21 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 1

21 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İSTANBUL : Ankara caddesi TELGRAF ; İstanbul Yarın TELEFON : . 4324 POSTA KUTUSU : 3 Sene: 2 — N: 182 eVatandaş lekeleyenler'» Gene dayak! Merhum Abdülhamit — sal- tanatı çöküp gideli yirmi şu kadar sene oluyor. Ön uzun senelik İttihadı terekki devri tarihe karışalı, on bir seneyi geçmiştir. 338 senesinde Bü- yük Millet Meclisi teşekkül etti. Lozan muabhedesi yeni Türkiye devletini bütün dün- Yaya tanıtmış,tasdik ettirmişti. Türkiyede hürriyeti, hakimiyeti rına dayanan Cümhuriyet ida- resi tecssüs etti. Bu yalancı, — gösterişçi — olmıyan hakçı, hakikatçı, faziletçi bir tarz, bir şekil demekti. Türk milletine hakiki saadet ve se- lâmet temin ediyordu. Vait demiyoruz | Ne kadar yazık ki : esasla- müba- YARI Adi dedikodular aciz ve zebunla- rın kârtıdır. Alnı açık olanlar kimseden perva etmezler ! vatandaşların | idare, | Memleketini seven, milli- yetine düşkün, gittiği ve gide- ceği yolu iyice seçmiş, ayır- mış adamların peşinde dolaş- mak, onları arkadan vurmı- ya çalışmak, her halde fezi- letli, adamların teves- sül edemiyecekleri — şeylerden dir. Bu ve emsali vesilele- rin bir iki devir geride kal- dığı zannedilir. İnsaniyetin, hele mert geçi- nen, faziletkâr görünmeğe ça- hşan insanlarım şiarı, açık öz- lülük olmalıdır. Mertce mey- dana çıkılmalı, açık söylenme- H, dürüst konuşulmalı, görü- Hakikatler, işte o mert şülmelidir. | zaman meydana atılır, ancak rek Cümhuriyet içinde siyaseti kör bir dedi kodu aleti, şahsi | Agraz vasıtası telâkki eden bazı zekâ düşkünleri mekte ve işidilmektedir. Bu bedbaht gafillerin mağlarında, ruhlarında, di- çok- görül- tan uyuşmuş olması lâzimge- İ len çirkin bir huyun arada sırada canlandığını görmek, | işitmek şapılacak —bir şey de- | ğildir. Onlar, görmüşler, öteden beri | göremiyen, ö ” öyle bellemişlerdi. Böyle de yapmaları pek tabii | idi. Şu kara topraklar üzerinde, | siyasi terbiye ve seciyyesi kuv- vetli, yerinde olan vatandaş- lar arasma, nasılsa karışmış olan bazı dü, bulunacaktı. Tabiat kanunları muktezası böyle idi. Vatandaş lekelemek, bi- zim memleketimizde — öteden beri görülmüş,çok defalar yapıl- mış,tecrübe edilmiş şeylerden- dir. Bir vatandaş hakikaten suçlu olur, vatanına, milleti- ne karşı ihanet ederse, onun zaten cemiyet içinde temiz bir yeri olamaz. Böyleleri, kendiliklerinden buşlarını yu- karıya kaldıracak — cesareti gösteremezlerdi. Bir Paşazade Şişli yolun- ahlâklılar da | | | | ! © zaman ak ve kara belli olur anlaşılır. Adi dedi kodular, acizlerle zebun olanların kârıdır. Alnı açık olanlar, attığı adımın bas- tığı ve basacağı yeri pekalâ bilenler, kimseden, kimsenin ileri geri söylemesinden perva gtmezler, Şu imkân aleminde, gözle- ri yukarda olduğu için ayakları ucundaki çukurun ' derinliğini farkedemiyen bi- çareler pek az değildirler. Karşısındakini ilzam ile alı- nan siyasi intikamların şeref- leri vardır. Fakat, alelâde ifti- ra mahiyetinde dedikodular ihdası için vatandaşların hür- riyetlerini, huzurlarını selbede- cek kadar ileriye gitmek, vara- cagı münteha noktasında muvaf- fakiyetsizlikle karşılanmağa mah- küm olur, Başkalarının hare- kâtını araştırmazdan çok daha evel, kendi yanlışlıklarımızı kaydedenlerin samimiyetlerine inanmalıyız. Kendi gözlerile kendilerini göremediklerine celallanarak, başkalarının gözlerini çıkaracak vesileler peşinde koşmak olsa olsa gafillerin kârı olabilir. Ârif Oruç da çırçıplak soyuldu! Genci soyan şbför; otomobille meç- hul bir semte kaçmıştır Evvelki gün şehrimizde şe kli itibarile çok mühim bir söy- gün cülük va- k'ası olmuştur. Hadise şudur: Cağaloğlunda oturan Ruhi bey tsminde bir pa- #azade iki gece ev vel küçük çiftlik parkı ci- varında oturan tanıdığı bir za Çırçıplak soyulan paşazade Ruhi bey Başmuharriri : Arif Oruç ' <3i $e « Geber, ölürsen (kimim umurunda» | n A e Meç darbelerile kaşı patlayan ve yüzü şişen Gazi İsmail ef. Dayak... Dayak. Yolda, kara- kolda dayak, hapisanede dayak!, (Devamı 5 indi sahifede) Gaği Hz. Beyoğlîğda bir cevelân yaptılar Üç günden beri Yalovada bu- | Junan Gazi hazretleri, dün sabah | kendilerini görmek üzre Yalova- | ya gitmiş olan Meclis reisi Kâ- zım paşa ile birlikte Ertuğrul yatila Dolmabahçe sarayına av- | det etmişlerdir. Gazi hazretleri sarayda bir | müddet istrahat ettikten sonra ge- ne Kâzım paşa ile birlikte otomobil | ile Beyoğlunda bir cevelan yap- mışlar ve Şişli sıhhat yorduna | uğramışlardır. Sıhhat yurdunda | Kâzım paşanın ensesinde hasıl | olmuş bulunan ufak bir yağ ke- sesi operatör M. Kemal B. tara- | fından muvalfakiyetle alınmıştır. | Müteakiben Gazi Hz. Kâzım Paşa | ile beraber saraya avdet etmiş- | lerdir. Venizelos | Müşkil bir vazi- | — yettekaldı! | Atina, 19 — M. Venizelos muhacirlerin ayan ve meb'uslarını davet ederek kendilerile uzun müddet görüşmüştür. Baş vekil | bunlara Türk Yunan - itilâfının g ÜD evine gitmiş| tasdiki milli bir mecburiyet ol- ve geç vakta ka. dar orada yapı- lan eglentiye Bü tirak " etmiştir Eğlentide hi raz ki bey his dete ka: fazlaca iç- içen -Ruhi ve Küçük çift- Hik parkı önünde Sağırılan bir. o- rahatsızlık ©ltiği için av- Tarvermiş Tomobile binmiş-İ- (Devamı ? nci sahifede) I duğunu söylemiştir. Muhacirler cemiyeti bir be- yanname neşrederek hükümet aleyhinde şiddetli hücumlarda bulunmakta — ve — muhacirlerin menaflini müdafaa için sonuna kadar çalışacağını bildirmektedir. Muhacirler ayan ve meb'us- ları — vazifelerini ifaya davet ederek — itilâfı kabul ederlerse meb'uslük ve ayanlık hakkını geri alacaklarını, kendilerini bir daha intihap — etmiyeceklerini söyliyorlar. Muhacirlerin cemiyeti akvama da müraçaat edecekleri - söyle- niyor. Macarlar ilk Dahil için seneliği 14 Hariç 270 İLÂN : Tarifeye tabidir Fiati 5 kuruş 21 Haziran — Cumartesi — 1930 Milyoner Kamantoların hikâyesi e sarmal Evkafın büyük serveti nereye gidiyor ? ; Kamantoların 200 parçayı geçen emlâkine hükümet vaz'iyet etmelidir! Türkiyede doğ- * ği &; muş, Âmerika da zengin olmuş “Es- kenazi, isminde bir * musevinin Manisa- da bir hastane in- şasını vasiyet etmiş olduğunu evvelce yazmıştık, Bu münasebetle hatırımıza yine Tür- kiyede doğmuş, fa- kat burada zengin olmuş diğer — bir museyi daha geldi: Kamanto. Kamanto, Has köyde tevellüt etmiş yoklük içinde bü- yümüş, Türkiyenin Roçildi, Rokfelleri olmuş, İstanbulda, Çanakkalede — şu- rada, burada mü- teaddit hanlar, partmanlar, bir kaç yüz parça irat've akarlar erdir. « inden eski “Tiring, Kamantoların satılan veya yaptırmış bir milyon- (Devamı 5 nci sahifede) satın almış a— Maarif vekilinden hâlâ haber yok! Tıp fakültesinde haklıolarak asabi- yet tevlit edilmiştir Evvelce Darulfunun Divanı | ve Tıp fakültesi meclislerinin | kararı hilafına olarak Neşet Ömer bey tarafından usulsüz bir şekilde Maarif vekâletine bir tezkere yazılmıştır. Esas olarak Tıp fa- kültesinde münhal bulunaa Me- badil emrazı dahiliye müderrisli- gine muallim unvanile ve 60 lira maaşla yapılan tayin Tıp fakül- ssince kabul edilmemiş , fakat Maarif vekili Tıp fakültesi kadro- sunda münhal olmıyan bir mual- limlik tahsisatını hiç bir. salahi- yeti bulunmadığı halde eczacı kısmına naklettirmiştir. (Devamı ikinci sahifede) AA ŞARLALRRAREAAAAADARADAR aa Dünkü maçı kaybettik Macarlar Feneri 2'— 1 yendi Havanın güzel ve müsait of ması, Satyoma takriben 5;000 kişi kadar oldukça kesif bir ka- labalık toplanmıştı, Macarlarla olan maçlan evvel, Fener ve Beçlkv.! ikincisile kar- şılaştılar, Her iki tarafta güzel oynadı: Neticede Fener, 8-1 galip geldi. Sıra büyük maça — gemişti; Sahaya evvlâ Fener bir az sonra Macar takımları alkışlar arasında çıktılar. Macarlar hal- kımızı, kendilerine mahsus bir nevi merasimle selâmlâdılar Mutat merasimden sonra kale- ler seçildi; takımIr mevki tuttu; Fenetbahçe, cevattan mahrum olarak şu şekilde : Riza Kadri Firuzan Şekip Sedi M. Reşat gölü yaparken — Niyazi Alâ Zeki Muzaffer Fikrt -

Bu sayıdan diğer sayfalar: