18 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

18 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 18 Ağustos 1937 Demiryollarımız Şarka doğru ilerlerken... Kop ve Zigana ne kadar mağrur olurlarsa olsunlar daha Doğuya ancak iki sene hükmedebilecekler Erzurum: Temmuz Bütün doğu illerine uğur, hayat ve bereket getirecek olan Erzurum şimea diferinin şehir istasyonunun temelleri geçenlerde atıîmıştı. Düniin mutlak ihmali içinde bütün medenî vasıtalardan mahrum kalmış ve sekiz dokuz ayını mahsur geçiren doğu diyarında şimendiferin bambaşka bir manası vardır. Bunun derecesini ve manaıını bizzat yerinde hissetmek lâzımdır. Haşin bir yokluğun hüküm sürdüğü bu yayla bölgesi kışın; bütün ümidini birkaç kızağın talihine bağlamıştır. Erzurum ve doğu illerini içten sarsan şu cümlcler bütüu yolculan titretir. Kop yol vermiyor. • Ziganaya gene çığ diiştü. Gün gelir tipi ve fırtına demir telgraf direklerini bile secdeyc kapatır. Doğu günlerce gazetesiz, kitabsız, mektubsuz ve ilâçsız kalır. Ticarî ve ıktısadî hayat haşmetli Kop ve Zigana hazretlerinin lutuflarına bağlıdır. Kop ve Zigana izın verirse, beş on müteşebbis cesur yurddaş binbir tehhke içinde bir kızağm zorile yol almağa ça balar. Beş on kuruşluk ış yapar. İşte me> muru, münevveri, tüccan, yerliyi doğudan ürküten en büyük âmil budur. Vatanm tehlikeye düştüğü her za manda Erzurum ve doğu kahramanhk yatağı olmuştur. Erzurumlu doğulu ka dın, erkek herkes tarihin büyük destan larını yaratmakta adeta yekdiğerlerile yanş etmişlerdir. Artık bu diyarları nurlandırmak; me denî seviyeye ulaştırmak ve mahrumiyetdu. Aldığı cevablar üzerine, ancak bü yük bir kumandana nasib olan, şayanı hayret bir vuzuhla vaziyeti hulâsa etti. Anburnu, Conkbayırı, Anjfartalar, Sakarya ve Dumlupınar muharebelerinin muzaffer kahramanı için, bu iki tümen arasındaki manevrayı bir anda kavra mak isten bile değildi. Büyük Şef, vaziyeti kendi yüksek görüşile etrafındakilere anlattıktan sonra, vaziyetin ne olabileceğini de birkaç ke lime ile izah etti. Ondan sonra, oradaki askerler va zabitlerle görüstü. Başbakanla beraber, yere yatmış bekliyen bir ha fif makinelitüfek neferinin yanma gitti ler. Bu neferin yattığı yerden cephe görünmüyordu. îsmet Inönü de, tıpkı bir nefer gibi mehmedciğin yanma uzandı: Neden ateş etmiyorsun? Düşmanı bekHyorum. Senin bulunduğun yerden düşman görünür mü? • Görünmez. * Öyleyse nasıl ateş edeceksin? Ben, tayyare gelirse ona ateş ede:eğim. Bu arada toplar, makinelitüfekler, tüfekler ateş ediyor, göz gibi kulak da manevradan hissesini alıyordu. Dervıştepe, tam bir muharebe idare yeri halini al mıştı. Atatürkle îsmet înönü, zabit ve neferlerden istediklerini imtihan ettiler. Bu esnada saşhmızda Mavi taraf yaklaşiyor, solumuzda Kırmızı taraf, mukabı! taarruza geçmek üzere topçusunun himayesinde ilerliyordu. Atatürk Kırmızı ve Mavi tarafların garb cenahlarına gitmek arzusunu ızhar ettiler. ler bölgesi olmaktan kurtarmak lâzımdır. Bu yüksek düşünce iledir ki devlet h\mayekâr yaratıcı elini doğuya da uzatmîştır. Doğu yaylasınuı dört bucağmda duyduğumuz kazma kürek sesleri, bu nun en beliğ bir misalini teşkil etmektedİT. Işte dün; Erzurum ovasmın bir köşe sinde bir mezarhk ortasında atılan istasyon temeli doğunun bahtını değiştirecek en büyük eserlerden biridir. Dünkü ö lüm istasyonu yerinde bugün hayat istasyonu kunıluyor. Yakm bir gelecekte doğunun bahtı Kop ve Zigananın hasis lutfundan kurtulacaktır. Devlet adına doğu kalkınmasınm değerJi korucusu üçüncü umumî müfettiş Uzer temelatma merasiminde bu noktalan bilhassa kendine has üslubile beKğ bir surette tebarüz ettirdi ve Erzurum istas yonunun temellerine Cumhuriyet ve devlet adına ilk harcı attı. Askerî harekât inkişaf ediyor (.Baftarafı ı tnci sahifede) Buna karşi «Kırmızı» iki tümen ve bir süvari livasmdan mürekkeb bir kolorduyu bu mmtakaya tahsis etmiştiı. Bu kuvvetlerden Çerkezköyünde bulunan «Kır mızı» bir tümen, «Mavi» nin kuşatmasım önlemek üzere Büyükmanika istikametınde 17 ağustos sabahından itibaren ha rekete geçmiştir. Alınan bu vaziyet üzerine Kırmızı tümenle Mavi tümen Büyükmanika cenubunda Derviş tepesile 204 ve 207 rakımh tepeler hattında karşılaşmışlardır. Bidayette Mavi tümen iki alayı ile muvaffakiyetli taarruzlar yapmış ve emrinde bulunan bir süvari alayile de «Kırmızı» nm yan ve gerilerine düşmüştür. Fakat Kırmızı tümenin muharebeye müdahale eden ve soldan geriye kademeli bulunan iki alayı «Mavi» tümene mukabil taarruz yapmağa başlamıştır. Manevra bu suretle «Mavi» nin taarruzu ve «Kırmızı» nin mukabil taarruzile cere yan etmiştir. Bu harekât Öğleden sonra da devam etmiştir. Bundan başka Kırmızı tarafın Ka nştıranda bulunan süvari livasına mensub bir «bindirilmiş alayı» Kırmızı tümenin cephesini takviye etmek üzere emir aldı. Alay saat 1 7 de zırhlı otomobillerin himayesinde Karıştıranm Yanık Ağıl köyüne hareket etti. Ayni zamanda Kır mızı kolordunun Çorluda bulunan bir tümeni de cephe gerisine yanaşmak üzere saat 16 da emir aldı; ve muhtelif yollardan istifade ederek cepheye doğru yü rüyüşe geçti. Kırmızı ve Mavi tarafa mensub tayyareler keşif faaliyetinde bulundular. İstikşaf neticelerini mensub bulunduklan taraf kumandanlıklarına ra porlarla bildirdiler. Atatürk ve Başvekil manevra sahasında (Baftarafı 1 incî sahifede) bere âletinde tarassud mevkiinde bulu nan efradla ayrı ayn meşgul olarak tetkiklerde bulunmuştur. Atatürk saat sekiz buçuğu geçerek Devriştepeden aynlmış ve tetkiklerine devam için başka bir noktaya giderken 204 rakımlı tepede Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ve Orgeneral Fahreddin Altayla karşılaşmıştır. Bu şekilde büyüyen büyük askerler grupu günün mütebaki tetkiklerine beraberce devam etmiştir. Böyleee 207 rakımlı tepeye gidilmiş ve saat ona yani manevranın muvakkat istirahat tatiline kadar burada tetkikatta bulunulmuştur. Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak, îsmet Inönü ve refakatlerindeki zevat öğle yemeğini ÇerkezkÖyünde yemişler ve kısa bir dinlenmeyi müteakıb trenle Lüleburgaza giderek orada bulunan tayyare karargâhını gezmişlerdir. Saat dörtte Atatürk «Büyükkarıştıran» köyünde kolordu kumandanlığında harekât âmirle rile uzun 112un görüşımüş ve etraflı taf silât almıştır. Saat dört buçukta Kanştırandan ha reket edilmiş ve bu köyün takriben 5 kilometro cenubundaki bir mevkide tevakkuf edilerek motöriü kıtaatımız gözden geçirilmiştir. Atatürk tetkikatından sonra Başvekil Ismet Inönü ve Mareşal Fevzi Çakmakla bcraber saat 19 da Çorluyu teşrif etmiş ve kolordu binasmda bir müddet dinle nerek Çerkezköyüne avdet etmiftir. Atatürkün Çorluyu teşrifi halk tara fmdan büyük tezahurata vesile olmuştur. Kolordu binası, Cumhurreisimiz misa firi bulunduğu müddetçe tenvir edilmiş tir. Ziraî Bahisler Trakyada pamuk Kuraklığa mukavim, erken yetişen yeni tiplerle Trakya pamukçuluğunu daha emin bir istikbale eriştirmek mümkündür Kendimizi süslü ve yaldızh cümlelerle aldatmıyahm. Bugün Erzurum tozlu; mezarlıklarla çevrili, yoksul kahraman bir yurd bölgesidir. Ancak başancı devlet kalkınma programına büyük bir hız vermiştir. Doğunun çehresi ve bahtı değişecektir. Bu bir zarurettir. Yakın bir gelecekte doğu yaylasında ötecek bir tren düdüğü bu koca yiğit, yoksul yurd bölgesini asırlık bikesliğinden kurtaracaktır. Ve doğunun iktısadî ve harsî bakımdan fethi ancak o gün kabil olacaktır. Kop ve Zigana istediği kadar mağ rur olsun. Doğunun kışlanna daha anManevranın gece kısmı devam etmekcak iki sene hâkim olabilecektir. tedir. İki tarafın harekâtı tedricî şekilde Millete mutlu doğuya kutlu olsun. inkişaf halindedir. Yarın da bu harekâta Dr. RÜKNEDDÎN FETHİ devam edilecektir. Harekât neticelerinin tetkiki nüyorlardı. Bu akşam kolordu binasında kuman Süvariyi şimdiden makinelitüfek ate şile kaîşılıyan Kırmızı piyadenin arka danlık heyetlerile beraber bugünkü ha sma geçtik, orada Kırmızının sahra ba rekâtın neticeleri tetkik edildi ve buna taryaları ve 10,5 luk toplan bulunuyordu. göre iki tarafın vaziyetleri, müstakbelde Bataryanın biri mevzi alır ve peçelenir bu hareketlerin alabileceği inkişaf şekilken, başka bir batarya da dörtnala da leri tesbit edildi. ha ilerilere gidiyordu. Vekillerimiz manevra saha Pamukçuluk mütehassısı Kemal pamuk tecrübe parsellerini tetkik ederken... Trakya çevresi pamuk ziraatine îs tanbul muhitinden daha müsaid görün mektedir. Zira pamuğun kârlı bir surette yetişmesi için en lüzumlu şartlardan biri olan yaz vasatî harareti lstanbulda 23 olduğu halde Edirnede 24.23 ve Alpulluda 24.2 den ibarettir. Keza pamuğun ilkbaharda kolaylıkla intaşına ve gene fidanların büyümesine hizmet eden ni san ve mayıs hararetleri de Trakya çev resinde, Istanbul muhitine nazaran, da ha yüksektir. Şu halde Trakya bölgesi, evvelki yazımızda gösterdiğimiz hararet ihtiyaclannı îstanbuldan daha iyi veren ve pamuğu iktısadî bir surette yetiştiren krymetli ve ihmal edilmiyecek bir saha mızdır. Biz bu yazımızda köylünün kazancını artırmak ve toprağın ziraî şartlarını daha müsaid bir hale koymak maksadile Trakyada hangi çeşid pamukları ekmek icab ettiğini ve pamuk ziraatinde ne gibi tedbirlere riayet etmek lâzım geleceğini bildireceğiz: Bugüne kadar altı çeşid Amerikan pamuğu arasında yapılan mukayeseli tec rübeler, Trakya ve îstanbul muhitinde Burdet's ekspres ve Oklahoma Triumph pamuklannın çok iyi netice verdiklerini göstermiştir. 1936 yılına aid aşağıdaki rakamlar bu meseleyi açık bir surette anlatabilir: Okl. Triumph (Saf pamuk) H'Kgr. İstanbul 602 4 Edirne 375.1 Tekirdağı 566 5 Atatürk avdet ^ediyor Çorlu 17 (A.A.) Atatürk ve maiyetleri erkânı Kolordu merkezinde bir müddet kalarak tetkikatta bulunduktan sonra 21,10 da tstanbula hareket etmişlerdir. Atatürkün hediyeleri Mtıhteşem bir manzara Boş tarlalar içinden bu bataryanm yıldırım gibi geçişi, görülecek bir manzara idi. Ne yazık ki Foto muhabirimiz, uzakta olduğu için bu muhteşem manzarayı tesbit edemedi. Otomobilimiz de, şofö rün bütün gayretine rağmen, bataryaya yetişemedi. Bu fena arazide, et ve ke • mikten beygir, çelik beygire galebe et • mişti. Öğleden sonra L Manevranın birinci kısmı saat onda bitti. Hava çok sıcak olduğu için, ikinci kısma öğleden sonra dörtte başlanması mukarrerdi. O vakte kadar kıt'alar istirahat ettiler. Atatürkle Basvekıl ve maiyetleri, Çerkezköyüne gittiler. Biz de Çorluya döndük. Bu sırada Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalp da Çorludan gelerek Atatürke iltrhak etmişti. Büyük Şef, dün, gene, tam bir Başkumandan olmuştu. Kıt'alan ve harekâtı kâmilen görmek istiyen ateşli ve cevval bir Başkumandan. Çerkezköyünden sonra trenle Lülebur gaza giderek o cıvardakı tayyare karar gâhını teftiş etmislerdi ve saat dörtte, otomobillerle Büyükkarıştırana gelerek oradaki süvari tümeninin ve bindirıîmis alay (kamyoniarla sevkedilen piyade, nıakineli ve topçudan mürekkeb müfreze) i'e zırhlı otomobillerin harekâtmı görmek isDaima mtikemmeî bir asker tediler. Bu sırada Başbakan, bu satırları ya ian ve kendisinin bütün hareketlerini yaAlbay Kurt Cebenin kumanda ett'ği kmdan takib eden muharrire, süvari fırkasının karargâhı, Büyükkarış Korkma, daha askerligi unutmamı tıran köyünün mektebinde idi. şız! dedi. Atatürk, Başvekil, Genel Kurmay Daima mükemmel bir askersiniz Baskanı, MiHî Mvdafaa ve Dahi'ive rfendim. Vekilleri, asker mebVlar, vg/ıfe 3ah:bi Otomobil kafilesi hareket etti. Derviş komutanlar, mı^afır gcneraÜer. gazetfcitepeden biraz ötede başka bir kafile ile !er, hep bu mektebin denhanelerinde topkarşılastık. Burada, Genel Kurmay Baş landılar. kanı Mareşal Fevzi Çakmakla ManevAtatü'k, Koiıu^arlarla gönişerek vara Komutanı Birinci Ordu MüfetHşi Or ziye'i anladı. Ond?n sonra, Lüleburşazgeneral Fa'nreddin Altay, mukabil taar Çorlu şose'i k: mi'ı''~'n b'r ktcm' aîf?'* ruza geçen bir Kırmızı piyade alayınT i'a'ak yan V'îtîr üze>"'r"Je bindınîm < harekâtmı takib eH'vor'ardı. fırkaının ve Z'rbh o'ornr>b;!!erin cep^?ye hareketîeri seyredi'di. Bu motöriü kahSüvarıler işe kartşıycr Atatürk, burada da otomobılden ine ramanlar geçerken, manzara gene bir rek Mareşalle gorüştükten ve manevra harb sahası manzarası almıştı. Bir tarafta hakkında bazı fikirler teati ettikten sonra, hava kararmıs, top tarrakalarını andsran Maviye men^ub süvari alayının Kırmı gökgürültüleri etrafı inletiyor, simşek zının sol yanmı sarmak için yaptığı hare ler çak'yor, biraz ileride geni? bir sahada keti görmek üzere manevra sahasının en kuru otlar tutuşmuş yanıyordu Bu yanık sahada binlerle leylek duruyor Bu kuşşarbına dcğru hareket ettiler. Burada Mavinin süvari alayı bir ta lar uzaktan bir muharebe meydanını dolarruz etmis; fakat Kırmızının bir piyade duran ölüleri andırıyorlardı. iaburu ve bir ağır makinelitüfek bölüğü lri taneli yağmur sağanağı pek kısa tarafından püskürtülmüştü. Süvari alayı, sürdü ve gittikce genişliyen ot yangmnıı çekilmeğe mecbur olmakla beraber, başka bile sonduremedi. bir istikametten Kırmızı piyadenin geriAksamüstü Çorluva doğru geri geli lerine tekrar taarruz etmeğe çalışıyordu. voruz. Bız, Çorluda Istanbuldan çağır Fakat Kırmızı kıt'alar da, icab eden ted dığımız başka bir arkadası bırakarak yabir ve vaziyeti alarak Mavi süvari ala zı ve resimleri getirmek üzere İstanbula yını tekrar geri atmağa azmetmiş görü dönerken Atatürk başka kıt'aların hare Birinci ordumın büyük manevralanna yüksek nezaretile iştirak etmekte bulunan Cumhurreisimiz dün manevra sahasında başhakem General Salihe ve diğer bazı ümeraya hatıra olarak kıymetli birer alsına gittiler Büyük manevralarda bulunacak olan tm saat hediye etmişlerdir. Heyeti Vekile azası dün akşam saat 19,25 te hususî trenle Çorluya hareket etmiştir. Maarif Vekili Saffet Arıkanla Nafıa Vekili Ali Çetinkaya beyaz spor, înhi sarlar Vekili Rana ve Ziraat Vekili Şakir Kesebir golf elbisesi giymişlerdi. Adliye Vekili Şükrü Saracoğlu kilot pantalon ve çizme giymişti. Hemedanda doğan bir hilkat çaribesi Vekillerimiz kesif bir halk tarafından uğurlanmıslardır. hann soğuklanna daha dayanıklı çeşidler aramak lâzımdır. Tecrübeye konan altı çeşjd arasında yalnız Wannamaker Cleveland çeşidi, tstanbulda nisan ayınm mütemadi yağ mur ve dondurucu soğuklanna rağmen toprak altında 35 gün intaş etmeden kal* mış ve toprak kuruyup biraz ısınınca a deta fırça gibi topraktan çıkarak yeknesak ve tam nebatlı bir pamuk tarlası husule getirmiştir. Fakat ne yazık ki, îs • tanbul şartlan altında, bu pamuğun ne hasılatında, ne kapsül ve fidanlannın şeklinde ve ne de tellerinin uzunluğunda memnuniyete değer bir yeknesaklık gö rülememiştir. Şu halde erken ekmeğe dayanıklı ve erken yetişen tipler aramağa devam et • mek lâzımdır. Binaenaleyh erken yetişen çeşidlerin ekserisinin pamuk sahasının şimal hududlan civarından elde edıldiğini gözönünde tutarak bulunduğumuz mu hitin şimalinden pamuk getirtip kısa te nebbüt devresi istihsaline gayret etmek faydalı olacaktır. Şu hale göre Trakya bölgesinde pa • muk ziraatini daha emin ve sağlam biı istikbale eriştirmek için pek erken yetişen, kuraklığa mukavim ve mahsuldar olan Batr 508, Akcura, Navvroski, 1835 gibi tiplerle soğuk mıntakalarda muvaffakiyetli yetişen Dekan ve Şreder 1306 giBur. Ekspres bi Rus tiplerini de tecrübe altına almak (Saf pamuk) ve, icab ederse, bu tipleri burada iyi neH/Kgr. tice veren pamuklarla melezlemeğe tâbi 587.2 453.3 tutmak gerektir. 453.9 Hitlerin mülâkatları Nurenberg 17 (A.A.) M. Hitler buradaki ikametinden istifade ederek birçok şahsiyetlerle ve ezcümle M. Ru dolf Hess ve Göbbels ve dün de Blom berg ve Neurath'la görüşmüştür. Gaib Rus tayyarecilerinden alınan haber Vaşington 17 (A.A.) Sovyet Rusya sefiri, Moskova'dan bir telgraf almıştır. Bu telgrafta Moskova ve İrkoutsk istasyonlarının Lovanevski tarafından gönderilmiş olması tahmin edilen bir takım işaretler almıs olduklan bildirilmektedir. Alaska ve Kanada istasyonlarının da ayni işaretleri alıp almamış oldukları arastırılmakf'dır. ketlerini tetkik etmek üzere tekrar boş tarlalar arasma sapıyorlardı. Çorluya yak'aştığ'mız vakit burada K'Tirzı tarafa m°nsub bir fırkanın Mavi tarafa t^arruz ederek kat'î bır darbe m dirm"l" •"\~aH'1 p vola ckt'^'n gördük. Aslan gibi ashe ler Dünkü manevranın askerlık ve tekn.k bakımından teîl.ik ve tenkidi, ancak hakikî ıhtısas sahıbı askerlenn yapabıUcekleri bir istir. Biz'm gördıik'r:"*ıize ge'.n1 ce, nıanevraya i^ ak ed;n k ı t ' a l a i n temasa ge'd'k's .^ızin heps nükenımr surette teçhiz edilmis. vüksek bır ta'ım ve tetbiye görmüş, çok zir.de. çok dincdi. Zabit ve nefer, herkes, vazıfelerını Bu garib mahluk, şımdi, Hemedan büyük bir neşe ile ıfa ediyorlardı. Hal ^hiye idaresinde muhafaza edilmektebuki hava sıcaktı, yattıklar. dıken'ı toprakîar, Trakvanm bu susuz ve corak ycr V leri fınn »ibı yanıyordu. Fakat. bu cöl Jenl Alman istikrazı gıbı arazide Türk askerleri de aslar. g' Berlin 17 (A.A.) Alman hükubivdiler. Yukarıda gördüğünüz resim, îranın Hemedan şehrinde doğmuş bir çocuğun resmidir. Bu garibenin omuzlan yoktur ve kolları, doğrudan doğruya başının altına merbuttur. Bacaklan göğdesme, keza Dnormal bir şekilde yapışıktır. Kalças; yokîur. Çok zayıf ve çok ince olmakla beraber, bu bacaklar, viicudün diğer aksamına nazaran, gene gayri tabii derc "de inkişaf etmiştir. Bu gayri tabiî mahlukun annesı olan ''atice isrnlı kad'n, mJthiş doğum ağrı!an çrk k'en =onra, çoc 'ğu çok güçlükle oğ muş'ur Çocuğun ensesinde, içı kan 'olu b;r ur görülmüş ve bu ur, doğum esr.ısında yırtılarak içinden fazla mıktarda kin boş?nmıştır. İstanbul ve Trakya pamuk tecrübelerinde Oklahoma Triumph ve Burdet's Ekspres çeşidleri az farklı hasılatla daima atbaşı giderek birbirlerine kuvverii rakib olmuşlardır. Tecrübelerde daima Burdet's Ekspres, çekirdekli pamuk ci hetinden, Oklahoma Triumph'u geçmiştir. Fakat Oklahoma Triumph'un randımanı fazla olduğundan, saf pamuk iti barile, Burdet's Ekspres'e tevafuk et miştir. Umumiyetle bir muhitte yalnız bir çeşid pamuk yetiştirilmesine lüzum bulun dugundan bu iki pamuktan birini tercih etmeğe mecburiyet vardır. Bu tercih keyfiyetinden evvel bu pamukların iyi ve fena vasıflannı göz önünde tutmak ve ondan sonra bir karar vermek icab eder: Oklahoma Triumph kısa veya orta telli (26 m/m) bir pamuktur, randıman (°o 36) ve hasılatı yüksektir, kısa boylu olduğundan sık ekilebilir, erken yetişir, yaprağını erken döker. Oklahoma Tri umph'un neşvünemasma aid vasıflan, bu pamuğun nisbeten kuru yerlerde Burdet's Ekspres'ten daha iyi yetişeceğini ima etmiştir. Burdet's Ekspres orta veya uzun telli (2.84 m/m) bir pamuktur, randımanı evvelki çesidden daha az (% 31.5) se de yüksek hasılath bir pamuktur. Yüksek boylu olup erken yetişir, yeknesak vasıflara maliktir. Görülüyor ki kısa telli, fazla randı manlı ve erken yetişen bir pamuk isteniyorsa Oklahoma Triumph'un tercih edilmesi, yok eğer uzun telli, sulu şartlara uygun ve yeknesak bir çeşid isteniyorsa Burdet's Ekspres'in iltizam edilmesi icab eder. Biz gerek bu gerekse buna benzer diğer mukayeseli çeşid denemelerinin Trakya muhitini tamamile tatmin edemiyeceğinden endişe etmekteyiz. Zira yaz harareti pamuk ziraati için azçok dar olan ve nisan ve mayıs ayları soğuk devam eden Trakya ve istanbul bölgesinde pamuğun emniyetini hazırlamak ve sonbaharın muhtemel olan soğuk, yağmur ve fırtınalanndan pamuklann zarar görme sini önlemek maksadile yukanda adı gecen çesidlerden daha erkenci ve ilkba 5u metelesi Pamuk büyüme devresinde oldukça fazla su istiyen bir nebattır. Amerikada yapılan tecriibeler göstermiştir ki normal hasılat almak ve iktısadî bir sulama yapmak için dönüme verilecek en münasib su miktarı özlü topraklarda 375 ve hafii topraklarda 450 tondan ibarettir. Bu rakamlar yalnız tenebbüt sırasında pamuk tarlasının içeceği sudan ibaret olup sevk kanallannda zayi olan sular işbu rakamlara dahil değildirler. Halbuki gerek İstanbul grekse Trak« yanın muhtelif yerlerinde pamuğun bü yüme sırasında yağan yağmurlar dÖnü me ancak 160 ton su verebilmektedırler. Şu halde bu bölgede pamuğun normal yetişip memnuniyete değer hasılat vermesi için beher dönüm pamuk tarlasma 215 290 ton su vererek yağmurlann eksiğini tamamlamak lâzımdır. Kuraklık yalnız pamuğun hasılatıni azaltmaz, ayni zamanda randımanın düşmesine ve tellerin kısalıp ölmüş elyafın çoğalmasına ve, netice itibarile, pamu • • ğun kalitesinin inhitatma sebebiyet ve • • rir. Buna binaen Trakyada tamim edile^ cek münasib bir çeşidin kârlı hasılat vermesi ve kalitesinin muhafazası için sula * ma işine ehemmiyet vermek şarttır. { Sözümü bitirirken Trakya çiftçilerîne, bu bölgenin bilhassa sulanmıyan ekseri topraklarmda, pamuklan nisbeten sık ve bilfarz sıralar arasında 80 ve fidanlar arasında 25 santim aralık bırakarak ekmelerini ve ekim işlerini muhakkak surette nisan içinde bitirmiş olmalannı tavsiye etmek isteriz. *** Lehistan iki konsolosluğu lâğvediyor Varşova 17 (A.A.) Leh hüku m meti, Sovyet hükumetile müzakereden sonra, I kânunuevvelden itibaren Har kof'taki Leh konsolosluğile Tiflis'teki başkonsolosluğunun kaldınlmasma karar vermiştir. meti, 700 milyon mark kıymetinde yeni Manevrada en göze çarpan cihet, kıtbır konsolidasyon istikrazının tahvillerini alann çok canlı olmasıydı. Bu da, or piyasaya çıkarmaktadır. Tahviller nihadunun cok çalışmış ve mükemmelen id yet 15 sene içinde ödenecektir. manlı olduğunu gösterir. Italyan manevraları Dün, kahraman ordumuzla bir defa daha ıftıhar ettim ve onun sayesinde, raRoma 17 (A.A.) Kral, Veliahd hatça uyuyabileceğimize bir daha inan ve ilk defa olarak Mussolini, büyük Sidım. cilya manevralannın son kısmında hazır AB1D1N DAVER bulunmuşlardır. Doğu lli takımının maçî Ordu 17 (A.A.) Doğu lli takı * mınm Ordu Halkevi takımile yaptığı maç 2 • 2 beraberlikle bitmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: