4 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

4 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Zeğnı değilmi? iki bin lâmba nereye asıldı? Bir okuyucumuz yanıyor: Bundan birkaç gün önce (Haber) İstanbula yeniden iki bin lâmba asıl- dığını yazıyordu. İstanbulun karanlık, lâmbasız ve seyrek lâmbalı sokakları. mâ yeniden 2000 lâmba asılacağını 23. ten ne zamandır duyuyorduk. Bu de- fa da Haberde bu havadisi okuyunca sevindik. Fakat, ertesi çün bu sevin. cimiz pek boşuna çikmiş oldu. Çünkü bu iki bin limbadan on beş, yirmisi- nin muhakkak asılacağı yerler olan bizim geçtiğimiz zifiri karanlık yollar. da bir tek bile lâmba göremedik. Bu dediğim yollar şimdiye kadar başta sizin gözete olmak üzere diğer birkaç gazetede, birkaç yıldır, müteaddid de. falar lâmbasızlıklarından şikâyet edi- len Edirnekapı dışından Savaklara, 'Eyübe, Münzeviye ve Topçulara giden yollardır ki bunlardan Edirnekapı. Eyüb yolu bilhassa bu gün İstanbu- ,Jan en işlek, en mühim yollarından bi, ridir. Her gün Üzerinden yüzlerce mektepli, memur, amele çişçi, kadın ve Çoluk çocuğun mutlaka geçmek mec. buriyetinde olduğu Edernekapı . Eyüb yolu hâlâ böyle kapkaranlık dururken acaba bu iki bin lâmba şehrin nerele- rine asıldı dersiniz? Halbuki bu iki bir lâmbadan yalnız on beş tanesi bu yola astlacaktı. Daha güneş batar batmaz etrafta. ki servilerden simsiyah kesilen bu çok işlek yolu bu kadar ihmal etmek hiç de doğru bir şey değildir. Demek ki bu yoldan geçmek mecburiyetinde ka- lan kadm ve çoluk çocuk, tıpkı eski zamanlarda olduğu veçhile akşam eza- m okunurken tavuklar gibi evlerine ka Ppânmelr, öyle mi? Belediye ve Eyüb kaymakamlığınm bu çok işlek yola artık üvey evlâd ve ya ahretlik kız gözüyle bakmamasını ve buranın lâmbalarının da takılması. nı rica ederiz.,, Iş bankasından 500 lira Kazanan kız İş Bankasmın i Haziran 938 kum- > bara keşidesinde ; binliralık ikrami- * ye İzmire şılımış- tır. 500 liralık ikra, miyelerden bir ta. nesi de İş Bankası Beyoğlu şubesin - de Küçük cari hes sabı ve kümbarası bulunan Oo Bayan Aliye çık maştır. Bayan Emsal, on sekiz yaşında bir Kenç kızdır, Cihangirde oturmaktadır. Simdiye kadar harçlıklarından ayırarak bankada biriktirmiş altmış küsur lira Parası vardı. Bu defaki ikramiye ile birlikte bu meblâğ altı yüz liraya ya. ıştır. Kendisile görüşenlere bu Paraya dokunmıyacağını ve biriktir. Mekte devam, edeceğini söylemiştir, Piyango Genel Direktörlüğünden: Direktörlüğümüz muhasebe servi dinde çahamak üzere (Yüz) lira G0 1,08 imtihanla iki memur almacake Emsal AK p memurların: e Yüksek ticaret mektebi mezu- z > Yaşlarınm azami otuzbeşi mi tecaviz olmaması , ye Hüsnühal sahibi olması, — Bir hastalıkla malül bulunma. Takiğ Es çekapıda Piyango Genel di- Tarhagyi ğü Münmelât servisine mü. bulunmaları , Ye Bİ Neşriyat: sok man hekim Mdile, Hafız Cemaj tarafından neş- ” ineğ “oltman Hekim,, mecmuasının SaYtaz Mükaleş, 188 çıkmıştır. İçinde bir çok “a YArĞ::, Nüshası 7,5 kuruşa mak dağı. HABER — Akşam postam Turizm polisi! Bu ço Bir kaç gün ev. p vel, Sirkeci ve Haydarpaşa gar ları ile Galata rıh yakasında (veya kasketinde bü - yük İstanbul o . tellerinin firma- tabiatir o aşağılık © ve bayağı ruhlu © bir takım insan . lardır, Sırf ket- dilerine acındıra rak seyyahlar. dan bahşiş kopar- mak için istasyon larda ve rıhtım . lerdir. Ji, titiz ve hattâ “cansiperane” çalış. makta olduğunu da bilenlerdenim. İ- kazıma öyle bir süratle cevab verdiler ki, hem memnun, bem de mahcub ol - dum doğrusu, Bir yıl önce, seyahate çıkmaya ka- rar veren bir Burma (1) 1: zengin, bu dairede müracaatlara gösterilen titiz dikkatten ve süratten o dereoe müte - hassis olmuştu ki, İstanbula gelir gel. mez matbaaları dolaşarak rasladığı her muharrire memnuniyetini bildir - mişti, Meğer Yunanistan propaganda müsteşarlığının cevabı bizden on beş gün sonra gitmiş, rahmetli Avusturya ile Macaristan ise cevab bile gönder - Garip bir reklâm a e ie neler yapık mazl Mis Glorya Stuvart isminde genç bir artist var, Meş- hur olmek istiyor. Her çareye hur olayım diye haftada iki defa Holivuttan teyyareyla Nevyorka, gidiyor ve yine tayyareyle dönüyor. Bu tedbir ide fayda vermiyor.. Gazeteciler bu tayyare yolculukların. İda resim çekmek için ne fotoğrafçı gönderiyorlar, ne da muharrir, Nihayet artist meşhur olmak için hiç akla gelmiyecek bir çare buluyor: Miş Glorya 58 kilo ağırlığındadır. 59 kilo ağırlığında bir posta paketinin hava postasiyle nakil ücreti 245 dolar. dır. Günün birinde Mis Glorya tayyare istasyonuna gidi. yor. Beraberinde herbiri yüz sentlik 24,500 posta pulu var, Artist memurlara mürâcaat ediyor: — Ben elli dokuz kiloyum... İşte size 24,500 posta pu- lu. Beni bir posta paketi olarak Nevyorkn gönderiniz. Tayyare şirketinin memurları bu teklife karşı gülmü- iyorlar, tahmin edeceğiniz gibi “böyle şey olmaz,, da de. miyorlar. Amerika hem garabet memleketidir, hem de reklâm diyarı... Memurlar, böyle bir vakanm tayyare gir. keti namma iyi bir reklâm olacağını düşünüyorlar ve: — Peki matmazel, diyorlar, yalnız birsz bekleyiniz. A- mirimize soralım. Derhal telefonal gazete idarehanelerine haber veriyor. lar. Fotoğrafçılar, muhbirler koşuşuyor. Gloryanm en Istanbul şehri güzel mansaraları ve seyyahların topraklarını celbetmektedir.. k faydalı teşkilât bizde ku zın âkabinde telefonla şu mukabelede bulundu: — İstanbulda seyyahlarla temas et. meye mezun otel kondiiktörlerinin ve tercilmanlarm dosya ve resimlerini her an tetkik edebilirsiniz. Bahsetti - ğiniz şahıslar bunların arasında iseler lâzımgelen muameleler derhal yapılır. Bununla beraber israrla söyleriz kida. iremiz İstanbulda çalışan bütün ter cimen ve kondüktörlerden emindir, Çalışmaya mezun olanlardan hiçbiri - nin söylediğiniz şekilde hareket etmiş olacağmı sanmıyoruz. Kalktım. Turizm şubesine gittim, Bütün dosyaları ve resimleri tetkik et- tim. Büyük bir memnuniyetle hemen söylemeliyim ki aradığım tipleri bun. ların arasında bulamadım. Bulamadım ama gözlerime de İnan- mamazlık edemem a. Sirkeci garında ve Galata rıhtımında gördüğüm ber . bat ve sefil kıyafetler hâlâ gözümün ö. ninde duruyor gibi. Nihayet meseleyi öğrendik. Bu & - » Nafile... Meş. bürg. tarihi âbideleri ile bütün rulmatıdır © damlar kaçakça. £ lışıyorlarmış. Ki “mi sarhoşluğun - “dan, kimi sabıka. “sından, kimi dü - rüst hareketet. ,mediği için terci. manlıktan ve kon. düktörlükten u- zaklaştırılmış, Bunların kaça » mak iş yapmama . ları için turizm şu İ besi siki bir kon © trol da tesis etmiş bulunuyor. Fakat i memur kadrosu dar olduğu için bunlar fırsat bu - Junca bir taraftan beliriveriyori ar. . Vaziyet (o böyle tebellür edince ,başka (memleket. lerde böyle aksak- liklara mâniol. mak için alman bazı tedbirleri ha. tırladım. mühim bir eksik . liktir. Her büyük seyahat oOmerke » zinde muhtelif dil. ler konuşan polis memurları turizm teşkilâtmın çarkı İçinde çalıştırılmaktadırlar, Belgradön, Atinada Bükreş. te, seyyah veya yabancı, çok aramaya lüzum kalmadan her zaman, bildiği dillerden birini konuşan bir po- lis memuru bulabilir. Bunlar, şehri, bir terellman, bir rehber kadar iyi ta. nırlar ve sorulan her suali boş bırak» mazlar, cevab verirler. Köllârmda ko. dünyan rın ve bahsettiğim şekildeki sahte kondüktör ve tercümanların misafir - lere belta olmalarına mâni olurlar, Bir büytik şehirde bu nevi memu « run bulunmaması büyük eksikliktir. Bunu derhal tamamlamalıyız. Hamiş: 'Tercümanlara ve kondük. törlere bir ilniforma yapılması için yaptığımız neşriyatın da derhal tesi- rini göstermiş bulunması, derhal nr. zarı dikkate almmış bulunması bizi memnun etmiştir, N, N, (0) Burma Asyada bir İngiliz müs temlekesidir. En çok komşusu olan memleket.. V yüzünde en go komşusu olan memleket neresi. dir bilir misiniz? Almanya... “Almanyanın tam 14 devletle hududu vardır: Fransa, İsviçre, Lihtenştayn, İtal ya, Yugoslavya, Macaristan, Çekoslovakya, Lehistan, Lit- vanya, Danzig, Danimarka, Hollanda, Belçika ve Lüksen, Avrupanm en geniş ve en çok nüfuslu devleti Rusya- dır. Almanya ikinci gelir, Bugünkü Almanya 553.000 kilometre murabbamdadır. Büyük harbden evvel Alman. yanm mesahasi 540.000 kilometre murabba olduğuna gö. Te Almanya cihan harbindeki arazisine göre 13,000 kilo. metre murabbat büyümüştür. Almanyanm nüfusu 75 milyondan fazladır. Ur. Almanyanm en çok nüfuslu şehri Hamburgdur, Viya» na ikinci gelir. İdare merkezi olan Berlin Ise üçüncü ka. Eğer bu küçük coğrafi bilgiler sizi alâkadar ediyorsa gunları da öğrehiniz: Almanyanm en uzun nehri Tuna, eo yüksek dağı 3789 metre olan Griskloknerdir. hatıra gelmiyecek pozlarda resmini alıyorlar... Artık kızcağız memnun... Bütün dünya ismini öğren miştir, resmi birçok gazetelere geçmiştir. Tayyare şirketi memnun.. Müessese namına parasız bir çok reklâm yaptırmıştır. Gazeteciler memnun... Okuyurularına merakla okuna- cak yeni bir havadis sunmuşlardır. Bombardıman- lk Vatandaşlı payesi Yazan: Kura DAVUT İnsan susuz kalmadan suyun, aç kal madan ekmeğin ve havasız bir yerde bur nalroadan havanın kıymetine nasıl akıl &rdiremiyorsa, müstakil bir milletin ço- cuğu olmanm ne r birzevk vegw Tur kaynağı olduğunu, ne eşsiz nimetler bahşeden bir altın tali olduğunuda — sanırım ki — istilâya uğramadan veya istiklâlini kaybetmeden iyice anlayamı- yor. Ben, müüstakil millet çocuğu oluşun manasını ilk önce (Bosna Herseğin A- vusturya kontrolu altına geçtiği günler de anlamıştım. Oralılar kafile kafile ana vatana kaçıyorlardı. Sonra Girit Türkle- ri geldiler. Yunanistana bağlanan adala- rım birdenbire koskoca bir zindana dön düğünü sanmışlardı. Bir müddet geçti, Trablusgarptan akın başladı. Bu akınla- rın sebeb ve manasını ben ancak bir iki yıl sonra, bizzat, Makedonya, Garbi Trakya Türklerinin o elemli hicret mace- rasından hissemi aldığım zaman kestire- bildim. Daha sonra Umumi harbin mü- tarekesini idrâk müyesser oldu, Bir asr- danberi geniş imparatorluğun O #muhtelif köşelerinde mevzit tahripleri o hissedilen felâket, işte o zaman (tepeden inme bir serpme gibi bütün vatanı kavradı: , 72 buçuk millete ait pasaportların bep si taşıyanlara bir mana veriyor, bizim nüfus tezkereleri âdeta esir (tüccarının ilmühaberi gibi bir şey. Vatandaşlık adr verilen elle tutulmaz gözle görülmez si- hirli kıymetin ne demek olduğu işte o za- man hepimizin kafasına danketti, Hatayda Alevi şeyhini bacağmdan vu ruyorlar, evine gidiyor, yarasını sardırı- yor, oğlunun sırtıma biniyor, tekrar rey sandığın başma gidiyor ve ırkdaşt Tür- ke rey veriyor. Niçin? Zira hür, müstakil ve kahhar bir ana vatanım ne demek olduğunu esaret ona adam akıllı öğretmiştir. Ası nehrinin bulami > sularmda genç kadın cesetleri yüzüyör, Reyhaniye köy- lerinde ana ile oğul yanyana müstemleke eşkiyasının mitralyözlerine saldırıyorlar, Niçin? Zira Fransız istilâsı 19 yılda onlara şu tek hakikati öğretmiştir: Esir misin? Zengin olmuşsun, bir para etmezsin; Alim olmuşsun, bir para etmezsin; Tabib olmuşsun bir para etmezsin; Fransız dilini bülbül gibi konuşuyor- muşsun, bir para etmezsin. Fransız gençleri gibi tahsilini Sorbonda bitirmişsin, bir para etmezsin. Hattâ heriflerin ordularında vazife al- mış, kahramanlık etmişsin, senin yüzün- den kıtalar zabtetmişler, gene bir para, etmezsin. Gene reayasm, gene aşağısın, bayağısm!. , Diin bir Fransız gazetesi okuyordum. Görlim bir aralık dağıtılan nişanların lis- tesine ilişti. Şu teşrifat marifetine bakı- NIZ: Listeyi üçe ayırmışlar. İlk kısım Fran- sızlara ait, Başta geliyor. İkinci kısım, Fransız vatandaşı sıfatını kazanmış yer- lilere mahsus, Üçüncü kısım ise edece yerlilere mahsus, Gi iyor ki müstemlekeci devlet, İs- tilâcı devlet kendisine herhangi bir fev- kalâde hizmeti dokunanlara en büyük il- tifat olarak “vatandaşlık payesi, veriyor. Fakat taş çatlasa onu gene kendisinden addetmiyor, hakir gördüğü aslı ile zikre. dip hatırlatıyor. Listede “Fransız vatan. daşlığı sıfatını kazanmış, olan yerliler,, diye bahsi geçenler arasında bakmız na- sıl şahsiyetler var: Cezair lisesi profesörlerinden Muham- med Sadullah veled Hanmar,sabık Kait”, Jerden (1) Bulut Abdurrahman bin Ha- bil (2) Cezairde Berruahya (o Dbaşağası (dikkat!) Bişonafa (2) Masum. Herilçi oğulları bu derece ileri olanlara map” Deramı 11 incide Kara DAVUD 71) Voli, mutasarıf gibi bir şey,, Pasta general manasına da geliyor. (2) Bu betbahlın ismini Belând diye yazmışlar. Belli ki bu eski Cezir ocak- Islarının ahfadından araplaşmış bir Türk, sid gi rin

Bu sayıdan diğer sayfalar: