2 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

2 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Aksam postası > A m - —— Venüs | Venüs | Venüs Nezle hastalıkların Kremi Pudrası Allığı kara habercisidir Terkibindeki hususi madde. Terkibi altın xremli Her cildin rengine göre AMME MER. çeker Yi hayatiye dolayısiyle cildi ye ie kk aylar” besler, teravetini arttırır. Yeni larla satılmaktadır. ı Mağazasının sattığı elbiseler 1 — Pek mükemmel 2 — Pratik 3 — Gayet Şık 4 — Çok Ucuz 24 saat havalandırılmış fev- kalâde inceve hafif Venüs pudrasile tuvalet gören bir cilt asri kadın güzelliğinin bir tılsı- dünyanın en taraveti güzelli- rardır, tini ifade eder. güzelleşti Venüs Venüs R u Hi u vE IRPIK Ni dl a İdi Sürmesi renklerile kullananları hayre- eg) Asla yayılmaz ve gözlere za. si te d Dudaklarda 24 ğ Dr. Irfan Kayra İl saat sabit kalır. Şık ve kibar i familyalarm küllandıkları ye- i Röntken Mütehassısı güne rujdur, Hergün öğleden sonra saat 3 ten 7 ye kadar Belediye, Binbirdirek Nuri irsi ren İşman A veılara (Müjde: Barut Fiatları Ucuzladı 1 Haziran 1938 tarihinden itibaren tatbik edilmek üzere Kara Av Barutu satış fiyatlarında aşağıda yazılı tenzilât yapılmıştır. Kara Av Barutları İnhisar bayileri tarafından memleketin her tarafında aşağı- daki fiyatlarda satılacaktır: çeşitleri mevcuttur. Yüze sü. rüldüğünde cilde fevkalâde ta- Bir kale gibi sizi en yara enüs Kremi müdafaa eder! bii bir renk verir; teni bozmaz; 4#DOKTOR ÇiPRUT Cildiye ve Zührevişe (mütehassıs Beyoğlu Yerli Mallar OPazarı *ar- nda Po (sokağı köşesinde Meymenet apartrmanı, Tel: 43353 İmei rar vermez, Venis sürmesile tuvalet gören kirpikler büyür ve güzelleşerek kalplere ok ibi saplanır. Gripin nezleyi ve gripi geçirir, har& reti düşürür. Baş ve diş ağrılarına, romatizma saf” cilarına, sinir ve adalelerdeki ıstırablar! karşı en kıymetli deva Gripindir Tavaların çok karışık ve tehlikeli oldi" ğu günlerde sıhhatinizi okorumak için şüphesiz Gripin kullanmalısınız. A günde 3 kaşe almabilir, İsmi Taklitlerinden sakınınız. yerine başka bir marka vt erse şiddetle reddediniz. Doktor Hafız Cemal LOKMAN HEKİM Dahiliye Mütehassısı Pazardan başka günlerde öğleden sonra sat (2,5 tan 6 ya) kadar İstanbuda Divanyounda (104) nw- Eski fiyat Birinci nevi Kuruş Av Barutu 500 Gramlık kutu içinde... 115 maral: hususi kabinesnde hastalarını : : 250 : : # kabul der, Salı, cumartesi günleri İki meni sabah “9,5 — 12, saatleri hakiki 500 fukaraya mahsustur. Muayenehane Av Barutu 250 ve ev telefonu: 22398, 100 , Yeni fiyat —— Kiralık köşk Bostancıda Adalara karşı geniş 7 od telefonu, 2 dönüm bağı ile 3 dünün 95 muhtelif meyvası olan sırasında 2 bö" lük kullanılabilen bir köşk kiralıktır. Taliplerin tel, 44688 de Bay Rifat İ veya Böstanetda Kasaplar No. 27 y müracaatları, Gramlık kutu içinde... - b 330 MARRIZ DÖ POMPADUR lıcınt çekmek için, gayri şuuri bir jest ı » Bunun için yaptı, fakat kılıcını belinde bulamadı- Bı için elini kaldırdı. — Size göz vermiştim, o madmazel, Fakat şövalye, bu eli, üzerine inme- Binaenaleyh, mösyöyle görüşebilirsi de nevval, havada yakaladı, ayni zaman- niz... Tabii o razt olursa. da baronun diğer elini de bileğinden hayretle sordu. devirde ev işlerinde istihdam (edilen kâvradı ve müthiş bir kuvvetle cnun — Benimle görüşmek istiyorsunuz?. ler başkalarının hiçe saydıkları aşağı her iki elini de bükmeğe başladı. Son derece müteheyyiç bulunan hizmet ahlüklardı. MARKİZ DÖ POMPADUR 331 “metkâr da değildi ve biran evvel ken- gösterdiği seviyede bir kadın değilim; dini için düslle daki kabul ettiği bu fakat. Şövalye derhal ayağa kalkarak: — Madam, dedi, bu kâfi... Saklamak istediğiniz asıl şahsinızı sormuyorum. Bu hususta istediğiniz gibi hareket e dersiniz... Maamafik size şunu da söy- lemek mecburiyetindeyim ki, mertlik kadma karşı hürmet gösteren şöval- yedeki bu ani tahavvülden hayret du- yacak olanlara şunu hatırlatalım ki o Baron sstırdp içinde inledi. Fakat şövalye, onu burokmadı, Marseyi dizleri Üzerine yere yıkılmağa mecbur edinci- ye kadar, onun bileklerini büktü ve ni. Bayet, onu, bu istediği küçük vaziyete soktuktan sonra, hiç kızmallan, dudalk- larında hafif bir tebessiimle şöyle dedi: — Bir uşak adiliğinden evvel, sizin ayni zömanda alçaklığa da malik olaca- ğmız gayet tabiiydi. Siz bir mahpusu, #izin iktidarmız altında bulunan bir in- sanı tehdit ediyorsunuz.. Ne iğrenç bir şey. Haydi, gidin, sizi müstahak ollu- unuz dersten bile muaf âaddediyorum! D'Assas, sert bir hareketle onu iki adım öteye yuvarladı, Tam bu sırada, alelâcele ve gelişi güzel giyinmiş olan hizmetçi de sofaya geldi ve heyecan içinde titriyen mahzun bir sesle şöyle deri: — İşte hakiki bir centilmen.. Te şekkür ederim, şövalye! Bu sözler, bunları telâffuz edenin giydiği elbiselerle garip bir tezat teşki eden kibar bir tavır ve nezaketle söy- Jenmişti, Sonra genç kadın Barona doğru dön» dü ve ezici bir istihfafla ilâve etti; — Beni, kabule mecbur ettiğiniz... Şartları yerine getirdim, mösyöl Bil mukabele, sizin de sözünüzde o durup durmıyacağınız: sorabilir miyim? Bu sözlerin ifade ettiği şüphe, Mar- senin sararmış çehresine inen bir şa mar gibiydi. Baron bu aralık kendisini toplamış- tı. Mahpusun vermiş olduğu ders onun Üzerinde soğuk bir duş tesiri yapmış ve hareketlerini sözlerini iyice taktlir şile evet cevabı verdi. Şövalye de, ona yol vererek devin etti; — Emrinize âmadeyim, madmazel buyurun! a durun, mösyö, dedi. Biraz evvel kendimi kaybettim; bunun st tarafına gelince, bura- gün sizden soracağım bir hesabımız var... Buradan çıkıp çık- mıyacağmızı bilmiyorum. Fakat ina- nin ki, serf hesabımızı görmek için, ser- best kalmanızı şimdi candan temenni ediyorum. — Çok şikür, Baron!.. Ben de sizi temin ederim ki, sizin kadar benim de biran evvel görmek istediğim bu hesa- bın hallinde sizi fazla fazla bekletme- mek maksadiyle, buradan biran evvel kurtulmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Dö Marse eğildi. D'Assas da, heye- de bekliyen hizmetçiye döne beraber şöyalyenin o- dasına girerlerken Marse de kendi #- partımanına döndü. D'Assas odasına gelince, koltuğa o- turdu. Hizmetçiye de bir yer gösterdi ve gülümsiyerek sordu: — Haydi bakalım, güzel yavrum, nedir bana söyliyeceğiniz mühim şey- yenin tavır ve hareketleri, is tihfafıâmiz olmamakla beraber, bür gi, konuşacak halde olmadığı için, ba” Bu hiçte vazıh olmıyan nüanş sah- te hizmetçinin nazarlardan kaçmadı ve genç kadın serzenişkârane bir tavır Ja cevap verdi; — Ah! Şövalye, beni şüphesiz istih- faf ediyorsu: Bunun se Biraz evvel gördüğünüz şey — Bunu nereden aklınıza getiriyor sunuz, kızım? — Tayırlarımız biraz evvelki ta larınıza hiç te benzemiyor, şövalye, Şövalye, kendisine has bir samimi- yetle cevap veri — Çünkü siz biraz evvel, bir terbi” yesizin hakare uğrayan bir kadın dınız ve ben, sizin yardımınıza gelmek- le, gâyet tabii olarpk size hürmet gös- terdim. Halbuki şim — Şimdi ise, ben gi asıl vaziye- time avdet ediyorum... Yani müteva- zı bir hizmetçiyim ve sizin sınıfınıza mensup İnsanın m vaziyetim- de bulunanlara karşı gösterdikleri mu- ameleden başka bir müreneleye müs tahak değilim... Öyle deği Şövalye, biraz evvel gördüğü vazi- yet dolayısile aklâk: hakkında yüksek mutalebatmdan ve üstelik bu garip hizmetçinin, sanki kendisiyle ayni «e wiyedeymiş gibi, kendisine “mösyö, diye hitap etmeyip, sadece unvanile hitap etmesinden oldukça hayret duy- muş bir halde cevap verdi: — Fakat... İtiraf edeyim ki öyledir. — Görünüş insanr ekseriya aldatır. — Şu halde, madem ki siz görünüş te olduğunuz gibi değilsiniz, bunu lüt- fen söyleyin... — Evet, şövalye, ben kıyaletimin ve ketumiyetçe tamamilç emniyet ede- bilirsiniz. — Bunu biliyorum, bunun içindir ki Sırası geldiği zaman... Kendimi tanıt cağ — Şövalye eğilmekle iktifa etti ve bu meçhul kadının, izahatını vermesini bekledi, Genç kadın, kendi kendine konuşu” yormuş gibi devam etti; — Beni buanda Âdeta felce uğratan şey, bu sefil zabitin beni soktuğu bar yağı ve düşkün vaziyettir. Bu sözler öyle samimi bir ıztırap © fadesil lenmişti ki, gayri ihtiyari mütehassis olan şövalye bağırdı: — Hiç çekinmeden konuşun, mâ” dam! Size yemin elerim ki, ima ettiği” iz, tesadüfü her zaman için unuttum” Sizi hiç bir zaman görmedim... Ve #ifi öncak, bu odaya gelmek şerefini ben# bahşettiğiniz andan itibaren tanıy” rum. — Teşekkür ederim, şövalye... Si cidden mert, âlicenap ve... o Yüks” kalplisiniz.. Tıpkı sizi tahayyül et© ğim gibi... Fakat, ayıbım ne kadar vi yük olursa olsun, size şunu söyler! yim ki, bu hakaret ve düşüklüğe, sırf sizin için katlandım. VW Şövalye hayret ve dehşet içinde Vİ gırdı: — Benim için mi? — Evet. Sizin içini, Sizi her ne PE hasma olursa 'ölenn görmem lâ” ve bu sefil, bundan istifade etti Fekat bu sefili elbet bulacağını zaman..,

Bu sayıdan diğer sayfalar: