24 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 24 Haziran 1936 VIYANA OONUŞU Tarihi tefrika: 72 M. TURHAN TAN f Şehlr ve Memleket Haberlerl ] Bisikleti çalmamış, kiralamıs amma... Binip Ankaradan İstanbula kadar da gelmiş! Dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde bundan birkaç gün evvel Ankarada çahnmış bir bisiklet işinin muhakemesine bakılmıştır. Suçlu; evvelce Kayseri bez fabrikasında çalışmış olan Nevzad isminde bir gencdir. Poliste verdiği ifadeye nazaran; fabrikadan çıktıktan sonra işsiz kalarak Ankaraya gitmiş; burada da bir iş bulamayınca bir posta müvezziine aid bir bisikleti çalarak iş bulmak üzere bu bisikletle Istanbula gelmiştir. Burada bisikleti satmak istemiş; lâkin muvaffak olamamıştır. Dün Beyoğlu cihetinde bisikletle gezerken bisikleti tanıyan Ankara polislerinden biri Nevzadı yakalıyarak Taksim merkezine götür müştür. Halbuki suçlu, hâkim huzurunda verdiği ifadede bisikleti çaldığmı inkâr etmiş; ezcümle şunları söylemiştir: Siyasî icmal Bükreşteki hâdiseler u ay zarfında Bükreş uçüncu defa bütün Avrupa politika âIeminin dikkat nazannı kendi üzerine çevirdi. Haziranm altısında Küçük îtilâf devletlerinin şefleri burada buluşarak bu siyasî zümrenin Avrupadaki yeni beynelmilel vaziyete karşı nasıl hareket edeceğini görüşmüşlerdi. Hazira nın on beşinde dahi gene üç devletin Büyük Erkânıharbiye başkanlan Romanya payitahtında toplanarak Avrupadaki yeni vaziyete karşı alınacak askerî tedbirler üzerinde görüştüler. Haziranm yir misinde dahi Bükreşte sokaklarda kanlı çarpışmalar oldu. Bu hâdiselerle siyasî görüşmeler ve askerî müzakereler arasında doğrudan doğruya bir rabıta yoksa da dolayısile mühim münasebetler vardır. Çünkü gerek görüşmelerin, gerek çarpışmalann asıl saikleri ayni şeydir: Avrupada siyasî vaziyetin değişmesi üzerine Romanyan.n tutacağı yeni politikanın tayini etrafında görüşmeler, müzakereler ve savaşlar yapılıyor. Avrupada yeni siyasî vaziyeti doğuran âmiller Almanyanın silâhlan ması, faşist îtalyanın inkişaf devrini ikmal ederek fevkalâde kuvvet bulması ve Sovyet Rusyanm Avrupa politikasına Fransa ve Çekoslovakya ile akdettiği ittifaklarla tekrar girmiş olması, Fransada iş başına Marksistlerin geçerek yeni bir rejimin başlamasıdır. Bu amillerin dördü de Romanyayı ve müttefiklerini yakından alâkadar etmektedir. Fakat bu alâkalann bir nisbette olmaması Küçük îtilâf devletleri arasında zâhirde değilse de için için aynlık uyandınyor. Meselâ Çekoslovakyanın en ziyade ehemmjyet verdiği Almanyanın silâhlanmış olmasıdır. Çek polirikacılannın bütün düşündükleri Almanyayı sıkıştıracak ve genişlemesine mâni olacak çareler ve müttefikler bulmaktır. Bunun için Rusyada Bolşevizmin teessüsü es nasında Sovyetlere karşı en ziyade mücadele ve harbeden Çekler olduğu hal de şimdi Sovyet Rusya ile Avrupada i!k ittifak akdeden de gene onlar olmuştur. Fransadaki rejimin değişmesine karşı Çekoslovakya lâkayd davranmaktadır. Italyada faşist devletinin kuvvet bularak orta Avrupada nüfuzunu göstermesine karşı Prag politikacılan asla telâş göstermiyorlar. Halbuki Yugoslavya Almanyanın sîlâhlanmasına o kadar ehemmiyet vermemektedir, bilâkis Italyadaki faşist reji • » minin kuvvet bularak orta Avrupada nüfuz kazanmasını kendisi için bir tehdid saymaktadır. Ayni zamanda Yugoslavya Sovyet Rusyanm orta Avrupaya sokulmasına tahammül edememekte ve bunu kendisi için başkaca bir tehlike saymaktadır. Yugoslavyayı Sovyetlere karşı muhalefet ve husumetten vazgeçirmeğe Bükreşteki son görüşmelerde de ça lışmışsa da bu gayretlerin bir tesiri görülmemiştir. Romanyaya gelince, bu devletin fa şist Italya ile görülecek hiçbir hesabi yoktur. Bilâkis Rumenlerle yenî Roma Imparatorluğu arasındaki Lâtin ırkı karabeti, bu iki memleket efkân umumiyesinde birbirine karşı muhabbet ve teveccüh uyandırmıştır. Yalnız Rumen poîitikacılan Macaristanm, Italyadan müzaheret görerek Transilvanyada bugünkü hududu değiştirmeğe kalkışmasindan korkuyorlar. Buna rağmen Romanyada Italyan faşistliğini Romanya için de örnek tutan kuvvetli cereyanlar vardır. Sovyet Rusyanın Çekoslovakya ile ittifak ederek siyasî ve askerî noktadan orta Avrupa ile sıkı münasebet tesis et « miş bulunmasına karşı Romanya, ne Yugoslavya kadar müçtenib ve müteneffir, ne de Çekoslovakya kadar hararetli ta raftardır. Yakın zamana kadar Romanya kendisine en büyük hasım olarak Sovyet Rusyayı tanımıştı. Fransız erkâm harbiyesinin teşvikı neticesinde Romanya ile Lehistan münhasıran Sovyet Rusyaya karşı askerî bir ittifak akdetmişlerdi. Ba ittifak hâlâ mevcuddur. Sovyet Rusya ile siyasî münasebetler iade edildikten sonra da Besarabyanm Romanyanın eczayi mülkünden olduğunu Moskovanın kabul etmemiş olması yüzünden Romanyada, Sovyetlere karşı hâlâ itimadsızlık vardır. Bu yüzden Romanyada faşist cereyanlan günden güne kuvvet buluyor. Fransada Marksistlerin birdenbire iş başına gelmiş olmalannı Rumen faşistleri Sovyetlerin gizli tesirlerine atfediyorlar. Romanyadaki sol cenah partileri ise, Fransada sollann iş başına gelmelerinden bir daha cesaret bulmuşlar ve Sovyet Rusyaya ordulannı Rumen topraklarından geçerek Çekoslovakya nın imdadına koşması davasım bir kat daha şiddetlendirmişlerdir. Bu fikri en ziyade iltizam eden gazetelerin Yahu dilerin elinde bulunması Rumen faşist gencliğini büsbütün alevlendirmış ve Bükreşteki son kanlı hâdiseler vuku bulmuştur. Sultanahmed hafriyatı Avcı Mehmed, Yeniçeriler tarafından korkaklıkla itham olunmak korkusile Babıalinin Nemse işinde tuttugu yolu beğenmiş görünüdü! Birinci Leopoldun elçisi müjdelenen felâkete zaruri bir tevekkülle boyun i|« ken mecliste hazır bulunan Şeyhülislâm Efendi, açılmast resmen kararlaşmış olan Nemse scferi için fatiha okuyordu. *** göre öülmü kabul etmek olurdu. Dalkavuklar başı Reisülküttab da vezirin endişelerini gidermek için dil dökmekten geri kalmıyordu. Âyetler ve hadisler okuyup korkunç rüyanın tesirlerini gidermeğe savaşıyordu. Onun and içerek söyledikle rine bakılırsa tabiate aykın düşlerin rahmanî olmaslna ihtimal verilemezdi. Yedi başlı ejderhalar ise tabiî değildi, masaldı. Böyle olmasa bile rüyaların tersine tabir ve tefsir edilmesi icab ederdi. Düşçü Hasan, hernedense, bu ilmî yolu bırakarak rüyayı bir hakikat gibi tabir ettiğinden sözüne inanılmamak gerekti. Daha 10 sene devam edecek 150 metro murabbaı mozaik bulundu Ecnebi hâmillerin yanlış hareketi Paris Borsasında Türk tahvilleri bundan düşüyor Türk borcu tahvilleri, Paris borsa sında düşmekte olduğu halde, tstanbul borsasmda günden güne yükselmektedir. Borsa işlerine vukufu olan bir zat nez dinde yaptığımız tahkikat neticesinde şu izahatı aldık: « Türk borcu tahvillerinin Paris borsasmda düşmekte olması şu sebeblerden ileri gelmektedir. Türk hükumetile hâmiller arasında vuku bulan son anlaşma mucibince 25 mayıs 1936 taksiti Fransa, Ingiltere, Avusturya, Belçika, Holanda, Macaristan, Italya ve Isviç rede şu şeraitle tesviye edilmiştir: 25 mayıs 1938 vadeli olan 10 numaralı kupona karşı, 9,37 1/2 Fransız frangı hesabile ve Fransız frangı olarak % 50 nisbetinde tediyat yapılmış ve 25 mayıs 1936 vadeli, 6 numaralı kupon muvakkaten tahvile merbut kalmıştır. Kuponun diğer % 50 sine karşı, hâ millere, bu kısmın itibarî kıymetine lc kabül eden 9,37 1/2 Fransız franklık bir taksim bonosu verilmiştir. Bu bono, bunlann mukabili olan Türk liralariîe Türkiyede mubayaa edilip Fransada satılacak olan mallardan hasıl olacak paradan hâmillerin müstefid olmak hususundaki haklannın tahakkukuna mahsustur. Buna mukabil, Türkiyede, 25 mayıs 1936 vadeli, tranş tefrik edilmeksizin, Türk lirası olarak tediye edilecek ve 6 numaralı beher kupon başına 18,75 frangın mukabili olan 1,55,47 Türk lirası verilecektir. Fransada, 25 mayıs 1936 vadesinde yüzde ellisini, 10 numaralı kupon mukabilinde tahsil eden hâmil bu kuponun tahvile merbut kaldığma göre «taksim bo nosu» hakkını kaybetmemekle beraber, bu şart, sahib olduklan tahvilleri elden çıkarmak istiyen bir kısım hâmillerin hoşuna gitmemekte ve fiatlar bu sebeble düşmektedir. Bunlar, geri kalan % 50 ye karşılık olarak tahsis edilen malların satışı neticesinde bir zarara uğramaktan k o r k m a k t a d ı r l a r . • M i u . m ' > ••• Avcı Mehmed, Yeniçeriler tarafından korkaklıkla itham olunmak korkusile Babıalinin Nemse işinde tuttugu yolu beğenmiş göründü, Kızlarağasile Başimrahurun sitemlerine kulağını bkadı, gözdelerini alıp Edirneye savuştu. Gene av bahanesile yapılan bu gidiş sırasında Sadrazamı çağırmış ve kulağına fısıldar gibi Sadrazam, baş dalkavuğun bu tekerdüşüncelerini söylemişti: lemelerinden pek az müteselli oldu. Yedi Ben bu işe gönülden nza vermiş başlı ejderle hakikat sahasında karşılaş değilim. Dolabı çeviren sensin, ayağını mamaya bir çare aramak için mahpus denk al ki kabak başına patlamasın. Be elçiyi bir gün huzuruna getirtti: ni Engürüs diyanna da sürüklemeğe kal Görüyorsun ya, dedi, hazırlanıyokışma. Sava suyunu babam mezardan ruz. Pek yakında efendinin tahtı yıkıla kalkıp zorlasa geçmem, Belgraddan öte cak. Ona sadakatin varsa dileklerimi kabir adım atmam. Ona göre davran!.. bul et, şurada bir sened yazıp imzala. Sadrazam, hünkânn ordu ile beraber bulunmak istemeyişinden memnun olmuştu. Çünkü kuruntuladığı büyük şeref bu suretle kendine münhasır kalacaktı. Elde edeceğini umduğu hazinelere de zorlu bir ortak çıkmamış olacaktı. Fakat içine bir ' kurt ta düşmüştü. Padişahın kendine karşı gizli bir hınc beslediğini seziyordu. Ba?ta Yusufla Sarı Siileyman olmak üzere bütün saray ağaları da bu hıncı durmadan körükliyecekleri için ergec başına bir felâket gelmesi ihtimali vardı. Ben de seferden vazgeçeyim. Kont dö Kaprara, boynunu büktü, ağlıyan bir sesle cevab verdi: Beni efendim barışı tazelemek için gönderdi. Vergi ve memleket ver, demedi. Sebebsiz sefer kapısı açan sizsiniz. Dökülecek kanların vebali de sizin boynunuzda kalacak. Muhammedin ümmeti* yiz diyorsunuz. Dininizde boynuna ke Şirketi Hayriyenin yeni fen takıp aman diyene kılıc çekilmek cavapurları iz midir? Ben başka bir dindeyim amma Şirketihayriyenin yaptıracağı iki kü Ayni zamanda hulyalannin boşa çık Şeyhülislâmınızm vereceği fetvaya razıçük vapurun inşaatına temmuz içinde ması ihtimalmi de haıablamıya başlamış yım. Çağınn gelsin, soruma cevab ver şirketin Hasköydeki fabrikasında başlab. Harbe karar verdikten, her tarafa e sin! (2) nacaktır. mirnameler gönderdikt«n, elçi Kaprarayı Sadrazam bu tedbirin de kâr etmediBu vapurlann yalnız bazı kısımlan hapsettikten sonra atılan adımm doğru Avrupadan getirilecek, diğer aksamı tamu, igri mi olduğunu düşünüyordu. Bu, ğini gördü, mukadderata nza göstermek mamen burada yerli malzeme ile yapı geç kalmış bir uyanıklıktı ve giilüncdü. zorunda kaldı, Kont dö Kaprarayı gene lacaktır. Lâkin sefer işlerile hummalı surette çalı mahpesine yolladı ve kendisi rüya sıkınVapurlar birer birer yapılacaktır. Inşırken arasıra dalgınlaşmaktan ve akıbeti tısmı gidermeğe çahşarak Çırpıcıdaki kaşaata başlanması için fabrikada kızakta derin derin mülâhazadan geri kalamı rargâha gitti. bulunan bazı vapurlann tamir işinin bityordu. Fakat onun hurafesever tarafını tah mesi beklenmektedir. Bundan sonra kı Bu tereddüd nefsme karşı beslediği rik edecek bir hâdise de bu karargâhta zaklar hazırlanacak Ve diğer fennî ter itimadda yüz gösteren bu sarsıntı şu veya yüzgösterdi: Mevsim güz sonu olduğu tibat aiındıktan sonra derhal işe başla bu »ebeblerle yavaş yavaş büyüyordu. Bir için boyuna yağmur yağıyordu. Vezirin nacaktır. rüya ve bir hâdise, o ruh kargaşalığmı Tamir edilen vapurlar Çırpıcıya gelmesile beraber yağmur çobüsbütün çoğalttı, mağrur Sadrazamı enDenizyollan idaresinin tamir zamanı dişe içinde bıraktı. Rüya şuydu: Ken ğaldı, ova bulanık sulu denize döndü. gelen vapurlan Halicde havuza çekil disine büyük bir kalabalık içinde Bekri Çadırlarda barınmak imkânı tamamile mektedir. Mustafa Paşa bir çizme sunuyordu. Çiz kalkmıştı, asker adeta yüzerek karargâhİki aydan fazla bir müddettenberi me, ötedenberi kullanılanlara benzemi ta tutunabiliyordu. Halicde bulunan Izmir vapuru tamirden Kara Mustafa Paşa bu hengâmede yen bir biçimdeydi. Fakat güzeldi, karşıçıkmıştır. Izmir vapuru yakında Kara sında kümelenen halk, çizmenin güzelli padişahı temsil eden otağla kendi çadır deniz postalarına başlıyacaktır. Idare ğine hayran olmuş ve ayağına uygun ge lan etrafına hendek kestirdi, afeti mü nin Tari vapuru da tamir edilmek üzere lip gelmiyeceğini merak etmiş gibi görü himsemez göründü. Kumandanlar, ağa havuza alınmıştır. nüyordu. Kendisi o hayretle bu merakı lar suyun gelişindeki yamanlığı, hoyrat Rıhtımların tamir ve inşaatı gidermek istercesine acele gösteriyor, bahadırlığm yersiz bulunduğunu anlatTahsisatı alınmış olan İstanbul nh çizmeyi hemen ayağına geçiriyordu. Lâmağa çalışıyorlardı ve otağla sancağm tımlannın esaslı surette tamir ve inşasına kin onu giyip te yürümeğe başlar başlaDavudpaşa sarayına yollanmasmı, ken başlanmak üzeredir. maz yedi başlı bir ejderha ile karşılaşı Rıhtım ve antrepo işleri kendisine devdisinin o civardaki çiftliğine çekilmesini, yordu. Hayvan korkuncdu, ortaya çıkar redilmiş olduğundan rıhtımlann tamiri askerin de Istanbula dönmesini teklif eçıkmaz kalabalığı telâşa verip kaçırmış ve inşası işine Liman işleri idaresi bakatı. Ortada kendinden başka kimse yoktu diyorlardı. Lâkin o, otağla sancağı geri caktır. İktısad Vekâleti Başmüşaviri ve ejderha her başından sivri, dikenli bir döndürmekliğin uğursuzluk getireceğini Fonder Porten de işin teknik noktadan dil uzatarak, gök gürültüsü biçiminde ileri sürüp tufan içinde oturmakta ısrar kontrolunu yapacaktır. naralar savurarak saldınyordu. Kaçmak gösteriyordu. Tamirata evvelâ İstanbul tarafındaki [Arkası var] mümkün değildi, yedi başlı ejderi tepelenhtımlardan başlanacaktır. Bunu müteakıb Galata nhtımlan tamir edilecektir. meğe de imkân yoktu. Kara Mustafa (1) Silâhtar Tarihi . C: 1. S: 757 Rıhtımlarla beraber, rıhtım üzerindeki Paşa bu tehlikeli durumda ne yapacağı(2) Silâhtar Tarihi C: 1. S: 758 mebani de muntazam bir hale konulacak nı, nereye sığınacağını kestiremiyerek Nihayet hendekler de doldu, otağı su bocalarken hayvan bir hamle yapmış, bastı, ağırlıklarm sürüklenip gideceği an ve bunlar içinde tamire muhtac olanîarı yenileştirilecektir. Bu işler meyanında yedi zehirli dilini birden onun kalbine ge laşıldı ve uğursuzluktan korkan Kara Galata yolcu salonunun civannda buluMustafa Paşa bir geceyarısı kaçar gibi çirmişti!.. nan transit hayvanlara mahsus beton a karargâhtan aynldı, çiftliğine sığmdı. FaSadnazam, gerçekten yüreğine ağu hırlar kaldırılacak ve burası genişletile kat inadcıhğı yüzünden birçok eşya suya dolmuş gibi ıstırab içinde yatağmdan fırcektir. gitti, yüzlerce asker boğuldu. O meyanlayınca ilk düşündüğü şey düşçü Hasan Tatbik edilecek yeni nizama göre büda bir gün evvel öldürttüğü Bursa SanEfendiyi çağırmak oldu, (evliya cakbeyi Şehsüvaroğlunun da cesedi yük şilepler şimdiden sonra Fındıklı ile lık) taslamamakla beraber ilâhî bir aziz kaybolduğundan halk, dedikoduya ger Tophane arasındaki sahaya yanaşacakgibi gaibden haber veregelen ve halkın mi verdi ve ölünün bulunamayışını açılan lardır. Buraya gayet kuvvetli, otomatik saffeti üzerinde geliri bol bir saltanat ku seferin kötü bir netice ile biteceğine alâ vinçler konulacaktır. Rıhtımların tamirat ve inşaat işi 937 ran Hasan Efendi, saray entrikalarını met saymağa başladı!... (3) senesi ortalarına doğru bitirilecektir. (3) «Orta güz eyyamı olmağın bu ma kavramış bir adamdı. Son siyasî hâdise hallerde bir mertebe azim yağmurlar yağDeniz idareleri memurlarılerde Kızlarağasile Başimrahurun tut dı ki cümle ovalar deryaya döndü ve Çırpıcı çayırmı basup cümle ordu su içinde nın pasoları tuklan yolu biliyordu. Bu sebeble fır kaldı. Veziriazam inadından kalkmayup İktısad Vekâletinin bir emrile 1 tenv sattan istifade etmek ve onlann entrika otağı hümayun ve kendi çadırları etrafma hendek kestirüp oturdu. Âyanı asker va. muzdan itibaren Denizyollan memuTİarı lanna yardım etmek istedi: rup yalvardılar. Suyun gelişi yamandır, Akay, Akay memurlan Denizyollan va Giydiğin çizme, dedi, sefere git hoyrat bahadırlığı fayda vermez, belki bir purlannda bedava seyahat edemiyecek hata ola. Sancağı Davudpaşa sarayına yoL mek alâmetidir. 01 ejder Nemse çasandır layup kendinlz çiftliğinize teşrif buyurun, lerdir. Yalnız her iki idarenin memurla dediler. ki Nuşirevan tacı anda olduğundan yedi dir deyu Bunları döndürmek uğur değil rma kendi vapurlarile meccanen seyahat inadmda musır olup kaldı. Akı Kral emrine ramdır. Size bu seferden fe bet hendekler dahi dolup otağı hümayunu hakkı verilmiştir. su basıcak telâslandı ve otağı hümayun ragat hayırlıdır ve illâ nedamet mukar güçle kurtardı, ekser çergeleri su alup Güneş tutulmasını tetkike deryaya götürdü, Vezir Topkapısı kurbünrerdir!.. (1) Kara Mustafa Paşa iliğine kadar titremekle beraber ses çikarmadı. Zaten başka türlü davranmıya da imkân yoktu. Ordu hareket emrini almıştı, tuğlar çıkarılmıştı. Ne suretle olursa olsun geri dönmekv harbden sulha geçmek göz gore deki çiftliğine gizlice firar eyledi. Nice eşya ve çadırı su götürüp zayi ve nice âdem ve hayvan gark ve helâk oldu. Hatta bir gün mukaddem Bursa Sancakbeyi Şehsü varoğlu otağı hümayun önünde katlolun. muştu. Meyyiti bulunmadı ve bu seferin akıbeti nedamete varacağı mülâhaza o lundu.» Sultanahmedde hafriyat işile meşgul olan profesör Baxter dün kendisile göriişen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir: « Hafriyat ilerledikçe memnuniyetim artıyor. Başlangıcda epey müşkülât çekmemize rağmen elde ettiğimiz neticeler bu sıkıntılan unutturuyor. Hafriyatta yeniden mozaik izlerine tesadüf ettik. Buradaki kiliseden Hipodrom meydanına kadar 150 metro murabbaı bir yol yekpare mozaiktır. Bu yekpare mozaikın bazı yerlerinde kırıklıklar ve çatlaklar vardır. Bu işlerde mütehassıs olan bir zat noksanlan üç senede tamir edip mozaikleri ıstediğimiz bir şekle sokacaktır. Bu işi yapmak için evvelâ mozaikın kmk aksamının muşamba üzerine kalıbı alınacak ve kalıbda tespit edilecek şekilde eksik « Kayseriden Ankaraya gittim. An yerler tamamlanacak ve boyanması icab karada iş bulamadım. İş bulmak için Is eden yerler boyanacaktır. tanbula gelmeğe karar verdim. Yol paMozaikteki resimler 36 renkten mü ram da yoktu. Birgün istasyonda yirmı rekkebdir. 150 metro murabbamda olan beş kuruş vererek bir saat için bir bisiklet bu yol Sultanahmed camiinin avlusuna kiraladım. Istasyon meydanmda böyle kadar devam ediyor. kira ile bisiklet veren birçok kimseler varBizans devrine aid Jüstinyanüs sara dır. Bisikletle Yalovaya kadar geldim. yının duvarlarım bulduk. Sarayın bütün Oradan vapurla Istanbula geçtim. Bisikaksammı meydana çıkarmak için civarleti çalmadım; kira ile tuttum.» daki evlerin yıkılmasına ihtiyac vardır. Mahkeme Nevzadm tevkifine karar Zannedersem Vilâyet yakında bu evlerin vermiştir. Hakkında takibata devam ediî istimlâki için Ankarada teşebbüsatta bumek üzere Ankaraya gönderilecektir. lunacaktır. Ayrıca Helenistik devrinden kalma yani 3000 sene evveline aid DENİZ IŞLERt çok çanak çömlek parçaln da bulduk. bir Yeniçeri itkeletleri Hafriyat esnasında tesadüf ettiğimiz mezarlardan insan iskeletlerine aid ke mikler çıkardık. Bunların 350 sene evvel vuku bulan bir yeniçeri isyanında öldüriilen yeniçerilere aid olduğunu tesbit ettirdik. Hafriyat yerini muhafaza altına almak için bulunduğumuz mmtakanm her tarafma duvar ördürmekteyiz. Bu sene daha 15 hafta çalıştıktan sonra işimizi tatil edeceğiz ve gene gelecek sene yazın tekrar faaliyete geçeceğiz. önümüzde daha 10 senelik bir çahşma zamam vardır. Buradaki faaliyetimizin ancak on. sene sonra sonuna erebileceğimizi zanna diyorum.» Telefon idaresi Bir senede 900 bin lira varidat yaptı İstanbul Telefon idaresinin bir sene denberi hesablannı tetkik eden heyet vazifesini bitirmiştir. Elde edilen neticelere göre 1936 malî yılı Sonuna kadar temin edilecek varidatın 1,361,168 lira olacağı tahmin edilmektedir. 1935 senesinden devredilecek olan 457,758 lira hasılat bakiyesi bu yekuna dahildir. Bu çıktıktan sonra îstanbul telefon idaresinin bir senelik varidatı 906,410 lirayı bulacaktır. Bu sene, Istanbuldan gayri şehirlerle beynelmilel telefon, radyo tesisatı için tnakine, âlât, malzeme, amele ve saire masraflara karşılık olmak üzere telgraf ve telefon umum müdürlüğü 1936 büt çesine 561,802 lira tahsisat konmuştur. Fransada satılacak olan Türk mahsuIâtının ihracatile de meşgul olmak üzere bir teşekkül vücude getirilmiştir. 500,000 lira sermayeye sahib bulunan bu teşekküle, Türkiyede mal mubayaa etmesi ve bu mallan, satış bedelleri klering harici olarak kullanılmak üzere Fransaya ih rac etmesi hususlannda, Türk hükumeti tarafından kolaylıkla gösterilecektir. Borc vadelerinin her birinin hululünde, alâkadarlara kuponlann itibarî kıymetine muadil taksim bonoları verilecek, ve bu bonolar, bilâhare, mal satışlannın müsaadesi nisbetinde, mevzuubahs hususî teşekkül tarafından satın alınacaktır. Bu satıştan hasıl olacak bilcümle zarar, a lacaklılann uhdesine raci kalacaktır. Fransız hâmillerinî korkutan ve bu tahvillerin piyasada azçok düşmesine sebeb olan bilhassa bu son fıkradır.» VİLÂYETTE Vilâyetler idaresi kanunu Vilâyetler idaresi kanununda yapılan tadilât dün alâkadarlara tebliğ edilmiş tir. Buna nazaran vilâyet teşkili veya mevcud vilâyetlerden birinin kaldırıl ması veyahud vilâyet merkezinin veya adının değiştirilmesi Devlet Şurasının müADLİYEDE taleası alınarak kanunla yapılacaktır. Kaza teşkili, kaldınlması veya bir kazaŞişhane faciasınm nm vilâyetten başka bir vilâyete bağlanmuhakemesi ması vilâyet idare heyeti ve umumî mecŞişhane yokuşunda son vukua gelen lislerinin mütaleası aiındıktan sonra katıamvay faciasınm suçlulan vatman Fah nunla yapılacaktır. reddinle arkadaşlan Hasan, îsmail ve Yeniden teşkil edilen îbrahim aleyhlerindeki muhakemeye dün Ağırceza mahkemesinde başlanmıştır. kazalar Fakat teşkili tarafeyn yapılamadığı için Yeniden dokuz kaza teşkili hakkın suçlular sorguya çekilememiştir. Kaza sı daki kanunla bunlara bağlı bir kadro rasında ölenlerin verese vekilleri; mes cetveli dün Vilâyete tebliğ edilmiştir. Bu ul bilmal sıfatile Tramvay şirketinin de kazalar şunlardır: Çankaya, Gündoğ mahkemede bir vekil hazır bulundurma muş, Manyas, Yeşilova, Eyüb, Kargı, sını istemişlerdir. Şirkete bu hususta teb" Gölcik, Yenice, Gölköy. ligat yapılmasına karar verilmiştir. Buna göre İstanbul Vilâyetinde ya Talime çağırılacak ihtiyat zabitleri İhtiyat zabitlerinin bu sene talime çağırılacaklan hakkında verilen haberler üzerine dün alâkadarlar nezdinde tahkikatta bulunduk. Bize verilen malumata göre devlet müessesesinde çalışan 313 ilâ 326 tevellüdlü bulunan ihtiyat zabitleri ağustosta hizmete çağırılacaklardır. Bunlar 45 gün talim göreceklerdir. ihtiyat zabitleri bulunduklan mıntakadaki piyade kıt'asında ağustosun birinci gününden itibaren derslere başlıyacaklardır. Ser best meslek erbabından olan ihtiyat za bitleri bu sefer çağırılmıyacaktır. Muvazzaf sınıftan ihtiyat sınıfa geçmiş olan ihtiyat zabitleri de hizmetlerini gelecek sene yapacaklardır. kmda Eyübde kaza teşkilâtı yapılacak tır. MÜTEFERRİK tktisad Vekilinin seyahati İktısad Vekili Celâl Bayann ay ni hayetine doğru şehrimize geleceği söy lenmektedir. Celâl Bayar 2 Temmuzda Modada yapılacak olan büyük deniz şenliklerinde ve yanşlannda bulunduktan sonra Bur saya giderek on beş gün kadar kalacaktır. giden profesörler geldi Silâhtar Tarihi C: 1. 8: 781 Viyanadan şehrimize gelerek burada küsufu seyretmek üzere Bileciğe gitmiş olan Viyana Üniversitesi yüksek kimya profesörü Leiser ile Uludağa çıkmış bulunan îstanbul Üniversitesi profesörlerinden Dember dün şehrimize dönmüşlerdir. Şehrimize gelecek Mısırlı talebe Temmuz ayı içinde, Mısırdan 80 Üniversite talebesi, profesörlerile beraber şehrimize gelerek burada birkaç gün kalacaklardil. Muharrem Feyzi Togay

Bu sayıdan diğer sayfalar: