4 Ağustos 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

4 Ağustos 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 annesi, ler severler il : İç SLANCHE MONTEL: Amerikaya bir defa Miniğ bayılmıştır. O da Hollywood'da değil ha, New - York'a. ve orada da fazla kalama- i ismindeki filmin Hollywood'dun lâ- varmaktadır. Fa- genç artist bundan dolayı müteessir değildir. iLe ya gitmezse, deniz kenarına gitse de olur. denize bayılmaktadır. a HARRY RAUR: Gözlerini uzaklara dikti.. Sağ itçe kaldırdı. Ve sonra dizinin üstüne du- cevap v. İ sende | Pennda idi severim... Hayatta daima deni: . Norimonties'deki evimiz de deniz ke- Balıkçılar arasında yaşardık. Hayatı- İŞ mef't günleri bir geminin güvertesinde ge: yelerdir. Sahneyi, | “İki de ayd pa, ERO KORENE: diyor i i edeceksiniz, sevdi ertize dn bir kl O Süzel bir kadın için bundan tabii ne olabilir? biz İltifat ediyorsunuz... Fakat bilir misiniz, bu için mühim bir şeydir. Bir gün hoşuma gi- ğum zaman ne kadar z tabii bunları da çok Tiç Sahne ile film arasında hiçbir fark yok- kini İkisini de severim... i: Beni belki çok hop- yemem şeyi size pek söy- eya; Fakat modemi esrar ediyorsunuz... Şey İNİ rengi ero öv e miştim: Öyle biz kül rengi ki dehşet. Güver gerdanı ÜYol ağ renginde... Komedi Fransszde bu elbise ığum zaman herkes bana şaşmıştı: | hepi efe çok fena bir esir yapacak diyorlardı. ili Bir SI 1 Zi | Amerika gazetecisi kendi zevki Şalışır.. Her kılığa girer, çıkar, da öğrendiğini a atma da ber zam hemen ya- zaman imzasmı 2, alter Winehill de Amerika ga tilerinin © en iyilerindendir. kendi cebi gibi bilir. DİK gün oturmuş, düşümü larını toplamış; bildiklerini, ki, Pdiklerimi sıraya düzmüş ve geöhario vücuda getirmiş, ismi. z y sokakları koymuş ve Mönario filme çekilmiş, göste- Bösterilmez de kıyamet kop- İsimlerini değiştirdiği kahra- asıl şahsiyetleri tanm- gecikmemiş az kalmış Al ıı,» karısı Ruby Keeler'den ay- uş, 1 day sokakları şimdiye ka- | birçok Amerikan filmleri gibi l ayl filmidir. Amerikada hay- İlç iki koma ayrılır. Bazıları İaşe vahşidir, çocuk çalar, in- j May Bazıları da haydut p rağmen daha medeni - Walter Winchell'in karama. bu sonuncularındandır. İs- Ricco'dur. Frank hiçbir korkmaz, biç bir şeyden çe Se sokulur, kapılardan dinler | va gösterdim ki vaziyet bildikleri gibi de- * Ve kül rengi elbise mavi, kırmızı elbiseler- daha Fahat ne yazık ki sinemada renk- Brodvay sokakları Amerikan gazeteci- nin yazdığ! bir eser İllme çekildi ve Ameri- kâda kıyamet kopma- , Sına sebep oldu. rurken, bir gün yazıhanesine bir kız girer. Küçükken koruşu idiler, beraber çember çevirdiler. o Kız Frank'ım çok tanıdığı bulunduğunu biliyor ve kız kardeşi Joan'ın tiyat- roya alınması için tavassutta bu- lunmasımı rica ediyor. Frank'ın bir hareketi ile Joan angaje olur, bir kelimesi ile de yıl. dız mertebesine çıkar. Joan yedi yaşında iken Frank on beşinde i Sertliğinden kuvvetiriden hem ödü kopar hem de bu kuvvete hayran olurdu. Şimdi seneler geçtiği halde hâlâ Frank'ın tesirindedir. Ona o kadar itimadı vardır ki o herkese karşı B wvetli (olan Frank onun karşısında bütün kuvvetini kaybe- diyor, sanki sert adam, fena adam gidip yerine iyi bir adam geliyor. Joan bir gün Frank'ın bir hay - dut olduğunu öğreniyor hiç bir şey söylemiyor, muhabbeti azalmıyor. Fakat Frank halinden utanıyor, kızarıyor.. Artık iyi bir adam ol- mağa karar veriyor. Uzun kara bir maziyi bir silkinişte atrvermek ko- lay değil. Bunun için de mücadele lâzım. O geçmişini temizlemeğe uğraşırken Joan yalnız kalacak, ... Ya düşmanları kızı kaçırırlarsa. Joan'ı Miami'ye gönderiyor. Joan Miami'de Klark isminde birisi ile tanışıyor. Bu Klark hiç te Frank'a benzemiyor. Beyaz ince elleri rovelver kullanmasını değil yay çekmesini biliyor. Joan'ı sevi- yor ve onunla evlenmek istiyor. Çok geçmeden Frank bir rakibi olduğunu öğreniyor. Deli eni bu 2- ? Iki kardeş: İsimde yanlışlık Almanyada son hâdiseler çık- tığı zaman sinema âlemini çok müteessir eden bir haber yayil - Pabat kurşuna dizilmiş. aberi ilk defa İntran ga- zetesinin Berlin muhabiri vermiş- ti. Ve gezetesine: — Şimdi öğrendiğime naza - ran Pabst kurşuna dizilmiştir! Diye bir telgraf çekmisti. Pabst en büyük vazı sahneler- den biri idi. Bilhassa “Dört mete- liğe opera,, namındaki filmi ile kendisine büyük bir şöhret yapmış- tı. Bu haber elbette sinema âle- mini çok müteessir elmişti. Fakat birçok kismeler biliyordu ki: 1 — Pabst evvelâ Hollyvood- dadır. Ve son zamanlarda Alman- yaya dönmemiştir. 2 — Ve Pabst'in Gikirleri, ve tabiati kendisinin Almanyada kal. masına ve Almanyada oturmasına manidir, Nitekim bir müddet sonra va- ziyet anlaşıldı. Meğer bu Pabst Nazilerin rüesasından olan Pabst imiş. Herkes — derin nefes: aldı, fakat heyli da üzünlü çekti. dam? Hiç Frank'ın elinden sevdi- ği kadını almağa kalkışılır mi? Frank'ın karşısına çıkmak için bu ne cüret, bu ne cesaret? Fakat Klark: ne di “Onu se viyorum. O da beni seviyor.,, Zavallı Frank şimdiye kadar hiç bu derece zayıf olduğunu hisset - memişti Sevdiği kızm sevdiği adamı öldü- rebilir ei?., İşte mevzu bu. Film gösterilince Joan'm Ruby Keeler olduğunu his- setmişler. Filhakika 42 nci sokak, Alim arayı filmlerinde gördü ğümüz bu sev'mli artist bir gün i- çinde birdenbire, nasıl olduğu an- İaşılmadan, karanlıkta kalan kud- retli bir hâmi yüzünden parlayıver miştir. Sonrada caz şarkıcısmın yıldızı Al Jolson'a râstlamış ve o- nunla evlenmiştir. Al da karısmın nasıl parladığını bilmiyormuş Sim di Joan'm Ruby olduğu şayi olun. ca adamakıllı kızmış. Zavallı Ru- by gece gündüz ağlamış. Neyse sonunda barışmışlar. Odaonu seviyormuş... | | Jean Creoferdlâ erkek kürdeşi Bir tebessümün fiatı "Güzel bir serlâvha değil mi? Bilhassa bir film için . Fakat me- sele tamamile başkadır. Bu fiat hakikaten bir fiattır. Ticarette is- mi geçen fiattır. Meseleyi anlatalım; Annabella bundan bir müddet evvel, Avus - turyada bir film © çevirmişti. Bu filmin ismi “Tebessümünüzü muha faza edinizdi.,, Sevimli Fransız ar- tisti bu filmde çok muvaffak ol - muş ve hakikaten sahhar tebes - sümlerile herkese kendisini sev « dirmişti. Fakat, bugün gülen yarın ağ- lar derler. İşte Annabella'nın da başına böyle bir hal geldi. Filmi vücuda getirenler zavalk artisti evvelce o kadar tetl: tatlı güldür- dükleri halde kendisine tedi- yeye mecbur oldukları © 100.000 frangı vermemişlerdi. Şimdi Annabella bu filmciler aleyhine bir dava açmıştır. Fakat bu sefer, tebessümünüzü muhafa- za ediniz derken kendi tebessü - münü kaybetmiştir, Mac Vest ve Alphonse Şu Mae West yaman kız vesse- lâm. Son zamanlarda yaptığı bir cür'eti duysanız hayretten dona - kalırsınız. Bakm mesele nedir: Bir gün Mae West düşünür (o taşmır, şimdiki halde meşhurdur ama, da- ha meşhur olmak imlân dahilin. İ dedir. Bunun için öyle birfilm yapmak lâzım ki bütün dünyanm İ alâkasınr celbetsin... En iyi çare * filmin artistlerini adamakıllı kim- seler aratından intihap etmek... Dünyada böyle adamakıllı olup ta şimdi boşta gezer kim var? Sabık İspanya Kralı Alphonse XL. İşte Mac West hemen o kâğıda kaleme sarılmış ve bu krala bir. mektup yazmış, Hollywood'a ge- Terek kendimle beraber bir film çe- virmesini teklif etmiştir. Alphonse'un buna ne cev&p ver- .diği malüm değildir. Belki de tom- bul ârt'stin teklifine yalnız sükütl İ eldbel ri ; RE dır. ma gidiyor. oluyor: v2 > Neler begenirlier ler belli olmıyor. Hiç şüphesiz ki tiyatronun bu ci- helten sinemaya nazarân büyük bir faikiyeti var- — Filmlerden hangi filmi seversiniz? Hangisini oynamak istersiniz? * — Anna Karâmine'i!.. Bu her rolden ziyade hoşu * Charles Boyer: Sinema artistlerinin bir mera- kı vardır. İllâki kendi ihtisasları dahilinde çalış. * mak isterler.... Meselâ bir artis! facia oyuncusudur. Muhakkak faciada oynamak ister. Charles Boyer de bunların en başında gelmekte- dir. Bu sevimli Fransız artistinin en çok beğendiği roller en ziyade oynamak istediği roller şüphesiz ki facia oyunlarıdır. Zaten Charles Boyer şimdiye ka- dar mütemadiyen bu gibi facia oyunlarında en çok ihtisasını göstermiştir. Şimdi yemi bir vaziyet hasıl Acaba Charles Boyer Komedi oynayamaz mı? Niçin oynamasın? Faciada meşhur olan artistler daima komedide muvaffak olmuşlardır. Binaena- leyh Boyer de facia oynasa kim ne diyebilir? İşte Fransız artistinin bir mıhavele is merbut © olduğu Fox film acentesi de böyle düşünmüş ve meşhur ve facia artistine kendi seviyesile, sanatile mütenasip olmıyan bir film çevirmeği tavsiye et- miştir. Charles Boyer vaziyeti hayli nazik bulmuş ve filmin mevzuunu tetkik ettikten sonra bu işe hiç yananşmamıştır. Çünkü teklif edilen film, kendi sa- natini ve bunca senedir, elde ettiği şöhreti biranda baltalayacak mahiyettedir. Çünkü Charles Boyer'nin en çok sevdiği öe âde- ta tapındığı şey şöhrettir. Boyu kısa olanlar! Jjoan Grawfordun boy uzatmak hakkında ver digi son nasiheatlarıcan kulagiyla Holiywood'da birçok ertistlerin boyu çok uzundur. Çünkü uzun boy hu artist dalma makbuldür. Cüce- Jer, kısa boylular nihayet en garip een münasebetsiz filmlerde ve daha doğrusu böyle garibeleri teşhir &- den filmlerde rol Jaırlar... Sex Aappeal'i haiz olmak için, herkesin nazarı dikkatini üzerine celbetmek için nihayet uzun boylu olmak lâzundır. Yoksa kimse sizin yüzünüze bakmaz. Hiç bir stüdyo kısa boylu bir artiste rol vermez.. Bim Lilian Gich ME ali den oldukça züğürt ik vardır. Fakat hep bilirsiniz ki bun- larm artık zamanı geçmiştir. İşte bunun için Joan Crawford bi boylu poslu olanlar çok bü- Yük bir şöhret temin etmektedirler Fakat Joan'ın anadan doğma uzun boylu Jevent bir kadm olduğunu yazdığı bir makalede boy uzatmak ve vücut güzelliği hakkında ne tav siye ediyor: Hangi kadın boyunun servi gi- bi olmasını istemez. Lâkmi ma- beynimizde bizde kısaca boylular da pe kçoktur. Fakat küçük hanım bu sözümü üzerinize almayın. Si- ön maşallah Boyunuz yüksektir. Hele uzun topuklarla.. hele uzun topuklarla... Kimse size kısa boylu diyemez. Fakat boyunuzun azıcık daha biraz daha uzamasını istemez misiniz. Bine eki bir darbı mesel var. dır.: Ayağının altına sigara kâğı- dı koy derler. Fakat o buna hacet yok. Bakım size bir usul tarif ede- im.? Ke uykudan kalkar kalk maz şu hareketi yapın. Kollarmız biribirine mavazi o olarak yukarı dinleyin! bunu on dakikaya kadar çıkarım. Ve sonra ve hergün © on dakika bu hareketi yapın. (o Göreceksii (derhal demiyeyim) fakat bir ay zarfmda boyunuzda hafif bir yük- seliş göreceksiniz. Bu hareket çok iyidir. Ayni za» manda vücudü kuvevtlendirir. Kol. ları kuvvelendirir ve göğse bir in- tizam, güzel bir şekil verir... Maamafih mademki jimnasttik hocalığına başladık. Size bir başka şey daba tavsiye edeyim. Oda göğsün kuvvetlenmesi, daha doğ- rusu en güzel şeklini muh: faza et- mesi, ve karında hasıl olan yağla- rm erimesi için çok iyidir. Sabahleyin kalkınca, bu hareke- ti yaptıktan sonra ( elelrinizi yere koyun vücudunuzu balının üzerine uzatıtn. Ayak o parmaklarmızı ye re dayıyarak bükün ve elerinizden ayaklarmızdan olacağınız kuvvetle vücudunuzu lâstik gibi aşağı yuka- rı kaldırın.. Bu yorucu bir hareket tir. İlk gün belki fazla yapamazsı- nız Fakat yaptığınız kadar. Niha- yet alışırsınız. Bir de vücudunuzu daima hava aldırmanın vücut güzelliği üzerine çok büyük tesirleri vardır. Vakıa simdi yazdır. Sıcaktır. Herkes plâj- lara, sayfiyelere gitmi Vücü- dunü açık havaya arzetmiştir. Fa- kat bir defa kış başladı. mı, artık küçük hanım zıbmı — giyer ve çi karmaz. Hoş şıklık merakile zem- heri zürafesi gibi ( dolaşanlar da vardır, vardır amma bunlar da vü cut gene lâyiki veçhile havalan- dırmayı ihmal ederler. Onun için hiç olmazsa daima günde bir çey- rek vücudunuzu açık havaya arze- din. Açık hava cildinize , tatlı bir sertlik bir taravet verir. Zor iş desenize... Kim bilir bü yazımı okuyan hanımların içi 2 kaç kişi bu nasihatleri tatbik ede- cektir. Ben pek ummuyorum. öne Dietrieh'in meşhur bir ressam tarafından yapılan resmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: