13 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

13 Mart 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DONANMA SI "K"IVİUN TARİNİ TEFRİKASI: 23 Vesikaları veren: Donanma Komodorluğu İmojan'in kaptanı, Süvarllerimn İstirahnati için icab eden bütün hazırlıkları yapmıştı Sükrü kaptanım Caşozdaki isyandan | ği rapor kanuni | mua k| 18 Nisan cu Ş elen bir tahrirat, Osman “Avuşla Mustafa onbaşıyı divanıhar - davet ediyordu. Bunlar, vaka gece. Süvariyi evinden alan, gemiye geti. Tn bahriyelilerdi. Şükrü kaptan mu. | Nkeme günü bu ikt askerin yalvar- Talarına kargı vak'a günü onları af- #tiğini söylediği cihetle divanıharbe | âber gitmeye razı oldu. Sami beye | Suçlulardan evvel süvari çıktı; — Beyefendi: batım eti | dedi, Gerçi mürette- | di; fakat bu di kler ve gösteriş. | ge n etmişi 1 .Ben ye gelip | itante davet öder etmez | ndan — vazgeçtiler; ve bir vak'a yapmadıla: Şükrüü kaptanın bu şehadet ve tez. Yesi Taşoz mürettebatını, bilhanmas ân çavuşla Mustafa onbaşıyı acık- İr netlceden, muhtemel ölüm ceza- An kurtardı; beraetlerine karar Eirtti. ..:1 Mart irticarmda bir defa yanıla- birkaç ssat için muhalif vaziyet Ve sonra nadim olan Taşor müret h ti süvarileri Sükrü kaptanın bu Teketinden çok mütehassis olmuş . "ıl'- daha sonra, Hareket Ordustunun m;r"::ıhı a) ve âsi'erin tenkili sı. | d“"!'lı mavna ve sair vezaitle Ka- A |20 kacan bir kısım asflerin ta- memur edilmiş. Sinoba destroyer mürettebatı bu fede Teykalâde ralışmışlardı. ... Pilika sahile, sahilde hağlı bulunan Djen'e yaklaşıyordu. Sefaret gemisi- ıh:&p'_xm yanıbaşındaki ha, Hüti daha - ihtilâlin bidayetinde n * katmış, eğer gemilerde de in- hı;t.""“ Bi ler ve zabitler İmoje. Kir, Ca ederler diye düşünmüş, ona Muş Pit taraftan hazırlıklara başla - b diğ retten bu donanma ser tarallan da ge! p Sta müsrade istemiş ve almıştı. ik _:ı';lrıl'rı İmofen'e getiren filika hic *flg Seye maruz kalmadan yol el .'Jll tanlar sefaret gemisine sağ Na t M gelmişlerdi. Filika geminin ,, V*nine yaklaşır yaklaşmaz mer- mbış'ndı kaptanm durduğunu ."3“1 *r! Kaptan yabancıları çok iyi ı,h.' Adı. İstirahat için icab eden her _Fr t ?"n hazırlamış olduğundan mi- & Yi ağırlamakta hiç sorluk çekme .“!u H;R;_m*h'ır geminin salonunda alıko- Ş, V" biraz istirahat ettikten son. Na l'—'k Çıkarıldı. Yediler, kahveleri. M":ın Gtller; bundan sonra süvari ile h—f Mübehaseye daldılar! ti e liz kaptan kanuşmayı günün hâ- Ü D? getirmişti. Merak ediyormuş : 7 jestle misafirlere sordu: :",ı”l:ıl buluyorsumuz hâdiseyi kap- k> “Acaba nekadar sürer dersi- SO .Y çok nikbindi: *O kadar büyütüldüğü gibi * 3 y odeğil! Pek pek, Vaşç * Bün'daha sürer! © _.o'""Arır beylar itiraz ettiler: Tt ça Söylüyoram birader? Ne Üç MA ÇAU? İhtilâli tertip edenler sa | akpirl€ tahrik edilmişlerdir. Bu B Rak, | | yvet ten. | vek ister ama, | | günlük bir mesalede... t Ve vasıta yok! ? 0 halde kim tenlitit ede- | Bareket ordusu, yani cemi- Yazan: A. Cim Başkâtibi Binbaşı İhsan yeti mukaddeşenin lera — vasılası! Bu kuvvet şimdi aerede bulunuyor? Selâ. nikte! Yani buraya aşağı yukarı 7 — Evet! —— Hareket ardusu şu anda hemen yürüyüşe geçemez tabil! — Tabil! — Malm ya, birçok hazırlıkları ola- cak; muharebe tertibatı alacak, muh, temel bir mukavemete karşı ihzarat | yapacak, kuvvetlerini bölüklere ayı - | racak, yeni kumandanlar bu işi bece- recek, bem idareci, bem asker arka, daşlardan kumandanlar intihap ede - cek... Bunun için de 3 gün ister mi? — Tabilf isteri — O halde, derhal İstanbul üzerine | yürümeğe karar verso, Hareket ordu. sonun hiçbir mukavemete maruz kal- mamasmı da kabul edecek olsak bile en çabuk 10-12 günde bu kuvvet İs. tanbula gelebilir! Binsenaleyh, bu gayri tabi! vaziyet en az 10-12 gün silrecek demektir. Arif bey telâala sordu: — Peki. biz 12 gün bu gemide misa fir mi kalacağız? — Ne yapabiliriz, ve yapmamızı is- tiyorsun? — 12 gün bu gemide kalmamız doğ ru değildir... Kendi hakkımızda da bir karar vermemiz lâzım! — İyi ya beyim, kardeşim, ne ya- palım! Vasıf bay söze karıştı: — Yapılacak üç şey var: birincisi burada, bu gemide misafir kalmak, vaziyetin salâhmı yahut tavazsuhunu beklemek ki, bunu yapamayız! Yap - sak da doğru olmaz! İkincisi, buradan bir vasıta bulup Selâniğe geçmek, cemiyeti mukadde . seye ulasmak, bilfii! Hareket ordusn Üçüncüstü de sababa karşı bir vasr. ta ile gemiyi terketmek, evlerim'ze çe kilmek ve orada saklanarak neticeyi beklemek! Bunlardan en akla geleni ikinei gık tır. Çünkü bunu yapmakla hem bu teh- Hkeli mevkiden uzaklaşmış oluruz, hem İlerde (etkıyı görünce ecnebi bay. rağına sığındılar) gibi bir töhmet al- tında kalmaktan kurtuluruz. Hem de Hareket ordusuna Iltihakla birer vazi fe alırsak memlekete ve cemiveti mu- kaddeseye hizmet etmis oluruz! Önun için, en muvafıkı Ikinci gık- tır, — Yani, bir vasıta bulup Selâniğe gitmek, öyle mi? — Evet! — Vasıtayı nasıl bulacağız. nereden tedarik edeceğiz? — Onun için bu kaptana müracaat ederiz! O rotaya işli; ecnebi gemi. lerinin birine tavassut eder, bizi atdı- rır; bu suretle şuradan usaklaşır, Se. Vniğe varırız! | Bu çare, üçüne de hoş göründü. Bir | defa da İngiliz kaptanın fikrini sor - | mak ihtiygenı hisseden misafir kap- | tanlar İşi ona açt İngiliz raptan anlatılanları büyü ir dikkatle din. ledi, Sonunda; — Muvafıktır... Dedi. Misafirler bu karardan sonra, ka - çan neşelerine biraz kavuşur gibi ol, dular, Yeni bir. bahis üzerinde söze | başlayarakları sırada, kamaranın ka- | prsr açıldı, İçeriye bühriye nazırı Arif paşa, biraderi miralay Galib ve kola- Rası Cevad beyler girdiler. Yeni ge . lenler telâşh görünüyorlardı. Selim - laştıktan sonra, Vasıf beyin: — Heyecan'ı görünüyoraunuz. ne : bir şey mi ol4u? sözüne kargı göyle cevab verdiler: (Devamı var) HARER — Aksam nostam Hitlerin beyannamesi Alrman erdus girdikten sonra Avusturyada hakiki reyiâm yapılabilirmiş Berlin 12 (A.A.) — D. N: B. ajansı bildiriyor: ! Şansölye Hitlerin beyannamesi bu gün saat 12 de bütün Alman ve Avus- turya radyolarile propaganda nazırı doktor Göbela tarafından okunmuştur. | Beyanname aynen aşağıdadır : | “Almanlar; Benelerdenberi Avusturyada - bulu - nan ırk kardeşlerimizin vaziyetleri kar şısında derin bir sızı hissediyoruz. Fil- hakika ancak 1866 da inkıtaa uğramış ve fakat umumi harp ile en kuvvetli bir surette perçinleşmiş olan ırk birliği hissiyatı Avusturya Alman camiası içinde münakaşa kabul etmez derecede yüksek bir mevki temin etmektadir. Bu memlekete evvelâ ecnebiler - ve sonra kendi dahilinde bulunanlar tara fından yapılmış olan fenalıklar karşı- doğruya kendimize ya pılmış fenalıklar gibi teessürler duy- dük. Bu tıpkı milyonlarca Avusturya- lnmm Almanyanın betbahtlıkları kar- şısında hissettiği samimi ve müttehit teeaslirün aynıdır. Almanyada naayo- nal sosyalist fikrinin galebesi neticesi olarak millet büyük bir millete lâyik vakar hislerini istirdat ettiği vakit Avusturya yeni karışıklıkların çok acı nuyordu. Milletten kanuni hiçbir vekâleti bu- lunmayan bir reğim mevcudiyetini mu. hafaza için Avusturya milletinin bü- yük bir ekseriyetini ermekten en şid- detli bedeni ve ekonomik tazyik çare- lerine baş vurmaktan çekinmiyordu. Bu suretle uzun seneler, 6 milyonluk kan kardeşimizin küçük bir ekalliyetin tazyikı altında yaşadığını yürekleri- miz sızlayarak müşahede ettik. Diğer he aflanı Lu hanunsuz mevcudiyete ve bu tazyika her an wdaha vahim bir ekonomik yıkılma da İnzimam ediyor- du. Bu vaziyet Almanyanın parlak kalkınma hareketile bir tezat teşkil ediyordu. Avuslurya a'manlarının sabrı bibayet laşacaklı. Bu betbaht ırk karde lerini Almanyaya do nanyadır ki, asırlarca bağlı kal- | ar, taribin en kanlı muharebesii yanyana çarpışmışlar, bir olan k türlerile ber sahada ayaı hizmetleri yapmışlardır. Bu gibi hisleri boğmak istemek yüz binlerce kişiyi mülehbed fikir ve duygu işkencesine mahküm etmekten başka bir şeyi ifade edemez- di. Avusturya Almanları bu kötülük. vere bundan birkaç sene evvel! sabrede- biliyorlardı. Fakat, zaman geçtikçe ve bilhassa Almanyanın mevkii yüksel - dikçe bu vaziyete tahammül büsbütün ağırlaşmağa başladı. Bu tazyikten kur tulmak azmi gün geçtikçe daha gid- det kesbediyordu. “Almanlar, Bu son seneler Avusturyanımn — cski reislerini bu siyasette devam etmenin tahlikeleri haklımda ikaz eğe çalış- tem. Kendi ırkına, k milletine kar- şı muhabbetin en basit, en iptidal şek k ile Istihsal ğini zannetmek için İnsanım olması icap eder, Avrupa tari- hi gileterir ki, böyle zamanlarda hara- retli bir sup baş gösterir ve ezici- © daha genliş şiddet tedbir- ler ialmağa sevkeder, Bu ise ezilenle- rin kalplerinde kin ve umumf ademi memnuniyeti arttırmak neticesini ve- rir. Diğer taraftan böyle bir inkişafa Ritmekte olanları doğru yola getirme- Ge çalıştım ve dedim ki: Büyük mijlet mütemadi surette buna taham- mül edemez. Aynı ıryka ve aynı millete Mensup insanların tazyik altında kal- rin hapse atılma'arının ve ta- tabi tutulmal t imkânı yoök- Almanya kırk binden fazla mülte- ci kabul etmiştir. Ayrıca, bu küçük memlekette on binden fazla kimsşe de, hapishanelerde ve tecemmü kampların da bulunuyordu. Yüz binlerce kigi di- neğe mecbur edilmişti. Bunlar, el- bulunan her şeyi kaybetmişler ve derin bir sefalete düşmüşlerdi. da hiçbir millet, hududu ba- le bir vaziyete müsamaha edemendi. i1 temmuz 936 an'aşması 936 da, bu vaziyel çardeş memleketin trajik gi bir çare bulmak için calıştım ve bu suretle hakik! bir anla; varmak istedim. 11 temmuz 936 anlaşması, daha imzasını mütea- kip, hemen derhal ihlâl edildi, Avusturya halkının büyük cekseriye- ti kanun haricinde kalryor ve paria yaziyetinde bulunuyordu. Alman m'l- inasız, takibata bir nesyor. 1 letine iman edenler tabi tutu'nyordu. Ba sosyalist ameleden umumi harpte bü yük ve müuhterem bir askert şefe kadar herkes için vaziyet birdi. Bununla beraber, bu vaziyetin uzun müddet idamesi kabil olmadığımı, zira Avusturya milletinin gittikce büyü- mekte olan hlddet ve infialinin, — git- tikçe şiddetlenen cebir vastıalarile zap- tı imkânsız olduğunu, muayyen bir za- mandan sonra, Almanya için hakkın bu bariz çiğnenişine seyiri kalmanın mümkün olmadığını, Alman millet'nin führeri olan benim karşıma çıkan ve hiçbir meşru salâhiyete bu rejimm müm: davanmayan ine” anlatmık — İste dim. Müstemlekeler meselelerinde bi- le, bu iptidaf hakların kendi mukadde- ratı hakkında kendilerinin karar verme leri mevzuubahs edilmekte olan buglün de, medeni büyük bir millete mensup altı buçuk milyon haltm böyle bir re jim altında bulunmaşsına tahammül edilemez. Avusturya hükümeti eski aza- ları musnhede tatbikine yanaşmayınca .. Binaenaleyh, y bir aa bu memlekette bütlin Almanların aynı hakka sahip ve vazife Tef olmasını temin etmek ist le m da 11 temmuz 936 muahi biktle elde olunacaktı. Fakat hafta sonra eski Av a bül | azalarının bu anlaşmayı tarızim edildi Bi şekilde — tatbike esefle müşahede mecburiyetinde kal - dık. Diğer taraftan Avusturyadaki Al manların haklarının devamlı tir şekil de çiğnenmes'ne bir mazeret bulmak yanaşmadıklarını maksad'le bu adamlar meml*ketin ek seriyetini kat! olarak kanun hurlci ede- cek olan plesisit yapmayı tasavvur ettiler. Böyle plebis'tin şartları, hiçbir yere de görülr iş cinştendi. Uzun sene - lerdenberi seçim yüzü görmemiş olan için hiçbir yan bu memleket, ancak ddi esesa malik bulunma Üç buçük gün git yapılacık ol bir zaman içinde bir pleb'sit hazızladı Ortada ne seçici tistesi, ne de s kartı vardı. intibabta bilaraflığa riayet garanlisi yoktu ; Ne umum! bir kontrol ne de intiha- bın mahremiyetine kürmet mecburiyeti var.. İnt'hap evrakının açılmasında da bitaraflığa riayvet edileceğine dalr or- tada hiçbir garanti mevtut değil. Rey lerin ne süretle tarnif edileceğine da'r kimsede haber yok., Eğer bunlar bir rejimin meşruiyet sıfatını kazanması için küfi şeylerse, nasyonal sosyalist ler Almanyada cn beş sene müddetle aptallar gibi hareket et Ter Alman millet!ı vibini bin m! p mücadelesi — teşkilâti fa son Alman Cumhur reisi beni hll e ettiği vakit, ben diğerlerile nlabet ka- Bul etmiyecek derecede kuvvetli ve en büyük ekseriyeti halz bir partinin lide- yaptık. Müt birkaç | we bu suretle İ ri bulunuyordum. O vakittenberi bile kâtımın — ve millet Üzerinde n mevklin meşruiyetini teyid için, daima çalışmaktan hali igin takip etmek usuller bunlardaa iİbaretse, o vakit diyebiliriz ki, Almanyaya av- det etmek arzusunda bulunan bir mik lete karşı Sar plebisitinde de anavata- na avdeti külleştirmek suretile vak tile aynı oyunlar oynanmıştır. Biz ise bu meselede başka bir fikirdeyiz. He- pimiz bilhassa Sar plebisiti esnasında Alman milletinin gösterdiği münakaşa kabul etmez itimadı kargısında iftihar lar duyuyoruz, Avusluryadaki Alman milleti nihayet ayaklandı Fakat bugün tarihte ilk defa görülen bu hileli reye müracaat teşebbüsü kar- şısı leti, tek bir adam gibi ayaklanmıştır. da Avusturyanın bütün Alman mül Eğer bu rejim, yeniden şiddetle mu- kabele edilerek bu protesto hareketine mukabele teşebbüsünde bulunsa idi, bunun neticesi ancak dahilf karp ola- bilirdi. Fakat Rayhş hükümeti, bugün- den itibaren, bu arazi dahilinde yaşa- yan Almanlardan bir kısmının husust bazı fikirler beslediklerinden veyahut yalnız birim camiaya mensup oldukla- rından dolayı takip edilmelerine mü- saade etmiyecektir. Ben sükün istiyorum Ben sükün ve İztizam istiyorum. Bu sebepledir ki, Rayhş hükümetinin bü- tün muavenetini Avusturyada yaşayan milyonlarca Almanım emirleri altına koyuyorum, Bu sabahtanberi, Alman ordusunun neferleri, Alman Avusturyanm bütün hudutlarını geçmişlerdir. Zırhlı kıta- lar, süvari, piyade fırkaları, S. 8. teşp- killeri, karada, Alman hava ordusu ise mavi göklerde Viyananın yeni nasyo- nal sosyalist hükümetinin davetine icabet etmektedir. Bu suretle Avusturya milletinin çok kısa bir mühlet rarfında kendi istikbâ- Hinf h bir plebisitle tayin etmes'ni ! mukadderatına hâ- kim olmasını emniyet altına alacağız. Harekete geçmiş olan bu ti kasında Alman milletinin * we halindi lideri ve şar ve bütün enerjisi tey Ben, Alman mil yesi sfatile, bir Alman ve serbest bir tandaş gibi, doğmuş olduğum bu klara yenider avdet etmekle çok bahtiyar olacağım. Yaşasın Alman Avusturya ! Dünya emin olmalıdır ki, Alman en derin şevk ve beyecanlı dakikalarını yaşamak tadır. Ken Avusturya milleti bu saatte imdadı için harekete ge- Jerini ön sıkı bir zamanda n kurtarıcılar addetmekte- dir. Yaşasın nasyonal sosyalist Rayhş hükümeti, m nasyonal sosyalist Alman A NO istanbul radyosu 13 MART — 1938 PAZAR 18,20 Plâkin dans musikisi, 10,15 konfo. rans, Prof. Salih Murat (radyo dersleri), 20 Müzeyyen ve arkadaşları — tarafından Türk müsiktsi ve halk şarkıları, 20,30 ha- va raporu, 20,33 Ömer Tuza tarafından a- öylev, 20,(5 Muzaffer İlkar ve ar- Türk muxikisi ve rapça & kadaşları tarafından halk şarkıları (soat ayarı), 21415 — Cemal Kimil ve arkadaşları tarafından Türk mu- sibisi ve halk şarkıları, — 21,50 örkesira 2215 alans haberleri, 23 Plükla sololür ©- pera ve operet parçaları, 23,20 Son haber- ler ve ertesi günün programı. 23,30 son.

Bu sayıdan diğer sayfalar: