21 Eylül 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

21 Eylül 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Abdülhamit Göz Tarihi tefrika: 72 Cevat gülerek sordu: — Şefikacığım, bana nasıl yar- dım edebileceğini anlatır mısm? — Bundan basit ne var? Sana iş havale ettikleri zaman, evvelâ bana gelirsin.. Burada müzakere ederiz. Yapılacak ve yazılacak iş- leri birlikte kararlaştırırız. Ondan sonra faaliyete geçersin! — Hakkın var!.. Bu, fena bir fikir değil. Cevat biraz düşündükten son- ra: — Peki ama, dedi, ben herşeyi sana açıkça anlatacak mıyım? — Bundan ne çıkar?! Bu işleri ben herhalde senden daha iyi bi- Hirim. Malümya, benim kulağım deliktir. Bin aileyle temasım var. Sen benim kadar herşeyi kolayca işitebilir misin? Hem neden kor - kuyorsun? Bana itimadın yok mu? Ben de sana duyduklarımı anlatacağım!.. Aradan dört, beş gün geçmişti. Biribirlerini görmemişlerdi. Bir gün Cevat, Şefikaya uğramıştı. Bahriye zabiti çok telâşlıydı: — Mühim işler peşindeyim, Şe- fikacığım! Diyerek yukarıya çıktı. Şefika da o günlerde Cevadı göremediğine üzülüyordu. Müştak Gelirse, kendisi ne az çok havadis vermek lâzımdı. Cevat Minderin üzerine ilişti: — Bu işi senden başka yapacak kimse yok, Şefika! Seni bir eve göndereceğim... Şefika şaşırdı: — Bir eve mi? — Evet... Merak etme! Tehli- | keli bir sey değil. Bu, sadece me -« rakımızı izaleye yardım edecek. Evdeki kadınlarla temas edecek - s'n! Hem ben güzel bir vesile de buldum. — Nasıl vesile?... —— Evde genç bir kız var. Görü- cü sıfatile gidersin. Ve evdekilerle bu suretle ahbap olursun ! — Pek âlâ ama.. Bu, kimin e - vi? — Canım, senin nene gerek, Bizce şüpheli bir adamın evi. Ev- deki odalarda Yaver Kâzım Beyin resmi, hasılı ona ait bir hatıra o - lup olmadığını öğreneceksin! Ya- ni açıkça söyliyeyim: Bu ailenin Ve deleri Yazan: Ishak Ferdi | bugün Kâzım Beyle münasebet ve muhaberesi var mı, yok mu? İşte bu ciheti anlıyacaksın! Şefika düşünüyordu. Cevat gözlerini açarak sordu: — Neden tereddüt ediyorsun? — Tereddüt ettiğim yok. Ben | böyle işleri beceremem de. — Yooo.. Sen bunların âlâsını | | yaparsın! Fehim Paşanın metresi | iken Hidivin yalısına, Sait Paşa- nın konağına, İzzettin Efendinin | köşküne giden sen değil miydin? Bunları ben senin ağzından işit- tim, Hem sen bu işlerde bana yar- dım etmezsen, ben çabuk yaya | kalırım doğrusu! Şefika fazla itiraz edemedi: —— Hatırını kırmak istemem. Bir defa için yapmağa çalışaca- | gım. . Cevat güldü: | — Şimdiden pazarlık edelim de sonra kavga çıkmasın., Görücü o- | larak gideceksin.. Belki bu sıfatla bir kaç defa gidip gelmak - icabe- decek. İş bu.. Malüm ya. — Pek âlâ.. Pek âlâ.. Hatırın için yapacağım, Bu fedakârlığımı ne ile ödeyeceksin bakalım Biraz da onu konuşalım. Cevat sigarasını yaktı: —-Söylediğin söze bak.. Benim senden başka sevdiğim kadın var- mı? Elime geçen parayı sana ge- | tireceğimi pek âlâ bilirsin! Ne is- tersen alırım.. Söyle bakayim, ar- zun nedir? — Bir zarif pantantif.. —. Pek âlk. Bu sefer para alın- ca çarşı içine beraber gideriz. Ku- yumculardan beğendiğini alırsın! Şefika sevinmişti. — Bu eve ne vakit gideceğim, diye sordu, ev Istanbulda mı, Bey- oğlu tarafında mı? — İstanbulda.. Cağaloğlunda.. Ve bu gün mutlaka gitmelisin! — Bu gün mü? — Evet.. Çünkü akşama saraya rapor vereceğim. — Bu kadar acele desene?.. — Bu işe tahmininden fazla e- hemmiyet veriyorlar. Zatı Şahane dün gece gene fena halde sinirlen- mişler.. Bu sabah Fehim Paşa er- kenden bana haber göndermişti. Konağma gittim.. Bu işi bana tev- di etti. (Devamı var) | ummmmunmi BUGÜN — GÖREBİLECEĞİNİZ sinemasında GARİP BİR AŞK Mümessilleri: FREDERİK MARCH SİLVİA SİDNEY Fiyatlar: 30-50-70 Paramount filmidir. Bugtln saat 11 de tenzilâtlı matine Seanslar: ) GSEEEENSEEÜTTİZEZA DEDEDİTİEDLDEEDİEDEDDDENEN Pek yakında SARAY ÇILGIN Sehhar yıldız MACDE EVANS Metro goldwin M a a öi n AAA AĞ KA eee eee aaaraeaeaae eeeRene y sercErcALERLAAAn A BÜYÜK KATERİNA ELİSABETH — BERGNER ve DOUGLAS FAİRBANKS oğlu taraf ımdan temsil edilmiş gaheser. (2760) tarafından bir sureti fevkalâdede te msil edilen film FİLMLER !ıııı_' ge verseeecekeereme AA? sinemasında SAYGON GÜZELİ Mümessilleri: KLARK GABLE JEANE HARLOV Fiyatları 30.-45-60 Metro - Göoldwyn » Mayer filmidir. 2754) ERSESASESERERSAREURUKDAZETNMAZ! Saat 1-3-5-7 gece 9 da sinemasında HAYAT Şen jön prömye WİLLİAM HAİNES Mayer filmdir. Yazan: M., Gayur LNİ ı 2 — Oksijen gruput Bu grupta ok- sijen, kükürt, selenyom, telleür cisim- leri vardır. Bu wruptaki unsurların — idrojenli mürekkeplerinin tahallül kabiliyeti a- tom vezinlerinin çoğalması ile çoğa- lır. 3 — Azet grupu: Bu grupta azot, fosfor, arsenik, antimuan ve — bizmüt vardır. Bunlardan yalnız azot gazdır, di - ğerleri sulptur. —Bu grupta bulunan unsurların idrojenli mürekkeplerinin nebati, azottan bizmüte doğru tedri- cen azalır, 4 — Karbon grupu: — Bu grupta karbon, siliyson, jermanyom, — kalay, kurşun unsurlar ıvardır , Bu gruptaki unsurlar dört kiymet- lidir. Silisyomdan maadası iki kıymet- Ki olarak ta mürekkepler husule geti- rir. Bu gruptaki unsurların idrojenli mürekkepleri atom vezninin fazlalaş - masiyle azalır. 5 — Necip gazlar grupu: Helyom, neon, argon, kripton, ksenon, unsur- ları bu gruptadırlar. — Bu unsurların kâffesi gazdır. Ve havada bulunur. Kâ: şifleri Ramseydir. 6 — Kalevi madenler grapu: Lit - yom, sodyom, potasyom, sezyöm un- surları bu grupa aittir. Bunların kâf- fesi bir kıymetlidir. Kimyevi ve fiziki hassaları birbirine müşabihtir. Bu madenler diğer — madenlerin kâffesinden fazla faaldirler. Faaliyet. leri atom vezinlerinin fazlalaşması ile çoğalır. Havada âdi derecede kolaylıkla ta- | hammuz ederler. Bu esnada idrojen husule gelir. Kalevi madenler idrojen- le ittihat ederek nebatsız hidrür mü - rekkeplerini husule getirirler. 7 — Bakır grupu: Bakır, gümüş ve altım medenleri bu grupu toşki! ç- derler. Bu mMmadönler - tutdâkte Serhest bulunurlar. Mevcut madenler arasında hararet ve elektriği enziyade bu gruptaki ma- denler naklederler. 8 — Türabi Kalevi madenler gru- pu: Kalsyom, stronsyom, baryom ma- denleri bu grupta bulunur. Bunların kâffesi iki kıymetlidir. Yeni keşfolu - nan radyom madeni de bu grupa ithal edilmiştir. 9 — Mağnezyom grupu: Bu grup- ta berilyom, mağnezyom, çinko kad- miyom, ve civa vardır. Bu gruptaki madenler iki kıymetlidir. Kibritiyetle- ri, kibritiyeti klorlarla muzaaf solfat milhleri husule getirir. 10 Demir grupu: Bu grupta demir, kobalt ve nikel madenleri vardır. Bun- ların atom vezinleri birbirine yakın. dır. Bu gruptaki madenlerin milhleri renklidir. il — Plâtin madenleri grupu: Bu grupta plâtin, rütenyom, radyom, pa- ladyom, osmiyom, iridyom madenleri yardır. Bu madenler - tabiatte birlikte bulanur. Maamafih atom vezinleri ve kesafetleri birbirinden — ehemmiyetli surette farklıdır. 12 — Türabi madenler grupu: Bu grupta bor, alüminyom, galyom, end- yom, talyom unsurları vardır. Bunlar üç kıymetlidir. — Ve oksijenle ancak yüksek derecei hararetle — ve ziyade miktarda enerji sarfederek — birleşir - ler. 13 — Krom grupu: — Bu grupta krom, molibden, volfram, üranyom ma- denleri vardır. Du gruptaki unsurlar kükürt grupuna mülhaktırlar, Hamız- Jarının kuvvet derecesi atom — vezinle- rinin fazlalaşması ile azalır. Ve ha- mızlarının ayni madenlerle husule ge- tirdikleri milhler izomorf olur. 14 — Nadir maadini türabiye gru- pu: Bu grupta seryom, lantan, pra- zedim, neodim, samaryom, — erapyom, galadinyom, — terbiyom, disprozyom, holsmiyom, itriyom, erbiyom, tübit - yom, skandyom, ncoterbiyom, büter- yom madenleri vardır. S oNj siğl İ n No. 2 uğursuz geçecek İtalyanın garp sahillerinden Ceza- | ire doğru yirmi dört çifte kürekli büs | yücek bir Türk kadırgası yol almak - tadır. Gemi kumandanı, Barbarosla, Turgutla yıllarca beraber çalışmış bir yiğit, Şahin Reistir. Şimdi bir gemiyi takip ediyorlar, Bu bir Cenevit gemisidir, Evvelâ tilc. car gemisi sanmiışken güvertesinde bir top namlusu onun bir harp gemisi olduğunu anlatmıştır. | İki gemi arasında —az'mesafe var, Türk kadırgast Ceneviz gemisine git- tikçe yaklaşıyor: Kaşglujari körfezini aşmışlar, Spartivento burnunu tutmak üze - re idiler. Düşman gemisinin güvertesin- de bir kaç gölge vardı. Sağa, sola koşuyorlar, bir şeyler yapıyorlar - dı. Bir aralık bordasında bir delik | açıldı ve o zaman bir topun nam - lusu bir saniye için parladı ve sön- dü. ” Lâkin ateş etmedi. Herhalde tayfalardan biri ace- le etmiş, sonra kumandanları bu - nun önüne geçmişti. Şahin Reis farkma vardı: — Vay köpoğlular!.. Bununla Ne denisi. taklvarlar. canki?. — Bu tüccar kılıklı harp gemisi imiş!.. 'Tabansız Ahmet yanıma yaklaş- ter — Bıçağın ucunu gösteriyorlar, reis! Bizde bundan da var, diyor- lar.. Tabansız Ahmet, orta boylu, zayıf, gösterişsiz bir korsandı. — Harpte kazanmanın şartı on tane isşe beşi vuruşmak, beşi de sıkıyı görünce kaçmaktır, derdi. Sonra bu sözünü izah ederdi: — Baktın ki karşına senden üç dört misli büyük bir düşman çık- tı, hemen tabanları yağla!.. Fakat karşma çıkan seninle ayar ise, ya- hut senden az kuvvetli ise hiç çe- kinme, o zama nda kılıçları ve bi- lekleri yağlamalı.. Bazı çılgın delikanlılar bu söz- lerinden dolayı onunla eğlenirler: — Senin soyunda Anderya Doryanım kanı var. Çünkü o da böyle yapıyor, biraz sıkışınca ta- ban yağlamakta ustadır. Derlerdi. Kör Ali bu sözü tekrarladı: Tabansız Ahmet güldü. Şahin Reis Kör Aliye baktı: — Tabansız diyip geçmiyelim ama, ara sıra onun sözüne uyma - sam, şimdiye kadar senin de be - ni mde derimize saman doldurur- lardı. Kör Ali tabansız Ahmedin ter - sine yaratılmış bir yiğitti. Enine boyuna serpilen vücudiyle bir dev gibiydi. Geniş omuzları, dizlerine kadar sarkan kıllı kolları ve - kıllı bacakları ile bir gorile benziyor - du, Döğüşlerde sağ eline kılıcını, sol eline baltasımı alarak yüz kişi- nin ortasma atılır, korkunç bir ö - lüm çarkı gibi dört tarafa ölüm saçardı. Şahin Reiş ona: — Tabansız Ahmet bazan ka- | fam ise, sen de benim sağ kolum - sun!... p AKDENİZ KORSANI ŞAHİN REİS Büyük macera, aşk ve harp romanı !,, diye söylendi Derdi. TUT Ceneviz gemisi Spartivento bur nunu yarım mil mesafe ile geçti. Sonra birdenbire dümeni sancağa kırdı. Denizden fırlıyan kocaman kaya parçalarının arkasında — gö- rünmez oldu. Şahin Reis: — Bu avr kaçırırsam sanki bü- tün yılım uğursuz geçecek. Bana öyle geliyor ki bu iyi bir kısmettir. Dedi. Tabansız Ahmet cevap verdi: — Ceneviz gemilerinin hepsi de yağlı parçalardır. Hepsinde bol yiyecek, en güzel kumaşlar, para ve,.... Birdenbire durdu. Kör Ali mânalı mânalı ve sordu: — Neye sustun? Tamamlasa - na!... Şahin Reisin yüzü karışıktı. Bu- na rağmen sözü tamamladı: — Onu bilmiyecek ne var? Ta- bansızın aklı hep kadındadır ama, bizim de kadınlarla kızlarla işi- miz yok.. Sonra sesine bir harp vererek tabansıza döndü: — Git şu kürekçileri kamçıla - sınlar.. Eğer bu avı ele geçiremez" sem vallahi hepsini köpek yavru - su gibi denizde boğar, küreklere ben yapışırım!.. Diye haykırdı: Tabansız koşarak gitti. Aşağıdan kırbaç sesleri duyu « luyor ve kürekler daha hızlı inip kalkıyordu. Tabansız geri geldi: — Nasıl, Reis?... — İyi ama, sen ne diye hemen döndün? — Yanmızda bulunsam daha iyi olacak ta... güldü — Peki, peki!.. Anlaşıldı... * Şahin Reis geminin provasms doğru biraz daha yürümüş, ayak * larınım üstünde yükselerek kaya * larm, girinti ve çıkıntıların arası * nı gözden geçiriyordu. Kör Ali dü mene geçmişti, çünkü deniz taşlık tı. Her an bir kaya parçasmna çar” parak parçalanmak ihtimali dı. Buralarını ise Kör Ali kendi ağzı ve burnu gibi tanıyordu. Şahin Reis ikide bir geriye dör nüyor, Kör Aliye kumandalar ve riyordu. Gemi denizde bazan g© İ niş bazan'dar zikzaklar çîıiy!f' çılgın gibi, sanki uçuyordu. *Ceneviz gemisinin direkleri yüz adım ötede sivrildi, Beni ne sandın be, koca b#” zirgân! Elimden kurtulamaz$” artık... Düşman teknesinin kıçında : yazıyı okudülar: Villa Savons kadar yaklaşmışlardı. Şahin Reis emirler — Kancaları hazırla!.. var” Bütün Ceneviz gemileri hep yağlı parçalardır! Şahin Reis: “Bu avı kaçırırsam sanki bütün yılım | yarım sancak.. Yarım işkele.. B | Vö x XDevamt vi A ç | sertliği |

Bu sayıdan diğer sayfalar: