24 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

24 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Haziran 1936 CUMHURIYET SON TELEFON HAB TELCRAF ERLER vc TELSİZLE Hâdiseler arasında Italya Almanyayı tazyik ediyormuş! Almanyanın Ingiltereye cevabı bunun için geri bırakılmış. Italya Akdeniz misakını istemiyormuş Paris 23 (A.A.) Lozan muahe desinin tadiline müteallik îtalyan siyascti lıakkında Madam Tabouis, Montröden Oeuvre gazetesine şu telgrafı çekmiştir: Alman hükumeti üzerinde eylule kadar îngiliz sual listesine cevab vermemesi i çin îtalyanm şiddetli tazyikte bulundu ğuna dair çıkan haberler dün akşam büyük bir heyecan uyandırmıştır. Londra dan gelen telgraflar, Alman elçiliğinin îngiliz Dış Bakanlığını bu cevabm ey lule kadar tehir edileceğinden aşağı yu kan haberdar etmiş olduğunu müeyyiddir. îngiliz Dış Bakanhğının bu tarzı hareketi istihfafkârane bulunduğu ve bundan muğber olduğu söylenmektedir. Montrödeki heyeti murahhasaların asıl nazarı dikkatini celbeden şey Romadan Berline gönderilen su telgraf olmuştur: «Zecrî tedbirlerin kaldırılmasını elde ettik. Fakat bu kâfi değildir. Emrivaki in kabulünü de istiyoruz. Diğer taraftan Fransanın, îngilterenin ve küçük dev letlerin Akdeniz misakı hakkındaki ta savvurlannı kabul etmek istemiyoruz.» Murahhasların bundan çıkardıklan netice, îtalyanm Alman cevabını bir tazyik olarak kullanmak arzusunda oldu ğudur. Filhakika Almanya cevab veı mediği müddetçe Fransa ve îngiltere istikbalden emin olamazlar ve binaenaleyh îtalyanm Berlin, Londra ve Paristen birini intihab edebilmek gibi bir avantajı vardır. Havalar îngiltere Italya ile anlaşmış mı? Londra 23 (A.A.) Akdeniz hakkında İngiltere ile îtalya arasında bir anlasma yapıldığı haberi resmî mehafilde tekzib olunmaktadır. ıiMiıııııınıninillllillilllllllllllllllllllinillllHllinilHuıııtıı Normandi gemisi İzmirden yapılacak üzüm ihracatı üstünde bir vak'a Güverteye bir îngiliz tay Hükumet tüccarlardan teminat alacak yaresi düştü. parçalandı Londra 23 (A.A.) Normandie vapuru süvarisi M. Pugnet, Evening News gazetesine beyanatta bulunarak bir îngiliz askerî tayyaresinin pek aşağıdan Normandienin üzerinden uçmuş olduğunu söylemiş ve şu tafsilâtı vermiştir: «Tayyare, ön bacanın üzerinden geçerken aşağı doğru baş vermeğe başlamış tır. Galiba, tayyareci, gemi bacalannın üzerinde hava boşlukları teşekkül etmekte olduğunu bilmiyordu. Pilot, kurtul muştur. Fakat tayyare bir kenara düş müş ve kanadları geminin otomobil tahliye etmekte olan ön vincine çarparak parçalanmıştır. Genc tayyare zabiti yarı şaşkın, yarı methus bir halde enkazın arasindan ba şmı kaldırarak ortaya çıkmış ve sadece şu sözleri söylemiştir: « Bu maceradan dolayı çok müteessirim.» Hemen kendisinin emrine bir flika verdiıp ve karaya gönderdim. Bu zabi tin ismi Horseydir. Tayyaresinin enkazını Havrea götürdük. Çünkü gemi bu enkazın toplanılmasını bekliyemezdi.» îzmir 23 (A.A.) Türkofis müdürü Ziya, Tariş Limited şirketi direktörü Hakkı Veral, üzüm fiat ve ihracatı üzerinde bir toplantı daha yaparak bu yıl üzüm ihracatı yapacak olanlann Vekâletten üzüm ihracat lisansı almalarını ve tespıt edılen fıattan aşağı oferto yapamı yacakları hakkında hükumete tahrirî teminat vermelerini kararlaştırmış ve asgarî fiatları şöyle tespit etmiştir: 7 numara Sif Hamburg 13, 8 numara 14, 9 nu mara 15, 10 numara 17 buçuk, numara 20. Bu fiat geçen seneye nazaran 20 para fazladır. Alınan tedbirlerle herhangi bir piyasa oyununa mahal kalmıyacağı temin edilmekte ve bu kararlann derhal piyasada müspet tesirler göstermesi beklenmektedir. Boğazlar davasındaki Tezimizin Kuvveti îngiltere mecburî askerliği ihdas ediyor Berlin 23 Londradan buraya gelen haberlere göre, îngilterede mecburî askerliğin ihdası pek yakın olduğu şayiaları musırren devam ediyor. 1 8 2 5 yaşındaki îngiliz tebaası, mecburî askerlik hizmetile mükellef olacak tır. Paristeki bâdiseler Paris 23 (A.A.) Fransanın her ta rafında sükun hüküm sürmektedir. Yalnız sağ ve sol cenah mensubları arasmda Pariste Saint Lazare istasyonunda olduğu gibi Grenoblede de ufak tefek hâdiseler olmuştur. Grenoblede grevcilerle son zamanlarda teshedilmiş olan millî teşkilâtlara mensub gencler arasında vukua gelen bir Arbedede iki kişi yaralanmıştır. Paris 23 (A.A.) Saint Lazare istasyonu yakmmda sağ ve sol cenah taraftarlan arasında bir arbede olmuştur. Polis, intizamı süratle iade etmiştir. Dünkü nümayişler esnasında zabıta, 39 kişiyi tevkif etmiştir. Maamafih, bun lardan yalnız birinin mevkufiyeti ida me edilmiştir. Paris 23 (A.A.) Seine Departma nmdaki grevcilerin miktarı ancak 20,762 kişiden ibarettir. Izmirde kutuluk kereste ithalâtı îzmir 23 (A.A.) Kutuluk kereste ithalâtı devamdadır. Üç dört ay içinde bu yıl ihracatının ihtiyacı temin edilmiş olacaktır. Altı kutu fabrikası yeni gelen kerestelerden kutu imaline başlamışfıı. Üç gün zarfında bütün kutu fabrikaları faaliyete geçmiş bulunacaktır. Ay sonunda ikinci parti kerestenin gelmesi beklenmektedir. Alman tipi kutulara 11 kuruş, îngiliz tipi kutulara 10 kuruş 30 para fiat tesbit edilmiştir. Bu, geçen seneye nazaran iki buçuk kuruş ucuzdur. încir tüccan da kendi kutuları için bu seneki kereste fiatile üzüm kutu fiatlarınm esasına göre incir kutusu için bir fiat vere bilecektir ki bu fiat farkı geçen seneye nazaran yüzde 18 ilâ 20 daha ucuzdur. buki ihtiyacımız otekinden ziyade buA Sulh zamanmda, Boğazlardan nu bilmeğedir; ve demek ki ilmimiz ecnebi harb gemilerinin geçişi, nezaket ziher zaman pratik zaruretlerden doğ yaretlerinden ibaret olacaktır. B Bunlann geçmesi için bir ay evmuyor. PEYAMI SAFA velden Türkiyeden müsaade istenilecektir. Müsaade istenilirken gemilerin isimleri, nevileri, tonalan ve gidecekleri yer ildirilecekrir. Gemilerin kumandanı, mütemmim malumatı, durmağa mecbur [Başmakaleden devam] olmaksızm Çanakkale Boğazmdaki işaret hangi bir muahedenamenin maddelenn istasyonuna bildirecektir. Harb gemileri den çok kuvvetle temin edecektir. Bo yalnız gündüzleri geçebileceklerdir. ğazlarda daimî tahkimat mevcud bulunC Karadenizde sahili olmıyan mazsa, harb zamanmda Türkiye burayı devletler, Boğazlardan ancak hepsinin sadece mayin dökerek müdafaaya mectonaj mecmuu 14,000 tonu geçmiyen bir bur olacaktır. Nitekim, Trablusgarb harkruvazörle iki muhrib geçirebilecektir. binde ve Büyük Harbde böyle olmuştur. Maamafih bu fırkanın teşekkülü değişeTürkiye, baskm tehlıkesi görünce, o zabilir, fakat tonajı artamaz. Boğazlar mınmanki eski tahkimata tamamile güveneakasında da 14,000 tondan fazla bir mediği için, Boğazı mayinlerle kapamış ecnebi devlet gemisi bulunamaz. O sırave bu yüzden bitaraflann ticaret gemileri da, Türk filosu Marmara deniz üssünde de gecememıştir. bulunmuyorsa veya filomuzun 10,000 Halbuki Boğazın iki kıyısında modern tonu mütecayiz gemilerinden biri muvakdaimî tahkimat olursa, Boğaza dökülekaten faaliyetten çekilmişse 14,000 toncek mayinler arasında bitaraflann geçeluk ecnebi devlet gemileri, Boğazlardan bilecekleri bir geçid bırakmak mümküniki defada geçebileceklerdir. îki defada dür. Görülüyor ki Boğazların tahkimi bu geçen gemilerden birinin tonajı 7000 den geçiş serbestisini de temin edecek en fazla ise, bu gemi Boğazdan tekbaşma esaslı tedbirlerdir. Bu kadar haklı ve geçecektir. kuvvetli bir tezin herhangi bir devlet taD Karadenizde sahili olmıyan devrafından itiraza uğramasına, akli selim letlerin bu denizde bulundurabilecekleri ve mantık mânidir. Diğer taraftan bu son derece haklı talebin kabulü, muahedele umumî tonajı 28,000 den fazla olmıyare ve paktlara en uygun bir şekilde, iki cağı gibi Karadenize geçen harb gemitaraflı olarak müzakere ve halledilmek leri orada 15 günden fazla duramazlar. üzere, en centilmence ve en sulhperver ve en nazik bir tarzda istenmiştir. Onun içindir, ki Boğazlar konferansı, şimdiye kadar görülmemiş samimî bir hava içinde açılmıştır. îtiraz kabul etmez hakkını bu kadar kibarca ve nezaketle istiyen ve karşısındakilerin haklannı da tanıyan bir devletin tezi, elbette böyle bir hava yaratacak ve elbette kabul edilecektir. Şekle aid ufaktefek itirazlar ve münakaşalardan sonra, tezimizin kabul edileceğine zerre kadar şüphe etmiyoruz. Davamızda o kadar haklıyız ve bu hakkımızı bütün dünyaya o kadar kuvvetle kabul ve tasdik ettirdik ki önüne durmak istiyen herhangi bir kuvvet mutlaka yıkılacaktır ve şayed böyle bir kuvvet varsa yıkılacağını anlıyacağı için, hakkın önüne dikilmekten vazgeçecektir. Türkiye Cumhuriyetinin haricî siyaseti, büyük bir zafer kazanmak üzeredir. E Boğazlardan geçen harb gemilerindeki hava vasıtalan asla kullanılmıyacaktır. llavadan, sudan bahseden muhar * *• rir, isin farkında ve piskin bir okuyucunun gözünde, mevzu sıkıntısı çekmekle maznundur. Bu defalık, nafakasmı hak etmekten baska maksadı olmadığına hükmedilir ve yazınmn bir başma, bir ortastna, bir de aonuna arka arkaya saplanan üç katledici bakıştan aonra yanındaki sütunlara geçilir. Fakat, haziran aytnda ve güpegündüz, ben su sattrlart yazarhen gökyüzünün islenmis buzlu camından yağan çüriik ve kasvetli aydmlık, Boğazlar için istediğimiz yeni rejimin bardahtan değil fıçılardan ve kırba sekli artık bütün dünyanın malumu oldu. lardan boşanırcasına yağan yağmur, Yeni mukavelenamenin Türkiyeye, KaÇoban Mehmedi bile hatırt sayılır bir radeniz devletlerine ve hatta şarka uğur rakib gibi düşündürecek tarzda gö • getirecek olan on üç maddesi içindeki ğüsliyen rüzgâr şahidim olsun ki meVzu defterim boş değildir, üstünde bi esaslan şöyle hulâsa edebilıriz. 1 Sulh ve harb zamanmda ticaraz düşündüğüm ve hazırladığım bir kaç sey varken, gene meselesiz mu ret gemilerinin geçisi: harririn başvurduğu iki mevzudan Ticaret gemileri sulh zamanmda gece biri üzerinde kalmaya mecbur oldum. ve gündüz Boğazlardan serbestçe geçe(öteki mevzu Belediyedir.) bileceklerdir. (Sıhhî kontrol her memleGene Belediyeyi karıştırmadan ol kette yapılan bir tedbir olduğu için bunu muyor. Istanbulun havası da, yağı, ^aymağa lüzum görmüyoruz.) suyu, sütü gibi mağşuş. Esnafına da, Harb zamanmda, Türkiye bitarafsa, gökyüzüne de inanamazsımz. Yüreği ticaret gemileri, gece ve gündüz, gene seryantk sevdalılar ilâve edecekler: «Kadımna da!» Orasını pek bilmem. «Der bestçe geçrceklerdir. Yalnız Milletler ler ki biraz dilberi bimihrü vefadır». emiyeti azası olan Türkiye, Cemiyet Lâkırdı bizden çıkmann: Nedimden misakından mütevellid bir taahhüd altına rivayet. girerse bu serbestiyi takyid hakkını haizMayıs ayında Rasadhane bu fena dir. havaların nihayet hazirana kadar süHarb zamanmda Türkiye muharibse, receğini haber Vermisti. Haziran geldüşmana yardım etmemek şartile, ticaret di, «günes tutuluncıya kadar böyle gidecek!» dendi, güneş tutuldu, havalar gemileri, gene serbestçe geçeceklerdir. Türkiye, bunlara yalnız geçiş yolunu gene öyle. Şu fen adamları 1999 senesine ka gösterecektir. (Yanı mayin dökülmüş dar hangi günler ve hangi saatlerde olur veya başka türlü müdafaa tedbirleri hüsuf ve küsuf olacağtnı biliyorlar da, alırnırsa ticaret gemileri geçid yerlerinsemsiyenin ve pardesünün hangi gün den yalnız gündüzleri geçeceklerdir ki ler ve hengi saatlerde lüzumsuz ola bu da, kendi emniyet ve selâmetleri için cağını bir türlü kestiremiyorlar. Bir alınmış bir tedbirdir.) asra hükmü geçen ilimleri, bu mev2 Sulh zamanmda harb gemilezuda, bir günün hakikatine bile aşina rınin geçişi: değil. Bay Fatin size 1947 senesi ey lulünün on dördüncü günü öğleyin saYeni rejim denizaltı gemilerinin Boat ikiyi çeyrek geçe günes tutulacağı ğazlardan geçmesine müsaade etmemekiçin evinizde ısık yakmıya hazır olma edir. Diğer denizüstü gemilerinin de nızı tavsiye edebilir; fakat yarın ıs Boğazlardan geçmesi bazı kayıd ve şarta lanmamanız için sokağa çtkarken kobağlıdır, ki bunlan şöyle hulâsa edebilunuza bir empermeabli almanız doğru olup olmıyacağınt söyliyemez. Hal iriz: IHEM Tezimizin esasları çok kuvvetlidir! A Türkiye bitaraf olursa, O zaman, ecnebi devletlerin harb gemileri, gene sulh zamanındaki şartlar dairesinde Boğazlardan geçebileceklerdir. Fakat Boğazlar mıntakasında muhariblerin gemileri birbirlerine karşı hiçbir hasmane harekette bulunmıyacakları gibi, muayene ve musadere haklarını da istimal edemiyeceklerdir. Bununla beraber Türkiye, Milletler Cemiyeti azası sıfatile Cemiyet misakı taahhüdlerine bağlıdır. (Yani Cemiyet Boğazların bir devletin harb gemilerine kapanmasına karar verirse, bu karan tatbik eder.) B Türkiye muharib olursa, O zaman, bitaraf ecnebi harb gemilerinin Boğazlardan geçişi hakkındaki ah kâm tatbik edilmiyecek, gemilerin geç mesi Türkiyenin müsaadesine bağlı bulunacaktır. Türkiye ile harbeden devletin gemilerinin ise Boğazın dibine gönderileceğini söylemeğe lüzum yoktur, sanırız. Türkiye, kendisini harb tehdidine maruz görürse Milletler Cemiyetini ve mukaveleyi imzalıyan devletleri vaziyetten haberdar ederek harb gemilerinin geç mesi için, harb halindeki gibi Türkiyenin müsaadesi alınmak lâzım geldiğini bildirecektir. 4 Sivil ve askerî hava gemileri: Bunlann Boğazlar üstünde uçması memnudur. Hava gemilerinin Akdenizle Karadeniz arasındaki geçişleri Türkiye tarafından gösterilen bir yoldan yapılacaktır. Diğer maddeler, mukavelename ahkâmınm Türkiyenin hakimiyetine halel verecek surette tevsi ve tefsir edilemiyeceğini, Lozan muahedenamesindeki Boğazlar mukavelenamesinin mefsuh oldu ğunu, yeni mukavelenamenin imzalanır imzalanmaz mer'iyete gireceğini, müddeti 15 senelik olduğunu, her beş senede bir, Türkiyenin muvafakati alınmak şartile bütün âkidlerin tadilât teklifinde bulunmak haklarını kabul etmektedir. #%•* Boğazların yeni rejimî NALINA MIH1NA Onu, unuttuk mu? Yeni mukaveleden sonra, Karadenizli komşularımız, Boğazları sımsıkı kapıyacak olan Türkiye sayesinde rahat rahat uyuyabileceklerdir ün, Güzel San'atlar Akademisinin yıllık büyük sergisinin açılma törenine davetli idik. Akademinin güzide direktörü davetlilerini nezaketle karşıladı ve Güzel San'atlar Akademisi direktörüne lâyık güzel bir nuruk söyledi: Ben, bu müesseseye karşı üç sebeble bağlılık duyarım. Evvelâ, gencliğimin iki ateşli yılını Akademinin babası olan eski Sanayii Nefıse mektebinde geçirdim. Saniyen, şimdiki Akademi binası eskiden Meclisi Meb'usandı. 1909 dan 1924 e lcadar orada yaşanmış acı tatlı, heyecanh heyecansız pek çok hatıralarım vardır. Ve nihayet Güzel San'atlar Akademisinin tarihinde yüce bir yeri olan aziz arkadaşım merhum Namık İsmaili burada sık sık ziyaret ederdim. Garib bir tesadüf eseri olarak Namık îsmail kendi atölyesini, eskiden benim oturduğum Marmaraya nazır odada kurmuştu. Dün, işte bu çeşid çeşid hatıralan yaIiyarak, güzel san'atlann muhtelif şube(erinde çalışan Türk genclerinin eserle rini seyretim. Dün millet işlerinin konu çulduğu bu salonlarda, şimdi yannm meşhur san'atkârlan ve şahsiyetleri dogup büyüyordu. Fakat, ben onlardan bahsedecek değilim; bana acı gelen bir unutkanlığı teessürle anacağım. Güzel San'atlar Akademisinin güzide müdürü, dostum Bürhan Toprak, yukanda, söylediğini kaydettiğim nutkunda, «Resim, heykel, mimari şubelerirr.iz için getirilecek olan Ve hirkaç gün eüüel vefat eden, hatırasmı hiirmet ve teessürle yâdelüğimiz Pölzig ayarındaki sariaikârlar» dan bahsetti. Daha mektebe gelmeden vefat eden bir ecnebi hocanın hatırasını hürmet ve teessürle yâdeden dostumun, Akademiyi kuran ve geçen yıl ölen Namık îsmailin hatırasmı da hürmet ve teessürle yâdetmesini bekleyip durdum. Fakat, her nedense Bühran Toprak,, geçen sonbaharda, hayata gözlerini kapıyan selefini, arkadaşını ve dostunu anmağı unuttu. Halbuki Bühran Toprağın nutkunda «Verdiği mezunların sariat kıymelleri ve bülün şubelerile îstanbul Cüzel San'atlar Akademisinin Balkan Güzel San'atlar Akademilerinin ekserisinden üstün olduğunu» ifriharla söylediği Akademîyi bugünkü vaziyete getiren Namık îsmaildir. Onun aramızdan kaybolduğu ilk yılda, hatırasmı taziz etmek bir borcdu; dün bu borc unutuldu. Akademilcrde halefin, selefini anması usulden olduğu halde, Bürhan Toprağın Namık îsmaili unutması beni çok müteessir etti; fakat, 'onra kendi kendime şöyle bir ieselli buldum. Güzel San'atlar Akademisi, o kadar Namık İsmail ile meşbu ki ve Narnık îsmailin ruhu, Güzel San'atlar Akademisinde o kadar canlı olarak yaşıyor ki Bürhan Toprak, arkadaşının eksikliğini duymamıştır ve onun için Namıktan bahsetmemiştir, yoksa Bürhan, kadir bilraez bir genc değildir, dedim. Yukanday hulâsa ettiğimiz Türk teklifi hakikaten çok mükemmeldir. Çünkü: 1 Ticaret gemilerinin Boğazlardan sulta da, harbde de her zaman geçmesini temin etmektedir. 2 Harb gemilerinin geçişini de, bazı kayıdlara tâbi tutmakla beraber (buna benzer kayıdlar eski mukavelenamede de vardır) sulhta da harbde de serbest bırakmaktadır. Marmara ve Karadeniz kapalı birer iç deniz olduklan için, buralarda sahili olmıyan devletlerin harb gemilerinin Marmara ve Karadenizde ziyaretten başka işleri olamaz. Ziyaret için ise, muayyen bir miktar gemi kâfidir. Ziyaret edilen memleketlerin deniz kuvvetlerinden üstün ve onların emniyetini tehdid edecek filolann bu denizlerde işi olmamak gerektir. Denizlerin serbestisi demek başkalannı tehdid etmek demek değildir. 3 Ecnebi denizaltı gemilerinin ise Boğazlardan geçmesinde hiçbir lüzum ve fayda yoktur. Bu gemiler, iki türlüdür. Tedafüî, tecavüzî. Tedafüî olanlannm kendi sularında kalmalan lâzımdır. Tecavüzî olanlar ise ne hakla bu kapalı denizlere girebilirler? Habesistanm ilhakı Avusturyanm kabul ettiği anlaşılmaktadır Roma 23 (A. A.) Yeni Avusturya sefiri M. Berger Waldenegg, «Majeste İtalya Kralı ve Habeş împaratoru» na hitab eden itimadname sini takdim etmiştir. M. Blumün nutku Paris 23 (Hususî) .Başvekil M. Blum bugün Âyanda haricî siyaseti izah ederek Fransanın kollektif emniyeti tesis hususunda İngiliz demokrasisine yardım için ona müzaherete karar ver diğini, fakat bu emniyetin Milletler Cemiyeti mukavelenamesini ıslah şeklinde kabul edilmesi lâzım geldiğini söy liyerek demiştir ki: « Müşterek menfaatlere malik olup bütün kuvvetlerini mütecavize karşı tahşide hazır olan devletlerin tayin edilmesi icab eder.> M. Blum, M. Hitlerin İngiliz sualle rine cevab vereceği ümidini izhar et miştir. Erbaa yolunda bir otomobil kazası Erbaa 22 (Hususî) înhisarlar 1daresi hesabına Taşova köylerinde tütün mubayaasından dönen eksper Cahid Koyutürkle Nazminin bindikleri otomo bilin rotu kırılarak Darma deresinin b0 metroluk yukarısından yuvarlanmış lardır. Kendileri bir harika kabilinden kurtulabilmişlerse de Nazminin oğlu O r hanın ayağı kırılmıştır. Erbaa belediye smin hiç olmazsa bundan sonra kasaba daki otomobilleri muayene ettirmesini temenni ediyoruz. Almanyanın bir tekzibi Ankara 23 (A.A.) Almanya büyük elçiliği aşağıdaki tekzibi yollamış br: îranlı, Iraklı ve Mısırlılarm arî ırktan telâkki edilmiyeceklerine dair Almanya îç îşleri Bakanlığınm bir tamimi hak kında bazı îstanbul gazetelerinde çıkan havadis hakikate uymamaktadır. Bu haberin tamamen yanlış olduğu şuradan da tebarüz eder ki haberin istinad ettiği Nüremberg kanunlarının hiç bir yerinde arî ırk kelimeleri mevcud değildir. Suriye Fransa muahedesî Paris 23 (A.A.) Hariciye müs teşan bu sabah Suriye murahhas heye tıni kabul etmiştir. Pek dostane cereyan etmiş olan noktai nazar teatileri esnasında müsteşar, Fransa ile Suriye arasında bir dostluk ve ittifak muahedenamesi akdedileceği ümidini izhar etmiş ve bu muahedenin Fransız mandasınm kalkması ve Suriyenin Milletler Cemiyetine girmesile ayni zamanda mer'iyet mevkiine konulması lâzım gelmekte olduğunu söylemiştir. ABtDIN DAVER Filistin dağlarında Arab çetelerile harb! Kudüs 23 (A.A.) Arabların Nablus ile Mouresham yakininde hükumet kuvvetlerine karşı yapmış olduklan son taarruzlar, çok ciddî olmuştur. Askerler, Samarie dağlarına sığınmakta olan kuv vetli müsellâh Arab çetelerini tardetmek için mitralyöz kullanmağa mecbur ol muştur. Zannolunduğuna göre Arablar, hayli telefat vermişlerdir. F Harb gemileri Boğazlardan geçerken, arızalar müstesna, geçiş için lâzım gelen müddetten fazla bir zaman, Boğazlarda duramıyacaklardır. (Bu kayıdlar, gerek Türk filosundan, gerekse Karadenizdeki dost devletlerin filolarından daha kuvvetli filolann geçmesine mâni olmak suretile Türkiyenin ve Karadeniz devletlerinin müdafaalarını emniyet altına almaktadır.) G Yukanki şartlar, Karadenizde sahili olmıyan devletlerin Akdenizden Karadenize geçecek harb gemilerine aiddir. Karadenizden Akdenize gidecek Karadenizde sahili bulunan devletlerin harb gemileri de ayni geçiş şartlanna tâbidirler. Yalnız Karadenizde sahili olan devletlerden biri, mevcud filosuna dahil 14,000 den büyük (25,000 tona kadar) bir gemiyi Boğazlardan geçirmek isterse evvelâ, Türkiyeden müsaade alınacak ve bu gemi Boğazlardan tekbaşma geçecektir. Böylece Karadeniz devletlerinin en büyük harb gemisinin 25,000 tondan fazla olamıyacağı da takyid edilmiş oluyor. 3 Harb zamanmda harb gemilerinin geçisi: Şimdiye kadar olan maddeler sulh zamanında harb gemilerinin geçişine aiddi. Harb zamanmda iki şekil mevzuu bahsolabilir: 4 Bundan sonra müstahkem bir Amerika ilhakı mıntaka halini alacak olan Boğazlar üzerinde, tayyarelerin uçmasına hiçbir lüzum kabul etmiyecek olmadıktan başka bizim emniyetimiz için Vaşington 23 (A. de zararlıdır. Bunlar, başka bir yoldan A.) M. Ruzvelt, M. B. Waldeneg Karadenizle Akdeniz arasında gidip ge dün, M. Suviçin Amerika Birleşik devletleri nezdmde îtalyan büyük elçiliğine lebilirler. tayini için muvafakat cevabı vermiştir. 5 Türk teklifi herşeyi düşünmüştür. Fakat bu muvafakat, İtalya tarafmdan Türkiye Milletler Cemiyeti azası olduğu Habesistanm ilhakmın kabulünü tazam için Cemiyet misakile bir takım taahhüd mun etmemekte olduğu da tebarüz et ler altına girmiştir. Meselâ, herhangi bir tirilmektedir. tecavüz hakkmda zecrî tedbirler alınır ve bu tedbirler arasında mütecavizin ticaret 3 aylık ticaret muvazenemiz ve harb gemilerinin Boğazlardan geçmeHazırlanan bir istatistiğe göre 1936 si menedilirse, Türkiye Cemiyete karşı o senesi ilk üç ayı zarfında 20,355,000 lilan taahhüdlerini yerine getirmeği de ka rahk ithalâta mukabil 22,007,000 liralık bul etmektedîr. ihracatımız olmuştur. Bu suretle üç ayHulâsa, teklifimiz, ticaret için mürur lık ticaret muvazenemiz lehimize kapanserbestisini temin ettiği gibi, Türkiyenin mıştır. ve Karadeniz devletlerinin emniyetini de tekeffül etmekte ve Milletler Cemiyeti mi sakına da sadık kalmaktadır. Filvaki, Sovyet Rusya, Romanya ve Bulgaris tan, Boğazların kapısını Akdenizden gelecek mütecaviz deniz kuvvetlerine karşı sımsıkı tutacak olan Türkiyenin sayesinde rahat rahat uyuyabileceklerdir. M. Martel Suriyeye dönmiyecekmiş A. A. Suriye gazetelerinin verdikleri malu tnata göre Suriye fevkalâde komiseri M. Martel Suriyeye dönmiyecektir. Bunun yerine M. Longe ileri sürülmektedir. M. Longe şimdilik fevkalâde komiser sıfatile Suriyeye gelecek bilâhare Suriv ve Lübnana istiklâl verildikten sonra fir ünvanile Suriyede kalacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: