21 Haziran 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

21 Haziran 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' Aradalzi lKaplan u Cür'etkâr a: Tunan asilerinin cür'eti bah- ilmeğe değer. Mehmet Ali Oğlunun bunlar aleyhindeki ve husumetini bir kat daha Abaran bir vak'a da Yunan ele ılllarından Kanaris'in isken- laliyeye giderek Mehmet Ali 'Mtoradaki sarayını ve şehri Heışturmak teşebüsünde bulun NYgr olmuştur. 4 in bu teşebüsü akim Kendisi yakayı kur- krak bindiği korsan gemisile iğenderiyeden tekrar kaçma- Nabmuvaffak olmuştur. —brahim Paşanın Yunanlıla- Satkarşı takibine mecbur kal- meb siyaset şiddet ve intikam khinseti oldu. Düşmanı imha i- yzköyleri yakmak ta kâfi gel Zigtordu. Yunanlıları toplayıp tiğdir etmek, kafile kafile Mı- * öni yollamak muvafık görül- Mite Tiğyilehmet Ali, oğlu İbrahimi 7 'nfaya gönderirken kendisine “eögür dua ettikten ve muvaffa r ğ etediledikten sonra — şöyle yaTdu: j Cenabrhak muinin olsun sam. Ayni zamanda lütuf- inve faziletkâr — olmanı iste- g y Düşmanlarımna karşı düş- bY ol, fakat zayıflara — karşı v 4 ga Tütufkâr ol!.. bü Mehmet Alinin Morada ta- ir8 edeceği siyasi emellerden ” sarda bahsedildi. Moraya Tdeşmek istiyen Mehmet Ali “ytocadaki yerli ahaliye karşı " giiddet siyaseti takip etmek -nediği, bilâkis — yerlileri li idaresine ısındırmak ar- ıda olduğu o zamanın ve- Pi etrafında neşredilen ec- 1 eserlerinden — anlaşılıyor. d rhim Yunan qulenm dola- V k elini öpen köylülere: n işile — gücile i?'.şınlan ıyılı_k etmeğe _gel- ur— Yalnız asileri ezeceğ cpti her tarafta böyle söyleyi- B Â i Yi » Kat'i safhaya doğru.. . < ve Mısir ordularının kat'i 'ı'ı.ııhte geçmesi lâzımgeli- €4 Asilere kat'i bir darbe “mek için hazırlıklar göl Urdu. 25 Nisan 825 te Reşit! kumandasındaki kıtaat şi 'dle Misolongi'yi muhasara tayi bir an evvel intaç et- bit r;ça.. İbrahim kendi kuman ©€ faltına aldığı kıtaat ile Re- Pdlfaşanın yardımına gitmeğe 1$ iır verdi. Üan isyanını kalbinden vur- ıkğ olacaktı. Onun için İbra- 1s1?Yunanlılığın bu merkezini miferirken bu şerefi yalnız Re Başaya bırakmak istemedi- irkalaşılıyordu. Reşit ?ışn Ba arölonginin zaptedilmesinde W eden kumandan olduğu t bi eserlerinden de anlaşılı- W tbrahime — yolladığı bir İr şapta burasını almakla ne pa F büyük bir isabet gösteri- Hğini vazıyordu. Maamafih Ömet Ali ile İbrahim —ara- İ A7a daha Mısırda iken Miso- husumet artıyor Hüsrev Paşa son derece kızgın bir halde lğl... longi'nin ehemmiyeti düşür rek burayi zaptetmenin lüzu- mu nazarı dikkate alındığı da anlaşılıyor. Babıâli tarafından gönderilen donanmanın kaptan paşalığı Mehmet Ali'nin — eski düşmanı Hüsrev Paşa uhtesin- de olduğu yukarda söyleni ti Paşalar arasında bu yüzden Mo rada evvelâ soğukluktan başlı-|| yan ve nihayet hüsumet şekli ne giren bir aytılık çıktığı kay- dedilmişti. (Bitmedi) Gi iRe z Etıbba odası kongre TAMAAKTTI C1 ( Birinci sahifeden mabad ) verdiğinden, kazancın devede kulak olduğundan bahsederek oda için 11 lira duhuliye ve 12 lira aidatın çok| olduğunu, Pratisyen doktorların bu- nu veremiyeceğini, bina alınmasına, kütüphane tesisine lüzum olmadığını söyledi ve divanı haysiyet azaları için aramızdaki fenni ve içtimal mü- makaşaları halletmek için buzurları 'mu pahalrya satmak istiyen arkadaşlar olacağını düşünmek bile istemiyorum dedi. Tevfik Salim Paşa söz alan bütün zevata ayrı ayrı mukni cevaplar ver- dikten ve Dr. Nami Beyin: — Doktorlar arasında geçimsizlik var tarzındaki iddiasını da reddettik- ten sonra hesabı kat'i ” raporu kabul| edilerek yeni yedi aylık bütçenin mü- zakeresine geçildi. Bu müzakerede de hayli münaka-| şalar oldu. Memurin maaşatında 100 er lira maaşlı iki memur çok görüldü ve bunlar için muhassas 1470 lira 1120 lira olarak kabul edildi. Kira bedeli ve bina meselesinde de hayli münakaşalar yapıldı, nihayet Hakkı Şinasi Paşanın Beyoğlu fırka binasının üst katının odanın emrine| amade olduğunu söylemesi üzerine bu fasıldaki 1400 lira tayyedildi. Tah « | sildar aidatı yüzde beş olarak kabul) edildi. Divant haysiyet azalarına beşer li- ra verilmesi kararlaştırıldı. Fakat bu rada hararetli bir münakaşa oldu. Dişçiler haysiyet divanında daiml' bir dişçinin bulunmasını istediler. Hey'eti umumiye bu hususun sahhiye| vekâletinden istimzacına karar ver- di. En hararetli münakaşa hey'eti ida- re azası için ayda ellişer liradan ve- rilen 1750 liranın müzakeresi esna- sında oldu. Hemen hzmen - bütün aza heyeti idare bedava çalışsın - dediler, sonra bu tekliften gene caydılar ve idare hey'etini teşkil ecden zevat ho- calarımızdır. Bu paraya ihtiyaçları yoktur, bunu bize teberru etsinler de diler ve nihayetinde 1000 lira olarak kabul ettiler. Hey'eti idare namımaTevfik Salimpa bu paranın âzaya teberruunun biz bürmetsizlik olacağını söyledi ve hey eti idarenin kabul edilen 1000 lirayı Hilâliahmere teberru ettiğini tebliğ etti ve uzun müddet alkışlandı. Bundan sonra celse beş dakika ta- til edildi. İkinci celsede teavün sandı- ğ mesclesi konuşuldu, böyle bir san- dık tesisine imkân olup olmadığının sihhiye vekâletinden sorulmasına ka- rar verildi. Hukuk müşaviri olarak bir zatin tavzifinin muvafık olmadığına dair vekâlet tezkeresi okundu ve bundan sariı nazar edildi. Bundan sonra Szalar tarafından ve rilen takrirler okundu. Bu takrirlerden biri mühimdi. Os- man Şefik Bey tarafından verilen bu takrirde Selim Sırrı Beyin icrayı ta- babete mezun olmadığı halde doktor- luk yaptığı, güzellik kralıçası Mübee- cel Hanımı zaiflettiğini, halbuki bir Hatta Hüsrev ve İbrahim| Kabine En nihayet teşek- kül edebildi Mısırda — çıkan — kabine buhranı şimdi halledilmişe ben ziyor. Benziyor, fakat hakikat- ale edilmiş değil- iktidar mevkiine ge tirilen İsmail Sıtkı Paşa Vaft milli fırkasının parlâmentodaki ekseriyeti karşısnıda düşmeğe mahküm olacaktır. Vaft fırkasının teşkil ettiği Nahas Paşa hükümeti, malüm- dur ki, Londra müzakeratının kalması üzerine haricen muvaf- fakiyet kazanamadı. Fakat bu muvaffakiyetsizlikten Mısır mil Hural Fust liclerinin muhalifleri sevinmek- te haklı olmasalar gerektir. Çün kü Londra müzakeratr Mısır noktai mazarınca pek hayati bir Merikadan yüksek faizlerle istik mescleden, Sudanın aidiyeti yü| "AZatta bulunmakla muahaze et zünden akim kalmıştır. Burada | Mektedirler. İhtilâlciler ayni za | manda örfi idare esnasında inti İhap edilmiş olan hâkimlerin rüş |vet alydıklarından para ile stıl| mış kimseler olduklarından bah | bu meseleye avdet edecek deği liz. Yalnız Nahas Paşa heyeti Londradan muvaffakiyetle av - det etmiş olsaydı, bittabi hü- kümetin mevkii daha kuvvetli olacaktı. İngiliz-Mısır ihtilâfı - nın halledilmeden kalması Mı - sırda milli hükümetin aleyhinde kileri faaliyete getirmiş - oldu. Şimdiye kadar Mısırda görüleri sükünun bundan sonra fırka kavgaları ile bozulacağı anlaşı- hiyor. Kahire, 19 (A.A) — Kıral Fu at ile mustafi milli kabine ara- sında zuhur eden ihtilâftan mü tevellit buhran halledilmiş bidir, İsmail Sıtkı Paşanın itti- hat ve liberal fırkası erkânın - dan mürekkep bir kahinenin teş kili vazifesini kabul etmis oldu gu rivayet edilmektedir. Maama fih böyle bir kabinenin şimdiki parlâmento huzurunda büyük bir mevkii olmıyacaktır. Yeni vaziyet Kahire, 20 (A.A) — İsmali Sıt kı Paşa yeni kabineyi teskil va zifesini kabul etmiştir. Parlâ - mentodaki Vaft grpunün ak - detmiş olduğu içtimada Nahas Pasa nazırların mes'uliyetine müteallik kanun lâyihasından tevellüt eden buhranın ehemmi- yetinden bahzsetmiş ve eski tec rübelere binanen bu lâyihayı bu içtima devresinde tekrar mec lise takdim edemiyeceğini söy- lemiştir. Buhran yalınz bu se - bepten değil belki kabinenin me saisini mümkünsüz kılan diğer bir takım avamilden, neset et - mistir, Vaft fırkası meclisi ek- seriyetini haiz olmıyan kabine- lere karşı mücadele etmeğe ka- rar vermistir. bileceğini bildiriyor, takibat icrasını isti . Hey'eti umumiye bir müte tabbibi ihbar etmek suretile mesleğe büyük bir merbutiyet gösteren Os- man Şefik Beye teşekkür ettikten ve alkışlandıktan sonra takririn kanun! takibat yapılması ricasile sıhhiye mü dürlüğüne havalesine karar — verdi ve Selim Sırrı Beyin bu hareketinin üfürükçülükten farksız olduğu kana- tini izhar etti. Bundan sonra kongre ADLIRLII. Mısırda fırka kavgası Millicilerin aleyhtarları yinefaaliyete geçiyor Feyezan Fransadagene felâket Rcims, 19 (A.A) — Şiddetli |fırtınalar mühim hasarlara sebe biyet vermiştir. Feyezanlar ne- ticesinde birçok - evler su altın- Paris, 16 —(A.A.) Sosyalist fırkası icra komitesi hazine va- ridatının iktısadi mesaile ve mil It müdafaaya müteallik masraf İları kapatabilecek miktarda va- ridat membalarına malik olmadı ğinı tahkik için teşebbüsatta bu |lunulması zımnında mebusan |meclisine bir takrri verilmesini tahtı karara almıştır. Nazırlar meclisi M, Tardicu- nün meselelerile hazineye ait mesail hakkındaki izahatını mü- ! ttefikan tasvip etmiştir. Bu iza-| hat yarın mebusan meclisi mali ye encümeni tarafından tetkik edilecektir. Büyük bir yangın Can, 19 (A.A) — Vukua ge İen bir yangın Longueval şato- sunü tahrip etmiştir, Hasarat2 milyondur, Hükümet ve Mec! Paris, 19 (A.A) — Mebusan İmeclisi hükümetle mutabık kal İmış ve radikal sosyalistlerden | M. Boönne'in hazinenin vaziyeti İhakknıdaki istizah takririni 4 | |temuza tehir_eınlstır Cerubi Amerikada Buenos, Ayres, 20 (AA) —| Huduttan gelen haberlere göre, | ihtitâlciler şimdiki hükümeti ka İnunu esasiye muhal.f hareket et | mekle ittiham eylemekte ve A-| sediyorlar. Buenos Ayres, 20 ( A.A) — Bolivyadan gelen resmi lere göre ihtilâlcilerin nojosanin tevkifi tekzip edil mektedir. Asilerin dün Cocha bambavı ele geçirmiş oldukları bildiriliyor. İtalya sabillerinde Roma, 20 (A.A) — Gazetele te nazaran harbin nihayetinde |Pola limanı önünde - batırılmış Jolan 25 Alman tahtelbahrinin |yüzdürülmesine teşebbüs edile- cektir. Dünya boks şampiyonu Berlin, 19 — Dünya arles ile karşılaşacaktır. Şemellingin maçı yapması muhtemeldir. Hindistanda vukuat Simla, 19 (A.LA) gelen arbedeler, neticesinde polis fifce yaralanmışslardı2. GACIR MEERE . ZARNE SNT NN Emanetin taksiler hakkın- daki tasavvurları Emanet takside çalışan oto- mobiller için müşterek bir mo- del bulmağa çalışmaktadır. Piyasada müşteri nakletmek- le meşgül olan otomobillerin markaları ne olursa olsun yalnız bir tipte olacaktır. Bunun için her oomobile ayni renke bir bo- iya sürülecek, şoförün yanmda ikinci bir adam oturmıyacak - tır. Şoförün yanı başına bagaj ko nabilecektir. Bundan başka oto caktır. Bu değişiklikler yavaş yavaş ve muayyen zamanlar i- her otomobile ayni renkte bir ba suretle otomobillerin maliyet fi atı ucuzliyacağını ve taksi ücret iasanın zaifleyip zalflememesi icap| bitam buldu. haziruna teşekkür edil-| lerini indirmek kabil olacağgını ettiğini ancak doktorların tayin ede- di Tümti ediyor. Protesto Gümrük tarife- leri için.. Paris, 19 (A.A)— Mebusan (Birinci sahileden mabaat) meği çok sever, her tarafta Gazi nin resimleşne, bazı meydanlar da heykellerine tesadüf edilir. (Bunun eski Müslüman an'ana- tile tamamen bir tezat teşkil et- tiğini de söylemek lâzımdır,.) Memleketin her tarafından ket disine hergün şifahen ve tahr ren bir çok tazimat arzedilir. Bu hürmetkârane harekâtın mü him bir manası vardır. Türk mil leti ekseri milletler gibi işlere meclisi gümrük encümeni” yeni | tamamile hâkim bir reise ma- Amerikan gümrük tarifelerinin riri kabul etmiştir. |takibine karşı bir protesto tak- Mali mütehassısa göre Sanfransisko, 20 (A.LA ) — Meşhur lânın sahibi olan Yo- ung, telsizle her tarafa neşredi- len nutkunda milli ticaretin ec- nebi piyasalarına sühület göster mek suretile inkişafının - temin lâtın ihracı lâzımgeldiğini ledilebileceğini ve ziraatin hima inin başka türlü de lmesinin imkânı olmadığı n" söylemiştir. Mumaileyh, faz| |1 istihsalâtın yerli istihlâkâta | tekabül ettirilmesine mantıkan imkân olmadığından bu istihsa- ve binnetice beynelmilel teşriki me sainin zaruri olduğunu ilâve cy lemıîtır boks şampiyonu Max Şmelling eylâl de Berlinde Belçikalı Pierre Ch teşrinievvelde Nevyurkta Şarkey ile intikam — Vukua memuru ağır surette ve bir takım polis memurları da ha Afyon istihsalât ve ihracatımız nekadar? İzmir, 20 (A.A) — Gerek İz| mir iktısadi mıntakarına ve ge- rekse bilâmum Türkiye afyonla rma dair şehrimiz ticaret ve sa nayi odası tarafından yapılan tetkikatta en mühim istihsal merkezleri Afyonkarahisar, San dıklı, Uşak, Isparta, Burdur, Es kişehir, Bulvadin, Gediz, Kütah ya, Simav, Balıkesir, Çal, Ilgın, ile, Tokat, Sıvas, Amasya, Ga zi ayintap, Maraş, İnegöl, Akhi | sar, Çanakkale, Edirne ve Te- | kirdağı olarak tesbit edilmiştir. Bunlardan yüzde 10 ilâ 15 dere| cesinde morfini ihtiva eden İs- partanın İslâmköyü — mahsulü ve Usak afvonları İzmir piyasa sınım, Zile, Tokat Hacıköse mal ları da İstanbul piyasasının bi- rinci nevi mallarıdır. Tanzim e- dilen istatistiklere nazaran 1928 senesinde İzmir iktısat mıntaka sında istihsal edilen 220,000 ki- lo afyondan 146,000 kilosu ih - raç edilmiş ve 1929 senesinde ise 174,000 kilo istihsale muka bil bir sene evvelki ve 1929 sene sinde ise 174,000 kilo istihsale mukabil bir sene evvelki istokl larla 212,00 kilo ihracat yapıl - mıstır. Keza 1929 senesinde umum Türkiyede istihsal edilen330000 kilo afyondan 313,721 kilo ihraç edilmiş ve 1929 — senesinde 190,000 kilo istihsale mukabil 2 İlik olmak istemektedir. İdare hâkimiyetini eline al- mış olan Gazinin etrafında ken- merbut olan bir çok mesai ar- kadaşlarının mevcut olması ga- yet tabildir. Bu mesai arkadaş- larının en mühimmi şüphesiz İsmet Paşadır. İsmet Paşanın Gazi yanındaki mevkü bir Ma- reşalin yanındaki erkâni harp reisine benzer. İsmet Paşa ma- zisi mefahir ile dolu tamamile askeri bir disipline malik bir re- cülü siyasidir. Gazinin teceddüt eserine kar- | 5t bazan bugünkü nesle çok yük| |türk milleti kendi mecudiyeti- fe bulunanlar vardır, Hakikaten 10 sene süren, kahramanane ve fahraver mücahedat ile dolu o- lan bir harp devresinden sonra ürk milleti kendi mevcudiyeti- ni yeni baştan tensik etmek için bir çok mesaiye katlanmağa mecbur olmuştur. Evvelâ siyasi mevcudiyetini yeni baştan ten sik etmek lâzım gelmiştir. |milli mücadelenin” bir neticei zaruriyesi idi. Bunun evvelki| mücadeleyi takip etmemesine | imkân yoktu. Bunu içtimai ve harsi hayatın tensikatı takip etmiştir. Hukuku medeniye e- |saslarını garplaştırmak,hukuku İaile esaslarını eski şeri şekiller- İden kurtarmak, elbise ve serpuş mi kabul etmek, Türk lisanını Arap ve Acem edebiyatından kurtararak müstakil bir hale koymak bı yaptlan ıslâhatın en mühimlerindendir. Bütün bu emsali ıslahat her| milletin yapmağa mecbur oldu- gu ıslahattan değil midir? Bina enaleyh tenkidata karşı şu mu- hik ve gayri kabili itiraz cevabı vermek mümkündür: Bütün bunlar zaruri idi. Milli mevcu- diyeti muhafaza için Yunan or- dusunu denize dökmek ne ka- dar mecburi idise Türk milleti- nin içitmaiyatını yeni hayatın icabatına tevfik etmek te o ka- dar elzem idi. Aksi halde baş- lanmış olan iş yarıda bırakıl- mış ve zamanın tahribatma ter- kedilmiş olurdu. İktrsadi, huku- ki, harsi hayatta bu teceddüdat yapılmamış olsaydı elde miş olan netayiç devamlı ola-| maz ve yeni neslin ruhunda yer tutamazdı. İşte 1920 den sonraki bütün teceddüdatta hâkim olan zihni- yet budur. Bütün bu icraat hep| Gazinin idaresi altında vücut bulmuştur. Kendisinin nüfuzu olmaksızın bunların hayzi file| çıkmasının imkânı yoktu. Bü- tünbunlar aşağıdan yukarıya doğru olan bir hareketle değil, Kürt isyanının tazammün ettiği muhalefet ve mukavemete rağ-| men yukar dan gelen bir irşada tevfikan yapılmış ve tamamile| muvaffak olmuştur. Bugün Tür kiyede din ile devlet işleri yek- diğerinden tamamile ayrılmış kisve tamamile garplı bir şekil| almış, hukuku aile mesaili Av- disine gayet samimi bir surette| ıslahatınt yapmak, garbi takvi-| bir sene evvelki istoklarla 290,834 kilo ihracat yapılmış - 1929 senesinde tır. 1928 senesinde İzmir piya sasında bir okka afyon1400 den 3200 ve ise 1200 den 4400 kuruşa kadar sa tılmıştır. Hayvan sigortası Bulgaristanda olduğu gibi, memleketimizde de hayvanların sigorta edilmesi, İktısat vekâle tine teklif edilmiş ve bu husus- mobilin içi de başka tarzda ola|ta uzun bir rapor hazırlanmış- tır. Hazırlanan raporda, Bulga ristan hayvan sigorta nizamna mesi, Avrupanm diğer memle - ketlerindeki hayvan sigortalari- le mukayese edilmiş ve Bulga - rupalılaşmış, yazmak kolaylaş- mış ümmilerin adedi pek çok azalmıştır. Bütün bu terekkiyat hususun da Türkiye yalnız Japonya ile mukayese edilebilir. Hakikaten Japonyada son yarım asır zar- fında büyük terekkiyat ve ısla- hata mazhar olmuştur. Lâkin aralarında yine fark vardır. Ev- welemirde Japonya garbe doğru olan teceddüdatında Türkiye- nin bugün gittiği dereceye ka- dar gidememiştir. Japonya yalnız garp tekniki- ni kabul etmiş içtimaf hayatın tensiki hususunda garbe karşı bir lâkaydilik göstermiştir. Bu lâkaydilik 20 inci asırdanberi ZO V UVUEEEE VUCULA HL0 REA nasıl görüyorlar? MTRĞ CA GKL TEREZTTEDM SK MEEÇ C GARAT LA Z ha vâsidir. Zaten Türkiye garp medeniyetine Japonyadan daha ziyade yaklaşmış bulunuyordu. Zihniyet itibarile de Türkler garp medeniyetinin müşterek Japonlardan ve hatta Ruslar- dan daha yakın oldukları tasav- ur ve iddia edilebilir. Binaen aleyh her şey olduğu gibi yürü- yecek, hiç bir taha.vül olmıya- cak ve bilhassa Gazinin büyük otoritesi berdevam olacak olur sa on seneye varmaz başlanmış olan işin tahkim ve ikmal edil miş olacağında hiç şüphe yok: |tur, Bugün dahilde hiç bir mu- yollarını takip etmek tedir. İşin ikmali için yalnız sulh ve sükün ve zaman lâzım- dır. Ankara bulvarlarına dikilen ve hergün sulanmakta olan ye: ni ağaçlar tamamile kökleşip te gölge vermeğe başlayıncıya ka: dar yeni Türk Cümhuriyetinin de kemale ermiş olacağında hiç şüphe etmemelidir. Fakat o zamana kadar müda- faa ve itina ister. Nüfusu 15 milyon kadardır ve fenni terakkiyata aleyhtar değildir. Anadolunun şimal ve cenubundaki yeni hatlar İsveçli Danimarka ve Almatı mütehas sıslar tarafından yapılmaktadır. Bu hatlar sayesinde ziraat yeni |bir inkişafa malik olacaktır. Bu takdirde Türkiye iktısadı- yatının esası iyidir. Fakat mem leket bugün sermayesizlikten dolayı müşkülât çekiyor. Yeni Türkiye eski Türkiyenin borç- larından pek büyük bir kısmını |vermekle mükelleftir. Osmanlı borçları denen bu borçlar zamanında beynelmilel İpek çok tufeyliyi besliyordu. Bu borcun faizi ve resülmali i- çin senede 40—60 milyon İsveç kuronu isteniyor ki bu yükü |Türk hazinesi, müşkül olmakla |beraber katlanıyor. Bu yük bu- gün bütçede kendini hissettir- diği gibi daha ziyade olarak te- diye müvazenesinde duyuruyor. Türkiye bir çok sahalarda ken- di vesaitile, bütçesile iş görmek te, meselâ şimendiferleri yap- tırmaktadır. Hatta hariçten kre di aramaktan bile çekinildi. Bu şüphesiz şayamı takdirdir, fakat öyle görünüyor ki biraz ileri gidilmiştir. Büyük Gazi'nin eseri ilelebet muhafa edilmiş olacaktır. Son haberle At yarısları Ankara, (A.A.) 20 İlkbahar at yarışlarının sonuncusu bu- gün muvaffakıyetle yapılmış- tır. Birinci koşu 1930 senesi |zarfında 300 liradan fazla mü- kâfat kazanmamış yerlilere ma- hsustur. Ve mesafesi 2200 met- re idi, Altı hayvan girdi. Kemal Efendinin “Zageri,, birinci, Ah- met Efendinin “tayyarı,, ikinci we Ferhat Efendinin “Ceylânı,, üçüncü geldi. İkinci koşu üç ya- şındaki yerli ve Arap taylara mahsustu. 1400 metre mesafesi olan bu koşuya beş tay girdi. Fikret Beyin “Altay” 1 birinci Settar Efendinin “Taifi,, ikinci, İhsan Beyin “Bozkırı,, üçüncü geldi. Birinciye bin üç yüz lir: /|dan başka bu koşunun duhuli- yeleri vezildi. Üçüncü koşu bu senenin en mühim koşusu olan Gazi koşusu idi. Altı hâlis kan İngiliz girdi. Mesafesi iki bin dört yüz metre idi. İsmet Paşa Hazretlerinin “Olgası,, birinci, Akif Beyin “Andrenico,.su ikin ci, Mithat Beyin “Sradivaru,,su üçüncü geldi.Birinciye 2275 lira dan maada bu koşunun dühuli- yeleri verildi. Yerli ve Arap Üç atın iştirak ettiği dördüncü ko- şuda Halim Beyin ııçhııı,._ $ ci, Hakkı Beyin “Nasibi, ikinci geldi. Mesafe 3500 metre idi, Birinci gelen bin liradan başka bu koşunun dühuliyeleri- ni aldı. Bu sene hiç koşu kazan mamış hâlis kan İngilizlere ma- |bhsus 2200 metrelik son koqu).ıı yüç hayvan girdi. Şakir Beyin |“Filesofu,, birinci geldi. 300 lira ristan hayvan sigorta nizam- | hatta artmaktadır biğe. Türki- ikramiye aldı. Refik Beyin hav samesi faydalı gösterilmiştir. yenin bu husustaki hareketi da- İvanr ikinci reldi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: