16 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

16 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e eril A mr SUN GU. ç "ea a 16 HAZIRAN — 1938 Esrar perdesi kalkmadı cinayetin... Gerçi tahkikatı idare eden kıymetli müddeiumumi muavinlerimizden Hakkı Şükrünün sabah gâzetelerinden birine: “e Vakanın artık meçhul tarafı kalma- muş gibidir. Esrar petdesi nihâyet 24 saat şorira tamamile kalkmış bulunacak- tır.,, demesinç rağmen... Aradan yedi uzun gün geçti. Bu yedi uzun gün, cinayetin esrar perdesini çö. zeceği yerde her gün birer perde olarak cinayetin önüne gerildi. Perdelerin sıyrılması sarışın kadınla, Uzunköprüde yakalanan Alinin ifadele- rine bağlı kalıyordu, Uzunköprüden Alinin, Eskişehirden O saxışın kadınm şehrimize getirildiğini dün yazmiş ve bunların verdikleri ifadenin de cinayeti tenvir edecek mahiyette olmadığını kaydetmiştiz. Dün öğleden sonra gerek sarışın kâ- dın, gerek arabacı Ali ve gerek hâlüse- ye ismi karışan ve hattâ: “Acaba sarı- gın kadışı bu mu?, denilen evvelce Tu- ran barda, son zamanlarda Sahir ope- retinde çalışan Neclâ ve Ali Rızayı sa- rışm kadma tanıttığı öğrenilen otel kâ- tibi Necati dinlenmiş, bunlardan yalnız sarışın kadının ifadelerinde sakatlıklar, tereddütler görüldüğü için tevkif edile- rek diğerleri serbest bırakılmıştır. Vel- hasıl cinayet eski müphemliğini, esra- rengizliğini muhafaza etmektedir. Ye. niden yöptığımız ve işi bir hayli karış- tarân ve akla yeni yeni ihtimaller geti- ren tahkikatımızı ve İpsaladan aldığı- miz malümatı yazmamızdan önce hâ- kim huzurunda sorgusu yapılan Sarı- Şin kadının ve arabacı Alinin ifadelerini görelim; Sorgu hakiminin huzurunda “Sarışın kadın!,, Sevim, Sultanâhmet birinci ceza hâkimi Reşidin ( huzuruna girerken bir hayli heyecanlı görünüyor, elinde tuttuğu mendili parmakları ara. sında evirip çeviriyor ve (o büküyordu. , Çantası koltuğunun altında idi, Adım Sabriyedir. babamın adı Hasan. Evliyim. 6 yaşında bir kız çocuğum var. 33 yaşındayım. Sabriye, bundan sonra o bâkimin su. allerine soğuk kanlılığını muhafaza et. miye çalışarak oldukça (düzgün bir İs-| tanbul şivesile cevap vermeye başladı: — Kocamla dargınız, beraber yaşıya. mıyacağımızı anladığım için mahkemeye müracaat ederek boşanma kararı almak üzereyim. Onunla evlendikten (kısa bir Zaman sonra ayrıldık. Fakat tekrar ev. lendik. Şimdi Haşim (kocası) Almanya. | dadır. Mütehassıs usta yetişecek, Boşar ma davası açtıktan sonra kalktım Ada maya, oradan İzmire gittim, boşanma yüzünden de kavga (etmiştik. Eskişehirden ayrılmamda bunun da bi. Yük tesiri var. Kendime göre bir iş bula. Sak, hayatımı kazanmaya çalışacaktım. Nitekim bir tütün deposunda da çalış. tım. Aradan üç ay kadar geçince İzmir- de, İzmir . İstanbul arasında sefer yapan kaptanı Niyazi ile tanıştım. — İzmirde nerede oturdun? >> Otellerde, adını bilmiyorum. Yeni Bitoazarında, 7 Na kadar kaldın burada? >— Bir, bir buçuk ay kadar. — Neyle geçindin? si Söyledim di. Tütün deposunda, reji. > Sonra? vi Niyazi beni İstanbula götürdü. Nİ. ahçısı Sabri vardı. İstanbula ge- iyazinin emrile beni Beyoğlunda Sofinin evine (götürdü. Orada “ tstup bir buçuk ay kadar oturdum. | ! n doğruya madam Sofinin “ine mi gittiniz? > Hayır. Evvelâ Tepebaşında Madam inin pansiyonuna gittik. Ahçı Sabri hin kocasıdır. Oradan da Sofinin gittik. “> Bu müddet zarfında ne iş yaptım? ile geçindin? Ne ile Vide biriktirdiğim biraz param Tandem, ince Bunun için hiçbir işle meşgul ol. İstanbulda bir terzihaneve girin Iktım. Niyazi de bana yardım et. Ü. Dora verdi, — Niyazinin metresi miydin? Eskişekirliyim, | Babamla | Ay e — Hayır, bana kardeşçe para verdi, o, nun yardımile geçindim. Cinayetten bir hafta evvel Gamsız sokağındaki madam, i Eleninin pan$iyonuna gittim. Hastalan- | muştım. Demiryolları doktoruna gittim. i. Bana ilâç verecekti. Bir şişe lâzım oldu. Bunu temin edebilmek için Sirkecide a. dını bilmediğim bir otelde kâtiplik yapan Necatiye başvurdum. Bana şişeyi verdi. — Necatiyi nereden tanırsın? — Bursalı arkadaşım (Fatma tanıt. mıştı. Şişeyi almaya gittiğim gün Necati bana ikramda bulundu. Nihayet “Seni ağabeyimle evlendireyim,, dedi. Ben de: “Şimdilik kocamla muhakemem var, bir şey söyliyemem,, dedim, Ertesi günü Ne. cati bana “ağabeyim,, diye bir erkek ta- nıttı, Sonradan adını sordum. “Mehmet dedi, Halbuki ismi Ali Rıza imiş. Bu a. dam bana evlenmek teklif etti. Ben rmi. hakemenin bitmesi lâzım olduğunu söy. ledim. Bana şimdilik bir oda tutarak muhakemenin neticesine kadar oturma. İ mizi, Söyledi. Ben de onu tanıdığım ma. dam Eleninin evinde bir oda otutmağa yolladım. Oda tutuldu, o bavulunu, ben de bir sandığımla bir yalağımı getirdim; bir kaç gece beraber kaldık. — Beraber mi yattınız? — Hayır beraber yatmadık. — Yatağınız bir tane değil mi — Bir tane idi ama.. Yatakta Ali Rza yattı. Ben sedirin üzerinde yattım, Bundan on gün kadar evveldi. Ali Ru za: “Seni ablâm ve akrabaladıma tanı. tacağım!,, dedi. Klaktık, Kartala, ablasına gittik. Ora- da bir saat kadar oturduk. Sonra eve gel. dik. Oturduğumuz pansiyonda Neclâ a. dında sarışm bir artist kız vardı. Beşik. taşta bir bahçede oynuyordu. Bizi pazar- tesi gütl oyununu görmeğe (çağırdı. Ali Rıza ile beraber yemek yedik, Akşam da Beşiktaştaki Suatparka (gittik, gördük. Oyun bittikten sonra saat ll de eve dö. nerek yattık.. Sevim burada durdu, Terlemişti. Ter. i dikten sonra devâm etti: — Ayın sekizinci günü sabahleyin ben hamama gitmek maksadile evden çıktım. | Fakat Beyoğlundan geçerken birdenbire gözlerim karardı. Yere düştüm. Beni kaldırıp eczaneye götürdüler. Sonra da sihhi imdat omobolilile Beyoğlu hastane. sine gönderdiler, O gün saat dört bu. çukta artık iyileştiğim için (hastaneden çıktım, Haydarpaşaya (geçtim. O gece şimendifer fabrikzsında omontör Arap Kadrinin evinde kaldım. Ertesi sabah | yani ayın dokuzuncu günü de trene bine. rek Eskişehire hareket ettim. Hâkim Reşit burada Sevime sordu; — Eskişehre ne diye gittin?, — Eski kocam ile muhakemem var- dı, Babam mektup yazarak çağırmıştı. — Yol parasını nereden buldun?. — Çantamda sakladığım para var dı. Bileti onunla aldım. — Eşyalarını niçin almadın?. — Eşyölam Elenin yanında kaybol. mazdı, Tekrar İstanbula dönecektim. Eskişehire daha fazla kocamın açtığı davada bulunmak için gidiyordum. Hâkim Reşit: — Peki - dedi. » bu tarafları bırak ta cinayetleri, ölümleri anlat bakalım. — Hangi cinayet, hangi ölümler? Benim hiç bir şeyden kat'iyyen haberim yok. Ali Rızanm öldüğünü gazetelerde okudum. — Nasıl bilmiyorsun? Sen 0 gece Ali Riza ile beraber değilmiydin?. — Hayır efendim, söyledim ya ben âyın 9 unda Eskişehire gittim. — Peki, bir inssn 4 gün beraber yaşadığı bir insanilan ayrılırken: ken * disiyle veda etmez mi?, — Biz onunla beraber yaşadık &ma, aramızda fazla samimiyet yoktu ki, İlem ben yakında dönmek ilzete ayrıl.” mıştım. Onun için kendisine vedaa Wi“ zum görmedim. Doha sonra tekrar İs- tanbula gelecektim. Vedalaşmaya lü- zum görmedim. Maznunu terlelen b'r sun! — Şoför Lütfiyi ve İpsalada öldürü- len Muhiddini nereden tanıyordun?. — Bunların hiç birini tanımıyorum. Hâkim Reşit, maznunu bir hayli ter- İeten ve cevap vermekte müşkülüta uğ- HABER — Akşam oostas ratan şöyle bir sual sordu: — Pekâlâ, - dedi . ne şoför Lâtfiyi, ne de Muhiddini tanımıyorsun! Şimtli bana cevap ver bakalım, Eskişehirden yazdığın mektubun mânasını anlat. Ma- dam Eleniye yazdığın mektupta, “Eş- yalarım polisin eline geçmeden hemen bana gönderin,, demişsin? Bu ne de- mek?, — — Eşyalarımı göndermesini iste- miştim.. Çünkü artık dargın olduğum böbamla barışmıştım. Beraber Ootura- caktık. — Peki, mektupta ne diye, “aman madamcığım, polis haber almadan eş- yalarımı bana gönder ve beni ele ver. me, diyorsun? Hiç insan polisten &c- bepsiz yere korkar mı?, Sevim durakladı. Yeniden terlerini sildi. Biraz düşündü ve yutkunarak? — ralarrrmtnı e in o a belli göndermezler diye korktum. Sevimin yalan söylediği, di altında hakikatler sakladığı anlaşılıyordu. Ma- amafih hâkim Reşit, bunun üzerinde durmadı. Başka suallerç geçti: — İki tane evlenme cüzdanın var. Birisi eski harflerle. Bu neden?, — Kocamla evlendikten sonra bo. şanmıştım. Sonrada tekrar evlendim. Hâkim, Sevimin tayyareci elbisesile çıkarttığı resimleri göstererek sordu: — Bu resimler senin değil mi?, — Evet, ben her türlü resmi elbise ile resim çıkartmasını severim. Bu tay- yareci elbisesini Eskişehirde Huriyenin oğlu Galipten almıştım. Kendisi teğ - mendir. Aramızda bir hususiyet yok . tur, onunla. . — Bu oşçı Selim de kim?. — Onu dul iken severdim.. Sonra ev- lendi ve Adanaya gitti, Arabacı Ali Hâkim Reşit, Sevimin sorgusun kâfi görmüş olacaktı ki, © Uzunköprü- den getirilen ve katil Ali Rızanın oto- mobilinde gittiği tesbit edilen arabacı Aliye döndü: — Anlst bakalım, sen ne biliyorsun, diye sordu. Arabacı Ali 35 yaşlarında, orta boylu yorgun bakışlı ve ceketsiz biri idi. De diki ; — Geçen aym on birinde idi. Kapeklık giftliğinde çayır biçmeğe gittim. akşam olunca ekmek ve öteberi almak için Ye. dikleye indim. Çekmecede, arkadaşlar. la otururken, saat 11 #ralarnda O bir otomobil geldi, noktanın önünde dur. du, Polisler, şoföre kim olduğunu ve nereye gittiğini sordular, Sonradan Ali Rıza olduğunu öğrendiğim şoför: — Uzunköprüde oturan ânnemden bir telgraf aldım. Kendisi ağır surette hasta imiş. Oraya gidiyorum, deği, Ben de zaten Uzunköprüye gitmek istiyordum. Yanına yaklaşarak beni de Uzunköptüye götürmesini söyledim. iki lira istedi, Kabul ettim ve otomobile atlıyarak hareket ettik. Silivriye gelin- ce benzin aldık. Ali Rıza radyatörün kapağını uğraştı, uğraştı bir türlü aça- madı. Sonra kahveci Azizi çağırdı, A ziz kapağı açarak benzini doldurduk, Oradan Havzaya gittik, Havzada il buçuk saat kadar kahvede oturarak din. lendik. Sonra kalktık ve doğruca Uzun köprüye geldik. Ben burda Ali Rızadan ayrıldım. — Otomobilde Ali Rıza ve senden başka kimse yok muydu? Meselâ Sa rişm bif kadın, yahut başka birisi. — Hayır. Ali Rıza ile benden baş « ka otomobilde hiç kimseler yoktu, Yolda Ali Rıza ile hiç konuşmadık. Sevim mevkuf Ali serbest Hâkim Reşit suçluların bu şekilde sorgularını yaptıktan sonra, Sabriyenin diğer adiyle Sevimin tevkifine ve âra- bac: Alinin de serbest bırakılmasına karar vererek evrakı müddelumumiliğe yollamıştır. Sarışın Neclâ da birşey bil- miyor Görülüyor ki; Sarışın kadın, hâdise- yi aydınlatacak hiç bir şey söylemiş de- ğildir. Bunu acaba Sarışın Neclâ, Sahir Operetirkde çalışan Neclâ çözebilecek mi? Hayır. Onun'da bildiği katille, Sevimin, kendi pansiyonlarından otur « duklarını bilmekten İleri gidemiyor. Belki bize katilin nasıl bir adam oldu- ğunu öğretiyor. Neclâ diyor ki; — Üç aydanberi madam Rlenin pan- siyonunda oturuyorum. On gün kadar evvel birgün eve geldiğim zaman Sab- riyeyi evi temizlerken buldum. Ev sa- hibi, 'Bu kadın fakir, #uıdum, yanıma aldım” dedi. Sabriye orada hizmetçi gibi çalışıyordu. Fakat dört gün son- râ baktım; yanında gözbüklür anormal tipte bir erkekle beraber oda tuttu Ev sahibi bana bu erkek için *Sevimin ko- cası' dedi. Sabriyeyi tanımam. Fakat bir aç gün bir arada bulunduğumuz İ- çin arasıra selâmlaşıyor ve konuşuyor- duk. Erkeğe gelince onunla bir kere bile selâmlaşmadık. Zaten selimlaşılacak bir adam da değildi. Sabah gider, ak- şam gelir. Kepiları hiszir bizle çarpar, sert Sert yürür. gârip ve #oğük bir £ damdı, Beşiktaştaki bahçeye ne bera- ber gittik, ne de berabar geldik. On- Jar arzu etmişler benim oynadığım bahçeye gelmişler, herkes gelebilir ta- bit, Hem esasen geceleri oyundan son- ra biz yalnız çıkmayız. Artistlerin o- tomobili hepimizi alır ve ayrı ayrı ev. lerimize bırâkır, Bu kadınla münase. betim bundan ibarettir . Benim arka- daşım falan da değildir. Ya Necati? O ne biliyor? Hiç. Neca. ti, vaktile Britanya otelinde çalışmış, Ali Rıza da orada oturmuştur. Geceleri gezen gündüzleri uyuyan bu adamı bu. radan tanır, Kendisinden büyük olduğu için de “ağabey,, der. O kadar. İşte cinayet bâdisesinin esrarını orta. dan kaldıracaklarını o umduklarımızn ifadeleri, Ipsala cinayetinin yeni sathaları 20 yıldanberi bir eşine daha rastlama. dığımız, en müthiş ve hayali cinayet 16. manlarını gölgede bırakacak esrarı için. de toplayan bu hakiki vakanın sırlarını çözmeye bunlar kâli mi? hayıri., Şimdi,İpsalada yapılan ve okuyucuları. muızm birkaç gün önce sütunlarımızda o kudukları cinayete ait muhabirimiz ta- rafından verilen teferrüatı görelim, Bun- Jar bize katilin İpsalaya ve Muhiddine yabancı olmadığını, Muhiddine duyduğu gayzın büyüklüğünü (gösterecektir. Bu gayz kadın yüzünden midir? bilinmiyor. Sırrmı ortaya koyacağı korkusundan mx dır? malüm değil. Velhasıl öyle bir mese. le ki bütün örgüleri hep muamma, ipsala 16 (Hususi) — Cinayet tahki- katma ait olan evrak hazırlanıp gönderil. miştir. Buradaki kanaate göre: 1 — Katil, İpsalaya Muhiddini öldür. mek kararile gelmiştir. 2 —- Yatında kadın getirmemiştir. 3 — Cinayeti işledikten sonra kaçma. ğa teşebbüs edeceği muhakkaktı. Çünkü ötomobil içinde bir teneke yedek benzin bulunduğu gibi otomobilin odeposuda İpsalaya varmış bulunduğu sırada tıklım tıklım “doluydu. Katilin bunu. yanmda bulundurduğu diğer tenekeler- den İpsalaya girmözden hemen biraz ön. ce doldurduğu anlaşılmaktadır. Deponun Otomobil cinayeti ) dolu oluşu da sıcağın tesirile şişen ben. sinin taşmasından anlaşılmıştır. 4— Ali Rıza şoförü sırf otomobili ele ge- girmek için öldürdüğü sarılmaktadır. Maktulün başına sol şakağından girip sa Bımdan çıkan kurşun otomobilin ön ca. mında bir delik bırakmıştır. Bu katilin arkada oturduğu, otomobili durdurt. tukdan sonra ateş ettiğini, sonra şoförü yana iterek direksiyona geçtiği kana. atini uyandırmaktadır. Şofürün başında akan kanlar otomobilin sağ (tarafında izler bırakmıştır. Bunları böylece hülâsa ettikten sonra katil Ali Rizanın, Muhüddini bundan bir ay evvel de ziyaret ettiği, ikisi birlikte bir odaya kapanarak bir saat kadar gö- rüştükten sonra gayet neşeli olarak ay- rıldıkları da tesbit edilmiştir. O zaman kendisini Keşandan on lira mukabilinde Ipsalaya getiren goförün ifsilesi bu mer. kezdedir, Katil, ikinci gelişinde, yani cinayetin işlendiği günde İpsalaya girmezden ev. vel otomobilini durdurmuş ve düşünme- ye başlamıştır. Bu sırada yanından ge. çen bir otomobil şoförü yardıma ihtiya. cı bulunup bulunmadığını o sormuş Ali Rızadan aldığı cevap “suyum bitti. İs. marladım gelecek, Onu bekliyorum, ol- muştur, Ali Rıza malüm olan cinayeti bildiği. miz şekilde işledikten sonra yere düşen Muhiddine doğru eğilmiş: — Cevap ver öldün mü Muhiddin? diye üç dela sormuş ve soruşundan son. ra gene Muhiddine ateş etmiştir. Söylendiğine göre Ali Rıza Muhiddine ateş etmezden önce ondan bir resim İste. miş. Muhiddin kendisinde böyle bir şey olmadığını ileciye gidecek ( olursa jan- darmaya haber vereceğini (söylemiştir. Katil bunun üzerine o tehevvüre kapıla. rak ateş etmiştir. üzerinde neler bulundu? Katilin üzerinde reçete, ilâç, kumpanya malı olan Zenit saati, bir çakı, gümüş bir sigara tabakası, 12 ira bulürüttüğlür.” Parmağında iki altm yüzükle bir alya ? vardır. Bu alyansin içinde 13.10.927 rakamile Yanola adr yazılıdır. İlk önce bü tarih eski rakamlarla (yazıldığı için 1937 gibi okunmuşsa da bunun 1927 ol- duğu anlaşılmıştır. Bu tarih katilin ev. lendiği tarihtir. Üzerinde çıkan bir resim de de ayni tarih vardır. İki çocuğile bir. jikte çektirilmiş genç bir kadma aittir. Bu kadının karısı Yanolaya ait olmâsr, çocukların dâ kendi çocukları bulunması pek muhtemeldir. Muhittinin mektubu katilin eline mi geçti Tahkikatta öğrenildiğine göre bundan bir müddet evvel, 70 lira miktarında ya para, ya çek veya buna mümasil kıy- meti muhtevi bulunan bir mektubu Mu. hiddin İstanbulda bir kadma göndermiş ve bu mektup Ali Rızanın eline geçtiği ve bu münasebetle İpsalaya geldiği de tahmin edilmektedir. Ali Riza Muhittini nereden tanıyor Katilin Muhiddini evvelce (o tanıdığı muhakkaktır. Bu tanışıklığın Eskişehir. den başladığı sanılıyor, Çünkü Muhid. din evvelce Eskişehirde tayyare alayın- da başçavuştu. Buradan Adanaya meteo. roloji memuru olarak gitmiş oradan da İpsalaya gelmiştir. Ali Rıza da evvelâ Eskişehirde bilâha. re Adanada bulunmuştur. Bu yüzden ta. nışıklıklarının bir hayli eski olduğu an- Taşılmaktadır. Otomobil hâlâ 'Ipsalada Otomobilini tesellim etmek üzere İp. salaya giden garaj sahibi Niko dün âk. şam İpsaladan otomobilini alamadan dön müştür.Kendisine mahkemeye müracaat ederek otomobilin kendisine ait olduğu hakkında karar alması tavsiye edilmistir. Nikonun anlattıklarına göre otomobil kan içindedir. Katil pardesüsünü bu kanlı yere serdiği için otomobiline aldığı Ali tarafından kan izlerinin görülmesine im. kân yoktur. Eski karısı nerede? Görülüyor ki Hacıosmanbayıri cinaye.” ti henüz çözülmemiş olduğu gibi kolay kolay çözüleceğe de benzemiyor. Ali Re ap Devamı 12 incide

Bu sayıdan diğer sayfalar: