20 Kasım 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

20 Kasım 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Viyanada yak müthiş bir hırsiz ÜÇ zavallı genç nasıl ortak yapmış? senelerdenberi — bir .qüı'îl.lklır oluyordu. Pek es. ç _Id;ü'r;lın bu haırsızlık hâ - ailleri, nihayet yaka - ,:?:- Bunların ole başısı olan ç lı..o'm' yaşımdaki Adolf Ku- sonra da bir çok hır - î::ıüesinde başlı başma rol| m_ı"*e gene hirsızlıktan dola- &a İt dl!'lriyle birlikte ele ge - ada adam, bir bahçivanın ya - Bişl Yanaşmadır. Fakat, bah - bk:*“ien ziyade ,hırsızlık işle- imak — hoşuna gitmiş,| —hkf:m“î neticesinde — hapse Vir olmuş ,sihhi vaziyeti do- ka 'e bu ceza tecil edildiğin - —H:e' kalmış, — arkadaşları K.H:"“Ğc yattığı sırada, Adolf| ı tek Başına — ortalığı kasıp üğtur, — Uslanmak bilmiyen suçlunun i çetenin ilk faaliyet Nai .Wııdl muhtelif yerlerden a- Bu Üa mer7 &şyanın kıymeti ,on bin İn, iktarındadır. Bu hırsızlık- _N“ım ve dükkânlara girerek tşlardır. | gçilere giriş sırasında, lâstik bir. N. işe başlamak usulünü takip w'"diı. Nasıl bir usul? İçle- tvin , ı’i"i. girilmesi tasarlanan esine bir lâstik top atı- şangır şungur kırılıyor. ğ varsa, tabii pencereye Ğ:':—' O zaman, o eve girilmesi iyor. — Eğer içeriden hiç a, çete efradından bir '_öhü olarak dışarıda — kalı - ' ditlerleri ipten merdiven ata- ,Bencerelere tırmanıyor, yükte | ?'h'd“ ağır, ellerine ne ge- ı"'em_ aşırıyorlar! Yakalanış sırasında yapılan tla bu usul meydana çıka - Yör, Erde NA&: sonra tekrar serbest ka- N_ F Kubiş, artık lâstik top! ,x::lünden vaz geçmiş ve ar- Ş hapishanede lmldıiınııî itin başımma hırsızlık yapabil-. Çare aramıştır. Neticede, Yardımcı temin etmeden a rılamıyacağı düşün -| n YArdımcı tedarikini tasar-| P ?u tasarlayış sonunda, bir kaç sevgili tedariki ği kanaatini edin - Sözüne kestirdiği kızlara ğa girişmiştir. d.î; düzgün bir delikanlı *:,n ÖL çok geçmeden üç kı- LH";;' lf:vc.lirnı'ııır. Bunlar - biıim.—ı bir yaşında Stefani M rmi — dört yaşında! ":"l'le, biri de gene yir- h tnda, Helene Şertsbah- çir Fibler, kız, biri b:e biribirinden güzel| —“hııın, lerini tanımadan ve) - Tn azılı bir hırsız ol- ğ :î:;:den ona gönül ver - K'by. Kubiş, tandevudan k k;“;'lk. üçüyle de “Sede » (“rletmiştir. Hattâ o %ı,_,'_"'!efmi,ıir ki nihayet “.Mü_hbc:;!lnlnnmışür ! .—:N."'teı:'ı _dıreceda ilerle « hlq,— h isine — bağlayınca, akikt hüviyetini an - İca ı;."":* muvaffak cla- FE Z £ Z L M VZZ | şında bisiklet çaldığını, yirmi se- Buda bir Staviski kızı kendisine baygınlıklar geçirmiş, hıçkıra hıç-, kıra ağlamış, hırsızın suç - ortağı, olmak steğini reddetmiş, fakat A- dolf Kubiş'in “öyleyse — beni bir daha göremiyeceksin. Seni terke - diyorum !,, demesi üzerine, zoraki olarak yardımı kabul — etmiştir. | Çünkü, bu delikanlıyı seviyordu! | T Hirsizm — istediği yardım, kendisi evleri, dükkânları soyar -| ken gözcülüktür. Önce kızlardan birini bu yolda yardıma razı eden| genç hırsız, biraz sonra diğerleri- ne yardımcılık işini gördürmüştür. Bunlar da, sevdikleri delikanlının kendilerini — terketmek. tehdidi karşısında yumuşamışlar, suç or - taklığı isteğine kabul cevabı ver - mişlerdir! Adolf Kubiş, bu kızların - biri- birleriyle tanışmamalarına bilhas- sa &hemmiyet vererek, hırsızlığa giderken, bazan birinciyi, bazan ikinciyi, bazan da üçüncüyü yanı- na almış, üçünü bir arada peşi sı- ra sürüklememeği gözetmiştir. E- sasen kendisine sevgili seçerken de, ihtiyatlı davranmak lüzumu - HABER — Akşam Postası Saatte 1000 kilometre 'Yarının en rahat nakil vasıtaları ve en korkunç 21 İkinci tesşrin 1984 harp silâhı olan tayyarelerin harıkaları İnsanlar çoktan denizde balık-| sında da muazzam tahavvüllere | tir. Tayyare mücadelede galip çık ları, yerde tazıları ve havada kuş- nu hissetmiş, —bunları ayrı ayrı, biribirine uzak semtlerden seçmiş- tir. Üçüzlü sevgi oyununun, bu üç kızca malüm olmasınım uyandıra - cağı rekabetin, tehlikeli olabilece- ğini, bunlardan her hangi birinin kıskançlık tesiriyle kendisini ele verebileceğini düşünmüştür! Nihayet polis yakasına yapışın- ca, kızlar ,hırsızın kendilerini se- ver gibi görünerek suça iştirak et- tirdiğini öğrenmişler, biribirleriy - le karakolda tanışmışlar, nedamet | duymuşlar, iş işten geçtikten son- ra hüngür hüngür ağlıyarak, saç - larını yolarak, kendilerini iğfal e- den hırsıza lânet etmişlerdir! Viyana polisi yaptığı tahkikatla | bu Adolf Kubiş ismindeki sabıka- | lının, bir sene içerisinde, üç kızın gözcülüğünden istifade etmek su « retiyle, tek başıma seksen sekiz hır- sızlık yaptığını, bunlardan altmı - kizinde de muhtelif ev ve -— dük - kânlardan türlü türlü eşya aşırdı- ğını tesbit etmiştir. Çaldığı şeyleri satın âlan - ma- ğaza sahiplerinin de, bunların ça- lınmış mal olduğunu bilerek alıcı| vaziyetine geçtikleri neticesine va- rılmış, hem Adolf Kubiş, hem üç nişanlısı, hem de bu dört mağaza sahibi tevkif edilerek, mahkemeye verilmişlerdir . Yakında muha- kemelerine başlanacaktır : Paris,, 19 (A.A.) — “Suciete Speciale Financiere,, reis vek'li banker Şarl Levi dün açılan tah- kikat üzerine tevkif ve hapsolun- muştur. 25 milyon franklık es - ham üzerinde emn'yeti suiistimal etmiş olmakla suçludur. Muhte - | lif şirketlere ait eshamı sahtekâr- İ lıkla Hindi Çini bankasma yatı - | rarak 13 milyon frank almıştır. Bundan başka Levin'n kurdu- ğu otuz kadar şirketin matlubu, ları geçtiler.. Şimdi yarış tabiate karşı.. Aya, güneşe, rüzgâra ve yıl - dırımlara karşı... İnsanların havada — uçmaları henüz bir çeyrek asırlık bir tari - he malik olduğu halde en çabuk ve en seri tekâmül burada olmuş- | tur, 1924 senesinde mülâzim Fran- sız Bonnet tayyaresiyle 448 kilo - metre yaparak dünya — rekorunu kırdığı zaman bu sür'at — gaye ve erişilmez bir derece sanıldı. Bun- | dan daha hızlı gidilemiyeciği bir | takım düsturlarla ispat edilmek | istendi. — Fakat aradan henüz on sene bile geçmeden cesur Ameri - kalı pilotlar bu rakamı kolaylıkla 490 kilometreye çıkardılar. İtal - yan deniz tayyarecisi Agello son | haftalar içinde bir deniz tayyare - siyle 709 kilometre yaptı. Şimdi insanlar saatte — 1000 kilometre için çalışıyorlar. Saatte 1000 ki- lometre.. İnsanların yeni — hedefi budur. Ve pek yakın bir zamanda insanlar 1000 kilometre yapacak - lardır. İnsanlar yalniz daha hızlı, da- ha çabuk gayesini gütmiyorlar. Ayni zamanda daha uzun mesafe, daha az benzin gayesini de güdü- yorlar. Lindberg ilk defa Nevyorktan Parise kadar uçtuktan sonra ko - laylıkla Nevyorktan İstanbulu ve Londradan Avusturalyaya uçtu - lar. İki gün ve 22 saatte — katedilen bu mesafe muazzam bir şeydir. İstr de saatte 470 kilometre u- çarak kadınlar — arasında dünya sür'at rekorunu kıran Helene Bo- uchere gazeteciler: *“— Saâtte 470 kilometre sürat- la uçarken ne hissettiniz diye sor- dıkları zaman bu cesur ve kah - raman kadın: — Daha hızlı uçmak arzusunu, zimmetinin yarısımı bile bulma - | diye cevap vermiştir. maktadır. Çünkü 200 milyon yattir. İşte yirminci asrın formülü bu- | tahmin edilen matlup, ele geçi - | dur. | rilecek esham ve hesaplardan iba- Tayyare, nakliyatta, ticarette v yaptığı gibi bilhassa harp saha - sebep oldu. Ufacık, beş yüz kilo sikletinde bir avcı tayyaresi icabında bir or- dunun hareketine — mâni oluyor, yüz binlerce ton sikletinde ve mil- yonlar kıymetinde muazzam dret- notların kıymetini hiçe indiriyor. Savurduğu birkaç zehirli gaz bom | basiyle yüz binlerce kişilik şehir- | leri bir kaç saat içinde tamamiyle | mahvediyor . Nehirlere ve mem- | balara mikrop ve zehir atarak nesli ve beşeri tehlikeye sokuyor . Şimdiye kadar hiç bir silâh tay | yare kadar müessir — olmamıştır. Bir tayyare filosunun yapabilece- ği tahribatı hiç bir ordu yapama- mıştır. 'Tayyarenin harp noktai naza - rından inkişafı şöyle olmuştur: — | 1914 — Bir Alman tayyaresi Belçika hududu üzerinde dolaş - miş ve bütün gizli tertibatı gör - müştür. Bunun üzerine Alman ordusu çok iyi bir şekilde ilerle - | miş ve iyice bildiği ordu ve cep- | heyi kolaylıkla yarmıştır. Bu hâdise tayyarenin mühim bir rol oynamağa başladığını isbat | eden ilk hâdisedir. 1915 — Bir tayyare harp cep - | hesinde bir kaç tane bomba attı . Bombalar fevkalâde tesirli oldu. 1916 — Tayyareler ikişer, üçer filo halinde iş yapmağa başla - dılar. * 1917 — Hik defa olmak üzere tayyareler havada biribirleriyle harbettiler. Bunlardan biri düş - tü.. Fakat pilot paraşütle kurtul - du. 1918 — Tayyarelerin ehemmi - | yeti tamamiyle anlaşıldı, cidden tesirli bombardımanlar başladı . Bir tayyare zehirli gaz bombamsı attı. 1919 — 1921 seneleri arasında | tayyarecilik harp noktai nazarın- | da bir tavakkuf devresi geçirdi . 1922 — Tayyare imalâtı büyük | bir hızla ilerliyor. İ 1934 — Dünyanın en müessir silâhının tayyare olduğu kat'i su- rette anlaşıldı. Tayyareleri dü- şürmek, harekâtına mâni — olmak için yapılan tecrübelerin — menfi neticeler verdiği tahakkuk etmiş- | harp vasıtasıdır. mıştır. Tayyareden — kurtulmak için sun'i sis, uzun menzilli top, kalın beton siperler, küçük tonaj- da harp gemileri yapılmasına baş- lanmıştır. — Tayyare bütün harp silâhlarına galebe etmiştir. A « merikalılar yüze yakın tayyare ta- şıyan büyük tayyare gemileri ya- pıyorlar. Japonya bunlara şid - detle hücum ediyor. İşte tayyarenin harp sahasın - da tarihçesi, Tayyare ticaret sahasında da fevkalâde terakki etmiştir. 1935.- te Londra ile Paris arasında işli - yecek tayyarelerin adedi iki yüz seksen olacaktır. Avrupanın muh telif şehirleri arasında — yapılan l postalar her gün çoğalmakta ve yeni yeni hatlar tesis olunmakta - dır. Tayyare ile seyahat eden yolcuların adedi her sene çoğal - maktadır. 1950 de bu rakamlar trenler seyahat edenlerle müsavi olacaktır. Eskiden yolcu tayyare- leri ancak bir iki yolcu alırlardı. Bugün bu bir iki yolcu elli altmış yolcu olmuştur. 100 kişi taşıya - cak tayyarelerin uçmağa başla - ması tarihi tahminin fevkinde ya- kındır. Tayyare meydanları şehirlerin vaziyetini de değiştirmişitir. De- niz tayyareleri icin bir çok Avru- pa şehirlerinde sun'i havuzlar ya - pılmıştır. Elhasıl tayyare her — şeydir. Tayyare yarının en rahat ve mü- kemmel nakil vasıtası, en korkunç İnsanlar ve me- deniyet tayyareleşmektedir. esmararana Ihsan YAVUZ Kadın ve erkek terzisi Bütün şıklar hep orada gi- yinirler. Her keseye ve her arzuya uygun elbisenizi ancak orada yaptırab'lirsiniz. Istanbul Yenipostahane kar- şısında Foto Nur yanında Leta- fet hanında. AM aai D e ee L GS 3 DİŞ DOKTORU ubeyt Sait Fatih Karagümrük Tramvay durağı No, 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: