21 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

21 Mart 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

©C€ xuxl& RT Â Sx ŞAKA OBURLUK! — Yakamı bırakın polia e - fendi! Ben deli değilim... — Şu anlattığın şeyleri akıllı bir çocuk söyler mi? Haydi, yü- rü! Sen çıldırmışsın.. Timarha - neye götüreceğim seni! — Vallahi ben deli değilim yahu.. Bırak yakamı benim, Ben mektebime gidiyorum. Yolum - dan alıkoma. Vallahi namevcu- du kondururlarsa, yakanı bı - rakmam! Polis, Necatiyi ırkıdışıle ko- nuşurken dinliyordu: — Bu gece Boğaziç'nin bü- tün sularını içtim. Bütün lokan- talardaki yemekleri bir hamle - de yiyip bitirdim. Gene doyma- dım.. Öyle bir oburluğum vardı ki.. Polis memuru, Necat'nin ya - kasına sarılmıştı. Fakat bu sırada etraftan bir gülüşme işitildi.. Necati tram - vyaydan atlarken başını — polise çevirdi; — Yahu ben bu gece rüyada gördüklerimi anlatıyorum. Mekteplerde oyun Ankarada Gazi llk mektep ta - lebes'nden bir grup metkebin bah çesinde (ekmekçi oyunu) oynar - ken.. Tel işleri 'Tel işleri Alman ilk san'at mekteb - lerinde çok terak - kl etmiştir. Çocuk- lara telden sigara sehpaları, dıvar as kıları, çiçek vazo « ları ve daha buna benzer bir çok şey- ler yaplırırlar. Resimde gördü - ğgünüz elişi telden yapılmış bir siga « ra sehpasıdır. 'Tel İşlerinde ço - cukların — istidad, zekâ ve kabiliyet - leri ölçülür. Mek - teblerimizde he- BÜzZ tel içseri melod halinde kabul &- dilmemiştir. Açık konuşmalar: * İzmirde Nihat Rüştü— Dişleri çü- yük ve bozuk olan- İar Amerika hıprı-' Bına ayak basamaz- lar. * Ankarada Me - diha Ahgün— Hun- gi tarihli — hediye İ Tistesinden bahset - tiğinizl an'ıyama -| dik? ç LO I Faydalı bilgiler ı * ÇAGEAM KOEM FEaae rise ae ae Yazısız Hikâye:- Bir Zekâ Oyunu: Turgudun parası nasıl uçtu? Dört kardeş sıcak odadan çık- tılar.. Mektebin yolunu — tuttular. En küçükleri Turgut, çok zeki bir Fij çocuktu. Babası o sabah ona gizli- || ce fazla para vermişti.. Babası Turgğudu ötekilerden çok — sevi- B yordu. Öteki kardeşleri de bunu bilmiyor değillerdi. Fakat, baba - larından korktukları için ağızları- | ni açamıyorlar ve Turgudun yüzü- Ş ne gülmeğe mecbur oluyorlardı. Y b O sabah yolda giderken Turgu- B?? Bi dun elindeki parayı oyunla alma - ga çalışan üç kardeş bir ağacın di- | binde durdular. En büyüğü: — Çocuklar, dedi, mektep vak-| tine daha yarım saat var, Haydi gelin $şurada bir polis oyunu oyna- yalım, Ötekiler bu teklifin iç yüzünü bildikleri için, derhal muvafakat ettiler. Turgut da itiraz etmedi. Sordu- lar: Dedi. Otekiler de zaten bun. bekliyorlardı. Oyun başladı. En büyük kardeşleri komiser oldu. Diğer ikisi de polis memuru oldular. Turgudu takibe başladılar.. Sağa sola koştular.. Bahçelerin “arasına daldılar, çıktılar.. Epeyce yoru'duktan sonra Turgudu yaka- ladilar.. Komiser sordu: — Sen bir hırsızsin, değil mi? — İnsana hırsız demek kolay — Hangimiz hırsız Hangimiz polis..? Turgut haşarılığını bu oyunda da göstermek istedi.. Ortaya alı - larak: — Ben hırsız olacağım. olacak.. - Kâğıttan kömür PANLAR Kömlir, Bir çok evlerde ve bilhassa res- mni dairelerde lüzumsuz kâğıtlar sepetlere ve çöplüğe atılır, Ame « rikada bu kâğıt parçaları toplana- rak ufak desteler haline — getiril- mekte ve sobalarda odun ve kö - mür gibi yakılmaktadır. Bizde sobalarda kâğıt yakmak- tan korkarlar. Çünkü kâğıt soba - ya kaba bir halde atıldığı için faz- la kurum yapar. Bu kurumlar ça- (1 — Boğaziçinde bir iskele, 2 — Ham demektis, 3 — Bir nevi spor, 4 — Rusyada bir millet, 5 — (Tencere yu- vurlandı..) darbı meselinden bir ke- lime, 6 — Tatlısı hoş olur, 7 — Başta saçların dibinde bulunur, 8 — Parça- hanmış.) Başı ve sonu K harfile biten sekiz kelime bulacaksınız. Bu kelimeler sağdan sola ce soldan sağa okunduğu saman ayni mânayı ifade eder, Birinciye totoğrat makinesi Z aciye İki buçuk lirar ve ayırıca 200 okuyucumuza da muhtelif hediyeler verilecektir, buk tutuşur ve yangına sebebiyet verir, Halbuki Amerikada evlerde toplanan lüzumsuz kâğıt parçala- rı küçük bir odun veya kömür parçası gibi sertçe iplerle bağla- | nır, Bunlar sert ve sıkışık bir hal- de yandıkları için, hem kurum yapmazlar, hem de bacalardaki kurumları tutuşturmazlar, Bu suretle odun ve kömür al - madan odasımı ısıtan ve kışını ge- çiren aileler Amerikada pek çok - : HABER Gocuk suyfası Bilmece kuponu 21 — 3 — 935 CİNGÖZ değil, komiser efendi, ispat edin! — Üstünü arıyacağız... Sana a- it olmayan şeyi üzerinde huluruk hapis cezası göreceksin! — Cezama razıyrm.. Arayımız! Memurlar Turgudun üzerin' a- radılar.. Ve koynunda yirmi — beş kuruş buldular. — Bu parayı nerden çaldın? — Benim param., Kimseden çalmadım. — İspat et çalmadığını!... — Benim olduğunu ispat ede « rim... Bu sabah babam verdi. Komiser parayı eline almıştı.. Üzun bir muayeneden sonra, gü- 'erek: — Atm bu hırsızı hapise.., Ya - lan söylüyor. Eğer bu parayı ba- bası vermiş olsa, b'zim de haberi- eniz olurdu. Diye bağırdı. Turgudun parası- nt kaparak koşmağa başladılar. Turgut kendisine oynanan oyu- nu geç anlamıştı. — Enayi gibi cebimdeki parayı kaptırdım. diyerek kardeşlerinin peşinden meklebe doğru koşmağa başladı. MAİDE SERTELLİ | Bugünkü bilmece l IÇocukların derdlı -Mekteplerde lasar- , CUdilaaİ yul a Yılda bıv deh tasarruf haftası yapılıyor. O hafta geçince (tasar- ruf) un yakası bırakılıyor.. Kimse ağzına almıyor. Dün bir arkadaşı- mın babası mektebe geldi. Bir | muallime şöyle dert yandı: — Bizim çocuk hergün b'r kurşun kalemi alıyor. Beşerden ayda yüz elli kuruş eder, Ya def - ter israfları!.. Buna ne para daya- nır.. Ne sinir tahammül eder. Mu- allimler çocukların yaptığı işleri kontrol etseler, onlara bu israfın çok fena olduğundan hemen her gün bahsetseler, olmaz mı? Adamcağızın hakkı var. Bun - dan bütün çocuk velileri müşteki- dir. Ben sınıfımda lüzumsuz yere kâğıt ve defter kirletmem. Aldı - ğim kalemi bir ay — hattâ daha fazla kullanırım. Fakat ar « kadaşlarım hergün bir yeni def - ter almaktan, hergün yeni bir ka- lem açmaktan hoşlanırlar. Bunun önüne ancak sınıf muallimleri ve metkep idareleri geçebilir. Çocuk ebeveyni ne yapsın? Mekteplerde olup bitenlerden muallimler mes'- ul tutulmalı değil mi? MEKTEPLİ Finonun kuyruğu kırkyıldabir işe yaradı! SPOR Müsabakamızın neticesi Biray önce ilân ett'ğini spor müsabakasında okuyuct larımız en fazla rey vermişlerdir. FUTBOL'a Bunlar arasında tenise, hi key, yüzücülüğe, koşuya, süv$ riliğe, bisiklete, otomobile, kü rekçiliğe, boksa, ve güreşe verenler de vardır. Fakat bM bir ekseriyet Futbole rey verdi için, bu spora rey verenler arf sında kur'a çektik. Sultan Ah mette 521 Celâl Aldemir imz! rey kuponuna birincilik — isabi etti. Fatihte Çarşamba caddi sinde İhsan Nurettin de ikit gelmişt'r. Bu müsabaka bize okuyuct larımızm mevcut sporlar arasi! da futbolü daha fazla sevdik! rinı göstermiştir. Diğer hediye — kazananlar! isimlerini Pazartesi günkü saf mızda, hediye listesile birlik! neşcedeceğiz. Paraşut mektebi ; Amerikada bir paraşüt mek!/ bi açılmıştır. Bu mekteb'n bahç? sinde yetmiş beş metre uzunlu; da bir kule vardır. Tecrübeler V kulenin tepesinden paraşütle nt ğıya atlamak suretile yapılı dır, a abe e e ” DAF KGi ei Artist birliği Büyük san'atkârlardan bahif diyoruz sanmayın ! Holivutta sinemada (7!!"9d küçük çocuklardan yedisi bir . raya toplanarak (küçük artistl? birliği) adı altında bir 'l'ııp ı line karar vermişlerdir. , san'atkârların bu bi ıleımed maksatarı boş kaldıkları ııl' birbirlerine yardım etmek varidatlarının yüzde bir luı!’j ihtiyat akçesi olarak topl. Açık ko: nuımiıj) * Mersinde C€ g Bekir — Adı , vazıh değildi. U yeniz bundan 'İ yı gönderile! tir. * Revkardt " san Karadağ” diyelerimiz ta Perşembe leri — mal

Bu sayıdan diğer sayfalar: