20 Haziran 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 19

20 Haziran 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rı: 134 ırlü has- ir zevki ıısra, bir imeden çin san” irse ga- yoktur, ,ayalleri, samimi- ir: emerse devler ört yana uzanıyor 1er geçici, rulacaktır içi, ileyenden ahpenin e biri İ ıebilirki “arukun ıdır ınlıklar- Bundan Iyrmetsiz şar: ve i, yahut ıkun şi 1€ kadar e en ge- Kısa ve bu ılışı i edebi rük şah- dir” Biz, ık ki biür- fakat ni Bi | i 134 Sayı: 'Telrika: 6 Dostolevski Büyük Hikâye MUNİSLER Demek vakurmuş öyle mi?... Alâl.. Vakur in- sanlara hâkim olmak, diğerlerine nipel edi elbette daha hoştur. Ne dersiniz? Hay sefil! şüphem kalmadığı için Bilirmisiniz; ben kapı önünde bek- Jrse,.» Haki- miyetime üstüne bir de sevinmiştim... İer, oda bana evet cevabını verip vermemek lâzun- tek ederken; geldiğini düşünürken ve bende onun bir kelime için bu kadar düşündüğüne hayret defa bu giz tihap etmek, bilir m onun hatırına kolaycacık "Bir te düştükten sonra, benim için fe elim va lerin büyüğünü, yani şşşman Kremer belki daha hayırlıdır; hiç olmazsa bu sarhoşluğu esnasın ıda beni dayakla çarçabuk temizler: fikri ge- Nasıl? iri de zannetmiyor musunuz? Şimdi de bir şey an- orum: «İki ı etmek daha fikri, demin de söyledim, on Fejâketin mı ? Bunun kızın fikrinden geçece amıyorum; ama hiç bir şey anlıyamıy felâketin büyüğünü yani Kremer-i ter kârlı olmaz mi?» un hatırına kolaylıkla kim? Ben mi? Yoksa Kremer bir mes'elel Acacaba daha mes'ele mi ki?.. bunu. bile anlıyamıyor musun? Cevap çoktan hazir!.. Sen KE benden bahseden yok... yormuş yahut olunmuyormuş bana ne canım? Bunu bile artık farked Aitık.. ağrIiyor... gelebilirdi. büyüğü Bu hâlâ Daha acaba ersen daha hâlâ mes'eleden bahsedip dur... Benden bahsolunu- « uzanırinmı. s#miyorum. Başım... LE İnsanların en asiliyim, fakat asaletime ben de inanmıyornm. Uyuyamadım. Kafamın içi mütemadiyen tokmak- İanırken nasıl uyuyabilirim ki? Hepsini izah etıme- Bu çirkef... Nasıl bir çirkeften onu çekip çıkarmaya mecbur oldum!.., O bunu tutacak ve muamelemin kadrini de bilecektir. Daha başka düşünceler de bana zevk veriyorlardı; yani ben kırk bir o daha henüz on altı. Bu müsavatsızlık öyle tatlı ve şehvetli bir İngiliz usulü liyim. göz önünde hissi beni teshir ediyordu: histi ki! Ben düğünü meselâ... yapmak istivordum... Yani davetsiz, yalnız iki şahit huzurunda. OLükerya da bunlardan biri olacaktı. İzdivacımızın akibinde trene atlayıp, rast Bi 19 Hayat Türkçeye nakleden: AHMET RAGIP Meselâ Moskova'ya (Tesadüfen orada işim de vardı) seyyahat etmek... meselâ on beş gün otelde ikamet Fakat o istemedi... Kabil değil bu suretle ben teyzeleri zi- etmek istiyordum. azı olmak istemedi ve yaretle onlara büyük bir hürmet ve riayetle muamele etmeğe ve kemali resmiyetle izdivacımız için muva- etmemeğe, mecbur tutuldum. fakatlerini istihsal 1 kendilerine yakı- bu mahlükların Arzusunu is'afettim ve teyzelere, muamele ettim; hediye ettim O, tabiatiyle bunlardan tamamen n çirkinliği onu mutlaka hasta şacak tarzda her birine yüzer ruble ve daha da vermeği vadettim. bihaber kaldı, ve perişan ede “Teyzeler derhal tereyağı gibi vumuşadılar. Sonra... cihaz mes'elesi için münazaa ettik. Onun bir şeyi, ama hiç bir şeyi yoktu. Malik olmayı da istemiyordu. Nihayet cihazsız olamıyaca- kna edebilmiştim. Velhasıl cihazımı başka kim ona cihaz yapardı simi gina kendi ona ben satım aldım: kir... Vine mi, halâ mı seni... Nişanlılık tasavvurlarımdan bahsetmeğe muva'fak oldum... me- relerde bilsin Belki bu biraz fazla acelecilikti. Fakat söyliyeyim: 0, ine olan bütün hakimiyetine rağmen, ta başlan” devresinde ve şurda burda ona bazı olduğumuzu diye... asil şunu nef gıçtan doğruca kollarıma atılmıştı. Kendisini sık sık Bi ret ederdim ve daima beni teheyyüçle karşılardı. * bir kuş cıvıltısı gibi tatlı sedasile; çocukluktan, babadan, sönen eski yuvadan Ben bu gençlik coşkunluklarını İştiyak ve meclâbi- yetlerine karşı süküt ederek cevap verdim. Hayır e hahane bir sükütla... başka bir © adam, anlaşılmaz bir muamma, olduğumu zannetsin © diye... Bilhassa bu sonuncu nokta için tutuşuy ordum Belki bütün kazanı, sırf bir muamma gibi görünmek için kaynattım. Esas sertlikti: sertliğin, onuun üzerinde birakmak istediğim ilk tesir olması lâzımdı. Kısaca, o benliğinden memnun olduğum zamanlarda | kendi kendime bütün bir sistem kurmuştum. sistem kendiliğinden müfekkiremde doğmuş ve neş- vünema btülmuştu. siya 0. gençlikten; bahseder anadan dururdu. derhal buzlu su ile söndürdüm. Benim tamamile

Bu sayıdan diğer sayfalar: