30 Nisan 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

30 Nisan 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Meryem ana kandilinden Arnavutköyünde Dün gece saat yirmi birde Arnavut. köyünde büyük bir yangın olmuş, ye di ev tamamen yanmıştır. Yangın Elçi sokağında 20 numara- lı ahşap evden çıkmıştır. Bu evde 75 yaşmda gözlerinden malül Sultana o- turmaktadır. İhtiyar kadın sekiz bu- çukta Meryem ana kandilini yakmış, kiliseye gitmiştir. Kadın kilisedeyken kandil parlan: kaplamalari tatuş » ye e ri ğe Arnavutköyünde yedi ev yangından böyle bir andı enkaz oldu Yığın turmuş, evin ikinci katını alevler ta. mamen sarınca yangından komşular habedar olmuşlardır. İtfaiyeye tele - fon edilmiş, Beyoğlu grupu yetişin- ceye kadar yangın bitişik evleri ada- maktllı sarmıştır. Yangın iki saat kadar sürmüş, Di- mitri, Yorgi, Lina, Anastas, Tanaş, Karakoya sit evler tamamen yanmış. tır. Yanan evler sigortasızdır. 212 tayyarenin bombaladığı şehir (Baş tarafı 1 incide) sus için Jâzım olan vapurlarm mik- tarını bildirecektir. ? — Salamanka hükümeti, tahli- ye aleyhinde müdahale etmiyecek- tir. Hendayedeki İngiliz mümessilli- ne, asi general Franko ile temas ede rek generalin mültecilerin tahliyesi- ni güçleştirebilecek her türlü deniz *$€ Hava hareketlerinden içtinap et- mesi hakkında İngiltere hükümeti tarafından talimat verilmiştir. Bas mahfellerinde. söylendiğine göre, Bilbao hükümeti İngiliz ve Fransız harp gemilerinin himayesin de olarak Bask vapurlarile mülteci. lerden Saint - Jean - de - Luzu tah İiye etmek tasavvurunda bulunmak tadır. Saint - Jean * de - Luz'da mülte cileri karşılayacak olan hususi komi teler bunlardan bir kısmı Fransa* ya bir kısmını da İngiltereye sevk edeceklerdir. Ispanya Hariciye Nazırı Pariste Paris 30 (A.A.) — İspanya Ha- riciye nazırı Delvayo ile refikası Va- lenciyadan buraya gelmişlerdir. 214 tayyare birden Berlin 29 (A.A.) — Röyter ajan smın Bilbao muhabiri Guvernika ya karşı yapılan hava taarruzu esna- smda Almanlara ait elli iki bombar- drman ve 162 de diğer hafif bombar diman ve takip tayyaresini gözlerile gördüğünü bildirmiştir. Yaktıktan sonra Biskaye cephesi 30 (A.A.) — Havas ajansının muhabiri bildiri yor: Dün öğleden sonra Guernicayı iş- gal eden asi kuvvetleri hicbir muka- vemete maruz kalmamışlardır. Şe- hir, tamamile harap olmuştur. Vahşet nümuneleri Bilbao 30 (A.A.) — 22 bombar” drman tayyaresile 6 avcı tayyaresin den mürekkep bir filo Bilbaonun 10 mil şarkında kâin Galdacano is- mindeki kasabaya bir uçuş yapmış- lardır, Tayyareler yarım saat kadar'ka- sabanın üzerinde dolaşrtışlar ve bir kaç ağır bomba ile birçok yangın çıkaran bombalar atmışlardır. 12 ev tahrip edilmiş ve civar or manlar tutuşmuştur. Aver tayyarelerinin kaçmakta olan ahaliye mitralyözle ateş etmis oldukları söylenmektedir. Astlere göre Guernica cephesi 30 (A.A.) — Havas ajansmın muhabiri o bildiri- yor: Guernicayı müdafaa etme "te olan 13 milis taburu Bilbaoya doğru kaç” mışlardır. Asilerin mevzileri şimdi Bilbaoya 20 kilometrelik bir mesa- fede bulunmaktadır. i Yabancı devletin maksadı Paris 29 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: Matbuat, Güetrica, Börnbardıma nından tekrar bahsederek Bosk hü- kümetinin Paristeki heyeti tarafın- dan verilen bir tebliği neşretmekte- dir. Oeuvre, Populaire ve Humanite gazeleleri, Bask hükümetinin bu teb lizatı hakkında tafsilât veriyorlar. Bu gazetelere göre, heyet Bark milletinin vaziyetini izah etmis ve bu m'ein yabencı bir memlekete karşı açık ve sarih surette mücade» lede olduğunu söylemiştir. Düşman erkânıharbiyesi “abancı askeri Teis- lerinden müter .kildir. Birkaç ay evvel, yabancı bir memleketten gön derilen bir murahhas Pariste Bask hükümeti azası ile mülâki olmuş ve mezkür hükümeti mukavemet- ten derhal vazgecmeye davet ederek aksi takdirde merhametsizbir imha harbına tevessül edilebileceğini söy- lemek suretile tehditte bulunmuş- tur. Heyet, bu yabancı memleketin tank ve mitralyöz imali için Bilbao madenlerini ele geçirmek istediğini ilâve etmiştir. Tiran ziyareti (Baştarafı 1 incide) sadın İtalyayla Yugoslavya arasında akdedilen anlaşmanın Arnavutluğu alâkadar eden ciheti hakkında malü mat vermek olduğu anlasılmakta- dır. Malüm olduğu vechile İtalya ile Yugoslavya arasındaki anlasma es" nasında, Arnavutluğun arazi tama” miyeti de siyasi teminat altına alm” mıştır. Fakat gayet tabii olarak, Adriya- tiği aşan Şiği sarayı memurları gayri faal kalmayacaklardır. Bundan bir kaç ay evvel Roma.ile Tiran arasm” da skdedilmiş olan ve ziraat için se- nevi 10 milyon liretlik bir borcu ih- üva eden mali anlaşma yeniden göz den geçirilecektir. Bir İtalyan şirke- tinin inhisarı altında bulunan ve Ti- ran iş mahafilinde ademi memnuni* yeti mucip olan, Arnavutluk tica- reti de münakaşa edilmiyecektir. Ve nihayet, kral Zogonun pek yakında, yüksek sosyeteye mensup Osman Cemal | Sahne hayatını anlatıyor Kavuklu Hamdi ile berâber — Çorumlu asker rolünde — Darülbedayicilerle birlikte Yarın akşam Şehre mini Halkevinde oynanacak olan Musahipzadenin Aynaroz Kadısı pi. yesinin bugün pro. vası yapılacaktır. Piyesin esaslı rol lerinden birini yapa cak olan sanatkâr, mubharrirlerim i X ör den Osman Ce. # mal Kaygılıdır. iç İ Dün, Osman Ce. v vd 4. malle görüşürken Osman Cemal Kaygı kendisine #orduk: — Sahneye ilk de. fa mı çıkıyorsun, yoksa eskiden de çikmiş mıydın? Bize şu cevabı verdi: — Benim şimdi de sahneye filân çı- kacağım yoktu ya, fakat Halkevinin teklif ve ısrarına dayanamadım; ora. ya naçiz bir hizmet olsun diye niha, yet çıkmıy& karar verdim. Sahneye eskiden de bir hayli çıkmıstım. Hür- riyetin ilânından sonra ilk defa sah, neye çıkanlar arasında ben de vardım. O zaman sahnede ilk yaptığım rol Kâzım Nami Üstadımızın (Nasıl ol. du?) isimli piyesindeki Çorumlu bir nefer rolü idi, Bunda çok muvaffak olurdum, beni hiç kimse sahnede Ço. rumlu bir askerden tefrik edemezdi. O zaman henüz ön sekiz, on dokuz ya. gındaydım. Daha sonraları birçok de- ( falar, birçok sahnelerde, birçok rol ler yapmıştım. — Senin için meşhur Kavuklu Ham- di ile de orta oyunu oynamış derler, doğru mu? — Hamdiyle orta oyunu oynama- dım ama, hürriyet senelerinde rahmet. li Hamdi gelip bizimle birlikte sahne- de bazı komediler oynamıştı, Ne ya. man, ne sanatkâr adamdı 0! — Başka kimlerle,” nerelerde sah. neye çıkmıştı ? — Hürriyetin ilk yılmdan sonra en çok bazı cemiyetlerin müsamerelerin- de, hususi yerlerde filân çıkardım. — Ne gibi roller yapardın? — Ne rasgelirse... — Sen galiba bir zamanlar tiyatro filân da yazmıştın, hattâ hem yazmış, hem oynamıştın! — Evet, öyle bir şeyler de olmuştu. Bundan on, on iki yıl önce büyük bir rövü yazmış ve şimdiki gehir tiyatro. su artistleriyle birlikte ayni rövüde altı yedi rol yapmıştım. — Şu halde niçin vaktiyle sahneye intisap edip bir aktör olmadın! — Ey, ne yapalım, kısmet böyley. miş... Ben vaktiyle iyice sahneye in- tisap edip işi tam ona dökmüş olsay. dım, gâzetelerdeki yazılarımı kim ya. zacaktı? — “Aynaroz kadısı,, ndaki rolünde muvaffak olabilecek misin? — Ne bileyim ben, gelin, görün! Pek muvaffak olamasam bile bu be - nim için bir kusur sayılmaz, çünkü benim adım ne Behzad, he Galib, ne Vasfi, ne Hizm, ne de Naşid.. ne Aa EŞ ETLİ TİE İm e SİRİ AR RA İİİ ilânlarını HABER'e e ikin Landi della Rovere ailesinden bir kadınla evlenmesi de mevzuubahis- tir. İşte mevcut meselelerden bazı ri, Berat petrol madenlerini teftiş Tiran, 30 (A.A.) — Kont Ciano dün İtalya ile Arnavutluk arasındaki siyasi ve iktisadi münasebetler hakkında kral Zogo ile uzun bir mülâkat yapmıştır. İtalya hariciye nazırı,, bu mülâkattan sonra tayyare ile Berata hareket etmiş- tir. Burada imtiyazları (o İtalyaya verik miş olan petrol madenleri vardır. Irak Hariciye Nazırı, « şehrimizde (Baş tarafı 1 incide) Kadıköy kaymakamları İrak konsoloslu ğu erkânı ve birçok diğer zatlar yük. sek misafiri ağırlamağa gelmişlerdi. Ayni trenden inen vali ve belediye reisi Mubiddin Üstündağ yüksek misafi rimizi, kendişini karşılamağa gelenlere takdim ettikten sonta İrak ve Türkiye milli marşları çalındı. Misafir, refaka- tinde vali ve İrak elçisi olduğu (o halde askeri teftiş ett, Müteakiben Ankara motörüne binilerek Tophane rıhtımma geçilmiş ve oradan kendilerini bekliyen hususi otomobillerle Perapalas oteline gidilmiştir. Misafirimizin beyanatı Dost devlet nazırı bu sabah Perapa- las otelindeki hüsusi dairesinde Haber muharririni kabul ederek şu mühim be- yanatta bulunmuştur : — Henüz Ankaranın muazzam tesi- ri altında bulunduğum cihetle çok söz söyliyemiyeceğim. Herhalde sunu söy- liyebilirim ki, Ankara ve İstanbula malik olan millet hakikaten bahtiyar. dır. Bunların hepsinden evvel Büyük Atatürk gibi bir başa malik olmak bihtiyarlığına nail olan Türk kar. deşlerimize cidden gıpta ediyoruz. Türklerle İraklılar arasındaki #a. mimi münasebattan bahsetmeyi fazla görüyorum. Bet ve arkadaşlarım bu. rada, Yeni Türkiyenin hayatının her safhasında katettiği büyük hatveleri yakından tetkik edip, memleketimiz için nafi bir ders alıyoruz. İstikbalin ufukları, Türkiye ile İra- kın müşterek mesaisi için, ümit ede- rim ki çok büyük fırsatalr saklamak- tadır, ” Türkiye - Suriye — Akdi mukarrer olan Şark misakı diğer komşu devletlere de açık oldu. ğuna göre, günün birinde bu misaka Suriyenin girebjelceğini umuyor mu. sunuz? — Suriyenin Şark misakına girme. sini bütün kalbimle Umit ederim. Müs- takıl bİr Süfiyenin bü mizaha Mi mam etmesini biz İraklılar herhalde temenni ederiz. Ancak bu sahada yal- nızca hüküm veremeyiz Çünkü Şark misakma dahil diğer devletlerin mu. vafakati de şarttır. Buraya gelirken Şamda iki gün kal. dım. Vatanperver. Suriyelilerin Türk milletine olan samimi hürmetlerinden hiç şüphem yoktur. Bugün Cenevrede mevzubahs olan meseleler halledildik. ten sonra Türkiye ile Suriye arasında» ki münasebatın çok samimi olacağını kaviyyen Ümid ederim. Esasen Suri- yelilerin menfaatleri bunu iktiz& eder, Şunu da ilâve etmek isterim ki, An- karada Suriyelilere karşı gerek Bas- vekil Hazretleri, gerek Hariciye Veki, li, gerek diğer zevatı muhlereme ha. yırhahane bir teveccühten başka bir sey hissetmiyorlar, Suriyelilerin, bir gün, Türk hükümetinin bu teveccü- hünden istifade edeceklerine hiç süp- hem yoktur. Ve bu, çok yakın zaman- da olacaktır, Irakın iç ve dış siyasası — Yeni İrakın dahili ve harici son tekemmülâtı hakkımda bizi tenvir ©. der misiniz? — Irak hakikaten, inkişafıma ve ta. kaddümüne lâzımgelen bütün anasita maliktir, Kendi nüfus ve mevkiine gö- ra kuvvetli bir bütçesi, muntazam bir ordusu ve modern bir memleket için lâzımgelen diğer unsurları haiz- dir, Bittabi Türkiyenin o atmış oldu. ğu geniş ve yüksek hatveler kadar de- gilse de, eskisine nispeten; İrak dahi, büyük adımlar atmıştır. Bugün, İrak hükümeti, dahili ahvalini ıslah ve tan. zim etmekle mezgüldür, Harici devlet. lerle ola mlinasebatımız gayet dosta. nedir. Onun için ümit ederim ki, kısa bir müddet zarfında İrak, ıslahat uğ- runda ciddi teşebbüsatta bulunacaktır. Irakın Ingiltere ve Iran ile olan münasebetleri — İngiltere ile münasebatımız gayet samimi ve dostanedir. Kendizile ga- yanı memnuniyet alâkalarımız mevcut tur. Ümit ederiz ki İrakm samimi dos- tu olan İranlılarla da, birkaç seneden. beri muallâkta kalmış hudut iktilâfla. ri pek yakın bir zamanda halloluna. Ki w tile ADIN 4 rak İki memleket arasmda ittifak) me aktedlir. di — İrakın garp memleketlerile yeni bif| ittifak akletmesi mutasavver midir? Ben bundan Fransayı, daha doğ”! tusu Kont dö Martelin son Bağâst seyahati etrafında (ocereyan edef gürültüleri kasitetmiştim. Dost def let veziri sarih bir ifadeyle şu cevös bı verdiz — Hayır! — Filistindeki . isyanlardan oraya giden İngiliz tahkik komisy Yahudilerle £ Araplaf kulmi gibi bir proje tatar” ığı haber veriliyor. o Böyle bir Ekif sonri oi nin nin Yahudilerle Araplar er4- parçalanacağını zannetme. gibi ümit de etmem. — H. M .. s Misafirimiz bu sabah saat 11 de Cum huriyet âbilesine çelenk koymuştur. Rosmi teblig İrak hariciye nazırı ile Türk devlet adamları arasında yapılan görlişmeler» den sonra aşağıdaki tebliğ neşrolunmu$ş tur: diğim “İrak Hariciye nazırı ekselana Naci Asil, Ankarada ikameti esnai Vâns Türkive Relsicumhuru tarafmdan kabul edilmiş ve Başvekil İsmet İnönü Arasla müteaddit görüşmelerde bülün- muştur, İki dost ve komşu memleketin devlet adamları, umumiyetle o memleketlerini alâkadar eden meseleler üzerinde fassal fikir teatisinde bulunmuşlar ve komışularile idame ettirdikleri sulh ve iyi anlaşma siyasetinin müşterek kleal- lerine en iyi olarak tevafuk eden siyaset olduğunu memnuniyetle mlişahede eyle mişlerdir. mu» Bilâhare daha hususi surette iki mem İeket arasında doğrudan doğruya mev- âkadar eden mete- ve Başvekil iyisi İsmet İhörü, doktor Aras ve ekselâns Naci” Asil, iki dost devlet (o arasmda mesut bir sürette mevcut münasebetle. rin tam bir samimiyet ve karşılıklı iti- mat havası İçinde inkişafnı , görmekle bahtiyarlık hissetmişlerdir. Ekselâns doktor Arasla ekselâns Na. ci Asil, görüşmeleri esnasında, $ hazi- ran 1926 tarihli muahedehin hudut ko- misyonuna ait ikinci ksrmın temdidi hak kında notalar teatisinde . bulunmuş- lardır. Dünya harbinden sonra eski Osmanlı İmparatorluğundan ayrılmış diğer A. rap memlieketlerile olan münaşebetleri- ne gelince, bu memleketler milletlerinin tam hükümranlık içinde inkişafını gör- mekle bahtiyarlık hisseden Türkiye ve İrak devlet adamları, gerek milletlerin, gerek müstakbel nesillerinin re' hı için, bü memieketlerle dostane teşriki mesai siyasetlerini devam ettirmeği kararlaş- tırmışlardır.., ” Mankenler mektebi Güzel ve mütenasip endemlı kadınlar için mankenlik Avrupada ve Amerikada çök kazanç temin eden bir meslektir. Son hafta zarfında Viyanada manken yetiştirmeğe mahsus bir mektep açılmış tir. Burada muvazeneli ve cazip yürüme ğe alıştırmak için kadınları başlarında ağır birer topla yürütmöktedirler, md ilkti eitli m benli ekse. ve hariciye vekili doktor Tevfik Rüştü |

Bu sayıdan diğer sayfalar: