17 Mart 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

17 Mart 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUmA 17 MART 1933 8 irdi sene No. 2550 NUSHASI 5 KURUŞTUR İsa evvel sermaye gi İ ken yedi vergiden dolayı gitmiyor. Tasarruf hakkı caki haline irca olun. doğu gün iktısat düzelecektir. * karakteristik misallerile izah olu- ediyor. Basit adı verilebilecek bu düşü- salik Germen fikir membalarında, yu- karıkine benzemiyen ikinci bir telâk- tarzı var. Bu telâkki tarzına gö- Ye muasır iktisat bütünlüğile müta- 7 Şİ pi gi ZE i ; B Z I ; EE EE ş İH Ti z $ Kadının cesedinde her hanci bir 19 alâmeti görülmemiştir. Yalnız kendisinin 2, 3 gün evvel sopa ile dö- | çildüğü vücudundaki © çürüklerden 'aşılamktadır. | m ve tetkikattan Feride lerle İmedi, anlaşılmıştır. gi Plâstiras burada mı? | Sabık diktatör müstear isimle ve | dört arkaeaşı ile gelmiş Ceneralin İzmir yolu i'e İstanbula geldiği ve Tarabyada olduğu iddia ediliyor Haber verildiğine göre, ceneralin pazartesi günü Köstenceye gitmesi | de muhtemeldir. Mamafih, cenera- İ lin Atinadan af karamı beklediği ve | | bu kararı müteakıp Yunanistana dö- eceği söylenmektedir. Bizim yaptığımız tahkikata göre, filhakika 9 mart perşembe günü Pi- reden İzmire gelen ve Hariciye Ve- kilimiz Tevfik Rüştü Beyi de hâmil bulunan (İzmir) vapuruna Pireden beş Yunanlı binmiş ve İzmirde kara- ya çıkmışlardır. Bu meyanda Plasti- ras isminde kimse yoksa da, cene- ralin namı müstearla bunlar a: bulunduğu tahmin edilmektedir. Ce- neral Plastiras İzmirden Bandırma ve bir rivay ö İe Mudanya ye- lile şehrimize g li göre Kurtuluşta, diğer bir rivayete göre de Büyükdere veya Tarabyada bir evde gizlenmiştir. Resmi maka- mat, bu hususta kat'i surette ademi malâmat beyan etmektedir. Bizzat Muhiddin Beyde dün al olan istifsarımıza musirran 'bilmiyorum"” diye mukabele etmiş- tir. | Şehrimiz Yunan mehafili de, ayni | Ceneral Plastiras Yunan cenerali Plastirasm şehri- mizde gizlenmiş bulunduğu rivayetle» ri dün de kuvvetle deveran etmiş- tir. Atinadan gelen bir telgrafa gö- re, ceneral Plastiras, Hariciye veki- limiz Tevfik Rüştü Beyin Pireden İz- mire geldiği vapurla Yunanistandan ayrılarak İzmirde karaya çıkmıştır. Bunun mütemmimi olarak deveran eden ve doğruluğu temin | edilen ri- vayetlere göre, ceneral Plastiras İz- mirden tarikile imize gelmiştir. Kendisine burada siyasi mülteci muamelesi yapılmaktadır. Ceneral, Yunanistanda siyasi dis manları çok olduğundan şehrimizde ve muhafaza altnda bü- suretle ademi malümat beyan etmek- tedirler. Yunan ceneral konsolosu, kendisinden malümat isteyen rumca gazetelerine de ayni suretle mukabe- lede bulunmuştur. Bununla beraber, ceneral Plasti; rasın şehrimize geldiğinden bir kaç zattan başka kimsenin harebi | olmadığı da temin edilmektedir. O | kadar, ki zabıta makamatınn da Plastirasın ne suretle (geldiğini tah- kik ile meşgul olduğu görülmekte- dir. Filhakika, ceneralin, Bandırma veya Mudanya yolile geldiğine göre, (Devamı 4 üncü sahifede) Etem İzzet Bey şehir namına nutkunu söylüyor. 16 mart şehitleri günü Dün büyük merasim yapıldı, hararetli nutuklar söylendi Etem İzzet, Hüsnü ve Tevfik B. lerin nutuklar, z ri ziyaret etti. e y Eyübün sakin bir köşesinde, Halice ve İstanbula hâkim bir te- penin eteğinde 920 senesinde Türk ve Türk vatanı işin yeni ci- dalde ilk kanlarmı akıtanların kabirlerinin o etrafı binlerce kişi tarafından çevrilmişti. Me sarlıklar, iopeler biç iaean ahi şeri halinde, idi. * Haliç şirketinin tahsis ettiği husus! vapurlar, oto- büsler, otomobiller bugünü yarat. mak için ölenlere koşanları taşı- makla bitiremiyorlardı. Mezar çelenklerle bezenmişti. Saat 14... Kabrin etrafında her kes yerini almıştı. Tiz bir bora zan sesi yükseldi ve akıbinde türkçe tekbir başladı. Bunu şehit- lerin ruhları için okunan fatiha ve Müftü efendinin beliğ bir dua- sı takip etti. Duadan sonra bir müddet | Da- rülfünun ve yüksek mektepler ta- lebesinin gelmesi beklendi. Hüsnü B. in nutku Evvelâ C, H.F. ve Halkevi namına yüksek iktisat mektebi (Devamı $ inci sahifede) Şehitlerin kabri başında daa.. Dün 16 mattı. İstanbulun iş- gal edildiği masum uykularmda rahat uyuyan zavallı Mehmetçik- lerin kahbece yataklarında öldü- rüldükleri ve Türk vatanının tari- hinin değiştği gündü... Dün bütün İstanbul, kadın er- kek, çoluk çocuk'on “binlerce İs- Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET KAZANÇ Lâyihada e: dilât yapılacak ANKARA, 16. A. A. — Cümhu- riyet Halk Fırkası gurupu idare he- yeti reisliğinden : CHF. gurupu bugün Büyük Mil- let Mecli üzakeresinden sonra Af- ri üzerinde müzakere (açıldı ve geç vakite kadar devam (etti. Cumartesi cektir, Tadilâ ANKARA, 16. Çielefonla) Fırka grupu umumi heyeti cumar- tesi günü öğleden sonra tekrar top- lanarak kazanç vergisi lâyihası üze- rinde müzakereye devam edecektir. Lüyihada esaalı tadilâtu karar veri- leceği : Bu vaziyete göre 5 lira ve gpdan da- ha aşağı bulunan tekaüt, malüliyet yetim ve dul maaşları kazanç gisinden İstisna olunacaktır. Sermayesi üzerine kazanç tevzi et- meyen kooprentif şirketlerin istisna lar meyanma konulmasına karar ve- ilme iri > Amerikanın iğ Teşekkürü ANKARA, 16 (A.A.) — Bugün a Am eşik Cümhuriyetleri bü- yük elçisi M. Şiril Hz., afyon hakkın. dnki beynelmilel La Haye ve Cenev- re müahddelerine iştirakimizden do- eisicümbharu. Dahiliye müsteşarlığı ANKARA, (Telefonla) — Dahi liye vekleti müsteşarlığına Konya va- ei Beyin tayini takarrür et- miştir. Gayrimübadiller Pazar günkü kongre hararetli olacak Gayrimübadiller cemiyeti idare he- yeti dün haftalık içtimamı yapmıştır. Bu © toplanmada, »azar günü öğle- len sonra yapıla” ak kongrede, mü- :akeratın sükümet ürülmüş ve mü- sakeratım reis İs- vail Müştak B. ta- afmdan bu su- «le idaresi te- »enni (edilmiştir. timar müteakıp kendisile görüşen muharririmize İs Bey şunları söylemiş MÜŞTAK BEY mall Müştak tirs — “Pazar günkü kongre, geçen kongrenin mabadidir. Ankaradan dö - nen heyet, aldığı vazifeyi ne suretle Ma ettiğini ve ne neticeler aldığını izah edecektir. Heyetin salâhiyetini tecavüz ettiği rivayetleri, bono yeri. ne (müzayedelere iştirak vesikası) tevziini İstemiş olmasından ileri gel- miştir. Hakikatte bono ile müzayede- lere iştirak vesikdsı arasında fark yoktur. Maliye vekâleti, şimdiden ye- 'ni bono tevziini muvafık o görmemiş; hiç olmazsa, İstanbuldaki müzayede- lerde elde mevcut bonolardan mü- him kısmının sarfedilmesi beklenme- sini tavsiye etmiştir. Bu da 3—4 ay zarfında mümkün olabilecektir.” Bir istifa EE Gayrimübadiller takdiri kıymet komisyonundaki Tisalya murahhası Tahir Bey, işlerinin çokluğundan ba- Dil anketi Uşaki Halit Ziya B.in de kendine görefikirleri var! Listelere gelen cevaplar ve karşılık kelimeler her gün daha çoğalıyor “ Aşkı memnu” müellifi oHalit Zi- ya Beyi dil bahsinde söyletmek ko- lay olmadı. Karşısındakinin ricasmı kırmağa yan nazik ve kibar muharrir Halit Ziya Bey düşündü: — Edebe saygı diyebiliriz sanırım. Yalnız bakın ne var? Edep, sade saygı manasma gelmez. Saygınm da yalnız edep mânasma gelmediği gi- bi... Bu vaziyette bir tek türkçe ke- limeyi muhtelif yerlerde, kullanaca- ız, demektir. Ayni sermayeyi bir- kaç işe kapatınca korkarım ki leh- çe daralacak... Benim şahsi fikrim şudur: Bugün için kullanış hududumuzun dışında ! kalan başka Türk dillerindeki öz türkçe kelimeleri hiç düşünmeden almalıyız. Bunları lügat kitaplarımız za koymalıyız. (Devamı 4 üncü sahifede) Altıncı liste ANKARA, 16. A. A. —T.D.T. Cemiyetinden verilmiştir: Karşılıkları aranacak arapça ve taraça kelimelerin - situ mamaları is- dani yadur: 1— FACİA 2—FAHİŞ 3—FAHRİ 4— FAİDE 5—FAİL -Grame, - 6—FAİZ 7—FANİ 11 — FECİ -F 12— FECİ 13—FEDA Listelerde çıkan kelimelerden ma- maları birden fazla olanların her ma- tten - Bugün de toplanacak İstanbul umumi tutuluyor. Yarım saat boş yere va- kit kaybediyoruz. Bu uzun zabıtla» rı dinlemek ta- bammülümüzü tü ketiyor. Ben şah- san tahammül €- demiyorum. Bu- Muhiddin ve Galip Bahtiyar B. ler rada okunacak hulâsaya yalnız | Umumi meclisin mart devresi “müzakereleri bugün bitiyor mi (Devamı 4 üncü sahifede) Ankaralınin defteri Istanbul'da neler oluyor? ANKARA 15 - Mayıs - 1920 Ankarada oturanların bepsin- de bir nevi İstanbul nostaljisi var. Hele işgal altındaki İstanbu- lun hasreti, hepimizi daha ziyade yakıyor. Ankaranın umumi içti ma, eğlence yerleri yoktur. Evi müsait olan her zatın misafir çda- sı, akşamları, mutlaka doludur. Hele bazı meb'usların evleri a- deta siyasi klüpler gibi dolup bo- şanıyor. Petrol oziyasının, çok bahtiyar olanlarda ise lüks lâm- balarmın aydınlattığı odalarda en az bir düzine insan bulunur, Ko- mevzuları o kadar müte- nevvi ki... Fakat konuşmalar en nihayet, milli mücadele, milli ha- reket mevzuunda karar kılar. Dün akşam yirmi kadar misa- firi bulunan bir ee SR bul O gün İstan! an balaman nel bir sabi te misafirler arasında idi. Bu za- tın İstanbul vaziyeti hakkında an- lattıklarını işte burada hulâsa © diyorum: —"“... Her gün yeni yeni tev- kifler yapılıyor. Tevkif ve takip adamlar tarafından tertip edili- yor. Ferit Paşa kabinesi, esasları 'ne olursa olsun, sulh muahedesi- ni tasdike karar vermiş. Muahe- denin tasdiki muhitte kıyam ve aksi tesir yapar mülâhazasile bü- yük bir tevkifat listesi daha ha- bir vatandaş olsun, buna etmiyor. İstanbul hükümeti niha- yet zabitan” alelerinin yanındaki hizmetçi efradı toplatarak bun- lardan bir takip müfrezesi teşkili- ne karar verdi. Bunlara cebren Anadolu kuvvayi milliyecilerile harbedeceklerine yemin ettiriyor. lar. İstanbulun bazı (gazeteleri (Mutlakiyet) ve (Meşratiyet) mü nakaşaları yapıyorlar. Halkı mat- lakıyete ısındırmağa çalışıyorlar. Hükümet mehafilindeki his- sizlik, haysiyetsizlik, azami dere- ceyi bulmuştur. İstanbulun ecne- bi askerleri tarafından filen ve resmen işgali, mulantan sadaret alayının mani olma- (Devamı $ inci sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: