2 Kasım 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 17

2 Kasım 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Küçük hesa, soruları No. Bir kümeste bir çok tavşan, ve tavuk vardır. Biz bunların başlarını saydık 24 baş bul —| duk. Ayaklarını saydık 62 çık! tavşan ve kaç tane tavuk va, dır? Cevabı önümüzdeki haf - taya, — Baştaralı birincide — — aman, dedi, bensiziçağıran Kura Koncayım.. Kara Konca Mikinin hurmez sandığını görünce yetişir — Arsan Bay Bulan, dedi, Dik hurser değildir. Bu karışış hafiyenin canınasıkmaşt. — Ne demek istiyorsunuz ve siz Kirmlniz? diye çakıştı. Kara Konca kendisinin çağırdığı hariyenin, kendisini da tanıma ağını görünce: Polin hadiyesi utandı, ve. — Tabi biliyoram, diyedüzeltemye wkraşlı: Gördüğüm cehreyi Kakiyyen unutmam. Polis hafiyesi yuplığı araştırmayı kârı görmüştü. No yapncağını sonradan tasarlamak üzere ayrılıp giderken: — Sakın hn kimseye bir gey söylemeyin, kuya ürkütürsünüz dedi, Mafiye bununla, herseı kaçırırmınız demek. istemişti. Aara Konca — Hiç merak etmeyin. dedi, Miki polin hafiyesinin haline ve sırtının nezipiiğine bakarık ken. 4 berndine: — Amanın dama da bakın. dedi, Vakvak onlar odada meyçul olurlarkırn boy durmamış, mağazanın 4ç odalurmu gözden geçirmiş ve hursmı ele geçirmeye çalışmıştı. Bir ara Mülki ve Karı Konca Iç odada bir kıyametin e koptuğunu işitmişler ve Vakvaleın: — Vakladım huruma, yakaladım. Koşum. Yetişin! diye tağırdığı. si diymuşlardı. Kara Konca? — Ba ne zürülü Vakvak diyehaykırdı. Ax sonra Vakval'ın kendisinden on defa daha © büyük bir adamı #pilerle bağlamış olduğu halle içeriye | soktuğunu görüüler. Adamın pantalon hile yoktu, ayağında... Vakvak — Hrskmn yakaladım, diye gülüyor. pi — Hr edepsizlik. Dava eörceğim diye may aaçıyorda. Kura Koncn adana görür görmez tanımıştı. Telkşla bağırdı! — Ansa bitim Vakvak? ne yaptm. Hu milyoner, en iyi müşterim. çeride bir pantalon prova eüiyordn, dedi. Vakvak bu adamım dayısnınmüşterini olmasına pek cant salımı &. — Ya, dedi maöşlerinizdi ha. Mönm kzgıntdeln ayağına pantalan le giymeden çekrp gittikten sonra Miki ile Vakvak da dükkümden ayrıldılar Valeyalı: — Doğrusu ii işte fena yanıldım. diye üzülürken Miki ona şöyle bir tekli buhumduz —Dinle Valvak? Hakiki uraz: bulmaya çalışalım, ERCUMEND Bir Türk gencinin Seylaı adasında başından geçeni tı. Acaba bu kümeste kaç tane| “Gelecek hafta Miki Sie Vakvak'ı hırsın peşinde bulcaksmız.. a Yazan: K.M. Coğrafya dersinde öğretmen) sordi — Hindistanın © cenuburda) güzel ormanlarla süslü vahşi! hayvanlarla dolu bir ada var: dır. Bunun ismi nedir? Bütün srnıf derin bir düşün. meye vardı. Hiç kimsede ses) gıkmıyordu. Ercüment etrafı: na baktı. Kimsenin cevap ver « mediğini görünce elini kaldı dr. Koyu mavi gözleri parıl parıl yanıyordu. — Efendim bu Seylün ada - sıdır. İngilizlerin idaresinde - dir. En büyük limanı Kolom - bodur. Bu adada daha keşfe - dilmemiş bir çok © ormanlar, görülmemiş bir çok vahşi hay vanlar vardır. Bu adanın hal kı hâlâ ilk zamanları yaşa - le bahsetmişti? öyle parlıyordu? Ercümendin arkadaşları se. bebini biliyorlardı. O bir kâsif olmak istiyordu, Coğrafya öğretmeni bir gün sınıfa azıcık geç kalmıştı. Güle rültü ile karşılaşacağını u- marken derin bir sessizlik bul du, Sebebini anlamakta güç - lük çekmedi. Kapıdan yavaşça içeriye girince o Ercümendin arkadaşlarını başina topliya » rak kâşif Levingstonun hatıra larını anlattığını duydu. Çok iyi anlatıyordu. Relli ki bunları bir yerden okumuş - tu. — Aferin Edcüment ne gü - zel anlatıyorsun. Fakat sen bunları nereden öğrendi Ercüment bu sesin öğretme- İ nin sesi olduğunu anlayınca için gözleri İ maktadır. Bir İngiliz kâşifi -) şaşırdı ve kızardı. Önündeki nin söylediğine göre bol bol altın küllanmakta & -İ misler. Buralarda keşfedilme miş bir çok altın o madenleri de bulunduğunda şüphe yok -. tur, Ercüment kendine güvendi dini gösteren bir sesle konu - şuyordu. Fakat tuhaftır ki bu seste garip bir hasret sezili -| yordu. Sanki uzaklarda, hiç mediği bu vahşi ülke için sıla çekiyordu. Acaba niçin?) Öğretmen talebeleri arasın. da adanın adımı bile söyliye - bilecek — birini ummuyordu. Böyle toplu bilgi onu hayrete düşürmüştü. Fakat Bu küçük niçin bu yabancı, vahşi ülkeden hasret bunlar! ingilizce kitabı göstererek: — Bu İngilizce kitaptan 0. İ kudum. .Çocuklar yerlerine geçip 0- turmuşlardı. — Ingilizce biliyor musun? — Evet. — Londrada babam sefaret işyarı idi. — Mektebi bitirdikten sonra | tekrar Londraya babamın yan mına okumaya gideceksin de - gil mi? — Fakat babam şimdi orada değil kis — Ya nerede? — Tokyoda... — Çok yazık, Niçin yazık olsün.. Daha iyi, Asya Avrupadan dal (Arkası var) 2 SONTEŞRİN — 1935 Som FENA..O © NBERİ DÜ. me Si TUHAF... ARSA MUŞ Avn? Yİ Mer hafta cumartesi günleri HABER gazetesine ekli olarak parasız verilir, PARA ÇALMAYOR. İYoa./ ). lir! İ R HAYIR... $ YALNIZ ; İ ELBİSE yl MİKİ HIRSIZ DENL ç. DIR. Siz 7 7 NE vEmE AMAN BAY a TO OR dr AŞ SAKIN HA KımsEyE BIR ŞEY SÖYLE me” ZI gur. ği li WAS. müŞTE- YE Rinizo. Ma.” g mİ MERAKI ETMEYİN... MIKi ile Vakvak hırsız peşinde Mit ile Vakvak iyi azkadaştırlar, Bir gün yolda beraber giderlerken Mikinin akma Vakvakım dayısı Kara Boncanın elbise mnfanmama hir. sen girdiği gel. — Dükküna hirsee girdiğininabori dayın naat Diye sordu, Vakvak: — Çek fen dedi e gündenberi dükkünm her slam harmm girtyor diye cevap verdi, — Tuhaf gey. Hire: para galenıyormay öyle mk Vakvak — Mayır, dedi, Yalnız elbise aşiriyor. Dayım mnrakmdan çıldır, Sak. Vakıyak'la Miki hirazm yakalanıp yakalanmadığını öğrenmek W. we Kara Koncanın dükkânma gittiler. Vakvak, Kara Konca dayısını odanın ortasında, haramdan fıldır fildar dümreken bak. — Dayı, hurarlar bulundu nı diye sordu. Kargın kragimı — Mir polis hafiyesi çağırdım. Neredeys gelir, onu bekliyorum. Diye cevap verdi. Bu cevap Vakvalım gok boyuna gitmiş, — Bluhaldınk yaman bir hafiyadir, ona ben de yardım ederim, ded, Aradan çok keçmemişi. Polis hafiyesi çeldi. Daha kapıdan içeriye girer girmez: — Men hafiye Arar oğlu Balan'ım, dedi, Tiç bir veye dokunmayın, ölen nerede? Bu sorudan Kara Konca şaşırmıştı. Çünkü ölen falan yoktu. Bir inayet iin çağrıldığını sanan polis hafiyesinez — Cinayet vakası değil, ded Sade bir hurmzlık. Kara Konca bunu söyler söylemez yamanpslie — Hürseslek yapıldığı matte siz nerede dinin? diye sordu, Anlaşılan hafiye Mikiyi | hire sanmıştı, —Bliki böyle bir soru ia karşılaşacuğn sönnetmemişti. Osun için azıcık şaşırdı. Bu arada pe, We hafiyesi, onun ovvap vermediğini görünen: — Denek kl möylemiek istemiyorsan ? dedi. Mill nihayet dayamasmndız — Ne, dei. Meni hersir wi zannediyoruz? (Arkası 4 nede) hafiyeni Araroğta

Bu sayıdan diğer sayfalar: