18 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

18 Şubat 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa ea Y e g e ea TARİHTEN MERAKLI BAHİSLER Eski kuyumcular ve kuyumcuların pirleri İstanbul kuyumacularının za - Zaman şikâyetleri yükselir: K"'“Mu!uk ölüyor.. b u“'“'n ne derece doğru oldu - h""'ı © san'atın ehli olanlar bi - '1“11. çok yıllar önce yapı - san'at eserlerinin bugün ya - "ı'llldıimı herkes söylüyor. iz, burada eski kuyumcu, ceva - irciler den bahsedeceğiz. Yumcuların — piri Hazreti Avud,, imiş- Muhammed kuru- aki pirleri de Nasır bini Ab- Sultan Selim ile süı'ym'h kuyumculuk tahsil et- "'î! er. % adlı bir Rum — kuyumcudan l'!nı. armış, Bir gün Kostantin 4, — Sana bin değnek vururum.. dq'“!— Ve yemin etmiş. ' zadenin annesi bunu du - » ©ezayi affettirmek için tantine bim altın göndermiş. ehzade padişah olunca ku - başılara Saka çeşmesini "“'nnı, Önünde havadar bir , Kerde de bağlı bahçeli cami ve İr bir çok höcereli, iki yol- İ tarafı kuyumcu halifeleri- :::"'!Kegı dükkânlı bir “kâr- * Yaptırmış. AÂyrıca on bin tir » beş yüz kazan, tencere ve kıı,:.lm kaplar da vakfetmiş. B Meular, yılda bir kere ve 'h':n“: süren bir gezintiye çıkar- Gezme Kâğıthanede ya - k!l '! Evliya Çelebi, kuyumcu Zade olduğundan bu gezme- Ku. Süleyman şehzade iken | Panının iç yüzünde Kostan- | ? r l rinin adedini ancak Hüda bilir,, denmektedir. Eski kurunlarda bulunan ce - | vahirciler şunlardı: Elmas Hindistan, lâl Bedes - tan, Piruzci Nişabur, Aynesse -" nek Sudan, Yakut Silân. Bunlar, alaylarda eşyalarını | kâğıtlar üzerine sererek gezer - lerdi. Cevahircilerin yüz dükkân- | ları vardı. Bu dükkânlarda yüz Sultan | gördüğünü — yazmaktadır.| 'e bızn-lık yapılırken, bulunan kuyumcular da 5) ""ı llıylı Kâğıthaneye gi- "'7“l'nculır. İstanbulda ya - “hl.nnıf alayında tahtıre - bıçak, hançer mücev - hh:'mer, mücevher buhurdan, 'Puz gibi krymetli eşyala - %hi:”' er, etraflarında silâhlı fızlarla yürürlerdi. 'lı “'hbuldı altı yüz cevahirci Ce Bunların dükkânları yok. Vahirciler çok zenginmiş, Malları için “Cevahirle - vi- | neferleri vardı. Bunlar, daha zi- | elli beş cevahirci iş yapardı. Bu cevahircilerin Pirleri yu - karıda adını yazdığımız Abdul - lahtı. Abdullah Asfahanda gö - mülüdür. Cevahirciler, alaylar - da silâhla gezerlerdi. Üç yıl ön - ce, İstanbulda en meşhur ustala- rı, Küpeli Yahudi, — Samur Kaş Rum, Galatada dört yol ağzm - da Beyli Orum, Cevahir kolu a « dı verdikleri Lâskaraki cevahir - cilikte, Rakkas pehlivan pişekâr- cılıkta birinci gelirlermiş. Unka- | panında dükkânı bulunan Lâz Ali dördüncü — Muradın tahtını kıymetli taşlarla süslemiş. Elmas esnafının İstanbulda yedi dükkânları vardı- Kırk beş kişi idiler. Elmas, çok güç bu - lunduğu için, bunlar, kara taş - tan yapma elmaslar hazırlar, sa- | tarlardı.. | Bu taş parçalarını içi kurşun - lu mahfazalara koyarak * sureti mahsusada yapılmış — çarklarla taşları parlatırlardı. Kuyumcuların arasında bir de kalemli kuyumcular vardı. Bun- ların iki yüz dükkânları, üç yüz yade gümüş ve altınları mine - lerlermiş. Bunların ustaları Un- kapanında dükkânı bulunan Si - mitçi oğlu Rum Mihael imiş. Mi- neli saat kutuları, hançer ve kı- hıçlar yaparak Hind padişahla - rına, Acem şahıma — gönderilen hediyeleri hep Mihael yaparmış. İkinci derece usta gene Unkapa- nında Ermeni Haçador usta imiş. Bundan sonra sıra ile Bedestan önünde Aydın Ermeni, Tanburi « Arnavud Osman Çelebi.. N. A. O. DETTTERDELREDEEEDRERRN *lk açık hastahane, Bönderilir. Doğr fiyatları iki liradan iti baren üM ve kadın ameliyatlarıyle apandisit, fıtık, basur ve buna M'Mellyelu için hususi, fiyatlar, arzu edcne flyıt listesi ve 'Telefon: (42221) nm:zı:mı:::x.:::.._::::..:.m ıın_ıı-_ğ Doktor Ahmet Asım Ol'takoy Şifa Yurdu. Ti =vvııı yolu, Muallim Naci cad. No 115: bulun en güzel yerinde geniş bir park ortasında her türlü asri h%l haiz çok temiz, fiyatları gok ehven ve kadın erkek her - türlü BESTELEDİSTİTERRESİR KS LURLADUNDARIDLE T0 YENİ ÇIKTI “DÜN ve YARIN,, külliyatının 24 üncü eseri Prof. Dr. Suphi Nuri Günün iktısadi işleri Fiyatı 60 Kuruş — VAKIT Matbaası — Ankara caddesi İstanbul ve Yarın ,, tercüme külliyatı için abone yazıldığımı UNUTMAYINIZ | n?ın. yeri HABER — Akşam Postast Aslanlarda Aşk! Canbazhanelerde vahşi hay- Vanlar nasıl terbiye edilirler? Bir cambazhanede aslan lar terbiye edilirken.. Aslan mürebbileri Avrupa sirk- | görünürler. lerinde zaman zaman büyük teh - | Hikeler atlatırlar. Hamburgda bu - hanan büyük bir Alman - sirkinde aslan mürebbisi olarak çalışan Baviyeralı bir genc, aslan ve kap- lanlarla çok iyi dost omluş ve bu hayvanların hususiyetlerini tetkik etmiştir. Aslan mürebbisinin aldığı neti- ceye göre, aslanların da dili, aşkı ve kıskanclıkları vardır. Bir gün çok kudurmuş olan bir ği| dişi kaplan uzaktan erkek — eşini görünce sükünet bulmuştur. Hayvanat mürebbisi bu hâdi - seyi şöyle izah ediyor; “Bu hayvanın çok kıskanc — ol- duğu ve diğer kaplanlara benze - mediği görülüyordu. O gün, erkek eşinin kafesi başka bir tarafa gön derilmişti. Kaplan eşinin gelme - diğini görünce köpürmeğe başla - dı. Kaplanın köpürmesi boşuna değildi. Bir kaç gün evvel sirke bir başka dişi kaplan daha getiril- mişti. Kıskanc kaplanı kendisine rak'be olarak getirildiğini sandığı bu yeni kaplanı çekemiyordu. Ni- hayet bu yeni gelen kaplanı sirk - ten uzaklaştırmağa mecbur - ol- duk!,, Aslanların kıskanclıkları kap- lanlara nişbetle daha makuldür. Onlar dişilerinin kendilerine sa - dakat gösterdiklerinden çok emin dirler.. Bir diş' aslan, erkek eşine ıhuıet etmediği için, erkek aslan- Alman mürebbi, sirkte aslanla | kaplanı karşılaştırdığı zaman, ek- seriya aslan erkek ve kaplan dişi olur. Onların karşı karşıya gelme- leri ve sevişmeleri, anlaşmaları dünyanın en heyecanlı sahnelerin den birini teşkil eder. İlk önce aş - lan şahlanır.. Bu dişi kaplana kar- | şı bir nevi ilânı aşk demektir. Biraz sonra dişi kaplan iki aya- ğı üstünde dikilir.. Yavaşca asla - nın başına dokunur.. İki heybetli baş arasından ince, hafif homur - tular iş'tilir. İşte artık aslanla kaplan anlaş- mış.. Ve birbirlerile öpüşmüştür - ler! Kaplanların hemen hemen yüz- de doksan doküzu, geçimsiz insan lar gibi, hırçın, kavgacı ve — atıl- gandırlar. Hayvanat mürebbisi bu mah- lüklara numara talimleri yaptırır- ken, en ziyade kaplanlar huysuz ve aslanlar ise fevkalâde görünürler. Toparlak bir kürenin üıtündeıı düşmeden yürüyen kaplan, masa- dan masaya atlarken çok hiddet - lidir. Aslanlara gelince, bu hare - ketleri bir kaç defa yadırgadıktan sonra alışırlar ve günlerce, aylar- ca ayni numaraları tekrarlarlar. Hayvanat mürebbileri dîğırt vahşi hayvanlardan ziyade aslan- Irın dilini kolaylıkla anlarlar. As- | lar bu hususta biraz daha mağrur | lan hiddetli iken bir defa. fakat uyul unutmadan | devamlı bir haykırışla başını sal - lamağa başlar. Eğer acıkmışsa, bu kükreyişler sıklaşır. Aslan eşini a- radığı zaman daima başını yukarı kaldırarak sık sık korkunc bir a - henkle haykırır. As'anın en kor - kunc sesi, eşini ararken işitilen W honurtularıdır. Aslan, yavrularına ve yuvasına karşı da diğer hayvanlardan çok dha bağlı ve müşfiktir. Dişi aslan, yavrularını emzirmeden uyumaz. Erkek aslan da dişisini yatırma - dan gözler'ni kapamaz. Erkek aslanın bir güzel huyu daha vardır: Yuvasına döndüğü zaman, eşini yuvasında görmek is ter. Eşi bulunmadığı zaman, er- kek aslan yuvadan içeriye girmez ve dişinin dönüşü uzarsa, erkek onu aramağa gider. Ormanlarda aslan yuvalarının birbirlerine yakın olduğu görül - memiştir. Bu, aslanların çok kıs- kanc olduğunu — göstermektedir. Afrika ormanlarında bazan sürü ile görülen aslanlar, onların kıs - kanc olmadıklarını — göstermez. Bu, onların bir tehlike karşısında olduğuna alâmettir. Bazan orman larda yaban öküzleri, boynuzlu sırtlanlar ürer, Aslan kendisinden ziyade yavrularını korumak kay - gusu ile derhal arkadaşlarını a - rar, bulur. Birbirlerile, düşmanla- rına karşı ittifak ederek, orman - da sürü halinde dolaşırlar ve düş- manlarını kendi mımtakalarından kaçırmağa çalığırlar. Görülüyor ki, aslanlar da birleşikliğin ve top Tuluğun bir kuvvet olduğunu sez - mişlerdir. B. $ Çocuğunu sırtında taşıyan ka- dınlar pek görülmemiş bir şey de- ğildir. Fakat bunun için hususi bir torba kullanılması ve bu işin de bir modası olması pek yenidir. Amerikada orta halli aileler ara- sında şimdi böyle bir moda çık- mıştır. İşte bu modaya uyan genç bir Amerikalı kadın.. UNUNT B DOkİOT SERADUNA T4 ! Hüseyin Usman - Haseki hastanesi dahiliye mütehassısı £ Lâleli Lütüf Apartımanı saat 4-7 e kadar Telefon 22459 ARTAMA TU MARANMAANAR NİT US D AAA | YENİ ÇIKTI Cemiyetin Asılları Fiatı 100 kuruş Tevzi yeri - VAKIT Matbaası İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: