22 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

22 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

doğru çıktı! Fakat yıllardan sonra ve sadece tesadüfler sayesinde... Ayının parçaladığı kızı öldü Oğlunu otomobil çiğneyip öldürdü Papazın maceraları Rasputin ismini kim duyma - mıştır? Bu müthiş papazı kim ta - nımaz? Senelerce Rus imparator- luğu sarayının, içinde on iki bey- girini dört nalla Çarın altın araba- sını koşturabileceği kadar geniş salonlarında yaşayan, Çarlık ve| istibdat idaresinin içinde yeni bir Çarlık ve istibdat kuran bu ada- mı kim bilmez? Koca imparator ve Rus aristo- krat ailelerinde bir çok prensleri düşesleri, markizleri — kendisine metres yapan, ve senelerce 200 milyonluk bir ülkenin mukadde - ratile, tesbihile oynar gibi, oyna: yan bu müthiş manyatizör, şeytaz yaradılışlı ve iblis ruhlu adamın dehşetli, ve dehşetli olduğu kadar ineraklı maceralarını kim okuma: mıştır? Asleri Sibiryalı bir köylü olar bu cahil papas *Çarın hasta olan ı oğlunu yani veliahtı ipnotize ede rek iyileştirmiş, bundan sonra sa- rayda hiç kimsenin erişemediği dörecede yüksek salâhiyetli mev kiler elde etmiştir. Rasputin Çarın, Çariçenin, ve bütün Çar ailesinin hususi papazı idi. ! Rasputin, Çariçenin günahla - larımı çıkarıyordu. Rasputin her şeydi. ne isterse yapabilirdi. Rasput'n sarayda İsanmn vekil- | Kiğini ileri sürerek her yere ve is - tediği vakit girebilirdi. O, bu sa - lâhiyetini her mânasiyle istimal etti. Birçok sabahlar kendisini genç bir Düşesin odasından çıkarken gör- düler. Kulaktan kulağa inanılmr yacak şeyler söyleniyordu. Fakat bütün bu dedikodular bir türlü bu cüretkâr ve küstah papa- sı yıldırmıyordu. Bir gün Rasputine büyük bir durgunluk geldi. Yemiyor, içmi - yor, geceleri genç Düşeslerin c”-- larma girip çıkmıyordu. Kara ve korkunç gözlerinin etrafı uykusuz- luktan ve kederden mor halkalar bağlamıştı. Raspütinin bu hali derhal sa - rayda yeni bir dedikodu çıkardı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Bunların birleştiği nokta Raspu - tinin birisine aşık olmasıydı. Evet!, Iyi keşfedilmişti. Ras -| putin aşıktı!. Rasputin seviyordu. Rasputin çılgım gibi seviyordu Aşık olduğu kadın güzel ve dil-| ber prenses Yusupoltu. Fakat gü zel prenses bir türlü çirkin papasa | Rasputin yüz vermiyordu. Bunun en büyük sebeplerinden biri genç ve güzel kocasının bir kaplan gibi kıskanç olması idi. Dilber prenses, Rasputin karşr sında korku ile karışık bir nefret dığı bir incizap duyuyordu. Bil - hassa bu müthiş papasın gözlerine bir türlü bakmağa cesaret edemi- yordu. Cünkü bu gözlerde kendi- Rasputini öldüren prens Yusupof sini ürküten ve mıknatıslayan bir parıltı görüyordu. Kocası da papasın, karısının etra- fından bir türlü ayrılmadığını pek gü- zel hissediyordu. Bir gün, Rasputin'le kıskanç Prens Kralın resmikabulünde bir dakika ka- dar yalnız kaldılar. Ve konuştular. Her ikisi de bu konuşmalarda müte- bessimdi. Fakat her ikisinin ağzından çban sözler garip bir ahenkle cınlı- yordu. — Düşünceli görünüyorsunuz per Rasputin! — Her zaman böyleyim. — Geceleri bahçede ve sarayda do- laşırken sizi görüyorlarmış, Nitekim ben de sizi evvelki gece bahçede ge- zerken gördüm. — Ya? , — Fakat gezmiyor, duruyordunuz! — Olabilir. — Bulunduğunuz yer bizim yatak odamızın tam karşısına tesadüf edi- yordu. — Bu da mümkündür. — Bizim pencerelere doğru bakı- yordunuz. — İnkir etmiyorum. — Bu esnada sizi gördüm, ve bir- | denbire perdeleri şiddetle kapattım. — Hatırlıyorum. —biinkl içerde karım vardı. karım., — Sozuruyordu. — Demek itiraf ediyorsunuz. — Siz sordunuz. Ve ben size hakika- ti söyledim. Hepsi bu kadar. Ve ve menşeini bir türlü anlayama - | ; I Kızıl papas Rasputin saraya men sup kadınlar arasında( * işaretlisi) Rasputini kraliçeye takdim eden madam Virulbeva'dır. — Evli kimseleri geceleyin gözetle- mek... Bunu anlıyamıyorum per Ras- putin, maksadınız nedir? — Ben Çarın ve Çar ailesinin Haz- reti İsâ tarafından gönderilmiş bek- çisiyim. Bütün işlerimi Hazreti İsâ- dan aldığım ilham ile yaparım. Dün- yanın ve Çarın hâmisi olan Hazreti İsâ buna sizi gözetlemeği emrederse bu emre karşı gelemem! — Fakat ben sizi öldürürüm! — Buna hic bir vakit cesaret ede- MEezsiniz, — Neden? — Çünkü benim ölümüm, Çarın ve Çar ailesinin, bu arada da senin ve Azarının ölümüyle ayni anda olacaktır. ATiah böyle takdir etmiştir? Ölümle- rükiz beraber olacaktır! — Ben bunu da göze alabilecek ka- “ar karımı seviyorum. Rösputin korkunç gözlerini şiddet- k genç Prensin gözlerine dikti. Prens de gözlerini ondan ayırmadı. Rövlece bir müddet bakıştılar. Rasputin ilk defa olarak mağlup aldu ve geri cekilmek lüzumunu duy- du. Yusupofa aşk prensi feykalâde bir kuytet vermişti. — Hivleriniz sizi aldatıyor, kıskanç Prens! Benim karında gözüm yoktur. — O halde seni bir daha karımın peşinde görmiyeceğim, | — Siz küstahliğinizi arttırıyorsu- nuz, — Sizin kadar değil. — Genç adam. Tehlikeli şeyler ko- nuşuyorsunuz. Sizin hayatınızdan en- dişe ediyorum. — Ben d>. Rasputin omuzlarını silkti, siyah ipek gömleğini düzeltti, sakalını 5- vazladı ve Prensin yanından ayrıldı. Ertesi gün Rasputin ortada gö- rünmedi. Saray halkı, bilhassa Rasputine Allaha inanır gibi ina-| nan, ve onun ölümünün kendi ölü münü, çılgın gibi sevdiği ve taptr ğt oğlunun ölümünü intaç edece ğine iman eden Çariçe bundan çol; telâşlandı. Bizzat Rasputinin odasına gir di. Onu kollarını — kavuşturarak omuzlarına atmış, başı öne eğit İsanın çarmıha gerilmiş heyke / karşısında diz çökmüş buldu. Yar tağının kat'iyyen bozulmuş olmaj ması ve yanındaki mumun dibine kadar yanmış olması kendisinin Rasputin katılaşmış kolunu Çari- çenin omuzuna koydu. Kanlı göz be- beklerini, Çariçenin gözbebeklerinden ayırmıyordu. Bir kuyunun içinden iyormuş gibi bir sesle konuştu: — Felâket, Rusyanın, sarayın, Ça- yın, sizin, ve oğlunuzun başında bir * dolaşıyor. — Ne diyorsun pederim? | —Büyük ve feci bir hakikatten hıh—ı sediyorum. — Beni korkutuyorsun? — Hakikatt ta beni korkutuyor. Şeytan sarayın içine girmiştir! Çariçe yerinden firlıyarak acı bir | sayha kopardı: — Saraya mı girmiş? ’ — Eyvet! Saraya girmiştir! Çariçe bir istavroz çıkardı. Yüzü kül gibi olmuştu: — Ne yapılabilir? Allahım ne ,ııpı—*4 labilir? | —du lela lalin omama PDunm [ sese temessül edecek've genç prenses şeytan olacaktır. Ondan sonra büyük felâketler arka urkaya gelecektir. Ev- velâ oğlunuzu bir sabah ölü bulacak- sınız, Çariçe tiz bir haykırışı zaptedeme- di. — Sonra sıra Çara gelecek! Çariçe bayılmak derecelerine geli- | yordu. — En sonra da siz! Ve Rus hane- danma mensup olan bülün Pdensler, Prensesler, Dükler, Düşesler, Kont- | Tar ve Kontesler hepsi ölecektir! Çariçe kendisini tamamiyle kay- betmişti. Rasputin kendisini tutma- saydı. Yere düşecekti. Yavaş yavaş kendine geldi. Çılgın gibi papazın tl—' lerine yapıştı: — Söyle! Ne yapmak lâzım, söyle! Çara söyliyeyim, Prens Yusupof'u di-ı vi diri vaktıram ! bütün gece uyumadığını ve ayni, | vaziyette durduğunu gösteriyor du. Çariçe, Rasputinin omuzuna dokr - duğu zaman omuzunu bir heykel gi'i soğuk ve katı buldu, papaz bir sademe ile kendisine gelir gibi oldu. Vücudu giddetle sarsıldı. Büyük bir müşkü- lâtin yerden kalkarak doğrulabildi. Kızarmış, daha doğrusu kanlanmış gözlerini Çariçeye dikti. Çariçe bu müthiş bakışların altında ezildiğini hissediyordu. — Neyin var? Muhterem peder! di- ye mırıldandı. urigori Yefimosvıç — Kasputin — Bu fayda etmez. Şeytanı Pren- gesten çıkarmak lâzımdır. — Bu nasıl olur? — Bunu yalnız ben yapabilirim. — Bize hayat veriyorsun, muhte- rem peder. — Fakat kocası Prens Yusupof çok kıskançtır. | ,geçinen bu zavallı adamı Ve eee TEZOEAEE Rasputin, Madam Gusseva «& rafından kendisine — yapılan surf kasttan sonra .. Kızıl papas bu f0" toğrafın altına şu satırları yazmıf tır: “Yarın ne olacak? Rehberimi? olan Allah! Hayatta — ne kadif çok ıstırap yolu var!,, — Onu bir yere göndertirim. — Pek âlâ! Fakat derhal faaliyet? geçmek lâzımdır. — Siz hangi vakti münasip görü” yorsunuz? — Yarın geceyi, — Pek ülü, Prens Yusupof iki — saat sonrf hususi bir vazife ile Harkofa göl” derildi, Geceyarısına doğru çariç? Rasputinin odasına girdiği zamaf onu gene yere diz çökmüş bir v& ziyette buldu. Her şeyin yolund? olduğunu söyledi. V papazı elim den tutarak bir kapının önüne g? tirdi Rasputin Çariçenin kulağına İf sıladdı: Derhal sarayın kilisesine gidin! Ve sabaha kadar diz üstünde k& larak Mesihe dua edin! ' yarıçe'emre aernar — itaat eti Rasputinin.bir istavroz- çıkardıf tan sonra kapıyı açtı. Ve içeriy” girdi. Güzel ve dilber prenses Yust pof, karyolasında mermer dunu ay ışığına sermiş açık saçık yatıyordu. Rasputin bir istavroz daha $" kardı, ve sürüklenir gibi prensetf doğru yaklaştı. Prenses mahyolmuştu. Fakat Rasputin de mahvold” kendisine uynanan feci oyunu hif seden kıskanç koca — ilk fll'tl“’_ söylediğini yaptı. Ve — Rasputif vurdu. #r ee $ Garip bir tesadüf eseri ıılı"t Rasputinin sözleri doğru € Rasputin öldükten sonra Rusya Hilâli koptu ve Çar, bütün aile$ birlikte mahvoldu. Rasputinin bir kızı d_ı ve bir & oğlu vardı. Kızı vahşi hayvan'. mürebbiyesi idi. Fakat bundan iy ay evvel manyatize ederek , tuğu hayvanlardan bir ayı birde bire uyandı.. Ve kendisini lamak suretile öldürdü. Rasputinin son nesli olarak p oğlukalmıştı. Son gelen telgr* onun da Sibiryada feci bir $ Ş öldüğünü — bildirmektedir. 40 şında ve hâlâ Rasputinin dof olduğu köyde oturarak çif&u' bir otomobili çiğnemiş ve ÖMM tür. bi_rll“' ile Bu suretle Çar ailesile Rasputin ailesi de mahvo! lunüyor. ! Murat SERTOGLU t

Bu sayıdan diğer sayfalar: