15 Kasım 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

15 Kasım 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİLLİYET PAZAR: 1$7 TE: " 5 Marco Polo ee Daha iki sene evvel Henry Garat Minema âleminde meçhul bir adam- | ÖL O tarihte sessiz film duha hüküm Fan bulunuyordu ve bu filmin bey» Delmilel şöhretli yıldızları saltanat sürdükleri için Henry Garat Fransa ve Belçikada tiyatroyu terketmeğe lüzum görmedi. Ara sırada müzik hollerde şarkı söylüyordu. Fakat sesl lm ortaya çıkınca Stüdyalarda saltanat Sürenler, başlarına yeni yeni artist- lerin gelmekte olduklarını gördüler. ç kü stüdyo sahipleri sesli film , o vakte kadar sinema âlemi 23 hiç tanımadığı artistleri tiyatro- yaydan ve muzik bollerden topluyor- de. Henry Garat ta sesli bir film çevir mek üzere Parisin büyük müzik bol lerinden birinden bu suretle alındı. Anlatıyor: — Güzel bir rüya © görmüş gibi idim, İlk mukaveleyi © imzaladığım Sünü unutmıyacağım. — Senelerden i sinemaya girmeğe uğraşıyor ve Müzik holdan sinemayal Hanry Garat iki sene içinde nasıl kendisini tanıttı ve sevdirdi.. Henzy Garat Muvaffak olamıyordum. Çünkü bü. | tün yerler işgal edilmişti ve kimse Yerini ve kazancını başkasına ver: Mek istemiyordu. — Filmleriniz? — Evvelâ iki dünyayı çevirdim. nra “âmirlerimiz hizmetçiler, da- ha sonra Berlinde Ufa | hesabına “Cennet yolu, “Cürmü meşhut, ve “Prenses emirleriniz!,, filmlerini çe- Yârdüm, — Bu kadar iyi dans etmesini ve rl söylemesini merede öğrendir — Müzik holde... Vel Fransa ve Amerikada senelerce #evülerde oynadım. Bence, kendile- fini sinemaya vakfetmek isteyenler için müzik holden iyi bir mektep o- İamaz, Çünkü burada komedi, dans, #arkı, hattâ biraz da akrobatlık öğ- #enilir. “Cennet yolu,, ismindeki ope *et filmini Toynayabildiysem, © mü- Zik holden yetişmiş olduğum için ir. >> Artık müzik hole dönmiyecek Misiniz. — Kat'iyyen,. Sinemada her gün Yeni bir şey öğreniyorum, bu sayede fok seyahat ediyorum. “Cennet yo- lundan sonra,, | Lilian Harvey ve eriliy Fritsch ile birlikte Fasa git- tik, Ne iyi arkadaşlar! Orada çok eğ ve vdette Berline - gittim “Cürmü meşhut,, u, ondan (sonra Prenses emirleriniz.!,, i çevirdim. ilmlerimde daima âşık rolü aldığım dolayı serzenişte bulunanlar olu Yor. Şu var ki ben rollerimde müm kin olduğu kadar tabii İsterim, Yani hayı Fi görünmek ve durgunluğu, düşünceyi sev- Sinemadan “ei Lilyan Harvey ve yanından biç ayrılmayan «Chiehy» ismindeki köpeği mediğim için filmlerimde © de hafif voller alıyorum. Doğrusu | haya dan memnunum. Alman sinema âmil in nazarı dikka bana iyi filmler çı kongre, dede £ eşim gene Lilian Harvey'dir. Bu filmde bir başkalık varsa, o da genç bir Çar oluşumdur. Garat'nun sinemada daha on s6- kiz aya varan hayatı göz önüne alı- mırsa, bu genç artisttin müzik hol. den çıkınen yeni san'atına ne kadar çabuk uyduğu anlaşılır. veee —— Yeni filimler Metro Goldvin Mayer stüd yoları 1931 - 1932 senesinde yapılacak filmlerin diğer sene- lere faik olmasına çalışmakta- dırlar . Bu stüdyolarla hali ha Zırda sekiz film çevrilmekte- dir. Yeni dört filme de başlan mak üzeredir. Bunların bir tanesinde Wal lace Berry ile Jackie Cooper'i göreceğiz. Greta Garbo hali ha zırda “Susan Lenox,, isminde bir film çevirmektedir. Bu fi lim bittikten sonra Ramon No varro ile birlikte casus Mata çevirecektir. No Shearer ise R. Mont gomery ile bir film çevirmek- tedir. Bu filmde birçok sahne ler Fransızca geçtiği için her iki artist hararetle Fransızca öğrenmektedirler | Sinema Haberleri * Pierre Colombier'in idaresi al- tında film çevirmek üzere Renâ Le- fcber, Pathe Natan tarafından an- je edilmiştir. Rene Lofe muvaffakıyetle oynamış filmleri ol- du ğu ve Milyon filminde de oyna- dığı herkesin malâmudur. * Meşhur tenör L. Una sail ve bu suretle ai tün dünyaya neşri için mikrofonun. da nasıl söylediklerini anlayacakır miz. - * Jane Marnak'ın ile defa sinema da oynadığı Canım Paris filminin müziküsı “Ta bouche” Pas sur la bouche” ve “Comteobligado,, şarkı - larını meşhur © bestegâr Mi Ywain'indir. * Bir kaç aydan beri seyretmedi- ğimiz Jean Anjelo “Kupa koz, isim li Henri Roussel'in vaz'ı sahne etti ği Felix Gandera'nın nefis bir kome disinde bize tekrar kendini seyret- tirecektir, Sessiz — filmin en büyük komiklerinden o Marsel Levski ilk defa olarak bu filmde — oynamakta okap sırrı ancak | kendince malâm san'atını burada da göstermektedir. Pathe Natam'm bir filmi olan bu &serin yıldızı Alice Cocea'dir. * Any Ondra ile İvan Petroviteh hazırda Pathe Natan stüdyola- reti olan "Chawve Souris"" yi çevir- mektedirler. * Siyahlı kadının pek yakında Pariste gösterilecektir. Bunun hemen akibinde Huguette ex Duflos, ve sevimli Ronald Toutain tarafından temsil edilen © bu büyük mun büyük sinemala- e seyredeceğiz. * Baroncelli pek © yalanda bütün dünya kütüphanelrinde pek büyük bir muvaffakıyet kazanman Vicley- Baum'un meşhur romanı Palas Ote ini çevirmeğe başlayacaktır. * Amerikaya dönen Şarlo Fransız başvekili M. Laval'i Amerikadan getiren © vapurla Fransaya gelmiştir. Şarlo pro jeleri hakkında kimseye bir şey söylememektedir. * Japonya hükümeti sene- nin en güzel üç filmine mükâ- fat verecektir. * Amerika © müstesna, yer yüzündeki 41,550 13,716 sı sesli tertibat ile tec hiz edilmiştir. İngiltere bunla tın içinde en ileri gelen memle kettir. 5000 salondan 4100 ü sesli bir hale getirilmiştir. Bu mem lekette 1931 de 140 film imal edilmiştir. Fransada 1930 da 76 film imal etmişken 1931 de 107 film vücüde getirmiştir. Almanyada 1931 de 164 film yapmıştır. İtalya ise ancak 50 * Fransızlar meşhur sahne artistlerinden biri de Spinell'- dir. O da diğer birçok © sahne artistleri gibi sinemaya inti- sap etti. İlk defa olarak “Ala merikan sevda,, isminde bir fi lim çeviriyor. * Meşhur (o Macar yıldızı Maria Korda (o yakında Kont Teleki ile evlenecektir. Malüm dur ki artist evvelce sahne va zn Aleksandr Korda'nın karı- st idi, aile gayet ies'ut yaşamaktadır! bir çok Muratore'un ilk sözlü filmi olan “Meçhul mugan ni,, filminde büyük bir radiyo şirke- tinin içtima salonunu görmek fırsa- istlerin bü rında Johan Strauss'un meşhur öper | | kokusu filmi Simone Vaudıy Pola Negri i ilk sesli filmini çeviriyor.. Hemen hemen unütulmuş gibiy- di. Zaten sinemada uzün zamanlar beyaz perdeye çıkmayanlar pek ça- buk unutulurlar, Fakat endamı, çok güzel sezi ve muhteşem tuvaleti ile Hollyvood'a geldiği zaman, bir çok yıldızlar; — Aman yerimizi almasın — diye endişeye düştüler. Şimdi otuz üç yaşında olduğunu © saklamayan bu kadın bundan yedi s€ne evvel uzun &tekleri ile Hollyvood'a geldiği za- man da böyle olmuştur. O tarihte Pola doğruca Şarloya gitti ve kolla- rini açarak: — Charlie, Charlie! Sana kavuş» yak için dünyaları geçip geldim, de Bir zamanlar Pola'yı Pariste ta- nımış olan Şarlo bu heyecanlı boya nat karşısında mütehayyir olmadı değil, Şarlo mizacı gürip bir adam. dır. Meselâ Pola'ya bütün bir gün ilânı aşkeder. Sonra iki ay aşlcını u- mutur. Pola ise buna alışık olmadığı Swanson kendisine müthiş bir reka- bet gösteriyordu. Hattâ taç ve şöh- retini tehdit ediyordu. O zamn ka- Fakat her ikisi de” biribirlerine çok zit mizaçlarını telif ödemiyecekleri. Amerikada bir ailenin beş erkek çocuğu; diğer bir ailenin beş kızı ile evlenmişlerdir. Ayni zamanda kardeş ve bacanak, hemşire ve elti olan bu Biribirlerine amca zade olan on altı rr vardır Pola Negri ni anladıkları için gayri mümlün iz- divaç vuku bulmadı. Poln Negri anlatır : — Benim iki izdivacım da hata ol muştur. Comte Domsky ile prens Serge Mdivani hayatta, taliimin zol müne karşı müdafaasız kaldığım de- virlerde zaafımdan istifade etmişler- dir. Lehistanda daha küçük bir kız iken, ilk aşkımı gördüm. O zaman Comte Domsky beni teselli ediyor. du. Prens Serge'e de Valantinonun ölümünden sonra tesadüf ettim. Pola Negri şimdi “kadın emreder sel,, isminde ilk seli filmini çevir. mektedir. Avrupada © iken teganni ve diksiyona çalıştığı için, bu filmin büyük bir muvaffakıyet kazanacağı şimdiden tahmin edilmektedir. Acaba yıldızlar diyarında sarışın lar artık hüsufa mı uğrayacak? b RR A Japonyada sinema , Japonya'ya ilk film 1896 da vasati kırk artmıştır. Bugün Japonyada 1270 sinema salo- nu vardır. Sonra Japonya ay- ni zamanda film <imaline de « Kısa bir. Bu adam Venedikli idi ve on üçüncü asırda Çine gitmişti Bir tarihte (o coğrafyası en kuvvetli olanlar bile Akdeniz- den başka şey bilmezlerdi. Çün kü o zamanlar denizlerde se- yahat şimdiki kadar kolay ve keyfli değildi. Bugün meselâ Mısıra en iyi (o vapurlarımızla dört günde gidebiliyoruz. O za manlar iki ayda ancak gidilebi lirdi. Marco Polo'nun hikây. de işte böyle zamanlara tesa- düf eder, Bu Marco Polo on dokuz yaşındaydı. Bir gün vatanı o- lan Venedikte hiç tanımadığı : babası, birisi de am- casıydı. Her ikisi de, Marco Po lo doğmadan evvel İstanbula doğru yola çıkmışlar ve daha uzaklara doğru seyahat etmek emelile Venediğe dönmüşler. di. İstanbula kadar gelmekle o kadar uzak gittiklerine kani ki, Venediğe dönüşte tâ Çine kadar gittiklerini iddin e diyorlardı. Kimse du. Venediğe gelen iki kişi bu rasmın çok güzel memleket ol duğunu söylüyorlardı. Fakat oraya kadar da dört sene lâzım diyorlardı. Çin #mparatoruna tekrar dönecekle rini vaadetmişlerdi. Onun için Marco Polo'yu da beraberleri- ne almak istediler. Marco Polo seyahati işitin- ce tereddütsüz kabul etti. 5S. lam yapılı olduğu için seyaha- tin bütün yorgunluklarma ta- hammül edebilecek kıratta i- di. 1271 senesinde yola çıktı lar. İrana ve Efgana vardılar. Efganda hastalandı. Bir sene orada kaldı. Tekrar yola revan oldular. Meşmur Gobi çölünü de geçtiler. Gâh, yaya devam eden bu seyahat dört sene sür dükten sonra nihayet Çine var dılar. O zaman Çin o hükümdarı ve dünyanın en büyük impara toru Kubilây'dı. Kubilây uzak diyarlardan gelen bu adamları görünce çok memnun oldu. Sanki ayda insanlar varmış ta, bu adamlar oradan gelip kendi sini ziyaret etmişler gibi sevin di. Çindeki insanlar da basık suratlı ve çekik kaşlı insanlar dı. Fakat altın işlemeli libaslar giyiyorlardı. Evleri porslenden ve lâkeden inşa edilmişti. Ya nehirlerde dolaşan ejder timsa li büyük kayıkları One güzel şeylerdi? Marco Polo'nun bu yepyeni memlekette hiç cani sıkılmı- yordu. Sonra buyu iyi, kalbi te miz, etvarı nazik olduğu için derhal Kubilayın muhabbetini kazandı ve Kubilay kendisini mandaren yaptı. Çin gibi kos- koca bir memlekette mandaren olmak iyi bir şeydir. O zaman- da da Çinliler yer medeniyetin “en il kurmuşlardı. Marco Polo bir müddet son ra vilâyetlerden birine vali ta- yin edildi. Daima beraberinde bulunan babası ve amcası onun bu Çin memleketinde daha ziya de yükselmesini arzu ediyorlar dı. Marco Polo valilikten son- ra Hindistana sefir tayin edil- gitmek için | in Asya yı dolaşmış oldu. Yirmi sene Çinde kaldıktan sonra, nihayet ana vatanıma dönmek ie Ba bası ve amcası evvelce de yirmi sene uzak kaldıkları Venediğe avdet etmek istiyorlardı. Vatan hasreti başka şeydir. Bir gün imperatordan artık müsaade et mesini rica ettiler. İmperator Kubilay: Pi ra vereyim. Fakat beni bırakıp gitmeyin! Bir taraftan bu iyi imperato bir taraftan vata na dönmek iki mühim mesele idi, Derken hâdiseler bunlara yardım etti, ru Gene Kubilaym akrabasın- İ dan olan İran şahı evlenmek is tiyordu ve Çin hükümdarının da kızmı istemişti. Kubilây kız lardan en münasibini seçti ve elçilerine emanet ederek İran; gönderdi. Lâkin yollar karışık ve memleketin bu tarafında mu harebeler olduğu için elçiler ge ri döndüler. O zaman Marco Polo hüküm dara dedi ki; — Ben bütün Asyanın yolla rını bilirim, Kızmızı İrana ka- dar emniyetle götüreyim. kin ondan sonra da vatanıma doğru seyahate devam etmek için bana izin verin. Kubilây bu sefer Marco'nun arzusunu kabul etti. Kız ince, güzel, daha çocuk yaşında bir şeydi. Derhal alaylar, halayıl İar hazırlandı ve Marco Pol: nun emri altında yola revan « dular, Çinden İrana kadar se- yahat kolay bir şey olmadı. Ol madığı şuradan belli ki, bu se- yahat tam iki sene sürdü. Yol- da kızın maiyetine verilen iki elçi ve altı yüz adam öldüler. Fakat kafile venerin Çin prensesi nihayet İrana vardı- lar. Orada öğrendiler ki Kubi- lây ölmüş, kızı isteyen İran şahı ölmüş. Fakat bu kız İran tahtına geçen yeni Şahla ev. lendi ve herkes bunu daha mü- nasip buldu. Artık üç Venedikliye Vene- diğe dönmek düşüyordu. Bun- lar gene az öz gittiler, Venedi ğe vardılar. Baktılar ki evlerin de yabancılar oturuyor. Kimse kendilerini tanımıyor. Kıyafet- kıyafeti! Bu kıyafet macerayı anlat tığı zaman kimse inanmıyor . Fakat onlar üzerlerindeki el bisenin dikiş yerlerini söktüler, Elmas, zümrüt gibi bir çok mücevherler çıka- rarak gösterdiler. Ancak o za- mah bu üç ile amcası ve babası olduklarını tasdik ettiler. Marco Polo bu büyük seya- bati yazdı. Fakat anlattıkları- nı o zamanın adamları o kadar şayanı hayret buluyorlardı ki, kimse inanmak istemiyordu. Bu seyahatten çök zaman sonra, Hint ve Çin denizlerine gemiler gitti de, ancak o vakit Marco Polonun doğru söyledi- ğine inandılar, Kışlık yeni şapka modelleri —

Bu sayıdan diğer sayfalar: