale göre son yedi sene zarfında İngiltere futbolu Avrupa futbolüne faik bir manzara arzetmiyor demektir. Gol adedine gelince İngilizler 23 gol yemiş, 23 gol atmışlardır. Demek olu yor ki burada da İngiltere lehine kay dedilecek büyük bir fark bulamıyoruz. Bu mağlubiyetlerin toptan yekun sebeblerini izah etmeden evvel, son Vi yana ve Brüksel hezimelterinin İngiliz matbuatma akseden şekillerini anlatalım: Avusturya tngiltere maçı İngilizler Viyanada gafil avlandıklannı iddia ediyorlar. Sestanın da dahil olduğu Avusturya müdafaasının çok iyi oynadığım kaydettikten sonra İngilte re muhacimlerînin ve bilhassa Bastin ve Bowdenin kendilerinden beklenen oyunu gösteremediklerini yazıyorlar. İngilizlerin çok güzel çimen bir saha olan Prater stadından hiç şikâyete h a k l a n olmadığmı ve artistik Avusturya futbolunun İngilizleri maçın ilk on sekiz dakikasında yorarak Avusturyalılarm hak ettikleri galebeyi elde ettiklerini müt tefikan itiraf ediyorlar. İngiliz muha cimlerinden Camselle penaltı sahası dahilinde yapılan bir hatanın Belçikalı hakem tarafmdan tecziye edilmediğini ie yazmaktan geri durmuyorlar. Diğer taraftan beş muhacimle birden oynıyan Avusturya hücum hattının W sistemine alışık İngilizleri aldatmağa muvaffak olduğunu ve İngilizlerin sağ ve sol açıklarmm Avusturya hafbekleri karşısında oyunun sonuna kadar mües sir olamadıklarını kaydetmekte de gecikmiyorlar. îngiliz kalecisi Sagar iyi oynamakla beraber Avusturya kalecisi Platzeri çok daha parlak buiuyorlar. Avusturya muhacimlerinden Sindelar arasıra çok iyi oynamakla beraber yeni yetişenlerden Strohun fevkalâde oynadığım tes lim ediyor, Avusturyaya nazaran İngi liz hücum hattının daha sönük kaldığını da itiraftan çekinmiyorlar. Arsenal menejeri Allisonun tenkidleri ne gelince mevsim sonunda İngiliz futbolcularının sürantrene bir hale geldiklerini ileri sürmekle beraber, İngiliz müdafaasının şaşırdığını, muhacim hattının ise ayaklarına top gelmesini beklediklerini söylüyor. İngiliz oyuncula rmdan bazılarının oyunda «yok> olduklarım ve umumiyet itibarile Avusturya takımmm daha anform bir halde ve daha iyi anlaştıklarını yazıyor. O da diğerleri gibi Avusturya müdafii Sesta yı fazla fantezi yapmakla beraber takımma son derece faydalı bir unsur olarak kaydediyor. Avusturya takımının antrenörü JimHogamn Avrupada hakikî *utbol Atletizm bayramı öğretmeğe muvaffak olduğundan bütün îstanbul atletizm heyetinin hazırladıİngiliz gazeteleri sitayişle ve memnu ğı atletizm bayramı bugün Kolleç sahaniyetle bahsetmektedirler. sında büyük merasimle yapılacaktır. Belçika tngiltere maçı Müsabakaların eski alâkasım kaybetBelçika İngiltere maçına gelince, memesi için duhuliye konmamıştır. Viyanadaki maçın aksine olarak oyuna Atletizm müsabakalarına iki buçukta İngilizler hâkim olarak başlamışlar ve geçid resmile başlanacaktır. daha başlangıcda bir gol atmışlardır. Voleybol maçları Birinci haftaym îngiliz lehine 1 0 Voleybol İstanbul birinciliklerine Gabittiği halde ikinci haftaymda Belçi kalılar İngiltere müdafaasını son derece latasaray lokalinde dün devam edilmişsıkıştırmışlar ve 18 inci dakikada bera tir. Birinci maçta Beykoz gelmediğin berlik sayısını, 35 dakikada ikinci ve den Topkapı hükmen galib sayılmış. İ37 nci dakikada da üçüncü golü ata kinci maçta Galatasaray İstanbulsporak vaziyete tamamile hâkim olmuşlar ru 15 4 yenmiştir. Feneryılmaz Eyüdır. Ancak oyunun sonlarına doğru İn be 15 13 galib gelmiştir. giliz muhacimi Hobbis ikinci golü yap Fenerbahçe takımı Rusyaya mış ve İngilizler oyunu güç hal 3 2 bidavet olundu tirmişlerdir. Ankara 30 (A.A.) Sovyet büyük elMağlubiyetin sebebini bazı îngiliz çisi Karahan, Türkiye şampiyonu Fe münakkidleri muhacimlerden Bastin ve nerbahçe kulübünün temmuz veya aBowdenin oynamadığma ve bazıları ise ğustos aylan zarfında Sovyet Rusyaya Avrupa futbolünün îngiltere futbolüne muhtelif maçlar yapmak üzere davet efaikiyet kesbetmesine atfediyorlar. dildiğini Hariciye Vekâletine bildirmişDiğer taraftan Belçika futbolünün li tir. Davetliler meyanmda diğer atletler deri M. Karel Lotsy maçtan sonra şun de vardır. Müsabaka zamanları her neları söylemiştir: kadar temmuz ve ağustos diye gösteril< îngiliz oyuncularının çok yorgun mişse de kulübün angajmanlarına nazave bıkkın olduklan o kadar bariz bir şe ran bunun tebdili mümkün olabilecek kilde göze çarpıyordu ki bundan böyle tir. İngiliz muhtelit takımlarının lik maç Bisiklet yarışları gene geri larından sonra Avrupada turneye çıkkaldı malarını, kendi hesabıma, doğru bul muyorum. Oyuncularınızın dünya yü T. S. K. îstanbul bölgesi bisiklet azünde en iyi futbolcular olduğunu bil janlığmdan: diğim için onlarm böyle yorgun bir halBelediye Seyrisefer müdürlüğünün de saha üzerindeki mücadeleleri beni bisiklet yarışlarmm saat 9 da bitirilmemüteessir etti.» sini bildirmesi ve bu saatte ise yarış ların bitirilmesine maddî imkân bulunW sistemi muzır mı? îngiliz takımmı teknik mahiyette ten maması dolayısile ilân olunan bisiklet kid eden futbol antrenörlerine gelince yarışları şimdilik geri bırakılmıştır. bunlardan Mr. C. Brown demiştir ki: « Artık beş muhacimle birlikte hü cum sistemine avdet etmemiz icab ediyor. W sisteminde orta muhacimin vazi yeti hakikaten müşküldür. İçlerin müzaheretinden tamamile mahrum bir halde kalan açıklar ve orta muhacimlerle hücum sistemi müessir olamamaktadır.> Belçikalılann sert ve favullu oyna dıklarını ve hakemin de bu tarz oyuna müsaade ettiğini yazan İngiliz futbol münakkidlerinden biri Avrupa hakemlerini yetiştirmek üzere bir mekteb açılmasmı tavsiye ediyor. Gerek Viyana, gerekse Brükseldeki mağlubiyet hakkmda îngiliz gazetele rinde görülen tenkidler umumiyet iti barile işte bunlardan ibaretitr. Bize kahrsa İngiliz mağlubiyeti daha umumî bakımdan tetkike değer mahi yettedir. îngiliz münakkidlerinin yaz dıkları ve Belçikalı futbol mütehassısınm da teyid ettiği gibi mevsim sonunda yorgun ve oyundan bıkkm bir halde iken İngiliz futbolcularını Avrupa tur nesine çıkarmak büyük bir hatadır. Bun dan başka: Belçikaya 3 2 yenilen İngiliz muh telit takımının birkaç sınıf aşağısında bir takım olan ve altısı amatör, beşi ihtiyat profesyonel oyuncudan mürekkeb bir Londra takımının geçen sene Brükselde, bu sene İngiliz muhtelitini yenen Belçika takımile berabere kalmış olduğunu düşünecek olursak şu mütaleala rıma hak vermek lâzımdır: 1 Futbolde millî maç, memleket futbolüne bir miyar, bir ölçü olarak kabul edilemez. Tek bir maçla futboldek; üstünlüğü ölçmek kabil olsaydı lik maçlarına lüzum kalmazdı. . 2 İngiliz futbolunu ölçebilmek ıçin böyle bir muhtelitin değil, Arsenal, yahut Sunderland gibi İngiliz kupa ve lik birinciliğini kazanmış takımların Avus A. MADAT Yeni hakem komitesi Futbol federasyonundan: Müddeti biten hakem komitesi üç azadan mürekkeb olarak yeniden teşkil edilmiştir. Başkan: Nüzhet Abbas Aza: Abdullah. Aza: Sadi Karsan. Komite ilk içtimaını 1/6/936 pazar tesi günü saat 17,30 da federasyon merkeziude yapacaktır. Üçüncü ilkmekteb talebesinin müsameresi İstanbul Üçüncü îlkmekteb talebesi tahsil yılınin sonu münasebetile dün İstanbul Kız Lisesi sahnesinde parlak bir müsamere vermiştir. Tahsil ve tedris kadar bediî terbiyeye dahi fevkalâde itina edildiği anlaşılan bu mektebin bediî kabiliyetleri yüksek olan talebesinden elli kadan muhtelif numaralara iştirak etSümer spor kulübünün mişler ve fevkalâde muvaffakiyet gös kongresi termişler ve lisenin müsamere salonunu Sümer spor kulübü idare heyetin dolduran hazirun tarafından mütemadi den: surette alkışlanmışlardır. ^»««••^»~ Kulübümüz 31/5/936 pazar günü saat 9 da fevkalâde kongre akdedecektir. Güzel bir müsamere Ruzname: Dün, Hakimiyeti Milliye mektebinde bir veda müsameresi verilmiştir. Müsa1 Kulübün fesih veya ipkası hak mere çok güzel olmuş ve yüzlerce da kında karar ittihazı. vetli, talebeyi uzun uzun alkışlamıştır. mış olduğunun bariz bir delili de 1480 2 Alacak ve borcların tasfiyesi. turya, yahut Belçikada dört, beş maç oynamaları lâzımdır. Bu takdirde İngiliz futbolunun Av rupa futbolüne kat kat faik olduğu çok kolay anlaşılacaktır. 3 Avusturya ve Belçika turnesine çıkan İngiliz muhtelitinin müdafaasını, Arsenal takımından iki bek, iki yan hafbek Viyanada, iki bek ve üç muavin de Brükselde temsil etmişlerdir. Bu takım, Kral kupası maçları dolayısile lik maçlarının son oyunlarmdan geri kalan dört maçı turneden bir hafta evvel beş günde ikmale mecbur kalmıştı. Beş günde dört maç çıkaran bu mü dafaanın Avrupada uzun seyahatten sonra ise yaramaz bir hale geldiği muhakkaktır. Avrupadaki İngiliz mağlubiyetinin sebeblerini bu üç nokta üzerinde durarak araştıracak olursak daha doğru bir neticeye vâsıl oluruz. Yunanistanın ihrac edeceği yaş üzümler Atina (Hususî) Yunan millî ekonomi yüksek meclisi son toplantısmda Yunanistandan ihrac edilen yaş üzümlerin hükumetçe himaye edilmesine karar verdi. Bu karara göre Almanyaya çıkarılacak yas üzümlerin her kilosu için elli santim, diğer ecnebi memleketlerine ihrac edilecek yaş üzümler için de iki drahmiye kadar prim verilecek ve bu suretle Yu nan yaş üzümleri bilhassa Bulgar üzümIerinin rekabetine karşı himaye oluna I caktır. Inhisar memurları kursu bitti ff W m NÜZHET ABBAS înhisar memurlarına mahsus 5 inci ku rs devresi tedrisatı hitam bulmuştur. Me zunlan, hocaları Müdürünün bir arada alınmış resimleri ni bu vesile ile neşrediyoruz. ve İnhisarlar Umum

Bu sayıdan diğer sayfalar: