16 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

16 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İS, GEYVE 16 HAZİRAN — 1938 Çocuk haftası | Hediye kazananların isimlerini neşrediyoruz 28 mayıs tarihli (o bilmecemizin halli şöyle idi; BİR MEKTEP ÇANTASI KAZANAN Birinci Rıza Kehaz Topkapı taşım tep talebesinden, BIR BÜYÜK ŞİSE KOLONYA KAZANAN İkinci Nuri Birsen Beyoğlu Bekâr 50. kak, BİR ŞİŞE KÜÇÜK KOLONYA KAZANAN Üçüncü: Cemal Ergin 29 uncu ilkmek- BİRER KUTU PUSKİVİ KAZANANTAR 1 Zeki Vefa erkek lisesi, 2 Mahmut Halilağa çokol, 3 Cemile yayla Kapazı, 4 Zehra Uzunyol $ Ziya Yeşilköy 6 Fatma Mektep sokak, 7 Perihan a tın al fener, 8 Rızauzun yusut, 9 Melek Saray meydan cd. 65, 10 Talat Çanak- BİRER PAKET ŞEKERLEME KAZANANLAR 11 Haluk Tatarağası oSostancı 12 Feriha Savaşhan beyoğlu Tünel, 13 Feyyaz hatun Hayriye lisesi, 14 Saziye ©bcay 61 inci okul 15 leman doğan Ay 210, 16 Bahattin Tünel 35 inci ogkul, 17 Ömer ersun Sirkeci, 18 Hicri erkek Disesi, 19 Mehpare istiklal lisesi, 20 Se- amı Vefa erkek Tisesi, 21 Kâzım Fatih, 13 ünclü okul, 22 Nurhan Beyolu 29 un €uokul, 23 Fevziye Sirkeci Hocapasa, 24 Catit Pertevinhal sesi 25 Ali tuş Kumkapı 0.0. Fevzi kısımnaşa, 26 AL BİRER TUVALET SABUN MUHAFAZASI KAZANANLAR Kadırga Çeşme So.23, 27 Sabri Kumka Pp: , 28 Nuri akyer Şelremin, 29 ergün dinçel Catalca, 30 gülüm deratan Sa- raçhanebaşı, 31 erol siz Şehremini, 32 armağan Aksaray, 33 Aliye altuncu, Fındıklı, 34 S,Baru Tozkoparan, 35 Fikret 15 inci okul, 36 Muazzez davut paşa caddesi, 37 Fuat binici, Beyazıt 38 İffet Binici, Beyoğlu Kız M. 39 Türkân Etüs, 40 Alikaçar Kâdıköy 41 Lütfi Emirgin 0.0. 42 Behçet Babkut, Vefa lisesi, 43 Nejdet Kızılkan Kum - kapı , 44 Ziya Denizyollarında 45 İsa 8. E. Vatman 46 Yurda Gül Çevik Sir- keci, 47 Bahtiyar Bakırköy Hatboyu C. D. 48 Ömer Öker Cubuk ilk okulu 49 Ferit Yel İsmet paşa, 50 Ayhan A- çık Alın alter okul. $I — Aksaray Küçüklünga tramvay caddesi Na. 162 Tahsin. BİRER DEFTER KAZANANLAR $1 Erdoğan Arsan Balat 52 Görçin Orkon Hasfırın, 53 B. Çağlı Samatya $4 Sevim Güzel Çatalca, 55 İhsan boya cı Bozvin, 56 Nihat Erkek Hsesi 57 A- W Sağlam Cagaloğlu 58 Hayatı Aksa - ray solular 59 Fethi Işık Aksaray kzıl minare 60 Semiha Kadırga bi inci okul 61 Bahaddin Gadırga 61 inci okul 62 Erol demirel T. T, P. Memuru 63 A- lacddin Kumkapı Nişancası 64 Güzin Tarı Tepebaşı, 65 Nevra Tan P.T.T. Memuru 66 Fuat Fevzipaşa Caddesi 67 Turğut Gürğün Kadıköy 68 Suzan Ez- aldemir Fener, 69 Atila Yavuz Ferik - “öy 70 Muzaffer Karadan Volvadin Akçeşme 71 Kâmil oğlu Sıdkı Merkez Kumandanlığı ceza evinde 72 Mekki Fındıklı 73 Ziya Duysak Kumkapı 74 Mehpare Ayazpaşa Selimiye 75 Asw- man Kadiköy Yeldeğilmeni 76 Abbuk lah Erge i HABER — Akşam mostası Bombardıman En asil mücadelelerin san'ati Yazan; KARA DAVUD Dap” baştarafı $ incide kâfidir. Bizim meslekte, bu kabiliyet lere cesareti de katmak lâzımklır, Zeki, bilgili, randmanlı ve cesur bir muharrir aslâ sefil olmaz. Ancok, tesadüfün tekmeleye tekme- leye bizim sahaya attığı kabiliyetsizle- rin, bilgisizlerin, randmansızların ve korkakların âkıbetleri elim olabilir, ... Sanatimizi propaganda edelim, Bu İcna propaganda yalnız sanatkârların mali haysiyetlerini değil memleketin en ulvi güzel sanat şubesini de tahrip etmekte, “Yarınsız,, laştırmaktadır. Gençler mühendis ve mimar olmak sevdasına tutulursa memleket yarın, içinden çikilmaz bir hendese dövazına saplanp kalacaktır, i KARADAVUT İ Yeni Neşriyat: Doroti Lamur az kalsın boğuluyordu “Dünyanın en güzel kadını, Ünvanc | tü yatmırştır. Sal, dalgaların şiddetinden verilen, geçenlerde bir Cavak sultanın kendisine âşık olarak evlenmek istedi- ği Doroti Lamur büyük bir tehlike ge. şirmiştir. Vak'ası, vahşi ormanlarda geçen film lerde rol almış artist, en tehlikeli sah- neleri gayet muvaffakıyetle çevirdiği halde, nisbeten daba az tehlikeli görü- len bu kazada az kalsın boğulacakmış. Kaza şöyle oluyor; Doroti Lamur, “Şimal Çocukları,, is. minde bir fil; çevirmektedir. Bir sahne bitiyur, diğer bir sahneye başlımak için bira» istirabat devresi var. Artı? bunu, bulunduğu yerde geçirmek istiyor. Bulunduğu yer, deniz Üzerinde cere- yan etmektedir. Yakat, sal, suların akıntısı ile, biraz uzaklaşıyor. Filmi çekenler ve rejisör arkada kalıyorlar. Doroti Lamur, salın üzerine sırt üs- Meşhur adamlar ansiklopedisi Üstad Ibrahim Aldeddinin senelerden, beri büyük bir dikkat ve itina ile hazırla, dığı meşhar adamlar ansiklopedisi niha, yet tamamlanmıştır. Dört büyük cildden ibaret olan bu mnazram eser o be esaslı bir çalışmanın hem de basılması bokumın dan bir fedakârlığın mahsulüdür. Üstad İbrahim Alâeddin eserini ne ka. y dar titiz bir dikkatle (o bazırlamışsa Yedi, * gün müessesesi de bu mühim kifabı ilina ve dikkatle tabelmiştir . Büyük eb'adda dört cildden teşekkül e. den bu mühim kitabı her münevver Türk vatandaşı ve her yüksek tahsil genci mu, hakkak surette kütüphanesine almalıdır. Mubarrir bu eserinde yalmz dünyanın meşhur oadamlarını alfabe (o sırasile göstermekle kalmamış, yarattıkları eserle, ri, tarihte gördükleri mühim işleri de en doğru menbalardan tetkik (o ederek ilâve etmiştir. Binmenalayh meşhur adamlar an, #iklapedisina malik olan herkes icap eli, dünyayı İdare etmiş, İsa mukadderalına hükmeylemiş meşhurları hayatları, eserleri, işleri hakkında en doğ. *ru ve en yeni malümalı eli altında bülun, durmuş olacaktır. Bu kabil bir kitabın yoksulluğu ekseriya bir etdd, bir tez, bir eser vücuda getirir. ken hissedilir. Yüz büyük formaden ibaret ve yedi bi. ne yakın resim ve tabloyu mubtevi bir e, seri basmak feragatini gösleren (o Yedigün müessesesi İşle bu faydaları ogözönünde bulundurmuştur. ? Zaten meşbur adamlar ansiklepedisinin Türk münevverleri tarafından (gördüğü rağbet istenilen faydayı temin etmeğe ya, rıyan bir eser olduğupu pekâlâ isbat edi. yor. Meşhur adamlar ansiklopedisi Türk kü. tüphanesindeki en büyük boşluklardan bi. risini- doldurmuştur, Gerek hazırlanışı ve gerekse basılış için sarfedilen sonsuz emeklere mukabil fiya tenin çok ucuz nlması da yapılan feragati MARKİZ NÖ POMPADUR devriliyor. Artist de denize düşüyor .. Doroti Lamur iyi bi? yüzücüdür. “Dişi Tarzan,, gibi macera filmlerinde bu maharetini çok iyi göstermiştir. Fa- kat, o sırada, elbiseleri ile bulunmakta- dır. Sonra, birdenbire telâşa kapılmış. tar, Onun için, boğulmak Üzere olduğu- nu hissediyor. Bağırmıya başlıyor, Motör, o anda, hem uzaklaşmış bulu- nüyor, hem de gürültü arasmda, artistin sesini işitmek imkân; yoktur. Rejisör ni operatörler de Doreti Lamurun sesi. ni işitmiyorlar, Artist, bütün cesaretini topluyor ve yüzmiye çalışıyor, Fakat, su dolmuş o- Jan elbiseleri kendisini dalma denizin dibine çekmek tehlikesini göstermekte. dir, Doroti Lamur tekrar bağırmıya başlıyor. Bu sırada, ikinci sahneye başlamak zamanr gelmiştir. Rejisör, etrafına ba- kınca, salım boş olduğunu, artistin or- tada bulunmadığını farkediyor. Sonra, zavallı kadının uzakta çırpındıjın: gö- rüyor. Derhal denize atlıyorlar ve artisti, boğulmak üzere iken kurtarıyor'ar. Do- roti Lamür bayılmıştır. Bir dakika daha kurtarılmamış olsaydı, dalgalar arasın. da kaybolacağı muhakkatı, Holivutta herkes artiste geçmiş ol- suna gelmiş, dünyanm her tarafından telgraflar gönderilmiştir. : gösleriyor. Meşhur adan:lar ansiklopedisinin kalın kaplı dört cildi on liradır. Kütüphanemize böyle kıymetli bir eser kazandırdıkları için Üstat İbrahim Alâ, eddin ile Yediğin müessesesine teşekkür eder vo bu değerli eseri okuyucularımıza vsiye ederiz. MARKİZ DÖ PAMPADUR 383 Zabit, hayretine rağmen, kendisine verilen bü emir önünde eğildi ve Kre- biyon'a dönerek: — Mösyö, dedi, yerine getirmeğe mecbur olduğum emirlerden dolayı tek zar aflınızı istirham ederim... Arüştur- malarımıza başka yerlerde devam eder ken, bu odada İki nöbetçi bırakmak mecburiyetindeyim.. Araştirmalar ne ticesine kadar benim mahbusumsunuz. Fakat endişe etmeyin, bu mahpusiye- tiniz gayet kısa sürecektir.. Şair oldukça hayret ve hafifçe endi- geye düşmüş olduğu halde, genc sakin bir sesle cevap verdi: — Emrinize âmadeyim, mösyö, Zabit askerlerinden ikisine odada kalmaların; emrettikten sonra, dü Bar ri ve diğer adamlarile birlikte dişeciyan çıktı ve onlar hep dehşet ve endişe İ- çinde söylenen zavalir otelcinin refa- katinde, otelin bütün köşe bucaklarını araştırırlarken, odada kalmış olan iki asker de, ellerinde silâhları oduğu hal de, birisi kapının, diğeri pencerenin önünde sessizce durarak, huzurlarile, Jülyetle şair arasında her türlü görüş meğe mâni oluyorlardı. Nihayet otelin her tarafı sraştırıl diktan sonra, Krebiyon, zobitin şöyle dediğini duydu: © — Hiç kimse yok! Size yanlış ma- lömat vermişler, azizim kont!... Ve zabit öskerlerine kumanda olmak Üzere ilâve etti; — Geriye dön!.. Hoşça kalin kont, ve lütfen yukarıda bıraktığımı iki as keri de bana gönderip, çok fena bir #amanda rahatsız ettiğimiz anlaşılan © mert ve nazik adamı rahat brrakm., Krebiyon derin bir nefes aldı. Demek şövalye, bir defa daba firar etmeğe muvafiak olmuştu. Müzmafih şairin içindeki endişe ta- mMamile geçmemişti ve adamcağız, kont dü Birrinin, daha belki de faaliyetini ———— i.türmediğini kendi kendine soruyor” du. 'Tam bu sırada kapı açıldı ve kont içeriye girdi. Dü Barri, şaire bir tek kelime söy“ İemeden, iki askere çıkıp gitmelerini işaret etti ve bitkin bir hale gelmiş ©- Va Jülyetin yanına yaklaşarak, ora kolunu uzatıp, sadece şöyle dedi: — Gelin, madam. Genç kadın, gayri şuuri bir halde, itaat etti, ayağa kalktı, onun kendisi- ne doğru uzattığı koluna girdi ve bir tek kelime söylemeden, selâm bile ver- meden, tıpkı geldiği gibi giden, kont dü Barriyle beraber odadan çıktı. Jülyeti a'ıp giden kont uzaklaşınca, hayretinien uyanan Krebiyon, hayre- tini, kontun arkasmian savurduğu 18 net ve küfürlerle ifade etti, — Seni de, metresini de. yolda şey- tanlar boğsun, Tforn'n be'âsı herif! Ya o alçak ve hain kadı Hain ka- dın mı? Acaba?.. D'Assas'ın kaçtığını söyliyemer my“ di?.. Halbuki söylemedi... Neden aca ba?.. Evet mma, kirabilir benim yanım« da söylemez (de, şimdi yolda anlatr?. Fakat bu kadın gayet samimi görünü- yordu... Ahl. Şu kadınlar?... Ne garip bir muâmamadırlr!... Fakat şimdi ben ne yâpayım?. Belkideen iyiri başka bir yere taşınıp, d Assas hakkın da bir haber alıncaya kadar Versây'da kılmaktır... İşte yapayalnız. kaldım!... Ah! Şu dünya... sd Tam bu önda kapı bir defa daha açık dı ve Jorj gizlice içeriye girdi. Şimdi, Sen - Jermen'in sadık uşağı » gövalyeyi nası kaçırmağa muvaf & olduğunu şaire anlurken, biz de, kont la sözde zevcesini takip edelim. Fakat daha evvel, bir kaç kelimeyle, d'Assası yakalamak üzsre askerlerle beraber gelen BÜ Barrinin ani müdahalesini izah edelim, ——— şefkat ve hutlutşuz bir şükran Oku- nan bir nazar atfetti . Ve yüzünü kızartan mahçubiyeti gizlemek için, başını eğerek, kırık bir seles, çocukluk senelerinden itibaren geçirdiği hayatı, eğlence yerlerinde, sız! ibtiyaç yüzünden sürdüğü sefa - hati, Barres sokağında icra ettiği ba- yağı mesleği anlattı. Mösyö Jakın, oraya gelerek, kendi- sini nasıl bulduğunu, gözleri önünde nasıl şaşaalı bir hayat canlandırdığını ve göz kamaştırıcı vaadlarla nasıl tes - hir ettiğini, nasıl kontes dü Barri is- mini alarak, bu rolde ilk defa büyük baloya çıktığını anlattı ve bu unutulk maz gecede Sen - Jermenin kendisine söylemiş olduğu uzak görüşlü sözleri tekrarladı. Sonra madam d'Etyole karşı hazır Iamış olan tahtikât, küçük evde ça kışan hizmetçi ve uşaklatı nasıl ele ge girdikten sonra, eve girdiğini, madam d'Etyol'u uzaklaştırdığını, onun yeri” ni aldığını ve onu kralm nazarından düşürdüğünü, hapishaneden döndüğü gün şeytoni mösyö Jak tarafından, ye- nden nasıl tahrik edildiğini; bu ade mın, osün hiddet, kin ve kıskançlığını nasıl tabrik ederek kalbindeki bütün fena hisleri nasıl toşturduğunu ve w nu, bir anda d'Assasla madam d'Etyo- lu mahvetmek üzere, kral nezdinde if tira ve sahtekârlığma nasıl teşvik et tiğini, hakikate tamamile uygun bir şekilde ve bütün tefertuatile izah etti, Bu fena hareketten sonra geçirdiği korkunç geceyi anlattı. D'Assas'ı tekrar gördüğü zaman duyduğu nedamet ve vicdan azabın: ve çnu görünce bütün tereddütlerinin zail olup, her ne bahasına olursa olsün, onu furtarmağa karar verdiğini söyledi, şairin şefkatli sözlerini zihnine nasi nü- fuz ettiğini ve bu sözler Sen-Jermenin sözlerile tetabuk edince, içinde nasıl yepyeni hislerin doğduğunu, bunun üzerine, şu anda yaptığı teşcşebbüsü yaparak, tahrik edilmiş bulunduğunu bu korkunç mücadeleden vazgeçerek, çıkıp gitmeğe, kendisini o unutturarak ve kendisini, kendi aşkına feda ederek geçmişteki kabahürtlerini.> nasıl affet- tirmeğe ve nihayet, mütevazı serveti- ni, küşük hemşiresini büyütmeğe ka- rar verdiğini anlattı ve sözlerini şöyle bitirdi: : — Şimdi madem ki, artık her şeyi biliyorsunuz. Hakkımda kararınızı ve rin... Ve çok rica ederim, beni, benim vaziyetimi anlamağa çalışarak ona gö* re hareket edin... Size bir de madam G'Etyolun nerede olduğunu söyliye yim, o zaman... Fakât genç kadın sözlerini bitireme- “di, Bu esnada kapı şiddetle açıldı ve Jorj hızla içeriye girerek, boğuk bir sesle bağırdı: — Kaçınl... Kaçm, mösyö lö şövak ye, sizi yakal'mağa geliyorlar, Bu sözler bir yıldırım darbesi tesiri yaptı. Kontesin çehresi bir ölü çehresi gibi sarardı ve bütün vücudu asabi bir ür- periş içinde sarsıldı. D'Assasla Krebiyon ona seri ve mâ- nalı bir nazar atfettiler. Şajr, ancak duyulabilir bir sesle mr rıfandı; — Ah! Kadınlar! Kâtınlar!.. Ne iblisane roller yapârlar!.. Halbuki bu kadın gayet samimi görünüyordu... Ve doğrusu beni fenz hade mütehassis et- meğe muvaffak olmuştu... D'Assas da, gözleri dehşet ve şaş- kınlıkla açılmış olduğu halde, kendisi- ne bakan Jülyete yüksek sesle şöyle dedi: — Tebrik ederim, madam... Rolünü- zü cidden güzel oynadınız... Tevekkeli kendi kendime soruyordum. Bir insan- da bu kalar bağlılık ve feragati nefis bulunabilir mi? Doğrusu bu pek gü” zel

Bu sayıdan diğer sayfalar: