Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
eARA ae e —- —— —— —— >> — A — - ee eet w Dü —— v 4 — a A G G e K AA 5 PK Milliyet 17 ŞUBAT 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No, 'Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 İABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için Hariç içir 3 aylıği ee 6 $ 7 50 14 — 12 , 4 28 — Gelen evrak geri verilmmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- ruştur. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete — müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'u- liyetini kabul etmez. kat'ım. — Ben de Penat. — Biliyorum ve zaten onun için geldim. Bana — dediler ki siz tasarruf kaç tasarruf dersi almağa gel- dim. ;. Çok iyi yaptınız? Yemek yediniz mi? — Daha yemedim. Çünkü kasabadan sabah çok erken yo. la çıktım. — Öryle is benimle beraber ye! Estakat'ın kaşları çatıldı. İlk rast geldiği adamı yemeğe | davet etmek.. Bu ne biçim ta- sarruf? ; Üstat dedi ki - — Eğer benimle — beraber gelirsen, evvelâ pazara gide- İim. — Gidelim. Belki nasıl pa BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat —merke- zinden aldığımız malümata na- zaran bugün hava bulutlu ve kıs- imen yağışlı olacak, rüzgâr mü- tahavvül esecektir. 16-2-932 tarihinde hava tazyiki 265, en fazla hararet 2 ve en az nakıs 4 samtigrat idi. Hikâye Tasarrut — Fransızcadan — Bu küçük kasabanm Estakat isminde elli beşlik bir adamı vardı. Bu adamın bir işine te- sadüf etmek güç şeydi. Çünkü Estakat iki metelik için kendi sine mükemmel bir dayak ziya feti çekilmesinden hiç te kaçın mayan hasislerdendi. Bir barakada oturur ve ba- rakasının etrafındaki küçük bah 9ede ne yetıştırebıhne, onunla Eğer o gün iki me- telik tııırnıf edebilmişse, dün yada ondan mes'ut adam yok- tu. Fakat Estakat'ı bastıranlar da varmış. Günün birinde kom şularından işitti. On iki mil ö- tedeki başka bir kasabada, şöh reti çepçevre etrafı tutmuş bir yapanların kralı imişsiniz. Onun için sizden bir 10.000 figüran ile yapılan bu film İMajik'te - 20.000 İstanbullu gördü ve alkışladı. Majik'te: I e |Tiyatro musahabesi Size *“Yalova türküsü,, nden bah setmedim; çünkü kırk yıllık ismini değiştirip ortaya “Ben musikili bir komediyim,, diye de çıksa operet yı— ne her şeyden evel bir musiki eseri dir ve ondan bahsetmek benim işim değildir. Ama diyeceksinz ki onu oynamak da Darülbedayi artistleri nin işi değildi! Ne sizin bunu deme nize karışırım, ne de Behzat'ın kir kından sonra şarkı söylemesine. Akın onu da düzeltmek pek zor olmasa gerek. Tepebaşı tiyatrosunun zaten de- rin sahnesi, ışıkların ustalıkla kulla nılm:ısı sayesinde, goznn ahhıldıgı k derecede der r- tuğru! Müuhsin'in hızde bir sahne tertip etmeği bilen yegâne adam ol duğunu söylemek kâfi değildir, bu işi iyi bildiğini de ilâve etmek lâzım dır. Fakat eşyayı bu kadar iyi kulla » NEW York'un Hotropolıtıiıı Operası İıtınlııılı geldi BERNİCE CLAİRE ve ALEXANDRE GRAY ALEV ŞARKISI'nı temsil ediyorlar. Mevzuu: kuvvetli bir dram ve güzel bir romans olan bu filmin mümessilesi NORMA TALMADGE (İhtıraslar k.ıdmı) zarlık ettiğinizi görür de, bir İki üç hafta oynanan o operetten | na l Y y n &Ğ e Prap n Ertuğrul Muhsin ne yazık ki şeyler öğrenirim. bahsetmek için onu gidip görmek inıanları:d aghenkli vaziye(leryverdixe— Wî D UkB A. R(F Yk Ve çıktılar. Bir - fırıncının | lâzımdı. Halbuki ben çalğıyı —İster | miyor; meselâ büriaki sühnede üçde-|BES' ” *HS ve Ztıı_ “M a aşkı geçiyorlardı. Penat: alaturka o!ıulııı, ıs(er ala.frangı——hıç Mmîıh pek darma dagın duruyorlar veddediyor. S sevmem, çünkü dı. dları ve elbisel: i de dekor lal gîâı, şuradan bir ekmek bir iftihar hissi duymuyorum; fakat, | J4 imtizaç ettirmek; Muhsin buna Kadıköy Sü | SW ne yalan söyliyeyim, utanmıyorum | 44 muvaffak olsa mükemmel bir re- | EEP S? Ka D TCY YA Ve fırıncıya sordu: da! Bir kaç defa gitmeğe niyetlen | j:55> olacak. inemasında — Ekmek taze mi? dim, niyetlendim ama — ayaklarım K SİFLAR ç İi Bu akşam — Taze olmaz olur mu? Bu | Pir türlü varmadı. Hem doğrusu Elbiseleri, bilhassa üç delikanlı- Raşit Riza heyeti temsiliyesi L SAA x biraz da inadım tuttu. Mal nınkini pek beğenmedim. — İstemi HK Z günkü kadar iyi ekmek çıkar- im sevdiğim piyesleri gidip | Han'ın tahtı olan sandalye de pek a ” | balk benim sevdiğim piyesleri gidip ti madık. Ekmek değil, tereyağı | görmüyor, “Knok hekim,in yalnız | iyi bir şey değildi. Fakat, tekrar e- |Ş KUDRET HELVASI maşallah! Penat arkadaşına döndü: — Bu adamın dediğine ba- karsan, madem ki tereyağ ek- mekten daha — iyidir, öyle ise gidip tereyağı alalım. Oradan kaymakçıya uğra- ar: — Biraz tereyağı istiyo- ruz. Bari tereyağımız iyi mi? — Olmaz olur mu? Bal gi bi tereyağ.. Penat başını salladı ve tek rar arkadaşma döndü: — Madem ki bal tereyağın dan iyidir, gidip bal alalım.. Oradan bakkal dükkânma gittiler: — Biraz bal istiyoruz. Her halde iyidir ya balımız? — Olmaz olur mu? Bir de. fa şu bala bakınız.. Su gibi te miz.. Penat yine arkadaşıma dön- e Bizlilömdiz: <de; budalar yız, dedi, mademki su baldan iyidir, öyle ise gidip çeşmede yemek yiyelim.. Ve çeşmeye gittiler.. lıtıyu- yaşıyormuş. Adı Penat imiş ve hasisliği artık son hu- duduna kadar varmış imiş. Kendisine bu kadar yakın bir yerde böyle müthiş bir ra- kibi olduğunu işitince kızma- dı, kıskanmadı. Bilâkis böyle bir üstattan acaba öğrenilebi. lecek yeni bir tasarruf dersi var mıdır, diye düşündü. Çün kü insan her yaşta öğrenir. Bu kararla Estakat ertesi sabah, kunduralarını fazla eski mesin diye boynuna . astıktan sonra, yalın — ayak on iki mili yürümek suretile komşu kasa- baya vardı. Z Üstadının evine vardı. Üs- tat henüz yatağından kalkmış ve parmaklarile saçlarımı tara- makla meşguldü. — Baonjur üstat! Söyliyeceği sözler de bile tasarruf yapan üstat sadece: — Bonjur, demekle iktifa et ti tanımadınız Kasabadaki meşhur Esta. Doktor Rusçuklu Hakkı Beyoğlu, İstiklâl caddesi B Büyük Parmak kapu, Afrika hanma bitişik Apartıman No 21.— Tel: Beyoğlu 2797. Saat: 14-18. Doktor -Hafız Cemal Dahiliye hastalıkları mütehassısı Cumadan maada hergün öğ- leden sonra saat (2,30 dan 5e) kadar İstanbulda Divanyolun- da 118 numaralı hususi daire- sinde dahili hastalıkları mua- yene ve tedavi eder. Telefon: İstanbul 22398. Sıra numara- sını beklememek isteyenler, kabineye müracaatla veya te- lefonla randevu almalıdırlar, iki defacık oynandıktan sonra afiş ten kaldırılmasına sebep oluyor, ben de onun hoşlandığı operetleri gidip dinlemem, d, mıcınuıııııdı bu “Yalova türküsü,, nün bazı diyorum, bütün bu kusurlara rağ- men dekor, sahne tertibatı hakika- ten ılkı;luııcak bir şeydi. Size bir şey itiraf edeyimh;ıîen o akşama hdır Er(uğnıl si'ni ktan beri Te ) ni okudum, tüylerim ürperdi. îuı—nn bunlara, dünyanın en zuzel beıteıı ne de bürü nasıl ede Ço kendisi oynaımyor ve artık bizzat oy nımakıın ziyade sahneyi idareye bilir, ı.nhyıınıyonıml Aman o ne sözler! İnsan bunları ancak. küfür veya a makamında ağzıma ala ar. “Darülbedayi,, mecmuası dedim de aklıma gnldı- Onu hiç okuyor mu sunuz? En iyi mı ızdan biri: başta Perdeci'nin sinirli yazıla rı, sonra — birtakım hoş makaleler. Hele Vasfi Rıza'nmkiler. Son iki nushadaki “Tenor oldum., ve “Al- lah uzun ömür versin,, isimli iki yazı sı ne güzel şeydi, Ne hafif ve alaycı bir üslubu vııl Vasfi biraz gayret etse zannederim çok ıııııl komedi- ler yazar. Bittabi derin, insan ruhu nun karanlık dehlizlerine inen piyes ler yazar, bir Shakespeare veya bir Moliğre olur demiyorum, fakat Soe ho Guitry'ye taş çıkarır... Sonra Ta Tât'ın krokileri var; Bedia Hanımın “Herdem taze,, diye bir karikatürü nü yapmış, lııyıldım. Oyununu be- ğenmedim ama resmi çok hoşuma gidiyor. Bir album yapıverse ne iyi eder!,.. Hasılı bu Darülbedayi mec muası en canlı mecmualarımızdan biri. Bilir misiniz niçin? Çünkü ona yazı yazanlar hep biribirini - bilen, kafaları biribirine uygun adamlar ve bir gayeleri var: Tiyatroya hizmet etmek, sahnelerinde ne yapmak iste diklerini halka öğretmek, Cuma akşamı bu mecmuayı kırı; tırarak perdenin açılmasını bekliyor dum. Birden aklıma geldi: Darülbe dayi mademki operet oynuyor, niçin opera da oynamasın. Meselâ “Akın,, ne guzel lıır opera olurdu. Zaten Fa şiyor, ü var:; Bu üçü de sıra ile söz söylüyor; Suna'nın iki nedımuı de öyle. Hem “ Alkın,, veriyor, Daha zor ve da ha cazip bir meslek. Nıyızıkkıoıılqım Muhsin bi- raz rahatsızdı ve sesi kısıktı. İyi oy nadı; bazı parçaları ben oıııııı gibi ınlııı-ııyonıııı Meselâ üç dı nasıl tasavvur ettiğini anlattığı sah nede, Zınnedıyonım ki bunu bir rü ya görür ve o rüyası ile mestolur gibi anlatmalı idi. Başbuğlarla konu kesilmesini kararlaştır- yani kızı ile karşılaştığı sahneyi çok iyi oy- nadı, N H dlünü, f tabiri Iİ!, “iyi müdafaa e"—lı Fakat © da Suna'ya daha saf bir kız hâli verse daha iyi ederdi. Diğer san'atkârlara gelince... M. zam'ın rolleri pek ufacıktı ve bir şey yapmalarına cidden imkân — yoktu. Şaziye Hanımla Zehra Hanım vakra sahnede — epeyce duruyor ama bir şey söyledikleri, bir şey yaptıkları yok. eç Demir rolünde H. kemal, Bumin' de Talât, Bayan'da Sabih Beyler, ne yazık ki, hiç iyi değillerdi. “A- kım,, 1 Ankara'da “ gençle- Perşembe gününden itibaren Richand Tauber tarafından, ope- yetin bestekârı Frank Richard'ın bizzat — iştirakile Neşeler Diyarı ZAYİ — İş Bankasının Beyoğlu Şubesinden aldığım — 335 numerolu kumbaranın 2604 numerolu cüzda- nını kaybettim. Yenisi alımacağın- dan zuhurunda hükmü olmayacak- tır. Karabet Demirciyan. İstanbul İkinci Ticaret Mahke- mesinden : Cinsi Menşei Balyesi Tiftik Kütahya 39 ” ” 30 ” » 36 » ö 20 | » Bolvadin 99 » Karahisar 43 ” ” 16 » Mevduron 32 ' v Akşehir 19 » ” 10 ö Konya 10 ” 3 » Kzrahım hafif 11 * Amerikan Eksepres bankaşına merhun balâda cins ve mikdarları el rin nasıl oynadığını bilmiyorum; fa- kat Haydar Nami Demir rolünü, hiç şüphe yok ki, Hüseyin Kemal Bey- den :dehaiyirselmüiş ve daba iyi oynamıştır. “Aİmm, n ) n l tiftiklerin ve sa tışın bu ayın 23 üncü salı günü saat Bütün İstanbul halkı bu büyük renkli operayi görecektir. OPERA Sinemasında Halkın en fazla sevdiği artistler DOUGLAS FAİRBANKS BEBE — DANİEL < İlk sözlü ve şarkılı filmleri Aya Aşık Şaheserinin iraesine baş'anıvor. CEREMEEİD> United Artiste mamulâtı -— I Sinema -Tiyatro l M“N Ti aei || Faruk Nafız “ımm — ECONOMOU OPERET HEYETİ FRANSIZ TİYATROSUNDA Bu akşam saat 21,30 te RİRİKA Yarm akşam ilk defa olarak YA SENA HRİSOMOU Pek yakında: Soulamitis, Haros tis Tihis. İstanbul Beşinci icra memurlu- ğundarı : 931-3838-4 738-4449—48 12- 5189 lu di İstanbulda vezir hınmda kirep dö- şin fabnkux sahibi Karebet Dök- dindü 8 kül v Arma.ndı vekilleri Aavukat Mekki Hikmet beyin alacagma mebni mahcuz olan iabrik Kartal sulh — mahkemesindem Kartaldi' vefat eden eczacı Mehmt€ Salih Beyin terekesi mahkemed deftere geçirilmis olduğundan mi maileyhe karşı alacaklı ve borçlu & lanların tarihi ilândan itibaren bi ay zarfında müracaatle alacak vi borçlarını kayıt ve beyan etmeleri ve bilâhere vaki olacak müracaatli Tin nazarı mbare alınmayacağı kâ munu di S$61 inci mücibince ilân olunur. e | İstanbul icra riyasetinden: Bey oğlunda İstiklâl — caddesinde, numaralı deri mamulâtı ticare si sahibi Viktor Gallerini Efendi nin konkordato — için mühlet it* talebile vukubulan müracaatı üze- rine icra kılınan tahkikat neticesif de konkordato talebinin nazarı iti! bara alınmasına ve icra ve iflâs ka munun 278 ve 279 uncu — maddeleri mucibince borçluya iki ay mühle verilmesine ve İstanbulda, Birinci Vakıf hanında avukat Fahri Beyiri komiser tayinine ve işbu. mühletiri ilânile beraber icra ve iflâs daire! leri ve. tapu sicil - memurluklarınd bildirilmesine karar verilmiş oldu ğu ilân olunur. Mmakinelerinin — paraya çevtilmesi mukarrer olmakla 18-2-932 tarihine müsadif perşembe günü saat 15 den itibaren ikinci artırma usulile mü- zayidesi icra kılmacağından talip- derin mahallinde hazır bulunan me- muruna müracaatları ilân olunur. binde ve talip bulunmadığı takdir- de müteakip günlerde — Ticaret ve Zahire borsasında icrası kararlaştı- rılmış olduğundan - talip olanların Seğilim; onu bu Sötunlarda İbrahi kür gün ve saatlerde Borsa'da Necmi Bey tahlil etti, bütün gazete ler de uzun uzun anlattı. Piyesin » bir ziyade biribirine bir. “bahane ile bağ lanmış bir “lirik manzumeler mec- muası,, dır. Faruk Nafiz iki man- zum piyes daha hazırlıyormuş, Ha san Ferit Bey onları bestelese ne iyi eder! Hem hiç şüphesiz Faruk Na fiz'in vezni, kafiyesi düzgün m srala rı ona “Yalova türküsü,, nün güfte lerinden daha güzel ahenkler ilham edebilir. Perde açıldı ve nefiı bir dekorla karşılaştık. Bunun için Ertuğrul Muhsin'i ne kadar tebrik etsek ye- edebi k ti di Faruk Na fiz bugünkü şairlerimizin en çok ta nınmışıdır. ve herkesin onun hak- kında bir kanaati — vardır; bu yeni eseri de o kanaati takviye ediyor. Nurullah ATA Askeri tebligat | Beşiktaş Askerlik şubesinden: Ş-wede nııılııyyet harp malüllerile ridir. Bu çadır dekorıı, ıehıt 932 ııneu lııtıın Jakı Avrupa'nın birçok ti: l b'e iftihar edebileceği ;eylerdendir. Yal nız direk pek yassı gözüküyordu; Milliyet'in Edebi Romanı: 12 GÖZYASLARI!. Gülüşleri, şen kahkahaları ve bayıltıcı gözleri karşısında enyordum Birden her şeyi u- im. Yine kalbim o- nundu, yıne kendim onundum!. Ve.. sanki o bunu — hemen farketmiş gibi gözlerini gözle- rime dikti, parmağı ile yanağı- nı bastırdı, başmı uzattı: — Haydi buradan öp te seni affedeyim.. Dedi. Düşünmeden, muhake me etmeden, manyatize olmuş, iradesi hükme hi tkâr edil. miş gibi ben de başımı uzat. tımı; ince, zarif, güzel parmağı- nım işaret ettiği yanak çukuru- na dudıklırnnı götürdüm, Bu götürüşün tek manası Etem İZZET ne diyeceğimi beklemeden yine ça söyle! çmBıhıımız çok hararetli, fi- kirlerimiz çok ayrı idi. O: — Ben serbestim. Monde- nim! Hiç bir. kayda bağlı yi ada Ğ Üne başlanmıştır. Yeücnııde bulu- nan vesaik ile şubeye müracaatları. na çıktıktan sonra, daha düşü- nülecek ne kalır?. — Hiç olmaz ise içine girilen bu âlemde bu- dalalık etmemelı ve iyice yaşa- bil mak istemem.. Diyordu. Ben de: — Hıyır. Bızlııımık mecbu var!. emretti: — Haydi kalk gidelim. Ötomobilde idik ves Öraşilı köy yolunda gidiyorduk! Ben de açılmıştım, o da. Artık ko. nuşuyorduk ve ilk defa fikirle. rimiz ve geçen hâdise üzerinde ciddi bir münakaşa yapıyor- duk. Benden söz aldı: — Ne söylersem kızmaya- caksın?. Ve,. teminat verdi: a — Yalnız senin dediğinî ya- pacağım. Seni seviyorum. Fa. kat, Açık konuşalım!.. Dedım,bıııdouııııvıı. -—Hk ızı n riy Diyordum. Ve Naran.. de- vam etti: — Monden bir kadın her er- kekle konuşur!. Niçin bir erkekle bütün bir ömrünü bitirmeli!.. Erkekler nasıl hoşlarına gi- den her kadına bakıyorlarsa Kadınların da bakmak hakkı- dır! M y SĞ W BSR D : L lâzım gelmez yı? Kızlık ta ne?.. Erkeklerin hodbinliğinden başka — bir şey mi sa: " Her kadınm mutlaka anne olması lâzımgelmez ya?.. MDW dans ta ederim, te yaparım! n bir defa Bir an daha çok açıldı, daha aykırı oldu, içinde ne var ise dökmeğe başladı: — Ben artık değişemem!. Cemiyetin ahlâk kanunları. na hiç kıymet vermiyorum! Onlar çok geri şeyler!. Hep kadmı küçültmek, er. keğe esir etmek, tapulu mal edindirir gibi bağlamak için kon muş kayıtlar!. Kadın erkek ırtık munvı! hazır bul ları ilân olunur. Harik — Hayat dın için de oyle. Ne farkımız war? ı.ı bakarnlak, tüli. ana FN 4 âresinden: — Bir | , İstanbul ikinci ticaret mahkeme! sinden: Ankarada At pazarında Çi kur handa Tiftikci Kara kollukçi oğlu Hamdi Beyin Yeni Kıyısed Ümit nakliyatı umumiye - şirketin? rehnettiği kırk bin balya tiftiğif tutarı olan ve navlun ve sairedel deynin temini için Güneş şirketin- den tahtı hacize alınmış olan elbi- seler 18-2-932 tarihinde saat 12 den 14 tet kadar paraya çevrileceği ilân olunur. ve Otomohıl Sirgortalarınızı Galat.ada Ünyon hanmda kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırımız. Türkiyede bilâfasrla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır- mayımız. Telefon: Beyoğlu 4886. gıbı ıevk ve ;ehvet düşkünü ) B BT sil, anlayış, idare filân gibi esas ıll' kad olçuııı V| Mi ı Evlenecek kadın mutlaka lııu ı.. de hılımız. Tabiat bile bu hak kı ona vermemiştir. H, İn— dın kendisini israf Naran'ın bütün bu söyle. diklerini dinledim dinledim ve ona cevap verdim. O anda ne- ler söyledim, ne kadar söyle. dim bilmiyorum. Fakat, onun. kileri gibi benimkilerin de esası hatırımda sayabilirim: Bır. Sosyete, asrilik.. diye| nı Bizima trkekt var?. Onların zevki var da bizim yok mu?. Erkek neyse kadın da o!. — Erkek hoşuna giden kadını hemen kendisine çekiveriyor da kadına bu hak niçin çok görülü yor?.. Hem bir kadmın iyiliği ve faıılııı niçin zevk kayıtları ile üyor. 'Bir kadın erkeği ğ şeyleri öz manasile Asrilik sadı ıçılıp saçılma, sosyete erkek. lerden sakınmamak, mondenlik israf, sefahat, çılgmlık, ne yap tığını bilmemek değildir. Monden bir kadın — fazilet, vicdan, irfan, insan ahlâkı deni len şeylerle hamuru yoğrulın, hele kadınlık gurur ve sevgisi. ni her şeyin üstünde tutan kı ı_ı- n dn-, dığı, sevdiği, b kıy tını arttıran bir meta huk ğı, erkekle evl lidi: Bunıın için de ilk şart tınıgıııık ve ko- Üç' Kız kalmak ve kocaya nuşmak değil mi?., kız. varmak. Çok yerinde bir tedbirdir, Bu, belki iptidai- | te, Llik sayılabilir. Fakat, en ileri de zımınlarda da daima karısmı çocuklarının 1 bilecek ve ğer bir budalalık etmıqe dolayı medyun olduğu 574 lira biî isel & dil: ğ * ; MA zerine alacaklı vekili mezkür emi teanın piyasa üzerinden paraya çe' tilmesini talep eylediğinden bu hu sus hakkında borçlu Hamdi Beyif bir itirazr bulunduğu taktirde tari! hi ilândan itibaren üç gün zarfındi mahkemeye — bildirilmesi — lüzum! ticaret kanununun 767 ci maddesi me tevfikan ilân olunur, İstanbul asliye mahkemesi birit ci Ticaret dairesinden: Tarika bi raderlere rehnedilüp mahkemece $ tılmasına karar verilmiş olan yed sandık derununda 1340 kilo birin€ ve ikinci trikoyu almağa talip olaf darın 23-2-932 tarihine müsadif sal günü saat onda Sultanhamamında; Topalyan hanında Tarika Bıradel' lerin arziyesinde hazır ilân olunur. tün varlığı ile bunu gıderı:â ye çalışmalı, — kendisini dal çok sakmmalıdır! Beş: Erkekten elbette fa hsınız. Yaratan bu farkı orta. ya koyduktan sonra biz, kı di kendimize mi bunu yok lıileoeğiz? Gün gelir mühendi doktor dı, avukat ta, askef ris te olabilirsiniz, fakat kadım — olmaktan, onun şartlarıma uymaktan — kurtula: L onu en aziz, en 4 etli varlı- ğı tınıyıuk bır baba; yıhııi ta bır ko_e! ıçııı evlaıâiı lızımdır Kılp istirahati, vic. dan istirahati, itimat ve dürüst lüğü bundan başka hangi şey temin eder?.. Ve.. dılım kız l disi yeti kl!- bettiği içindir. ki daima kendi benliğine döndüğü zaman göz- lerindeki ıslaklığı kurutacak bir tesellinin yoksulu olur kalır. Dört: Bu şartın dışma çık- Üi dıyke bir ımç kadının lıaı. Altı: Erkek hiç bir nmı.l a L L p 4 G L Üa bığlıdıüı ve her şeysini aldığı kızla evlenmez. Alanlar yü: de bir, ikidir. Sağınıza, solunt za, bütün etrafmıza — bakmız! Dediğiniz şartlar içinde evle: nenlerin sayısı söylediğimi gel mez. Erkek her vasıftan ev. vel karısında tam bir emniyel ister. İtimada istinat etmiyoril şüphe içinde bunalan evlilikle! daima kendiliğinden çürüyen ve kopan bağlar olmuştur. ; ğ?