14 Mart 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

CUMHURİYET 14 Mart 1938 Alman matbuatı ve Macaristan sonra şehre kazasız belâsız dönersem saVimeri elimi sıktı: Kusura bakma, sıvışıyorum, de daka vermeği düsünüyordum. Yolun yarısına yaklaşmıştım ki, uzakdi. Bir telefon etmek için kulübe uğratan, yol kenarına oturmuş bir kadın görmıştım. Nerelerdesin yahu? Hiç göründü düm. Benim yaklastıgımı görünce yerinden kalktı, yolun ortasına doğru ilerledi, ğün yok. Berlin (Hususî) Alman gazetele Haberin yok mu? Üç aychr evli orada durdu, o noktaya gelince ben de durdum. Genc, zarif, fevkalâde güzel rinin şu son günlerde bilhassa üzerinde yim. Artık, kulübde ne işim var? Öyle durduklan iki mühim hâdise daha var mes'udum ki tarif .edemem. Dünyanm bir kadındı. Affedersiniz mösyö, dedi, bir tor d.r. Bunlardan birincisi, Macaristanm sien bahtiyar, en âşık ve diyebilirim ki, en Fransız artisti çok sevilen adamıyım. Yiizümden belli navida rica edecektim. Tekerleğin zin lâhlarını artırmak hususunda verdiği kaolmuyor mu? Saadetten uçuyorum. Ka ciri gevşedi; cıvatayı sökmeden sıkıştır rar, ikincisi de, Çekoslovak Başvekilinin Danvel Dariyö ya mühim nutkudur. Bunlardan ilki neka kında Amerikadan rımı nasıl tanıdığımı sana anlabrdım am mak kabil değil. Tornavidam i'oktu. Güzel kadma, ar dar müsaid karşılanmışsa, dığeri de o ka Fransaya gelerek ma vaktim yok... dar nahoş bir tesir bırakmıştır. «Katya» filminde Vimeri jçevezeliğile meşhur oldugu i tık, yaya yürünecek kadar yaklaştığım Macar hükumetinin verdiği karann başkadın rolünü de çin, o gün, kansile nasıl tanıştığını anla şatoya birlikte gitmemizi teklif ettim. Otacak vakti bulunmamasına memnun ol rada nasıl olsa bir tornavida bulunurdu. Alman matbuatında bıraktığı akisler hak ruhde edecektir. Fadum. Fakat gevezeler, işleri nekadar ace Yoluna devam edebilmek için bundan kında bir fikir edinmek için, Berliner kat kordelânın, o bulunmadığı le olursa olsun, lâkırdıya daima vakit bu başka çare bulunmadığını görünce, tek Tageblat gazetesinin neşrettiği bir fık nun lurlar. Nitekkn, Vimeri de öyle yaptı. lifimi kabul etti. Bisiklellerimiz yedeği rayı telkik kâfidir. Gazete hulâsaten de sahneleri şimdiden çevnlmeğe başlan # Vakti olmadığını söylediği halde, akabin mizde, yanyana yüriimeğe başladık, bir mektedir ki: yandan da dereden tepeden konuşuyorde vazgeçti. «Macar Başbakam Daranyi'nin, mıştır. Başerkek ro Dayanamıyacagım, dedi, anlataca duk. Issız dağ yolu bana öyle cesaret ver rnemleketi ve milleti daha fazla ve da lünü oynıyacak o ğım. Anlatmağa değer bir hâdisedir. Ya mişti ki, görür görmez âşık olduğum bu ha büyük gayretler sarfa davet etmesi, lan Con Loder de zılsa, roman olur. Dinle de insanların, nefîs mahluka ilânıaşk etmek için hiç va adeta maddî ve manevî bir seferberlik bu sahnelerin yapılsaadetlerini tesadüflere nasıl medyun ol kit kaybetmedim. Hissiyatıma mukabele ilân eylemesi, Tuna havzası politikasının masına istirak etmişduklarını anla. Benimkisi, akla hayale etti. iki senedenberi dul yaşıyormuş. A son zamanlardaki inkişafını mükemmel tir. Con Loder haradan üç ay geçmeden evlendik. bir şekilde aksettiren bir hâdisedir. Ma tırlarınızda olacağı gelmez, harikulâde bir tesadüf. Dünyanm en bahtiyar insanı olmamı, caristanm, tıpkı bundan birkaç yıl evvel veçhile Sarl Buva Tam altı ay oluyor. Girole, beni şatosuna davet etmişti. Gidip bir hafta orada tesadüflere nasıl medyun bulunduğumu ki Almanya gibi, Avrupa ortasında teh ye ile Annabella'nın misafir kalma&a karar verdim. Sekizde görüyorsun. Hizmetçimin saati bozulma likeli bir boşluk teşkil edişi, kendi hatası yanında «Harb» filCon Loder ve karısı Mişelin Çerel kalkan sabah trenile gidecektim.Beni al saydı; ben sekiz trenini kaçırmasaydım; yüzünden değildir. Bilâkis, en tabiî bir minde İngiliz zabiti rak Ren havzasına gittim. Orada iken tıda uyandırmasını, akşamdan hizoıetçiye taksinin lâstiği patlamasaydı da iki tre hak olan «müdafaai nefs» hakkmın hâlâ vazifesini deruhde etmişti. Con Loder, gazetecilerle görüştüğü sı terhis olundum. Babam, muvazzaf olarak nine daradar yetişip arka vagona binme her tarafça tanmmamış olması, Cenevre tenbih ettim. Uyandırdı. Uyandırdı amma, altıda değil, dokuzda. Münebbihli seydim; yanyolda geceyi geçirmeyip de ve onun sisteminin en büyük hatalann rada hayatı ve son san'at faaliyetleri hak askerlikte kalmamı istiyordu. Ben, buna rağmen ticaret sahasına atılmayı tercih saatin çalan bozulmuş, hizmetçi de saat istasyonda otomobili bulsaydım şatoya dan biridir. Bu itibarla, Macaristanm kında şu malumatı vermiştir: « Yazın, karım Mişelin Cerel'le bir ettim. Fakat bu hususta tecrübe sahibi bisikletle gitmiyecek, dağ yolunda o ka dahilî ve haricî emniyetini daha sağlam dokuzda ancak uyanabılmiş. Sekiz trenini kaçırmıştım. Bütün iş dma rasgelmiyecek, onunla tanışmıyacak, bir temele istinad ettirmek hususundaki likte birkaç ay Holivud'da oturduk. O olmadığım için ziyan ettim. Elimdekini altüst olmuştu. Hele Girole'ye karşı pek bugünkü saadeti ele geçiremiyecektim. karannı, sade bizzat o memleket için de rada ilk tesadüf ettiğim kim oldu, bilir avucumdakini yedim, sermayeyi kediye mahçub olmuştum. Beni almak için, öğ Fâniler arasmda parmakla gösterilen ğil, bütün Avrupa için bir nizam ve sü misiniz? Algazi... Bu çalışkan filim ami yüklettim. Hem babamın sözünü dinleleyin istasyona otomobilini yollıyacaktı. bahtiyarlardan biri oluşumu medyun bu kun unsuru telâkki etmek lâzım gelir. li Katya'nın bir Jngilizce versiyonunu memek, hem de böyle fena bir akıbete Vakıâ, sekiz trenile gelmediğimi görün lunduğum şu tesadüfler silsilesine, bir ça Macaristan, ancak bu suretle, Berlin yapmayı temin etmek ve ayni zamanda maruz kalmak neticesi ona vaziyeti bilce yetişemediğimi tahmin edip otomobili lar saatin bozukluğu sebeb olduğunu dü Roma mihveri sayesinde beynelmilel ba kordelâsmın başkadın rolünü oynıyacak dirmekten ve para istemekten utandım. ihtiyaten akşamüstü bir kere daha gönde şündükçe hayret ediyorum. Saadetimi, nş davası sahasında üzerine düşen vazi olan Danyel Dariyö'yü görmek üzere Bu sırada dostlanmdan biri beni o vakitoraya gelmiş.. Işte Katya'da başerkek rorirlerdi amma, ne de olsa ayıbdı. Çaresiz, biraz da hizmetçime medyunum. Maama feyi hakkile başarabilecektir.» lünü oynamamı bana orada teklif etti ve ler Almanyada çalışmakta olan Alekfıh onu da memnun ettim, aylığını artıriki trenine kalmıştım. sandr Korda'ya takdim etti. O, yapmakSaat bir buçukta evden çıktım. Bir dım. Hakketti doğrusu! Sıvas elektriği belediyeye derhal k^ntratı imzaladık. Beyaz perde ta olduğu filimde bana küçük bir rol verde Rus Çan Aleksandr N'yi temsil edeVimeri, şen ve mes'ud, bana veda ettaksiye atladım. Fakat aksilik birbirini geçiyor ceğimden dolayı çok memnunum. Ondan di. Bu kordelâda benim gibi üçüncü, ti, ayrıldı. kovalıyordu. Daha yolun yansına gelSıvas (Hususî) 1933 yılında ışık sonra «Ren sahillerinde sükun!» isminde dördüncü derecede vazife almış birçok İki ay sonra, bir gün, bu geveze arkameden, otomobilin lâstiği patladı, durduk. artistler daha vardı ki onlardan bazılan Öyle bir patlak ki, tamiri kabil değil. İn daşımı tekrar gördüm. Fakat, yüzünde o landırılan şehrin elektriğini hususî mu bir kordelâ çevirecek, bilâhare de henüz bugün dünyanın en meşhur san'atkârladim; Fena halde sinirlenmiştim. Yaya yü günkü neş'esinden eser yoktu. Dalgın, ke hasebe ile belediye birlikte idare etmek adı konmamış olan bir filimde oynıyacanndan sayılıyorlar. Meselâ bir tanesi rüyüp trene yetişmek imkânsızdı. Bekle derli ve öfkeli görünüyordu. Selâmlaş teydi. Vilâyet umumî ve şehir meclisleri ğım.. tık, konuştuk. son defa yaptıkları toplantılarda bu i|in Ben, bilirsiniz ki artistliğe ilk defa Al Marlene Ditrih. Gitgide daha mühim mekten de fayda yoktu. Yanımdan vızır Nasıl, gene öyle mes'udsun ya? münhasıran belediye tarafından idare e manyada başladım. Mütarekeden sonra rollere çıktım. Paris, Londra, Holivud, vızır geçen taksilere bakıyordum, hepsı dilmesini karar altına almışlardır. Sıvas İngiliz işgal ordulannın efradından ola derken işte gene Parise geldim..» dolu. Dakikalar geçiyor, bir trenini ka diye sordum. e'ektriği önümüzdeki haziranın birinden Yüzüme, hazin bir nazarla baktı. çırmak ihtimali arttıkça artıyordu. Nihaıtibaren belediyeye geçecektir. Haberin yok galiba, dedi. yet, boş bir taksi bulup atladım ve tren Hayrola, ne var? istasyondan ayrılırken, son vagona kenPamuk tohum satışları Ne olacak! Karım, beş aylık müşdimi dar attım. jf Amerikalı meşhur komikler, Stan ^ Jan Gaben yakında «Siklon» is kontrol edilecek Bu son vagon meselesi mühimdir, dik terek bir hayattan sonra, bir bestekârla Izmir (Hususî) Bazı fimıalann Lorel ve Oliver Hardi yazın Parise gele minde bir filim çevirmeğe başhyacaktır. kat et. Tren bir buçuk saat yol aldıktan sevişip kaçtı. Gel şuraya oturalım da ancekler ve muhtelif sahnelerde numaralar ^ Pariste çevrilecek olan Ultimatum sonra, lokomotif birdenbire bozulup bir latayım. Yazılsa, bir roman olur. Dinle Aydın vilâyeti içinde Akale pamuk tofilminin başrollerini Dita Parlo, Erih fon ovanm ortasmda kalıvermez miyiz? ışte de, insanların, felâketlerini tesadüflere humu, diye müstahsile başka tohum sat yapacaklardır. tıkları habcr alınmış, Ziraat Vekâleti bunasıl medyun olduklarını anla. son vagonda kalmanın ehemmiyeti bura*Jc Konrad Vayt, Fransuvaz Rozey, Ştrohaym, Andre Lüge'nin oynamaları Bundan tam sekiz ay evvel, Girole be nun üzerine vilâyetimize de bir emir ve Gaston Modo, Madelen Ogerey «Sat kararlaştırılmıştır. da kendini gösterdi. Şimendifer memurlan indiler, lokomotifi, vagonlan uzun uzun ni şatosuna davet etmişti. Sekizde kalkan rerek, tohum satışlarmm kontrolunu ve ranç oyuncusu» ismindeki filimlerini çe^C Joan Kravford'un, ikinci kocası muayeneden geçirdiler, hihayet, katarın trenle gidip bir hafta kadar orada misa buna cür'et edenler hakkında derhal tavirmeğe başlamışlardır. Franşot Ton'dan aynlacağına dair Hokibat yapılmasını bildirmiştir. ikiye bölünmesi kararlastırıldı. Lokomotif, fir kalacaktım... ^ Amerika Cumhurreisi Ruzvelt'in livud'da bir şayia deveran etmektedir. Vimeri, kansmı nasıl tanıdığını, iki öndeki beş vagonu çekip götürecek, öteki VE F A T vagonlar, başka bir lokomotif gelinciye ay evvelki tafsilâtı aynen tekrarlamak dairesinde çalışan usaklardan birinin ka Maamafih bu talâkın gayet dostane olaÇocuk doktoru Fuad Tanerinin oğlu kadar, olduklan yerde kalacaklardı. En şartile bir kere daha anlatmağa başlamışcağı da sinema âleminin en kat'î kanaatve Zeki, Refik, Asım Tanerinin yeğeni rısı Elizabet Mak Dufi isminde bir zenci arka vagon, içinde ben de bulundugum tı. Ya bu hikâyeyi bana evvelce anlattılerindendir. küçük İlhan, iki günlük hastalığı müte Holivud filim amillerinden birinin nazahalde, ovada kaldı; yükü hafifliyen loko ğını unutmuş, yahud gevezelik damarları akıb dün sabah hayata gözlerini yum rı dikkatini celbetmiş ve kendisine «Uç" ^ Katerin Hepbörn, Kary Grant'la gene kabarmış olacaktı. Onu dinlerken, muştur. motif çekti gitti. tu da gitti!» filminde mühim bir rol ve birlikte «Tatil günleri» isminde bir filim oturduğum yerde, adeta içim geçiyordu. Cenazesi bugünkü pazartesi günü saBizi alıp götürecek imdad lokomotifi Bir arahk derince dalmış olacağım ki, at 11 de Cihangir, Uzunyol Cevdet Fe rilmiştir. çevirmektedir. tam iki saat sonra gelebildi. Bütün bu aksilkinerek doğrulduğum zaman, arkada rid apartımanmdan kaldınlarak Bakırsi tesadüflerin neticesi olarak da, ben ara Öugün matinelerden ıtibaren istasyonlardan birinde inmeğe ve geceyi şım hikâyesini bitirmiş, nakaratmı sıraya köydeki aile mezarlığma deıfnedile dizmeğe başlamıştı. cektir. küçük bir kasaba otelinde geçirmeğe Dünyanın en bedbaht insanı olmamecbur oldum. VE F A T ma, tesadüflerin nasıl sebebiyet verdiğiErtesi sabah oradan tekrar yola çıkıp ni görüyorsun. Hizmetçinin saati bozultstanbul Sıhhiye mutemedi Bay HayAltemon istasyonuna geldiğim zaman, masaydı sekiz trenini kaçırmıyacaktım; darın kaym biraderi, Ankara İnhisar beni bekliyecek olan otomobilden tabiî ekaçırmayınca taksiye binmeğe mecbur ol lan Gümrük Muhasebe kalemi memurMarlene Dietrich Robert Donat ser yoktu. Bir gün evvel ben gelmeyince, mıyacaktım; tekerleğin lâstiği patlamıya larmdan Bay Enver müptelâ olduğu Rus ihtilâlinde heyecanh bir serguzeştin aşk ve heyecan dolu sahneleri otomobili ertesi gün tekrar istasyona göncaktı; iki trenine daradar yetisip arka hastalıktan kurtulamıyarak tedavi o dermiyeceklerini zaten tahmin ediyordum. vagona binmiyecektim, yanyolda geceyi lunmakta olduğu Gureba hastanesinde îstasyonla şatonun arası on iki kilometro geçirmiyecek, istasyonda otomobili bula vefat etmiş ve namazı Fatih camisinde olduğu için yürümek kabil değildi. Gö caktım; şatoya bisikletle gitmiyecek, dağ kılmarak Edirnekapısmdaki makbere Silvia Sidney Spencer Tracy rünürde otomobile, arabaya, hatta bey yolunda o kadma rastgelmiyecek, onun sine defnedilmiştir. Bastan Vıaşa heyecan ve beş<»rin ıstirabatını anlatan şaheser Mevlâ rahmet eyliye. gire benzer bir nakil vasıtası yoktu. Aca la tanışmıyacak, bugünkü felâkete uğraba bir bisiklet bulamaz mıyım? diye dü mıvacaktım. Bir çalar saatin bozukluğu TURAN TİYATROSU şündüm. Bunu iyi ki akıl etmisim. îstas bak beni nasıl felâketlere sürükledi. Bu Bütüo Istanbul halkının na2arı dikkatme : Bu akşam yon memuru, bir bisiklet tamircisinin dük felâketimin bas müsebbibi olan o mende16 Mart Çarşarrba akşamı San'atkâr Naşid ve kânını sağlık verdi. Oradan bir bisiklet ki bur hizmetciyi de kapıdışarı ettim. Hakarkadaşlan raladım ve yola çıktım. Bir gün evvelden ketmedi mi, doğru söyle? Hakkı Ruşen, Eyüb beri başıma gelen aksilikleri zihnimden Sabri, Rıfkı birlikte Çeviren: Miçe Pençef varyetesinin iştirakile tekrar geçiriyor, şatodaki misafirlikten 10 uncu yıldönümü münasebetüe fevkalâde müsamere olarak HAMDI VAROĞLU HALK Ğ E C E S İ pek zengin bir program hazırlanmaktadır. Localar 100, her yer 20, paradi 10 ^ Sabırsızlıkla bekleyiniz. = m Sefahatin sonu, komedi 3 perde SPOR KRALİCESİ RADVO Con Loder Pariste filim çeviriyor dolayı memnun gorunuyor u Bütün gazeteler, Çek Başvekilinin nutku üzerinde ısrar!* duruyorlar Drosram j İngiliz artisti «Katya» kordelâsında Rus Çarı Aleksandır II yi temsil edeceğinden ANKARA: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 12,50 plâk: Türk musıkisi ve halk şarkıları 13,15 dahili ve harici haberler 18,30 karışıi plâk18.50 ingilızce ders: Azıme Ipek 19,15 Turk musıkisi ve halk şarkıları. ı.Servet Adnan ve arkadaşlan) 20,00 saat ayan ve arabca neşrıyat 20.15 plâkla dans musikısi 21,00 spor konuşması: Nızameddin. Kırşan 21,15 studyo salon orkestrası 22,00 ajans haberleri 22,15 yarınkı program. ISTANBUL: 12,30 plâkia Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 plâkla Turk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 plâkla dans musıkisi 19,15 çocuklara masal: Nine 19,55 borsa haberleri 20,00 Rifat ve arkadaşlan tarafından Türk musl kisi ve halık şarkıları 20,30 hava raporu20,33 Omer Rıza tarafından arabca soy lev 20.45 Belma ve arkadaşlan tarafın dan Turk musikisi ve halk şarkıları, (saat ayan) 21,15 Fasü saz heyetı: Ibrahım ve arkadaşlan tarafından 21,50 radyo fonık temsil: Stüdyo orkestrası refakatile (Karmen) 22,45 ajans haberleri 23,00 piâkla sololar, opera ve operet parçaları 23,20 son haberler ve ertesi gunun prograau 23,30 SON. VİYANA: 17,50 KORO KONSERİ 18,10 konuşma18,30 PIYANO KONSERİ 19 karışık ya yın 20 OPERA YAYINI: Cemıle iBıze'nin), Ivan Sergiyeviç (Salmofer) in 23,15 haberler ve saire 23,35 DANS MUSIKİSİ 24 haberler 24,05 DANS MU SIKISI. PEŞTE: 18,35 ORKESTRA KONSERİ 19,15 konferans, gramofon, konuşma 21,15 KONSER 23.20 haberler 23,25 ÇINGENE ORKESTRASI 24,05 haberler 24,10 EĞLENCELI KONSER 1,10 haberler. BUKREŞ: 18,25 HAFIF MUSİKİ 19,50 konferans, gramofon ve saire 21,50 MUSIKI: Bet hofen'in eserlerı 22,15 ŞARKILAR 22,35 haberler 22,50 HAFIF MUSIKI 23,50 haberler. PARIS [P.T.T.]: 18,05 karışık yaym 20,35 KONSER 21,05 haberler 22,05 ŞARKILAR, ŞAtf KONSERİ, ODA MUSIKİSİ 24,05 RU3 MUSIKİSİ VE ŞARKILARI 24,35 haberler ve saire. LONDRA: 18,35 karışık yayın 20,05 ŞARKILAR, ASKERÎ BANDO 21,05 haberler 21.35 Şuman'ın şarkıları 22,05 Org 22,35 KONSER 23,05 karışık yayın 24,30 DANS MUSİKİSİ 1,35 gramofon, haberler. NÖBETÇİ ECZANELER r Bir iki satırla j Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nobetçi eczaneler: Istanbul cihetı: Eminonünde (Minasyan), Alemdarda (Ali Rıza), Küçükpazarda (Necati Ahmed), Kumkapıda (Belkis), ş«hzadebaşında (I. Hakkı), Fenerde (Hüsameddin), Karagümrükte (Suad), Şehremininde (Hamdi), Aksarayda (E. Pertev), Samatyada (Erofilos), Bakırköyde (Hilâl), Eyübde (Hikmet Atlamaz) eczaneleri. Bej'oğlu ciheti: Şişli Osmanbeyde (Şark Merkez), Takslm İstiklâl caddesinde (Kemal Rebül), Tünel civarında (Matkoviç), Yuksekkal dırımda (Yenikopulo), Topçular caddesinde (Yicepulos), Kasımpaşada (Vasıf), Hahcıoğlunda (Barbud), Beşiktaşta (Nail Halid), Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Moda caddesinde (Bahaeddin), Pazaryolunda (Rifat), Üsküdarda (Ahmediye), Büyükadada (Şinasi Rıza), Heybeliadada (Halk), Beykoz, Paşabahçe, A.Hisar eczaneleri. Usküdar Hâle sineması LEYLAKLAR AÇARKEN Janet Makdonald Ş I K Sİnemada 2 muazzam film K I Z I L İ Z D İ V A C LiNC KANUNU A L K A Z Â R sinemasının Soğuğa karşı tahaff uz Yağmurlu veya serin havalarda, viicud çok kolaylıkla soğuk alır. Evinize gider gitmcz, sıcak su dolu bir kabın içine bir kaşık Sloan's Liniment dökerek ayaklarınızı bu suya sokunuz. Bu tedbir, ehemmiyetli bir soğuk algınlığının ilerlemesine mâni olabilir. Vücudünüzde ağn hissederseniz. uğuşhır» maksızın Sloan's sürünüz. Sloan's bu suretle vücuda nüfuz eder ve idareli sarfedilmiş olur. Sloan's sürdüğünüa agnyan mahalle yeni kan hücum eder. Sertliği azaltır, ağrıyı giderir. Sloan's dünyada mevcud en asrî müsekkindir. Soğuk algınhğı, burkulma, siyatik, lumbago için bugünden bir şişe S L O A N ' S satın alınız. Dünyanm en meşhur S O N Y A H E N N Y SİNEMA " ve YILDIZI KAR TOPU filminde gözlerinizi kamaştıracak, kalbinizi zaptedecektir. Zsvkli Neşeli GUzel ve har kalar şaheseri olan tm Zenda MahkumJarî] Bu akşam SİLVİA S A R A Y sineması Fransızca sözlU Talihin pek şiddetl! milşkülâtına rağmen İki âşıkın katlandıkları iedakârlıklar ve hissettikleri kuvvetli ihtiras Çarşamba akşamı MELEK sinemasında F m» Bugün T Ü R K İSTİKLAL FFDAİLERİ s nemasın ' da YAŞAMAK tarafından emsalsiz bir tarzda yaratılan SİDNEY ve HENRY FONDA istan istiklâline afd bir kahramanhk safhası (Fransızca) ilâveten: PARAMOUNT JURNAL dünya havadisleri ve şayanı hayret bir SiLLY SENFONi. Yerlerinizi evvelden a'dırınız. Te'efon: 41341 Pek müessir ve hissî filmine başhyor HAKKIMDIR ANS L İ N İ M E N T