5 Haziran 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

5 Haziran 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Haziran 1938 CUMHURÎYET Büyiik davalat iktısadî hareketler Bir ihtikâr mevzuu Dün, hükumetin hayatı ucuzlatmak için aldığı yeni kararlardan gene bu sütunda bahsetmiştik. Bugün ayni mevzua avdet edeceğiz. Hayatı ucuzlatmak için alman çeşidli tedbirlerin muhtelif tezahürleri arasında eski Alman ticaret anlaşmasile Almanyaya verilmiş olan müsaadattan istifade ederek bugün en ziyade mazharı müsaade devlet muamelesi gören memleketlerden, dokuz aylık bir devre içinde, tenzilâllı gümrük resmile gelebilen malları da zikretmek hatalı olmaz. Bunların başında yünlü kumaşlar gelmektedir. Eldeki rakamlara göre bu müsaid vaziyetten istifade edilerek bir sene evvelinin 447,000 liralık yünlü kumaş ithaline mukabil 2 milyon 600,000 liralık ithalât yapılmış; lıem de fevkalâde tenzilâtlı tarife ile... Burada, kumaşların memleket dahiünde ucuz satılması için iki sebeb tebarüz ediyor: Birincisi bunların az gümrük resmi verilerek memlekete sokulmus olması, ikincisi de ihtiyacdan ve normalden çok fazla ithal edilmiş bulunması. Fakat şu iki kuvvetli sebeb de hiçbir tesir yapmadı, yapamadı. Bu muazzam stoklar, devletin gümrük resminden yaptığı büyük fedakârlıklarla beraber bütün hayatı ucuzlatma prensip ve arzularına rağmen bir sihirbazın elindeymiş gibi eriyip kayboldu. Şimdi gene, eski tas, eski hamam, kaidesi caridir. Avrupanın yünlü kumaşı eskisi gibi yüksek fiatlarla satılıyor ve gene piyasaya damla damla çıkarılıyor. Bu mahareti yapanlar kimlerdir? O gümrükten geçen milyonlrca liralık kumaşlar ne oldu? Normal ithalâtın altı misli olan bu kumaşlan kim aldı ve hangi piyasarda sarfolundu? Bütün bunlar birer sır ha linde kalmaktadır. Şu ortada apaçık duran vaziyet bir ihtikâr hareketi değilse bunun başka bir ismi var mıdır? Bela İmredi ve Macar siyasetî Yazan: MORİS PERNO olarak, bugünün uınumî icabatına uymaktadır. Yeni Başvekilin programmı anla mak için, Macar milliyetperverleri reisi binbaşı Salassi'nin programmı hatırlamak lâzımdır. Bu programı da, Macaristana, eski hududlarının iadesile beraber devleti yeni esaslar üzerinden tanzim; plebisit; Macar milletine serbest muahedelerle bağlı milletlere muhtariyet verilmesi; toprağm, toprağı ekenlere terki; Yahudilerin tardı ve nihayet, Almanya ile sıkı bir ittihad ve hükumete Hitler sisteminin tatYeni Başvekil, mesleğinde süratli ve biki şeklinde hulâsa edebiliriz. parlak bir yükselişie yürüyenlerdendir. Böyle prensiplere istinad eden bir proBugün kırk yaşlarmda bulunan bu genc pagandanın, Macaristanda nekadar bü hükumet reisi, katolik ve burjuva bir ai yük bir muvaffakiyet kazanmış olması lenin çocuğudur. İlk tahsilini Budapeşte lâzım geleçeği aşjkârdır. Bu propagan deki papaz mektebinde görmüş, oradan dayı, M. îmredi, kendi hariminde ve sonra hukuk ve iktısad tahsilini ikmale fır kendi silâhlarile mağlub etmek azmin sat bulmadan, pathyan Harbi Umumiye dedir. Yeni kabinenin programındaki aiştirak etmiştir. raziye müteallik mutalebatta ısrar key Bela îmredi iyi bir talebe idi. lyi bir asker ve iyi bir zabit olmasını da bildi. Harbden ve terhisinden sonra sivil hayata avdet edince, Maliye Nezaretinden başlıyan meslekî hayatında, onu millî banka direktörleri arasında, onu müteakıb, Gömböş'ün Başvekâleti zamanmda Maliye Nazırı olarak gbrüyoruz. Gömböş'ün vefatmdan sonra, siyaseti bırakıp millî bankanm riyasetine geçen Bela Imredi, arada başka merhaleden dolaşmadan, bugün Başvekâlete gelmiş bulunuyor. Macaristanın, bugünkü nazik durumda, mukadderatını eline alan M. Bela Imredi'nin, memleketi na;ıl bir siyaset çığırında yürütmek isîediğini anlamak için, onun Maliye Nazırlığı zamanındaki prensiplerini ve Macaristan siyaseti hakkmdaki görüşlerini, muhtasar olarak gözden geçirmek icab eder. Maliye Nazırı îmredi, Macaristanın hükümdarlık prensiplerine ve bütün ar.'anelerine karşı olduğu gibi, mevcud teşriî sistemine de bağlı kalmasmı istiyenlerdendi. Otarşi'nin tamamen aleyhinde olduğu için, Macaristanın ekonomik mekanizmasını değiştirmek taraftan değildi. Memleketin ziraî siyasete muhtac olduğu, sanayiin sun'î surette inkişafının muvafık olmadığı kanaatindeydi. Başvekil Bela îmredi, ayni prensiplere sahibdir. Parlamentoya ve Macar milletine hitab eden 14 mayıs tarihli programında, onun eskı muharib vatanseverliğile beraber, hükümdarlık prensipine ve teşriî usule merbut muhafazakâr bağlılığı, iktısadî sistemlerde şiddet yerine kıvraklığı tercih eden ekonomist ihtiyatkârlığı görülüyor. fiyetinin, ziraî ıslahat projesinin, ve nihayet, Yahudilerin faaliyetini, gerek ser best meslekler, gerek ticarî ve sınai te şebbüsat sahalarında bir takım hudud larla tahdid eden kanunun sebebi bu dur. Sağcı müfritlere karşı, bunlardan başka diğer bir takım tedbirlerle de mücadeleye hazırlanan M. Bela İmredi, hükümdarlık prensipi hakkmda henüz birşey söylememiştir. Bu meseleyi, selefleri gibi de, o da, günün meseleleri haricinde te lâkki etmektedir. Fakat, gene onlar gibi, Macar tahtının bugünkü boşluğunu muvakkat bir hâdise telâkki eden yeni Başvekil, Saint Etienne tacının, Macarista na, meşrutî krallık esasmdan başka bir esasa dayanan herhangi siyasî sistemin sokulmasını meneden bir sembol ve devlet idaresi bakımmdan bir vasıta telâkki etmektedir. Tam itimadlarına mazhar olduğu iki kalvinist Başvekile halef olan M. İmredi mezhebine kuvvetle bağlı bir katolik olmak itibarile, Üçüncü Reich'in neşrettiği ırkçılık akidelerine şiddetle muarızdır. Alman makamatının, Macaristandaki dinî kongre aleyhinde tertib ettikleri boy kotaj, bütün Macarlar gibi yeni Başvekil üzerinde de kuvvetli bir menfi tesir yapmaktan hâli kalmamıştır. Yeni Macar Başvekili M. Bela îmredi'nin, dahilî ve haricî siyaset için çizdiği yol, bütün esasları üzerinde derin surette düşünülmeğe değer. Avusturyanın ilhakının ferdasmda ve Çekoslovakyayı tehdid eden tehlike he nüz yarım bir şekilde bertaraf edilmişken, Macaristanın, istiklâline karşı büyük bir kıskanclıkla davrandığını, liberal an'anesini korumağa azmettiğini, nasyonal sosyalist savletine ve panjermanizm nüfuzuna sed çekmek için, bütün kuvvetlerini, onlan enerjik bir mukavemete sevkede cek kabiliyette bir şahsiyetin etrafına topladığını görüyoruz. Yeni Macar hükumet reisinin iktidar mevkiini ele alması, küçük bir devletin hududlarını aşacak derecede ehemmiyetli şerait içinde vukubulmuştur. Avusturyan:n Almanyaya ilhakmdanberi, onunla hemhudud olan Macaristanın, bu vaziyete daha nekadar zaman dayanabileceğini kestiremiyenler, bugün için istiklâline ve hakimiyetine sahib bu devletin, son kozunu oynadığı kanaatindedirler. Ve bu son kozu da Bela Imredi'nin tecrübeli elile oynuyor. PAZAPDAN PAZABA PENCERESİNDEN Merhametten korkuya Kültür bu mudur? Itiraflara dair Doğru larını bildirdi, bugün daha derinişleri haber Turizm nefes alıMerhametten Eskiden mual limler smıfta bırak mağa mecbur ol dukları çocuklara karşı merhamet duyarlardı; bugünün öğretmenleri, «çak tırmağa» mecbur oldukları talebe kar şısında merhamet değil, korku hissediyorlar. Numara vermiyen hocalann evlerine talebe tarafından bomba konduğu, üzerlerine silâh sıkıldığı, hatta ders ortasmda göğüslerine bıçak saplandığı bir kültiir devrinde, muallimler için, sınıf geçirmemek bir kahramanlıktır! Hele imtihana giren talebe, irikıyım, güçlü kuvvetli, gözlerinde öfke ve tehdid şimşekleri çakan azılı bir mahluksa... Hele arada bir eüni arka cebine götürüyor ve bakışlarile muallime köşebaşmı işaret ediyorsa!.. Bir öğretmen bana itiraf etti: Korkuyorum, dedi, çaktırmaktan değil, az numara vermekten bile korkuyorum. Bu sözleri duyunca anladım ki bugünün imtihanları talebelerden ziyade muallimleri terletiyor. Çünkü bu zavallılar smıfta kalmaktan daha büyük bir tehlike atlatmağa uğraşıyorlar! yormuş, göğsü daha fazla kabarıyormuş, nabzı dakikada 120 atıyormuş!...» Bazı gazetelerimizde yüzelliliklerin affedılmesi buna yakın bir coşkunlukla karşılandı. Rejimin istikrarı hesabına memnuniyeti ve mahkumlara merhameti anlıyoruz; fakat, henüz kanun Meclisten çıkmadan ve affedilenler anavatana kavuşmadan, haftalarca, belki de aylarca evvel bu telâşm, bu gayretin, bu coşkunlugun sebebi nedir? Bu arkadaşlar, af kanununa yüzelliliklerden fazla se^niyorlar ve sanki bir suçları varmış da, affedilmeğe onlar kadar ihtiyacları varmış hissini veriyorlar. İtiraflara karşı gösterdikleri fazla hassasiyet biraz manalı görünüyor! Nur, zulmeti yeniyor! « azetemize Mısır mektubları yolIıyan değerli muhabirimiz Kahire ve Tahran saraylarının sıhriyet yolile akrabalaşıp mes'ud bir yakmhk tesis etmeleri hâdisesini son yazısındaanlatırken çok mühim bir noktaya, şarkm içtimaî büyük yarasına temas ediyor. Sünnilik ve Şiilik adını taşıyan bu yara on üç asırdanberi milyonlarca hayat kemirmiş ve şarkı garba mağlub eden amiller silsilesinin adeta imamesi, bağı, can halkası olmuştur. Bu sebeble muhabirimizin o mevzua temas etmesini isabetli bir hareket olarak telâkki ettim. Muhabirimizin dediği gibi biri Sünnî, biri Şiî olan iki sarayın bu mezheb aynlığını medenî muktezalar karşısında hü" kümsüz görmeleri gerçekten nurlu bir hamledir ve artık şarkta da nurun zulmeti tamamile yendiğine en parlak bir alâmettir. Çünkü din ile dünya işleri ayrılmadıkça ve hele din işleri dünya işlerine hâkim kaldıkça hayatın uhre\ile§memesine imkân yoktur. Saadet, refah ve tesanüd güneşinin islâm diyanndan göçüp gitmesi de hep bundan ileri geliyordu. Mısır ve İran saraylan, birinden diğerine karşılıkh yollanan nişan halkalan içinde tarihin bu uğursuz cereyanını ortadan kaldırmış ve o batan güneşin tekrar doğacağım müjdelemiş oluyor ki medeniyet ve insaniyel namına iftihar olunacak bir hâdisedir. Doğru haber Kültür bu mudur? Yok, yok, biraz daha ciddî konuşa lım, tal«be rezalet leri, talebe cinayetleri, talebe şekavetleri, artık hiç tevil götürmiyecek ka dar açık bir seri teşkil ediyor. Herkesin dilinde şu sözler var: Böyle idare olmaz, böyle disiplin olmaz, böyle terbiye olmaz. Mes'ullerden başka «olur!» diyene pek tesadüf etmedim. Zaten olur mu, olmaz mı demeğe kalmadan, pat! Adanadan bir telgraf: Talebenin biri ders ortasmda kadm öğretmenin göğsüne bıçak saplamış; yahud da, çat' îzmirden bir telgraf: Uç çocuk mekteb müdürünün üstüne tabancalarla, bıçaklarla yürümüşler.. Bu mektebin adı da «Kültür Lisesi» imiş. Bu Iisenin talebelerine verdiği kültürün ilk nümunesini beğenmedik. Bizim bildiğimiz kültür bu değildir. Fakat, korkarım ki aramızdar «Budur!» diyecekler de vardır. Talebeler de galiba onlardan cesaret alıyorlar! F.G. Dün Akademide bir mimarî sergisi açıldı [Baştarafı 1 inci sahıjede] Macar Başvekâletinde vukua gelen bu değişiklik, hakikatte bir nöbet değiştirmeden ibarettir. Daranyi siyaseti, esas itibarile M. Imredi'nin eseri olan beş senelik plânı, ziraî ısiahatı, Yahudiler hakkmdaki kanunu ve müfritlere karşı mü cadelesile, aynen devam etmektedir. U M. Imredi'nin seciyesi ve programı, mumî hatları itibarile, Daranyi'nin sağcı parti mensubu değil, vatansever bir Başsiyasetinin devamından ibaret olan Imre vekil karşısında bulunduğumuzu göste dı siyaseti, tatbikat sahasında, pek tabiî riyor. Çin Japon münasebatı kesiliyor mu ? IBaştarafı 1 inci sahifedel Çin hükumetinin beyanatı beklenen Paris 4 Çin hükumetinin, Tokyodaki Çin sefaretinin kapatılacağına ve Japonya ile diplomatik münasebetlerin kesileceğine dair gelecek cuma günü pek mühim beyanatta bulunacağı hakkmda Hankeu'da bir İngiliz membaından verilen haberler matbuatı şiddetle alâkadar etmektedir. Kanton yeniden bombalandı Londra 4 (Hususî) Japon tayyareleri bugün Kanton'u iki defa bombardıtnan etmişlerdir. İİk hücuma 40, ikincisine de 30 tayyare iştirak etmiştir. Bombardıman neticesinde 750 kişi ölmüş, 1300 kişi yaralanmıştır. Tokyo'daki İngiliz elçisi Kanton'un bombardımanı münasebetile Japon Hariciye Nezaretine bugün bir protesto notası vermiştir. Japonların ileri hareketi Londra 4 (Hususî) Japon ordu lannm ileri hareketi devam etmiştir. Ja pon kuvvetleri Çinir. yeni merkezi olan Hanko'yu tehdid etmektedırler. Yabancılar, şehirden uzaklaşmağa davet edılmiştir. Feci bir bilânço Kanton 4 Bir Çin membaından bildirildiğine göre, şimdiye kadar yapılan hava bombardıman'arı oeticesinde 750 kişi ölmüş ve 1350 kişi yaralanmıştır. Açık şehirlerin bombardımanı Londra 4 Muhalefet gazeteleri sivi! ahalinin bombardıman edılmesi hak kında tahkikatta bulunm.ik üzere bitaraf bir komisyon teşkili projesini iyi bir §e Profesör, bundan sonra çok sevimli ve enerjik bulduğu Tiirk gencliğine san'atı sevdirmeğe çahştığmı söyüyerek nutkunu bitirmiştir. Müteakıben merasimin yapıldığı salondan çıkılarak sergiye inilmiştir. Burada Yüksek Tedrisat L'mum Müdürü Cevad mimariden bahseden kısa bir söylevden sonra kordelâyı kesmiştir. Sergi, alâÇin çemberî ve Japonlar ka ve dikkatle gezilmiş, daha sonra da Hankov 4 Kumandanları General vetlilere bir çay ziyafeti verilmiştir. Doıhaanın dahıl olmak üzere Lanfen'cle Turing Kulübün konferansı mahsur bulunan Japon kuvvetleri kendiTürkiye Turing ve Otomobil Klöbünden: lerini ihata eden Çin çemberini yarmak Türk Dil Kurumunun merkez Topkapı saıaymda konferans. Turkiye Turing kulübunün ilk konferansı için ümidsiz taarruzlarda bulunuyorlar. bürosu taşındı Hopei'den ve Lingling'den gönderilen bu ayın 11 inde Topkapı Sarayı müzesi müAnkara 4 Türk Dil kurumu genel dürü Talısin tarafmdan saat 15 te ve Japon takviye kuvvetleri yolda yakalana rilecektir. sekreterliğinden: Konferansa iştirak için biletlerini alanrak imha edilmişlerdir. Düşmanm muhaTürk Dil Kurumunun merkez bürosv lar Sarayın methal kapısında buluşacak sara hattını yarıp çıkması ihtimali artik lardır. ilc çalışma kolları Yenişehirde Kâzımpaşa hemen hemen hiç kalmamıştır. Yiyecekİştirak biletleri kulüb merkezile (İstiklâl caddesinde 5 numaralı Güney apartımacaddesi 81) Natta'dan tedarik olunur. lerini tayyareler temin ediyorlar. nına nakledilmiştir. Kuruma yapılacak Japon tayyarelerinin müracaatlerin bu adrese yapılması rica ofngilterede komünistlerle bombardımanı lunur. Telefon numaraları değişmemiştir. mücadele Hankov 4 LienYuen Ttanga ihrac Yakalanan kaçakçılar Londra 4 (Hususî) İngiliz Dahiliye edilen düşman kuvvetleri Haişov'u müda Nezareti komünist faaliyetini daha yaAnkara 4 Geçen bir hafta içinde faa eden Çin kuvvetleri tarafından hezi kından takib etmek üzere hususî bir gümrük muhafaza teşkilâtı, 55 kaçakçı, mete uğratılmıştır. Japon tayyareleri Hai heyet kurmuştur. 1533 kilo gümrük kaçağı, 70 kilo inhişov'un aşağı mevzilerini bombardıman sar kaçğı, 310 gram uyuşturcu madde, etmişlerdir. \PEK YAKINDA: 16 altın lira, 7 silâh ile 17 kaçakçı hayDemiryolvna doğru... vanı ele geçirmiştir. 7 Hankov 4 Suşov'da hücum etmek Beynelmilel iş bürosu reisliği üzere cenub istikametinde ilerlemekte oCenevre 4 Enternasyonal iş bürosu lan Çin kuvvetleri mühim terakkiler elde idare meclisi, istifa eden Bütler'in ye etmiştir. Her taraftan hücuma uğrıyan ve bitkın bir hale gelen Japon kuvvetleri Yazan: NADİR NADİ rine reis olarak M. Vinant'ı iki müstendemiryoluna doğru çekilmektedir. kife karşı 28 reyle intihab etmiştir. kiîde karşılamaktadırlar. Niyus Kronikl gazetesi bu hususta şöyle yazıyor: « Hükumet enteresan bir teklifte bu lunmuştur. Bu tekîif mucibince vak'alar tahkik edildikten sonra mütecaviz dünya efkân umumiyesi karşısında takbih edilecektir. Masum sivil ahalinin katli, düşmanlıklan artırmak ve ihtilâfların hallini tehir etmekten başka bir işe yaramıyacaktır. Müteakıben kürsüye gelen M. Taut almanca bir nutuk söylemiştir. Profesö rün muavini mimar Şinasi Lugal tarafmdan türkçeye çevrilen bu nutkile profesör otuz senelik çalışmlarını izah etmjş ve ezcümle demiştir ki: « Sergide 4 devre bulursunuz: 1908 ilâ 18 zamanı, bunu müteakıb harb sonunu takib eden devre, daha sonra benim Japonyadaki senelerimden bir kaç mimarî ve şehirciliğe aid eserler. Bu son 3,5 sene benim için adeta mimarî vakans oldu, orada asıl serbest etüdlerle yaşa dım ve Japon an'anelerini tetkikte derin lere gitmek neticesinde, devlet müessese leri benden, memleketin eski tekniklerini modern kullanışa intıbak ettirmemi taleb ettiler. (Lak, Bambus, ağac, dokuma v. s. gibi). 1924 ilâ 32 senelerinde Berlin de sairleri meyanırida on binden fazla ikametgâh inşa etmeme, ki evvelemirde büyük «Siedlung mahallelerinden ibaret olan bu inşaat dostum Martin Wagner'in teşebbüsü ve teşkilâtından doğmuştu ve bu işte şehirci ve mimar olarak da kısmen beraber çalışmıştık ve o senelerde işlerimde filhakika büyük eb'ad mevzuu bahsolmasına mukabil, Japon halkının mahrem göz kültürü beni kısmen küçük şeylerle, möbleler ve tezyinî san'atlarla iştigale sevketti.» Itiraflara dair «Ha geldi, ha geliyor, ha bavulunu kapadı, ha merdivenleri indi, ha trene bindi, telgrafla hatırını sorduk, bize ihtisas Genc denizcilerimiz Akdenizde [Baştarafı 1 ind sahifede'] Hazırlanan programa göre, Hamidiye, doğruca Giride gidecek, salı günü öğle üzeri Hanyaya vararak orada üç gün kaldıktan sonra cuma günü ayrılacaktır. Ayın 11 inde mekteb gemimiz İskenderiyeyi ziyaret edecektir. Burada üç gün kalacak olan Hamidiye, bundan sonra Hayfa limanını ziyaret edecek ve oradan Kıbrıs adasına geçerek Famagosta limanına uğrıyacaktır. Bu hmanlarda kalma müddeti ikişer gündür. Hamidiyemizin en şayanı dikkat ziyareti müstakil ve kardeş Hatayın İskenderun limanına yapacağı ziyaret olacaktır. Bu suretle Türk denizcileri ve filomuza mensub bir gemi ilk defa Hataya gitmiş olacakbr. Hamidiye dönüşte Mersin, Antalya ve Fethiye limanlarımızla Rodos, İzmir, Çanakkaleyi ziyaret ederek limanımıza dönecektir. Hitler Viyanasından j röportajlar Bir gazete neşredeceği romanı ilân ederken yazdığı : «Bu eseri okuyanların heyecan duyma masına imkân yok tur» cümlesi, dizgi yanlışı olarak «he yecan duymağa imkân yoktur» şeklin de çıkmış. Merhametsiz bir arkadaşımız, bu ilânı Bu münasebetle tarihî bir faciayı hagörünce şöyle dedi: tırlamamak elimden gelmedi: Belki bir Bu gazete çıktı çıkalı, yıllardanberi avuc toprağın temellükü için açılmış göverdiği ilk doğru haber budur! rünüp de hakikatte Sünniliği Şiiliğe üstün Turizm işleri veya Şiiliği öbürüne faik kılmak gibi ham, Bir muharrir arkadaşımız da turizm iş manasız ve cahilâne bir endişeden doğan lerile meşgul bir dairenin umum müdürü îran Osmanlı harbleri Onsekizinci asır ortalarına doğru yeniden alevlenmişti, Nadir Şah da çobanlıktan sultanlığa yükselmek için ayni endişeden istifade etmek istedi, Osmanlılar aleyhine yaman bir hücum silsilesi hazırlacb. Bu hüeumların ilk verdiği kanlı meyva 1733 yılı temmuzunda iki taraftan yüz bin kişinin ölmesi oldu, fakat Sinnilik ve Şiilik davası bu bol kanla bir kat daha kuvvetlendiğinden ayni yılın eylul ayı içinde meşhur Haruniyye harbi yapıldı, yüz bin İranh ve Osmanlı da o savaş yerinde can verdi. Ne garib bir dalâlettir ki îstanbul ve Isfahan sarayları bu dökülen kanlardan bir yüz kızartısı duymuyorlardı, gene Sünnilik ve Şiilik bayrağını dalgalandırıyorlarolmuş. Acaba faaliyet gösterir mi, tesıri olur mu, turistler artar mı? diye konuşu dı. (1734) te Nadir Şah elli bin ölü vererek ve Osmanlılardan da yetmiş seksen luyordu. bin kişi öldürerek yeni bir galebe kazanİçimizden gene bir insafsız dedi ki: dığından iki taraf biraz dinlenmek ihti Bence onun göstereceği faaliyet, yacı duydu. Çünkü elde hemen sarfolunaturizm işlerini tetkik için sık sık Avrupacak ve mezbahaya sürülecek Sünnî ve Şiî ya gitmektir. Böylece bizde turistlerin asker kalmamıştu artacağı şüphelidir, fakat yabancı mem Nadir Şah işte bu fasıla sırasında o leketlerin bir turist kazanacağı muhak devre göre yüksek bir uyanıklık eseri kak! gösterdi, Sünnilikle Şiiliğin telifini ve iki SERVER BED1 mezheb arasındaki manasız ihtilâfların kaldırılmasmı îstanbula teklif etti. Bu, İran ve Osmanlı devletlerini ayni zamanda tehdid eden Çarlık Rusyasına karşı kardeşçe karşı koymak imkânmı da temin Ankara 4 ( Telefonla ) Encü edecek bir düşünce idi. Fakat Sünnî Osmene tevdi edilen arzuhallerden ruzna manlı sarayı, şimalden gelecek ağır hümeye alınmış olanlar hakkmda Vekâletcumlar önünde hırpalanmayı, erimeyi, selerden ve Encümenlerden gelen cevabfil ve zelil olmayı kabul etti, Şiilikle mülaı tetkik edildikten sonra bu arzuhaller cadeleden vazgeçmedi. karara bağlanmışhr. O jnadm akıbetini Kınmın, KafkasyaKazanc vergisi hakkındaki 2395 sa nın, Azerbaycanın ziyaında gönnek yılı kanunun bazı maddelerinin değişti nlmesine dair kanun lâyihasını müzakere mümkündür. Ve bugün nurun zulmeti yendiğini görenlerin insaniyet namına seedilmiştir. Hava saldırmalarma karşı pasif koru vinmeleri de daha ziyade tarihin bu acî ma hakkmda kanun lâyihası müzakere ve derslerinden ileri geliyor. intac olunmuştur. M. TURHAN TAN Askerî ve mülkî tekaüd kanununun 25 inci maddesine istinaden tekaüd maaşlan birinci derece üzerinden tadil edilen IBaştaratı 1 inci sahifede] mütekaidlerden malul olanların ayrıca bu 4 Amerika bütün sahalarda enterbu kanunun 30 uncu maddesinden istifade edip etmiyeceklerinin tefsiri hakkmda nasyonal i§ birliği zihniyetinin yeniden Başvekâlet tezkeresi müzakere ve intac doğmasını istemektedir. Hul, ayrıca, Amerikanın kâfi bir müolunmuştur. dafaa elde etmek için çalışması lâzım gel1 Müze ve rasathane teşkilât kanudiği lüzumunu da kaydetmiş ve sözlerini nunun onuncu maddesinın değiştirilmesi şöyle bitirmiştir: hakkındaki kanun projesi, « Dünya politik vaziyetine gelince, 2 Oyun alet'erinden belediyelerce dünyanın bir çok mıntakalannda haşin ve köy idarelerince alınacak resim hak kvvet yeniden en esaslı politika vsıtası kındaki kanun projesi müzakere edil haline gelmiştir. Halbuki sılâhla halledılmiştir. meğe kalkılan ihtilâfların tabiî önüne Kumandanlar arasında geçilmez en doğru birer mecburiyetler teşkil ettiği kat'iyyen hakikete mutabık tebeddülât Sofya 4 Ordu genel kurmayından değildir.» albay Penev, istifa eden General DosYugoslavyada beynelmilel pevski'nin yerine yedinci fırka kumandanhğma ve askerî coğrafya enstitüsü havacılık mitingi direktörü ilbay Ganev, tekaüde sevke Belgrd 4 Gelecek pazar günü, terdilen General Nikolov'un yerine mec tib edilecek olan beynelmilel büyük haburî hizmet servisi şefliğine tayin olunvacılık mitingine iştirak etmek üzere gemuştur. len İtalyan hava zabitleri dün Harbiye Izmirde çok çocuklu aileler ve Bahriye Nazırı General Mariç, Büİzmir, 4 (Hususî) Sıhhat ve îçti yük Erkânıharbiye reisi General Nediç maî Muavenet Vekâletince 937 malî ve Yugoslav askerî hava kuvvetleri ku yılı içinde vilâyetimizde çok çocuklu 65 mandanı General Simoviç tarafından kaaileye ellişer liradan 3250 lira dağıtıl bul edilmişlerdir. mıştır. 938 malî yılmda da tevziata deBu ziyaretlerden sonra italyan tayyavam edilmek üzere çok çocuklu aileler recileri Oplenatz'a giderek Kral şövalsııaya alınmıştır. Para, Sıhhat ve İçtimaî ye Aleksandr'm mezarı önünde eğilmişMuavenet müdürlüğünce daeıtılmaktadtr. Meclis Encümenlerinde görüşülen lâyihalar İ Dünya sulbu ve Amerika

Bu sayıdan diğer sayfalar: