5 Ocak 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

5 Ocak 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BUGÜNKÜHAVA Rasathaneden Fidiğimiz. malümatı göre, dün endazla hararet (Ig)derece 'en az (10) dereceydi. Bugün haya bulutla ve magür mütehavvil olacaktır. FIKRA NOEL BAYRAMI Meseleden haberdar olmıyan kalmadı sanırm. Ahmet Haşim geçenlerde, Nocl bayramının bir methiyesini yazdı ve H.t:-l- bi her yazdığı şey gibi bunu da zengin şalr muhayelesinin seyyal ateşinden göz alıcı bir renk ve şule ahengine boğdu. Memleketimizde Times gazete- sinin muhabirliğini yapmakta olan bir İngiliz muharrir de bu şalrj « el'abı. nariyesini » — bir mevi dint <cezbe ateşi sanarak gazetesine ( Türkler Nocli tes- ide karar iverecekler ) tarzında bir havadis verdi. Bu havadis Buradan — Loudraya gidinceye kadar, samırım, Türkler dinleri- ni değiştiriyortfar şekline girdi, ve İstanbul matbuatında bir telüş asarıdır. baş - gösterdi. Biz Nötl yortusunun alâkasını — anlamay anı Menşe itibarile şimalt istiyanlar tarafından fuzuli ol: rak kendilerine mal edinilmiştir. Nocl hiç bir zaman İsanın doğ- duğu gün demek değildir. Eğer — (24, kâ. evel ) İsanın doğduğu O gün ise (1 kâ. sani ) hangi milâdın tarihidir? Bundan başka Noclde çocukların bekledikleri karlara bulanmış beyaz sakallı — Noel Baba acaba kitabı - Muk- Aada- desin hangi şahsiyetidir? Süslenen çam dalları bize Na- Siriyonin veya Şeria vadisinin hangi noktasını hatirlatabilir? Nocl ayinlerinin hangi temsiline bakarsanız bakınız bunun m Ohasıran şimali bir karakteri O haiz olduğunda asip şübheniz kalmaz. Noel — Babanın — islak latası, çam dallarının siis- “leri, önünde evin çocuklarının bekledikleri neşeli ocuk başı mağmum Tevratı mimarin- dekorasyonuna nasıl eklen- Noel bir tabiat dinınin ayin- “idir, nasıl ki bizde de Hidrellez öyledir. Biri kişi, — öbürü b Ş tesit için mevsimin gününde tekrar edilir. Her iki- ' si de kadim tabimtperestlik Zamanından kalma an'anelein amdır. — Hidrellezdeki eğle- ni hiristiyanlarbir mü- slüman ayini aamını vereme- “yecekleri gibi biz de Noel eğle- lerine - bir hifistiyan ayial izarile bakmaktan vazgeçme- liyiz. Bu hem bir tarih hatası, bir kültür nakisasıdır ve bu evel bir halla — şimmalli düşü- yor. Times gibi bir büyük Av- rupa gazetesi muhabirinin en güzcl, en meşveli bir. Avrupat | ayini, tevratf bir bayramla ka- riştirmasına biz ancak gulme- liyiz. YAKUP KADRİ Hediye! Ne âlâ şeydir. değilmi? Ben hediye almaya bayılırım, verme- sini de dostlara bırakınım. Zaten hediyenin ilk şekli yalnız almaya mahsus olduğuna şüphe yoktur. İnsanların hediye vermek adetini halâ —senenin yıl — başı. bayram; kandil gibi sayılı günlere hasret- mesi manasız bir şeydir. I ergün hediye almağa amade adamlar ve her satılık hediyeler - varken bunu bayram namazı gibi senede iki üçe indirmek münasebetsizlik tir. Hediyeler türlü - türlü — olur, şahsa ve tarihe — güre- değişir. da, bayramda, kandilde adamlara verilen, yahut onlardan alınan hediyelerin zevki azdır. Hele düğün, tuhusalık gibi vesilelerle verilecek — hediyeler, mecbüri” olduğundan — bir nevi vergi — maybuşluğu — vardır. hayatla a7 — Hediye adamladan biriyim Pakat urastra sevahat « etriğim için mutlaka fazla hediye vermeğe mecburum. Bir kisım . insanlar — va ki insandan — xorla hediye — ister, Böylelerine yüz vetmeye gelmez sonra işi gündeliğe bindirirler, Filan işin olursa — bana bir başton al! Diye kumüanda edenler nadir değildir. Rivayete nazaren hediye taatisile geçinen kimsele varmış Meselâ bir. yıl başında elli altmış zengin ve manıf zatc birer kutu şeker gönderip evvelâ: kutuyu götürene veriler bahşiş ile şekerin parasını temin eyledikten sonra o kibar adam ların gönderecekleri —şuphesiz — daha biymetli şeyleri okutarak geçinmek. Bu yol fena değildir. Kowi Daşka bir şey tarbik ederlerdi: Beş kuruşluk bir sürahinin içine yüz paralık kırmızı şerbet dol durup, —meselâ — Büyükderede “bilmem ne, Beyin çocuğu oldu gundan bahsile evlere birakılır ve yerine göre -eski paralarla- yarim liradan aşağı almamak üzre para alınırdı. Daha o zaman Toyası mey- dana çıkan bu usul artık tama men metruktur. Bir kaide olarak kabul ermeliyiz ki hediye almak işteyenler hediye vermekten çe- kinmemelidir. meşhur mescldir: *Kaz - gelen yerden. tavuk - eşiz- almış PASTIRMA YAZI “Ablâm, be!, Lâkin nöme kiyak karıdır! Keratanın gaconun Ayıkalısinı Bul- 4 Daha - ufacıktan, imama cıya kadar bütün mahal- li peşinden geviş getiriyorlar fakir gibi oda açık ise herifi yolar durur. îh . dört cilve, paralar elado. işimi - yoksa , Bebimde . kapı kapı — dolaşayım. a tükürdüğüm dünyasıl bir daha sefere karı pgeli- — Ulan, erkek gel de akhın da gel, Sadö / erkekleri değil, karıları da erkek- — yontar, Adam ol da, bir gl kuyrük da sen- yakala. Hanı ya? Bulsana bana U olsa panger plurdum e ün. Gielip de abla” gunu bilmiyorum. Esas derdim 0. Ne gehniiemda Bulündü- iğunu kefşetsem, çifte uskurlu vapur gibi hemen <yanaşaca- ğim . — Aradınmı ? — Ne süyliyorsun, be bilâ- der? Ti leyi?. Tetanbul kazan , ben kepça. Arayıcı fişeği gibi dört döndüm, Meşhur — polis hafiyesi Şillik Hürmüz müdür, ne karın ağrısıdır, o bilem be- nim yaptıklarımı yapamaz, Ne dolaplar çevirdim ne makina- lar. döndürdüm !, Con Amet bevy — yanımda börakçi tablakârı gibi kalır. Ben kaç gündür gülhane par- kina >piyasaya mı - gidiyornm sanıvorsun, babahk? “Torhayı açtığım mı var? Hep gaçonun Peşindeyim. Sabahtan, aşağı- wv»ciyo uğrıyor, bir masal Sokiyorum: bir papeli vurdu- Kum gibi, yallah? Ne Kadıköyü, ne Feneri, ne mumu - kaldı. Beni vapurlarda görenler artık | tanıdılar.. Bilatçılardan ilk za- manlar kaçiyordum.. -Anafor- j Allah Ben | Ne yazık ki eskiden bir kibarlık adeti olarak tanmmüm etmiş olan hediye git gide-her iyi şey gibi- Ortadan çekiliyör: Hiç hediye aldınz mı? Mana- sız ama bu süali sormama mü- saade ediniz. Efendinmyo ne Jatif bir heyecandır. Üne garip milra- yiliktir. YS — Aman efendim neden zah- met ettiniz? Vallahi pek mahçup oldum! Derken - içinizde meçhul bir sevinç vardır, kendi kendinize Sorarsınız: — Acaba kutunun içinde ne var? Hediye almanın zevkint biraz kaçıran yegâne şey hedi- yeye mukabele etmek zarureti- dir. Eğer oda olmasa tadından yenmez. Bazı adamlar vardır ki hediye vermek hastalığına müp- telidir. Daha ilk aşmalık hafta. sında” hediye vermeye — başlar. imlemizi bu mühlik has- talıktan muhafaza buyursün Rivayet ederler ki - vaktile Padişahlardan — birisi — Haşmeti vükelâdan — birine iyi bir tebliğine göndermiş, yerden kar'iyen hediye ve ba da ayrıca — tenhih eylemiş. Haşmet - iradeyi hiş adarkcağız teşekkür — etmiş at Haşmete bir şey vermemiş, Tüde almamasını Haşmet avdet ederken - sormuş: Paşa hazretleri, Efçodlimiz ba na 'nezdi alinizde, hiç. bir hediye Ve - bahşiş kahul etmediğimi irade eti Vâkin vermemeyi size kim eti. Bir kaç zamandır. matbuatta karilere he diye vermek adeti çıktı. Vakta bu hediyeler, pek cazip şeyler değile de yine bir şeydir. Ancak karilerinin aklına en hoşlandığı muharrire — bir. hediye vermek gelmez mi? Yoksa hediye yer. mek için onlara da mi tenbihat FELEK KMNT İLANLAR MTSERŞm hediye tenbih & Kıtaat ihtiyacr için yaş şebze alınacaktır . — Pazarlığın icrası 5 ikinci kânun cumar- tesi saat on dörtte yapılacaktır. Taliplerin muracaatları . m.. Şindik » gdöndük; Han- y emal bey.» deye adımla çağırac; E.. bulmaktan ümüdünü ni? mişi — kinabıları — bulacağımı .. bulacağım., ille ve Tükin ima- Dımda gevrivecek. ç — Ülan, Camal! Bulduğun Kün, lam tertip bir mahca isterim. Şöyle, bol anzorotu, tuzlaması, dolması, halvasıyla.. arkasından, taksiye bineceğiz.. yanımıza iki tane de postolene alacağız.. Hürriyetl tepesinde bir seyran edeceğiz; olurmu? — Sen, “zatan işi dasın. Ben karıyı bulayımda, bir değil, ön tane Ziyafet iste. — Bana bak ! Zora gelir- sen ., yardım İâzım olorsa ben hazırım . Arkadaşlık dar za - manda belli olur . Külhan beyiyiz ama, dostlük — nedir biliriz. . Ben - Anadolu — yaka- sıtıda epey eglendim . Merdiven köyünde tütün kaçakçılığı et- tim . Kıyısını bucağını öğren- dim O tarafta ehpap da var. Artık sen bilirsin gayrı . Bana kalırsa, iş olacağına varır . sen yatuyu , Benim aynalar kendi kendine kapanıyor. Hay- a fnkat gitiği tebliğ ; Miâyatreoe Merdivende Gece.. Orthk Sifiri; Karanlık, Ayaklarım dolanıyor. Merdiven başına geldim. Basamakları göremiyorum, sen- deliyorum. Ayaklarımla etrah yoklıyarak, merdiveni çıkmaya başladım., Çıktım, çıktım.. Hafif bir gürültü duyanm, iliklerime kadar ürperdim. Hafif bir gürültü. Bir gürültü.. Gürültü. Biklerim ürperdi.. * İliklerim.. Duraladım.. Kulak kabarttım. Dinledim. Tık.. tk... tık, Muntazam, mütterit'bir ukiru... Düşündüm: Bu tıkırtı neydi? Bu tkırtı nereden geliyor? Bilmiyordum , — bilmiyordum, mena veremiyordum.. İçinde bir endişe kıvranmaya | başladı; yılan gibi kıyramıp bü- külüyordu. Bir basan gürükü Bira Gene kulak tik- tik. Bir saât işliyor" Sant! Saatın ne münasebeti var? Biraz daha dinledim. Bu bir saatin. işleyen bir saatin sesinden başkâ bir şey deyildi. Şu halde? Haykırmak geçmedi.. Zaten haykırımazdım.. Girt- Tağım kurumu Gırtlağım düyümlenmişti.. Çelik bir. pençe — gırtlağıma sarılmıştı sanki.. Durdum. aklımdan — bile Kımıldanmadan katanlığa göz diktim, karanlığın esrarını meye çaliştım.. Bir şey görmiyordum; hiç bir $ey görmüyordum ama, bir az ötede, merdivenin öbür haşında bir adamın durduğuna emindim. Bir adam merdiven başında pusu kurmuştu, ava ferma eden bir köpek gibi üstüme saldıracak zamanı bekliyordu, Nasıl kurtulacaktım ? Kaçmam lâzımdı. Yavaş tyayaş, geriledim. ve adutna - Belli ctmeden, gerisingeriye inmeye başladım. kat birdenbire ayağım kay- , Allah Tahatlık versin ! Şerbetçi — kapsiz —yorganmı başma çekti. İki dakkâ - sonra horültüsü sokaktan — düyüln- yürdü . Lakin Cemal halâ yatağının içinde dönüp duruyordu. Ar- kadaşına hü kadarcık ağıldiği: na bile nadim olmuştu. Vakia Hamdi için mühimsemiş de- gildi. Sndan bir mnha p etmişlerdi. Olsun! Cema! bu mühavereyi de" sonradan zait görüyordu. Bir müddeide bu- nun eyi ve Tena cihellerini tarttı. Sonra o da uykuya mağlup olarak gözlerini kapadı. del. Siyah, uu saçların beyazlandığı zaman Aşkımızın şahidi olas — yullarda — çezia. Yıllarca seni seven - bu Laşiki n we Dahar yaprağı Tibi sotuncu benzip! Ey güzci, İşie © yün sana en son bediye Gönderdiğim bu Şiri okü da yavaş yavaş, Ağin Ben Ve şairi pek çök aflatmm deve. Ruhümu sevlüdirsle © bir Ki damla yay Köyün mezarlığından keçersen Dir güneğer Bir kaç dakika dürüp Bak yosunlu tavlara, görürden Grafmı Otlar bürümüş bir yar Ta yanıma yaklaşıp benim adımıı ara . Sonra berak güğsüne taktığın beyar gülü, Bari kabrim de gülçün bu Dahtı siyah ölü! — Sizi müteessir - ettim, Suzan- hanım! — Hayır. Hazzile İkinci, katın sâhanlığına geldim. inledim. * Muharriri: Alfonş Seşe dı. Kendimi alamadım.. Karanlığa, boşluğa yuvarlandım. Bu yuvarlanmam okadar uzun sürdü, okadar uzun — sürdü ki, ömrüm oldukça böyle boşlukta yüvarlanacağım sandım. iliç bir şey görmediğim, hiç — bir dokunamadığım - için, mesale ve Zaman — mefhumunü - kaybettim Ve birdenbire, boşluğa ta tsıilı kaldım. Boşlukta, şeye layetenahide ketsiz ve istinasiz “dürüyordum. Bunun nasil Olduği yakit ka Merdivende buldum. idrake dan, kendimi gene Adam gene oradaydı. Beni bekliyordu. Saatimin işlediğini işidiyordum. Bu sefer fevkalbeşer bir ha- mle ile adamm önünden fırlayıp kaçmak istedim. Hız aldım. — Basamaklar; ayaklarımın al- tından kaydı.. â Ve birdenbire omuzlarımda bir elin ağırlığımı hissettim. Kulaklarımın dibinde bir ses, bir mirilti duydüm: —“*Susl. Kırnıldama, hem merak etme, bu İşte ustayım,canın acı- maz', — Merak etme, dedim, cesu- rum,ben., Ve tek bir bareket yapmaya muktedir olmadan.ah bile deme- ye muyaflak olamadan, adam kamayı kalbime sapladı.. Kalbim pıçaklandı.. Ben böyle aşık öldüm. Nakleden sir oluyorum .. Fakat verdiği tessürde de a zevk var. — Ne güzel söylüyorsunuz, Suzan — banım | Toessürün zevki. — Bunu ilk defa — sizden işittim . — gerçekten — öyledir : Hüzünlenme de bir — zevktir ansan için. Ne a? gözleriniz yaşacdı., bu günkü şijri galiba fena intibap ettim, Zevkinizin ölgüsünü Mü taşırdun - yaksap şilrin a bir tledersiniz. Suzan ha- bir daba böyle şey- Nebileyim ? Siz, ana bu şairi pek söylemiştiniz . Gene beğeniyorum, Nec- det bey | Bana bü gün en fazla dokünan sesinizin ahengi oldu Neden bilmem ? Bu şiiri'dinderken , imütüyor- dim . Bana bu sözler - sizin kendi süzlerinizmiş gibi geldi, —E..tonra ? — Bilmem .. dokundu işte. beğendiğinizi Mavi, küçük odadaydılar $ Suzan, köşedeki geniş kana- pede oturmuş, -Necdetde pön- cerenin- önündeki koltukta idi. mabadi var hare- Önümüzdeki Pazartesi gününden itibar Lüksenburg Sinemasında Dİ FOLKLAND Heyecanh menakaver Zemanımızın en büyük en müthiş muhareheyi bahriyesi VLERMUHAREBESİ ADALARI | MUHAREBEYİ - BALIRİYESİ ve görülmemiş mürhiş sahneler. İngiliz fikosunun iştirakile sinemava alırmnstır. b . XXXID REKSİNGRAMIN muazzam ei 4KXXXSE ALLAHIN M BAHÇELERİNDE ALİS TERİ İVAN PETROVİ! İXXXIZID Gelecek hafta OPERADA g” YYX 'KANLI TAHT Çarlar tarihinde feci bir sahife yakında MAJİK SİNEMASINDA Ürmerirerimerererararar Ba akşam ve yaris Kimyayi tahlili Müderis kimyaker Ligor beyin kimyayi — tahlili eserinin — birinci fasikülü intişar etmiştir. Flatı 193 kuruştur. İ pazar akşamı sant 91 de Fransız Tiyatrosunda ı Meşbur komikler Serjins ve Jen Lole ile butün Mogador gilrs, bi Pas s caz İştiraktle r la Bouche salı ve Çarşamba akşamları COMTE OBLİGADO Yarinki pazar günü mat'n NÜ----NO. BUĞ, BERE saat 16 de £TTE Z İÇİNDE İSTİNYEDE İstinye tamir havuzları ile tesgâhları Türk anonlm şirketi gi MerkerkGalatada merker rıhtim han iki: İmalirhanc ve kıraklar; Bugazıçinde - İstim Telgraf ; Bosfordük 8500 ton hacmi is: i kat. Telefon 3808-3800-381 ede. Telefon; Bebek 57-58 nda sabih havuz, bilumum Vanır telvin ve tamirac, ökzijen imalâthaneleri, İSSTİNYE TAMİR HAVUZİ LARI İLE TESGÂHLARI 'TÜRK ANONİM ŞİRKETİNİN İstanbulda Bugaziçinde kâin tamirat âtelyeleri en yeni vesalt ile her nevi kazan ve makine aksamı imal ve tamirini en müsalt şeraltle tanhhât evler. Tesviye, kazan, demir, marangoz, model, torna, döküm atelyeleri terekkiyanı hağıranın icap ettirdiği şekli ve son sistem alât ve edevat ile malzeme istimali süretiyle ve en movafık fiatle lcra edilir. En dakik ve en ağır İşler en büyük itina ve ehliyetle en iyi Örojen ve elektrik kaynağı sür'ade yapılır. Erbabı senayiin A V li bir siparşten evel (abrikalarımızı bir defa ziyaret m!=îx:î:â= SeyYriseTain Antalya Postası (ÇANAKKALE) vapuru 6 Kânunusani Pazar 10 da Galata rıhtımından hareketle İzmir, Güllük, Bodrum, Rados, Fethiye, Finike; An- talyaya gidecek ve dönüşle mezkür — iskelelerle birlikte itli, Kalamaki, Marmaris, Sakız, Çanakkala, Geliboluya uğrayacaktıı Trabızon bınını__ı)ıstı: (CUMRURİYET) vapuru 7 Kanunusani Pazarlesi 12 de Galata rıhtimından hare- Ordu, Ünye, Samsun , İne- bolu; Zönguldağa uğrayarak gelecektir. Hareket günü vük kahul olunmaz. Mersin sür'at postası (MAHMUTŞVKETPAŞA) vapnra. 8 Kânunusani Salı 12 de Galata — rıhtimindan harekatle Çarşanba 10 da İzmire muvasalat ve aymı günün akşamı hareketle An- talya* Alâiye, Marsine gide- cek ve Taşiica , Anamor , Alâiya, Antalya, İzmire uğ- rayarak gelecektir . ———M—M—d———— Galati koprü başında merkez acentesi Beyoğlu 2509 mesadet hanı altında hasüst dairede 490 şubeel sentesisnbeler. 100 - AMBAR kum 600- » çakil Thalesi - 6 929 Pazar Yukarda yazılı iki kalem malzeme münakasaya ko- nulmuştur. Vermek istayen- lerin o gün levazım müdür- liğine yelmeleri . SADIK ZADE BIRADER- LER VAPURLARI KARA DENZ MUNTAZAM VE LÜKS POSTASI ınönü yvapuru 7 Kanunusani ünü akşamı ; Pazar Sit mından hareketle ( Zongul - * dak, İnebolu, Samsun, Ördü, Kireson, Trabzon , Surmene ve Rize ) iskele lerine azimet veavdot edecektir . ' Tafsilât için Sirkecide Mes. adet hanı altında eski fooyd Triyestino dairesi Telefon : İstanmbul 2134 YELKENCİ . VAPURLARI ANADOLU Kara deniz Postası vapuru 6 Ka Pazar gönü akşamı Sirkeci rıhtımından | hareketle — Zonguldak, — İnebolu, Sinöp, Gereze, Samsun, Ünye, Faval Ordu, Gireson, Gürele, Vakifkebir, ve Trabzon iskelelerine azimct ve avdet edecektir . Tafstlât için Sirkecide Mesader hanı ittisalinde yelkenci hanında khin acentasına müracaar. Tej | İstanbul 1515 Em'n Foıtası | TÜRKİYE vapuru 5 Kâ. sani Cumartesi gönü akşamı Sirkeci rıhtı - mından hareketle Ereğli, Zon ' goldak, Bartın, Koruca Şile, Cide iskalelerine gidecektir . Emin önü rihtim han 2 nüm. eroya müracat . Telefan İs- tanbul 2684 DOKTOR İZZET KÂMİL KEmrazı cildiye, Frengi, yeni vı Göki bekboğukluğunu — osaslı tedav. eder. Bahçe Kapı, Şekerci Haci Bekii karşısındaki apartımanda £ den 6581

Bu sayıdan diğer sayfalar: