21 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

21 Mart 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eç Y Ş FOY T F AA ĞN ŞAİ FND F” K ŞN NĞ . Siyanda güneşi letkik eden - âlimlerin öletleri (Güneşin harareti HABER — Akşam Postası azalmaktadIır! Yapılan ilmi tetkikler bunu göstermektedir Dünya, ne kadar zaman sonra sıcaklığını kaybedecek ? İşte size bütün dünya âlimlerini tdüşündüren bir mesele: Güneşin | harareti azalıyormuş !, hagiliz ve Alman — âlimlerinin uzun uzun senelerdenberi güneş ü- '[îmü zerinde tetkikat yaparak vardık - Tarı netice şudur: Güneşin içinde- ki bir milyon san'igrattan fazla olansıcaklık elli yıldan beri a- zalmaktadır. B Beş yıl önce — Siamda kurulan (English and German Astrono - | mers) heyetinin müşterek çalışma- ları o vakittenberi Siam krallığın- da güneş'n kaybettiği — hamaretin tes» 'tine hasretmişti. Bu heyet azasından biri ile te . mas e'en bir Amerikalı gazeteci diyor kit ' “İngiliz âlimleri — beni ilk önce çok korkuttular.. Bütün kutupların ısınacağından, arabistanm ve Af- rika çöllerinin mutedil iklimler a- rasma geçeceğinden ve daha bu- na benzer hava değişiklikleri hu - sule geleceğinden ve nihayet gü - , nün birinde dünyanın soğuyaca - & ndan bapsettiler. Hepsi doğru... Milyonlar sarfed'ilerek vücude ge- tirilen rasat âletleri de gösteriyor dan beri boş durmamış, — ilmi bir bakikatı meydana çıkarmağa ve dünya münevverlerini tenvire ça - İışmıştır . Fakat, ben onlar gibi hemen ilk bamlede okuyucularımı korkuta - ca': kadar tedbirsiz, ve tecrübesiaz bir muhrrir değilim. Şimdiden söyliyeyim ki, dünya, güneşin ted- ricen hararetini kaybetmesi yü - zünden ancak bir milyon yıl son- ra soğuyabilecektir. Astronomi &liznleri bize bu hakikati şimdiden bildirdikleri — için kendilerine 0- kuyucularım namına teşekkür et- tim.,, Amerikalı ııze(ec'ni;ı biraz sa- ka karıştırarak bahsettiği mesele, hakileten bir milyon — sene sonra ,gelecek olan bir tehlikenin bugün- den korkulacak kadar büyük ol - ma *rğmı gösteriyor. Halbuki güneşin hararetini ted- ricen kaybetmesi ve — dünyanm tedricen soğuması, bugünden çok 'yıkm bir yıldız - İdiden tehdit etti- ki, muhtelit keşif heyeti beş yıl - Gine inanmaları levvel — başlamış olmasına — göre, dünya, bu tehli - keye — şimdiden sayıla - bilir, | Küremizin er İdan ancak üç bu ıçıılı senede geler ziya — mikyaşını göre, bir. milyor sene sonra gele cek tehlikeye ka şı şimdiden ted bir almak müna sız değil midir?. Küeremize ya kın yıldızların zi yasımdan istifa de etmeyi düşü nen — Amerikal âlimler bu saha da henüz müsbe bir netice elde e demeikleri hal de, bu kadar u zak bir. - tehlike nin dünyayı şim- da pek boş ve mânasız değildir. Teleskopla şimdiye kadar tesbit edilen seksen milyondan fazla yıl- dızdan gök yüzünde — ancak altı binden biraz fazlasının gözle gö - rüldüğünü — bu asırda daha fazla yıldız keşfine imkân görülmiyor - du.. — Bunun sebebini büyük yıl- dızların ziyalarının azalmasında bu'an Amerika coğrafya âlimleri, iklim — tahavvüllerini de güneşin hararetini kaybetmesine atfedi - yorlardı. K Siamdaki heyeti son mesaisi bu tehlikeyi hakikat halinde tesbit et- tikten ve güneş üzerinde yeni le - keler gördükten sonra, bütün dün- ya âlimleri gözlerini güneşe çevir- diler, " Güneşin üzerinde görülen leke- nin büyümesi, güneşin iç'ndeki hararetin azaldığına en bariz ve | kat'i bir delil olarak gösterilmek- / ne nispette İ kat'i bir hesapla öğrenmişdeğiliz. tedir. Mütehassıslar güneşl tetkik ederlerken 1868 senesinde güneşte görülen kabarcığın — yüksekliği 130.361 kilometre — olarak tesbit edildiği halde, Astromoni âlimlerinin bu- günkü hesaplarına göre bu kabar- cık 135.000 kilometre olarak tesbit edilmiştir. Kabarcığın 1868 senesindenberi beş bin kilemetre daha büyümesi, hava ve iklim tahavvüllerinin se - bebini araştırmağa lüzum göster - memektedir. 67 yıl içinde beş bin kilometre - lik bir fark gösteren güneş Kabar- cığı bu kadar sür'atle büyümekte devam ederse, dünyanın bir mil - yon sene sonra değil, — bu hesaba göre on bin sene sonra soğuyacağı kolaylıkla anlaşılabilir. İşte Siam ilmi heyetinin end'şesi bu ölçünün gösterdiği neticelerden doğmuştur. Dünyamızın on — bin yıl sonra soğuyacağını henüz | Paylaşılamıyan küç yıldızın macerası 9 yaşındaki “artist, i iki kadın birtürlü paylaşamıyor! Holivudun film yıldızları o ka-! zeştlere atılırlar ki, bunlar bazan filmlerde temsil ettikleri hâdise - te Fransız yıldızı Mişelin Masso - nun da nazik ve cılız omuzları, A- | merikalr meslekdaşları gibi heye- canlı bir sergüzeştin ağırlığını fa- şımaktadır. Bu, başından sonuna kadar, bü. tün vaka ve hâdiselerile tam bir. romandır. Mişelin Masson daha doğrusu Mişelin Leruyu Parisin muhtelif| tiyatrolarındaki oyunlarını, Kan| şehrinin Palm Biç plâjlarında Mo- ris Şövalye ile birlikte yaptığı nu- maraları çılgınca alkışlamıştır. On yaşındaki bu yıldız. çocuk neşeli ve mütebessim bir çehre ye- rine çok sevimli gözlerinde acı iz- leri taştmaktadır. Minimini yıldız 8 İkinciteşrin 1925 d Pariste bir doğum evinde gözlerini dünyaya açmıştı. Umu- mi harbte dul kalan annesi onu belediye dairesinde Jaklin - Mişe- Tin Leru adiyle kaydettirmişti. Kız büyüyüb serpildikçe büyük bir kabiliyet göstermiştir. Uzak ak rabadan Madam Masson bunun farkına varmış ve kıza parlak bir | istikbal hazırlamağa karar vermiş tir. Bu iş Madam Masson için güç değildi. Çünkü kendisi Parisin ti- yatro muhitlerinde tanılan ve se- “vilen bir kadmdı. "Bu — karardan sonra küçücük Mişelin Parisin Pe- tit Monde tiyatrosunda sahneye çıkmış, çok geçmeden kızcağız mu vaffakiyetten muvaffakiyete) koş- muş ve tiyatro âleminde Mişelin Masson adı doğmuştu. Madam Leru artık kızını büs - bütün kaybetmiş gibiydi. Onu an- cak ayda bir görebiliyordu. Ka- zandığı şöhreti duymamıştı bile! Madam Masson ise bu küçücük artisti resmen evlâdlığa tescil et- tirmek istiyor ve annesinin bütün | muhalefetlerine karşı bu istğine çok israrla devam ediyordu. Ara- da bu yüzden çıkan bir kavgadan sonra iki aile darılıyor ve küçük aktrisin öz anasını unutması için 1 lerden çok aşkın va taşkındır. İş -« | Ancak bu tahminlerden şu netice” ye varıyoruz: Bir milyon — sene dar akıl ve hayale sığmaz sergü- 4 sonra dünyayı saracak bir tehlike ile on bin sene sonra gelecek bir tehlike arasında mantık ölçüsüne sığmaz farklar vardır. On bin sene sonra dünyanın tam manasiyle soğumağa başladığını kabul edersek, bugünden görülen iklim ve hava tahavvullerinin dev adımlariyle kısa bir zamanda bü - tün dünyamızı saracağı muhak - kaktır. Beş yıl önce sıfır altında on dereceden — fazlaya düşmiyen soğukluğu bugün sıfır altında kırk beş dereceye düşen memleketler vardır. Dünyanım kuruluşundan beri te- sadüf edilmiyen bu menfi tahav - vüller acaba güneşin — hararetini sür'atle — kaybetmesindenmi ileri geliyor?. Bunun cevabını gene - çok ya- kmda Amerikada toplanacak o - lan - Astronomi âlimlerinden din- liyeceğiz. ük elden gelen her şey yapılıyor: İlk büyük heyecan 1931 mayr sında ' vukubuluyor. O vakitler Fransız gazeteleri küçük kızın birdenbire — ortadan kayboluşunu uzun uzadıya yaz * mışlardı. Dendi ki; — bir kudut köpeğin ısırması yüzünden kızca * ğız Pucide ölmüştür. Fakat bu bir benzeyişten başkâ bir şey değildi. Ölen kız sadece aktrisin bir adaşı idi. Ve Madam Massona yapılmak- ta olan konturat teklifleri bilhasr sa Almanyada bir film çevirmek için olan pazarlık, bu ölüm hava- disi üzerine hep suya düşmüştü. Bir taraftan da kızın öz anasi Madam Leru esasen Alman tekli- fini katiyen — reddetmişti. Kızın babası yoktur. İşte bu esnalarda Oduvan adlı birisi 14 üncü belediye dairesine giderek, kızın babası — olduğumnu söylüyor ve onu anasımım elinden alabilmek için resmi bir zabtı im- za ediyor. Hâdise geçen temmuzda olmuş- tu. Madam Leru kapısını çalan jandarmaları görünce şaşırmış ve bunların elinde “meşru baba,, im- zalı kâğıd şaşkmlığını büsbütün arttırmıştı. Ancak yapacak hiç (. bir iş yoktu. Hepsi nizam ve ka- nuna uydurulmuştu. Mösyö Oduvan kızını alıb gö türmek salâhiyetini hükümetten el Madam Leru ilk şaşkınlıktan | kendini toplayınca soluğu mahke- mede almıştır, Küçük aktris şimdi Madam Massonun evinde olduğundan ga* zeteciler olub biteni anlamak için Koridorda yıldızla karşılaşmış lar ve küçük kızda ne fazla bir hes yecan, ne de teessür görmüşlerdir: Madam Massonun — bu hâdist hakkında bütün söyledikleri şum lardır: — Bir işe giriştik, bunu sonuns kadar götüreceğiz. Hâdise kendi tabii cereyanmı takib edecektir: Fazla bir sözümüz yok! Bu karanlık hikâyenin sonu &* caba nereye varacak? Madam Leru ise kızınm son söz- lerini adamakıllı hatırlıyor: ,— Benim minicik annem oldu * ğunu iyi biliyorum, fakat... Kızcağız sözün alt tarafını söy" Hiyememiş, çünkü Madam Masson ötetaraftan kaşlarmı fena çatmış! HABER Istanbulda enço satılan gazetedi ——— lânlarınızı, âzâm faydayı temin edebilmek için HABER'e Veriniz

Bu sayıdan diğer sayfalar: