30 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

30 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bir kaç sene içinde değişen bir şehir Adana gün geçtikçe daha asri bir şehir manzarası alıyor YANA — Adana çok sehhar Gazip bir ana vatandır. Ev. Adanayı karışık, o melez bir ket tasavvur ederdim, halbu- VİN kadar yanılmışım! Bu havali 9 başa halis muhlis bir Türk İr. Adana şehri bir kaç sene ne nisbeten şimdi değişmiş #ti bir kisveye bürünmeğe baş | J Adanada hayet Wcak mevsimlerde buram bu İsriyisn Adanalılar *ı kovanı gbi işlerler ve ye- sonra tenhalaşan sokakları kadar gene doldurup şehrin öğleye ka #merlik çöktükten sonra, tahilindeki kahvehanelere Nan Adananın yegâne eğlence Ailleri olan Yıldız parkına ve gidip orkestra Her N halan harâretlerini tes- | İçin dolaşırlar, Dondurma dük | e mahdut mahallerde bulu. | Su meselesi halkım en büyük derdidir. 1 uldan ve Konya buruda damacanalar tedir, Şehri su ge > kalabalık yer Yeni otelden başlayarak beledi- Ötünden geç: hükümet ko. uzanan muhteşem cadde ile in Paşa caddesidir, Saat kule n hükümet konağına kadar ya * olan asfaltın iki tarafını zl ve davavekillerile arzuhal İYgal eylemiş olduğundan bura- i surette kalabalık bir manza en son sistem alt tarafında hrin si yeni istasyona giden dür. Bu yolun iki VE aöri binalar yapılmiştir. Hat- bunlardan birisi yemiştir. Bu sari caddelerin etlerine nazaran şehrin bu ta- doğru tevessüe istidadı olduğu | maktadır. Şimendifer istasyo hat kömiseri Kadri Beyin | itgâh bahçesindeki palmyeleri birer şaheserdir.Okaliptoslar hakikaten görülmeğe sezadır. bereket, Adana; Mesin ve An vlâyetlerinin — topraklarında e müstesna bir feyzü bereket ir ki üç sene zarfında bir ağaç pale ermektedir. Buralardaki O- | tes ağaçlarının kesret've ci9n *i akıllara hayret verecek derece- | ir. Bir aralı a k adliye dairesine gir | ndan koridor kabil olmuyordu. akşama ka boşanmasından i anlaşılı İN ki tarrikez hakkımı aramak için ii eme huzuruna geliyor ve ken ye, idam davasını halle kalkışmı- tai, Mahkemelerin kapısındaki bu iy si kalabalıktan anlaşılıyor ii, lk rahat durmuyor ve daimi si Klara işleri. köy kanunu | & çince köylerde görülmüş ve â- | esilelerle münazanlar ihdas et im olsalar, daha yumuşak başlı V3al bulunsaiar da mahkenele- ve Tasledecek | dava bulamasalar lr de boşalsalar ne o- inde vaktini imrar ediyor | bri Cadde ve lâğamlar endde ve sokakları fe- Yalnız yeni otelden kız Salim mektebine doğru giden yol | balinde olduğundan bozulmuş yri sıhhi bir hale gelmiştir. Me şehrin en mühim ve en işlek Saddesi olduğundan paket taşla- döşemek veya asfalt yapmak e ki belediye reisi muhteremi- Fa bu yolu ilk firsatta yaptıracağı- 1 Snmuniytle istihbar — eyledim. ta, ağurlara gelince; Bu cihet bir rr, Muhterem Aden»! İnen ha ğa her gün tehdit . ön ve et- tai ilyonlaren mikrop saçan bu Min nin izalesine Vali Beyfendi olduğu halde el birliğile çalış- Niş, üreti vardır. Bu öyle bir iş- ti, acının melesi değildir, bu gü YE hatt has anatin an havati hir bi Yatı, başıma oturmak caiz değil Gazeteler Adanadaki gazete idarebanelerini söyaret eyledim. Coşgun Beyin ida- Remzi Beyin re eylediği gazete ile intişar ede gazetesi muntazaman cek nafi muhteviyatlarile memleket ylemektedirler. Fa ki bu gazeteler de lerine hizmet © kat ne yazıktır Istanbuldaki meslektaşları Gibi biri birinin gırtlağına — sarılmışlar ve mahkemelere düşmüşlerdir. Biri muvafık ve diğeri muhalif renkler- de lan bu iki muhterem gazete de yi vatanı göz önünde ham menafii âliye tutarak ona göre neşriyatia Bul salar çok iyi olur. Namuslu seuha- İefeti hep armu ederiz. Fakat heye can ve gürüllüyü mucip meşriyat zamanında olmadığımızı unutma” malıyız!, Amerikan kollej Bir aralıkAdanann meşhur kolleji in idaresinde bulunan bu cesim mü essese 46 seneden beri burada ted- ta devam eylemektedir. Mektep inde olup 108 kız talebe si vardır. Bunlardan 48 leylidir. Dördü Türk olmak üzere 11 munk Grole idare olunan bu kollejden 6- çen sene iki kız mezen olmuştur. Bunlardan Nermin Hanım bir velâ: ette tercümanlık yapmakta ve ayni zamanda hukuk mektebine devam eylemekte imiş, Fahriye Hanın is- mindeki mezun ise hanesinde ve 0- beyninin yanında bulunuyormuş. Mektepteki muallimlerin yedisi Amerikalı hanımlardır. Mis Mar- ten, Mis Halet, Mis Semur, Mis Borel namlarındaki munllimelerle görüştüm. Hepsi de kibar ve mazik idiler. Bu yaz mevsimini İasmen Titanbulda ve kismen de Pozanti | civarındaki Bürücek yaylasında ge gireceklerini söylediler ve beni de oraya davet eylediler, vaktim müsa- it olsa da gidebilsem çok iyi olurdu. Müdire Mis Tavner 18 seneden be- si Türkiyededir. Hanım kızlarımı- sın koridorlarda ve müdirenin oda- sında ayaklarının ucuna basarak gezdiklerini hayretle temaşa eyle- dim, Talebelerin bu sene zayıf ol duklarmı müdire hamım söylemiş ür.Bon kızlarımızla görüştüm,hayat larından çok memnun oldukları ve uzak vilâyetlerden geldiklerini | söylediler. R.K. —— Kari Sütunu Beylerbeyinde elektrik Beylerbeyinde fırmcı Hasan Efendi yazıyor: Boğazm Anadolu sal elektriği getiren sirket hepimi ze müracaat elti. Elektrik al dık, hattâ elektrikle işleyen makineler koyduk. Civar köyle re cereyan verildi. Bizde bekle dik, fakat artık sabrımız tüken di. Bize ne vakit cereyan vere- ceğini şirketten sorunca şu ce- vabı aldık. Üç sene sonra. Aca ba şirket bize neden cereyan vermiyor ve neden bizi nurdan mahrum ediyor? aaa a Doktor Hafız Cemal Dahiliye hastalıkları mutahassısı Cumadan maada hergün öğleden sonra saat (2,30 dan 5 e) kadar İstanbulda Divan yolunda (118) numaralı hu- susi dairesinde dahili hasta- de uğradım. Müdire Mis Tavner | (Başı birinci sahifede) sı Hafız Hüsnü, tayyareci yüzbaşı Ferruh Beyler, Fransız sefaretin- den sefir Cormte de Chambreun ce- napları, ataşe naval M. Auvernier, attaşe militer kolonel, Sarront, ata- se militer muavini M. Denardo ha- zır bulunuyorlardı. Yeşilköyden, Yeşilköy hava müf- rezesi kumandanı yüzbaşı Zekeriya tayyare makinist mektebi müdürü Avni Beyler vardı. Havada istikbal Misafir tayyarocileri istikbal et- mek üzere yüzbaşı Forruh B. ku mandasında dört askeri tayyaremiz. sabah erkenden Esi ket etmiş ve Fransız tayyareciler. den evvel Yeşilköy üstüne gelerek misafirleri istikbal için © daha ileri doğru uçmağa başlamışlardı. Saat onda beş fransız tayyaresi dört tay yaremiz refakatinde havada görün- düler. Ve Yeşilköy tayyare meyda- ama doğru alçalmağa © başladılar. Bine yakın bulunan karşılayıcı ara- sunda ani bir sevinç ve heyecan baş lamıştı. Tayyareler alçaldıkça men diller, eller sallanıyor, yüzlerce kişi hep birden allaşlıyordu. takbilinin yarısına yakın ka dın vardı. 9 tayyare birden Yeşil köy üzerinde muntazam bir tur yap tılar ve Eskişehirden gelen © dört Türk tayyaresi yere inmeden misa- fir tayyareleri selâmlayarak © gene Eskişehire avdet ettiler, tayyareleri yavaş yavaş alkışlar a- rasında yore indiler. Yere inerken Sofyadan saat 7 de hareket eden tayyareler tam üç saatte İstanbula İ muvasalât etmiş — bulunuyorlardı. İlk yere inen tayyare yüzbaşı Cos- İ tes'un idaresinde ve misiyon şefi 0- İ larak ceneral dö Goys'u hâmil bulu- İ nan tayyare idi. Müteakiben diğer dört tayyare inmişlerdir. Misafirlerimiz iner inmez heye- can ve samimiyetle karşılanmışlar, ordu ve tayyare cemiyeti erkânımız sıra ile evvelâ cenersle ve sonra di- #er misafirlere takdim edilmişler. dir. Hasan Fehmi ve o Muharrem Mazlüm Beyler beyanı hoşamedi et mişler, Fransızlar bilmukabele te sekkür etmişlerdir. Misafir tayyare iler Sofya - Istanbul hava yolculu- ğunu büyük bir rahat ve sökün ile yaptıklarını söylemişlerdir. Hepsim- de bariz bir meşe göze o çarpmakta idi, Memleketimize evvelce de gel- miş bulunan ceneral de Goys bu se- fer tekrar ziyaretinden çok meme Dun ve bahtiyar olduğunu hararetli İ bir lisanla ifade etmi irden hare- İ v Fransız Hava istasyonunda Misafirlerimiz tayyarelerden inip, yavaş yavaş hava istasyonuna yü- rürken yüzlerce kadın, erkek etraf- larını sarmışlar, ellerindeki kartları imzalatmak içim çırpmıyorlardı. Misafirler, zabitlerimiz ve tayya ve cemiyeti erkömnmizla hep bera- ler ve orada bir müddet | İstirahat etmişler, büfeden izaz ve ikram edil mişlerdir. Dolmabahçede Müteakiben Yeşilköyden otomo- billerle hareket edilmiş ve misafir- ler Perapalas oteline yerlsştirilmiş- lerdir. Burada bir müddet istirnhat- ten sonra mihmandarları refakatin- de saat yarımda Dolmabahçe sarayı na gitmişler ve Gazi Hz.me #zi Tazimat etmek istiyen (zevat için açılan hususi deftere iman koymuş- | lardır. Ziyaretler Sant hirde Ünyon Fransez tara- fından şereflerine bir öğle | yemeği verilmiş ve yemekte sefir o ve sefa ret erkâni, Hasan Fehmi, üçüncü Kolordu yaveri Vedat miralay Mu- barrem Mazlüm, Zekeriya Beylerle daha bir kaç zabitimiz hazır bulun- | muştur. Ziyafette Ünyon Fransez reisi M. Pierre Legof bir nutuk söy lemiş ve Fransiz tayyarecilerine be- yanı höşamedi etmiştir. Ceneral de Goys bu nulka (o cevap vermiş ve Fransanm Türkiyeye selâmlarını ib lâğ etmiştir. Müteakiben sefir İ Comte de Chambreun cenapları da bir mutuk irat ederek, teşekkür et miştir. R Saat on dörtte Fransiz tayyareci — enfaretine ederek sefi” ber hava merkezine kadar gelmiş- | Ziyaretten sonra — otomobillerle şehri gezmişler, müzeleri, camileri ziyaret etmişlerdir. Saat 1730 da Fransız sefiri konsolosane bahçesin de misafirler şerefine bir garden parti tertip etmiş ve buradan oda askeri, mülki bir çok zevat — hazır bulunmuşlardır. Misafirler saat 9 da Perapalasa | avdet etmişlerdir. Bugün Bugün tayyareciler Fatih parkın daki tayyare âbidesine bir çelenk koyacaklar, Vali Beyle Kolordu ku mandanını, tayyare cemiyetini ziya ret edecekler, öğleyin — sefaretteki riyafette hazır bulunacaklar, akşam saat 9 da tayyare cemiyeti tarafm- dan Perapalasta verilecek akşam ye | meğine geleceklerdir. 31 temmuzda Eskişehire gidecek ler, 1 ağustos sabahi Atinaya hare- ket edeceklerdir. Avrupa cevelâni Fransız tayyarccilerinin Avrupa üzerindeki cevelânları bir ay devam edecektir. Tayyareler 6 temmuzda Pariste Lebourget tayyare | istar- İ yonundan hareket etmişlerdir. Bu cevelân esnasında 10 bin kilometre mesafe katedeceklerdir. — Atinadan sonra Brondizi, Roma, Zürih tariki- le 6 ağustosta Parise avdet odecek- lerdir. Tayyareler ve tayyareciler Kafileyi teşhil eden beş tayyare den dördü Breguet ve biri de Po- tez fabrikaları o mamalütımdandır. Dört Breguet sistemi | tayyarede Hispono - Luiza markalı 500 bey- gir kuvvetlik birer motör © vardır. Potez sistemi tayyarede (Lorraine markalı 600 beygir kuvvetinde bir | metör vardır. Gelen beş tayyarenin pilot ve makinistleri şu zevattır. Birinci tayyare ceneral de Goys | ve pilot yüzbaşı Cöstes, İkinci tay- yareyı binbaşı Giriee idare etmek- te ve çavuş pilot Verom ( makinist sıfatile bulunmaktader. Üçüncü tay yareyi yüzbaşı Artâchart idare et- mekte ve binbaşı Rigovt yanında seyir zabiti olarak | bulunmaktadır. Dördüncü tayyaryi pilet (binbaşı Pelletier Doisy ve makinist başça- Tayyare filosunun kumandanı ©- lan Ceneral de Goys Fransa hava kuvvetlerinin en büyük (kumanda mevkii olan umumi ihtiyat tayyare kuvvetleri kumandanıdır. Ceneral de Goys 1911 senesinden beri pilot luk etmektedir. Ceneral de Goys w- zun tayyare seferleri tertibine pek taraftar olduğundan son zamanlar - da tayyareci Pelletier Doisy'ni mu vaffakiyetle icra ettiği Paris - Tok yo seferini | bizemt | Bazırlamıştır. Harpten evvel Türkiye hizmetinde | bulunmuş ve Yeşilköy tayyare ka- rargâhmı tesis etmiştir. Bir Fransız hava kuvvetinin başımda bulunduğu halde, 1920 senesinde memleketimi ze gelmişti. Şimdiye kadar Sahrayi Kebiri geçmek şartile 1921 de Paris - Mi amey, 1929 da Paris - Lizbon -Pa. ris, seferlerile ayri s6n5€ © kabili sevk balonla Tulon - Roma - Napo. li seferlerini yapmıştır. Diğer tayyareci Costes ta meş hur tayyarecilerdendir. Birçok ve. korlar kırmış ve geçen sene Paris. ten harekette Bahrimuhiti aşmak suretile Nevyorka vâsıl olmuştur Diğer tayyareciler de beynelmilel şöhreti haiz tayyarecilerdir m ee — Darülfünun Takımı |Taip Servet beyin daveti Zeki Rıza, Rıza, Avni, Hüs nü, Sah, /Ulvi “Melenat Reşat, Supbi, Sadi, Meh. met Salim, Alâeddin, Pik. ret, Salâhaddih, Rebii, Mu ! zaffer, Hakkı, Burhan, Mit | hat, Beylere: | Kusyaya gidecek oyuncuların se- gilmesi ve kadronun süreti' kabiye. İ de tesbiti için 31 temmuz cu | nünden itibaren röuntazaı zersiz maçları kabul ve tertip edil. miştir. Bu müsabakalara yeni gelen füt- | bal antrönörü de nezaret ve iştirak İ edecektir. Her defa tekrar davet beklemeden cuma, puzar, salı gün- İ eri saat altıda Fenerbahçe kulübü. İ ne gelmenizi ve nüfus kiğıtlarmız. la altışar kıt'a fotografınızı da seri a hazırlayıp bana teslim etmenizi İ ot ve saire gibi eşyaların ME KE 7 EE ER ME ÇEŞMELER Fransız tayyarecileri dün sabah şehrimize geldiler Politika (Başı 1 inci sahitede) kaşreratı tebriken bir dua te- lâvet olunmasını ve saltanatı hükümeti milliyenin şu suret- Te tecellisi lüzumunu teklif ey lerim. Raut B. — Bu akşam risalet penah efendimizin vilâderie ne tesadül etmekle âlemi ma şereftir. Bu mes'ut geceyi tesiden bugün bu gecenin bay- ram kabul edilmesini teklif e- derim. (Bravo sesleri, alkış- Tar.) ) Reis — Şimdi dua meselesi var. Buyurunuz, Müfit Efendi dua edelim. Müfit Efendi dua etti ve en büyük sıtkı bulüs ile her cüm- lesinde açık sadası ayuka çık- ti. BUGÜN Padişahlık — kalkıyor değil, kurban kesiliyor gibi bir ha- va. Bugün o havadan ne kadar uzaktayız. Fakat biz uzakta- yız. Rauf ve onun kafasında 0- lanlar, hem sağ, hem o günün acısı ile yaralıdırlar. “Hâkimiyeti Milliye, nin genö o günkü nüshasında bir de İsmet Paşanın beyanatı var. Bu beyanat padişahlığı Lozan konferansına iştirak et- mek istemesindedir. Bakınız, bu aminler, tasidenler, tebrik kenler, âlemi islâmlar arasın da bizim kafa nasıl konuşa- yor; — Mesele, harici davaya, sulh konferansına taallük et- tiği için ehemmiyet almakta- dır. Bunda benim teessülümü mucip olan nokta, ötedenberi olduğu gibi, garp devletleri- nin hâlâ şark milletlerini iş- galleri altında bulundurduk- ları bir heyet vasıtası ile, bü- tün milleti hâkimiyetlerinde tutmak imkânını görmekte ol- mamalaridır. uf, 12 rebiyülevvel kafa- sı, İsmet, 2 teştİnisani kafası, bep bu iki kafa çarpıştı ve hâ- Jâ, en son moda şapka altında gene bu iki kafa çatpışıyor. Falih RIFKI Köprülüzade Fu- at beyin mazba- tası reddedildi (Başı 1 inci sahifede) ne İdü aleyhe rey vermi suretle Fuat Beyin edebiyat fa intihabı kabul e- dilmemiştir. Edebiyat fakülte- si meclisi müderrisinin yakın- da içtima ederek tekrar reislik intihabı yapacaktır. Fakülte | mekte ısrar etmesi çok muhte- meldir Bu içtimada bir hayli müna- kaşa olmuştur. Fuat Beye rey veren yalnız edebiyat fakülte- sinden Şerif B. olmuştur. Lehe | rey verenlerden diğerinin terbi yeci İsmail Hakkı Bey olduğu tahmin edilmektedir. Edebiyat fakültesine reis in- tihap edilinceye kadar reislik iş lerini vekâleten Şekip Bey ted vir edecektir . Gözüm sana mı, sözüm Sana mı ınanayım : (Başı birinci sahiiede) lebici Hanımın bulunduğunu görmüşlerdir. Handaki pamuk atsı almaması için tedbir ai dır. Diğer taraftan da Terkos borularında su aramışlar, bul mamışlar, derhal telefonla şir. ketten su istemişlerdir. Fakat" aradan d lar geçtiği halde su gelmemiş, itfaiye bu vaziyet karşısında Beyazıt o havuzun- dan ve denizden $u almaktan başka çare bulamamıştır. Fakat suyu bu suretle teda- rikteki müşkülât bir tareftan, Birinci sahifeden geçen yazılarj Aska dair ne düşünüyorsunuz? Sadri Etem Bey ne söylüyor ? Aşk ruhlarımızdaki yalnızlık korkusunun dile gelmesidir “Vakit, gazetesinin biribiri içinden geçen hadsiz hesapsız odalarını ziyaret ederek önüme gelene onu soruyordum: — Sadri Etem Bey? Nihayet, arkadaşlarından bir zat tarif etti; — Şu merdivenden çıkın, 80- ğa dönün önü- bir oda çıkar, Saadri Etem Beyi orada bulur- sunuz. Dedikleri gibi yaptım. İşte ta kendisi. .. Masanın üstüne a banmış, harıl harıl yazıyor; — Merhaba üstadım... — Merhaba canım. . — Anket için geldim iki gö- züm. Beni hiç üzmedi: — Peki, söyliyeyim karde- şim. . Bakınz, seyler söyl — Tabiat, seven ve sevmi- yenlerin cidalile doludur. Bunu maddede görürüz. Hayatta rürüz, Cemiyette görürüz. Bi birine ısınamıyan, biribirinden hoşlanmıyan maddeler, yeni bir terkip vücude getiremezler. Okzijenle idrojen biribirlerin den hoşlanmasalar dı susuzluk tan yanacaktık. Lümbanın ışığı, kimyevi bir aşkın parıltısıdır. Yaz günlerinde karanfil sap- ları alev gibidir. Çünkü, yaz, tabiat için hârâsını açmıştır. Hayvanlar, aşkı cinsi cazibe ile ifade ederler. Horozun par- lak tüyleri. . Erkek ördeğin gü- zelliği, dişinin aşkını kendine çekebilmek içindir. Ruh âleminde aşk, insan ru- hunun boşluğunu bir başka in- san ruhile tamamlamasıdır. Cemiyet hayatında aşk, ideal aşka dair ne güzel mandanı gibidir: Sevgi hudut- larını muhafaza edenbir ku- mandan... — Sevmekten mi ten mi hoşlanırsınız? — Sevmekten (hoşlanırım. Mademki seviyorum, sevdiği. min beni sevmesini istemem, İster sevsin, ister sevmesin. sevilmek- Sadri Etem Bey Aşk, sadece aşk içindir... Sevmeden sevilmeğe gelinci bu pek müziç bir şey olur.. A deta büyük bir angarya, — Meğer, biz bu suali | farkına varmadan taşı gediğim koymuşuz. Sadri Etem Bey, aşkın gir dapları içinde i — Sus, açmal.. Sonra ilâve ediyor: — Evet.. Neden saklamalı İ Evli olmadığım için pekâlâ söy liyebilirim. . . En büyük aşkım bugünkü aşkımdır. . . i naklediyorum. Çıkrıklar durunca. . .,, mu harriri, burada durdu: değil mi? — Hay hay.. Yalnız bir su al daha: Niçin seversiniz? Dedi ki: — İnsan, kendine benziyeni sever. Ruhların anlaşması bu dur. Fakat hayat, bu kadarı larımızı tamamlıyanları da se veriz, Sevmiyen adam, yarım insar er. Aşk, ruhlarımızdaki yalnız lık korkusunun dile gelmesidir? M. Salâhattin ——————————— layca ateş alan mevaddın mev- cudiyeti diğer taraftan ateşin süratle tevessüü”e ki mühim amil olmuş ve yangın kısa bir zaman zarfında çok tehlikeli bir vaziyet almıştır 45 dakika sonra... İtfaiye yangının söndürülme sinde cidden cansiparane bir ka biliyet göstermiş, boğucu du- manlarm içinde O umulmadık bir muvaffakıyetle çalışmıştır. Neye yarar ki susuzluk bu can İr çalışmanın semeredar olma- masını intaç etmiştir. Ancak 45 dakika Terkos memuru Veznecilerde Malül gaziler cemiyeti önünde ki nanaları açarak bütün su kuvvetini yangın yerine vermiş fakat bu da semeredar olma. mış, suyun tazyik: kifayet et- mediğinden hiç bir faide olmamıştır. Yangın nasıl söndü? Yangın ancak iti eti sayesinde söndürülebilmiş tir. Ateşin ancak saat 11 e doğ- ru bastırılması kabil olmuş, sa at birde de tamamen söndürül müştür. Yangının nasıl çıktığı belli değildir. Onnik Ebeyan, Aşar ve Pinhas Efendilerin ma ğazalarında zarar o kadar bü- yük ildir, Fakat Salti Fran konun deposunda 150,000 lira lık eşya yandığı söylenmekte. dir. Yangında kasıt var mı? Yağının nasıl çıktığını tes- bitetmek kabil olamamıştır.Bu hususta polis ve adliye'müşte. sonra bir | Yangın bir az o şüpheli görül müştür. Çünkü geçen sene ayn mağazadan, ayni suretle ayn gün ve ayni saatte bir yangı daha çıkmış, gene sebebi anla şılamamıştır. Bu garip tesadüf Obaz şüpheler tevlit etmiş, deponur da yüksek bir bedelle sigortal olması bu şüpheleri takviye e miştir. Adliye ve müddei um milik bu hususta lâzım gelen leri sorguya çekmiştir. Terkos kumpanyısı ne diyo Yangında su bulunmadığın: dair olan iddia üzerine Terko kum panyasına müracaat ettik | Kumpanya direktörü M. Kas | telno dün yerine ( gelmemişti İ Müfettişler de yerlerinde yok tu. Bunun için esaslı malüma * almak kabil olamadi" Yalar | müracaatımız esnasında şirke te bulunan en salâhiyettar za yangında su bulunmadığı iddi asını kat'iyyen o reddetmiş kr ve yaz mevsiminin tazyikleri i zerinde tesiri olup olmadığı se aline de: — Kav'iyyen tazyikın yazlı kışla münasebeti yoktur. o Sr her zaman mevcuttur demi sküder Altıncı İcra Memi undan: Bir borçdan dolüyı cuz ve paraya çevrilmesi mukarrcı bir adet Şanziman bir adet vinç b zdet İcat bir adet istanpa bir ade Çapa ve ire 3-8.931 tarihine mü sadif Pazartesi günü saat © onda onbire kadar Galatada Makaracılar da 17 numaralı mağaza önünde kinci arttırma suretile satılacağın dan talip olanların yevmi mezkürd mahallinde hazır bulunacak mem mak

Bu sayıdan diğer sayfalar: