18 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

18 Şubat 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|En yaşlı seyyah İğUNizi- bu da bir ceza - şapka iy i derinizi yaşlı seyyahı i in, Pulunan Fr sanı alabilecek olan i Ti, vin 17 yaşından beri j eitedir. ğe ai bir kadın - “iki ir uçtan bir u- N a dolaşmıştır. Altı yin 90 yaşında olduğu defa Yolculuğa çıkmış» Ve “enubi Amerikaya la iye teker - an sinde çıkarılmış - e er göre, 33 ğ a — k olculuk eşyasını , “emdi eliyle yerleş - GL Saran izi ,d N diy sında nasıl par - j ki bir şey varsa ve € aş arak izi ile teşhis e- iğ N Köpekleri de burun i- ey, etedirler. Mr, “Son günlerde anla- , », Kr ki, köpeklerin hk, “uda, hiç biribiri- 2 en bir şekilde Z İsi, Börlece kaybolmuş sök. stmek kabil ola- “Ül TİE burnunu mürekkebe MN em kâğıdın ü - . kâfi geliyor. iti, Yarlasa da bu yapı sin, kö in bu- bir i peklerin bu. Ya ee almak uzun > he Nişan yüzüğü? m lerinden birin - tu, ZA göre, Alman - ng ğr ve çok pahalı k “de, “" nişan yüzükle Ky Yapmaktalarmış. a " Rikel yüzül takı - de 5 | in re “a, ir ceza? Kk rinde ahali vi | kaş rin damında 41 e m — bir 5 ri, a ; v a pre. sr ça, kümet, bunların R hk için, askeri 4 Yaşı: vâtı yolcuyu Yirmi mil | | | Tve-imparator sigortası Bir Avusturya sigorta kum - panyası yüksek bir sigorta para- sı toplamak üzere, (Prens Otto taraftarları arasmda bu poliçe - leri satmaktadır. Monarşi otaraftarı olanlar, sadakatlerini, bu poliçelerden almak © suretiyle göstermekte, zenginler büyük, fakirler küçük hisseler almakta imişler... Şapkaya âşık fare İtalyanın Verona (o şehrinde bir fare yüzünden iki türlü mu- hakeme oldu ve birinin verdiği cezayı öteki kaldırdı. Bir şapkacımın dükkânma bir fare dadanmış, boyuna şapkala- rmı yiyor, büyük zarar getiri - yordu. Şapkacı bir kere fareyi yaka- lamağa kalkmış, fakat “elinden kaçarak bir su borusuna girmiş- tir. Şapkacı bundan sonra, bu de- liğin ağzıma ateş yakarak fareyi içerde öldürmüştür. Sen misin öldüren! “Hayvan dostları cemiyeti, bu şapkacı aleyhine polis mah - kemesine şikâyette bulunmuşlar. dır, Şapkacı cezalanmıştır. Sonra şapkacı yüksek mahke- meye müracaat ederek farenin yaptığı zararları mükemmel tüy- leriyle beraber yediği şapkaları anlatmış, bunun üzerine “fare - nin korkunç ve tahripkâr iştahı - nın ölümü hakketiği,, neticesi - ne varılarak şapkacı yeniden be- râet etmiştir. 3 yıl uyku Patrisya isimli bir Amerikan kızı, 3 yıldır uyuyordu. Zorlu bir uyku hastalığına tu- tulan bu kız, şimdi uyanma alâ - metleri gösteriyor. Dünyanın her yerinden dok - torlar gidib kendisini ziyaret e- diyorlar; , Fakat tuhaftır ki, Amerikalı kıza bu üç yıllık uyku içinde bir şey olmamış, muntazam surette aldığı gıdası kendisine yaramış- tır bile... Kendisine, portakal şurubu, yumurta, süt veriyorlardı. Kızm kilosu artmıştır. Üç yıl uyuyan Amerikan kı - zı, hâlâ işitemiyor, fakat kâğıda yazılan yazıları okuyub işaretle cevab veriyor. “.rrarEREEEEEEAAEEEEENEE NEN AAA RENEE | BEEETEEEEEE SUENEAAOENNA NEYE SEASANENENUEAAEUEDE RENEE ENE EEE EEEEYEEEEEAN. Ankarada AKBA kitap win'n birinci şubesi modern bir şekilde Maarif Vekâleti karşısında açılmıştır. AKBA <itap evleri her dilde 'kitap, necmua, yazete iht'yaçlarma *evap vermektedirler. Gerek kitaplarmızı, gerek kırtasiyenizi »*n ucuz olarak A K B A kitap wlerinden tedarik edebil'rsi- niz. Devlet Matbaası kitapları e VAKIT in neşriyatının An- arada satış yer A KBA ki- tap evleridir. 3137 | l | HABER — Akşam Postasr “— Toprak yiyen insanlar! Yeryüzünde insanlardan daha değişik ve iğrenç şeyler yiyen mahlük yoktur Kokmuş leş, toprak ve fare yiyen yabaniler İnsan neler yiyebiliyor? Hepi - miz bifiriz ki dünyada yaşıyan hayvanlar et veyahud nebat ye » diklerine göre iki büyük kısma ay rılırlar. Ve bunların içinde de in - san kadar değişik yiyeni yoktur. Fakat bu değişik kelimesinin ne - relere kadar varabileceğin! acaba hiç birimiz merak edib sorduk mu? Zannederim ki içimizden pek azı bunu yapmıştır. Elde et. Eğ: netice dz onu bayretten hay - rete düşürmüştür. Doğrusu insan midesinin bu kadar iğrence şeyleri kaldırabileceği kimsenin o aklına gelmezdi. Bu g bilezir.kisine mi - de demekten ziyar!s en doğru mâ. nasiyle süprüntü küfesi demek da. ha iyi olur. Seyyahlardan biri bunu merak etmiş, her gittiği memlekette yer- lilerin neler yediğine dikkat et - miş, Amerikanın, Afr'kanın ve A: vustralyanın medeniyet görmemiş kabileleri arasına girmiş, ve bura- larda gördüklerini döndükten son ra yazmıştır. İşte bunlardan bir kaç tanesini aşağıda anlatayım: Avustralyada Nogarnvoko | is- minde bir vahşi kabile varmış ki gebermiş ve kokmuş hayvan leş - lerini seve seve yermiş. Seyyah bir gün, şiddetli bir (fırtmadan sonra sah'le düşen büyük bir ba“ lina balığınm leşi üzerine bu ka - bile halkınm karıncalar gibi nasıl üşüştüklerini, üstüne çıkarak bal. talar ile onu nasıl parçaladıkları - İ nr, günlerce ve hattâ haftalarca | her tarafmı delik deşik ederek na- sıl parmaklarını yalarcasına onun kayış gibi s'yah etini, pis kokan ağır yağmı ve barsaklarmı yedik. lerini anlata anlata bitiremiyor. Bu z'yafet tam on gün sürmüş. Ni- hayet ortada o kocaman balina balığının kemiklerinden başka bir şey kalmamış! Afrikada Cap'da da Hottento'- lar fil ve gergedan leşi yerler, ya. ğmı da yüzlerine ve vücutlarma sürerler, böyle bir leş buldukları gün sevinclerinden bayram yapar larmış! Kokmuş çiy et yemek!... İnsa - nım düşündükce bile m'desi bula - nıyor. Bundan daha iğrenc bir sey GN “ Bi 4 ri 4 öprak yemeği hazırıyan ör vahşı olabilir mi?. Yazm en sıcak gün- lerinde kasab dükkânlarının önün den geçerken bazan. bozulmağa yüz tutmuş et kokusu duysak bur- mırmuzu tıkar ve hemen çabuk ça- buk yürüyerek geçeriz. Biz daha kokusuna dayanamazken geber - miş ve kokmuş hayvan eşlerin! yalana bulana yiyen insanlar ol - duğuna doğrusu ne kadar şaşsak azdır. Ya toprak yiyenlere ne dersi - niz? Nasıl toprak diye sormayı- nız! Bildiğimiz alelâde toprak. Or&nogue sah'İlerinde yaşıyan Ottomacs'lar ellerine geçirdikle - ri herşeyi yemekle tanınmış vahşi bir kabile imiş. Onların yılda bir kaç hafta süren ziyafet günleri varmış. Buda kaplumbağaların yumurtlama zamanına rast gel'r - miş. Binlerce kaplumbağanın sa - hillerde bıraktıkları milyonlarca yumurtaları on beş gün içinde yi- ye yiye bitirirlermiş. Bu mükel- lef omlet sofrası kalkmca timsah avma çıkar yakaladıkları timsah- ları ateşte kızartır ve yerlermiş. darı Nihayet onlarm da köküne pe . Belgrad'da Kral Aleksandr adiyle bir ab yapıldı. Bu resim, köp- | rünün ilk açıldığı ce üzerinden ilk otomobillerle halkın geçtiği sırada, Masraf yapmaktan kurtaracak!... alınmıştır. Köprü Belgrad'ı Semlin şehrine bağlıyor. i kurtları kulübelerine 2 Resme bakarken bile mideniz bula nıyor değil mi? Fakat değil yalrız yabaniler arasında, hattâ Fransada Sologne civarında kı>armıs fare ye- meğine bayılanlar çoktur ekdikden sonra yiyecek bir şey bulamayınca toprak yemeğe baş - larlarmış. Çamur haline getirdik. leri toprakları top top yuvarlarlar veyahud ona istedikleri şekli ve - rirler ve ateşte furunlarlarmış. A- cıktıkları zaman biraz su ile yu - muşatır yiyecekleri kadar Okopa- rir ve ısıra isıra gevrek gibi oyer- lermiş. , Avustralyada başka bir kabile de solucan ve kurt yemeğe bayı - lırmış, Neh'r kenarlarmda veya - had bataklıklarda kıvıl kıvıl oy - narken topladıkları solucan ve getirirler. Kanguru yağında kızartırlar, eğer i ihtiyaten'sakladıkları bir kaç. ö- rümcek varsa lezzet versin diye o- nu da karıştırırlar ve sicak sıcak hayvan kemiğinden yaptıkları ta- valarmdan çıkararak büyük (bir iştiha ile yerlermiş. İşte mükellef bir kral ziyafeti!... Şimali Amerikada yaşıyan Yam parico vahşilerinin de en çok sev- dikleri yemek b'ldiğimiz şekilde olmıyan oraya mahsus bir nevi tahtakurusu imiş, bunu haşlıyarak yerlermiş. Yamparico'lar ellerinde bir değnek bütün gün dolaşırlar ağaç kovuklarında veyahut kayalıklar İ arasında yakaladıkları kertenkele ve kurbaları pişirmeeğ bile lüzum görmeden çiy çiy ısırarak mideye indirirlermiş. Köylüler ve çiftçi - ler iç'n bövük bir felâket olan çe- kirge yağmasını onlar dört gözle beklerle, ım'ş. Çünkü çekirge onla» rm çıtır çıtır vemesine (o bayıldık- arı bir yemekmiş! 1870 Fransa - Almanya har- binde Paris muhasara edildiği va- cit şehirde kıtlık başlamış, kedi ve köpekler yenilip bitirildikten sonra fareler bile yenilmişti. 1920 de Sovyet Rusyada Volga boyunda olan ve 30 milyon insa - nm aç kaldığı büyük kıtlıkta bir - birlerini yiyenler olmuştu, Bu iğrenc listeyi artık burada kapatacağız, Çünkü yukardak' sa tırları okurken midenizin bulan - mıya başladığından ve iştihanızın . çoktan kaçtığından eminiz, İnkâr edemezsiniz ki bununla da şu fay- dayı elde etmiş oluyorsunuz. Hiç değ'lse bir kaç gün sürecek iştiha- sızlığmız sizi boğazmız 'çin fazla 5. KARSAN in.

Bu sayıdan diğer sayfalar: