19 Mayıs 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

19 Mayıs 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şehrimizde dünkü Kollej atletizm Seçmeleri yapıldı Galatasaray mevsimin gol rekorunu kırdı 1 Haziranda Fenerbahçe stadın da yeni tribünlerin bitmesi dolayı- sile büyük bir spor bayramı yapıla- cağmı ve bu bayramda Kollej atle- tizm müsabakalarile Fenerbahçe ve Viyananın F.C.W profesyonel futbol takımları aratında bir maç tertip edildiğini haber vermiştik. Finalleri 1 Hazirandâ yapılacak olan Kollej ve diğer mile İstan. bul atletizm müsabakalarının seç- meleri dün Kollej sahasmda yapıl- dı. Seçmelere 266 atlet yazılmıştı. Bu atletlerden 59 u Beşiktaş, 4li Galatasaray, 41 i Fenerbahçe, 34 u Robert Kollej, 30 u Beyoğluspor, 25i kurtuluş, 2 i İstanbulspor, 4 ü Orman i, biride Ateş - ya 20; uzun atlamaya 31; üç adıma 25; gülle atmaya 28; disk atmaya ; erit atmaya 18; sırık ile atlama- ya 10 atlet girdi. Yapılan male kalan gıya yazıyoruz.: 100 Metre: Semih, Halmi, Mufahham, Papa- dopulos, Raif, İsmail, 200 Metrey neticesinde fi- alel ağa Mehmet Ali, İsmail, Raif, Mu- fahham, Hilmi, Ahmet. 400 Metreye: . Furuzan, Münci Cevat, Tobini, Ragıp, Paraskos, Tevfik. 800 Metre: Yorgi, Niyazi, Remzi, Karakaça- nis, Ruhi, Naci, Manoel. 3000 Metre: Bu koşuda seçme vin yapalai. Bu mesafeye yazılanlar | Haziranda doğrudan doğruya finali koşacak- lardır. Uzun atlama: Tevlik, Avni, Kâzrm Sedat, Tak. sin, Papadopulos, Nikopolos, Üç adım atlama: Pulyos, Zeki, Saris, Tevfik; P, padopulos, Zarardosi, Ri Sırıkla atlama: —— — Haydar, Fethi, Sadri. Nikopo- los. . “Gülle alma: Ateş İbrahim, Naili, Kangelidis, "Apodiyalis, Karakaş, Pinhas. Disk atmada: Sava, Frangokis, dis, Karakaş, Asmanidis. li, Corciya- | EHEEMERİ Alman hava nazırı “| ya giderek defteri mahsusu imza -| Kolej atletizm seçmeleri yapılırken Cirit atmada: Karakaş, nl Mufahham, Sudi, Rizopulos, Orh, — Futbol ilm — Dün Taksim ve Fenerbahçe stad- larmda 1934 senesi İstanbul şildi maçlarına devam edildi. Taksim stadında yapılan maçlar. da Anadolu Beykozun karşısında cidden takdire değer bir varlık gös terdi ve ancak 1 - O mağlüp oldu. İkinci maç Galatasarayla Altın- ordu arasında idi. Galatasaraylılar *opa vurmasını bilmiyen Altınordu İular ve onların pek acemice hare. ket eden kalecileri karşısında yük- sek ve nisbetsiz bir kudret göster- diler, on yedi gol attılar. Maama- mih bu kahir faikiyet Galatasaray- İıların da bir gol yemesine mani ol- madı. Üçüncü maç Süleymaniye - İstan nda oynandı ve Süley- İn Süleyman aa ai edi ler. Fenerbahçe (Stadında Vefa - Hilâl takımları maçında Hilâl ilk devrede çok canlı bir oyun göster- di. Bu yüzden ilk devre O - O bera- bere bitti, Vefa ancak ikinci dev- | rede 3 gol atarak maçı kazanabildi. Fenerbahçe takımı da, Lir oyun için cezalı olan Muzafferden mah- rum olarak ve bazı deyi Kasımpaşanın çiktr. Ka- sımpaşalılar, bütün maçta kendile- rine tefevvük eden Fenerbahçelile. re 9 - O yenildiler. — Faruk meselesi — Fenerbahçenin itiraz etmiş ol- Milliyet'in tefrikası: 3 i Tanıdığım Çasuslar (Meli. Knokaert'in hatıraları ) Tercüme eden: AHMET CEMALEDDİN pazartesi sabahı erkenden döne - cek. Şayet vaktinde gelmiyecek 2 Yursa miralaya ne cevap verece - fim? Stefan bu sözleri söylerken elin 'de tuttuğu kocaman bir elmayı ye- mekle meşgul bulunuyordu. Sonra öğrenmek istediğim çok mühim bir havadisi gene kendisi bana bildir- di. — Elmayı, dedi, Romany kadın- dan aldım... Demek ki teşkilâtımıza mensup olan Romany kadın yeniden mey- dana çıkmıştı. Halbuki ben naza- rıdikkati celbetmeden kendisini ne kadar zamandan beri arıyordum. Eve geldiğim zaman bu iyi ha- berleri anneme yetiştirdim. Tabit kendisi de pek memnun oldu. Ro- many kadını kendisi de görmüş. İri, kemikli ve daima mütebessim çehrnsile kahvehanelerin önünde meyve satıyormuş. Kendisi her ö- nüne gelene beş on günden beri | enfloenzadan hasta yattığını söy - Tüyormuş. Annem icabında Al. fons'a muavenet hakkındaki tem- bihatımı kendisine gizlice bildir - miş. Bütün işler yolunda gitmekle beraber fena halde üzülmüyorum desem yalan söylemiş olurum. Ma. amafih Alfons'un talimatına riayet ederek iki gün sükünetimi muha - faza ederek evden & hastahaneye, hastahaneden eve taşınıp durdum. Lâkin pazartesi sabahı heyecanım o derece şiddetlenmişti ki çalışa - mıyacağımı anladım ve bir başağ- rısı bahane ederek hastahaneden i- zin aldım ve eve döndüm. Evde de yerimde oturamıyor, pencere - nin önüne oturarak sokaktan ge çenleri bir bir tetkik ediyordum. Bana asırlar kada uzun gelen in- Hizârdan sonra ikindiye doğru Al fons'un kendine mahsus acelesiz ve ağır ayak seslerini derin bir nefes aldım, O settiğim heyecanlı meserreti, an - duğu Galatasaraylı Faruk hakkım- da bazı tahkikatta bulunduk ve öğ- rendik ki: Faruk 1930 senesinde Beşik - taş klübü tarafından 2326 numa- ra altımda mıntakaya tesçil etti - rilmiştir. Ayni Faruk, 1932 senesinde 4319 numara altında muıntakaya verilen fişte Faruğun babasının is- mi, tevellüt tarihi, ev.adresi deği- şik olduğu için mıntaka farkına varmadan bu ikinci tesçili yapmış- tir. Halbuki mıntakada;,.. Faruğun Beşiktaştan istifası ve beraeti zim- met kâğıdı mevcut değildir. Öğrendiğimize göre henüz mın- takaya ibraz edilmemiş olmakla be- raber Galatasaray klübünde mer- hum Şerefin imzasını taşıyan 932 senesi şubat tarihli bir beraeti zimmet kâğıdı varmış. Halbuki gene öğrendiğimize göre, | kânunusani 933 senesinde Beşiktaş klübü Faruğu merkezi u-| mMumi nezdinde kendi nâmına tes- çil ettirmiştir. 932 de alâkasımı kestiğini bir beraeti zimmetle teyit eden Be - şiklaş bir sene sonra bu futbol - cuyu kendisi namına nasıl tesçil ettirir? 9 mayı» 933 te de Faruğu bu sefer gene Galatasaray klübü mer kezi umumi nezdinde kendi ma- mi, tevelii sü, vazifesi'değişik gö- rülmektedir. vi « Beş ay farkla bir idmancı iki klüp namına nasıl tesçil edilir? Bu bu ne karışık cak cephödeki © oğlumun svdeti gören müşfik bir anadan başka bir kimse hissedemezdi. Alfons avdet etmis olmakla beraber tamam üç gün kendisile fırsat düşürüp görü- Maamafih şayet müsla- cel bir lüzum olsaydı Alfons'un ne yapıp yaparak beni göreceğini dü- şünüyor ve müteselli oluyordum. Nihayet bütün olanı, i bilâha- re kendisinden öğrendim: Alfons yola çıktığı günün akşamı kolaylık İa Eekloo kasabasına yarmıştı.Ken- disi Prassek'in kendisinden evvel davranarak bir ipucu elde etmesi ihtimalinden titriyerek © trenden, hastane arabalarından, nakliyat kamyonlarından, hülâsa önüne se- len nakil vasıtalarından istifade et miş. Kasabaya varmca emi | benden alış olduğu teşkilât men- suplarından Jan Van Kandalaere' nin köşkünü kolaylıkla o bulmuş. Fakat köşkün bahçe duvarında bir Alman jandarmasını — bisikletini görmüş ve kendi kendi: | tevkif edilip edilmedi başlaraış vekayie intizaren yolun karşısındaki çalılıkların altma u- Zanmış. Yoldân geçen bir kimse- nin çalılar dibinde Alfons'u gör- mesine imkân yoktu. Nihayet jan- darma köşkten çıkmış ve sallana - | rak bisikletine atlamış. Bu man- (Başı 1 inci sahifede) Alman hava nazırı yakında İstan- gidecektir. Mz On dakikalık mülâkat BELGRAT, 18 (A.A.) — Prus- ya başvekili M. Göringin ziyareti tahmin edildiğinden daha kısa ol- muştur. Mumaileyh, sabahleyin alelü - sül hariciye nazırı M. Yevtiçi zi- yeret etmiş ve bu ziyaret on daki- ka devam etmiştir Mumaileyh, mütcakiben sara - lamış ve sonra Alman mezarlığı - na bir çelenk koymuş ve bunu yap- tıklan sonra Alinaya mütevecci - ben havalanmıştır. BUDAPEŞTE, 18 (A.A.) Avdette Budapeşteden geçecek o- lan ceneral Göring ( başvekil M. Gömböş namma Macaristanı ziya- rete davet edilmiştir. Ceneral pa- günü buraya s— yadır?.. Fenerbahçe itiraz etmek- te yöre göğe kadar haklı mı yok sa? Sadun GALİP Gayri federelerin bayramı Gayri federe kulüpler arasında bugün Anadolu Hisarında bir spor bayramı ya- pılmıştır. Alman neticeler aşağıdadı 200 metre: Suat B. birinci niye, Gülle | Necdet birinci 10,1-2 met. re Uzun atlama; Suat B. bi m. Yüksek atlama: Necdet B. biürüci 1.65 m. Sokak koşusu: Cevat B. Üç a- dım: Suat B. birinci 11.12 e. İki kişi üç ayak: Früzan ve Necmi Beyler. İki küş dört ayak: Hasan ve Eşref Beyler. Cimkara; Mehmet B. , Ateş - Güneş Bunlardan mada Ateş - Güneş ikinci takımı ile İdman Yurdu kulübü arasında bir futbol la yapılmış, Ateş- güreşliler 2-1 galip gelmişlerdir. İdman Yurdu ile Cihangir pirinci im kımlar mrasındaki maç ta 20 İdman Yurdunun galebesiyle neticelenmiğlir. Her iki galip takıma kupalar ve diğer atletizm birincilerine de madayalar ve- rilmiştir. "Ankarada şenlik ANKARA, 18 A.A. — Ankara mek- teplileri yedinci İdman bayramı ba sa- bah Gazi Terbiye enstitüsü #ahasında yapılmıştır. Merasime saat 9,40 da baş- Tanmıştır. Şenliklerde Adliye Vekili Saraç oğlu | Şükrü, Maarif Vekili Hikmet, Milli Mü- | dafan Vekili Zekâi Beyle büyük rübeli bir çok erkân, mebuslar, sefareticr men- suibini ve binlerce halk hazır bulunmuş. tar, Evvelâ bir geçit resmi yapıldı. Bir bando merasime iştirak ediyordu geçide Kiz lisesi, Kız orta mektebi, İsmet Pa- şa Kız enstitüsü, Musiki muallim mek- tebi kız talebesiyle erkek mekteplerinin bütün talebesi iştirak etmiştir. Geçit bittikten sonra kız mektepler talebesi sahaya gelerek İsmet Paşa Kır Enstitüsü jimnastik o muallimi Zehra Cemal Hanımın idaresinde muhtelif be- | den hareketleri — yapmışlardır. Ve pek | çok alkışlanmışlardır. Bundan sonra er- kek mektepler talebesi Gazi Terbiye Enstitüsü beden (terbiyesi Profesörü Nizamettin Rifat Beyin İdaresinde id- man hareketlerine başlamışlar ve burs- | da taleeb üç defa Gazi Hazretlerinin is- mini yaşa nidalariyle selâmlamışlar. ve bu harekâta nihayet verilmiştir. Edirnede şenlikler: EDİRNE, 18 (Telefonla) — Şehrimizdeki orta mekteplerin id- man şenlikleri şehir stadında ya- pılmıştır. İstiklâl marşile başlayan şen - likler çok muntazam olmuş ve sü- rekli alkışlarla karşılanmıştır. Davetliler meyanında mebus - İ ve Romen bayrakları larımız umumi müfettişlik erkânı Tayyarecilerimiz (Başı 1 inci sahifede) Hava filomuz bu sabah saat 9 da memlekete doğru buradan ha- reket etti. Tayyarecilerimiz hava istasyonunda Romen hava kuman- danı ve diğer hava nezareti erkânı elçimiz ataşemililer ve daha bir cok zevat tarafından selâmet- lendiler. Tayyare meydanında Romen ha- va kuvvetleri kumandanı filomuz kumandan: Celâl Beye Romen tay- yarecilerinin bu ziyaretten müte- voliit siznmuniyetlerini beyan | ve teşekkürden sonra Türk tayyare- cilerinin ziyaretlerini yakmda ia- de etmekle bahtiyar olacaklarını söyledi. elâl Bey Türk tayyareci- lerine Bükreşte gösterilen samimi hüsnükabule teşekkür ederek ve- dâ etti. Beş tayyaremiz saat 9 da hep birden ve büyük intizamla hava- lanarak Bükreş şehrinin üzeri de bir devir yaptıktan sonra saat dokuzu en geçe ufuklarda kaybol- dular. Tayyareciletimiz belgiiisig. leye doğru İstanbul üzerinden ge- çerek 12 ile bir arasinda E:kişe- İ Birde nlekeklarderi Tayyarecilerimiz Eskişehirde ESKİŞEHİR, 18. A.A. — Mos- kova seyahatmı muvaffakiyetle ik- mal eden tayyarecilerimiz bugün saat 13,30 da Bükreşten Eskişehi- re geldiler havanın yağmurlu ve fırtınalı olmasma rağmen £ onbin- lerce halkın coşkun o tezahuratile karşılandılar meydanda kendile- rini şehir nammabir heyet is- tikbal ederek buketler takdim et- ti tayyarecilerimizi bugün Eskişe- hir belediyesi şehrin misafiri ola- rak Torsuk otelinde alıkoydu. Şe. reflerine 120 kişilik bir öğle ve ak- sam ziyafeti verdi halkın sevinç ve tezahüratı devam etmektedir. Romanyadaki Türk şehitleri BÜKREŞ, 18 (A.A.) — Ana, dolu ajansının Balkan hususi mu- habiri bildiriyor: Dün Bükreşteki Türk şehitli - ğinde müheyyiç bir ihtifal yapıl- mıştır. Kraliçe Maryaya merbut alay kumandanı ceneral Triyan - da Firesko kumandasında kralın hassa alayına mensup bir askeri kıta, bir çok yüksek rütbeli za! lerle beraber saat 10 da Türk se ne gelerek mevzi almıslar ve bir kürsünün iki tarafına gele- rek mevzi almışlar ve bir kür - | sünün iki tarafına dikilen. Türl arasınde Eükreş elçimiz ve sefaret erkânı Rusyadan gelen tayyarecilerimiz, Yeniormandan ve Dobrıcadan ge | len Türk heyetleri, Bükreşte bu- | Tanan Türk ve müslüman ahali, mezarlara konulmak üzere çiçek- leriyle beraber gelen Romen mek- teplileri ve bir çok Romanyalılar hazır bulunmakta idiler. Merasimde dualar okunmuş ve ceneral Trianda ve Hamdullah Suphi Bey birer nutuk söylemiş. lerdir. N Kaçan mahküm hırsız halâ bulunamadı Bir çok hırsızlıklardan suçlu o- larak adi.yeye © verilen ve ikinci ceza emesince 4 seve 9 aya mahküm olduğu gün adliye nezâ - rethanesinden kacan İstinyeli İb - rahim hâlâ bulunamamışta. A - yaştırılmasma devam edilmekte - ve sair zevat bulunuyordu. İ di zarayı görünce Alfons derhal va- ziyeti kavramıştı. Çünkü Jan Van Kandalacre hem üserayi İm Alfons kapıya yaklaşa- rak bir kaç defa vurmuş; kapıyı dev gibi iri yarı bir adam açmış ve Alsaslının yüzüne tehdiktâr bir ba- kışla bakarak: — Ne istiyorsun? diye sorar, Bu suale Alfons mutat sükünet ve ace- lesizliği ile * Arkadaş, cevabını verir. Ben yolumu kaybettim. Jan Van Kan- dalaere'nin köşkünü arıyorum. Jan muhatabının yüzüne daha dikkaili bakaraki pacaksın? Alfons sesini alçaltarak parolayı söyler: 'Jan'ın zevcesine kancalı iğ- ne salacağım,,. Bu cevabı işitince devâsâ Jan'ın kapmın önünden çekilerek Alsas ya yol verir ve karısına seslenir: — Kadın, bir arkadaş geldi. Ken disine bir tabakla bir bardak hazır- la. vi buyur arkadaş. Ve sokağa bir gözattıktan sonra | kapıyı kapar ve Alsaslıyı o büyük bir sobanın kai bir öckemler di ye oturttuktan sonra kendisi de ge- çer karşısına oturur. Bu esnada ko- cası gibi iri yarı bir kadın da sofra- yı bazırlıyordu. Jan Alsaslınm da- ha ağız açmasına meydan bırak - madan: — Evvelâ yemeğini ye arkadaş, der, sonra rahat rahat konuşuruz. Alfons bir kelime söylemeden ye- — Bir bardak içki içer misin? — Teşekkür ederim, istemem. Jan böyle bir teklifi reddeden — se karşısında ilk defa olarak un. Ke hayrete düşer, ma- ih üşe, — Herkesini keyfine karışılmaz ya! Demek ki sen içkiden hoşlan- miyorsun?.. der. Şimdi söyle baka- lım benden ne istiyorsun? Alsaslı Alman hafiyesi Prassek' in vazifesini, bunun hepimiz için bir tehlike teşkil nlatır. Alsaslı hi- küâyesine devam ettikçe muhatabı- mum çehresinin yavaş yavaş değisti- ğini ve şikârına saldırmıya mühey- ya avcının siması gibi korkunç bir hal aldığını görür. Jan'ın karısı da bir kelime söylemeden Alsaslının hikâyesini sonuna kadar dinler. Sonra saf ve vurdum duymaz gibi e ime rağmen sok ze zeki bii Bereketli yağmurl k Kuraklık tehlik Zail oldu KASTAMONU, 18. A.A. — yın onundan beri devam eden yaf) murlar vilâyetin her tarafında K raklık tehlikesini defetmi: p hassa Kendir ve Çeltik sabali yağmurdan çok istifade etmiştir. ZILE, 18. A.A. — Uzun zan danberi devam etmekte olan Ki raklık son günlerde kaza ve kö; re yağan bol yağmurlardan son zail olmuş ve çifçinin yüzü gi müşlür, KONYA, 18. A.A. — Feyi yağmurlar vilâyetin her tarafın devam etmektedir. “İşten el çektirilen gardiyanlar TTevkifhane gardiyanlarındar! birkaçı hakkında geçende tahki kata başlanmıştı. Adliye müfetti liği tarafından yapılan tahkikat ? ticesinde, tevkifhane sergardi, ğ na işten el çel devam ediyor. Büyük bir Tayyare seferi MARİNYAN, 18. A.A. — ansiyel tayyaresi Mernoz'un id resinde ve içinde altı kişi old halde bu sabah sağt 5,12 de Nata a hareekt etmiştir. Tayyarenin ilk uğrağı OKasabi lanka olacaktır. Mrnoz oraya 12 veya 13 de varacağını zanned yor. Öradan tayyare Sen Lui'ye Natal'a gidecektir. Bu seyahat, tayyarenin teşebbüt edeceği Atlas aşırı üç seyahatte birincisidir. (Natal Afrikanın © mubu şarkisindedi, ) Un satışı fazlalaşt (Başr 1 inci sahifede) korumak için undan vergi almak zamanının gelmiş olmasıdır. Ge“ lecek ay başından itibaren elleri de un bulunanlar biç vergi verm den halka ekmeği vergi vermiş #f atarak köylünün cebin? lâzım gelen parayi kendi ceplerine doldurmak için varla *(* rını yoklarını una yatırıyorlar. Geçen hafta içinde borsada mi amele göre un miktarı son sem için bir rekor teşkil edecek kads' yüksektir. Son bir hafta zarfınd? borsada 31,870 çuval un muamel* görmüştür. Geçen hafta borsada muamel? gören un miktarı 17,879 çuvaldi Halbuki gecen senenin ayni haf * tasında borsada ancak 14,419 ç” vallık un muamelesi kaydedi'mi$ * ti, Diğer taraftan buğday fiztl# rında evvelki hafta görülen yük * selme istidadı kendini göstermiş * tir. İstanbul piyasası ber sene m Yın, ayı zarfında bir kararsızlık gö | terir ve yağmura dair her gün len haberlere göre vaziyet alm?” ğa uğraşır daha bir müddet evv€ line kadar Trakya ve Anadoluy” saran kuraklık endişeleri ve üzüt” tüleri gelen haberler izale ettik” ten sonra şimdi bir de dolu tah *, ribatından bahsedenler oldu. Perşembe günü borsa ha ken dönen bu şayia piyasada bif yapmamıştı i kadın olduğunu anlatan şu sorar: — Bu Prassek dediğiniz adasi bezi güzelce bir tarif ediniz bak? | ene Alan hafiyesini ince den inceye tarif eder. Kadın bu tı cankulağı ile dinledikten —Anladım, der, ben bu adas”, bugün burada, gördüm. Kocam © leden sonra bacağındaki — yaral! sardırmak için doktora Çok yorgun görünen bir Belçiki, amele gelerek kapıyı iz bn ng eri aldım. Kocamın oturmak! — şu iskemleye oturdu... g Jan Alman hafiyesinin sv i ve bilhassa kendi: luğu iskemlede oturmuş erk işitince hiddetinden sararıyor, yi İ rarıyor ve yüreğine gi oluyormuş. Karisi ise O kocas! heyecanına ve hiddetine ehemti yet vermiyerek hikâyesine sö” devam eder; >. — Fakat felâketler bize ih, ı h davranmaklığımızı öğretti. min olmadığımız adamlara, en pg kın akrabamızdan bile olsalar ei açılamıyoruz. Ben de herifin 7) | lediklerine ehemmiyet bile vi yerek işim ve gücümle meş; — Bitmedi —

Bu sayıdan diğer sayfalar: