28 Kasım 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

28 Kasım 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BENCE Yeni Türk şiiri Şirimizde Faruk Nafiz, amaletin melmesi, artık, son yıllarda tesirini çok kaybetti. Ulikenin köşe bucağında yeni edebiyata heveslenen gençlerden, pem- be dağ kokulu, Ayşe ve Zeynep hasretli gürler gelmiyor değildi, ancak mecmu- alarda ağır basan ve göze çarpan çeşmi, git gide, yeni bir yönelmenin güçlendiği. ni bize baber veriyordu. Halkçılık cereyonınn şiiri fazla ya - vanlaştırmasına karşı ilk toplu aisülümel bundan yedi yıl önce, Yedi Meşale gru- pundan gelmişti. Her biri ayrı garp ede. bi ekollerinin tesiri altında bulunmakla beraber garpçılığı temsil eden ve müş” ı Gereya- mn yarattığı hava hâkim olmuştur. An- çek be Bi yeldemberidir bi yeni bir gür tarzınm denemeleri mecmua sayıfaların. Meke ün simi Üre bei taraftarlarmda müş- terek vastı mantık düşmanlığı ve öz şir olan bu cereyanın eli Ahmet gencin bu mantık aleybtarlığı yolunda yürümeğe çalıştıklarını görüyoruz. Modem cereyanların, £ genç ressam, heykeltraş ve mimarlarımız üzerinde bu kadar kuvvetle hüküm sürdüğü bir xw manda, bu hevesin bazı genç şairlerimiz. ze de sirayet etmesi tabii idi, Bu yeni modernizm ve özcülük yönel- mesi şiirimizde henüz çok dar bir züm- reye inhisar ediyor. Türk ulusunun kül- türel vaziyetindeki hususilik gözönünde tutulunca bu cereyanın sanatkârlar ara- in fazla genişlemesi bence bir tehlike- “ Side önçülüe onki ileri bir anat Ge- reyanı olabilir. Bu cereyanı genel sanat bakımımdan ele almalı, iyi veya leötü yön- lerini münakaşa etmek niyetinde deği - lim. Ancak Türk ülkesine uygunluğu Teni gibi ileri bir sanat ülkesinde bi- İe, ilk ortaya atıldığı zaman biraz yadır ganmış ve aleyhinde pek çok şey söylen- miştir. Bununla beraber bu cereyan ora» da kısa zamanda, bir çok taraftarlar bul. mağa ve en yüksek elite hitap etmeğe namzetti. Çünkü bu cereyana gelinceye bu cereyanların hazırladığı tabii bir ak- sülâmeldir. Paul Valöry, ancak Lamar. Gine, Hugo, Baudelaire ve Mallarmâ ka- malile yetişmiştir. Fransada vücut bul - muş cöreyanların İriç biri, deşardan kop- ya değildir. Bize golimce, vaziyet bizde büsbütün başkadır. Biz maalesef hâlâ kopyacılık zannederim, Kendimi paşa haz- retlerinin şidiş ağalarma benze- tiyorum. Lütfen tenezzül buyur da bir şeyler söyle... — Alâ... öyle ise dinle. Bu kız- ları takip eden adama midesiz de- nemez. Haydar gürültülü bir kahkaha attı: — Yana... — Evet... ve gülmeden dinle. Zi- ra sana sokakta belini kıvıra kıvı- ra yürüyen bir şırfıntıdan bahset- miyorum. Bir hanımefendiden ve onun istikbalde birer hanımefendi ızından bahsediyorum. ciddiyetle konuşuyor- kat ben Bizans mimarisinin de bir | Öz dilimizle Edirne Edirnenin 13 üncü kurtuluş yıl dönümünü de katluladık. Bu kutlulayış, kimsenin elindeki- ne göz dikmeyen Türkün, kendi payına da başkalarını ortak etme- mek için içtiği andı yerine getir. mek isteğinden doğdu. Edirne, kölü bir geçmişten, ışıklı bir geleceğe yürüyen atılgan Tür. kün atadan kalan toprağına iyice yerleşmek kaygusunun tunçtan da ha sağlam bir inanç oluşudur... Meriçe Türk, Çoruh suyundaki kadar güçlü, Fırattaki kadar, ken- di yardunda, Kızılırmaktaki ka- dar, ayaktadır. Şimdiyedek, Edir- neyi bize bağlayan (o Selimiyenin dört minaresi idi. Bugün ise, onun- la aramızdaki bağ, Gazi Türkiye- sinin Avrupa toprağında son sınırı- na dayanan çelik desteği oldu. Bu desteği, (kimse, ama kimse yıkamaz. Deneyenler çok oldu ise de, yüz geri ettiğimiz o günler de, yıkamayanlar, kendimizi bulduk- tan sonra ona dokunamıyacaklarını büsbütün anlamalıdırlar. o Şimdi ki hergünkünden, çok daha diri, dipdiriyiz, Trakyayı bir bayındırlık azma re) yapmak için kollarımızı sıva- yıp dört yandan akın eden Türk soyundan gelme göçmen (muha- cir)leri bu verimli topraklara yer- leştirmeği iş edindiğimiz bugünler- de kendimizi, Avrupa toprağında çok güçlü ve çok dirlik o düzenlik içinde buluyoruz. Meriç kıyılarına canevimize sarı- lir gibi sarılmışızdır?! M. Salâhaddin GÜNGÖR İHTİRA ILANI “ Yataklara ve bilhassa sevk usulü ile yağlanan dingil kutularına yağların tevzi sevki ve tulumbası için usul ve tertibat, hakkında istihsal 16-12-1933 tarih ve 1657 numaralı berat ile “ bir sevk levhası vasıtasile yataklar rma, bilhassa demiryolu vesaiti nakliye- sinin ortadaki ve mil yataklarına, yağla- ma yağını tevzi eden usul ve tertibat, hakkında istihsal oluman 16-12-1933 ta- rih ve 1658 numaralı berat bu defa mev. kül file konmak üzre ahere devrüferağ veyn icar edileceğinden talip olanların Galata'da Çinili Rıhtım Hanında Robert Ferri'ye müracaatları ilân olunur. (9165) Üz lürkçe ile Bilmecemiz Osmanlıca karşılıklarını yazdığımız ke Hmelerin öz türkçe mukabillerini şekli- mizin boş hanelerine yerleştirerek > - sip < (Milliyet bilmece gönderiniz. Doğru halledenler ür kura çekiyor ve kazananlara hediyeler veriyoruz, Bilmecemizin müddeti: Perşembe gü- nü akşamına kadardır. Bilmacemiz 1234567891011 1 — Bitap (5) Lep (5). 2 — Tir (2). asâ (4). 3 — Bir para adı (4). Çok değil (2). 4 — Geniş (4). 5 — Nihayet, metice (2). Bir ressa- mumızın maskatı re'si (3). Sada (2). 6 — Dem (3), davet, kıraat eyle (8). 7 — Berf (3). Beyaz (2). Baza, feri (3). 8 — Çabuk yanan odun (4). Nota (2) Büyük (3), 9 — Rabıt edatı (2). 10 — Muhkem, nekes (4) .Nota (2). Çok değil (2). 11 — Idrak, vukuf (5). Yukardan aşağı 1 — Bereket (6) Nota (2). 2 — Bir adet (3). Bir eşkiyanm adı 6). 3 — Nota (2). Bir meyva (3). Rar bit edatı (2). vE — ei e Bir içki (4). a, Fade, eme (2). şam arası (6). 9 — Nota (2), Kirnat eyle (3). 10 — Ağikâr olmak (11). 11 — Bir kumes hayvan (3), Ma yi (4). TİFOBİL Dr. İhsan Sami Tifo ve paratifo hastalıklarına tu- tulmamak için ağızdan alınan tifo hap Jarıdır, Hiç rahatsızlık vermez. Her kes. alabilir. Kutusu 55 Kuruş 8692 —————— m mak gereletir. Içinde elitleri de dahil ok | duğu halde bir ulusa biç bir şey söyle meyen, ancak bir kaç yabancılaşmış ruh | la benimseyebileceği bir barada | yazmak ve yazılarını herkesin © dudak büktüğünü görmekten bilmem ki bir sa matkir nasıl zevkaledilir? Evet, anormal sanatkârlarda, kütleye karşı aksülümel zihniyetinin bir ilrtiyaç olduğunu kabul ediyorum. Fakat hiç bir zaman Türk top- | raklarmın bugünkü kadar normal sanat. kârlara ihtiyaç göstermemiş olduğuna da inanıyorum. Bu yazımda Türk şiirini | Türk ülkesi bakımından ele aldığımı bele rarlarım. Geniş ve hiç bir ulusun geçirmemiş ol- duğu çapta sınırsız bir dil değişimi yap» | maktayız. Bu değişim elimizdeki söyle- yiş malzemesini baştan başa yenileye - oskar; Türü dk yeni bir abeik, yeni bir) çeşni olacaktır. Türk dilinin, özleşince aldığı hususi ahenge dikkat ederseniz gö- receksiniz ki dil Bırakan ki mistik olmayan Türk ruhu- ma senbolizm ve özcülük çok ayları cere yanlardır. Türke ulusal şürüni biz, kendi olacak Müellifi: Nazmi Şehap güzelliği olduğuna kaniim... Haydar, deliriyor mu gibilerden gözlerini arkadaşma dikti: — Sanayii nefise (1) mektebin de konferans mr veriyorsun? — Sözü mi kesme! Sen hiç Aya sofya camiine alıcı gözle bina var mıdır? —ıt — Gez! İstanbulu altüst et! Bü- yük dünya şehirlerinin albumleri. ne bak! Ne Hintte, ne Siyamda, Çinde, Ne de Avrupanın herhangi bir şehrinde, hattâ Karamanlı kal- faların elinden çıkan Aksaray, Et- yemez ve Topkapı evleri arasında d) Güzel dan sanatlar akademisinin eski ismi, ve lirik yoli ilardan ileri götürmek meç - buriye i buluncaya kadar bu ili ana yoldan, epik | derdi. Dil özleşnesinin iliymmzz e | zerinde ik pek büyük bir değişiklik yapa- | Beni, sanat alanında garbm yüz yıllar. €a zamanda yaptığı bütün teknik ilerle- | Yaşar Nabi NAYIR bir de içine gir şu Ayasofyanın... şaşırırsım... — Belki bu camiin içi deo ka- dar çok cavcaklı » değildir. Fakat dışındaki soğuk hendese ile yaptığı tezat, içerdeki az uğraşılmış süsü harikulâd. iyor. İşte şu kuku- man diye eğlendiğin küçük hanıma fendiler de böyledirler. (Hele bir tanesi. — Anh Haydar... hâlâ alaylı a- laylı bakıyorsun yüzüme. İnan ba- na! Ne olurdu; şimdi onlarla be- raber gidecekleri yere gidebilsey- dik. Bunları şu kaba çarşaflarm- a sıyrıldıktan sonra göre bilsey- in. — Durdular. Bak kızın biri yüzü- nü açtı. — Nasıl? — Hakkın varmış ( be... enfes mahlük! Ay dur dur dur dur! an- ladım, anladım. Ayol bunlar Sa- dun beyin kızları... Nazmi, Haydarm kızlara kötü bir not vermesinden korkarak te- lâşla sordu: — Tanıdın mı? Nereden tanıyor- sun? Müstakbel kaptan arkadaşını sar san heyecanın mânâsını kavramış- “lecek şekilde Bugünkü program ISTNBUL; 18: Fransrtea ders. 18,30: ag Çiter konseri, 205 dal, — Haberler: 22; Cİ irekkep konser. 22,30: bece musikisi, — Musahabe, 104 Ne- çi yasnlki, — Memahaka. ati 367 akn.) 1930 Ev re hal ZLl: Sar | 231 Haberler. | 18,35: Mandi le neşriyat (piyano refakatila ) 215 temsili. 22,40: Haberler. Siüdyodan tiyatro 23: Dans musikisi Himayelietfal balosu B. K. Başkanı Kiz Ozalpm yük- sek himayeleri altında, Türkiye Hime- yeletfal Cemiyeti menfamtine 612-934 akşamı Ankarapalas sa- kos- Balo eee heyeti üçüncü toplantı- seni 1 illkâmün 934 cumartesi günü sa | at 15 te cemiyet salonunda yapacak tar, Balo gecesi zengin bir de piyango | çekilecektir. Ulusal kostüm müsabaka. | ları yapılacaktır. Mü pa hanlara kıymetli hediyeler verilecektir. Bilet fiyatları: Bir bey iki harım | için 6 ira, bir bey bir hanım için SE. ra, Yalnız bir bey için 3 liradır. Biletler pek yakımda satışa çıkarıla” caktır. Deniz yoiları İŞL! -ETMESİ Acenteleri : Karaköy Köprübaşı Tel, 42362 — Sirkeci Mühürdarzade Han, Tel, 22740 MERSİN YOLU ÇANAKKALE vapuru 29 İkinciteşrin PERŞEMBE gü: ği nü saat 11 de Payasa kadar. | (8080) 9412 | AYVALIK YOLU ANTALYA vapuru 23 İkinci- teşrin ÇARŞAMBA günü akşamı saat 19 da Ayvalığa ka- dar. (8081) M13 KARADENİZ YOLU ÇUMHURİYET vapuru 29 İkinci Teşrin PERŞEMBE günü saat 20 de Hopa'ya kadar. (8103) ZAYI — stanbul ithalit © gümrü günden aldığım 547314 numaralı 6-12. 932 tarihli 4349 kuruşu havi malpuz senedini zayi ettiğimden hiç bir hük- mü olmadığı ilân olunur. Dağıstanı za- de ibrahim Ziya Taşlmsap Mensucat Fabrilansı. (5223) tb: — Korkma... korkma... — dedi — o kadar mufassal değil. Bu ev, bunların büyük anasınm evi. Bu se- neye gelinceye kadar yazın Adada, kışm Beyoğlunda oturuyorlarmış, Sadun bey masrafları biraz kısma- .ğa karar vermiş, bu kışı anasının yanmda geçirecek... Yani burada, Bu sırada kızlar eve girmişler ve kapı arkalarından kapanmıştı. Hay dar Nazmiyi kolundan çekerek; — Haydi artık... — dedi — şm gönüllerini hoş etmeğe çalışır. sm. Artık gel de biraz dolaşalım... Zaten nerdeyse gece başlayacak. Park belki de kapanmıştır bile... — Zannederim. — İstersen kahveye gidelim. — İyi düşündün. Zaten | bizim Mer beni orada bekliyecek- e çıkan yokuşumsu bir yan sokağa saparlarken Hay- dar; — Hangi Hayreddin? — dedi — Şu tarih budalası mı? — Çocuğun aleyhinde bulunma. — Bilmezsin... canımı sıkıyor. bir ilimmiş... Şöyle imiş, böyle imiş. Ben itiraz ettim. Belki ilim addedi- okutulan bir tarih Yarınki perşembe matinelerdea İPEK SİNEMASINDA itibaren “a Fransızca sözlü filmlerin en yükseklerinden BEN BİR CASUSTUM| (İKİ YÜZLÜ KIZ ) Filmi gösterilecektir. Oynıyanlar: Casus kadın rolünde Büyök Trajediyen Madeleine Caroll CONRAD VEİDT ve HERBERT MARSCHALL Fransızca sözlü Bu akşam MELEK sineması Vakyii hazırayı o musavver Fransızca sözlü İ ziYAF ETSAAT 8 a Filmini takdim ediyor. Baş rollerde: Je Nim - fahişe AŞK - İHTİRAS. Ayyaş aktör Metro - Goldwyn - ten: SERENAD.". NE HARLOW (JOHN BARRYMORE SEFAHAT.... YALCE geek EyA Dulavereci banker) NİM BAKİR DÜNYA... HAKİKAT Mayer filmidir. # 2 kısımlık renkli film E HANIM EFENDİLER: TURKUAZ müdürünün tahtı idaresindeki bnlunan MAKSİM'de 1 Kânunuevvel bu Cumartesi akşamı yapılacak Canlı Kuklalar Müsabakasınâ | geliniz. Fiyatlarda hiç bir zammiyat yoktur. J we Harik Hayat Kaza Suare elbisesi ve Otomobil ———— Sigortalarınızı Galatada Unyon Hanmda Kâin i UNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasma bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon : İR YILDIZ sinemasında Büyük muvaliskiyeerle devam edem KADIN AĞLA UNUTMAZ filmini gürmeniz için Son günlerden istifade ediniz. az | TEPEBAŞINDA ŞEHİR * TİYATROSU , DRAM ve PİYES KISMI Bu akşam saat 20 de imtul tiği! MADAM SAN ŞehirTiyatrosu © JEN MAM) zi saşlangıç tablo. Yas IN an Viktoryen Sardu 18 Emil Moro. Terci» ne eden Seniha Bed. Eski Fransız Tiyatrosunda ŞEHİR TİYATROSU ÖPERET KISMI Bu akşam saat 20 de ri Hanım, 8263 BU BIR RUYA ... tarih bir tekerrürden ibarettir di- yenler var. Bir tekerrür, yani olan bir şeyin tekrar olabilmesi; şu ve- ya bu şekilde hareket edilirse bu hâdise tekrar olabilir veyahut böy- Mean öm şöyle yer mesi için öyle veya şöyi etmelidir demek imkânını verir... Eh... bu takdirde tarih bir ilimdir. Ama, bunu okudukları ve hocaları- nm okuması tavsiye ettikleri hep padişah masalları... Yahu! Amma da alimliğim tuttu ha... bakaz kalsm unutuyordum... Sana bir şey söyleyeceğim. — Hayırdır inşallah... — Pek değil ama... sinirlerini çok bozmayacak zannederim. Se- nin Nimet... — Eeey... başına bir kaza mı gel- miş... — Yok canım. Acı patlıcanı kr rağı yakar mı? — Ne olmuş öyleyse?.. — Sinirlenmeyeceğini vadet... — Ettim işte... — Öyle üstün değil... nin mukaddes bildiğin yegâne şey kadın... Bir kadının başına yemin et.. Demin hararetli hararetli kon- ferans verdiğine bakılırsa bu kız- lardan birinin henüz dumanı üstün- de olsa gerek. 4.4888, 8044 2 San SÜREYYA OPERETİ, Bu akşam 20,30 da Şehzadebaşi “i rah Tiyatrosunda umumi arzu KARIM NAMUSLUD Operet 3 perde Istanbul asliye 4 ncü hukuk | kemesinden: Mehlika H. veldli Bey Şişlide Gazi Halâskâr e: Çankaya apartımanmda mal nin ihmal, hata ve İrusurleri Yü 24-1-934 tarihinde çıkan © yangın vekkilinim kiracı bulunduğu 9 Nef Ayşe senil Hanım ile Hf Beye # derilen dava arzühalleri u , müddesleyhlerin o mezkür adresi ie mübeşiri tarafından bilâ tebliğ “| ne ve tarihi ilinden itibaren de 09 $, içimde rai vim Ykm “Sadun beyin kızlarından ğimin başı için,, de, ( söyle dan : içimin başı için, ... ç lan sev: — Çok çabuk söyledin. umduğum gibi değil... Kıza bir Kn olan öne ar çaba ri gocukla düşüp kallımağa ir, — Demet. 2 Hami nileneiyecektint — Canım sinirimden değil, e keyfimden. Kimmiş bu yar — Çok terbiyeli bir gocuk, P paralıdır da.Karar vermişler, da evleniğarlar. | ribirine bağışlasın Seka ilk ışıklar belire? iğ lamıştır. le az ie tramvay yoluna çıktıkları camlarının tozu geçen kaytan alınmamış bir “kıraathane,Y? dılar. Tavandan sarkan bir le gazete kâğıdından abajur 75 mışlar, altında (odört kol bi”. oynuyorlardı. Az ötede | seki, gencin başbaşa verdikleri bir # da hararetli bir poker dönüv©' — Bitmedi *

Bu sayıdan diğer sayfalar: